Mavigün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mavigün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mart 2009 Cuma

Mavi İsyan


Herkese Merhabalar...

Sizin baharınız bu mu?..
Bu kadar mı yeniksiniz?..
Hepimizin içindeki dalların filizleri kırılmış...
Siz!..
Toprak kadar, açan bahar dalları kadar da mı
cesaretsizsiniz...
Nerdesiniz neredesiniz?..
Bir günaydında, bir iyi akşamlarda mı kaldı dostluklarınız?
Bahar dallarınıza kırağı yağsa bile, donmaya yüz tutsa bile,
bir kıvılcımınızda mı kalmadı...
Yarınları mı tükettiniz?..

BBO ailesi!
Neredesiniz?..
Demek ki kriz bizi de vurdu...
Aslında tek sermayemiz paylaşmaktı...
Tükendiniz mi ?..
Kalmadı mı verecek dostluklarınız...
İyi...
Tamam...
Buraya kadar...
Kepenkleri indirelim...

Demek sitede sessiz fırtına var...
Öyle olsun...

Nefes aldığınız havaya
Nefes verdiğiniz yuvaya
bir ihanet sessizliğindesiniz...

Tamam...
Kepenkleri indirelim...
Kazandın dünya, kazandın...
Kazandın dünyaa!..
Diye bağırmıyor mu bir ses içinizde...

Dostlar...
Bugün sizlerle buraya kadar...
Sessizliğinizden çıkmak istediğinizde,
biraz insan, biraz dost olmaya,
biraz sevgi vermeye, biraz paylaşmaya hazır olduğunuzda,
bir ateş yakın dumanından anlarım...

Hoşçakalın...
Ama böylesine ezik, böylesine vazgeçmişlik içinde değil...
Bir tutam mavisizlik içinde değil...

Maviyi içinizde hissedin dostlar...
Yarın olmayabilir...
Yarın çok geç olabilir...
Konuştuğunuzda anlamayacaklar arasında olabilirsiniz...
Genede susmak ta bir tercih,
susun...
Maviyi kaybediyorsunuz susarak...
Bu derin sessizilikte, susarak Maviyi kaybediyorsunuz...

Ömrünüze bereket olsun...
Bu sessiziliğe bu baharsızlığa,
bu yenikliğinize siz ömür diyorsanız...

http://www.youtube.com/watch?v=RhfpRHOfieA

Yarın, belki yarından da yakın...
Toparlanır, gelenin bahar olduğunu anlarsınız...

Ayva ağacı, erik ağacı anlamış...
Siz insansınız, daha iyi anlarsınız...

10 Şubat 2007 Cumartesi

Mavigün Senaryo

ÇEREZLER-6
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ

sabah
soner-sevil

sevil: canım bu gün senin maç kaçta
soner: hangi maç
sevil: maça gitmiyormusunuz
soner: maç şu basket maçı yok vazgeçtim ben gitmiyorum
sevil: doğan gidiyordur o zaman
soner: yok o da gitmiyor.
sevil:üzüldüm çok istiyordun
soner:olsun biz geceye katılırız.
sevil: gece toplanıyorsunuz yani kaçta
soner: bilmem neden sordun hayatım..
sevil:yok öylesine
soner:tamam canım ben çıktım (karısının yanağından öper)hoşçakal
sevil:güle güle


soner gittikten sonra tam kahvaltı masasını toplarken kap çaldı.
gelen aylin di
aylin: bunlar maça gitmiyormuş ne yapacağız
sevil: evet soner de söyledi
aylin: ne yapacağız hastane iş yattı
sevil:ne yapalım vazgeçtim zaten
aylin. nasıl yani şimdi sevgili gününde onlar alem yapmasına izin mi vereceğiz
sevil: aylincim düşündüm onlar anımsamadıktan sonra ne önemi var..yani biz zorlamı biz burdayız diyeceğiz belkide soner koltukta yatandan da bu kadar sevgili olur demek istiyor ,ne bileyim belkide gerçekten evlenince sevgililer gününü gereksiz bulduğu doğrudur ..yani ben evdeyim ..
aylin:evdemiyiz..sevil..diyeti fazlamı kaçırdık acaba
sevil:bilmiyorum canım bilmiyorum ...

lokantada..

doğan: ne oğlum öyle sabahın köründe bütün planda değişiklik yapıyorsun
soner:canım düşündüm gündüz önemli değil bu işin bizden gece için bir şeyler yapmamızı bekliyorlar...
doğan:anladım gündüzü evde kurarak geçirsinler yani
soner:aynen öyle
doğan:soner bak bu diyet işimizi uzatmaz ya sağlıklı yaşam diye tuturularsa bri de yanarız valla
soner: korkunun ecele faydası yok kardeşim yeşillik doğan ...doğan senin suyunu verdiler mi oğlum
hahaha..
doğan: ya valla düşmana ihtiyacım yok sen varken
soner: kak oğlum kalk dostu düşmanı boşverde şu planı hazırlayalım
doğan:çocuklar ne olacak..
soner: he..he.. anneme sevgili günler hediyesi canım babam gelip alacak onları malum bu akşam koltuk devirme gecemiz..
doğan:he he.devirelim derken koltuğa kelepçelenmeyelim de


akşam

sevil ve aylin evde tv seyrediyorlardı.hala kocalarının bu davranışlarına akıl sır edememişlerdi.
birden telefon çaldı.arayan soner di.

soner: sevil sevil hemen gelin yanımıza
sevil: ne gelmesi soner ya
soner: evet atlayın ama güzel giyinin
seviil:saçmalama ne giyinmesi biz gelemeyiz.
soner: sevil bak biz bir kaza yaptık şimdi adresini vereceiğim lokantanın önünde adam sahibi çıktı bizde eşlerimizde gelecek dedik yoksa bizi polise teslim edecekler
sevil: şimdi biz aklına geldik iyi ya yatın nezarette
soner: sevil hayatım ama ehliyetimize el koyarlar hadi giyinin ve gelin.işte adres
sevil: çocuklar ,
soner: tamam şimdi siz giyinin yeter sen düşünme
ve soner telefonu kapar sevil şaşkın ne söylenenden birşey anlamış nede tam ne yapacağından
aylin: ne olmuş sevil anlatsana
sevil: giyinip güzelleşip onları lokanta sahibinden kurtarmamız için gelmemizi bekliyorlar.
aylin:ben gitmem
sevil:nedemek gitmemm doğan kaza yapmış inşallah
aylin : kazamı nasılmış ah vanım diyet yüzünden hep benim suçum allah canımı alsın ne vardı diyet yaptıracak bak tüm dikkati bozuldu ve kaza yaptı.
sevil: aylin dur bir dakika sanırım sadece arabada hasar var..çünkü bizimkiler eşlerimiz bekliyoruz demişler arkadaşlarnla bekarlar partisi olduğunu söyleyemişler
aylin sonra
sevil: işte biz gitmesek hemen polisi çağıracakmış oof bizi bekliyorlar işte geceye gelir gibi giyinmemizi istedi soner
aylin: ben ne giyeceğim peki
sevil: gel bakalım benim dolabda bir şeyler buluruz.
aylin: gidiyoruz o zaman şeytan diyor ki bizi bekarlar partisine tercih eden kocaları attır hapise
sevil: aklıma gelmedi değil ama boşver biz gene koltuk davasına devam edeceğiz bence
aylin:ne kaderimiz varmış ama..
sevil: he he hadi hadi acele et..


lokantada

lokanta sahibi: soner bey bakın şu köşedeki 2 masa sizin biraz uzakta hazırladım ki siz süpriz yapacaksınız ya
soner.bakın ahmet bey önce onları odanıza alacaksınız ve eşlerinizi özel bir yere aldım diyeceksiniz..güller ve mumlar hazır mı
ahmet bey: herşey hazır soner bey
doğan: çok heyecanlıyım inşallah herşey güzel olur şeey ahmet bey menüde ne var
soner: canım ana yemek sebze çorbası ıspanak ortaya da kocaman bol maydonozlu salata
doğan: ahmet bey
ahmet bey: yok doğan bey daha neler burası balık lokantası lütfen ama roka taze soğan yani bol yeşillik olur
soner:he he yeşillik olan senin balıklar bizim ot doğan.
doğan: of ya aman


evde
sevil ve aylin hazırlanmışlar evden çıkmak üzere iken halil bey gelir..
halil bey :bizim çoçuklar sizide yormuşlar gece vakti ama neyse ben torunlarımı alıp gideyim
sevil: baba biz hemen geliriz istersen hiç götürmeseydin
halil bey:aa olurmu kızım esma sultan dört gözle onları bekliyor..
sevil: tamam o zaman.

lokanta
taksi lokantanın önünde durmuştu ama ortada ne soner vardı nede doğan birden ahmet bey uzaktan göründü.
ahmet bey: siz soner bey ve doğan beyin eşlerimisizniz
sevil: evet siz
ahmet bey: ben lokantanın sahibi
aylin: sanırım eşim arabınıza çarpmış..
ahmet bey :evet doğan bey değil mi benle gelin lütfen
sevil. beyeefendi eşlerimizi görsek bir an evvel
ahmet bey.: ahmet sevil hanım adım ahmet gelin benim odama sizlere anlatayım olayı siz neden çağırdığımı
sevil:beyefendi yani ahmet bey nerde kendileri
aylin: ahmet bey bakın başlarına kötü birşey yok değil mi doğan nasıl
ahmet bey.hanımlar lütfen telaş yok anlatacağım dedim
ahmet bey önde sevil ve aylin arkasında çaresiz ahmet beyin odasına gittiler
ahmet bey bakın işte arabamı size ekranda göstereyim bu benim kapalı otoparkım
sevil ve aylin arabayı görünce şaşkınlıktan birden birşey diyemediler ..arabanın durumu çok kötüydü birden içlerini bir korku aldı..
sevil: durumları iyi değil mi..
bu arada şef garsonun işaretini gören ahmet bey tüm hazırlıkların bittiğini anlamıştı.
ahmet bey: hadi hanımlar sizi beylerinizin yanına götüreyim..

uzun kırmızı bir halıyla kaplanmış bir kolidordan geçmişlerdi..
ahmet bey: size bundan sonra ben eşlik etmeyeceğim ilerden sola sapın eşlerinizi sizi bekliyor..

sevil ve aylin birbirine bakarlar..çaresiz yollarına devam ederler sola döndüklerinde önlerine grimavi bir halı kaplı başka bir kolidor çıkar..
yolun sağ ve sol tarafında kırmızı ve beyaz güller yollara dökülmüş..
ortayerlinde de rengarenk paptyalar atılmıştır..


sevil.ne bu şimdi ne oluyor nerde bunlar aylin..derken müzik sesi duyulur..
http://www.youtube.com/watch?v=w6Er7EpcZZY(göker'e teşekkürler..)

aylin: baksana ne şanslı kadınlar var kimbilir kimler için gül dökülmüştür.
sevil usulda bir melodi kulağına geliyordu..yolun sonlarına geldiğinde uzakta deniz kenarında bir masa vardı..masaya giden yol mumlarla aydınlanmıştı..
iki kadın ancak ne için geldiklerini anlamışlardı.çünkü birbirinden uzaklıkta iki ayrı masa hazırlanmıştı her masada başında kendilerini bekleyen eşlerini gördü kadınlar.....
adamlar gelen bu güzel kadınlara aşkla bakıyorlardı bu bakışları gören kadınlar hafiften gülümseyerek birbirinden ayrılarak eşlerinin olduğu masaya doğru yürümeğe başladılar.. aynı aşkla onlara bakıyorlardı.
aynı anda sandaleyi çekip eşlerini masaya oturmalarını sağlarken kadınların kulaklarına eğilerek
sevgililer günün kutlu olsun sevgilim diye fısıldadılar...sonra iki erkek biribirlerine baktılar..gülümsediler..
sanırım bu akşam bir koltuk devri daha mazi olacaktı..
bu arada masadaki iki kemancı güzel bir müzikle onların bu sevdalarına eşlik ediyorlardı...
http://www.youtube.com/watch?v=yhUCBMGIYQ4&feature=related

****
14 şubatta
tüm sevgililerin sevgililer gününü kutlarız...

sevgiye..
aşka inanın..
herkesinde..

bitti...

10 Şubat 2009 Salı 15:16

Mavigün Senaryo

ÇEREZLER-5

soner. ya hazırmı doğan herşey..mumlar ,müzik,güller
doğan: tamam ya kaçıncı sorun herşey hazır..
soner:bak yemekler bol afrodizaklı olacak
doğan:soner abartmasak ihtiyacımız mı var bizim koltuktan afrodizaklıyız
soner: olsun bakarsın uykuları filan gelir ne olur ne olmaz. kafanı çalıştır kıvırcık doğan
doğan: aa ama hani takılmak yoktu
soner: he he ne yapayım seni her akşam yeşillik yerken düşündükçe
doğan: allah allah ya

sevil -aylin
sevil: her şey hazırmı aylin doktorlar oda
aylin: şimdi biz hastaneye gideceğiz işte yatacağız ordan onları arayacaklar
sevil: bak aylin bunların telefonu kapalı olur filan yani her şeyi
düşündünmü
aylin :sen merak etme..
*****

soner-doğan

doğan: peki nasıl buraya gelecekler...
soner:ya işte deriz ki biz araba sürecek gibi değiliz bizi alın
doğan: ya tam buldun teksiye atlayın derler
soner:yapma ya o zaman
doğan:deriz ki cüzdanımız çalındı tamam işte
soner: he he onlar o kızgınlıkla gittiğiniz yerde kalın derler
doğan:bak derler mi derler
soner.birine çarptık diyelim kaza yaptık çabuk gelin
doğan: tamam kanka çak oldu bu iş...
soner: nasıllım ama
doğan: nasıl olacaksın ben numaraların adamıyım ,can cıkmayınca huy çıkmaz gibi sözlerin ilham kaynağı adam benim gibi
soner: ne oluyor şom doğan..diyet bitince beni teşekkür için ararsan yokum ama..
doğan: tamam tamam şaka yaptım..

10 Şubat 2009 Salı 12:35

Mavigün Senaryo

ÇEREZLER-4
ertesi gün kahvaltıda..

soner: canım biz doğan ile ben bu cumartesi yokuz.bizim arkadaşlar vardı eski iş yerinden onlar basket maçına bilet almışlar sonrada işte yemek yiyecağiz. yani bir plan yapacaksan diye haberin olsun dedim
sevil: ama o gün şeeey değil mi.. tamam canım tamam tabiii git..
soner: bir şet mi dedin sevilcim bak cnaım yoksa bizim başka bir planımız mı vardı ?bak söyle önemli değil gitmem...
sevil: sonercim tamam önemli değil dedim.


lokantada..

soner: oğlum doğan çok güzel oynadım ya sen bir şey çaktırmadın ya
doğan: yok işlem tamam da biz ne yapacağız bence b planı daha yapalım.
soner. garantici doğan tamam bir de b planı yaparız ama bu şaşmaz..hem şu diyet işide biter..
doğan: sizde mi ot yiyordunuz..
soner: şom doğan ben öteki diyetten bahsediyorum tabii sen ot yemekten öteki diyetti bile unutmuşsun..
doğan.: ha ha çok komik hem ot yemekle ne ilgisi var öküzlerde ot yiyorlar ama bak bütün inekler doğruyor
soner: anlaşıldı...tamam zoolojici doğan he he..
doğan : ama soner dikkatli olalım ömrümüz diyet olur valla
soner: sen merak etme .... doğan ...doğaaan eğil bakayım başına senin
doğan: ne olmuş ya saçımda ne var
soner: dur bak aaa bak burda da var..burdada var aaa aman aman oğlum başında dolu
doğan : beyaz mı hehe evet beyazlıyor...
soner: yok kötü haber doğancım bunlar yeşilllenmiş canım Ot doğan he he .
doğan:. çok komik..yeşillenmişmiş.fındık dalı mı bu

****
sevil ve aylin

sevil: nasıl olur ya adam arkadaşlarıyla bir gece geçircek.
aylin: bence bir yanlışlık var bunlar günleri karıştırmış olmalılar.
sevil: sanmam zaten dün akşamda atıp tutuyordu sevgililer günü için yok evliler evlilik günü kutlasalarmış ne yapacaklarmış sevgililer günü
aylin: bak sen demek biz onlarla evlendik diye sevgili haklarımızı mı devrettik .sevil bak aklıma ne geldi
sevil: ne geldi
aylin: bu diyetlerin yan etkisi olmasın yani bunlar
sevil: yok canım biz her şey yiyoruz.
aylin: sevil koltukta yatıyor bunlar
sevil: yani başka birileri mi var yok olmaz
aylin: bu kadar uzun diyete dayanamaz bunlar yani genetik şifrelerine ters. .
sevil: yok canım soner yapmaz artık öyle birşey yani cesaret edemezler
aylin: sen öyle san nasıl dayandılar peki hiç mi bunlar diyeti bozmadılar
sevil: aylincim olmaz bak böyle bir şüphe bile duymamamız gerekir.. yani biliyorsun hepsiide sonra biz güvenmediğimizle kalıyoruz yok yok bence böyle bir şey yoktur.
aylin: aaa sevil tamam ama sen şu güven duygusunu abartma istersen canım
sevil: olmaz ben ısrar ediyorum soner artık böylee birşey yapmaz.
aylin: sevilcim tamam o zaman doğan a yardım ediyordur.yoksa nedemeye cıldırdılar mı bunlar sevgililer günü maça gidecekler ordan oo arkadaşlarınla çalsın sazlar artık ne kimler oynayacaksa..
sevil: aylincim o zaman bir fikir ver ne yapacağız.
aylin: onları maça ve bu erkek dayanışma gecesine yollamıyacağız.
sevil: nasıl yani söz verdiler olmaz herkes onları bekler
aylin: sevilcim canım arkadaşım onlar gitmek isteyecekler ama ellerinde olmayan bir nedenle gidemiyecekler
sevil: anlat bakayım sen şunu
aylin:şöyle canım hazırlan bu cumartesi hasteneye kaldırılacağız.
sevil: yani biz aniden he he...
aylin: hadi bakalım doğancım el mi yaman bey mi yaman

****


soner: sahi sen bu diyetle nasıl başa çıkıyorsun.
doğan: önceleri iyi gidiyordu sonradan hergün böyle annemin kahvaltılarıı,yaptığı yemekleri ,sonra buranın şefin kebabı gözümün önünden geçmeye başladı
sonrada işte sen yakaladığın gibi
soner: yani doğan sen gerçekten ot yiye ot oldun ot doğan..ben sana koltuk diyetinden bahsediyorum
doğan: sen o diyetten mi bahsediyordun..
soner: neyse anladın
doğan: sen söyle sen deneyimlisi benden he he..
soner: ben kavuşmalar çok güzel oluyor ya onları düşündükçe bakmışım uyumuşum
doğan: evet bende işte bakıyorum koltukta yatıcam eski resimlerdeki günlerimize bakıyorum.
soner: yok doğan ben artık o koltukta hep yatsamda sevil siz bir hayat çocuklarım yanından başka bir yeri düşünemiyorum..
doğan: bende aylin benim karım ama hepte sevgilim olarak kalacak
soner: evet sevilden benim hem karım ve ölene kadar tek sevdiğim kadınhep sevgilim olacak.
doğan: doğru aah
soner: ya ne oldu bize ya romantik kadınlar gibi hadi hadi yapılacak işlerimiz var..şu koltuk devrini kapattalım.

****

sevil ve aylin

sevil:aylin biliyormusun artık diyorum şu koltuk cezasını kadıralım
aylin: evet senin rekorların var bu konuda
sevil: ne yapsaydım aylin soner en güvenilmez adamlarıdan değil miydi.
aylin: orası doğru ama sende en şüpheci kadınlarındandın
sevil: aylin yapma yaşadıklarımın en yakın tanığı sensin.
aylin doğru canım haklısın da şimdi ki koltuk durumu başka her halde.
sevil: çok uzattığımın farkındayım ama hatta onu o kadar özledim ki bazen şeytan diyor in aşağıya gir yanına
aylin: he he valla aynen ben de düşünmüyor değilim.o zaman sevilciğim şu sevgililer günü koltuk devirme günü yapalım
sevil: he he yapalım ..canım sonercim benim biliyormusun aylin hep onu seveceğim ben o benim tek sevgilim yaşamımdaki
aylin:biliyorum bilmezmiyim ayrıca bende doğan için aynı şeyleri düşünüyorum tek sevgilim tek eşim ..


devam edecek mi..?
bir sabah olsunda hayırlısıyla bakacaz artık..



Salı gününüze bir tutam
HOŞLUK OLSUN CANLARIM..

Mavigün Senaryo

ÇEREZLER-3
soner: doğan ya sana çare bulmak gerek arkadaşım yoksa sen yakında süt vermeye başlarsın.
doğan: of soner ya.
soner:bak diyorum ki önümüz sevgililer günü şöyle güzel bir hediye ile durumu kurtarırsın ne diyorsun.
doğan:nasıl bir hediye..
soner: hediyeden daha çok bence bir süpriz ne dersin.
doğan: nasıl bir süpriz yok ben senin süprizleri bilirim olmaz..başımıza daha büyük dert açar
soner: kal o zaman çayırında arada ot getiririm..
doğan: tamam canım anlaşıldı nasıl olacak
soner: süpriz oğlum sen bana bırak.sen bu sefer hediyeni iyi şeç bence sen bütün bedenlerden al..
doğan:ya sen benim başıma çorapmı öğrecen birdaha aynı hediyeyi alırmıyım ben
soner:: he he he..
****
sevil: aslında sevgililer günü geliyor bir şeyler yapmak gerek.
aylin: sahi şu diyet işine aramı versem ne
sevil: bence biz bütün diyetleri rafa kaldıralım.
aylin.:he he ama merak etmi yor da değilim ne yapacaklar acaba.


evde

soner: şu reklamlarda kriz filan demiyorlar yok sevgililer günüymüş nedir yani ben eşime ,sevgilime onların dediği zaman mı hediye alacam
sevil: ne oldu sonerim
soner: sevgililer günü için diyorum
sevil : ne varmış sevgililer günde
soner: para tuzağı bunlar ne yani şimdi herkesin yaptığını mı yapacağız uysal koyunmuyuz biz canım
sevil: sonercim özel günler için görüşlerini sonra dile getirsen(efeyi işaret eder)
soner: bence şimdiden öğrense canım iyi olur yoksa öğrenene kadar insan yolunan kaza dönüyor.
sevil: sonercim az bir insan olsan yetecek ne kuzuluğun ne kazlığın kaldı maşallah.
soner: ya sevil sen bu özel günler için ne düşünüyorsun yani alan var alamayan var yani şimdi bu kriz ortamında sevgilisine bir şey alamıyan onu sevmiyormu olacak..haksızmıyım
sevil: hediyenin değeri önemli değildir.
soner: sen onu küllahıma anlat
sevil: soneeer güzel konuşurmusun(efe yi işaret eder)
soner: ne o zaman tek taş pırlantalar gözümüze gözümüze sokmalar
sevil: canım o reklam kadınlar için hediyenin düşünülmesi yeterdir maddi değerine bakmaz
soner: haha ha güleyim onun için ilk tartışmada aldığın yüzük teneke parçası derler.
sevil: ya soner nerden çıkartıyorsun eski arkadaşlarının genel özelliklerini bilmem ama her kadın önce hatırlanmak ister.bir çiçek bile yeter.
soner: bilmem bana bu özel günler ters hele evlendikten sonra.
sevil: bak sen ne yani bitiyor mu herşey evlenince
soner: canım sevgili olmak ne bileyim karı koca için değildir.o daha çok işte daha yeni böyle koklaşanlar için..
sevil: ne o evdekiler koklaşmıyormu ay allah senin gibi konuştum bende
soner: aman canım evlenince şey elinde tek bir çiçek ama sevgili öyle mi bütün botanik bahçesi önünde serili gibi bu yüzden sevgililer günü önemli yani hangi çiçek nasıl kokar nasıl koklanır gibi bir yani 14 şubata kadar arı gibi çalışmak gerekir...
sevil: anlaşıldı sen diyorsun mecbur koklayacağım çiçeği sulamam..dikkat et de botanik bahçesinde kaktüsler batmasın sana
soner: yok canım benim ne işim var botanik bahçelerinde hem kaktüsü ne yapacak öyle aaay heryeri diken hem çiçeğin bile kokulusu sevilir ..sen gülü böyle kokmasa sevilirmiydi sanıyorsun.
sevil: istersen kapatalım canım.anlaşıldı sen eski bahçeni özlemişsin.istersen sıkıldınsa botonik bahçende arı olmaya dönebilirsin.sonercim
soner: yok canım ben tek gülümden mennum yani ben evilliler için demeğe getiriyorum bu günün önemi yok..evli dediğin evlendiği günü kutlasınlar yeter canım..
sevil: anlaşıldı sonerciğim.anlaşıldı ..sen sevgillier günü bir şeye zahmet etme..

10 Şubat 2009 Salı 02:59

Mavigün Senaryo

ÇEREZLER-2
bu arada aylin ile sevil öğle yemeğindelerdir.
aylin:ben 1,5 iskender böyle üstüne tereyağ gezilecek
sevil: aylin hayırdır iki gündür öğlenleri kebap iskender ne o böyle
aylin: sorma doğan cezalı bu yüzden akşamları sadece sebze yemeklari yiyoruz.
sevil: sebze yemekleri derken
aylin : daha doğrusu sadece salata.
sevil: yazık ya doğana
aylin: hak etti o
sevil: ne oldu ki..
aylin: geçen doğum günüydü bana daha özel bir şey almak istemiş anlarsın ya..işte şöyle kırmızı renkte filan
sevil: anladım eee
aylin: bana olmadı.

****
doğan: olmadı abi ya olmadı halbuki hep aldığım bedendi..
soner:canım buna mı üzüldünüz..değiştirirdiniz.
doğan: söylemesi kolay ama ben ona dedim ki
****
aylin: bana demez mi ki
sevil ne dedi


soner: nededin oğlum fıtık etme adamı
doğan: 'hayatım bu senin bedenin demek ki sen kilo almışsın''dedim
****
aylin: kilo aldığımı söyledi sevil anladın mı ?''hayatım bu senin bedenin demek ki sen kilo almışsın''aynen böyle dedi
sevil: ne olmuş yani he he aylin sende yani bütün derdin bu mu senin
aylin: seviiil bak sende üstüme üstüme gelme zaten ben o aldığı güzelim hediyenin içine giremediğime mi yanayım yoksa kocamın tam romantik bir anda sen kilo almışsın demesine mi
***
soner: almış mı
doğan: ona göre almamış
***
sevil: ama aylin ama sanki dikkatli bakınca almış gibi duruyorsun
aylin: almadım sevil almadım kilo filan al- ma -dım..
sevil: tamam kızma yani adam bütün bir gece senin üstünde görmek için aldığı hediyeyi giyemedin öylemi yazık doğan a
aylin : sevil ya bak gülme oof ya anlatan da kabahat zaten
****
soner: yani gece berbatmı oldu he he.
doğan: hani gülmek yoktuoof ya oof sonrada işte birde elime yastık ve battaniye tutuşturuldu salona yollandım.
soner: bak bu tanıdık geldi kulağıma..
***
sevil:yani demek istiyorum ki bunda doğan ın kabahati yok gibi
aylin: nasıl yok kilo almadım ben
sevil: canım diyelim ki sen almamışsında hata belki firmanın ürünün de olamaz mı bazen aynı bedenler arasında da fark oluyor..ayakkabı gibi düşün bazen aynı numara ayağına olmaya biliyor.ne yaptın peki
aylin:salonda ki koltuğa yolladım orda yatıyor
sevil:bak bunu anlarım.
aylin: o geceden beri de diyetteyiz.
****
doğan:ya işte o günden beri diyetteyiz.
soner:hem ot yiyorsun hem salonda mı yatıyorsun çifte diyet kürü yani
doğan: ne dedin.
soner: yok dedim ki beterin beteri varmış..
***
sevil: bence bu kadar eziyete gerek yokmuş demek istiyorum
aylin: tamam bendenler tutmuyor öyle deseydi bana neden sen kilo almışsın diyor ya..
sevil: ne yapsın hem yaşadığı hayalkırılığını düşünsene hem önümüz sevgililer günü belki bir şeyler yaparda barışırsınız
aylin:bakalım.

10 Şubat 2009 Salı 02:56

9 Şubat 2007 Cuma

mavigün

ÇEREZLER-1
Rotasyondaki öğrenci 3 .gün sonra başka bir aile bulunmuş....efe bu işe bozulup 2 gün odadan çıkmasada annesi seneye kesin olarak bir arkadaşı geleceği konusunda ikna etmişti.
günler geçip gidiyordu..
soner öğrenci kızın gelmesiyle 3 gün sevil in odasına taşınsa bile ceza bitmediğinden tekrar koltuğa inmişti..
o gün lokantaya vardığında iki dolap arası yere oturmuş bir şekilde gözünde gözlük başında bir şapka ile yemek dolusu bir tabağı yiyen birini görünce
soner: kimsin sen be..
gizli adam: hiiiişt sus bağırma
soner: doğan sen misin
doğan: sus sus aşçı duyacak
soner:ya oğlum neden gizli saklı bir köşede böyle casus edasıyla ne yapıyorsun
doğan: aylin takipte saat başı arıyor..
bu arada doğan yemeğe devam etmekteydi...
soner: yuh ....yuh...yuh... be oğlum.
doğan. (zor yutkunarak) ne be ne olmuş iki lokma aldımsa
soner: sen buna iki lokma mı diyorsum.nedesense senin bir lokmanla Etyopya daki açlara 1 haftalık gıda yardımı gibi
doğan: aman be senle de konuşulmuyor
soner: ya oğlum sen konuşmuyorsun ki tıkınıyorsun pisboğaz doğan
doğan: ya sor neden tıkınıyorum sorsana
soner: doğancığım canım arkadaşım tüm aç kalmış çocuklar adına neden yediğini sora bilirmiyim.
doğan:bak hep sen bunu yapıyorsun işte
soner: neyapıyorum ya
doğan: hep beni suçluyorsun
soner: ya doğan neden ağlıyorsun şimdi..valla aylin yapsa bunları bir nedeni olurda
doğan: nedemek aylin yapsa
soner: ne bileyim oğlum hamile kalmış kadınlar gibi bir yandan tıkınıyorsun bir yandan ağlıyorsun nerdeysen şimdi yeşil erik isteyeceksin bende koşturacam gibi geliyor.
doğan daha fazla başlar ağlamaya..
soner: ya tamam anlaşıldı sorun büyük anlat kanka dinliyorum
doğan: dalga geçmek yok ama.
soner: yok söz..
doğan:15 gündür sadece ot yiyiyoruz biz.
soner: neden çayırova ya mı taşındınız..
doğan : söz verdin bak..
soner: tamam da oğlum neden ot yiyorsunuz yoksa gene şu entel dantel diyetine başladı aylin..valla bunların topunu Himalaya’ların tepesine budanın yanına çıkartacaksın inmesinler aşağıda anlasınlar bedensel diyet ...miş yok ruhsal diyet...miş...
doğan: ya ne Himalaya tepesi ne budası ya nerden geldik biz oraya şimdi
soner: boş ver baştan anlatsana ..şunu bana
doğan: geçen aylinin doğum günüydü ya işte ona hediye aldım
soner: evet birlikte kutladık ya güzel bir tek taş almıştın ya
doğan: aldım da başka bir şey daha almıştım.
soner: ee ne var işte bir hediyeyi bulamıyan var hele tek taşı almayın unutunca da oof oof sen 2 tane almışsın ne var bunda..
doğan: küçük almışım.
soner: neyi ne oğlum kazak mı gömlek mi ne aldın.
doğan.ya işte kadınlar hoşlanır denir ya güzel işte biraz da romantik gibi hediyelerden
soner: aaa ama fıtık ettin ya ne aldın hem küçük hem romantik..
doğan: şey hani böyle dantelli küpürlü olur da hem giymiş olursun da giymemiş gibi durur.
ya anlasana söyleyemiyorum işte ooof vazgeçtim sana anlatamam olmaz aylin bilse beni ahıra bile bağlar..
soner: doğan senin yediklerinden beynine oksijen gitmiyor anlaşıldı ..bence sen romantik değil erotik bir hediye almışsın.ne o anlatamam ya biz arkadaş değilmiyiz ben sana anlatmıyorum sevil gene ambargo koydu..odasına girmek için vize gerekiyor diye..
doğan: ama bu özel olmaz ne aldığımı söyleyemem
soner: tabii senin hediye özel konu bizim yatak odası evrensel ya doğan bakacam kardeşim senin ateşin mi var ne oldu sana aman be tamam boşver ne aldığını sonra ne oldu ki..onu anlat bakalım..
doğan: işte aldım getirdim işte anlarsın ya romantik bir şekilde hediyeyi verdim..


(devamı yarın..)

09 Şubat 2009 Pazartesi 14:39

20 Ocak 2007 Cumartesi

mavigün senaryo

soner: evet oyun arkadaşı öyle demişti.bende sakınca görmedim evet kısmını işaretledim.ne yani oyun arkadaşı türkiye den bulamamışlarda rusya dan mı getirmişler.
sevil: soneer tamam oğlum sen yata bilirsin.sonercim sen bunları bilmezsim çünkü sen yıllarca hangi oyun arkadaşlarının olduğu malum
soner: ne yani şimdi bunda da ben mi suçlu oldum...
sevil: suçlumusun bilmem ama imzalağın hakkında bilgin olsaydı kriz filan diye demin ki nidaları çıkarmazdın sonercim çocuklar böyle denince daha heyecanla bekliyorlar,ama asıl amaç ülke insanların kaynaşması farklı kültürleri tanıtma.oyun arkadaşı denmesi bu yüzden
soner: aman anladık çok bilmiş sevilcim.senin entel rehber hocan bulmuştur oyun arkadaşıymış..

uzun bir sessizlik olur.en sonunda soner dayanamaz ve.
soner: sevil ama bu ceza ne zaman bitecek.bel fıtığı olacam bu koltukta yata yata hem bak efe ne kadar üzülmüş.
sevil: sonercim hiç konuşma eğer koltuktaysan istersen neden olduğunu da bir düşün.
soner: tamam ama ne bu hep aynı ceza biraz vizyonunu geniş tut bari
sevil: soner istersen fazla konuşma geniş bir vizyon sahibi olurum ki şaşarsın
soner: ya sevil sen varya hiç değişmeyeceksin.
sevil: evet sonercim ne tesadüf bende senin için aynı şekilde düşünüyorum..
soner: sevil ne diyorsun
sevil : hangi konuda
soner:işaretle koltuğu gösterir
sevil: yastıkla yorganını ala bilirsin
soner: oof oof ya ben böyle koltukta sen yatakta nasıl bir yastıkta kocayacağız biz
sevil: sonercim bunu bekar günlerinden kalan CD leri efe nin odasında unutmadan düşünecektin.
soner: ne olmuş yani
sevil : sonercim hala ne olmuş diyorsun.ne olacağını gördük sanıyorum
soner: iyi de ben onları taşınırken attığımı sanıyordum yani. gerçekten
(taşınırken kendini hayal ettiğinde;
dvd karşısında tek tek kontrol ederek karar verdiği günü anımsadı..
şunları atayım sevil in eline geçerse derdimi anlatamam sonra yok ben bunları kırıyım yok şimdi ya yazık bekar arkadaşlar var onlara veririm he he ne dua ederler ama ne yapsam ya diye oda da 2 tur atar.o sırada babasının kendisine verdiği kutu aklına gelir.
evet o kutunun gizli bir bölmesi olacaktı yazık şimdi bu cdlere tabii canım der ve kutunun gizli bölümüne yerleştirir)
sevil: allah allah nasıl oluyorda efe nin eline geçiyor o zaman.
soner: sevilcim hayatım nerden bileyim.o kutu bizim oda daydı.biliyorsun kutuda eski resimler olan kutu(tekrar anımsar efe ogün kutuyu sevil den gizli olarak odasına saklayacağı zaman efe birden odaya dalmış efe: babaaa ne güzel benim olsun mu.soner: şeeyy tabi oğlum ben sonra sana veririm. efe: olmaz şimdi alacam.babasından kutuyu açar bak buraya ben topladığım eski paraları koyarım.ne olur baba.soner: dayanamaz daha sonra gizli yerinden alırım diye oğluna kutuyu veriri.
soner: canım söyledim ya eski paraları koymak için almıştı.
sevil: kutuyu sormuyorum hayatım cdlari soruyorum.
soner: dedim ya attım (içinden kafama edeyim iyimi ne vardı saklayacak.)sanıyordum.hem ne oldu .
sevil: evet hiç bir şey olmadı ama ben zamanında eve gelmeseydim.aman allahım düşüncesi bile ...
soner: işte bende bunu söylüyorum sen zamanında geldin bu yüzden birşey olmadı.
sevil: soneer ben yatıyorum sana iyi geceler.cdlerdeki bayan arkadaşlarınla..
soner: sevilcim
sevil: iyi geceler sonercim
soner:aman iyi geceler.

ertesi gün sevil okulu arar ve bugün yarın rusya dan bir öğrencinin geleceğini öğrenir.bu yüzden işden erken çıkar gelecek çocuk herhalde efe ile aynı yaşda olacaktır.gelecek çocuk için efenin yanına bir yatak da koymak gerekir diye düşünür ve soneri arar.
sevil:soner işin varmı
soner: cezam mı bitti yoksa bak belimin ağrısından hiç uyuyamadım.
sevil: cezan için aramadım sonercim işin varmı onu sordum
soner: yok canım sevilcim ne oldu.
sevil: bu öğrenci bu gün yarın buraya gelecekmiş efe nin yanında bir yer hazırlayalım
soner: gelen öğrenci kız ise
sevil o zaman eda ve ege nin odasına koyarız .
soner: ne kadar kalacakmış.
sevil:sanırım 15 gün.
soner: anladım tamam sevil geliyorum.
o gece misafir için herşey hazılanmış gelmesi bekleniyordu...

ertesi gün sevil kahvaltıyı hazırlanmış efe giyinmiş .
soner efe kalkmadan sevilin yanına gittiğinden belini tutata aşağıya iniyordu.
sevil: iyi uyudun mu hayatım
soner: ne demezsin.yastığa başımı koyar koymaz.
sevil: gülerek iyi işte yastığının kıymetini bil.
soner: hani bir yastıkta yatacaktık yastıkları yanyana bile göremiyoruz.
sevil : sonercim çay..
soner: alayım.
o anda kapının zili çalınır.
sevil: hayırdır kim bu saatte
soner: site yöneticisidir. Ben bakarım.
soner kapıyı açar.tekrar kapıyı kapar.
sevil: kimmiş hayatım.
soner: bilmem kimse yoktu.
sevil : ama canım hala kapı çalıyor.
bu sırada sevil de kapıya gelmiş.
sevil: soner açsana kapıyı.
soner tekrar kapıyı açar.
sevil in karşısında kendisine rusça selam veren 20 yaşlarında çok güzel bir kız duruyordu.
- selam...
efe de kapıya gelmişti.rus kızının yanında okuldan bir görevli olduğunu neden sonra fark ettiler.
görevli: efecim işte oyun arkadaşın canım
soner: çüş
sevil: nee
efe: yaşasın oley..



Salı günü için düşünülmüş ufak bir BBO anımsatmasıydı.

devam eder mi ?
gerçekten bilmiyorum..

20 Ocak 2009 Salı 13:41

Mavigün Senaryo

çerezler...

soner ile sevil masa da birbirlerine sert sert bakmaları efe nin dikkatinden kaçmamıştı.gene ne olmuştu bu annesiyle babasına oof off diye düşündü.Annesinin
arkadaşlarını izin almadan eve getirdi diye neden babasına kızdığını bir türlü anlamamıştı..
O gün annesi eve unuttuğu bir dosyayı almaya gelince birlikte toplanıp CD den cizgi filim seyrederken yakalanıyorlardı..henüz seyretmemiştik bile hala anlamış değildi annesinin neden çığlık attığını olamaz diye.. annemle babam o günden sonra 1 haftadır böyle idiler.annem: efe babana söylermisin yarın ben geç geleceğim mümkünse o eve erken gelsin. babası: ben erken filan gelemem desede sonradan ikna olup bana dönüp efe: annene söylermisin : merak etmesin gelirim. bu durumdan çok sıkıldım.birde annem bana darılması gerekirken neden babama darılmıştı.evet sanırım babamın dediği gibi bu kadınları anlamak zor annen de olsa..
oğullarının yemeğini yemeden tabaktaki çorbasına kaşıkğı daldırıp çıkartığını gören
sevil: efe oğlum canın mı sıkkın senin.
efe:biraz.
soner: ne oldu oğlum anlatsana
efe dayanamaz.:anne baba siz birbirinize küsmüsünüz.
sevil:yok canım oğlum nereden çıkardın
efe: o zaman baba sen küssün
soner: yok oğlum nerden çıkardın aah hiç ben annene küsermiyim.
efe: peki niye öyle birbirinize dargın gibi bakıyorsunuz.o zaman neden hep bana söylüyorsunuz efe anne deki efe babana deki.ben çok sıkıldım
soner: çocuk haklı bak sevilcim
sevil: sonercim sen konuşmasan.efecim biz babanla küs değiliz.sadece bir oyun oynuyorduk değilmi soner
soner: tabii bir oyun (ne oyunu ya )
sevil: bakalım oğlumuz bizle ilgileniyor mu oyunu
soner:ne oyun ama değil mi oğlum ben dedim efe çok üzülür diye
sevil: ama işte efecim bazen gördüklerinle karar veremezsin bu yüzden kesinlikle sorup öğrenmen gerektiğini öğrendin rahat ettin mi canım
efe ikisinede sarılarak:rahat ettim ama ya ben hala sormasaydım.
sevil: sorana kadar oynardık bizde oğlum.hadi bizi ve kardeşlerini öp dişlerini fırçala doğru yatağa.
efe: birden onları öperek merdivenlerden yukarı doğru çıkarken.aklına birşey gelerek odasında gelir.
efe: iyi o zaman mağdem dargın değilsiniz aile birliği bunu size yolladı.
sevil efe nin elinde ki zarfı görünce telaşlanarak
sevil: efe nedir bu oğlum
efe: (boynu bükerek )bilmem zarf kapalı.
soner de birden meraklanmış
soner: ne o oğlum yaramazlık filan
efe: yok baba ben bir şey yapmadım.
zarfı açan sevil içinden bir mektup çıkar
sevil: öğrenci rotasyonu bize
rusya dan dan bir öğrenci yolluyorlarmış.
soner: çüş ne bu krizde hiç gelmesin paşa paşa yumuşak yumaşak sıcak sıcak otursun evinde rusyada burda donuyoruz onlar yüzünden her dakika tehdit tehdit kısarım vanaları sanki biz yakabiliyoruz doğal gazları kıs be ..doğal gaz değil yüreğimiz cebimiz yanıyor..
sevii::soneer ...soneer
soner: tamam taman sustum.
efe ise şaşkın şaşkın babasına bakıyordu ilk önce dudaklarını büzdü..
sevil : dur oğlum yarın bir okulu arayım .
efe ise zıplamaya başlamıştı.
efe:yaşasın bana arkadaş gelicek..oley oley
sevil: ay allah dur hemen sevinme oğlum biz böyle bir talepte bulunduğumuzu anımsamıyorum kesin bir yanlışlık vardır..
efe: ama babam kabul etmişti anne..
sevil:soner öylemi benim niye haberim yok..
soner: ben mi ne zaman?yok canım ben öğrenci rotasyonu mutasyonu anlamam öyle birşey kabul etmedim.
efe: hani annem gelmemiştide rehber hocam sormuştu.oyun arkadaşı istermisiniz diye

sanırım
devamı gelecek.

sevgiyle kalın...

20 Ocak 2009 Salı 03:23

6 Ocak 2007 Cumartesi

Mavigün Senaryo

merhabalar
- hoş geldiniz..
-Doğan yok mu Soner
-şefin yanında adam biraz tipte
- desene doğan barut gibi ben bir ona bakayım.
-
-
- sevil
- efe
- sen söyle efe dedin bir sorun yok değil mi
- yok yok ama 2 gece seni görmedi
Özledi hem biraz da aklı karışmasın diye
Hatırlatmak istedim
- bu gece görürüm eve gitmeden
-ne o bizde kalmıcakmısın.
-kalabilirmiyim yani sen
-soner bunları konuştuk efe bizim yüzümüzden
sorun yaşamasını istemiyorum
- tamam bende istemiyorum.
-ya Soner bu gün Aylin senin arkadaşı için
bu ayça yani sarı ayça ile
Bir iş görüştü.ama yer uzak geldi kız gidemedi.
Bende düşündüm acaba yani geçen gece yaşanan
Yanlış anlaşmayı unutsak ta tekrar burada çalışması için çağırsan
- sarı ayçayı dediğinden emin misin
-evet Soner kızı işinden etmeye ne hakkımız var.
-yani bilmiyorum .şaşırdım.
-neye şaşırdın.
- yani onu düşünmene
-haksızmıyım sen ne diyorsun.
-ben aslın da ona karşı kendimi suçlu hissediyorum
Ama yani doğru olurmu?
- ne doğru olur daha evvel yanlış olan bir şey mi vardı.
-yok yani son yaşananlar için diyorum
-sen unutmaya hazırsan ben de hazırım.
-soner içinden
(allahım sevile ne oldu böyle neyse aramadan bu geceden kurtuluş yok,
Aman ben niye telaş ediyorum ayçanın benim için önem iyokta bunu sevil nasıl anladı
Yoksa artık beni kıskanmıyor mu of ki of ki kadınları anlarmışım şam doğan şom şom)
-soner ne düşünüyorsun arasana
-tamam arıyorum.
Merhaba ayça benim Soner
-iyiyim.şey ayça ben rest:ta çalman için aradım.yani eski teklifim hala geçerli
Tabii kabul edersen.
-tamam gelince hangi günler çıkacağını konuşuruz.
Kabul etti.
-bak iyi ki aradın başka bir yerde başlamamış.
-kim başlamamış sevil.
-geldiniz mi keman çalacak olan ayça hanım.
Şef nerede çalışıyor.
doğanı da azarlaya azarlaya çalıştırıyor.
doğan yanardağ gibi patladı patlayacak.
- ben çıkmak zorundayım efe uyumadan evde olmak
İstiyorum.
- sevil benide beklermisin bende geliyorum.
Senin için erken değil mi
- olsun efe’yi görmedim özledim oğlumu
Tamam doğana selam söylediğimi söylersin Aylin
-doğana çıktığımı bile söyleme Aylin
Valla calı bomba gibi bana patlar sonra
Hadi hoşça kal.
-efe’yi öpün benim için.
Mavi


Kadife ile efe evdedirler..
- uslu durp dur efe geliyorlarmış işte annele baban
- Yaşasın babamda mı
-Anne- baba
- vay bakayım benim oğlum nasılmış
-iyiyim. bugün öğretmenim bana aferin dedi.
-ooo bizden bir aferin değil mi Soner
-evet ya oğlum aferin niçin aferin vermiş bakayım benim oğluma
-ailenizi anlatın diye bir ödevdi.
Sevil –soner bakışırlar
Aynı anda
- sen nasıl anlattım
-anlattım işte. annemle olduğumu babamı sonra tanıdığımı
babamla yan yana oturduğumuzu
Bazı geceler bizde kaldığını
ben hep kalmasını istediğimi filan işte….
-bak oğlum bende (Soner sevil e bakar. Sevil başı ile şimdi söyle der.
soner yüzünü kaplayan bir gülüseme ile oğluna döner)

yani annenle ben
- ya efecim babanla ben
-sana söyleyecektik.
Neyi söylecektiniz.hamsteri mı buldun baba.
-hamster biz onu.
-oğlum arkadaşına anlatmadın mı?
Bulamadığımızı evde ,bahçede aradığımızı
-söyledim ama anne
çabuk ol babam çok kızıyor diyor.
- tamam oğlum ben sen uyuduktan sonra
onu arar bulmaya çalışırım.
Hadi artık yatağa bakıyım.
-baba sende kalsana bana masal anlatırsın
-Tamam anlaştık bakalım sen giyin ben yanına gelirim.
mavi

-uyudumu
-Evet ama biraz sıkıntılı gibi
- evet bana da öyle geldi.
Hem hamster hem de ödev ona biraz fazla gelmiş
Ne yapıcağız.
-hamster için mi
- o da var.ama en önemlisi senin burada kalmaman onu çok üzüyor
-sevil bu gece söyleyecektim ama
Sevil gülümser hamster diyince iyi toparladık ama.
-bir dakika sevil benim bugün ortadan kaybolan kuzenimi arayım
Adama git bir petshoptan hamster al dedik kendi girdi fare deliğine
-oğlum niye açmıyorsun telefonu on defa çaldı
Dumadım mı nerdesin sen evde yatıyorum.
hamsterı aldın mı
Tamam getir bana hemen şimdi.
Almış sevil kafesine koyalım
Bulduğumuzu zanneder.
-tamam geldi galiba ben kapıyı açıyım.
Mavi


Yatak odasındalar dır. soner artık sevile konuşmak için kıvranmaktadır adeta
Sevil ise bütün bu tedirginliği anlamaz tavrıyla yatakta kitap okuyordur.
-sevil konuşabilirmiyiz.
-ne hakkında..
-şey .(.soner bir çırpıda yatağa atlamıştır.)
-sen beni tanıyorsun değilmi
-soner cim tanımak senle yan yana bile gelemez. sana daha çok
Sürpzler adamı yada ne zaman ne yapar bilinmezi
Bile denebilir.yani bilmiyorum Soner.
-haksızlık etme..
-haksızlıkta yapmak istemiyorum zaten.
- peki seni tanımak kolaymı sevil
-daha kolay dene bilir.ne zaman ne yapıcayım bilinir en azından
İşte ben de bunu konuşucam. seni tanıyamıyorum sevil
- ne yani seni şaşırttım hıı güldürme beni Soner
-evet şaşırdım örneğin neden yani kızma ama geçen geceden sonra bana kızmadın
Hatta ayçanın rets.çalışması için beni teşvik ettin.
- Soner nereye varmaya çalışıyorsun yani sana inanmam mı gerekiyordu
-yok sağol.inandığın için yani ama
-soner bak yarın iş var nedemek istiyorsun
-sen beni artık kıskanmıyormusun. Yani hiç üzülmüş gibi değilsin
mavi


ya sevil susma bu beni çok üzdü. inanmaman bile beni bu kadar
- üzmezdi öyle mi
- yani yanlış anlama seni hiç üzmek istemem yani artık demek istiyorum.
Çok korktum sevil çok beni tamamen hayatından çıkarırsın diye..
- efe var Soner seni hiçbir zaman hayatımdan çıkaramam.
-ben efenin hayatını kast etmiyorum. beni efeden uzaklaştırmayacağını
Biliyorum. ben senin hayatının içinden demek istiyorum.
-sonercim bilmem şu anda benim yatağımda yatıyorsun daha
Nedar yakın benim hayatımda olabilirsin.
- sen izin verdiğin her karesinde
-nasıl..
- yani bütün karı –kocalar gibi
-biz karı-koca değiliz.
-niye olmuyoruz.
-bu evlenme teklifimi Soner.bak istersen birde bunu gündüz düşün
Yani yatak odası heyecanı olabilir sonra üzülmeni istemem.
-haa çok komik neresi kötü heyecan duymanın.
- kötü demiyorum.
-sen duymuyormusun.
-ne
-heyecan
-
-soner
-tamam ama en azından bana niye böyle
davrandığını anlat.

Mavi


-
-susuyorsun.
-tamam madem ki duymak istiyorsun
dinle o zaman; o gece yüreğim bin parçaya bölündü Soner
Nefes alamadım. sanki devamlı bir yürüme bandının üstünde
koşuyordum yorgun ama bir yere varmayan yada hep aynı yerde olan.
ağladım hiç ağlamayacak kadar
-ooh(Soner derin bir nefes alır) yani devam et. sen bana bakma.
-Sabaha kadar uyumadım kendim değildi di düşündüğüm
Senle ilgili yaralarımı saramayacağım belli idi.
aynı hataları 7 yıl sonra bile yaptığımdan
gözümün önünde tek bir şey vardı oda efe
tükenmiştim Soner bir daha öyle bir gece ömrümde
görmek istemiyorum ben.
Sevilin gözleri dolu dolu olmuştur. soner dayanamaz artık onun gözyaşlarına
Dayanamadığını yüreğinin burkulduğunu hisseder.
Sevil le yaklaşır. önce dudaklarıyla gözyaşını siler.(-hep bunu yapmak istedim der hafifçe kulağına fısıltıyarak)
sonra çenesinden tutar
Kendisine bakmasını sağlar.
-ağlama dayanamam sana söz bir daha böyle bir şey olmayacak.
Sevil kendini toparlar Soner den uzaklaşır.
-bence tutamıyacağın sözler verme
-sevil peki nasıl sonradan böyle yani üzülmemiş gibi yaptın efe için mi
-belki ama birisi ziyaretime geldi.
-kim..
-ayça ,sarı ayça
-sana mı ya bak ayçaya ha sağolsun.
-neden söylemedin. yani ayçayı.
-biraz benim ne çektiğimi anla diye, anladımı onu henüz bilmiyorum
-emin ol anladım tamam sen şimdi buna inanısın gelmiyor ama
Bunu sana ispatlayacağım.
-ne yapıyorsun
-uyuyorum seni bilmem ama ben yarın erken kalkmam gerek.
-ben erken gidicem hıı rest.ta.Bir aşçı aldık adam Hitler le akraba çıktı.
Bütün gün bizi iştimaya çekti.
Işık sönmüştür.soner yatağın içinde dönmektedir.sevile yaklaşmak ister
Usulca yaklaşır.sevilin yanağına yanağına yaslar..
-barıştıkmı
-soner biz darılmadık
-sevil
-efendim
-ayçaya nasıl inandın.
-geçerli bir kanıtı vardı diyelim.
Soner sevil le sarıldı.yanağı yanağunda huzurlu bir gece olacaktı.
Sanırım ilk sınavdan başarıyla geçmişti.
mavi

seneryoyu tekrar veriyorum maksat yadetmek kahramanları

birde böyle düşünelim...
sevil yukarıdan gelen sesten sonra bir sonere bir yukarı bakar gözleri dolu dolu olmuştur.eli kalkar ve sonerin yanağına iner.arkasını dönüp kapıyı çarparak uzaklaşır hıçkırıklarının
her ikisinde duymasını istemez yüreğinden bir hıçkırık kopar ağlar ağlar ..efe aklına gelir ağladığını anlamaması gerekmektedir.kendini toparlar evine yürür.
tokatın sesi ve kapının çarpılmasından sonra ayça merdivenlerden aşağı inmiştir.
soner hala kapanan kapıya bakmaktadır.
ayça sorar ne oldu kimdi gelen
eski karım der.niye çekip gitti..
senin buraya gelmeni yanlış anladı ayça artık ben eski ben değilim o ve oğlum benim herşeyim ama herşey başa döndü sevil bana inanmaz artık hayatta inanmaz anlayacağın
ayça ben öldüm.
oğlum sen eski karına resmen aşıksın.bak anladım sen gerçekten değişmişsin ben bile soner değişmez bu durumdan çabuk sıkılır diyordum ama üzülme gün doğmadan neler doğar.benim çıkmam lazım soner yarın ararım seni...ayça bana kızmazsan
tamam senin orda çalışmam
sağol ayça..
efe annesini beklemektedir babam nerde anne der niye gelmedi..
işi varmış oğlum bana bir öpücük verip çabuk yatağa gitsin dedi.hadi oğlum seni yatırıyım.
sevil bu gece uyuyamazdı artık yurt dışına da gidemezdi efe'ye bunu yapamazdı.soner onu babasıydı ama annesi haklı çıkmıştı. soner şu an da koşup sevil'e yanlış anlamayı anlatmak onu sevdiğini anlatmak istiyordu ama 3. kere bahçeden geri dönüyordu.sevilin en son şey kendisini görmek istemek olduğunu aptallar bile bilirdi.
uykusun gecenin sabahında sevil
işe gitmek içinden hiç gelmiyordu.eskisin bile daha fazla canı yanmıştı yüreği kanıyordu .
kapı çalındı soner geldiyse içeri almamaya kararlıydı.kapıyı açtı..
kapı da hiç tanımadığı adam ve sarı ayça duruyordu..
kıpırdamadı içeri almak istemiyordu.ayça bizim sizle konuşmamız gerekiyor sevil hanım lütfen izin verin..
sevil kenara çekildi içeri girdiler..
benimle ne konuşacaktınız işe gitmem gerekiyor lütfen kısa olursa sevinirim..
sevil hanım ben dün gece için geldim
ayça hanım sizin değil başka birinin kanımca açıklama yapması gerekmiyormu..
benim size geldiğimi bilmiyor..şu anda size kendini nasıl ifade ediceğini bildiğine bile eminim değilim.
neden bu sonerin ilk defa yaptığı birşey değil ki bu benim hatam ayça hanım..
bende tam öyle söylüyorum işte sizin ona inanmakla hata yaptığınızı ona tkrardan inanmıyacağınızı düşünüyor.
inanmam mı gerekiyor..
sevil hanım en çok siz bilmeniz gerekir yani herşeyin göründüğü gibi olmadığını..
ben dün gece tek bir şey gördüm sizden sonra yani güvenini kaybettiği eski karısına deli gibi aşık bir adam güldürmeyn beni ayça hanım soner ve aşk aynı cümle içinde bile geçmemesi gerekir bence..
sevil hanım burda da güven duymayan bir kadının eski kocasına deli gibi aşkını görüyorum.
sevil birden durumun komikliğin farkına varır ve kendini toparlar
ayça hanım buraya neden soneri korumaya geldiniz anlamıyorum..yani henüz ben bu kadar modern olamadım..
ayça gülümseyerek yanındaki adama döndü sizi tanıştırıyım sevil hanım
eşim burak;sevilin tüm şaşkın bakışları arasında burak- sevil;sevil burak der.ve ayağa kalkar yani sevil hanım gece sadece kemanımı almaya gelmiştim inanın başka hiç bir neden yok soner masum anlayacağınız..mutlu birlikteliğim var.evlendiğimi soner bile bilmiyor zaten.ayrıca rst. keman çalmaktan vazgeçtim bunuda bilmenizi isterim.gerisi size kalmış yani inanmak ,güvenmek ve tkrar bir şans vermek.hoşçakalın.
teşekkürler yani gelip bir açıklama yaptığınız için. kendimden çok belki oğlum efe için ...
sevil kapının arkasına sırtını dayar en çok size aşık kısmına takılmıştı. olabilirmiydi...haifçe gülümsedi..ama bu bildiğini soner biraz geç öğrene bilirdi..döktüğü gözyaşlarının da bir hakkı vardı..nedense birden üstünden bir yük kakmış giydi.çantasını aldı ve çıktı işe çok geç kalmıştı





Buket devam

Sevil ve Aylin ne olacak bunların hali yazık Soner e de doğana da .
sevil düşünsene babam doğanın kabusu oldu..bu iş nasıl çözülecek bilmiyorum.
üzülme biraz zaman ver her şey düzelir yeter ki
siz sevginize sahip çıkın bana diyene bak
Soner Doğana üzüldüğünden içmedi herhalde canım çok üzülmüş belli.
sevil bu bilmezliği ne kadar sürdüreceksin.
Tabii ki uzatmayacağım. sonere güvenmeği en çok ben istiyorum
Soner tabiriyle sarı ayça bana gerçeği gösterdi. ben onu sevmekten hiç vazgeçmemişim.
ama Aylin ben çok üzüldüm 7 yıl boyunca acımı içime gömdüm
efe için ayakta kalıp kendimi onarmam gerekiyordu.
Soner şu an da gerçekten değişmiş olabilir .yada şu anda oğluna duyduğu sevgi yüzünden
Onu görememek korkusu bu kadar üzülmesine neden olmuştur.
Bilmiyorum belki de sarı ayçanın onun için dedikleri doğrudur bana hala aşıktır.
Fakat artık hayatın deki öncelikleri anlaması için biraz bilgi saklayacağım.
Bakalım Soner bey bu işten yüzünün akıyla nasıl çıkacak.
sevil -efendim. sarı ayça haklıysa
soner sana aşıksa
inan bana aylin soner aşıksa bu anlatmanın yolunu daima bulmuştur.
şimdi anladım -neyi anladın
senin neden bilgi saklayacağını..
yok canım sana anlatım ya .. hadi aylin uyuyalım artık yarın
kalkamıyacağız.
uyuyalım sevilcim uyuyalım.


seville aylin uyanırlar.kahvaltı hazırlayıp sonerin başına gider.sonerin haliyle başı ağrıyodur.soneri uyandırmaya çalışırken sonerin
soner:-sevil sevil gitme,sevil gitme diye sayıkladığını duyar.
sevilde:-soner gitmiyorum bi yere burdayımm.tamam canım hadi kalk bişeyler ye.
ama soner hala uyukluyordur.
sevil:-hadi canım kalk
soner:-sevil,sevil seviyorum seni sevil gitme lütfen diye sayıklayınca sevil ne yapcağını şaşırır.
sonra soner biraz kendine gelir.
soner-of başım çatlıyor..
sevil-e o kaadar içersen olcağı bu e hadi kahvaltıya yüzünü yıka gel.
soner kafa sallayarak cevap verir.
sevil bu arada efeyi uyandırır.hep beraber kahvaltıya otururlar.sevil duyduklarını düşünüp gülümserken soner olanlara anlam veremeyip başını tutar.

Soner kahvaltı hazırlığının gürültüsüne uyanır. Bir türlü yataktan kalkmaya çekinmektedir.
Sevile kendisine inanmak için ne yapmalıdır.
-oof beyninde çanlar çalıyordu. yok bu çalan kapıydı .
Doğan gelmişti.
Sevil bir türlü yatağında kalkmayıp debelenen Soner e baktı. açıklama korkusu onu yatağa bağlamıştı .
-ah canım …
-hoş geldin doğan kaynanan sevecekmiş
- ah sevil sağol ama birde aylini babası sevse
-affedersin doğan seni üzmek istemedim.
-yok yok ben iyiyim şimdilik bakıcaz bir çaresine
Hadi kahvatlıya –aylin merdivenden inerken doğan ı görür
-hoş geldin canım dün gece annen üzülmemiştir İnşallah
- yok biraz kızdı ama sonra gidip yattı sen beni bırakta bunlar nasıl bir şey oldumu dün gece sevil tersledi mi Soner i
-yok Soner gelince hemen yatırdık.hiç bir şey konuşmadılar…

Soner sevile doğru yaklaştı
–efe okula gitti mi
-gitti Soner biliyorsun 8 de servisi geliyor..
-tamam anladım
-sevil
-efendim soneer.
-ben geçen gece hakkında konuşa-caktım
-evet dinliyorum
-ayça idi hani sarı ayça kemanım kıymetli demişti ben de bir şey olmasın diye eve getirmiştim
Bir yerde programı varmış ve çok aciliyeti varmış yani kemanını almaya gelmişti yani senin anladığın şey değil di yani
-Tamam öyle diyorsun öyledir.esas ben özür dilerim tepkim fazla oldu.birden eski günler aklıma geldi.anla işte
Sırf o yüzden herhalde bu tepkim yoksa senin özel hayatına karışamam ki been.
-nedemek karışamazsın sevil
-Karışamam karışamam demek Soner.şöyle anlatıyım. biz efe için birlikte olmaya karar verdik değil miama bu onu mutlu etmek için di .kimsenin özel yaşamını bağlamak için değil
-ne demek yani herkes özgür mü demek istiyorsun.
-biz gercekten aynı evde oturmayacak mıyız.bir aile olmak istemiyor muyduk.
-evet ama efenin önünde böyle olmalı bunu böyle yapmak zorundayız nede olsa biz evli değiliz Saner değil mi
- evet ama ben senlede uyumuyacakmıyım yani
-uyumak olabilir efe için yani bizi aynı yatakta görmesi ona iyi geliyor
-Sevil sarılcakmıyım peki uyurken yani..
-bilmem o zaman düşünürüz hadi kahvaltı edelim.

****
-ne oğlum evden çıktığından beri ağzını bıçak açmıyor. korktuğun olmadı işte sevil sana inandı.
-bu sevilin tarzı değil ne oldu bir bilebilsem.
-aloo soner sana söylüyorum ne ağzında bir şeyler geveliyorsun
- doğan diyorum ki bu sevil değil benle görüşmemesini bana laf sokmasını hatta buralardan gitmesini bile beklerdim ama
böyle sıradan bir olay gibi geçiştirmesini anlamadım bunda bir şey var.
- of be Soner kadın sana ne yapsın ya inandı işte
-bilmiyorum birde efe için diyip duruyor herkesin yaşamı özgür müş ne biz evli değiliz ne bu ya
yani o Ceyhun eve mi gelecek yani
- yok sevil bunu demek istememiştir efenin aklını karışmasını istemez o Hem sen değimliydin. Oğlum
Kadınlar evlenince insanı baskı altında tutuyorlar en iyisi beraber yaşam diyen..
balandıra balandıra anlatmıyormuydun
Haklı kadın hem Ceyhun gelir Ahmet gelir sanane sen ayça için sordun mu ona evine çagırdığında
-aynı şeymi şimdi bu
Aynı şey işte beraber yaşam birlikte yaşam değil
-şom doğan ne olacak şom doğan
-sen bilirsin Soner büyük bir sınavdasın bana göre dikkat et..
-şom doğan ne olacak bir kerede güzel bir şey söyle be kardeşim.
Restauranta vardıkların da aşçı kapıda onları bekliyordur.
-ne o böyle ticaret mi olur saat kaç sabahın sekizinden beri bekliyom kapıda
- on da demiştik şef yani
-güneş saat onda doğuyor. üstünüze güneş doğmayacak derdi atam
-atanmı o kim
-babam yani köyde tarlaya giderken derdi.
Soner lafa karışır şef o tarla bu restaurant arada fark var yani
- hadi canı hiçbir fark ikisi de ekmek kapın değil mi
-tamam şef tamam daha erken geliriz.allah Allah birde işçimizden azar işitmediğimiz kalmıştı
bizim şu kuzen de nerelerde kaldı ya…
****

Aylin sarı ayçanın telefonu almam lazım Soner in telefonuna bakamam.
sen bir arkadaşına gerekliymiş gibi soner den istermisin.
Olur isterim ama ne yapıcaksın.
-yolda anlatırım hadi çıkalım.
****
-ben bu işi bırakacam ya bıktım ben ne anlarım mutfaktan
soğan doğrarken ağlamaktan içim hun oldu.
- ya doğan ne söyleniyorsun
-bıktım abi ya kolaysa sen git şefin yanında dur.
-ya tamam şef yrd. Alacağız. biraz sabret
-tabii ki ama senin başın da kadir bey belası yok..
-doğan gel konuşalım biraz.ben de şeften kurtulmanı bekliyordum senle konuşmak için
- ne konuşacak mısın benle..
-sen ne demek istedin öyle sınav mınav gibi.
-bilmiyorum hem kadın uzmanı sen değimlisin sen bul..hem baksana bana
Kelin merhemi hesabı
-şom doğan ben dünya kadınlar günü kutlayalım demiyorum herhalde
ben sevil diyorum..sınav..diyorum Ne demek istedin diyorum..
- yani sen diyorsun ki sevil aslında inanmadı
-evet öyle diyorum
-neden böyle bir şey yapsın
-bende onu merak ediyorum.
-ters düşünelim inanmasaydı ne olacaktı.
-herşey bitecekti
-ne bitecekti
-ne demek ne bitecekti ben le –o bitecekti
-senle – o diye bir şey varmıydı
-şom doğan kızıyorum ama ısırcam şimdi seni ne demek yoktu
Basbayağı oluyordu. birlikte yatıyor uyuyorduk.
- efe için
- ben sadece efe için değil sevile de birlikte olmak istiyorum.
hep onunla uyanmak istiyorum
- tamam işte sınav konun bu
- ne
- bunu ona anlatmak Oğlum bu kadını sen yıllar önce üzmedin mi
-üzdüm
- hıı şimdi üzülmek istemiyor kendini koruyor sana karşı ne kadarın gerçek diye
-yani gerçekten değiştim mi yada bu değişim yalnız efe için mi diye
yoksa onu da hala seviyor muyum diye mi ?öyle mi?
-tas tamam öyle.. yani başka şey aklıma gelmiyor.
-peki ne yapıcam şimdi ben
-Onu da ben bilmem ama bence şu an ki kendine karşı en doğru soru
gerçekten 1-değiştin mi 2- yoksa kendini mi kandırıyorsun
-sen mi bana bunu soruyorsun en yakın arkadaşım
- ne şimdi Allah Allah ne üstüme yürüyorsun ya sordun söyledik
-söyleme şom doğan söyleme
- ya ben değil sevil böyle soruyordur dedik be abicim.
- ya doğan ben ne yapıcam
-soner asıl ben kadir beyle ne yapıcam.
***
-Ee yolda anlatırım dedin telefonu aldığım
saatler oldu hala ne yapacağını anlatmadın.
-ayça hanım gece çalışıyor bu yüzden biraz zaman geçsin istedim.
Ne de olsa sabahları geç kalkıyordur.
- ne konuşacan sarı ayça ile
-soner den bir teklif gelirse kabul etmesini rica edecem.
-neden bence en doğrusuydu rest. da çalmaması
- bak sarı ayça of ne diyorum. ayça hanım bana bir kibarlık göstererek
Yanlış anlaşmayı ortadan kaldırdı .bu yüzden bile orada çalışacak biri varsa
Bence o olmalı ama esas önemlisi Soner bunu nasıl karşılayacak.
- sen ne bekliyorsun Soner in çağırmasını mı
Evet çünkü ayçanın evli olduğunu bilmiyor. benim ona inandığımı biliyor.
Ne kalıyor geriye kendi duyguları
- ne yani eğer tekrar onu rest. keman çalmaya çağırırsa
kendine güveni tam diye düşüneceğiz
-aynen öyle böylece ayça davası da kapanmış olacak.
Tabii bunları düşünürken konu Soner olduğunu unutmamak gerekecek
-soner hayatındaysa sürprize açık olmak gerekiyor Aylincim.
- ayça kabul eder mi?
- eder her halde bana karşı samimi davrandığına
İnanıyorum.
**
-doğan bırak jaws kadir amcayı sen ya
Burada benim sevili tekrar kazanmam gerek diyorum
- ben ne diyorum kardeşim hıı benim canım yok mu
of yani ya benim de Aylin im var herhalde..
- tamam tamam ama bak senin daha kadir amcanın
dişlerinin körelmesini beklemen lazım
- ne demek şimdi o
- yani biraz zamana bırakman gerek demek istiyorum.
-hıı tamam ben de o kanıdayım . ee sen
- eh işte bende tam aksine bir an önce sevil e onunla
Olmak istediğimi anlatmak istiyorum ama nasıl işte
Bunu bilmiyorum daha doğrusu yüzüme gözüme bulaştırırım diye
Korkuyorum.
- yani sen şimdi korkuyorsun.
- evet kokuyorum
ben korkamaz mıyım ya beni taştan bir adam yaptınız artık
- yok Soner bu anlamda söylemedim yani hani kadınlarla aran iyi diye
- tamam doğan kusura bakma
- ama yanlış bir şey yapmaktan onu üzmekten korkuyorum
o gece gözlerine dolan yaşları silmek için inan neler vermezdim.
Ben masum iken onu böyle üzersem aklım karıştı yeni yetme
Delikanlılar gibiyim hem aşık hem ürkek.yani kadınları iyi tanımam
Bana yardım etmiyor bu sefer.
- bak Soner kendine haksızlık ediyorsun arkadaşım
Sevil sende ki tüm değişimlerin farkında sadece bunların kalıcılığından
Emin değil kanımca o gece de sana nekadar inansa aklı karışmıştır.
Seninle bir geçmişi var sonun da
-evet onun hep üzüldüğü bir geçmiş
-bak yanlış düşünüyorsun sizin a bibirinize aşık olduğunuz güzel zamanları düşün
Efe yi düşün bir bu bile arada iyi şeyler olduğunun kanıtı..
Hem sen efe kadar da mı olamıyacaksın.
Yani daha bu yaşta mı oğluna geçilceksin.
- canım efem babasının oğlu .
- ya sahi, Aylin sarı ayçanın benden telefonu istedi.
Birisine gerekliymiş . zaten kızada ayıp oldu.hem iş teklif ettik
Başlamadan kovduk.
- Aylin aradı buraya geliyorlarmış
- sevil demi
-soner senin zeki adamlığına ne oldu yok sarı ayça ile
-- haha çok komik.bak ha jaws amca geldi
- nerde
-hah ha ya nasılmış..




****
-merhabalar
- hoş geldiniz..
-Doğan yok mu Soner
-şefin yanında adam biraz tipte
- desene doğan barut gibi ben bir ona bakayım.
-
-
- sevil
- efe
- sen söyle efe dedin bir sorun yok değil mi
- yok yok ama 2 gece seni görmedi
Özledi hem biraz da aklı karışmasın diye
Hatırlatmak istedim
- bu gece görürüm eve gitmeden
-ne o bizde kalmıcakmısın.
-kalabilirmiyim yani sen
-soner bunları konuştuk efe bizim yüzümüzden
sorun yaşamasını istemiyorum
- tamam bende istemiyorum.
-ya Soner bu gün Aylin senin arkadaşı için
bu ayça yani sarı ayça ile
Bir iş görüştü.ama yer uzak geldi kız gidemedi.
Bende düşündüm acaba yani geçen gece yaşanan
Yanlış anlaşmayı unutsak ta tekrar burada çalışması için çağırsan
- sarı ayçayı dediğinden emin misin
-evet Soner kızı işinden etmeye ne hakkımız var.
-yani bilmiyorum .şaşırdım.
-neye şaşırdın.
- yani onu düşünmene
-haksızmıyım sen ne diyorsun.
-ben aslın da ona karşı kendimi suçlu hissediyorum
Ama yani doğru olurmu?
- ne doğru olur daha evvel yanlış olan bir şey mi vardı.
-yok yani son yaşananlar için diyorum
-sen unutmaya hazırsan ben de hazırım.
-soner içinden
(allahım sevile ne oldu böyle neyse aramadan bu geceden kurtuluş yok,
Aman ben niye telaş ediyorum ayçanın benim için önem iyokta bunu sevil nasıl anladı
Yoksa artık beni kıskanmıyor mu of ki of ki kadınları anlarmışım şam doğan şom şom)
-soner ne düşünüyorsun arasana
-tamam arıyorum.
Merhaba ayça benim Soner
-iyiyim.şey ayça ben rest:ta çalman için aradım.yani eski teklifim hala geçerli
Tabii kabul edersen.
-tamam gelince hangi günler çıkacağını konuşuruz.
Kabul etti.
-bak iyi ki aradın başka bir yerde başlamamış.
-kim başlamamış sevil.
-geldiniz mi keman çalacak olan ayça hanım.
Şef nerede çalışıyor.
doğanı da azarlaya azarlaya çalıştırıyor.
doğan yanardağ gibi patladı patlayacak.
- ben çıkmak zorundayım efe uyumadan evde olmak
İstiyorum.
- sevil benide beklermisin bende geliyorum.
Senin için erken değil mi
- olsun efe’yi görmedim özledim oğlumu
Tamam doğana selam söylediğimi söylersin Aylin
-doğana çıktığımı bile söyleme Aylin
Valla calı bomba gibi bana patlar sonra
Hadi hoşça kal.
-efe’yi öpün benim için.



Kadife ile efe evdedirler..
- uslu durp dur efe geliyorlarmış işte
annele baban
- Yaşasın babamda mı
-Anne- baba
- vay bakayım benim oğlum nasılmış
-iyiyim. bugün öğretmenim bana aferin dedi.
-ooo bizden bir aferin değil mi Soner
-evet ya oğlum aferin niçin aferin vermiş bakayım benim oğluma
-ailenizi anlatın diye bir ödevdi.
Sevil –soner bakışırlar
Aynı anda
- sen nasıl anlattım
-anlattım işte. annemle olduğumu babamı sonra tanıdığımı
babamla yan yana oturduğumuzu
Bazı geceler bizde kaldığını
ben hep kalmasını istediğimi filan işte….
-bak oğlum bende (Soner sevil e bakar. Sevil başı ile şimdi söyle der.
soner yüzünü kaplayan bir gülüseme ile oğluna döner)

yani annenle ben
- ya efecim babanla ben
-sana söyleyecektik.
Neyi söylecektiniz.hamsteri mı buldun baba.
-hamster biz onu.
-oğlum arkadaşına anlatmadın mı?
Bulamadığımızı evde ,bahçede aradığımızı
-söyledim ama anne
çabuk ol babam çok kızıyor diyor.
- tamam oğlum ben sen uyuduktan sonra
onu arar bulmaya çalışırım.
Hadi artık yatağa bakıyım.
-baba sende kalsana bana masal anlatırsın
-Tamam anlaştık bakalım sen giyin ben yanına gelirim.
****/**

-uyudumu
-Evet ama biraz sıkıntılı gibi
- evet bana da öyle geldi.
Hem hamster hem de ödev ona biraz fazla gelmiş
Ne yapıcağız.
-hamster için mi
- o da var.ama en önemlisi senin burada kalmaman onu çok üzüyor
-sevil bu gece söyleyecektim ama
Sevil gülümser hamster diyince iyi toparladık ama.
-bir dakika sevil benim bugün ortadan kaybolan kuzenimi arayım
Adama git bir petshoptan hamster al dedik kendi girdi fare deliğine
-oğlum niye açmıyorsun telefonu on defa çaldı
Dumadım mı nerdesin sen evde yatıyorum.
hamsterı aldın mı
Tamam getir bana hemen şimdi.
Almış sevil kafesine koyalım
Bulduğumuzu zanneder.
-tamam geldi galiba ben kapıyı açıyım.

27 Kasım 2007 Salı 17:18



*******
Yatak odasındalar dır. soner artık sevile konuşmak için kıvranmaktadır adeta
Sevil ise bütün bu tedirginliği anlamaz tavrıyla yatakta kitap okuyordur.
-sevil konuşabilirmiyiz.
-ne hakkında..
-şey .(.soner bir çırpıda yatağa atlamıştır.)
-sen beni tanıyorsun değilmi
-soner cim tanımak senle yan yana bile gelemez. sana daha çok
Sürpzler adamı yada ne zaman ne yapar bilinmezi
Bile denebilir.yani bilmiyorum Soner.
-haksızlık etme..
-haksızlıkta yapmak istemiyorum zaten.
- peki seni tanımak kolaymı sevil
-daha kolay dene bilir.ne zaman ne yapıcayım bilinir en azından
İşte ben de bunu konuşucam. seni tanıyamıyorum sevil
- ne yani seni şaşırttım hıı güldürme beni Soner
-evet şaşırdım örneğin neden yani kızma ama geçen geceden sonra bana kızmadın
Hatta ayçanın rets.çalışması için beni teşvik ettin.
- Soner nereye varmaya çalışıyorsun yani sana inanmam mı gerekiyordu
-yok sağol.inandığın için yani ama
-soner bak yarın iş var nedemek istiyorsun
-sen beni artık kıskanmıyormusun. Yani hiç üzülmüş gibi değilsin
-
-ya sevil susma bu beni çok üzdü. inanmaman bile beni bu kadar
- üzmezdi öyle mi
- yani yanlış anlama seni hiç üzmek istemem yani artık demek istiyorum.
Çok korktum sevil çok beni tamamen hayatından çıkarırsın diye..
- efe var Soner seni hiçbir zaman hayatımdan çıkaramam.
-ben efenin hayatını kast etmiyorum. beni efeden uzaklaştırmayacağını
Biliyorum. ben senin hayatının içinden demek istiyorum.
-sonercim bilmem şu anda benim yatağımda yatıyorsun daha
Nedar yakın benim hayatımda olabilirsin.
- sen izin verdiğin her karesinde
-nasıl..
- yani bütün karı –kocalar gibi
-biz karı-koca değiliz.
-niye olmuyoruz.
-bu evlenme teklifimi Soner.bak istersen birde bunu gündüz düşün
Yani yatak odası heyecanı olabilir sonra üzülmeni istemem.
-haa çok komik neresi kötü heyecan duymanın.
- kötü demiyorum.
-sen duymuyormusun.
-ne
-heyecan
-
-soner
-tamam ama en azından bana niye böyle
davrandığını anlat.


-
-susuyorsun.
-tamam madem ki duymak istiyorsun
dinle o zaman; o gece yüreğim bin parçaya bölündü Soner
Nefes alamadım. sanki devamlı bir yürüme bandının üstünde
koşuyordum yorgun ama bir yere varmayan yada hep aynı yerde olan.
ağladım hiç ağlamayacak kadar
-ooh(Soner derin bir nefes alır) yani devam et. sen bana bakma.
-Sabaha kadar uyumadım kendim değildi di düşündüğüm
Senle ilgili yaralarımı saramayacağım belli idi.
aynı hataları 7 yıl sonra bile yaptığımdan
gözümün önünde tek bir şey vardı oda efe
tükenmiştim Soner bir daha öyle bir gece ömrümde
görmek istemiyorum ben.
Sevilin gözleri dolu dolu olmuştur. soner dayanamaz artık onun gözyaşlarına
Dayanamadığını yüreğinin burkulduğunu hisseder.
Sevil le yaklaşır. önce dudaklarıyla gözyaşını siler.(-hep bunu yapmak istedim der hafifçe kulağına fısıltıyarak)
sonra çenesinden tutar
Kendisine bakmasını sağlar.
-ağlama dayanamam sana söz bir daha böyle bir şey olmayacak.
Sevil kendini toparlar Soner den uzaklaşır.
-bence tutamıyacağın sözler verme
-sevil peki nasıl sonradan böyle yani üzülmemiş gibi yaptın efe için mi
-belki ama birisi ziyaretime geldi.
-kim..
-ayça ,sarı ayça
-sana mı ya bak ayçaya ha sağolsun.
-neden söylemedin. yani ayçayı.
-biraz benim ne çektiğimi anla diye, anladımı onu henüz bilmiyorum
-emin ol anladım tamam sen şimdi buna inanısın gelmiyor ama
Bunu sana ispatlayacağım.
-ne yapıyorsun
-uyuyorum seni bilmem ama ben yarın erken kalkmam gerek.
-ben erken gidicem hıı rest.ta.Bir aşçı aldık adam Hitler le akraba çıktı.
Bütün gün bizi iştimaya çekti.
Işık sönmüştür.soner yatağın içinde dönmektedir.sevile yaklaşmak ister
Usulca yaklaşır.sevilin yanağına yanağına yaslar..
-barıştıkmı
-soner biz darılmadık
-sevil
-efendim
-ayçaya nasıl inandın.
-geçerli bir kanıtı vardı diyelim.
Soner sevil le sarıldı.yanağı yanağunda huzurlu bir gece olacaktı.
Sanırım ilk sınavdan başarıyla geçmişti


Soner o gün sabahı sevil in yanından usulça kalktı.a
aşağı mutfağa indi kahvaltı hazırılıyacaktı. artık önümde koca bir
yaşam vardı.bravo ayça ya dedi içinden nede olsa sevile sararılarak
uyumayı ona borçluydu. Vaydedi içindeki ses hızlı Soner demek
artık bir sarılma sana yetiyor e oğlum.haa sen öyle san sevil en sonunda
bana gerçekten inandığı an arasırada uyumaktan vazgeçeriz.
Sevil uyanmış sonerin haline bakıp ekledi
-hayrola Soner Soner e ne diyo..
-aacanım sen kalktın mı yok ben düşünüyordum.
Biraz bana pek masul gibi gelmedi düşüncen yani..
-yok sen bana bakma hayattaki en masum şeydi inan düşüncem..
- bana da söyke o zaman
- sana mı.. düşünce canım.. nede olsa söylerim hem unuttum xaten.
Kahvaltı..
-bu kokular uyandırdı beni çok güzel.
Sen de ilerleme var Soner
- ne yani biz açmı yaşıyorduk
- yok canım onu demedim.çok uğraşmısın sağol.
Hadi ozaman başla yemeğe..
-efe ne yaptı o acaba..
-ikimizden de ayrı mı demek istiyorsun.
- bizden bahsedince çok sevincekdir düşünme hadi..
-sevil inan herşey daha güzel olacak.
-bir inana bilsem
-bana mı
-biliyorsun elimde değil daima en kötü olan aklıma geliyor.
Bak sevil böyle düşünmene ben neden oldum bırak ben ortadan kaldırayım.
Bana bir şekilde tekrar güvenmeyi öğretcem sana…artık sadece ikimiz varsınız
benim için.biliyorsun gercek bir karı-koca olmamız içinde caba harcayacağım.
-nasıl yani
-yanisi sevil hanım ben efenin yanında olmak istediğim kadar seninlede olmak istiyorum.
Dün akşam gündüz de söyle dedimya o neden den diyorum ki birlikte yaşam değil
Evlenmek istiyrum
-bu evlenme teklifimi
- hayır benim eski karım sana evlenme teklifini bana geçekten güvendiğinde yapıcam.
Ben sadece haber veriyorum..
- yani her şey bana bağlı mı gözüküyor..
-hayır zek ive güzel eski karım her şey bana bağlı..
Hadi bakalım herkes işe ..şef doğanı kaçımadıysa..
- Soner onlar ne yapacaklar…
-doğanla aylin mi zamana bırakıcaklar..



MASAL


bir masal anlatacaklar
BBO ailesinin masaldaki adı fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan dizi diye geçiyormuş..
bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur zaman içinde
her şeyin kötü gittiği iyilerin cezalandığı kötülerin alkışlandığı
sanatın soytarılık sanıldığı bir ülkenin TVsinde bir dizi başlamış
dizinin konusu güzel oyuncuları güzel, senoryası da çok güzelmiş,
Komşu dizileri çok zenginmiş bu dizinin ama bizim kişi onlara hiç imrenmezmiş onun için önemli olan
Kendi mahallesindeki basit insanların basit ama temiz sevgileriymiş çok sevmişler herkes bu diziyi o zengin komşu diziler bu kadar az kazanmasına rağmen nasıl geçindiklerini anlamıyorlarmış.
ama masal bu ya bu fakir ama mağrur
sıradan dizinin bir başka düşmanı daha varmış, bu da büyük ağabeylerinin büyük büyük bağırmalarını duyduğu bir yuvarlak bir şeyin peşinden koştukları oyunmuş, sonradan bunun adının FUTBOL olduğunu öğrenmiş bizim fakir mağrur sıradan insanları anlatan dizi bu oyun oynandığı akşamlar artık çok hasta oluyormuş yerinden kalkamaz olmuş artık sıradan insanlar onu tanıyamaz olmuşlar. Bu duruma en çok bu zengin komşu dizileri izlemeyen hep onu iyi güzelliğini izlerken kendi yaşamlarının bulurken de mutlu olanlar üzülüyormuş. hepsi toplanmış bu fakir ama mağrur sıradan insanların dizisini yapanın MİNT kapının kapısını çalmışlar
Mint yapı mint yapı orda mısın?
içerden bir edayla buradayım diye kükremiş bu ses bizim bu diziyi izleyenler bu edalı sese bir şaşırmışlar ama olsun biz derdimizi anlatalım belki bir çare bulur demişler.başlamışlar anlatmaya..
sayın edalı kükreyen ses biz izleyemiyoruz bu sevdiğimiz dizimizi büyük büyük ağabeylerin oyunu var onu başka bir güne alırmısınız.
edalı ses kükremiş ben bir şey yapamam fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan dizi izleyenleri
neden diye sormuşlar edalı sese
ben bir şey yapamam ki buna benim de emir aldığım bir büyük kanal reis star var
ona gidelim demiş hep bir ağızdan
gitmeyin demiş edalı ses siz şimdi evlerinize dağılın ben size söz veriyorum gidip konuşacam.
Çaresiz ayrılmışlar edalı kükreyen sesin yanından
Beklemeye başlamışkar.ama bir türlü izin vermemiş büyük ağabeylerin bağırarak izledikleri oyun.her oyun sonrası unutulmuş bizim fakir ama mağrur sıradan insanı anlatan dizi
Mahalle toplanmış ki bu böyle olmayacak toplanıp gidelim edalı kürkreyen sese derken edalı kükreyen sesten bir mektup almış fakir ama mağrur sıradan insanı anlatan dizi izleyenleri
İzleyenlerin sözcüsü okumaya başlamış diyormuş ki edalı kükreyenses ben çok kükredim ama bir türlü inandıramadım sizin sevildiğinizi,çok zengin komşularınız olduğu için sizin fakir ama mağrur sıradan hikayeniz ilgi çekmiyormuş.öyle demiş kanal reisi star bu yüzden ben kükremekten vazgeçtim haklı zira kanal reis star her şey zengin komşular için reisin yaşadığı yerde bende ona uymak zorundayım üzgünüm başka bir yerde buluşuruz sizlerle sıradan insanları izleyenler..
Göz yaşları içersinde dinleyen fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan diziyi izleyenleri çok kızmış hem edalı sese hem onu reisi stara o kadar kızmışlar ki o reis starın ülkesini izlemez onun amade edalı sesin anlatıklarınıda dinlemez olmuşlar. ülkedeki tüm kanal reislerine ve tüm başka seslere mektuplar yazmışlar.sonradan bu ülkenin basın kartları olan basınkartlıamirlerine mekup yazmışlar onları yanlarında olmaları için seferberliğe çağırmışlar onlardan çok destek almışlar basınkartıamirleri onları anladıkları ama elerinden başka bir şey gelmediklerini BU ülkenin reis kanallarının hep böyle olduğunu söylemiş.
Günler haftları haftalar ayları kovalamış fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan dizi izleyenleri birçok mektuplar daha yollamışlar ama nafile bir çaba olmuş onların ki sonra bir bakmışlar her gün bir azalma var. Herkes veda ediyor.
fakir ama mağrur sırdan insanları anlatan dizi izleyenlerbu edalı kükreyen sesin sesini artık çok uzaklardan duyar olmuşlar, artık söyleyenlerin yalancıydılar ama ben onların kıymetini bilemedim diye ağladığını,kimisi onu ülkeden çıkarken Havaalanında, kimisi ise öğrenimine devam etmek için Liseye başladığını daha sonrada bir sabah edalı ses eski sesinden uzak bir ince sesle seslenmiş onlara tanımamışlar ilk önce edalı ince sesi sonradan benim geldim bakın aranıza ben edalı kükreyen ses demiş o ince tiz sesinle aah demiş fakir ama mağrur sırdan insanları anlatan dizi izleyenleri bu bizim edalı kükreyen sesmiş bize Müjdeli bir haber verecek diye sevinmişler hatta onları bak bizi unutmamış diye elleriyle alkışlamışlar ama eski kükreyen yeni tiz ses gene kendi için bir haber vermiş onlara okul açıyorum beklerim hepinizi beni destekleyin sizleri yanımda görürsem çok mutlu olurum demiş.boyunlarını bükmüşler fakir ama mağrur sırdan insanları anlatan dizi izleyenleri sevinmişler genede eski kükreyen yeni tiz ses için ama bilmişler artık kendileri ,için tüm umutlarını bittiğini artık mahallesini anlatan kimseciklerin kalmadığını kükreyen sesinin artık zengin komşu dizilerdeki seslerin ki gibi ince olduğunu hiç kimseye kükreyemediğini anlamışlar.
Çok uzak yıllarsa sonra bu ülkede yaşayan Aydınlık yüzlü, yüzü medeniyete, yüzü gerçek sanata dönmüş olan bu ülkede yaşayan genç dinamik fakir ama mağrur sırdan insanları anlatan dizi izleyenlerinin torunları dedelerinin bu zalim reis kanallardan neler çektiklerini anne ve babalarından dinleyerek büyümüşlerdir.
Masal bu ya neyse ki bu ülkenin bu mahallesinde artık pekte fakir değilmiş. Artık herkesin bir işi varmış. herkes artık uzaktan kumandayı kullanmayı öğrenmişler,onu bırakıp tiyatroya, sinemaya gitmeye, kitap okumaya başlamışlar Artık onların yaşadıkları zaman da hiç bir zalim reis kanallar kükreyen edalı seslerin sesini inceltemiyorlarmış Artık tüm sesleri tüm renkleri her şeyi kendileri belirliyormuş bu ülkede Zalim kanalların reisleri bunlardan çok korkar olmuşlar bir dizi bir program hazırlarken o kadar inceliyorlarmış ki yaşayan dedeler hayret ediyorlar torunlarınla gurur duyuyorlarmış.birde bu ülkedeki yaşayanlar oturan RTÜK boğayı yerinden kaldırmış biz sizin yaptığımızı yapıyoruz.siz karışmayın demiş.
Birde tümtdoğan çocukların kulaklarına fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan diziyi anlatmışlar fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan dizi izleyenleri o zamanların kimselerin anlamadıkları BBO ailesinin yaptıklarını.
Masal bu ya eski kükreyen yeni tiz ses açtığı okulda çok başarılı olmuş öğrencilerine Kükreyen Ses olacaksınız
Kimse için hiçbir şey için sesinizin rengini değiştirmeyeceksiniz siz sanatçı olacaksınız tücar değilsiniz. diye onlara eskide kükreyen ses olduğu günleri anlatıyormuş tiz sesinle..hep umut Etmiş o eski edalı kükreyen sesine dönebilmeyi.. o da biliyormuş ki ancak eski sesinin geri gelmesi ancak ve ancak fakir ama mağrur sıradan insanları anlatan dizi izleyenlerinin torunlarının sevebileceği bir şey yapmaktan geçtiğini…
yaşama iz bırakabilenlerdir tarihi belirleyenler..
bu masalın tarihi ve ülkesi yok henüz.



herşeyin değişmesi sadece dizi sektöründe değil her sektörde yapılan hataların değişmesi umuduyla..

10 Ocak 2008 Perşembe 19:19









herkese merhabalar,


Seval hesapları tutturana ve aklından geçenleri kâğıda dökene kadar senaryosunun nikah kısmından sonrasından alıp biraz devam ettim. Maksat çeşni olsun.
Sevalcim sen gene kaldığın yerden devam et.Aklından geçenleri merak ediyoruz.
yazdıklarımız Çeşnileri Fragman diye kabul et.


Sevil ile Soner eve vardıklarında
Sevil efe dedi usulca hala anlamış değildi bu oldubittiyle karşılaşmış ve hayır diyememişti. Karşısında duran erkeğe baktı ona hiçbir zaman hayır diyememişti ki zaten .ama bu düştüğü durum hiçbir şeyi halletmeden hala ona tam olarak güven duyamadan tekrar onla evlenmişti..Allahım annesi onu kör bıçakla doğardı bu olanları bilse..
Soner in sesiyle kendine geldi.
Efe. Emin ellerde sen merak etme. sevil pişman mısın ben ne yani evlendiğine demek istiyorum.
Biz ne yaptık Soner daha doğrusu senin yaptığın bunca şeye ben neden izin verdim.
Sevil biz birbirimizi seviyoruz. neden anlamak istemiyorsun ve inat ediyorsun.
Biz birbirimizi seviyoruz Soner ama anlaşabiliyormuşuz. işte onu bilmiyoruz.
Bak sevil bir düşün sen beni seni aldattığım için ayrılmadın mı?
Evet
Ee ben de diyorum ki artık böyle bir şey olmayacak.
Hem efe için birlikte yaşamaya karar vermiştik.
Hem bak artık evliyiz mahalle baskısı da olmaz. sen neden şimdi böylesin bana güvenmiyor musun?
Güvenmiyorum Soner hem sen bana sarılmayı bıakırmısın konuşmalıyız.
Nikah gününden sonra karı koca olanların konuşmaktan başka yapılacaklar vardır sevil unuttun mu?
Evet Soner unuttum. hemde sayende unuttum.
Bak şimdi niye tartışıyoruz anlamadım ki
Bak anlatıyım Soner. Biz evlendik ne için
Birbirimizi sevdiğimiz için,sevil sarılarak yatmak bile bizi heyecanlandırdığı için
Heyecan değil mi Soner senin için önemli olan o
Bak sevil inat etme seninde hoşuna gitmedi mi?
Hadi söyle gitmedi de bende bu kapıdan çıkıp gideyim.
Sadece efe için deme bana sevil artık bu kadar her şey ayan beyan iken.

Neymiş Sonercim ayan ve beyan olan şey
Birbirimizi sevmemiz sevil birbirimizi sevmemiz sence bunun önemi yok mu?
Var Soner cim var ben tam bunun için burada sağlıklı düşünmeliyiz diyorum.
Neden sevil birbirimizi seviyoruz. bir oğlumuz var. Bence her şey yolunda
Ya yolunda olmazsa Soner
Bak sevil onu yolunda gitmediğimiz zaman düşünsek
Bak ya başaramazsak ya efe yi tekrar üzersek
Bak sevil böyle bir şey olmayacak ama sen hala bana güvenmiyorsun.
Kusura bakma Soner aklım karıştı sadece Daha önce yaptığımız hataları tekrarlarsak
Diye korkuyorum sadece senin değil benim de hatalarımı kast ediyorum.
çünkü o zaman 3 kişi de mutsuz olacak..
bak benim güzel inatçı mükemmeliyetçi karım ikimizde
dersimizi aldık biz en azından ben aldım sevil inan bana sana gelince sen o kadar iyi bir annesin ki korkmana hiç gerek yok. Efe mutsuz olmayacak en azından bunun nedeni biz olmayacağız.
Sevil yukarı çıksak odamıza
Odamıza mı Soner
Evet biz bugün evlendik ya bir tanem.
Ya-hadi çıkalım uyuyalım.
Uyumak mı Soner sen gerçekten sende bir performansında düşüş görüyorum.
Burada bir tahrik var demek öğle bunu sen istedi o zaman
Yok yapmazsın
Öyle bir yaparım ki bak Soner biliyorsun ben aay
gıdıklama Soner aay yapma bak yapma Soner aay
Sözünü geri al.
Almam
Bak sevil seni odaya kadar kucağımda taşıtma beni
Taşıyamazsın sen kuvvetten de düşüşmüşsün.
Daha büyük tahrik artık demek akıllanmadın inatçı kadın
Ayy Soner bırak beni bak ne yapıyorsun olamaz
Bak sonra belin tutulacak..taşıyamazsın.
Bana bir şeycik olmaz
Soner cidden belin.
Bak ne rahat taşıyorum tabii bak kocanın kaslarına
Kasla ilgisi yok belin diyorum
Ve geldik şimdi seni yatağa indireyim şöyle yat bakayım
Bende şöyle
……
Soner ne oldu ses versene
Soner kalksana üstümden
Ben sevil ben kalkamıyorum. yani böyle kaldım.
Gülme sevil bak gülme diyorum .
Tutamıyorum yani halimiz çok komik.
Bak sevil gülme diyorum.
18 Ocak 2008 Cuma 16:45



Seval Arkadaş a Sabah Sürprizi
Uzaktan bir telefon sesi duyurdu Sevil le o kadar güzel sarılmıştı ki açmamaya kararlıydı.Telefon da az onun kadar ısrarcıydı ki Sevil in uyanmasından korkarak yerinden sıçradı ve telefonu eline aldı ses ordan gelmiyordu;her halde saatten geliyordu saati kapattı aman efenin yaptığı heykel düşüyordu onu yakaladı ses hala devam ediyor ki sesin kapıdan geldiğini anladı evet kapıydı.
Soner birden yatağın ortasında dönüp durduğunu fark etmişti
Sevil neredeydi. Etrafa baktı kendi evindeydi. nasıl olurdu o evlenmişti .Kapının zili hala çalmaya devam ediyordu.
- Sabah kim ya bu alıcı gibi Kapıyı açtı karşısında Sevil duruyordu.
- Sevil sen dışarıda ne arıyorsun
- Soner içkilisin diyecem dün akşam beraberdik o yüzden olamazsın .
- Sevil her şey rüya mı?yok kabus evet kesinikle kabustan başka bir şey olamaz.
- Soner iyimisin sen ne yapıyordun
- Gelip kapıyı çalmasaydın efe ye kardeş yapıyorduk.9 ay sonra çalsan ne olurdu sanki
- Soner çıldırtma beni ne rüyası ne kardeşi allahım neden soruyorum ki
Sen daha uyanamadın.
- uyandım Sevil hem de nasıl bir rüyadan uyandım bir bilsen.hem sen niye alıcı gibi kapı çalıyordun telefon icat oldu .unuttun galiba
- ben telefon icadını unutmadım ama sen maşallah ne kardeş çalışmasıysa bu gün efenin karne günü olduğunu unuttun.
- Unutmadım niye unutayım sevil efe nin karne almasını ilk defa göreceğim.
- Bak o da çok heyecanlı sen geleceksin diye öyle mutlu gitti ki okula.bende seni ilk önce telefonla aradım ama duymadın.gelmek zorunda kaldım.sonuç iyi ki gelmişim.hadi Soner geç kalacağız.
- Kalmayız merak etme sen erken bile geldin
- Neden erken geldim
- Karar veriyorduk
- Soner bak artık sabrım kalmadı sen giyiniyor musun yoksa ben tek başıma gideyim mi?
- Tamam bak yukarı çıkıyorum. bir kız olsa ne güzel olurdu. acaba sevil kadar inatçı mı olurdu
- Soner gittim bak.
- Tamam geldim çıkalım.
- Sevil efe ye kardeş kız mı erkek mi istersin.
- Soner allahım sen ne gördün ki bir türlü gerçek hayata dönemiyorsun
- Bilsen belki sen de aynı rüyayı görmek istersin.
- Şu an tek gör mek istediğim Efe Sonercim Efe anlata bildim mi?
- Anlattın da ben Soner sem rüyayı gerçek yapmasını da bilirim.
- Rüyalar gerçek olsa kavuşurdum ben sana rüyalar
- Soner sen bu rüya taktın eğer geç kalırsak şimdiden kabus görmeye başlıcaksın canım.
- Ben sabah gördüm.kabusu
- Sevil efe ye kardeş diyorum
- Bence deme Soner deme .
Seval arkadaşım diziler böyle uzuyor. hadi gül papatya arkadaşım çocuklar kardeş istedin yok dedin o zaman eller klavyeye bir kavuşma bölümü daha istiyoruz.
Kavuşmaları bu kadar güzel yazarsan biz de ufak bir U dönüşle tekrar başa döndürürüz.
Evet bekliyoruz.sen ne zaman vakit bulursan.
benim ki sabah latifesi

30 Ocak 2008 Çarşamba 06:40

Sevalcim canım arkadaşım üzgünüm ama bu
efenin karnesini herkese gösterimiş karne harçlıklarını sayıyordu.alıyordu
-anne karne harçlığını herke alıyor mu?
-yok oğlum senin gibi karnesi güzel olanlar tatilde gezsinler, kendilerine kitap alsınlar diye
-anne gene erken mi yatacağım
-yok 1 saat geç yatacaksın babanla oyun oynarsın sonra yatarsın
-anne
-ne var oğlum
-bu gün beni kim yatıracak
-hangimizi istersen
-iknizide
-tamam benim güzel oğlum ikimizde
-anne kardeşim olunca biriniz onu yatıra bilirsiniz.
-Efe sen oyununa hadi
-Of Soner sabahtan beri yok ben söylemişim efe kardeş istiyor muşuz karar verememişiz.
-Efe kardeş lafını duyduktan sonra bir odası kaldı yapılmadığı .
-Bebek bebek diye baba oğul akıl bırakmadılar
Ya Doğan bugün sevili kapıda görünce öyle bozuldum ki anlatamam
-Oğlum sen birlikte yaşayorsun. önce Sevil i evlenmeye kandır. Ama dur sen sahi evlendin değil mi?
Rüyanda oğlun aaah sen anacak rüyanda görecen evlenmeyi
-Şom Doğan Şom Doğan ne olacak bir gün de güzel bir şey söyle
-Hem sen kendine bak bir golün olmadan gideceksin bu hayattan.nah verecek babası Aylin i sana Rıza amca
-Doğru konuş be ne nah mah hem gene geldin ya abi aynı konuya senin golünde 7 yıl önce de kaldı ne haber kullanma tarihi geçecek ama dur rüyaların var ya sen artık orda evlenirsin artık 4-5 çocuk olur rüya ya bu.

Şom Doğan sen görüsün ben Sevil rüyamda ki gibi evlenecem bak görürsün sen 7 yıl mış sen görecen Şom Doğan ben ölmedim.


Gece yarısı Soner uyandı biri soner diye kendine sesleniyorlardı.Sevil in sesiydi.
. Soner? Sonercim beni duyuyor musun.... Soner?.... Soner siritma öyle... Soner dedim... Hayatiiim? Allahim sen bana sabir ver... Soner?...
- Sevil uyan sevil
- Anne anne
-Sevil in Soner diye bağırmasına efe de uyanmış yatağa babasını yanına sıçramıştı.
-Sevil korkma oğlum bir kâbus gördüm. ama baban bayıldı.
-Ben niye bayıldım peki ne dedin evlenme teklifime hayır dedin yoksa
-Soner saçmala çocuğun yanında korkma oğlum hadi ben seni yatırıyım.
Sevil biraz olsun Soner den uzaklaşmak istemişti tanrım ikiz.gerçekten bir kabustu bu rüya değil.Biz daha bir taneyle ana baba öğrenmeye çalışırken.
-Off anne çok korktum.uyu oğlum geçti .
Efe yi uyutup odaya geri döndüğünde Soner tüm şaşkın üzgün ona bakıyordu.
-Neden bayıldım sevil söylesene
-Sen bayıldın mı Soner
-Yok gayet iyiyim
-Niye o zaman gördüğüm rüyayı merak ediyorsun.
-Kabus dedin ondan. ter içinde kaktın ben bayıldım efe ye bir şey oldu yoksa
-Yok ben sen ne birlikte yaşamı bir kere daha mı düşünsem acaba diyorum.hem rüya bu rüya Sonercim bende biraz korktum ama geçti.
Sevil sarılmak isteyince sevil den bir çığlık
-Ne oldu ya efe de korkacak çocuk
-Yok bu gece sarılma istersen .
- ne demek sarılma ya ne oldu sana mı bir şey oldu yoksa
- Sonercim ben en iyisi anlatayım. bak birisi bana sesleniyordu &
Rüyası bitmişti.Birden bir ses duydu.GÜM
Soner yataktan düşmüştü.

canım arkadaşım yazdıklarını görünce dayanamadım işte böyle bizimkilere gene gün yüzü yok..
haydi klavye başına.belki başka bölümde

30 Ocak 2008 Çarşamba 17:37




4. Yazan mavigun 31-01-2008 01:45 - Misafir



sabah niyetine
Kadife ve Mustafa evlerinde konuşurlar
Kadife Mustafa bakarak
-sen ne böyle kova daki balık gibi hoplayıp duruyon
-sevin kadifem işler iyiye gidiyo ..artık bir erkek çocuk yaparız senle demi
- gözü kopaca halen erkek çocuk diyip durursun bıkmadın mı
-bıkarmıyım kadifem istensen zengin olmayı bekleme bu gece den kadifem çalışalım.
-git boyu devirilicese sen sami beye dua ette işler hep iyi gitsin düzlüğe çıkalım.
- haklısın kadifem şu kredi kartları bir bitse yetişemiyorum ödüyon bakıyorum ertisi ay gene hiç ödememişim gibi. Ama geçecek bunlar kadifem Sami bey den Allah binkez razı olsun ben hem bu zabıtalardan kurtardı hem de evvel Allah bak borcumuzu öder olduk.kadifem sen artık çalışma ben iyi kazanmaya başladım.
-Bak mustafam ben çalışacam diyom efe ye bakıyom neden anlamoyen sen
-efe ye mi bakcen kendi efemiz olsa kadifem şöyle bana benzeyen şöyle dalyan gibi bir erkek çocuk diyom he
-allah seni bildiği yabsın erkek çocukmuş.dalyan gibiymiş
hadi işe
-öf bak kadifem dinle biyolojik saat mi ne varmış
- nasıl yani bizim duvar saati gibi mi?
-öyle de sayılır kadifem hani onun pili bitince duruyo ya
-Böyle insanlarda da saat varmış tak diye duruyormuş kadifem
-Durmadan diyom bir dene sek bak tik tak duyon mu
-Aah ne vuruyon be kadifem
-başlayacam bozulası saatine bak sen duyuyon mu terliğin sesini tak tak hadi iş işe
-öf be kadifem yani bir benle ilgilenme sen.

31 Ocak 2008 Perşembe 06:31




sabah niyetine 2
Sami bey elindeki adresle en sonunda Doğan la Soner in restaurantını bulmuştu herhalde burası diyerek içeri girdi.
-kimse yok mu
-buyrun nasıl yardım edebilirim.
Sami bey bu ne güzel sürpriz böyle
-Sağol Doğancım.Mustafa söyledi bende bir hayırlı olsun demeğe ,sizlerle konuşmaya geldim.Soner yok mu?
-Bir şey söyleme geç kaldı değil mi ya insan kendi işine geç kalır mı be bu akıllanmayacak.
-Kendide öyle söylüyor efendim.
-Ne aklılanmıyacağını mı
-Aah yok kendi işine geç kalınmazmış.evet böyle diyor.
-Pardon ay Sami bey oturun lütfen Soner şimdi gelir.
Beli ağrıyormuş.
-Neden
-Yataktan düşmüş efendim
-Ne yataktan mı
-Neden
- bilmiyorum.Bu gün aradım biraz geç gelecek dedi Sevil ama yakındır şimdi gelir.
Siz ne konuşacaktınız Sami bey.
Soner de olsaydı ikinize birlikte anlatırdım.
Bu son cümleyi duyan Soner
-Neyi anlatacaktınız Sami bey hoş geldiniz.
-Hoş bulduk Soner ne o yataktan düşüyormuşsun küçükse değiştir
Oğlum
-Soner doğan ı kolunda tutup köşe sıkıştırır.
-ispiyoncu şom doğan sen şu kadın programlarına katılsana
-Ne yapayım dün ki rüya bugün kabus mu oldu deseydim.
Çok gerçekçi sende şu gerçekçi halinle 32.güne katılsana haa
- tamam neden gelmiş
- -bilmiyom seni bekledik.
- Tamam hadi yanına gidelim.
- Doğan spesiyalinden yemez miydiniz Sami bey
Doğan bir yapıyor ki parmaklarınızı yersiniz.
-teşekkürler çocuklar ama sizinle bir şey konuşup gideceğim.
-hayrola Sami bey.
-eski karımın bana neler yaptığını biliyorsunuz.çok zor günler geçirdim bir gün bir baktım bizim genel hizmete çalışan Mustafa yı gördüm.
-evet kadife söylemişti gömlek filan satıyormuşsunuz.
-evet işler bayağı iyi de ama biliyorsunuz.satıştan anlarım ama finanstan hiç anlam.yani buradan vakit bulursanız bana yardım eder.mali işlerime bakarmısınız.
-Sami bey sağ olun ama biz buradaki işleri zor yürütüyoruz.
-anlıyorum Soner sen Doğan sen ne düşünüyorsun.
-evet Sami bey burası daha oturmadı.yapılacak işleri
Eleman alımı ve mali işleri yani bizde kuruluş aşmasındayız
Ama bir dakika(sen yavuz sendemi iş başvurusuna geldin)diye o gün aklına gelir.
-Soner sence Yavuz olmaz mı?
-helal şom doğan bak istedin mi nasıl çalışıyor kafan
-Yavuz kim
-bizim çaycı Yavuz Sami bey.
-ya çocuklar ben sizden yardım istiyorum siz çaycınız yapsın diyorsunuz.kısaca yokum desenize.
- Sami bey Yavuz üniversite mezunu iş bulamadığı için
Sizin şirkette çalışıyormuş.
- ne vay canına peki nasıl bulacağız kendisini.geçenlerde
- sizin sekreteriniz Pelin geçenlerde bize uğramıştı o da iş arıyordu buraya telefonunu bırakmıştı.
- Güzel bak pelin de iyi çalışkan kızdı .
- Verin bakıyım şu telefonu.

Sami bey restauranttan çıktıktan sonra
Doğan -bak ortak nasıl çözdük diyerek Soner e sarıldı.

31 Ocak 2008 Perşembe 06:32



sabah niyetine -3
- Dur be oğlum yataktan düştük diyorum.
- Ya oğlum sen koca yataktan nasıl düşüyorsun pes ama dur sen her halde rüya tabircilerin peşinden koşarken güm yere..sevil uyanmasaydı bari
- Aah çok komik.zaten tepem atık beynimin bilmem kaçıncı bilinçaltı üstü çalışıyor beynimde bir rüya oluşturup düğün yapıyor.ama ben gayet uyanıkken Sevil e sarılmayı bile beceremiyorum.delircem delircem ya
- Aylin dedi ki Soner lerin bir Naz ile Nazım olacakmış.
- Onlar kim be
- Seni yataktan düşüren kızınla oğlun ikizlerin Nazla nazım
- ee şom doğan geç dalganı bakalım rıza amca rüyana Fredinin kabusu olarak şöyle elleriyle fişşt yaptığında Soner diye paçama sarılma
- aman tamam bir şaka yapalım dedik.
- yapma kardeşim mümkünse hiç yapma
- naz ile nazım mış sen görürsün bede sana Aylin i rüyalarda gösterecem hadi bakalım.
- Rüyalar gerçek olsa ya sahi ben Sevil i nasıl evet demeğe ikna ettim.acaba gene görebilir miyim?
Özellikle çarşaf bölümünü. of ya of ya sevil yeni
yetme delikanlılara döndüm sayende birde
aşksız hayat çekilmezmiş bak aşkla da arapşaçı çöz çöze bilirsen maşallah.
- ya Soner ya orda kendi kendinle konuşcana biraz iş yapsan diyorum
- tamam geldim geldim.

31 Ocak 2008 Perşembe 06:33



2. Yazan mavigun 06-02-2008 02:45 - Misafir



Diğer kahramanlar 1
Diğer kahramanlar 1

Sevil ile Soner tatilleri bitmiş evlerine dönmüşlerdi. Sabah olmak üzereydi o kadar mutlu ve huzurlu idi ki Soner nedense erken uyanmıştı.
Yanında ki yatan dünya güzeli, dediğim dedik inatçı bir okadar da güçlü,güvenilir hayatının tek aşkına baktı.onu o kadar seviyordu ki
Bir daha kaybetmeği hiçbir şey için göze alamazdı. bütün bu söylenleri duymuş gibi Sevil gözlerini açmış kendisine bakan iki çift gözle karşılaşmıştı.gülümsedi.
-aa uyandın
-uyanmamam mı gerekiyor
-Sevil
-Efendim.
-Beni çimciklesene
-Niye o
-İkimizde aynı rüya görmüyoruz değil mi?
-yok canım bu gerçek.
-Mutlu musun yani ikimizin böyle tekrar diyorum. yani efe olmasaydı da olur muydu?
-Değiştiğine bu kadar kolay inanır mıydım onumu demek istiyorsun bilmiyorum.ama seni bu gün ki kadar seviyor olurdum.bak artık söylüyorum.
-Canım bende seni seviyorum
-Soner Sevil i yanağından öperek Diyorum ki Efe daha uyanmaz diğer yanağını öpüyordu
-Hatta biz hani tatilde bir şey yapıyorduk ya onu tekrarlasak
-Kayak mı daha neler
-Akşamları Efe uyuduktan sonra ki yaptığımızı diyorum
olmaz
-Neden olmaz
-Şimdi senle dans edemem ki bu saatte
-Demek anlamak istemiyorsun
-Belki sen anlatamıyorsun.
-Tatilde anlıyordun.
-O zaman tatildeydik
(Soner birden her şeyin tekrar başa döndüğünü zannederek
Şaşkınlıkla sevile baktığı zaman onun yüzündeki gülümsemeden
Anlamıştı)

06 Şubat 2008 Çarşamba 09:30


3. Yazan mavigun 06-02-2008 02:44 - Misafir



Diğer kahramanlar-2
Diğer kahramanlar-2

-Demek ben anlatamıyorum öyle mi?
-Birde şu şekilde anlatırsam daha iyi anlarsın
-Sanırım anlayacak gibiyim.birbirleriyle şakalaşırken
Birden aşağıdan gelen kapının ziliyle birbirinden ayrıldılar.
-Bu ne ya böyle bu saatte
-İkiside telaşlanmış
-Sen burada bekle ben bir bakayım
-Dikkat et Soner
-Tamam canım
Soner kapıyı açtığında kapıda taksi şöförü ve Doğan ı gördü.
Taksi şöförü
- abi bu adresi verdi arkadaşım dedi
(bu sırada Doğan Soner e arkadaşım ben öldüm diyerek sarıldı.)
- tamam kardeşim borcumuz ne kadar biraz bekle
(Ama doğan kucağında ne yapacağını şaşırmıştı şoföre
Arkadaşım ben parayı getirene kadar tutta düşmesin sonra içeri gitti parayı verdi doğan ı aldı).
- Bu arada sevil aşağa inmişti
-Kimmiş Soner
-Sanırım bir paket
-Ne demek sanırım,paket
-Yani paket olmuş bir Doğan var elimizde taksiciye parasını verdim yolladım kapıya kadar getirmiş bende kapıyı açınca üstüme düştü bu arada Doğanı divana yatırıyordu.
-Sızmış mı ne oldu böyle acaba gene kadir amca mı?
-Sanırım başka ne olacak hadi biz çıkalıp sevil
-Artık tatil hatıralarımıza yarın akşam devam edeceğiz
-Soner arkadaşın derdiyle kapıya gelip sızmış sen ne düşünüyorsun.
-Şom doğan ne olacak kırk yılda bir bir sızar oda tam sana bir şey anlatıyorken
-Soner
-Tamam sustum. ama tam da anlamaya da başlamıştın
-Soneer sarıl bana da daha biraz uyuyalım birazdan efe kalkar.
Tamam tamam da yarın ben o şom doğana soracam.
-uyu&

06 Şubat 2008 Çarşamba 09:31




4. Yazan mavigun 06-02-2008 02:43 - Misafir



Diğer kahramanlar-3
Sabah olmuştu mutfakta henüz ayılmayan Doğan ile Soner
Konuşuyorlardı.
-Evlenemezsiniz evlenemesin o kadar
-Sen ayılmadın bak saçmalıyorsun sen mi karar vereceksin evlenmemize
-Ben verecem işte nikah mikah yok
-Ne demek oğlum sen delirdin mi ben sevili kandırmak için
9 takla attım sen mi bana engel olacaksın.
-olacam abim olacam sen nikah işlemlerini başlat bak nasıl engel olacam
-ya sen biz tatildeyken kafana ne yaptın.tamam buldun kadir amcalara gittin o odunla kovaladı yok kafana odunla vurdu Allah bilir.Odun bile dile gelmiştir de kadir amca kadir amca bu kadar kalın kafayı nerden buldun diye
Sen geç dalganı of başım çatlıyor hem bana ne kadir amca deme dersen ağlarım bak
-Ya niye ağlıyorsun kadir amca diyince kesin sen kara sevda oldun
-Deme ya ağlıyorum bak tutamıyorum bak kendimi
-yok sen kesin hala sarhoşsun bak .
-Yok sen kara sevda yüzünden kafayı yedin sonra tuttun kafanı vurdun duvardan duvara bir golüm bile yok diye..
- of ya gene mi gole geldik.
-oğlum atamadın ki bir gol çıkalım bukonudan hem bak artık böyle acılı arabesk yok öyle jiletli arabesk devri bak Müslim baba bile bıraktı.bitti artık onun yerine göbekli arbesk var
-o ne be
-bak anlatıyım artık üzülüyorsan bile göbek atacan şöyle;
- bir golüm de yok aman aman kıvır ohh kıvır
-kızı istedim babası vermedi ohoh yandan
-yandım amaaaan ben yandım amaaaan
-ya başım çatlıyor diyorum sen göbek atıyorsun
- o kadar içersen sen uçmadığına şükret dün akşam damarında kan yerine alkol dolaşıyordun.
-sen geç dalganı bende senin evlenmene mani olayım da
-nasıl ne yapıp ta mani, olacakımsın söyle de güleyim.

06 Şubat 2008 Çarşamba 09:31
5. Yazan Mavigun 06-02-2008 02:42 - Misafir



Diğer kahramanlar-4
(sevil ile efe Soner in göbekli arabeskimi seyrediyorlardı.)
-ne o Soner sen dans yarışmasına katılıyorsun. Doğan da jürimi oldu.
-Yok Sevil çağımızın üzülme şeklini gösteriyorum.
-Doğan ikisine de baktı. Sevil in bakışından anlaşılıyordu.
-Ne yani barıştınız mı Sevil e ya çok sevindim gelin öpeyim sizi
Of başım
(Bu arada efe babasını dibimde ona soruyordu)
-Baba sen ne yapıyordun öyle
-Doğan ağabeyine lisedeyken ki 19 mayıs bayramındaki yaptığımız hareketleri gösteriyordum
(Doğan bu arada ayağa gitme üzere ayağa kakmıştı.
Sevil gelsene diyerek Soner i çağırır)
-Nesi var ben hiç iyi görmedim.
-Yok ya kadir amca aklına gelmiştir.sizi evlendirmem diyip durdu
-Yok bana pek öyle gibi gelmiyor.bizim evlenmemizle ne ilgisi var.
-Bende anlamadım Gerçi bu kadar içmez di ama.biraz sonra anlarız ne derdi olduğunu sen merak etme&
-Doğan çok sevindim ama sevil doğru mu bu yok bu rüyasında görüyorda diyor hem de ayakta durmaya çabalıyordu.
-Barıştık ta koklaştık ta sana ne bundan
-soner
-Taman ya tamam sustum.
-Ya oğlum nereye gidiyorsun
-Kendimi öldürmeye boğaz köprüsüne gelecek misin ?
-Of allahım sen akıl fikir ver of ya
-Geleceğim bekle yalnız sular ısınmamış yazın atlarsın o zaman gelirim. hadi be otur oturduğun yerde
-Ben bittim bittim ben öldüm
Sevil ile Soner birbirlerine bakarlar.
-Doğan ya ne oldu ya oğlum anlatsana niye ölüyorsun
bak istersen dışarı çıkalım
-Yok Sevil de duysun.
-Hadi dinliyoruz o zaman başla anlatmaya
-Dün akşam Aylin ni yemeğe çıkardım.hep bizim restauranta yemek yediriyordum değişiklik olsun dedim.
-Hem de romantik olsun değil mi?

06 Şubat 2008 Çarşamba 09:32
6. Yazan mavigun 06-02-2008 02:40 - Misafir



Diğer kahramanlar-5
-Evet her şeyi planlamıştım. Çiçek, şarkıcının ikimizin şarkısını çalacak, bende onu ne kadar sevdiğimi söyleyecektim.
-Ee çok güzel işte..
Aylin sen karşıya geçme ben oraya gelirim demişti. Bu yüzden
Ben biraz erken gitmiştim. Masaya oturdum heyecanla onun gelmesini bekliyordum.
Tam o sırada hani benim çocukluk gamze de vardı ya annemim istediği
-Şu doktor hani
-Evet o doktor
-O da orda değil mi beni görünce yanıma geldi.
-Konuşmaya daldık işte Aylin de gelecek filan dedim ben
-O arada birden Gamze beni tutup dudaklarımdan şap diye öpmez mi?
(O sırada çay içen Soner çayı ağzını püskürtü verdi.)
-Ya oğlum bir golün yok dedik hayat ta bir gol attın o da kendi kalene
-Ya ben gol filan istemiyorum ya Sevil bir şey der misin?
-Doğan Aylin seni öptüğünü mü gördü yoksa
-Evet Sevil o da içeri giriyormuş ki yani bizi öyle görünce
Çıkıp gittiler..
-Ya anlatırsın oğlum düşündüğün şeye bak yanlışlık olmuş işte
-Biz anlatırız üzülme Aylin anlamıyacak kız değil.
- gittiler dedin doğan kimle gittiler diye sormuştu Sevil
-Ya Soner anlamıyorsun bitmedi ki
-Ne yani başka ne var.
-aylinin babası
- ne Kadir amca yuh O damı ya oğlum ne işi var kadir amcanın
-Ne bileyim ben öldüm
-Doğan
-Ne var,
-Bir taksi çağırayım da sana sen git suyun ısınmasını bekleme
Ölmüşsün oğlum ya sen helvanı bile yemiştir kadir amca
-Pes ya pes ya sevil görüyorsun değil mi?
-Tamam beyler sakin olun ben Aylin le konuşup durumu öğreneyim.
Sevil telefon etmek için yanlarından ayrıldığında&
-Ya doğan bizle ne ilgisi var oğlum evlenmenezsiniz diyip durdun.
-Bak Soner bu durumu çözüp beni Aylin le barıştırmazsan

06 Şubat 2008 Çarşamba 09:33


7. Yazan Mavigun 06-02-2008 02:39 - Misafir



Diğer kahramanlar 6
Diğer kahramanlar 6

Bende nikâhında şahit olmam
-Ya çok üzüldüm şom doğan senden başka kimsede şahidim olmaz bende evlenemem
-Demek benden başka şahidin de var alacağın olsun Soner
-Oğlum ben Sevile evleneyim de yoldan geçeni bile çeviririm şahit diye
(Sevil yanlarına geldiğinde konuşmaları duymuştu. Doğan a dönüp göz kırparak)
-Ama Sonerciğim ben şahidim Aylin olmazsa evlenmem
-Ne demek yani şimdi biz bunlar barışmadan evlenemiyecekmiyiz.
-Onu bilmem benim tek bildiğim Aylin şahidim olmazsa ben evlenmem
Aylin de şuanda çok üzgün.
-Of ya negatifsin işte negatif Doğan bize de bulaştırdın.
gel de bir plan yapalım.
Doğan Sevil e dönüp zafer işareti yaptı
Artık Soner kadir amca için de 9 takla atacaktı.
Ama nasıl.

06 Şubat 2008 Çarşamba 09:34

Yazan Mavigun 11-02-2008 02:54 - Misafir



TÜM DOSTLARA
İYİ BİR HAFTA OLMASINI DİLİYORUM.


BBO 17.BÖLÜM FRAGMAN-1

Efe anne ve babasını görünce sevinçle zıplamaya başlamıştı.
Soner kadife ile efe nin bir den sustuklarını görünce
-siz niye birden sustunuz (işaret parmağını onlara doğru uzatır)söyleyin bakayım.
(efe ve kadife suçüstü yakalanmış gibi birbirlerine bakarlar
Sonra kadife kendini toparlayarak)
-yok Soner bey yemeğini yemiyordu biz onu konuşuyorduk.
- tamam sen gidebilirsin kadife hanım.
-hadi kalın sağlıcaklan(efe yi kenara çekerek)
Bek efe gördüklerini kimseye bahstmek yok.
(efe kafasını sallayarak )
- tamam der.
Sevil sonerin yanına gelmiş ne der bizimkilerin arasından su sızmıyor.
Sırdaşlar gibi
Bana da öyle geldi.bakalım çıkar kokusu.
Soner kendime kahve yapacağım sen istermisin diye asorar
Zahmet olmazsa bu bizim askerlik arkadaşının hafta sonu işi çıkması hiç iyi olmadı değil mi hayatım diye sevil e seslenir.
Sevil eve gelene kadar ne yaptıysa Kadir Amca işin anlatıramamıştı.
Kahve bahanesiyle söyletirim diye içinden geçerken sonerin konuyu açması iyi olmuştu.
(Soner ise içinden ohh sevil hanım nasılmış merak etmek et bakalım ağzımdan bir laf alamazsın..hha )
-Ne o kendi kendine gülüyorsun demişti
sevil kahvesini sehpanın üzerine koyarken
-Ne ben mi yok canım sana öyle gelmiş..
-Bak Soner şu işi ya anlatırsın yada
Bak sevil başka şantaj kabul etmiyorum.
-Şantaj dan kim bahsetti.Ben efe yi yatırıp geleyim dedi.
Sevil bu gün çok koşturdum bizde erken yatsak.
-Sonercim konuşacağız.
- gel bakalım sevil hanım bana asker arkadaşım anlat demeden ağzımdan
Bir laf alamazsınız
Sevil efeyi yatırmış aşağıya inmişti.
- Sonercim hadi dinliyorum
- Neyi dinliyorsun
- Kadir amcayı nasıl dize getirdiğini
- Ayıp sevil koca adam için dize gelmek filan olmuyor. beni sevdiğinden ancak ricamı kıramamıştır o kadar.
- Soneer istersen benle inatlaşmazsan
- Canım inatcı sevgilim beklemen lazım çünkü bende bilmiyorum.
- Sen bu iş bilmiyorsun
- (ayağını çaktırmadan sehpanın arlından ayağa kaldırmış olarak) Yemin ederim ki bilmiyorum
- Tamam yani anlatcak bir şeyin yok
- Yok sevil bilsem neden anlatmayayım. bak hadi gerçekten çok yorgunum.
Yatalım hayatım.
-soner ne dedin.
- bilsem anlatırım dedim
Sonra ne dedin
-Yatalım
-Benle
-Sevil kimle yatacam tabiî ki senle
-Soner sen benle yatacağını sanıyorsun.aldanıyorsun hayatım.
Sevil yukarı çıkar aşağıya bir yastık ve bir battaniyeyi fırlatır.
-Bence sen benle yatmayı unut. soner bey
- ama hayatım anlatıyordum ya doğan bizi gece yarısı evimizi basmadan
Ben o konuyu anlatsam. Sen de tam anlamaya başlamıştın ne anlattığımı
-Sevgili Soner bey bu gece kadir amcanın konusu dışında senin anlatacağın hiçbir şeyi anlamaya niyetim yok iyi geceler rüyanda kadir amcaya sarılır uyursun artık.
Soner çaresiz yastığı koltuğun üzerine koyar ve battaniyeyi üzerine çekerken
İyi be doğan beyefendi barışacak diye ben burada çıra gibi yanayım şom doğan ne olacak şom doğan işte. bu tertip yarın anlatmazsa işim zor böyle sevil yukarda ben aşağıda .Olacak gibi değil...Of ya sevil ya o kadar da alışmıştım sıcaklığına bir çözüm bulmam lazım yarına&kesinlikle&


Kardeşim davşan mıstafa şu kadir amca nasıl
insafa geldi.bir anlat.bak olan soner e olacak..
bak hala sus bus bekliyoruz. TIP

11 Şubat 2008 Pazartesi 13:16
























7. Yazan mavigun 11-02-2008 02:48 - Misafir



TÜM DOSTLARA
GÜNAYDINLAR...
BBO 17.BÖLÜM FRAGMANI-2

sabah ilk uyanan efe olmuştu. böylece babasının koltukta uyuduğunu görerek yanına yaklaştı.
-baba baba
-soner uyanmayarak öbür tarafına döndü. efe tekrar babasına dürterek seslendi.
-baba baba bu sefer Soner aniden şıçramış
- ne oğlum ne var hayrola..niye kaktın
Sabah oldu.sen niye burada yattın baba..annemle küsmüsün.
İkisin konuşmalarına uyanan sevil aşağıya inmiş
-günaydın yok mu anneye efe
Efe annesine sarılarak
-günaydın anneciğim.babanla küsmüsün.
- yok oğlum niye küs olalım değil mi Soner
- yok oğlum küs filan değiliz .ben burada uyuya kalmışım annen uyandırmamış
Ama bu esnada efe başını öne eğmiş bir mahsunlaşmıştı. bunu gören sevil ve Soner bibirlerine bakarlar
-ne oğlum der (kafasını okşayarak) ne oldu.dargın değiliz dedik ya
-evet oğlum baban dün çok yorulmuştu uya kalmış koltukta
Efe durur her ikisine de bakar ayanı yere vurarak
-tatile gidelim(efenin bu sözüne ikisi birden)-ne derler
-tatile gidelim işte..diyerek odasına koşar..
Sevil kaygılanarak sonere bakar
Nesi var.acaba
Sevilin üzüldüğünü gören Soner ona sarılarak
-hemen böyle üzülme konuşur sorarız.
Sevil efe nin kadife ile konuştuklarını hatırlar.
Soner kadife bilir mi acaba efe ile konuşmadan onla bir konuşalım ne dersin.
Olur şimdi gelir kadife hanım
-Sahi kadife hanım çalışmaya devam edecek mi artık bayağı zincirleme dükkan sahibi oldu Mustafa bey.
Soner ben bu konuyu kadife ile konuştım
Şöyle dedi bak
-ne mek çalışmamak emekli olcam ben.dedi önce bana bir sert çıktı ki sorma
-bende dıışardan isteğe bağlı ödersin diyince Durdu
-Öyle olur mu Soner beyciğim dedi .bende olur olur sen bu konuyu bir düşün dedim.
Tatilden geldikten sonrada sordum.
Sizce mahsuru yoksa ben efe ye bakayım sadece diyince bende
Sevile konuşalım kararımızı bildirirz dedim.
-ya Soner ayıp olmayacak mı kocasının 2. dükkan açılışına git eşini yanın da çalıştır. bana biraz olacak gibi gelmiyor diğer yandan efe kadife hanıma çok alışık
Onu üzmeden bunu ona nasıl anlatırız hiç bilmiyorum. gelsin de konuşalım bu gün hem de efe ile ilgili bir şey bilip bilmediğini de öğreniriz.kapı çalıyor kadife hanımdır.
Kadife hanım içeri girer.her ikisine günaydın der..
Sevil günaydın kadife hanım biz çıkmadan sizle bir konu daha doğrusu iki konı hakkında konuşadaktır.
-tövbe tövbe sevil hanım sabah sabah
-yok kadife hanım korkulacak bir şey yok.
Şimdi biz Soner le konuştuk sizin burada çalışmanız hakkında
-Sevil hanım ben Soner beye dedim ben efeyi bırakmam
-Kadife hanım teşekkürler sağ olun ama bu pek nasıl desem şık olmaz
- Olmazsın bu elbise mi şık duracak hem kim bakacak.yoksa siz beni istemiyorsunuz.
O ne demek kadife hanım bizim hele efenin sizi çok sevdiğini biliyorsunuz.
Şık olmaz derken Mustafa bey bundan rahatsız olacağı için dedim
-Olmaz boyunu devrilisice omu aradı yoksa sizi
Yok yok o aramadı.bakın o zaman sizle söyle anlaşalım Soner sen ne diyorsun
Siz bize diğer işler için başka birini bulun.buraya sadece efe ye göz kulak olmak için gelirsiniz.
- bak o oldu ben ona hemgöz hem kulak olurum.siz merak etmeğin.
Sevile Soner gülmeye başladılar.yanlız kadife hanımsanırım efenin bir sıkıntısı var
Sizin haberiniz var mı?
- ne sıkıntısı olcak bacek kadar çocuğun.
- Bilmiyoruz.tatile gidelim hep tatilde olalım diye söylenerek odasına çıktı.
- Ne o Soner bey size bir şey mi yaptı.ben demiştim ama..
Soner ohh bak sevil hanım adımız çıktı arızaya aşk olsun kadife hanım yani pes
-ne pesmiş az üzmedin su gençecik kadıncağızı yalan mı
Kadife hanım yok siz gene yanlış anladınız .soner in bir şey yaptığı yok.
-yok olmur bişey
-ya kadife hanım sen medyum oldun sevil den daya iyimi bilecen
- niye tatil de tatil tutturupdurur çocuk ozaman siz dün gece kavgamı ettiniz yoksa
Ah şomdoğan gece koltuk ta yat sabah kadife hanıma dert anlat bunları o burnundan bende fitil fitil getirmezsem bana da Soner demesinler.
- aa sen dün gece koltuktamı yatın .
sevil bu yatak konusunun uluorta konuşulmasından rahatsız olmuş bir şeklde konuya girer.
- kadife hanım bizim nerde uyumamızla ne ilgisi var konun
- olmaz olurmu.siz tatilde pek sıkı fıkı imişsiniz.
Birden Soner ve sevil gözleri kadife hanıma çevrilmesiyle kadife hanım ne dediğinin farkına varır ama artık çok geç olmuştur.
Soner de kadife hanımın yanıa oturur.
-sen anlat bakalım biz nasıl sıkıfıkımışız.
-ben ne bileyim ordamıydım
Kadife hanım
-tamam anlatcam efe görmüş sizi
-nasıl yani yani nasıl görmüş.
Sevil şaşkınlıkla elini ağzına götürmüş aklına soneri bornozunun kemeriyle
Oynadığı an gelmiş ve nefes almadan kadife hanım a bakıyordu.
-görmüş değdiysem odanızın kapısında
Soner ve sevil nefes almış
-tamam ya gürültümü yapmışız anahtarı bulamamıştık
- ya anahtarı bulamazsın tabii sevil hanımı hem öpüp hem kapıyı nasıl acacaktın.
Sevil oturduğu yerden ayağa kakmış evde volta atmaya başlamıştı hemde sonere
- dedim ama yavaş ol dedim beni dinlemiyorsun
- ozaman keyifin iyidi şimdi ne kızıyorsun bana
- sevil hanım hiç boşuna kızmayın şimdi Soner beye ..efe sizin hiç kızmadığınızı
hatta sizin de Soner beyi öptüğünüzü söyledi.bayağı eyleşmişsiniz kapıda
sevil çaresilik için de tekrar kadife hanımın yanına oturdu.
-başka ne görmüş ka di fe hanım sesi zor çıkıyordu.
- yok gece kakmış yanınıza gelmek için sonra sizi öyle görünce tekrar kapıyı kapatıp yatağına yatmış.
Soner sevilin üzüldüğünü görünce kadife hanıma döner
- yani sence bizi öpüşürken yani gördüğünden mutlu muydu?
- mutlu olmaz mı annem babam barıştı diye kovada ki balık gibi hopluyordu.
- Yani şimdi biz darıldık diye boynunu büktü.
Soner sevilin yanına gider ona elini uzatarak
- gel hadi yanına çıkalım, ona böyle bir tehlikenin artık hiç olmadığını anlatalım.
Sevil Soner in elini tutar gözleri dolmuştur. Oğlunun aralarında şakadan olacak bir küsmeye bile tahammülü yoktur.
- ne söyleyeceksin der sevil sonere yaşlanmış gözlerinle bakarak
- beklemesini
- neyi
- sürprizi
- ne sürprizi
- nasıl ne sürprizi Kaderin yazdığı yazacak olan sürprizi..
*** *** ***

sevalcim
Günaydın
canım arkadaşıma,
gül papatyam
Hepimize iyi haftalar olması umuduyla
ne diyelim kahramanlarımıza sürpriz konusunda bir iyilik yaptığını umuyorum
ne yapıyım buna
Kader diyemezsin sen kendin ettin .... diyorum.
ve
bekliyorum...bekliyoruz...bekliyorlar...

11 Şubat 2008 Pazartesi 13:15


. Yazan Mavigun 12-02-2008 02:41 - Misafir



EFE VE YENİ
ARKADAŞI-1

Soner ile sevil efeyi yatağında üzgün bir şekilde bulmuşlardı. İkisi de iki yanına geçip oturdular Soner -oğlum neden böyle yüzün asık yoksa bizim birimize dargın olmadığımıza İnanmadın mı? Efe hiç sesini çıkarmamıştı.- bak ( o anda sevil in elini tutmuştu).
Annenle ben artık hep böyle elele olacağız oğlum bunu unutma hep buna inanman içinde sana bir sürpriz hazırladık. Sürpriz lafını duyan efe yoksa tatil mi diye sevinçle bağırmıştı. Soner ve sevil gülerek sen bu tatili niye bu kadar sevdin oğlum
Şeyy. İşe gitmiyorsunuz hepimiz birlikte oluyoruz ondan
Tamam, tamam ama artık tatil yaza anlaştık mı?
Efe başını sağlayarak anlaştık der..
Hadi o zaman bak okulun yarın açılıyor senin tatil bitti. Marş marş kahvaltıya bakayım.
Birlikte kahvaltı ettikten sonra Soner sevil öperek işe gitmiş sevil de bilgisayarda tezini yazıyordu ki efe nin yanında ki sandalyeye oturduğunu fark etmemişti. Efe bir süre annesini seyrettikten sonra anne dedi. Sevil yanına gelip oturan oğluna gülümseyerek efendim oğlum
bir şey sorabilirmiyim
Tabii oğlum sor.(bilgisayarı kapamış oğlunu dinlemeye hazırlanmıştı)
anne (efe biraz cesarete ihtiyacı var mış gibi gelmişti sevil e o da)
çekinme oğlum ne sormak istiyorsan sor bak işimi de bıraktım seni dinliyorum.
-şey anne aşk nedir?
Sevil her soruyu bekliyordu ama bunu asla hazırlıksız yakalanmıştı oğluna karşı nasıl anlatılırdı hem bunu soruyorsa oğlu bütün bunlar Saniyesel içersinde kafasından geçmişti.)
-oğlum aşk insanın bir şeyi diğer her şey den çok sevmesidir
-her şeyimi
- insan her şeyi aşkla sevebilir oğlum, mesleğini, ailesini örneğin sen en çok hangi oyuncağını seviyordun
-ayımı çıtırcıktı..
-evet çıtırcık hani en çok oyuncağını seviyordun onsuz hiç uyuyamazdın bir kere unutup anneannenlere kalmaya gitmiştik te gece yarısı.çıtırcık olmadan uyumam diye
Ağlamaya başlayınca bizde taksiyle eve dönmüştük
- evet ama sonra başka Oyuncaklarım da oldu
- Evet o ayı dan başka bir sürü oyuncakların oldu çoğunu ya kırıldı attık ya da daha ufak çocuklara yolladık ama o ayıcığı bir türlü bırakamadın hala yukarda duruyor..
ama onu babam almıştı.
- evet oğlum baban almıştı.
-anne
- gene mi soru oğlum
bir tanecik
hadi sor bakalım
büyükler nasıl aşk olur.
senin oyuncağına olduğun gibi.
Nasıl
- Yani hep onla olmak isterler onunla uyumak onunla uyanmak gibi.
ama siz âşıkmışsınız babam dedi. Vapurda âşık olmuş sana
Niye hep birlikte uymadınız.
şöyle düşün sen çıtırcıkla bu gün oynamasan onunla uyumasan da onu sevmekten vageçtin mi?
hayır
işte bizde babanla biraz ayrıldık ama birbirimiz seviyoruz. Bende sana bir soru sorabilir miyim efe başıyla evet der
pekiyi senin çıtırrcık tan daha fazla sevdiğin biri mi var.
- anne ben yukarı çıkacam.
-anlaşıldı tamam çık bakalım.

12 Şubat 2008 Salı 05:22

4. Yazan Mavigun 12-02-2008 02:34 - Misafir



EFE ve YENİ
ARAKADAŞI-2

Akşam olmuş Soner işten gelmişti. Sevil i öptükten sonra efeyi sordu.
Sevil gülerek bugün ki konuşmaları Soner e anlattı. Ve
sanırım oğlun âşık
kime
Ne bileyim Soner söylemedi kaçtı.
Bir ben bakayım.
Bildiğini belli etme.
Sevil demek hep o getirdiğim ayıyla uyudu.
Evet, ama artık buna üzülme buradasın ve oğlun yukarda
Tamam sağıl.
Soner efe Nil odasına çıktığında
Nasılmış benim aslan oğlum dedi ama pekte her zaman ki coşkulu bir karşılanmamıştı.
İyiyim
O nasıl iyim hani sesimiz daima gür çıacaktı. Bağır bakayım nasılsın
İyiye diye bağıdı Soner efeyi kucağına aldı. Öptükten sonra- annen bizi yemeğe çağırıyor.
Ben yenicem
Ne demek yemicem oğlum.senin sevdiğin yemek var.
Yemicem işte
Soner efenin yatağına oturarak oğlunu yanına çağırır- gel bakayım yanıma sen
Ne oldu efe okulda bir sorun mu var
Efe omuzlarına silkerek çık der
Nedemek oğlum çık basbayağı bir şey olmuş
Soner konu belikli fazlaca hassastı ama konuya nasıl girecekti.sonra devam etti
-Bütün arkadaşlarınız gelmiş miydi.
-Yok
-Kim gelmemişti
-Rüya
(Sanırım doğru yolda ilerliyorum diye düşündü)
-Hani şu sarı uzun saçları olan mı sizin sınıfa yeni gelen
-Evet
-Neden gelmemiş
-Bilmem
-Ne demek bilmemem
-Öğretmenlerine sorsaydın.ses yoktu.
-Rüya ile iyi arkadaşmısınız
- çık
nasıl çık sen şimdi hem en iyi arkadaşın değil hem çok merak ediyorsun. Öylemi. Efe den gene ses yoktu.
sustuğuna göre en iyi arkadaşın olmasını istiyorsun öyle mi?
Efe Başını sallayarak evet.
O zaman bizde ne duruyoruz Rüya ya ne olduğunu öğrenerek ona iyi bir arkadaş olduğumuzu gösteririz.
Efe nin gözleri ışıldamış sevinçle babasının sarılıp öperek
Sevil in yanına inerek
- Anne ben çok açıktım der.
Sevil ile Soner bakışır Soner merak edecek yok anlamında başı ile işaret eder.
Kalbi yerinden fırlayacak gibi bakan oğlunun önünde Soner Rüya nen ev telefonu için rehber hocasını arıyordu.hocaya ulaşamamışlardı efeye yarın sorup öğrenceğine söz verince oadına oyunlarına dönmeyi ikna edebilmişlerdi.

Her ikisi yalnız kalınca sevil Soner e- sence aşık mı?
Bilemem ama çok etkilendiği kesin oğlumuzun.
-Sen bana vapurda aşık olduğunu söylemişsin
-Öyle olmadı mı ?
-Bilmem unuttun uzun yıllar geçti
-Belki hatırlatılacak bir şey yapabiliriz.
-Sahi nasıl bir sürpriz yapacaksın.
-Sevil söylersem sürpriz olmaz değil mi hayatım.
-Bana da mı bu sürpriz ben sadece efeyi inandırmak için sandım.
-Bakalım ona da bir şeyler düşünürüz.ama esas kız sensin.
-Sen bana istersen battaniye mi at.
-Burada mı yatacaksın.
-Sen demedin mi kadir amca yı anlatmazsan diye
-Yok vazgeçtim efe üzülüyor
-Sadece efe mi?
-Şansını zorlama istersen Soner vazgeçmeden gel arkam dan
-Hemen sevil hatta oda da yattım bile farz et. diyerek merdivenleri ikişer ikişer
Çıkmaya başlamıştı.
Sevil gülerek arkasından giderken aklı bu sürprizde takılı kalmıştı..

12 Şubat 2008 Salı 05:18


Sevil-Sevil Annesi ve Soner-1

-Aman tanrım olamaz bu geçek olamaz birlikte yaşayacaklar
Hemen bir taksi çağırmalıyım ah akılsız kızım benim gene kandın değil mi iki tatlı söze evet işe gitmeden yakalamam gerekiyor.
Taksi Sevillerin kapısın önünde durmuştu.al oğlum paranı üstü kalsın.bekleyemem..
-Aaaa anneannem gelmiş.
-Nerde o nerde
-Kim nerde anne
-Soner olacak boyu devrilice zampara
-Anne doğru konuş efenin önünde hem Soner de duyacak
-O bak sen benim kızıma Soner i duymasını da düşünürmüş duysun işte bak
-Anne ne oldu da çıldırdın böyle anlamıyorum ki
-Tamam tamam nerde o
-Ne yapacaksın Soner i
-O pis zamparaya hayatından Çıkıp gitmesini söyleyemem
-Anne bak güzel konuş hem sakin olur musun?
-Olamam efendim sen hayatını tekrar mahvederken olamam
-Bak anne ben hayatımı mah- vet- mi- yo- rum diyorum neden anlamak istemiyorsun O oğlum babası ne yapayım efe mutsuz mu olsun
-Bırak anlatma efe imiş efenin mutluluğuymuş sen beni saf mı zannettin
Bak bak benim gözümün içine hiç ben de kanacak göz var mı?
Soner Bey sanki başka mahallede otursa efe nin amcası olacak. Bunu ben istiyorum desene
-Evet, bunu duymak istiyorsun Soner i seviyorum onun değiştiğine inanıyorum
Tamam, mı anne
-Hayır, efendim tamam değil bu parmağına yüzüğü taksın o zaman görecem değişmeleri 6 ay tanıyorum yazıyorum buraya bak..
-Of anne yeter artık yeter hayatıma bu kadar müdahale istemiyorum
Sen ne dersen ben kararlıyım
-Ne yani bu adamla evlenecek misin yani,
-Eğer benle evlenmek isterse evet anne evlenecem.
-Âmân allahım sakın söyleme bana bir şeyler oluyor aman
-Anne anneee
Sevil son anne sesinde Soner de aşağıya inmişti.Zerrin Hanım karşısında Soner görünce sen ha git git gözüm görmesin seni hem sen hastanede değimliydin der ve bayılır.
Sevil telaşla
-Soner hemen bir şey yapalım panik atağı tutmuş buraya geldiğinde de bir garipti,
Ne olmuş bir türlü anlamadım
-Yukardan hepsini duydum.hayatım merak etme Taksi gelsin hemen hastaneye götürelim. Orda anlarız ne olduğunu.
-Tamam, Soner ben üstüme bir şey alayım
-Ben bekliyorum.
Sevil üstüne bir şey almak için giderken
Soner –sevil der –efendim – bana güvendiğin için yani çok sağ ol.
Sevil gülümser bu sefer bu kocaman çocuğun büyüdüğüne o kadar çok inanıyordu ki annesinin tüm kaprislerine bile katlanmaya razı idi..

mavigun

14 Şubat 2008 Perşembe 03:24


Sevil-Sevil Annesi ve Soner-2

Hastaneye varıldıktan sonra gerekli müdahaleler yapılmış sakinleşmişti.
Doktoru annesinin yanına giderken Soner ve Sevil de odaya girmişlerdi.
Sevil - doktor bey annem nasıl
-Anneniz çok iyi Sevil Hanım ama bize bu vaka biraz şaşırttı açıkçası..
Bu panik ataktan daha çok bir korkuyla başlamış ani bir durum kanımca
-Nasıl yani doktor bey
-Şöyle bir şey annenizi abar topar size gelmeye itmiş biz bunun ne neden olduğunu merak ediyoruz açıkçası size bir şey anlattı mı?.
-Yok, doktor bey sadece ben eski kocamla barıştığım için çok kızgın.
Zaten sabah gelme nedeni de bu sanırım ama neden böyle sabahın köründe tamam annem de panik atak var ama gene de böyle kapıma dayandığını hiç hatırlamıyorum.
-Tamam, Sevil hanım gelin bakalım annenizle birde birlikte konuşalım.
Soner biraz çekingen biraz da merakla bir şekilde sorar
-Benim gelmem de bir sakınca var mı doktor bey?
-Esas sizin gelmeniz gerekecek Soner Bey bakalım tepkisi sabah ki gibimi olacak.
-Tamam, doktor bey gidelim.
Sevil telaş içinde doktorun arkasından giderken Soner Sevil in elini tutarak
-Böyle girelim biliyorsun annen pek haksız sayılmaz ben seni çok üzdüm.
-Soner bunları geçmişte bırakamazsak yolumuza devam edemeyiz annemin de bunu anlaması gerecek.hadi gidelim
-Tamam canım.
Hastane odasına girdiklerinde
-Zerrin hanım nasılsınız.
-İyiyim doktor bey bazıları olmasa daha iyi olacam ama
-Soner beyi kast ediyorsunuz.
-Soner Bey değil doktor bey zampara kızıma kanca attan zampara
-Kızınızın eski kocası
Sevil ve Soner bir köşede durmuş hiç müdahale etmeden doktorla annesinin konuşmasını dinliyorlardı.
-Bunun için mi sabah kızınızın evine geldiniz.
-Evet, doktor bey kızım rüyamda torunum efe ye artık hep birlikte olacağız diyince çıldırdım bir şekilde uyandım size rüyamı dedim kâbus
-Bütün gece şu zampara ile uğraştım.
-Nasıl zerrin hanım.
-Evvel ki sabah yürüyüş yaparken kızımın arkadaşı Aylin in babası Kadir beyi gördüm.
Sevil ile Soner kadir amcamı derler.
-Siz susun bunun üzerine her ikisi de susarlar.
-Evet, zerrin hanım Kadir bey le mi sohbet ettiniz

mavigun

14 Şubat 2008 Perşembe 03:25


Sevil-SevAnnesi ve Soner-3


Evet, doktor bey.geçen gün bu zampara meğer onu da kandırmamış mı ?
Gitmiş onunla konuşmuş yok efendim bütün mutluluğu kadir amca sana bağlı
Yok, efendim bir kız varmış gamze diye onu Doğan la uygunsuz bir şekilde görmüş Doğan da bu zamparanın arkadaşı yani bozacının şahidi şıracı bu benim kızımı kandıran bu zampara Kadir bey le bu kızı görüştürmüş kız özür dilemiş falan filan.kızımı yaktığı yetmiyor Aylin kızımı da de yakacaklar.ama bu zampara var ya bunda ki şeytan tüyü tüm şeytanları bile kıskandırır.sen ah ah bu kadir bey i bile bir inandırmış ki Doğanın masum olduğuna ama tabii erkek milleti değil mi iş aldatma olunca bir birlerinle bir dayanışma bir dayanışma içine girerler doktor bey of kime anlatıyorum sizi de bir erkeksiniz.
-Zerrin hanım başka ne konuştunuz
-Neler konuşmadık ki meğer benim kızım kendini çoktan ateşe atmış
Bu zampara ile tatile gitmeler, birlikte oturmalar.
Sevil annesinin bütün özelini anlatmasına kızıyor ama doktorun işaretiyle eli kolu bağlı Zerrin hanımın sözünü bitmesini bekliyordu.
-Ne olacak doktor bey kızımla tekrar barışma kararı almışlar.
Kadir beyden ayrıldıktan sonra eve geldim ne bulursam yemişim
Geç vakitte kadar uyamadım.sonra birden bir lokanta gibi bir yer gördüm kendimi
Doğan, Aylin bunlar (diyerek kızınla Soner i gösterdi) hepsi birlikte
Gülüşüyorlar.sonra bu beceriksiz zampara salata yapmak istedi.
Hem şarkı söylüyor.kalp kalbe karşı diye oradan salataya yağ koymak için döndü elindeki bıçak vardı sen ayağı takıl bıçağın üstüne düş aman tanrım doktor bey sonrası bir kâbus içinde kâbus kan bulunamadı ben size nasıl anlatıyım bir gerildim ki kan lazım oldu rüya bu ya kadir bey in kanı tuttu.bu sefer adam bulunmadı hadi kadir beyi bul sonra bu sefer İstanbul değil mi canım sen birde,trafik te sıkıştık mı ben nedense kendimi görmüyorum ben onları böyle yukardan seyrediyormuşum ben seyrettiğim yerden bir üzül bir üzül genç adam torunum babası zamparada olsa torunum öksüz kalmasını istemem doktor bey
aman yetiştiler hadi bu sefer ameliyatta alındı .meraktan seyrettiğim yerden gidemiyorum neyse doktorlar tehlikeyi atlattı dediler bir nefes aldım .
ama bana rahatlık yok tam o sırada esas tehlike gelmiş ben esas uyanıkken uyumuşum doktor bey.O sırada torunum efe babam iyileşince bizim eve mi taşınacak diye sorunca kızımda-evet oğlum,artık birlikte yaşayacağız diye cevap verince bir sıçramışım ki, doktor bey işte gerisini de biliyorsunuz.
-Bakın zerrin hanım artık kızınızın hayatına karışmamanız gerektiğini anlamanız gerekiyor.en azından bunu sağlığınız için yapmalısınız.
Bırakın onlar yetişkinler bir karar vermişler sizin bütün kaygılarınıza rağmen buna saygı duymanız gerekiyor.
Soner Zerrin hanımın da gönlünü kazanması gerektiğini anlamıştı o bir anneydi bütün isteği evladını korumaktı.kendi kötü tecrübelerini kızına bir daha yaşatmayacağını anlatması gerekiyordu.
Sevil ve doktor beye döndü ben kendisinle yalnız konuşabilir miyim?
Doktor Soner e baktı onda ki kararlığı görünce siz istiyorsanız benim için sakınca yok Soner Sevil e baktı Sevil sevdiği adamın bir şeyi istediği zaman ki kararlılığı yüzünde okudu gülümsedi.ve doktorla birlikte çıkıp onları yalnız bıraktılar.

Zerrin hanım Soner in yanına yaklaştığını görünce- sen niye çıkmadın
-Sizle konuşmak için.
-Ne konuşmakmışsın benimle sakın tövbekar oldum gibi sözler vermeğe kakma bilirim ben erkek milletinin söz tutmasını.
-Anne yani şey zerrin hanım size fazla bir şey söylemeyeceğim.gördüğünüz kâbus
Bir gerilim film gibiymiş.yani sizde ne hayal gücü varmış. Yani .bu da sizi ne kadar gerdiğimi anladım bunu demek istedim..bakın anlaşalım,siz sevil i üzmemi istemiyorsunuz bende sevili bir daha hiç üzmeyeceğimi söylüyorum.yani bilerek isteyerek onu seviyorum anne ?size söyleyebileceğim derin bir nefes alır
Kâbuslar görmemeniz için tek söyleyebileceğim şey bu oğlumu ve karımı seviyorum olacak diyerek kapıya doğru yürüdü .tam kapıdan çıkarken
Sizi aramızda görürsek üçümüzde çok seviniriz anne..diyerek odadan çıktı.
Zerrin Hanım damadının arkasından bakarken belki dedi belki de gerçekten değişmiştir.


mavigun

14 Şubat 2008 Perşembe 03:25












İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-(-1)


DÜĞÜNDEN 2 HAFTA SONRA:

Soner ıslık çalarak restuaranta hazırlık yapıyordu.
İşlerini yapmaktaydı. Bu arada birisinin kendi ismini söylediğini duyunca
Kapıya doğru baktı ve
Dayı (birbirlerine sarılırlar)
dayı ya (Bülent karabaş)hayta seni anma aradım ya
Dayım aslan dayım nerdeydin sen ya
- biliyorsun görev icabı oğlum kâh vatan kâh gurbette
Bu arada mutfaktan sesleri duyan doğan da yukarı çıkar
- vay Sefer dayı vah diyerek sevicini paylaşmıştı.
-doğancım sen ha ne ayrılmaz ikili oldunuz siz ya kimin burası
Bizim dayı biz işletiyoruz.
-güzel mekânmış güzel hatunlar geliyordur.Soner oğlum anlarsın nasıl
Soner birden ne diyeceğini şaşırmıştı. Dayı yani senin sandığın gibi öyle değil yani burası eğlence yerinden ziyade bir güzel yemek yenen yer
Ne yani güzel hatunlar yemek yemiyorlar mı?
- yani ben yiyorlardır değimli doğan
- tabii geliyorlar sefer dayı ama biz pek göremiyoruz.
- doğan ben seni bilirim ben (sırtına vurarak) aslan yeğenim senden bahsediyorum dayısına benzeyen hızlı delikanlı Soner den
-dayı bak
Öyle dayı bak filan yok gemim 3 gün kalacak bende sizlerle felekten bir gece geçirmek istedim. Sonercim canım yeğenim (tekrar sırtına vurur)
Soner ve Doğan bakışılar tam her şey düzeldi derken bu sefer dayı nerden çıkmıştı. Onunla nasıl baş edeceklerdi
- eeh delikanlılar ne yapıyoruz akşama
- bir şey yapamıyoruz sevgili dayıcım
- ne demek yapamıyoruz.
- Yani şu demek ben artık bir ailem var.
- Ne demek evlendin mi?
- Evet, 2 hafta oluyor.
- Ne! hemen boşanıyorsun
- Ne boşanması ya dayı delirme ya. doğan konuya girer.
- Aa sefer dayı kaç takla attı evlenmek için sen bilsen.
- Sen gecelerin adamı namı değer Kazanova Seferin yeğeni bir kadın için 9 takla attı öylemi
- Aa sefer dayı ne 9 u çık çık sen
- Şom doğan sen sus bak kötü olacak.
- Anlamıyorum sen bu hatayı nasıl yaparsın oğlum
- Bak en basit şeyleri hayatta yapamayacaksın bak şimdi
söyle bana evlenmeden evvel çoraplarını nereye bırakıyordun
Çıkarttığım yere
Şimdi nereye bırakıyorsun.
Banyodaki kirli dolabına
Bak gördün mü?
Bak bak bir basit şey daha işten çıktın sahilde bir yürüş yapayım dedin
Zırt bir telefon Soner neredesin hemen gel. Sen şimdi bir yılın 365 gün 6 saat senin zannediyorsundur. Nah senin o 6 saat var 6 saat onu senin olsa öpte başına koy
Bak iyi bir avukat biliyorum tek celsede boşuyor.(telefona sarılır) nafaka dedi de yok.
Ya ne yapıyorsun kapa şu telefonu ben boşanmam
hem kim bu kız.
Aslında sen tanıyorsun benim eski karım sevil
Ne bir de eski karın mı ya oğlum sen bilmezmisin böyle mi öğretim ya (elini alına vurur)ay be oğlum hiç eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağar mıydı be oğlum
İyice telaşlanır anlat bakıyıp sen şunu baştan.
Hikayenin son bölümü olan zerrin hanım bölümünü atlamıştı.(Kayınvalidesiyle şu anda işler iyi idi.ama gene de her an her şey değişebilirdi. her şey pamuk ipliğine bağlıydı .hem beni istemediğini hiç bilmesin diye düşündü.evlilik düşmanı dayısı bu fırsat bilip her şeyi karıştıra bilirdi.)
Vay demek efe artık kocaman oldu .ee hadi gidelim de şu efeciği görelim
tamam dayı sen bir bekle ben geliyorum.
Soner doğanın yanına mutfağa iner ve telaşlı bir şekilde
Ne yapacam şimdi
Nasıl ne yapıcan oğlum ya dayını alıp size götürecen.
- ya sevil pek dayım dan hoşlanmaz hem bugün teşekkür için Sami beyi yemeğe çağırmıştık.Adam bizim için Zerrin hanıma kadar konuşmaya gitti hakkı ödenmez yani
- Ya ne yapacaksın ara sevili anlat durumu. hem adam 3 gün burada şunun şurasında Sevil anlayışlı ve sabırlı kızdır olmaz bir şey.
- Ya oğlum sen dayımı bilmezmiş gibi olmaz şimdi bir şey bulur. Sevil le her şey o kadar güzel ki korkuyorum oğlum işte anlasana of of be dayı şöyle gemiyle havayiiye filan uzansaydın ya
-havayimi aah bak ne kızlar vardır şimdi şöyle 90-60-90
Diyerek mutfağa inen dayının sesiyle yerlerinden zıplarlar.
Kim gitmek istiyor balayımı yoksa hee hadi hadi
Yok dayı biz yeni döndük.sıra doğan ile Aylin de
Ne sende mi doğan ya ne oluyor size bela mı arıyorsunuz.
Ben bir yukarı çıkayım diyerek Soner sevili aramak için artık ne olursa olacaktı.
Sevilcim benim
Buyur canım ne zaman geliyorsun.
Sevil şey yanımda bir misafir olacak
Tamam hayatım hatırlatmana gerek yok bak şimdi ben eve geçiyorum yoldayım fazla konuşamam sen Sami bey alıp gelirsin hadi öptüm.
Soner bir elinde telefon mutfakta Kazanova Sefer dayı resturantın ortasında kalmıştır. Sevil oma söyleme imkânı vermemişti, aman sevile arasını bozacak bir şey olursa diye kahroluyordu Çaresiz paltosun alır dayısına seslenir hadi dayı doğan biz çıkıyoruz

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:51



iNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-0
Evin kapsına vardıkların da Soner in Ama kapıyı sevil açtığında hoş geldin Soner in yüzünü kaplayan bir gramafon yüzünden göremez bu ne Soner derken yanında kişinin sami bey olmadığını fark eder ve birden
Sefer dayı?
Merhaba sevil kızım ben geldim. Diyerek zaten Sefer dayı eve girmiştir.
Sevil Soner ne bu anlatacam bir şu gramofonu koyacak yer göster ilk önce
Tamam şimdilik şöyle yere koy. Hem sen şöyle bir gelsene Soner ne bu şimdi ben Sami bey gelecek diye anemide çağırdım.
Ne ben öldüm sevil annen şimdi dayımı görünce benim eski halim aklına gelecek of ben biliyordum.ama ne yapayım sevil 3 günlüğüne gelmiş.evlendiğimi bilmiyordu.anlatınca efe yi görmeye geldi.
Tamam Sonercim sen canını sıkma dayın tabii gelecek ben annemi idare ederim.(Soner sevilin her zaman ki anlayışıyla rahatlamıştı) annen eken gelmiş sevil
Evet hayatım kadife hanım almış içeri nedense pek heyecanlı
Annen mi belki de Sami bey geliyor diyedir.
Ya Sevilcim tektek sorsan diyoruma yıl dediğin 365 gün
O ne demek
Yok bir şey hayatım şaka saatine bakar Sami beyde gelmek üzeredir.eli kulağında yani,
O an da kapnın zili çalar.
Sevil kapıyı açmaya giderken bu arada Soner salonda bir tanışma sesi duyar
Sefer dayısı iş başındadır.(içinden dayı uzakdur diye bağırmak geçiyordu) zerrin hanım elini dudaklarına götürürken
Bana böyle bir hanım efendiyle tanışacağımı niye söylemedin Sonercim.
Bu arada Soner araya girerek
Zerrin hanım dayım olur Sefer dayım zerrin hanım sevilin annesi dayıcım.
Hımm tahmin etmeliydim demek sevil kızım güzelliği kimden aldığı belli olmuş.
Zerrin hanım karşısında duran kendisine beğenerek bakan bu adam da nerden çıktı edasıyla baksa bile yapılan kopilamanlar hoşuna gitmişti.
Sevil sami bey le salonun ortasına kadar geldiğinde zerrin hanım
Bir telaşla elini sefer beyin ellinden çekmiş ve sami beye doğru
hoş geldiniz diyerek yanına gelmişti.sami bey elindeki çiçeği uzatırken sizin için beni kırmayıp sonere ikinci bir şansı verdiğiniz için zerrin hanım diyerek uzatmıştı.
Zerrin hanım kızı ve damadına bakamıyor Soner muzipçe sevile göz kırpıyordu. İçinden de Sami beye için tüm duaları ediyordu.
Kazanova Sefer dayı bir bayan karşısında ikinci plana düşmeyi kabullenmediğinden Hemen lafı değiştirerek efeyi sordu.
O sıra da efe merdivenlerden babasının geldiğini duyarak aşağıya inmiş Soner efe ye bir sarılarak öpüşmüşlerdi. Sefer dayıyı göstererek bu amca kim baba diye sordu.
Tam Soner yanıtlamak üzereydi ki sefer dayı atlayarak
Ben babanın dayısı sefer dayı gel bakayım şöyle kucaklaşalım. efe yeni çıkan bu akraba karşısında afallasa da babasından onay alarak sefer dayının yanına gitmişti.
Bak bu senin baban var ya aynı ben dir , senin kadarkinden beri hep benim öğütlerimi dinler.
Zerrin hanım bu söz üzerine her ikisine de bakar ve hemen kızının yanında alır soluğu
Sevil efendim anne
Kim bu adam
Soner in dayısı tanıştın ya
Kızım anladım dayısı da ne işi var bu gece burada
Anne adam gemici gelmiş 3 günlüne yeğenini görmek istemiş ne var bunda.
Bak sana söyleyeyim içerde benden öğrendi her şeyi diyor.soner inde ne öğrendiği ortada bak efeyi koru uzak tut bu adamdan.ne demişler kız halaya oğlan dayıya
Soner in aklına girer bu adam
Anne maşallah gene cümlelerin arasında soluk almayı unuttun.
Ne yani haksızmıyım?
Haklısın değilsin bilememem annecim ama Soner in dayısı ve bu gece misafirim buna alışsan iyi olacak hem sen Sefer beyi bırak da ne bu çiçek almalar.
Aman adam belli ki ince biri onu kırmadığım için getirmiş.
Anladım annecim bende onu soruyorum ne ara tanıdın da benden çok sami beyi dinledin diyorum.
Ne olacak sen göremezdin kocana aşıktın ama sami bey eski patronu yani daha gerçekçi olarak söylemiştir diye
Tamam anne tamam
Ne demek tamam
Anne tamam ne demekse
Hadi sofrayı açalım bakalım

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:52

Yazan mavigun 20-02-2008 02:54 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-1
3Yemekler yenmiş kahveler içiliyordu. Sefer dayı gramofonu gösterek
Bunu yurtdışında ki seyahatlerimden aldımdı Soner ile sevil kızıma evladıma düğün hediyesi veriyim diye gemide duruyordu gittik beraber aldık . Bilmem eski şarkıları severmisiniz şahsen ben çok severim Zerrin Hanımcığım
birde plak getirdim Soner bu bu şarkıyı çok severdi küçükken ben bu şarkıyı dinlerken bir bakmışım kucağımda uyumuş her gece çalmamı isterdi bu şarkı ona nini gibi gelir uyurdu..
Bir çapkına vurgunum şarkısı zerrin hanımcığım.
Zerrin hanım kızın kulağına eh çocuğun uyuduğu nini bu olursa uyandığı zamandan şaşmamak gerekir
Anneee ama
Aman sustum.
Sevil Sonercim demek bu şarkıyla uyuyordun
Ama sevil ben ne dinlediğimi ne bileyim.
Aah der sefer dayı çocuklar ana karnında bile hissederlermiş o yüzden belki de en çok yeğenlerimin arasında bana benzeyen odur.
Ya sefer bey ne isabet bizde kime çekmiş diye düşünüyorduk .der zerrin hanım
Aynen sizde farkındasınız değil mi ben zerrin hanım sanki hık demiş burnum dan düşmüş.bende çok severim onu.
Sonra kaktı hiç üşenmeden gramofonu sepyaya yarleştirdi.,bir plak koydu dönmeye başladı.bir müzik namesi odaya yayılmıştı. ş
Bir çapkına baygınım neşesi bilsen ne hoş
Gözlerine baygınım sarhoşum sarhoş
(Şarkı için bilgi olarak verilmiştir
http://www.youtube.com/watch?v=XK7EF2OHZ2I.)
Çok eski bir şarkı çalmaya başlamıştı Kazanova Sefer gitti zerren hanıma elini uzatarak bu dansı bana lütfeder misiniz ?diye önünde eğilince
Zerrin hanım birden Sami bey le göz göze geldiler ama büyük bir şaşkınlık içinde dansa kalkmak zorunda kaldı.
Soner hala içinden tüm duaları ediyordu. hem sami bey de bozulmuş gibi bir hali vardı.eh be dayı bir çuval inciri berbat edeceksin diye düşünürken
ine baygınım sarhoşum sarhoş
Bu duruma dayanamayan sevil Soner e işaret ederek mutfağa çağırır.
Bu ne demek şimdi Soner resmen dayın anneme asılıyor.
Ne ne asılması hayatım yok sen yanlış anlamışındır sadece dans ediyorlar.
Soner annem bilmez ama ben dayını çok iyi tanırım hatırlarsın bir arkadaşıma asılmıştı da rezil olmuştum. Annemin üzülmesini istemiyorum Soner.
Olmaz öyle şey Yani annen izin vermez buna hayatım.
Biliyorsun dayın da şeytanın tüyleri bol miktarda vardır.
Soner stresten karısını hiç öpmediğini hatırlığınca mutfakta sıkıştırıp öpmeye çalışır vay Benim karım bende ki şeytan tüylerini mi özlemiş
Soner ne yapıyorsun of allahım ben senle ne yapacağım.
Öpüp koklaşıp yaşayacağız canım karım diyerek öpmeğe çalışmaktadır başarırda
Sevil Soner den ayrıldıktan sonra gülümseyerek
Ben senle nasıl baş edeceğim bazen hanginiz çocuğum karıştırıyorum sen mi efe mi?
Soner tekrar öpmek isteyince
Tamam Soner abartma hadi bak salona gecelim elimizde bir adet patlamaya hazır bir bombamız var.Sevgili dayın
Tamam, sevil ben yarın onla konuşacağım sen yeter ki bu gece sakin ol hayatım hatırım için. Bilirsin aslında yufka bir yüreği olan bir adamdır. işte tek zaafı var o da kadınlar
Nedense bana hiç yabancı değil.
Sevil lütfen
Tamam Affedersin. hadi bu dansın ikincisi tekrarlamadan engel olalım.
Teşekkürler Zerrin Hanım çok iyi dans ediyorsunuz. Eski şarkılar Zerrin hanımcığım ne güzel değil mi müziği insan içinde hisset diyor
Değilmi şimdi ki müzikler böyle mi bir kafa sallıyorlar ödüm kopuyor başları kopacak diye
Soner ile sevil salona geçmiş
Soner dayı istersen gramofonu kaldıralım mı efe gürültüden uyanmasın
Ay çocuklar bak ben bunu düşünemedim uyanmamıştır inşallah.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:53
Yazan mavigun 20-02-2008 02:51 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-2
Sami bey için sessiz bir gece geçmesine rağmen Sefer beyden pek hoşlanmışa benzemiyordu. hele Zerrin hanıma herkesin içinde ananen kur yapması da hiç hoş değildi. Zerrin hanımda hemen dansa kalkıvermişti.
Zerrin hanım ise Sami beyin yanın da nasıl olup da dans davetini kabul ediğine kendisi bile şaşmaktaydı. Ama neydi gençlik günleri aah ay ne tangolar edilirdi:.tekrar eski yıllara dönmüş gibi olmuştu.Gözü Sefer dayıya ilişti ne
çapkın bir adam bu Soner in dayısı bütün gece kendisine kur yaptığı da gözünden kaçmamıştı.Pis kart zampara ama pekte şirindi şeytan tüyü vardı sanki insan kızamıyordu ay ne diyordu böyle.
Sevil annesine birkaç kez seslenmek zorunda kalmıştı.
Anne Sami bey kalkıyor.
Zerrin hanım daldığı düşüncelerinden sıyrılarak
Sami bey mi bende kalkacaktım sami bey beni de beklerseniz.
Bütün gece Sefer dayı yüzünden Zerrin hanıma yaklaşamayan Sami bey bunu fırsat bilerek tabii Zerrin hanım büyük bir zevkle
Sefer dayı son kozu Sami beyin oynamasından bozulmuş oda gitmeye kakmıştı.
Bende gideyim Sami bey benide atarmısınız.
Dayı sen kalsaydın
Yok oğlum siz yeni evlisiniz biz anlarız bu işlerden kalmak olmaz
Sevil utanmış yüzünü nereye saklayacağını şaşırmıştı.
Soner dayısının ısrar etmek boş olduğunu görünce
Tamam dayıcım ama yarın mutlaka bana geliyorsun
Tabii oğlum gelirim.

Sami bey ne kadar bozulsa da bu emri vakilik karşısında yapılacak bir şey yoktu tüm centilmenliği ile sefer bey yalnız sizin limanla bizim yol ters kalıyor
Siz hiç üzülmeyin Sami beyciğim Zerrin hanımı bıraktıktan sonra beni en yakın taksi durağına bırakırsınız.,böylece Sami bey in arabasının arka kapısını Zerrin hanıma açarak
Buyurun gecenin güzel hanımı demez mi?
Zerrin hanım kızsın mı yoksa gülsün mü bilememiş hemen arabanın içine girmekte
Çareyi bulmuştu.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:54


Yazan mavigun 20-02-2008 02:50 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-3
Sevil ve Soner kapıyı kapayıp içeri girdiklerinde Sevil ateş parçası haindeydi
Soner bak bence yarın sabah ilk iş dayınla konuşmak
Tamam hayatım büyütme.
Soner ne demek büyütme görmüyor musun iltifatlar.dans etmeler
Ya daha 3-4 saatte böyle ya bütün gün olsa bunu alkıma bile getirmek istemiyorum.
Bak sevil dayım bu bir bekar kadın görse dayanamaz hem bak annen iki adam tarafından koruma eşliğinde gidiyor.hhehhe
Gül Soner gül eğer dayın bir çorap örerse başımıza o zaman ben gülecem.
Off bu kadar üzülme konuşcam dedim.hem ben seni çok özledim.
Soner olmaz
Efendim
Soner Efe uyanacak böyle solon ortasın da dur yapma soneeer
Soner karısını boş bir çuval gibi yüklenmiş popsuna vurarak yukarı çıkartıyordu.
Efe çoktan uyumuştur, karıcım diyerek sırtında yatağa atmıştı bile.
****** *******
Bu arada Sami beyin arabasında sessizlikle birlikte gerginlikte hüküm sürmekteydi. Zerrin hanım tüm şaşkınlığında sesini çıkarmadan arabanın arkasında oturuyordu. Sanki konuşsa bir şey olacakmış gibi sinmişti.
Zerrin hanımın evine geldiklerinde her iki erkekte inmişti ama bu sefer Sami Bey erken davranmış kapıyı Zerrin hanıma açmıştı.
Tekrar görüşmek üzere Zerrin hanım diyerek iyi akşamlar der.
Bu arada kenarda duran Sefer beyde Zerrin hanıma iyi akşamlar der.
İki keçi andıran erkekler arabaya binmiş uzaklaşmışlardır. Zerrin hanım ise arkalarından şaşkınlıkla bakmaktadırlar.
İki erkek yalnız kaldıklarında Sami bey sessizliği bozar
Yolculuk ne zaman sefer bey?
3 gün burada olduğumuzu söylüyorlar Sami beyciğim ama ben kalmak için değerli bir neden bulursam sonra ki gemiyle de giderim.
O gemi ne zaman kalkıyor Sefer bey
6 ay sonra Sami beyciğim.
Anladım sizi nerede bırakıyım.
Bakın şurada ineyim bir taksi durağı var.
Sami bey sefer beyi bıraktıktan sonra tüm gece bir film şeritdi gibi gözünün önünden geçti.Zerrin hanım dan çok hoşlanmıştı.Evet eski karası gibi erkeklere güvenmiyordu ama hiç olmasa bunda bir nedeni vardı adam kızı yaşında biriyleydi.
Ama bu Sefer bey tüm planlarını altüst edebilirdi.kadınlar böyle adamlardan oldum olası hoşlanırlardı.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:54


Yazan mavigun 20-02-2008 02:49 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-4
Zerrin Hanım ın kapısı ısrarla çalıyordu.
Allahım kimdi bu habersiz alacaklı gibi sabahlığını alıp giyindi.
Kapıyı açtı ki
Olamaz yok kapıyı hızla tekrar kapadı.
Herhalde kabusunu bir yerindeydi ama kapıda ki tüm ısrarını sürdürüyordu.bir taraftansa,Zerrin hanım Zerrin hanım benim Sefer Soner in dayısı diye bağırıyordu.komşuların duymasından korkan zerrin hanım mecburen kapıyı açar
Kapıda ellerinde bir çiçek ve bir paketle duran Sefer beyi görür.
Zerrin hanımcığım baktım gemide tüm arkadaşlar dışarı çıkmış bende dedim kimle kahvaltı etsem gözüm gönlüm açılır dedim siz alkıma geldiniz.
Bakın poğaça aldım neyi sevdiğinizi bilmediğimden hepsinden aldım ama
Zerrin hanımcım aman allahım yataktan hep böyle güzel mi kalkarsınız.
Zerrin hanım o zaman üstünde bir sabahlık olduğunu fark eder ve hemen üstünü telaşla örterek müsaadenizle der ve koşarak odasına çıkar.
Odada ne yapacağını bilmeden dolaşmaktadır evet Sevili aramalıdır sevili
Allahım ben bu adamla nasıl uğraşırım
Telefona sarılır.
**** ****

Sevil ve Soner henüz uyanmışlardır karısını kollarına alırken günaydın diyerek efe
Yatağa zıplar .ikisini de öper.baba oğul boğuşur iken Sevil in telefonu çalar.
Sevil telefona annem diyerek açar. Soner de meraklanmıştır Zerrin hanımın sabah sabah araması hayra alamet değildir.
Efemdim anne iyimisin hayırdır.
Yok ben iyiyim kızım da o burada
Kim o orda anne niye sesin az geliyor
Duyacak diye kısık konuşuyorum
Sefer bey burada bana kahvaltıya gelmiş
Nee. tamam anne hemen geliyorum.
Oğluyla boğuşmakta olan ta öylece kala kalmıştı ne oldu kim annendeymiş
Sence Soner kim olabilir
Yok deve
Soner efe
Tamam birden unuttum affedersin yani sen şimdi yani dayım mı annenlerde
Boş bulunan Soner
Vay dayıma bak hiç vakit kaybetmemiş der
Soneeer of allahım bari konuda ciddi ol.
Hadi efe yi okula bırakalım bizde gidelim annem ile dayımı yalnız bırakmaya hiç niyetim yok benim
Ya ikisi de koca insanlar ne istiyorsun belki yalnız kalmak isterler
hem dayım da hiç fena adam değildir yani
Soneer aramızın bozulmasını istemezsin değil mi bu yüzden bu esprili halini bıraksan da hazırlansan diyorum.
Tamam sevil hazırlanıyorum ama korkma 3 gün sonra dayım gidecek
Hem sanki dayım kurt annen kırmızı başlıklı kız.
Soneer
Anlaşıldı sustum.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:55
Yazan mavigun 20-02-2008 02:47 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-5
Efe bu duruma hiç anlam verememişti.
baba neden anneme masal anlatıyorsun ki
yok oğlum ben şey işte bir örnek verdim annen daha iyi anlasın diye
baba anneanneme ne olmuş
yok bir şey oğlum anneannenin sen hadi okula bakayım.
Takside annesine giderken Sevil ne sordu efe dedi.
Yok sen çok telaş edince anneannesine bir şey oldu sanmış.
Yalan değil yetişemezsek
Ya sevil abartmıyormuşsun
Soner ne abartması dayını en son hatırladığım güne dönmeyelim istersen
Yok o açıdan tamam da adam 3 güm sonra gidecek bu yüzden diyorum
Soneer hayatım sizinkilerden bahsediyoruz hani boş yer var diye seyahate çıkan
Aileden
Tamam biraz sıra dışı olabilirler ama zararsızdırlar. Bilirsin dayım iyi bir insandır.
Bilmezmiyim nedense dünyada ki tek bir cinse iyi.
Tamam sevil tamam.
İkisi de susmuşlardı.
Soner içinden dayısının bu duruma takılmadan gider diye dua etmeye başlamıştı.
Kazanova Sefer eğer bir ışık sezmişse hiç üşenmeden demir atardı. Allahım koru beni
Sevil ise bir şey düşünecek durumda değildi. İlk tanıştıklarından beri bilirdi namı değer Kazanova Sefer i allahım sen annemi koru.
****** ******
Zerrin hanım ın evine vardıklarında kahvaltı sofrası hazılanmıştı.
Sevil ile soner i göeren sefer dayı hiç bozuntuya vermeden
Oo çocuklar bakın kahvaltıya yetiştiniz ne iyi oldu değil mi Zerrin hanımcığım.
Sevil annesini Soner dayısını bir köşeye çekerler.
Sevil
Anne bu ne böyle
Ne bileyim kızım bir baktım sabah kapıma dayanmış.Şaşırdım mecburen buyur ettim.görsen bana hiçbir iş yaptırmadı elinden her şey geliyor gemide alışmış herhalde aman kalkmayın siz şöyle oturun kendi evimde müsafir oldum neyse ki geldiniz.
Tamam anne hadi gel kahvaltıya geçelim.
Soner
Dayı ne bu dün tanıştığın birinin hem de karım annesinin evinde sabahın köründe kargalar kahvaltı bile yapmadan
Ne bu be dırdır taramalı gibi sen bilmesin gemiciler erken uyanır.Erkenden kaktım İstanbul seyrettim şöyle boğazı ve yalnız kahvaltı yapmak istemedim aklıma
Zerrin Hanım geldi bende atladım geldim.
Bak dayı böyle olmaz o benim karımın annesi. Kadının aklını filan karıştırma
Ne o karışmasını istemez gibi halin var.
Tabii dayı istemiyorum sonra sen bırakıp gideceksin sonra beni bulup omzumda ağlıyorlardı.bunu karım annesini yaşamasını istemiyorum
(Sefer dayı birden garipser gözleri dolu dolu olur)
Yani dayına hiç güvenmiyor musun şu kadar çık bile
Dayı hiç böyle ağlama numaraları yapma
Ne yapayım aa hem size ne oluyor buna karar verecek olan zerrin hanım
Hayır dayı buna karar verecek olan benim.
Hadi kahvaltıya.
Kahvaltı umulmadık bir sessizlikte geçecekken tam ortasında
Sefer dayı zerrin hanıma dönerek
Bugün efeyi okuldan alalım mı diye sorar
Yok dayı servisi var efe nin diye onun yerine Soner yanıtlar
Zerrin hanımdan hiç ses çıkmıyordu.
Sefer dayı Soner i duymamış gibi yaparak biraz değişiklik olur diye
Söylemiştim hem efeyle de dolaşırdık. koca delikanlı olmuş.
Soner ağzını açıp olmaz diyecekken oradan Zerrin hanım lafa karışarak
Neden olmasın bizi görünce sevinir.Sevil kadife yi arada size gelmesin.
Sefer dayı ilk raundu kazanmıştı. soner kılıçların çekildiğini anladı .sevil
De durumu farkına varmıştı. annesine baktı ne yapıyordu bu kadın.
Anne bir dakika gelirmisin
Anne kız zerrin hanımın odasına çıktılar.
Anne ne bu ben abar topar seni yalnız bırakmamak için geliyorum sen ne yapılyorsun lakabı Kazanova olan biriyle dışarı çıkıyorsun.
Sen ne demek istiyorsun sevil.Ne dışarı çıkması nazikçe mantıklı bir teklifi değerlendirdim beni lakabı ilgilendirmiyor.Kibar,kadın ruhundan anlayan biriyle torunum varken biraz dolaşacam ne var bunda büyütülecek.
Anne bak Sefer dayı nasıl söylesem yani iyidir, espirilidir ama ona güvenilmez
Kızım bana güvenden bahsetme ben güvenilmeyen bir adamla ömür geçirdim 2 saat bana vız gelir inan
Pekiyi Sami bey
Benle kahvaltı etmeyi düşünen sefer bey kızım unutma ,.der ve çıkar.
Oda da sevil tek başına kalmıştır.
Bu arada aşağıda da durum farklı değildir.
Soner dayı bu ne senin bana bir kasti mi var.
Ne demek oğlum
Yok yani böyle yaparak boşanacağımı zannediyorsan yanılırsın.
Bak yeğenim bu saçlara bir bak baktın mı ben bir erkek ne zaman zokayı yutmuş anlarım. sizi birbirinizden kazısalar bile ayıramazlar o kadar birbirinize yapışmışınız.
Sevil ile Soner çaresiz işlerinin yolunu tutarken sevil ne olacak
Bilmiyorum hayatım ama üstlerine varırsak daha fazla bizle inatlaşaklarmış gibi.
Evet anlıyorum demek sefer dayı da öyle
Evet konuştum ama hiçbir kale almadı ama sen üzülme ben tekrar konuşcağım hemde çok ciddi olarak.
Tamam canım der öpüşerek ayrılırlar.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:55
Yazan mavigun 20-02-2008 02:45 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-6
Soner restaurantta vardığında doğan hesapları inceliyordu
Ne oğlum gene saatten haberin yok galiba senin
Ya sus be bir gün bir sor ne oldu diye
Ne yani bir şey mi oldu
Neler olmadı ki
Soner bir çırpıda her şeyi anlatmıştı. Ne yapacağımı şaşırdım dedi.
Ya üzme budar kendini ne yapalım bizde şu 3 gün sefer dayıyı biz oyalarız.
Zerrin Hanımdan uzak tutarız.Şöyle erkek muhabetti. İzin alarak ha
Kılıbık doğan
Vah dinime küfür eden Müslüman olsa sen kendine bak oğlum.
Biz evlendik oğlum sen daha imzayı atmadan böylesin
Aha çok komik
Komik tabii kılıbık doğan.
Sevil e durumu anlatayım ama başka yere gitmeyelim bizim burada oturalım.
Tamam. tamam ama bir plan yapalım. dayımı kıskıvrak bağlayacak..
O sırada telefon çalar
Anne sen misin
Evet oğlum benim,biz istanbuldayız size gelmek istiyoruz.
Tamam anneciğim siz nerde olduğunuzu söyleyin ben sizi alırım.
Telefonu kapatan Soner birden oynamaya başlar amam oh Amman
Bunu gören doğan ya oğlum valla sen delirdin ne bu hal sabah karalar bağlıyordum bakıyorum akşam oldu mastika oynuyorsun.
Nasıl oynaman doğancım gel öpeyim seni
Allah Allah beni niye öpecekmişsin.
Annemle babam gelmiş bu ne demek
Ne demek ben bilmiyorum annele baban gelmiş demek
Aman be şom doğan espri yoksusun espri doğan çalıştır bak bu kafa oğlum çalıştır
Ya ben bir şey anlamadım annenle baban geliyorda ben niye kafamı çalıştırıyorum
Çözdüm oğlum çözdüm dayımı çözdüm
Aa sefer dayı sefer dayı ya olayı
Aynen Dayım anne mi geldiğini duydu mu topukları bir yağlar ki zerrin hanım mış
Kimse tutamaz onu.
Aslan esma teyze ve Halil amca
Babamı ne karıştırdın şimdi doğan
Şey esma teyze söylerken yani eşler ya ondan
Ya doğan sen evlenemezsen ağabeycim kafayı yiyeceksin ya sen
bir an şu düğünü yap şurada kartı olacakta Seval organizatör bizim düğünü de o yapmıştı.Yurt dışında ama olsun değiyor her şey eksiz oluyor.
Bazen araya tanımadığımız davetliler oluyor ama o kadarda olsun.
Hadi oğlum ara ara yoksa gol atmadan gideceksin
Nerden biliyorsun atmadığımı
Ne bak bizim doğana oğlum biz balayındaydık siz değil
Yok be ağabeycim bir iki öpüş filan işte
Her şey olur .Bak ben çıkıyorum
Doğan
Ne var
Sen acil kartaki telefonu ara .unutma bak.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:56


Yazan mavigun 20-02-2008 02:43 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-7
Soner anne ve babasını aldıktan sonra zerrin hanımdan efe yi almak için
Ona uğramıştı.
Kapıyı zerrin hanım açtı.ama dayısı yoktu.demek gemiye gitmişti.
Soner zerrin hanımdan özür dilemesi gerektiğini biliyordu.
Zerrin anne
Efendim Soner
Sizden iki gündür yani dayımın tüm emri vakileri için özür dilerim.
Neden Soner
Yani sizi zordurumda bıraktı dansa kaldırmalar kahvaltıya gelmeler dışarı çıkarmalar
Soner otursana Soner koltuğa ilişir.
Ben sevi i büyütürken hep yalnızdım evet evliğiydim ama yalnız
Bir kadın olarak kocasının nerede olduğunu bilmeden beklemesini
Bilemezsin.bütün üzüntüm sevil in benim çektiğimi çekmemesiydi
Zerrin hanım
Yok soner eskileri açmayacağım senin değiştiğini sana değil ben kızıma baktığımda görüyorum.Kızımın iyi sana inanmış bana rağmen diyorum artık
Sağolun zerrin anne
Dayına gelince Kazanova sefer essen o kadar yalnız ki Soner sen onun gibi olabilirdin oğlum ama efe seni sevdiğin bu dünyadan çıkardı.
Dayının böyle hiç şansoı olmamış
Benim için koktunuz ben iki gün belki en mutlu kadını oldum beğenilmek değer
Görmek bunları unutalı o kadar yıl oldu ki bu yüzden dayına kızma
Aklım karıştı insanın her yaşta aklı karışır oğlum her yaşta ama
Benim yaşlarımda gençlerde olmayan bir şey vardır o da tecrübe
Hadi şimdi ef yi alda git ilk defa babaannesini ve dedesini görecek.
Soner zerrin hanımın yanına gelir ve sarılır.
Teşekkürler sevil in annesi olduğunuz ve onu böyle yetiştirdiğiniz için
Of deli oğlan şimdi beni ağlatacaksın diyerek gözyaşlarını Soner den kaçırır.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:57
Yazan Mavigun 20-02-2008 02:37 - Misafir



İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?-8
Soner eve geldiğinde torunlarından başka bir şey görmeyen anne vebasını bırakıp
Zerrin hanımla yaptığı konuşmayı ağladığını atlayarak anlatır.
Sevil in bu sefer gözleri dolmuştur.kocasına sarılır.
Soner
Efendim hayatım
Teşekkürler
Ne bu şimdi nerden çıktı
İçimden geldi değiştiğin için beni sevdiğin için oğlunu sevdiğin için
Seni seviyorum.
Bak sevil içerde annemler sen bana ilanı aşk ediyorsun ilerleyen saatlerde hatırlatırım tektek anlatırım bunları sana
Sevil gülümser onun nasıl anlatığını her şeyi anlama öyle hazırdı ki
Soner dayın arasan
Gelmez annemlerin geldiğini biliyor.
Dargınlarsa barışırlar
Yok dargın değiller annem dayımı çok sever onun düzen kurması için
O konuşur dayım duymamak için kaçardı.
Sen istersen yemekten sonra git korkumuzdan hiç iyi davranmadık.
Haklısın bir gemiye bakayım.
Soner anne ve babasına dayısınla konuşmak istediğini söylerek ayrılır.
Yanımamıştır gemide sofrayı kurmuş demleniyordu.
Soner i görünce oo benim güzel yiğenim bak beni görmeğe gelmiş.
Dayım böyle olduğu zamanlar hep bir yarası kanadığı zamanlar olduğunu en iyi Soner bilirdi onun kalbinin ne kadar yufka olduğunu hep Soner bilirdi
Belkide onu sevmesi onu en iyi o tanımasındandı
Hiçbir şey demeden bir kadeh de kendine koydu dayısının karşısına
Geçti.
Dayı bizmi üzdük seni yoksa
Sen mi yok be Soner oğlan ben varken sen beni niye üzesim
Ne oldu dayı zerrin hanım mı
Zerrin hanım bak Soner oğlan insanın her yaşta aklı karışı biliyormusun
Evet duydum.
İşte benimde aklım karıştı bir yanım her şey çok geç kazanava sefer diyor
Bazen hiç bir şey için geç değil diyor.
Bir yanım vur enginlere değiyor.bir yanı demir at artık nbu limana diyor.
O zerrin hanım var ya işte bana bunarlı düşündürdü bende baktım arkadaşsız
Düşünülmüyor aslan sütünü aldım yanıma
Bak dayı içme artık istersen
Yok Soner oğlum sen anlat bakayım sen nasıl değişmeyi başardın ama böyle esaslından anlat.
Soner rakısından bir yudum alır dayı hatırlarmısın hani senin geldiğin günler Bizim sokaktan o beyaz kaptan üniformanla geçerken tüm kızların sana hayran olup cama çıkmalarını nasıl gururla seyrederdim. Seni gözüm de o kadar büyütür o kadar severdim ki Küçükken hep seni örnek aldığım da doğru. büyünce hep sana benzemek istemem de çünkü hayal ettim hayata dair ne varsa hep senden öğrenmiştim
Ama sen anlık yaşa oğlum kapılma yarın hiç olmayabilir derdin bu yüzden aşık olduğum an evlenmeyi bilmeden evlenmiştim. Ama aşkı bir bencillik mi biliyordum yoksa ben mi bencildim kapının arkasında ki hayat hep beni çekti.
Kendime yanıtlarım hep hazırdı örnek aldığım insan o beyaz elbiselerde mahalleden geçen adamdı herkesin hayran olduğu. Kaç kadın tanıdığımı unuttum da aslın da aradığım kaybettiğim olduğunu anlayana kadar.
Dayı evet sana hayrandım seni çok seviyordum. Halada seviyorum. biliyorum yaralı bir kuş görsen onu iyleştirmek istersin nerde parasız bir delikanlı görsen cebine harçlığını koyarsın sen baba olacak bir insandın dayı beklide beni bir evlat gibi sevmen sende ki o baba yüreğini görmemdi seni bu kadar sevmem ama bak dayı sen şu anda şurda bu haldesin. Sana beni kurtaran beni ne büyüten ne olduğunu söyleyeyim dayı ?bir gün bir çocuk bana baba dedi baba öz oğlum tam Oğlum bana 7 yıl sonra koca 7 yıl sonra bana baba dedi şansıydım bu kelimeyi duymadan da ömrümü geçirebilirdim.
İşte be n o zaman büyüdüm ve yanında ki kadına baktım aradığım oydu.
Artık ben anları değil yarınları oğlumu karımı düşünerek yaşayacağımı anladım. sen bana kızdın neden evlendin diye biliyorum içinden aferin keretaya dediğini bugün ki bu yaşlı gözlerinden anlıyorum bunu yüreğimde yerin büyük hep bir yanım sana benzeyecek ama yalnızlığım hayır dayı yalnızlığım bezemeyecek.
İşte bu seni sevdiğimi söyleyebilirim seni üzdümse özür dilerim,
Yani geldiğinden beri demek istiyorum seni tehlike gibi görmemden
Bir sessizlik çöker. Sefer dayı Soner e döner şu şarkıyı bilirmisin
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Senin geç kalmamana sevindim oğlum inan sevindim.
Dayı çok üzgünüm yani seni kırdımsa
Sen beni kıramazsın oğlum bu hayat varken
Birden neşelenir ve aa ne bu kasvet aman tamam bir şey yok hadi kalk artık evine git sarıl sıkı sıkı karına ve oğluna
Dayı bak
Aa sen hal buradamısın
Tamam gittim
Soner
Efendim dayı
Zerrin hanıma teşekkür ettiğimi söyle
Neden
Ya sen söyle
Sen nedenini söylemezsen olmaz
Bana kendimi iyi hisettirdiği için oğlum
Anladım dayı söylerim sen yola çıkacak mısın ?
Sanırım oğul sanırım çıkacam.


Soner eve vardığında sevil onu beklemektedir. Soner ilk önce efenin odaına girer oğlunu sever öper üstünü örterek çıkar.Sevil yılların hesaplaşmasının bittiğini anlamıştır O Dayısını çok seven bir küçük bir çocuk bu akşam olgun bir adam olarak geri dödüğünü anlamışdır.Kocasına hiçbir şey sormaz yavaşça kocasının kollarının arsında göğsüne yatar Soner karısına sarılır dayısının değdi gibi sıkı sıkı sarılır.artık bildiği bir şey vardır o da doğru yerde olduğu ve Aklının hiç karışmayacağıdır.

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:57
mavigun 20-02-2008 03:03 - Misafir



Bölüm :19
İNSANIN AKLI HER YAŞTA KARIŞIR MI?

Konuk oyuncu :
Bülent Kayabaş (Resmini koyamadım.)


(en çok sayın Bülent kayabaş ın hoş görüsüne sığınıyorum her halde ilk defa böyle çekilmeyen dizinin konuk oyuncusu olarak sanal alemde rol almış olacak
kendisini izlemekten her zaman keyif aldığımdan bütün bu cüretkarlığım..).

20 Şubat 2008 Çarşamba 08:58



ve..kapıda ki
Bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan,
Sana verdim geç diye bütün denizlerimi...



Akşamın dün keyifsizliğini atan Soner neşe içinde kahvaltı hazırlıyor bir taraftan da şarkı mırıldanıyordu. Saatine baktı, sefer dayı namı değer Kazanova limandan gemisi büyük ihtimalle kakmıştı. İçi sızladı onu özleyecekti.
Sevil yanına gelip yanağına hamarat kocamı uykumu tutmamış,
Öyle Sevil dün biraz yorucuydu hem senin annen bizimkilerin gelişi ve Sefer dayım çok yorulmuşum bugün doğan nöbette restaratı o açacak bende oğlumla bir oynarım, sonrada birlikte bir şeyler yaparız ne dersin
Tamam derim hadi o zaman sana yardım edeyim.
Bu sırada kapı çalınmıştı ben açarım diye seslendi Soner.
Kapıyı açtı ve kapadı. Tekrar solana dönmüştü. Sevil yanına geldi.
Kimmiş Soner Soner den ses gelmez
Soner öyle kalmıştı.-soner korkutma beni
Zil tekrar çalınca efe oyunu bıraktı koşarak kapıyı açmaya gitti
Efenin mutlu sesi kulaklarına geldi.
Ole Sefer dayı
Sevil NE! derken
Sefer dayı içeri girmişti
Günaydın çocuklar

20 Şubat 2008 Çarşamba 17:22

Yazan mAVİGUN 23-02-2008 16:57 - Misafir



öDEV-1
Sevil ve Aylin iş yerlerinde konuşuyorlardı
Aylin
-yapma sevil bu kadar inatçı olma arada 1 ay geçti sebebin sinirin geçmedi hem olayların gerçeğini öğrendiğin halde ne bu ceza mı veriyorsun.
Aylin bak konu Soner eve haklısın sarı ayça olayında bir suçu yok ama ben her şeyi düşünmek zorundayım.efenin üzülmesini hayalkırıklığı geçirmesini istemem
Sevil sen uzman olduğun konu karşısında ahkâm kesemem
Ne demek o
Yani sen efe derken bence kendi hayal kırıklığım demek istiyorsun bence.
Gene mi Aylin
Evet sevil Soner dedin mi hep efe yi öne sürüyorsun tüm korkularını efe ye yüklüyorsun
Yani sen benim durumdan kaçtığımı mı söylüyorsun
Evet aynen böyle diyorum
Sevil susmuştu arkadaşının haklı olduğunu kendine bile itiraf edemiyordu. Korkuyordu. Soner in canının yakmasından korkuyordu.
Çalan telefon düşüncelerinden ayırdı
_Sevil hanım ben Efenin rehberlik hocasıyım sizinle ve efenin babasıyla konuşmam gerekiyor
Birden telaşlanan sevil ben tek gelsen
Olmaz sevil hanım ikinizlede konuşmam gerekecek.
Sevil soner i arar.
Soner telefonda sevil in ismini görünce heyecanlanır. bir aydır sevil anne ve babası İstanbul a yerleştikleri sıra görmüş, Olay aydınlansa bile sarı ayça konusu onda sandığından daha çok yaraladığını anlamıştı. sevil i çok sevdiğini anlatamamak .Efe yi kadife hanımdan alıyor
Bu yüzdende sevili hiç göremiyordu. Oğluyla olmak ona ilaç gibi geliyordu ama
Bu ona yetmiyordu o kadar özlüyordu ki yüreğin yanına bir yanıcı maddel koysalar yanardı yani o derece.Şimdi onu niye arıyordu.
Soner ben sevil
Buyur sevil
Efenin rehber hocası aradı. ikimizide görmesi gerekiyormuş
Gene derslerimi kötü gitti
Bilmiyorum Soner,gidince öğrencez
Tamam kızma seni ben alıyım mı
Yok okulda buluşalım
Tamam sen nasıl istersen
Bir saat sonra
Okulun önünde buluşan sevil ve Soner rehberlik hocasının yanın vardıklarında
Yüzleri bembeyaz olmuştu.Her ikisi de buraya geçen geldikleri günü hatırladılar.
Efe gene aralarında geçenleri hissetmiş ve içine kapanmıştı.
Rehber hocası onları oturmasını bekledi.
Sizleri apar topar getirdim kusura bakmayın
Aman hoca hanım konu efe olunca hiç önemli değil ama ne var geçen sefer ki gibi durum mu var.
Bilmiyorum bu sefer bir içine kapanma yok aksine arkadaşlarınla çok uyumlu. dersleri iyi
Pakiyi hoca hanım bizi çağırma nedeniniz diye söze girdi Soner.
Anlatcam Soner bey ben her zaman çocukların diğer hocalarıyla iletişimi kurar tek tek konuşuyorum hatta geçen türkçe hocasıyla konuştum
Sevil dayanamaz yoksa dersimi zayıf der
YokSsevil hanım dersleri çok iyi der yalnız efe bu yıl başladığından beri
Türçe hocasının kopozisyonlarda yazdıkları dikkatini çekmiş ve onları
Hem çok beğendiğinden hemde meraktan ayrı olarak biriktirmiş.
Rehber hocası çekmeceyi açarak bir tomar yazılmış kompozisyon ödev çıkartarak onlara uzattı.
Sevil tüm yazdıklarımı
Evet sevil hanım
Soner dayanamaz.
Pekiyi neler anlatmış.
Her şeyi Soner bey sizi ilk nasıl tanıdığından son ayrılışınıza kadar
Sevilin dili tutulur
Yani bütün yaşadıklarımız buradamı
Sevil hanım eğer böyle olsaydı sizi çağırmazdım yada Türkçe hocası bana bunları getirmezdi.
Daha ne var hoca hanım
Sevil hanım ve Soner bey bakın son yazdıkları olanlardan çıkmaya başlamış
Çünkü artık tamamen hayal ürünü olarak yazmaya başlamış.
Soner pekiyi bu iyi değil mi hoca hanım yani hayalleri olması
Soner bey size katılıyorum bir çocuğun hayelleri olmalı ama bir çocuk tüm hayellerini anne ve babasının üzerine kuruyorsa onda başka bir durum olduğunu düşündürdü bize
Sevil hocaya
Haklısınız yani artık olmasını istediklerini mi yazıyor.

23 Şubat 2008 Cumartesi 17:04


Adsız dedi ki...
Yazan mAVİGÜN 23-02-2008 16:58 - Misafir



öDEV-2
Evet ilk önce okudum kusura bakmayın burada bir nevi her ikinizin ne yaşadığını da öğrenmiş oldum yani özür dilerim.
Ne demek hoca hanım sizin göreviniz.herşey efe için değil mi
Evet sevil hanım
-pekiyide şimdi ne olacak der Soner
ben şimdi odadan çıkacam her halde 1-2 Saat size yeter,efenin yazdıklarını okuyun ondan sonra tekrar konuşacağım.sizlerle der ve çıkar.
Sevil ve Soner ellerinde ödev kağıtlarıyla kalakalırlar.
İlk toparlanan sevil olur. başlayalım mı Soner .
Başlayalım sevil.
Başlıyorum ikimizin aynı anda duyması için ben sesli okuyayım ne dersin
Soner olur sevil tamam başla sen
Efe yazdıklarına babasının yan eve taşınmasından sonra hiçbir detay atlamayarak
Bölüm bölüm anlatmış.
Sevil bir ara ağlamaya başlar
Soner sevil e sarılır ama bak üzülme
Nasıl üzülmem baksan her şeyin farkındaymış of onu üzmeyelim derken daha
Çok üzüyormuşuz.
Sonra ikinci kısımdakilerse geldiler hoca hanımın daha çok hayal dediği
Ödevlere
Sevil okumaya başlarlar iki satır okuduktan sonra durur.
Biz senle tatile gitmişiz.
Demek birlikte tatil yapmak istiyor of allahım Soner ne olacak bu durum böyle
Sevil zamanımız daralıyor sonra ne yapacağımızı düşünelim
Sevil okumaya başlayınca yok der durur
Ya gene ne oldu sevil durdun.
Bu ne Soner sen kapıda beni öpüyorsun
Demek ki öpüşmememizi istiyor hayatım yani bunun neresi kötü.
Sevil okumaya devam eder bak bir de kadifye konuşur gibi yazmış aman
Yaşında ki çocuğun yazdığına inanmam.soner sen deyken yanlışlıkla hani diyorum açık sitelere girmiş olabilir mi
Yok canım nerden çıkarıyorsun
Ne peki şimdi benim bornozlu halim.
Ne bornoz mu ya biliyormusun ben bu efe ye bayılıyorum.onu tüm çocukların içinde görsem benim oğlum olduğunu şıp diye anlardım kan çekiyor
Yani Soner bu bula genetik yönünü bunu buldun ya soner bu çocuk yedi yaşında bunları yazması için bir yerde görmesi gerek
Ne görmesi çocuklar biliyor artık kendilerini leylekler getirmediğini
Sen devam etsene belki daha güzel şeylerde vardır aslan oğlum
Soneer
Tamam sevil sustum devam et sen
Sevil okumaya devam eder.
Aaah evlendirmiş bizi
Bak bunu tuttum yani niye durduğumuzu hala anlamadım ya
Güven meselesi soneer ama sen onu isim olarak bildiğinden
Ne demek yani güvensiz biri olduğumu yüzüme vuruyorsun pes sevil yani olay
Aydınlandı ama ben bir türlü berat edemeyen düşünce suçlusu gibi 301 den içerdeyim.
Tamam bırak konuşmayı da dinle sevil okudukça sevil ve Soner gülmeye başlar efe nin yazdığı düğündeki heyecan her ikisini sarmış yazılanlarda ki mutluluğu

23 Şubat 2008 Cumartesi 17:05


Adsız dedi ki...
öDEV-3
sanki yaşamaya başlamışçasına kenetlenmişler sevil sonere kırgınlığını unutmuş gibi neşeyle devam etmeye başlamış
Canım oğlum bak dayanamamış sen le annemide barıştırmış
Ama baksana annenide eski patronum Sami bey e uygun görmüş.
Sevil biraz ödev yazılarını okumaya ara veriri ve Soner bak bunu bir arkadaşıma da göstermem gerek yani bu yaşta bir çocuğun böyle her ayrıntıyı yazabilmesi
Senin haberin yok değil mi bu ödevlerden
Yani sevil daha neler bu ihaleyi mi de üzerime atıyorsun
Atfedersin bir büyük biri yardım etmiş gibi.
Sevilcim ödevler hep okulda yazılmış kim yardım edebilir.
Hadi devam et.
Okumaya devam eden sevil buradan sefer dayı ve esma anne ve Halil baba
Yı da okuyunca ağzı bir karış açılır
Soner annen ve baban için buluşup gitmiştik te sanki birlikte yaşıyormuşuz gibi yapmıştık ya onu da nasıl anıtmış
Sen esas annem ile babamı anlatmasına bak ne komik
Ya sefer dayı anneme yaptığı kur.
Bizim bütün aile sırlarımızı aynen yazmış,
Ama isimleri değiştirmiş baksana kimse bunların bizler olduğunu anlamaz.
Katılıyorum ama hocalar hariç
Ne yapalım sevil bu kadarı da olacak artık devam etsene
Sevil okumaya başlar Soner dinlemeye birden he ikisi birden
Ne ikiz mi diye bağırırlar
Sevil hamile olmuşsun .var mı böyle bir şey baksan yazdıkları ne de olsa gerçeklere dayanıyor.
Soner saçmalama herhalde çocuk nasıl yapılır unutmadın şu kısacık değişen hayatında
Tamam taman buırnundan solumaya başladın.devam et o zaman
Ödev o kadar güzel hastane maceralarıyla devam ediyordu ki
Demin ki kızgınlıkları geçmiş her ikisi de gülmeye başlamışlardı.
Soner in ne güzel olur du sevil
Ne Soner
yani yazdıkları
Soner bu bir anne babası ayrı olan bir çocuğun gözünden görmek istediği şekil
Bazen hayatla örtüşmeye bilir
Neden sevil yani neden bu inadın bir kırılsa
Soner kendimiz kenara bırakmak durumundayız.izin verde şu ödevleri
Okumayı bitirelim hastane de herkesin beklemesi ikizlerin gelişi ile tekrar efe nin yazdıkları hayalin içine girerek okumaya başladılar.
Bu arada kapı vurulmuş içeri rehber hocası ile sosyal eğitim hocası içeri girmişti.
sevil hanım ve Soner bey okumanız bitti mi?
bitti son ödevdeyiz hoca hanım.
Hastane kısmındamı diye sorar sosyal eğitim hocası
Evet diye yanıtlarlar sevil ile Soner.
Çok başarılı değil mi yani efe nin açıkçası bu yönünü bilmiyordum.
Rehber hocası devam eder.Bakın biz bu ödevleri okuduktan sonra çok beğendik ama sizi çağırmak niyetimiz yoktu.Daha sonra yeteneği hakkında bilgi vermeyi düşünüyorduk Ama sosyal Eğitim Hocası tiyatroyo işlerdikleri bir gün
Efe nin yanına geldiğini söyledi ve hocaya dönerek isterseniz siz anlatın.
Geçen ders bitimiydi der hoca.kapımı vurulur.gelen Efedir.

23 Şubat 2008 Cumartesi 17:05


Adsız dedi ki...
Yazan mAVİGUN 23-02-2008 17:02 - Misafir



öDEV-4
Girebilir miyim dedi
Bende tabii efe buyur gel dedim.
Hocam bu gün tiyatro konusunu işlediniz ya
Evet efe
İşte ben bir oyun oynasak diyorum
Arkadaşlarınla
Evet
Çok iyi düşünmüşsün o zaman ben çocuk oyunlarına bakayım
Seçelim içlerinden birini
Bunun üzere efe biraz memnun olmadığını görünce
Senin başka bir fikrin mi vardı efecim
Kafasını salladı.
Anlat o zaman
Ben Türkçe ödevlerimdekini oynamak istiyorum.
Yani kendi yazdıklarını mı
Efe utanarak gene başını sallar.
O zamana kadar ne yazdığını bilmediğim için ona tam söz veremedim.
Ama umudunu kırmakta istemedim ona Türkçe hocasıyla konuşacağımı
Ona haber vereceğimi söyledim oda odadan çıktı.
Rehber hocası daha sonra biz üçümüz bu yazdıklarını okuduk.
Oyunu sahneye koymamıza izin verip vermeyeceğinizi merak ettiğimiz
Sevil ile Soner biriyle bakışırlar kendini ilk toparlayan sevil olur.
Biz bunu konuşalım ayrıca efe yle de konuşmamız gerekecek.
-pekiyi bu oyunda oyuncular kim
Bunu ben efeye sordum babayı kendisi anneyi de rüya isminde bir arkadaşı var o oynayacak.
Anladım der Soner.

Sevil ve Soner dışarı çıkmıştır okulun bahçesinde biraz nefes almak için dururlar
Şu son sayfayı bir okusan diyorum yani şu doğumu yapabildin mi?
Soneer
-ne yapalım sevil 7 yaşında biri bize hayatımız dersini veriyor bari bırak konuşayım
Tamam Soner okumaya başlalar efe nin bir kız bir erkek kardeşi olur.
Bitti der Soner ödevler.
Bak nediyor.
Onları son bıraktığımda hala tartışıyorlardı kardeşim isimleri konusunda tüm aile işin içine karışmıştı.
Pes yani dedi Soner
Sevil de bencee pes

1 Hafta sonra
Okulun müsamere salonunda sevil ve Soner orta da iki yanlarının bir tarafında
esma hanım, Halil bey,Sami bey.zerrin Doğan ve Aylin,
diğer tarafında Aylin in anne ve babası, Doğanın anne ve baba,Mustafa ve kadife
Yavuz ve gaye salonun yerlerini almışlar mıydı?
Soner Sevil e döndü çok heyecanlıyım hem oğlumu sahnede görecek hem de
Kendi hayatımı.
Bende Soner bilmiyorum ama kendi tez sınavımda bile bu kadar heyecanlanmadık
Sence izin vermekle iyi mi yaptık Soner
Bence iyi yaptık.ona bizleri nasıl gördüğünü yada görmek istediğini anlatma fırsatı verdik
Ama Soner bu yazdıkarını yani diyorum bazı sahneleri yardım almadan yaza bilir mi
Bir yardımcısı mı vardı diyorsın
Bence de bu kadar yani sanki sahneleri sen yazdırmışın gibi
Sevil yazdıran ben değilim ama inan uygulamak isteyen benim
Sevil gülümser ışık sahneyi aydınlatmıştır.

KULİS
Hadi göreyim oğlum seni
Ya sefer dayı sen görünmeyecek misin?
Baban geldiğimi duymasın hadi sahneye
.sen gidecekmisin
Yakalanmadan annenle bana gidecem.
Efe döner sefer dayıyı öper
Ve Soner olarak sahneye çıkar.

HEHEHEH:)KıZMAYIN CANIM MUZURLUK YAPMAK İSTEDİ.

23 Şubat 2008 Cumartesi 17:12
Esma sultan Çöp çatmak istiyor-1

Esma Hanım: Zerrin hanımcım Sami bey nasıllar?
Zerrin Hanım: iyidir esma hanım yani şey ne bileyim yani
Esma Hanım: Ne demek ne bileyim dünür ben gördüm valla adamın bakışlarını sana hehhe
Zerrin Hanım: Ne diyorsunuz
Zerrin Hanım ın Sevil in olmasından rahatsız olduğunu anlayan
Esma Hanım: Sevil kızım sen şu ikizlere bir baksana çocuklar zaten Allah korusun tutuşacaklardı bizim iki tepeden akıllılar yüzünden.
Sevil mesajı almıştır ama meraktan da ölüyordur. İkizlere bakmış uyuyorlar dönüp oda kapısından onları dinlemeye başlamış dır , bunu gören Soner Sevil e ne yaptığını sorar Sevil sus işareti yapar. Soner de başlar dinleme bunları gören
Halil Bey : ne oluyor orda der
ikisi birden ellerini ağızlarına götürerek sus işareti yaparlar.Halil Baba çaresiz susar ama merak bu ya o da gelir dinlemeye
İçerde Esma hanım konuşması ise aynı yaşta ki birbirini anlayan kadın sohbetine dönmüş genç liseli kızlar edasıyla konuşuyorlardı.
Sevil in arkasından bakar gittiğine emin olduktan sonra tekrar sorar.
Esma Hanım: Ee zerrin hanım dünürüm anlat bakalım bu Sami bey işini
Bunu duyan
Halil Bey: Eyvah sevil kızım gitti annen der bizim esma sultan annene kancayı atmış kimle evlendirmek istiyor hehehe acep
Soner: babasına bir dirsek atar Baba doğan ı geçtin yani
Halil Bey: doğan mı geldi
Soner: ya baba sus bir dinleyelim
Halil Bey: hepinizi söylecem
Soner: sende dinliyorsun
Halil Bey: benim içerdeki karım kaç yıllık helallim
Soner: benim de annem
Sevil: bana bakmayın helalinizin ve annenizin karşısındaki de benim annem
Zerrin hanım biraz nazlansa da esma sultana yaklaşır
Zerrin Hanım: nasıl hoş adam dimi
Esma Hanım: bence de hoş adam
Halil Bey : Allah Allah kime hoş adam diyor anneniz eh ben de hoş adamımdır gerçi ama
Soner: ya baba sus sen den bahsetmiyorlar Sami beyden bahsediyorlar
Halil Bey: Yani annen Sami beye niye hoş adam diyor pekiyi hem hoş filan değil Soğuk adamın teki de annen niye hoş dedi.
Soner: Ya sus baba duyacaklar sana ne Sami beyin hoşluğundan
Halil Bey: ne demek sana ne Sami beyin hoşluğundan tabii söyleyen senin karın değil benim karım Ya sen bana sus diyeceğine içeri girip anan olacak kadına sorsana alemin adamına neden hoş buluyor diye. Allah allah
Sevil: lütfen susun. diyince tekrar kapıdan başlar dinlemeye
Esma Hanım: zerrin hanımcığım hoş adam kibar adam ne me lazım ama zordur böyle adamlar
Zerrin hanım şaşırır. artık esma hanım oltasına takılmıştır.
Zerrin Hanım: Ne demek esma dünürüm böyle adamlar demekle

mg

26 Şubat 2008 Salı 08:40
Esma sultan Çöp çatmak istiyor-2
Esma Hanım: Yani bu adamın karısı bunu ortada dımdızlak gibi bırakmadın mı böyle beş parasız diyorum
Zerrin Hanım: Evet bıraktı
Ben de diyorum daha bu adamın karısıyla işi bitmemiştir.
Zerrin Hanım: Ne demek esma hanım anlamadım
Esma Hanım: Yani bence bu adam karısından intikam almadan bak buraya yazıyorum onun peşini bırakmaz. Hem ne yapacaksın bu yaştan sonra eski karısıyla sorunları olan adamı biliyorsun bu erkek milleti var ya Zerrin hanımcım tilkiye çok benzerler, hehehe Yani hep kürkçü dükkanın da kürkçü dükkanım derler.
Kapıdan dinleyenler,
Soner. Memnun oldun baba bakannem adamı iyi ki hoş buldu.bulmasaydı herhalde adamı ne yapardı bilmem.
Haili bey: annenin bir bildiği var gibi
Genede Sami beyin Esma sultanın gazabına neden uğradığını anlamamışlardı.
İçerdekiler ise Esma hanım Zerrin hanımın aklı karıştığını görünce yüklenmeye başladı
Esma Hanım: Yani Zerrin hanım sen hala genç kendine bakan bir kadınsın daha ne kısmetlerin çıkar
Haaa diye j-kahkaha atan,
Zerrin hanım: ilahi esma hanım ya ben de şimdi kendimi taze gelin sanacam da hem ağlarım hem giderim diyecem hahahh diye gülünce
Esma Hanım : Ne o boşver sen gençleri hem bak ben sana söyleyim hem ben böyle birini tanıyorum
Zerrin hanım: Nasıl birini esma hanım
Esma Hanım : Yani şöyle dalyan gibi,esprili,yakışıklı yaşına rağmen manken gibi yani tanıdığım var anla artık
Kapıdakiler birbirine bakarlar
Halil bey:ben size dedim sevil kızım esma sultan takmış kim nu tanıdığı
Soner: baba şimdi girip konuşacam
Halil bey ile sevil Soner i zor tutarlar
İçerdekilerin keyifleri yerinde kahkaların biri bin paradır.
Zerrin hanım: Yok esma sultan daha neler der
Esma sultan: ya bir görürsün hem sende tanışmıştın hem seni öve öve bir hal olmuştu bana
Zerrin hanım: şaka yapmayın esma hanım
Esma sultan: hiç şaka yapar halim var mı baksana sen benim gözüme
Zerrin hanım: sen ciddisin
Esma sultan: tabii ciddiyim sen tanışacak mısın onu söyle
Zerrin hanım birden ikilemde kalır gerçi kendini öven bu adamı da merak etmiyor değildi aman bir tanışsam diye düşündü sırf meraktan yani
Zerrin hanım: bak esma sultan tanışırım ama yani meraktan yani yoksa benim ilgim olmaz yani böyle arkadaşlıklarla yani bu yaştan sonra
Esma hanım: tamam şimdi kararlaştıralım bakalım ne zaman görüşe bilirsiniz

mg

26 Şubat 2008 Salı 08:40


Adsız dedi ki...
Esma sultan Çöp çatmak istiyor-3
Kapıdakilerin durumunda Zerrin hanımda farklı değildi.Soner in aklında ki isim de burada olmadığını biliyordu bu yüzden rahattı ama esma sultan dı bu
Sevil susmuş annesin kabul etmesiyle kilitlenmişti
İçerdekiler
Zerrin Hanım : esma hanımcığım gözü kapıya bakar bizim çocukların haberi olmasın yani ortada bir şey yokken yani
Esma hanım : sen merak etme dünürüm kimsenin haberi olmayacak.
Zerrin Hanım : Ee Esma hanım kim bu beyefendi
Kapıda sevil annesinin bu hevesli olması karşısında yüzü asılmaya başlamıştı.
İçerde
Esma hanım: ne o ne bu sabırsızlık hehehe bak 2 gün sonra burada
Zerrin Hanım : İstanbul dışında yani ne işle meşguller
Esma hanım : gemici Zerrin hanımcım ,kardeşim sefer den bahsediyorum,
Zerrin hanım : ne der ama bayılmak üzere gibidir
Kapıdakiler ise her şeyi unutup
Öyle bağırırlar ve küt diye bir ses gelir kapı açılmış bizimkiler hepsi yere birbirinin üstüne düşerler
Hepsinin ağzından bir isim çıkar
Sevil : sefer dayı
Soner : sefer dayım
Halil bey : bizim sefer


İçerdekiler gürültüyle döndüklerinde kendileri dinleyen ekiple karşılaşırlar.
Esma hanım: ne ayıp utanmadan hepiniz bizimi dinliyordunuz.
Halil bey sen başta değil mi çocukları alıp götüreceğine pes ki
İki dünür baş başa konuşamayacağız.
Halil bey. Duyduk ne konuştuğunuzu
Esma hanım : bizde gördük nasıl dinlediğinizi
mg

26 Şubat 2008 Salı 08:41


Adsız dedi ki...
Esma sultan Çöp çatmak istiyor-4
Sevil yukarı çıkmış yatağının üzerinde oturuyordu gördükleri, duydukları bu gece ona fazla gelmişti.
Soner :sevil ne arıyorsun hayatım burada
Sevil: Ne bu Soner tamam karışmayım dedikçe işler kontrolden çıkıyor.
Soner: Sevilcim büyütme lütfen
Sevil: ya Soner biz bu kadar karışıklığın içinden nasıl çıkacağız.
Soner: sevil karışıklık bizde değil annende hehhe
Sevil kötü kötü bakar
Soner: ben aşağı iniyorum.ne değim onlara
Sevil : ikizlere bakıyor dersin.

Sevil aşağıya indiğinde onlarda kakmaya karar vermişlerdi. Zerrin hanımı da onlar bırakacaklardı. Sevil annesiyle konuşmaya başka güne erteledi aynı esnada Halil bey in kendisine bir şey söylediğini fark etti.
Halil bey: seslendim sevil kızım duymadın.Soner e bahsettim Sevil e soralım dedi.
Efe oğlan için piyona dersi diyorum alsın. Bu yüzden bir hoca tuttum ben yarın gelecek bir görüşün kızım.
Sevil: teşekkürler haili baba ne zahmet ettiniz.
Halil bey: ne zahmeti kızım şimdi ikizler oldu efe oğlan kendini yalnız hissetmesin
Meşguliyet iyidir dimi ya
Sevil : tamam baba sağ olun.(annesine dönerek)anne senle de görüşe bilirmiyiz.
Zerrin Hanım: tabii kızım ben evdeyim
Büyükler gitmiş sevil ve Soner tek kalmıştır.
Sevil: bu piyona hocasından haberin varmıydı
Soner: yoktu ama istemiyorsan
Sevil: yok bence de iyi bir fikir ama başlamadan ikimiz de bir konuşalım diyorum gelecek hocayla.

Soner: tamam canım.
Karısına sarılarak yukarı odalarına çıkarlar.

Not: piono hocası kim olsun.
bir kadın mı?
bir erkek mi ?
genç mi
yaşlı mı
mg

26 Şubat 2008 Salı 08:42
Kapı çalar
Sevil :hoca kaşta gelecek Soner.
Soner: saatine bakar gelmek üzeredir hayatım.
Sevil. :Tamam canım ben o zaman ikizlere bakıyım sen de efe nin ödevlerine bakarsın.
Soner: efe oğlum hadi biraz ders yapalım.
Efe: tamam baba
Baba oğul ders yapmak için masaya oturular
Efe: kim gelecek baba
Soner: deden bir piyano hocası tutmuş oğlum
Efe: piyona dersimi alacağım yaşasın.
Soner: dersleri aksatmak yok ama
efe: yok baba.
O anda kapı çalınır.
Soner: efe oğlum sanırım piyona hocan istersen sen yukarı çık sen derslerine başla beraber kontrol ederiz.annene de söyle yavrum hoca geldi.
efe tamam der ve yukarı çıkar.
Soner kapıyı açar.Karşısın da çok şık biri durmaktadır.
mg

26 Şubat 2008 Salı 14:07

EFE VE RÜYA-1
Venedik ten döndüklerinin akşamı birbirlerine sevgilerini göstermenin verdiği mutlulukla akşam yemeğini hazırlıyorlardı. Merdivenden sıkıntılı bir şekilde efe iniyor olmasa böylede sürecek gibiydi, sevil ve Soner birbirlerine baktılar Soner bir bakayım dedi.

Efe: baba ben yarın okula gitmek istemiyorum
Soner: neden oğlum bütün arkadaşların orda
Efe: istemiyorum işte
Sevil: oğlum bir şey mi oldu okulda, arkadaşlarınla mı bir şey oldu
Efe: çık
Soner: ne oldu uzaman oğlum söylesene
Efe: söylemiyorum işte der merdivenlerden koşarak yuvarı çıkar,
Akşam yemeği hazırlanmıştır..
Soner: efe hadi yemeğe oğlum
Efe: ben gelmiyorum yemiyorum işte..
Meraklanan sevil: Soner ne olmuş olabilir diye koltuğa çökmüştü
Soner karısının yanına oturur ona sarılır: bak meraklanma ben yukarı çıkar öğrenmeye çalışırım.
Sevil: tamam hayatım

Soner efe nin odasında bir süre oğlunu izler
Efe elinde bir mektup gibi bir şey okuduğunu gördü.kapıyı vurduğunda oğlunun bunu telaşla sakladığını da
Soner: efe biraz konuşa bilimiyiz
Efe başını sallar.
Soner: tamam istersen şöyle başlaya biliriz. yani neden okula gitmek istemediğinden anlatmak istermsin
Efe: tamam ama kimseye söylemek yok
Soner izci hareketi yaparak bak izci sözü veriyorum istersen anne bile söylemem.
Efe: baba rüya başka okula gidiyor.
Soner: yaaa peki nedenini söyledi mi
Efe: annesi ve babası boşanıyorlarmış oda annesiyle gidecekmiş
Soner: rüya da mı üzgündür bu duruma da
Efe başını sallar: ama en çok boşandıkları için
Soner. Oğlum sen biliyorsun bazen büyükler ayrılmak zorunda kalırlar ama hem anne ve babası onu sevmeye devam edecekler.
Efe. Ama baba rüya buradaki arkadaşlarını çok seviyordu. bana bunu yazmış, cebinden biraz evvel sakladığı kağıdı çıkartır.
Soner: okuyabilirmiyim.
Efe gene kafasını sallar.
Soner kağıdı açar ve rüyanın yazdığı mektup;

En çok sevdiğim arkadaşım efe
annem ve babam dün akşam benle konuştular ben annemle kalıyorum ama babama mı da istediğim zaman görebilekmişim, ama annem yarından itibaren okulla gitmeyeceğimi söyledi başka bir okulda okuyacakmışım.
seni çok özleyeceğim.
Rüya

Soner mektubu bitirdiğinde oğlunun başından okşayıp ona sarılarak.
Efe: bir daha onu hiç göremeyecek miyim baba
Soner: niye öyle söylüyorsun oğlum bak internetten konuşa bilirsin hem sonra hafta sonları birlikte sizleri sinemaya ne biliyim istediğiniz bir yere götüre biliriz. yani oğlum eğer birbirinizle gerçekten arkadaşsanız görüşmeyi sürdüre bilirsiniz..
Efe: nasıl yani
Soner: Yani gerçekten arkadaşsanız ve dediğiniz gibide birinizi çok seviyorsanız hiç bir şey size mani olmaz.
Efenin gözlerinde bir ışık belirmiştir. babasına minik kollarıyla sarılır
EFE: baba ben açıktım.
Soner: hadi o zaman önce yemek yarında okul tamam mı?
Efe: tamam baba
Soner: çak o zaman

mvgn

08 Mart 2008 Cumartesi 09:06


Adsız dedi ki...
EFE ve RÜYA 2
Yemeğe indiklerinse sevil ile Soner bakışırlar Soner sonra diye işaret eder.
Efe ve ikizler uyumuş sevil in sabrı kalmamıştı.
Sevil. Sonerciğim anlatsan diyorum ne olmuş,nasıl olmuş niye mutsuz benim oğlum
Soner: sevil başka soru yokmuydu ne bu tealş
Sevil: sendeki de rahatlık yani merak ediyorum.
Soner sevil e durumu anlatır.
Sevil: ah benim oğlum biraz itişmeyle başlamışlardı ama iyi bir arkadaş olmuşlardı
Soner: bence sen kendini kaynanalığa hazırla
Sevil. Ne demek bı şimdi
Soner: yani oğlun düpedüz aşık Sevilcim. Farkın da değil.
Sevil.bu kadar ciddi diyorsun
Soner: hem de çok ciddi diyorum
Sevil: ne yapacağız yani kadına gidip kızınızı okuldan almayın diyemeyiz ya
Soner: yapamayız tabii ama ben hafta sonu sizleri istediğin bir yere götürürüm dedim bu bile yetti hem internet var konuşurlar
Sevil: daha bilgisayar için erken Soner keşke böyle bir söz vermeseydin.
Soner. Ne yani yasak mı koyalım açar bizim izin verdiğimiz sürece arkadaşınla konuşur.
Sevil: tamam hayatım o zaman gelince konuşuruz.
Soner: sevil hayatım babamlara gitmemiz gerek
Sevil: anlamadın ki ayakları kırılmış ya bu yaştan sonra gidin bir çay bahçesine değil yok bizimkiler bisiklet tepesinde düşmüşler yatıyorlar evde
Sevil: peki hayatım daha evvel niye söylemedin arardım. Peki şimdi ne yapacaklar
Soner: bilmiyorum kadifeye söylerim diyorum ama biliyorsun o da patron hanımı oldu.
Sevil: kadifenin hakkını yeme Sonerciğim ben söylerim yemeklerini yapar birde bir kız buluruz şirketlerden birinden ya da bize gelirler Soner
Soner: olmaz sevil sen bizimkileri bilmezsin yok en iyisi bir bakıcı ayarlamak olacak.
Odalarına çıkan Soner ve sevil yataklarında yatmışlardı ama Soner bir şeyler düşünüyor gibi halini gören.
Sevil: hayırdır neler düşünüyorsun
Soner: ya sevil ben diyorum ki
Sevil: ne düşünüyormuş benim kocam
Soner: ben ya da biz yani şu rüyanın annesini bulsak diyorum
Sevil: saçmalama Soner ne diyeceksin kadına kızını okuldan almamı
Soner: yok boşanmayın diyeceğim.
Sevil şaşkın dili tutulmuş şekilde Soner e bakar ve kafasını sallar
Sevil: daha neler artık Soner bize insanların özel hayatlarından
Soner heyecanlanmış yatağa tünemiş vaziyette sevile anlatmaya başlar
Soner: bak sevil şimdi ya onlarda bizim gibi birbirlerine aşklarsa yani bir yanlış anlama varsa
Sevil: Sonercim bizim ayrılmamız yanlış anlamadan değildi hatırlatayım
Soner: tamam ben boşanmamızdan bahsetmiyorum zaten sonraki gelişen olaylardan yani Benim değişmeme inanmamana yani bana güvenmemene
Sevil: gülümser)Sonercim nereye varacağını inan çok merak ediyorum yani senle rüyanın babasının da nasıl bağlantı kurdun anlamadım.
Soner: ya sevil nasıl anlamazsın yani erkek milleti işte yani bir kaçamak yapmıştır eşi de onu affetmiyordur.
Sevil: kaçamak o kadar basit öyle mi Sonerciğim yani adamın yaptığı ne diyelim
Gidelim kocanız bir kaçmak yaptıysa evliğinizi yıkmayın canım bir kaçamak sanki okul kırmak gibi bir şeyden söz eder gibi bence sen yat ve yoksa saçmalamaya başladın
Soner: peki ya belki kadında istiyordur barışmayı ama gurur yapıyordur.
Sevil: Sonercim anlıyorum efeyi düşünüyorsun ama olmaz bu insanların özel hayatı biz bu insanları tanımıyoruz bile
Soner: ne yani magazindeki sanatçıların özel hayatına karışıyoruz ya sedanın evlenmesine hülyanın boşanmasına buna niye karışmayalım
Sevil: Sonercim saçmalıyorsun hadi yatalım geç oldu. Soner: bak sevil ben tamam efe içinde istiyorum ama en çok rüya için bak efe yi bir hatırlasana neler yaptı ufacık haliyle bize boğaz turu bile yaptıktı sayesinde
Sevil in gözleri parlamıştı evet çok güzeldi ama basının gondol sefası da
Derken Soner le bakışları karşılaşmıştı.
Soner: biz ne anlatıyorduk.
Sevil: rüyanın annesini
Soner: yok rüya gibi bir geceden söz etmiştik .yavaşça karısını dudaklarına doğru yaklaşmaya başlamıştı sevil artık kocasının kendisine yaklaşırken bütün düşüncelerini değiştiğini anlamıştı
Sevil: Soner
Soner: sevil bazen çok konuşuyorsun
Sevil artık istese de konuşamazdı anlaştıkları bir konu bulunmuştu.

mvgn

08 Mart 2008 Cumartesi 09:07


Adsız dedi ki...
EFE VE RÜYA-3
Ertesi gün:
Sevil efe yi servise bindirip geri döndüğünde Soner kahvaltı için çayları bardaklara dolduruyordu.
Sevil: Soner çok mutsuzdu sanki ayakları geri geri gidiyordu oğlumun.
Soner: bak sevil gel beni dinle bulalım bu rüyanın annesini
Sevil: Sonercim akşam kaldığın yerden mi devam ediyorsun
SonerL( gülümseyerek ):ben akşam kaldığım yerdeki konunun başka olduğunu sanıyordum kocasının güldüğünü gören sevil muzip bir şekilde gülümser Soner in kast ettiği şeyi anlamıştır ,
Sevil: Sonercim çayını soğutmasan diyorum
Soner: sevil bak inan bütün sorumluluk benim hem bu gün aa gel seni öpeyim bugün kadınlar günü günün kutlu olsun hayatım.
Sevil: böyle mi kutluyorsun yani insan bari bahçeden bir ağaç dalı koparır verir. Sonercim var ya bazen iki kişiyle evlendiğimi sanıyorum Venedik de ki Soner yemek sofrasındaki Soner olarak
Soner: ne yaptım ben şimdi. hem sıkılmazsın işte
Sevil: bak bu doğru hayatım sayemde çok renkli oldu birde hangi Soner le nerde karşılaşacağımı bilsem
Soner: tamam hayatım söz ben sana en güzel çiçekleri alacamda bak sevil bir çiçek yaptıralım rüyanın annesinin kadınlar günü kutlayalım hem de rüya nın mutsuzluğundan bahsedelim bence her anne bu durumla ilgilenir ne diyorsun
Sevil: bak işte çiçek almayı biliyormuşsun
Soner: canım sana bütün çiçekleri alırım ben maksat belki efe gibi rüya da mutlu bir çocuk olur.
Sevil: anlaşıldı Sonercim sen bu işin peşini bırakmayacaksın ben rehberlik hocasını ararım
Soner kalkar ve Sevil e havaya kaldırarak onu öpmeye başlar
Soner: canım benim beni kırmayacağı biliyordum.
Sevil: bak Soner tek bir kere giderim ona göre
Soner: tamam Sevilcim bir tanem dedin gibi olsun.

08 Mart 2008 Cumartesi 09:08

RÜYANIN AİLESİ-1
Emel hanım bürosuna çıkmış kendine bir kahve istedi, daha sonrada koltuğuna
Yaslandı.10 yıllık evliliğini bitirmek üzereydi aklına geldikçe kötü oluyordu ama Emre kendisine başka yol bırakmamıştı. Konservatuarı bitirdiği son yıldı. bir oyun için seçmelere gitmişti onu ilk o gün görmüştü o zaman eski erkek arkadaşı onu aldatması sonucunda ayrıldıktan sonra 1-2 kişiyle çıksa bile ciddi bir ilişkisi olmamıştı. ah emre neden böyle olduk diye içinden geçiyordu. Sonra masada ki notlara baktı 14.30 Sevil Akın kendisinden randevu almıştı.böyle birinle tanıştığını hatırlamıyordu ama bakalım kendisinin geldiğinde anlayacaktı.
Bu arada kapı hızla açıldı içeri yakında eski kocası olacak adam içeri adeta dalarak girdi
Emel: Emrecim istersen kapıyı kaldıralım sana bir şey ifade etmiyor nasıl olsa hem buraya gelmeme konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
Emre: emelcim merak etme seni rahatsız etmek niyetinde değilim işim acele en son kitabının için editör arıyor bazı yazımdaki değişiklikleri yapılmış senin onayın olmadan basamıyorlarmış.
Emel. Tamam ben onları ararım.
Emre: ne oldu sana bu gün keyfin yok gibi
Emel: yok bir şeyim hem sen çıkarsan yalnız kalmak istiyorum
Emre: tamam anlaşıldı çıktım.
Birden çıkarken sekreter kızın aman dikkat seslerini duyuldu hızından ve telaşından hep bir şeyleri devirip kırardı. bunu evliğimize de yaptı diye düşündü emel.
Ah emre böylemi olmalıydık biz.
Emre sekreter kızın dikkat sesini çok geç duymuş ve masadaki çay bardaklara çarpmasıyla yere düşmesi bir olmuştu, emel in o hüzünlü yüzüne bakamıyordu
Bir çuval inciri mahvetmişti her şey 1 ay önce yaptığı bir hata yüzünden değişmişti. Allahım nasıl olmuştu da Emel i bu kadar severken bu hatayı yapmıştı

mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 09:56
RÜYANIN AİLESİ-2
Sevil rehberlik hocasından rüyanın annesini adı ve soyadını ve iş adresini almıştı
Telefonu kapadı uzun uzun yazdığı isme baktı Rüya Yeltan rüya masal evi ve reklâmcılık şirketi kendisine çok tanıdık bir isim geliyordu. Bir yandan doğrumu yapıyorum diyordu Soner e uymakla ama o da haklıydı konuşmak belki çözüm olabilirdi. Hazırlandı ve Soner le buluşmak için evden ayrıldı.
Soner ve sevil taksiden ilgili durakta indiler etraflarına bakarken
Soner yoldan birine sorar
Soner: sevil bak buradan düz gidip Moda yolu üzerinde sola dönecekmişiz orda ki mavi bir binaymış hadi gidelim.
Sevil: ben yaklaştıkça acaba doğrumu yapıyoruz diye düşünüyorum Soner
Soner: sevil canım olmaz buradan dönülmez bak işte binada gözüktü.
Bu üç katlı mavi bir bina idi 2. katında şirketin ismini gördüler.
Soner: bak sevil 2.katmış hadi
Sevil hal biraz tedirgin olmakla beraber Soner in arkasında yürümeğe devam etti. Binanın içine girip asansörlere binerek 2. kata geldiler.
Binanın koridorunda kapıda yazılan ismi Emel Tan Yılmaz ni görünce
Soner: bak adreste yazan isim buydu değil mi?
Sevil: evet Soner.
Soner: randevumuz 14.30 bakayım tamam zamanında gelmişiz sevil.
Kapının yanında ki sekreter kıza geldiklerini haber vermelerini istediler ve beklemeye başladılar. aradan 5 -10 dakika geçmişti ki sekreter kızın kendilerini
Emel hanım ın beklediklerini bildirdi.
Oraya kadar büyük güvenle gelen Soner bile bir an Sevil den yardım edince
Sevil: bana hiç bakma Sonercim fikir senindi
Soner: tamam sevil tamam anlaşıldı korkunun ecele faydası yok.
Odaya girdiklerinde emel hanım arkasını dönmüş pencereden bakıyordu.
Bizimkiler orda olduklarını bildirecek şekilde öksürünce emel hanım kendilerine döner.

mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 09:56
RÜYANIN AİLESİ-3
Emel hanım: buyurun benimle görüşmek istemişsiniz. ama birden gözü Soner
Takılır.
Bu arada Soner de emel hanım döndüğünde yüzünün kireç gibi olması Sevil in dikkatinden kaçmamıştı.
Sevil: Soner ne oldu
Soner: yok bir şey
Emel:ben sizi tanıyorum Soner sen değimlisin.inanamıyorum
Soner: evet benim emel nasılsın.
Sevil başını her ikisine çevirip duruyordu durumu anmak istiyordu.
Emel hanım: seni görmeği hiç beklemiyordum neler yapıyorsun.
Soner: emel tanıştırıyım eşim sevil sevil emel eski bir arkadaşım
Sevil için olay netleşmemişti demek emel hanım Soner beyin eski sevgililerindendi
Bir an buradan çıkmak istedi ama bakalım Sonerciği durumu nasıl kurtarcaktı.
Emel hanım: memnun oldum sevil hanım eşiniz eski bir arkadaşım ama herhalde burada bulunma nedeniniz eski bir arkadaşı ziyaret değil.
Soner lafa nerden başlayacağını şaşırmıştı.hafifçe öksürdü biz şey emel
Sevil soner in zor durumda kaldığını anlamıştı lafa kendisi girdi.
Sevil: emel hanım bizim buraya gelme konumuz aslında nasıl desem biraz sizin özel hayatınızla ilgili
Emel hanım:nasıl özel hayatımız bundan sizlere ne
Soner: emel sevil yani eşim şunu demek istiyor kızınız Rüya çok mutsuz
Emel hanım: siz kızımı nerden tanıyorsunuz Soner lütfen şunu bastan anlatırmısın.
Sevil: emel hanım rüya yani kızınız oğlum efe nin okul dan en iyi arkadaşı bizde efe yi mutsuz görünce konuştuk ve kızınızın oğluma yazdığı bu mektubu okumanızı istedik.
Sonra rüyanın mektubunu emel hanıma verir.
Sevil: yalnız mektubu okuduğunuzdan kızınızın haberi olmazsa seviniriz efe den gizli aldıkta.
Emel hanım: anladım sevil hanım ama benden tam olarak ne istiyorsunuz.
Soner: boşanmamanızı
Mavi boyalı kapıdan çıkarken
Soner: onun hayatına nasıl karışırmışız. sanki onun hayatına karıştık
Sevil: taman Soner ben sana söyledim özel hayatları insanların diye
Soner: dinlemedi bile bize kapıyı gösterdi ya sanki rüya benim kızım
Sevil: bilmem neden acaba senin bütün eski arkadaşların kadın olmak zorundamı sonerciğim
Soner: aman ya bizim çilli emel ne anlatcam ki
Mavi binanın kapısından çıkarken soner in omzuna biri çarparak içeri girer,
Soner: yuh be oğlum omzumu paket yapsaydım
Soner e çarpan adam dönmüş bir şey mi demiştiniz.
Soner: omuzu çarpınızda alsaydınız dedim
Adam: ne olmuş incilerin mi döküldü
Soner: ya bir pardon der ne bileyim böyle yürünmez ki
Adam: demiyorum diyerek arkasını döner asansöre doğru
Sevil soner in birisinle tartıştığını görünce başını çevirir eyvah der
Sevil: Soner hayatım seni bekliyorum.diye seslenir.
Soner: geldim hayatım ya şu İstanbul da yaşamak için insanın sinirlerini aldırması gerekiyor.
Sevil: gel hayatım gidelim buradan bu Emel hanım anlaşılan bizi dinlemek istemiyecek ne yapalım denedik.
mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 09:56
RÜYANIN AİLESİ-4
Eve gelmişlerdi yemek yeniyordu efe nin yüzü asık tabağına konanlarla çatalıyla oynuyor yemeğini yemiyordu.
Sevil: efecim yemeğini yesen
Soner: evet oğlum böyle yaparsan olmaz ki
Efe: ne olmaz.
Soner: (oğlunun kulağına eğilerek) Yani sen yemeğini yersen daha güçlü olursun üzgün bir arkadaşın varsa yardım etmen için seninde güçlü olman gerekiyor diye fısıldadı.
Efe bunun üzerine yemeğini yemeğe başladı Soner başını kaldırdığında Sevil in gözleri dolu dolu olmuş bu haylaz,hınzır ama o kadar da sevdiği adama bakıyordu.
Soner karısına gülümsedi o da kendine şaşmıyor değildi ama halinden de memnundu.
Efe: tamam mı baba
Soner: tamam oğlum
Efe: anne biraz oyun oynaya bilir miyim?
Sevil: tabi oğlum hadi odana çık.
Efe koşarak odasına çıkmıştı.
Sevil: Sonercim sence atlatacak mı? yani derslerini etkilemesinden korkuyorum.
Soner karısına sarılır kendisine çekerek
Soner: sen merak etme Emel böyle bir kız değil dir bak arayacaktır.
Sevil : soneer sen sahi nerden tanıyorsun bu Emel i
Soner: Ben onu tanıdığımda okula yeni başlamıştı işte anlarsın 1 -2 defa çıkmışlığımız vardı ama yani aramızda öyle anladığın manada bir şey olmadı sonra ben
Sevil: sen başkasını buldun kadın haklı bizi dinlemeden çıkın demekle resmen aldatmışsın kızı
Soner: yok öyle aldatma biz çıkıyor bile değildik o içine kapanık oyuncu Hayalları olan bir kızdı ayrıca çok güzel çocuk hikayeler yazıyordu.
Sevil: tamam demek adı ondan bana tanıdık geldi. Bürosunda da gördüm ama reklam şirketi diye düşündün hiç aklıma gelmedi efe nin de sevdiği masallar kıtapları olan Emel Yeltan demek oymuş.
Soner:ne yani bizim içine kapanık emel yazar mı olmuş
Sevil: Çok okumuşumdur efe ye onun masallarını Sonercim sana da garip gelmiyor mu bu kadar çocukların dilinden anlayan biri bizi niye dinlemedi acaba bak bana anlatmadığın bir şey yok değil mi?yani bunu atlından senin çıkmanı istemem.
Soner: yok canım benle ne ilgisi var Sevilcim sen beni kıskanmayasın?
Sevil: aman Soner ben senin geçmişin deki her kadını kıskanmaya kaksan her halde boş vaktim kalmazdı.
Soner: ya aman tamam sevgili karımın espri saati değil anlaşıldı.
Sevil: bakıyorum işine mi gelmedi Sonercim.

mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 09:55




RÜYANIN AİLESİ-5
Ertesi gün Sevil üniversiteye Aylin yanına gidiyordu.Tam üniversiteye girmek üzereyken birden omzunda bir acıyla kendisinden aah sesi duyuldu,elindeki çantası yere düşmüş içinden evraklar dağılmıştı o kadar kızmıştı hem çarpan adam hiçbir şey yapmadan kendisine bakıyordu.başını kaldırmadan
Sevil: yardım etseniz fena olmayacak hem ne bu aceleniz.
Adam: pardon özür dilerim diyerek evrakları toplayıp sevil e vermek üzere yere eğildi ve Sevil de başını kaldırdı.
Sevil: emre
Emre: sevil.
Emre: vay benim inatçı ilk aşkım neler yapıyorsun.(ünversiteyi göstererek)yoksa hoca mı oldun eyvah vah çocuklara
Sevil: saçmalama Emrecim bakıyorum hala bşir omuzla yıkıyorsun dayak yiyeceksin bu istanbul da bir gün bakalım ne zaman
Emre. Sorma dün az kalsın öyle bir şey oluyordu sorma ne yapayım baktım papuç pahalı kaçıyorum bende.
Sevil: gel istersen yukarda konuşalım.
Emre: yok elimde yetişmesi gereken yazılar var acelemden sana çarptım zaten.
Sevil: güldürme beni bu sakarlığın yeni adımı
Emre: ya sevil sana rastlamak iyi geldi görüşelim. Bak işte kartım bak ara
Aramazsan üniversitenin önünde yatarım ona göre.
Sevil:( kartı alır)tamam söz arayacam.
Emre: tamam kaçtım inatçı kız.
Sevil: tamam sakar oğlan.
Gülüşerek birbirlerinden ayrıldılar.

Sevil üniversiteye işini ayrılarak tekrar eve döner Soner i cepten arar ama telefonu kapalıdır.


1 saat sonra
Sevil son bir saattir Soner'e ulaşmaya çalışsada telefonu hala kapalıdır,restoranı tekrar tekrar ama Doğan'dan hala gelmedi cevabını alır.Esma ve Zerrin hanımda endişelenmeye başlamıştır.

Daşan Mıstafa soner i bulduktan sonra devam edecektir.

mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 09:54


başkana destek olarak beklerken
çerez niyetine
Ertesi gün
Sevil Soner’in hastane masrafını ödemek için hastane masraflarını ödemek için vezneye inmişdi.
Sevil: hasta Soner akın hastane masrafını ödemek için gelmiştim
Görevli: bakım efendim bir saniye sevil hanım Soner beyin hastane masrafları
Ödenmiş
Sevil:anlamadım kim ödemiş belli mi
Görevli: yok sevil hanım gizlinenmiş ama müdüriyetten ödeye bilirsiniz.
Sevil aklında bin bir sualle müdüriyete gidiyordu ki birden dalgınlıkla asansörün önünde ki birine çarptı.
Sevil: afadersiniz
Adam arkasını döndü : aa ilk defa bana çarpıyorlar Sevil sen
Sevil: emre
Emre: sevil ne böyle darmadağınsın ne oldu
Sevil: sorma Emrecim Soner yani kocam bir yerde yere düşmüş şekilde bulunmuş
Uyandığında ise hiçbir şey hatırlamıyor.
Emre: Soner Akın senin kocan mı şu boşandığın eşin o mu?
Sevil: evet o tekrar evlendim ben onla ama Emre sen benim kocanı nerden tanıyorsun
Emre : sevil bak ge şu tarafta bir cafe var ben sana durumu orda anlatıyım.

10.Mar.2008 17:21:00
mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 18:32


Adsız dedi ki...
çerez-2


Sevil: emre neler oluyor korkutma beni
Emre: bizim büroya çıkmıştım bir taksiye durması için elimi kaldrdım taksi köşenin sonunda durdu ona yetişmek için köşeyi döndüm ama o arada birisine çarptım o da bş bulundu ve yere düştü ve başını kaldırım taşına çarptı sevil bak aldım hjastaneye getirdim.inan bu sefer benim hiç suçum yok sadece taksi of işte böyl
Sevil artık ermeyi dinlemiyordu bile neyse ki bir kazaydı ama ya Soner böyle kalırsa.
Emre: sevil hayatım iyimisin
Sevil: peki sizin büro nerde emre
Emre: modaya çıkarken mavi bir bina heryerden görülür
Sevil: mavi binamı orda rüya masal evi var o bina mı?
Emre: tam isabet zaten bende ordan çıkıyordum
Sevil: demek Soner emel hanımla tekrar görüşmek istedi.
Emre. Emel hanımla mı benim eşimle

Sevil Emre'ye baktı: uzun hikaye hastane parası onu da sen mi ödedin
Emre: ne yapsaydım sonuçda kazada olsa benim suçum
Sevil: emre benim soneri hastaneden çıkarmam gerekiyor bunları sonra konuşsak
Emre: tamam sevil sevil beni affettin mi
Sevil: kaza Emre ne denir ki

10.Mar.2008 17:51:00
mvgn

10 Mart 2008 Pazartesi 18:33

BİR BARDAK ÇAY/KAHVE ‘NİN
YANINA FIRINDAN YENİ ÇIKMIŞ
SİMİT/POĞAÇA VE
ÇEREZ-3


Emre hastaneden çıktığı gibi soluğu rüya masal evinde almıştı. Aynı gürültülü olarak Emel’in bürosuna daldı.
Emre: sen Soner diye birini tanıyor musun?
Emel şaşkın ama bir o kadar da kızgın olarak yanıtlar.
Emel: bir kere ofisimi doğru gir ikincisi Soner’i tanıyıp tanımam seni ilgilendirmez.
Emre: emel saçmalama bu Soner benim inatçı ilk aşkımın kocası
Emel: ne Soner senin ilk aşkın ya sana ne senin aşkından bana bir de geçmiş karşıma bunları söylüyorsun hem bir daha gelmezler.
Emre: evet gelmezler çünkü şu anda Soner sayemde hiçbir şey hatırlamıyor.
Emel. Ya senin soner'le ne ilgin var hem Soner ne demek hiçbir şey hatırlamıyor.
Emre: önce sen anlat.
Emel: emre Soner’e ne oldu
Emre olanları anlatır.
Emel: aman tanrım hayatı tehlikesi yok değil değil mi?
Emre: yok emelcim ben Sevil’le konuştum ‘
Emel: sen sevil nerde gördün ama unutmuştum ilk aşkındı
Emre: saçmalama emel Soner’i ben götürdüm hastaneye orda gördüm sordum ben olayı anlattığında seni 2.kez görmeye gittiğini söyledi sen esas bu konuyu anlat.
Emel: Emrecim senin ilk aşkın bizim boşanmayalım diye gelmiş
Emre: onlar doğruyu uzaktan görmüş sen yanındayım gözünü çıkartacam görmüyorsun
Emel: espri anlayışımızdan bir şey kaybetmemişiz maşallah
Sen soner nasıl onu söyle
Emre .sen soneri nerden tanıdığını söyle
Emel: öğrenciyken tanıdım tatmin oldun mu?
Emre: hayır olmadım bütün arkadaşlarını ismen hatırlarmısın sen
Emel: ne o emre bey sorguya mı çekiliyorum buna en hakkı olmayan tek kişi sen şu son günlerde
Emre: oof emel şu son saatlerde çektiğimi bir ben bilirim. Sevil’i öyle perişan hiç görmemiştim.hep güçlü bir kızdı.pekiyi boşanacağımızı nerden öğrenmişler.
Emel: çekmeceden rüyanın mektubunu çıkarırı.
Emre. Aman allahım ben ne yaptım böyle seni kızımı rüyamı böyle Nasıl üze bildim.
Emel.: emre artık bunları konuşmasak
Emre: tamam emel ama kızımla konuşsak belki efe’yi göemek ister efe çok üzgün olmalı.
Emel: benim de aklıma geldi o zaman beraber çıkalım
da konuşalım onunla.


Ertesi gün
Sevil kapıyı açtığında karşısında emel,emre ve rüya yı görünce çok şaşırmıştı.
Sevil: buyurun lütfen içeri giriniz.
Rüya içeri çoktan girmiş efe’yi soruyordu
Sevil: efe babasının yanında rüyacım sen istersen burada bekle efe’yi ben çağrırım.
Emel: afadersiniz geçen gün size kaba davrandığım için
Soner bey nasıl emre olanları anlattı.
Sevil: teşekkürler emel hanım bakalım iyi olacak ama
Doktorlar zamana bağlı dedi her an havızası yerine gelebilirmiş.
Emel:bizim yapacağımız bir şey varmı.
Sevil: şu an da yok birden aklına gelir emel hanım szden bir şey rica edebilirmiyim
Emel: buyurun sevil hanım
Sevil: rüyanın okul kaydını bu dönem aldırmasanız
Emel:anlıyorum sevil hanım bu konuyu tekrar düşüneceğime söz veriyorum
Sevil:teşekkürler.
mvgn

11 Mart 2008 Salı 10:04
Soner içinden Emre’ye bakışlar odaklanmıştı bu adam ne diye be ilk aşkım mı hem bu adam geçen gün yere yıkan adam değil mi?vah gel bakayım ah bol dizer kılıklı herif ben sana buradan uçardım ama dua et şu anda hafızam yerimde değil.
Emre: sevil bana boş boş bakıyor beni tanıdı
Sevil: Emre saçmalama seni nasıl tanısın çarpıp yere düşmüş belki emel hanımı tanır.
Soner emel ‘i fark etmişti demek eşimi de almış da gelmiş manyak mıydı bu adam birde ilk aşkım diye tutturmuş karıma
Sevil: gel hayatım bak emel hanımla emre geçmiş olsun demeye gelmişler
Soner: pardon benim de arkadaşlarımı sevil bu arkadaşları tanıyamadım
Sevil: Sonercim gene ne oldu akşam bana biraz hatırlar gibi gelmişti
Soner: bazen adınızı hatırlıyorum sevdiği birinin adı sanırım belki yani dün akşam yaşananlaryoksa inanın bu gün her şey bulanık kimim ,nerdeyim bilmiyorum
Sevil. Soner anlaşıldı canım tamam yorma istersen kendini.
Soner içnden: ben kendimi yormak istemiyorum ama bu adam bana deliymişi gibi bakarsa ben nasıl unutmuş gibi yapıcağım of be kızım emel çok mu aradın bu salak boldizer kılıklı adamı
Bu arada sevil sonerin doktorunu arar durumda bir gariplik vardırç
Sevil: doktor bey rahatsız etmedimya
Yok sevil hanım buyurun soner bey nasıl
Sevil: dün efe ve heykeli (yani bizde anısı olan heykelcik)hatırladı sandım bana sarıldı yani güzel bir geceydi ama sabah kaktığında boş boş bakıyordu.
Doktor: bazı hafıza kayıplarında tek bir anı hatırlanıp diyerleri unutula biliyor sevil hanım belki bu heykelle ilgili hatırlamış sonra tekrar her şey silinmiş olabilir.üzülmeyin soner bey eski haline dönecektir.biraz sabırlı olmanız gerekiyor.
Sevil: teşekkürler doktor bey iyi akşamlar.
Soner içinden: ya sevil hanım konuş doktorla bakalım ilk aşkmış hemde evimin baş köşesinde ayvalık sizi tanırmış bak boldizer emre bey ben seni yıkmasını bilirim.
Salon da derin bir sessizlik olmuş Emel Soner’in kendisine boş bakışlarında hatırlamadığını anlamıştı ama emre’yi tanır gibi niye kızgın bakıyordu.nede olsa sevil’i de hatırlamamıştı.
Allah allah garip
Emel: emre istersen biz müsaade isteyelim
Emre: tamam emelcim ilk aşkım biz kalkıyoruz.
Emel(içinden) ah elimde bir odun parçası olsadı.
Soner: ben dayanamıyacağım bir kafa vursam
Sevil: kaktınız mı Emrecim emel hanım anlayışınıza teşekkür ederim yani okul konusunda birde emre’ye aldırmayın siz
Alışkanlık diyelim
Soner(içinden) nedemek alışkanlık ya sevil kafasını çarpan benim ya
Emel: sevil hanım sizinle özel olarak konuşa bilirmiyim (sonere bakar) müsait olduğunuzda
Sevil(gülümseyerek) memnuniyetle emel hanım ben sizi arıyacam soner’in durumu düzelsin.
Emre kapıdan çıkarken
Emre(emel’in ters bakışları altında) inatçı aşığım benim gel öpeyim seni bak üzülme bir şey olursa beni muhakkak ara tamam mı?
Soner:ya sevil adama saçmalama desene seni niye arıyacak benim karım ya iyleşmem gerekiyor acilende öğrenmeden olmaz bu bol dizer kılıklı adamın geçmişini.
Sevil yolcu ettikten sonre içeri girmişti
Sevil: soner bir şey mi dedin
Soner: yok bende tanıyor muydum yani samimi arkadaşlarımı mıydı? seni öptü de giderken
Sevil(gülümsedi) ne o Sonercim hafızan mı geldi yani kısmi olarak nedense yalnız kaldığımız da çok iyi işliyor da
Soner(içinden eyvah akıllı karım uyanmak üzere )yok sadece sordum yani hatırlamak için ya birlikte gezmeğe çıkalım mı?
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:03
çerez-4
Hastanede

Doktor ve soner
Soner: doktor bey iyleştiğimi karımın bilmesini istemiyorum
Eşim gelmeden oğlum efe'yi yanıma yollarsanız sevinirim
Doktor: soner bey sevil hanıma bunu niye yapıyorsunuz
Kaç gündür kendinde değil
Soner: biliyorum ama söz birkaç gün doktor bey ama siz bana yardım etmezseniz olmaz.bakın anlatayım

Az sonra
efe ve soner

Soner: aslan oğlum nasılmış bakayım
Efe: ya baka çok korktum sana bir şey olacak diye keşke korktuğunu söyleseydin ben de binmezdim
Soner: olsun oğlum ben ne kadar cesur oğlum varmış diye çok sevindim
Efe: ya sahimi
Soner. Sahi ya
Efe: anne mi söylemicek miyiz
Soner: daha değil oğlum bir kaç gün sonra tamam mı
Efe:tamam
Soner: ee ne oldu rüya ayrıldımı okuldan(içinden konuşamadım ki boldızer yüzünden ezdi geçti adam beni)
Efe: aa rüya okulda babacım gitmiyormuş
Soner: vay neden emel fikir değiştirmiş var bunda bir şey
Şu ilk aşk konusu yoksa emel yok canım olmaz
Sevil doktorla konuşmuş hastaneden çıkarmak için gelmişti.
Soner:sevil ben üzgünüm yani hatırlamadığım için
Sevil kocasına bakar bu adamı çok seviyordur
Sevil: önemli değil hayatım sen iyi ol yeter.sevil’in bakışına karşı birden karısını sarılıp öpmemek için kendini zor tutar Soner:sevil benim hiç iyi bir arkadaşım yok mu yani dün gelenler dışında diyorum
Sevil: Sonercim senin en iyi arkadaşın Doğan birlikte çalışıyorsunuz ortağın aynı zamanda dün gelenler senin de benim de eski bir tanıdık
Soner: sen çok Samimiydin de ondan ben eski arkadaş sandım
Sevil:eski bir arkadaşta ondan
Soner. Ben yani hatırlarken o eski arkadaşını biliyor muydum?
Sevil: yok Sonercim sana hiç anlatmadım yani hatırlaman mümkün değil.
Soner(içinden)Demek bilmiyorum ya bu kadar yıl ayakta uyu soner bey kasım kasıl karının ilk ve son aşkısın diye
Sevil: Sonercim bir şeyler hatırlar gibi mi oldun niye öyle göbeğin dışarda omuzların hava da
Soner: hemen kendine gelir yok sevil hanım
Sevil: hehe Sonercim nerden çıktı bu hanım
Soner: düşündüm ben sizi tanımıyorum yani ayıp olur size
Sevil demem(böyle seni sinir edecem benden saklarsın birde adamı öptün yolcu ettin ya hem de gözümün önünde)
Sevil: hayatım ben senin karınım hatırlamasan da bu böyle
Bana sevil de efe’ye anlatamayız sonra
Soner: tamam efe varken sevil demeye çalışırım.
Sevil: ısrar etmez tamam canım hadi çıkalım.
Soner hastane duvarına parmağını uzatır(içinden bak bende buraya yazıyorum ben sonersem hayatında ki ilk aşkını soner diye değiştirmezsen hafızamı tekrar kaybedeyim )
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:05
Esma Halil`in islerinin yogunlugundan sürekli sikayet ediyordu. Onunla beraber vakit gecirmek icin:
-Halil. Eskiden oyun onardik. Hadi yine oynayalim.
-Ne oynayacaz?
-Hani su harfleri dizip kelime yapiyorsun...
-Haaa sicirable.
Bir masaya otururlar ve harfleri dizmeye baslarlar.
-Iste bu kadar. Yazarim kelimenin 3 mislinin tam üstüne. Alirim 39 puani.
-Dur bakalim Halil. Noluyor bu kepelek?
-Kepelek... Bir cesit kelebek oluyor.
-Nasil yani?
-Bizim bildigimiz kelebeklerden farkli.
-Neyi farkli?
-Iki harfi.
-Halil!
-Ya hayret birseysin Esma ya. Güney Afrika bataklik kepelegini hic mi duymadin?
-Hayir.
-Hayret birseysin ya. Dünyadan haberin yok. Bunlar Güney Afrika batakliklarinda yasiyor. Bildigimiz kelebeklerden biraz daha büyük, 100 yil ömürleri var. Bir de böyle kanatlari var ucuyor. Zaten onun icin adi kepelek.
-Hmmm... Ben bir sözlüge bakacam.
-Hic sözlüge bakma hic hic... Gecen sene kesfedildi daha bu.
-O zaman nerden biliyorsun 100 yil yasadigini?
-Bilmez miyim? 80 yasinda oglu var bunun.
-Kabul etmiyorum. Geri al harflerini.
-Hayir efendim almiyorum. Sen kendi yazdigin kelimeler bak. Bu ne bu? Makaka. Ne demek bu?
-Onu da sen yazdin Halil.
-Hadi ya... Ne dedim ben bunun icin?
-Güney Afrika`da yasayan, ortalama ömrü 100 yil olan bir tür maymun.
-Aynen öyle. Simdi hatirladim.
ky

12 Mart 2008 Çarşamba 11:06


Adsız dedi ki...
ÇEREZ-5

Sevil dışarı çıkmak için hazırlanıyordu Soner yanına gelir
Soner: sevil hanım nereye gidiyorsunuz
Sevil:hehe ya Sonercim vazgeçsen diyorum
Soner: olmaz sevil hanım size kabalık yapmak istemem
Sevil: geçen gece böyle düşünmüyordun
Soner: ben o gece içinde özür dilemek istiyordum
Sevil: Sonercim tamam hastasın abartma istersen ya sen benim kocamsın ve karı kocalar da normal böyle şeyle,
Aslında senin için her zaman normaldir ama
Soner: ne demek istediniz sevil hanımcım
Sevil: Sonercim tamam sen istersen iyeleşene kadar bana bir şey deme
Soner: olmaz sizle nasıl konuşurum sonra
Sevil derin bir nefes alır doktor fazla sürmez demişti kendi de
Bunun geçici olduğunu biliyordu da bu Soner'de bu niye bu kadar uzun sürmüştü.
Soner(içinden evet Sevilcim nasıl oluyormuş sen benim hafızam yoksa yüreğimde mi yoktu da öpüşerek vedalaş hem de tam evimin kapısının önünde hafızam olsa ne olur o anda uçar giderdi zaten ilk aşkmış behbeh)
Sevil: sonercim bak bir şeyler hatırlar gibiysen seni yalnız bırakmayım
Soner: yok sevil hanım siz gidin
Sevil: pekiyi niye volta atıyorsun bir aşağı bir yukarı kızgın gibi
Soner: kim ben mi volta yok bak göbek yapmışım sevil hanım yani spor olsun diye
Sevil: peki Sonercim
Soner: sevil hanım size bir şey sora bilirmiyim
Sevil: buyurun Soner Bey nedemek
Soner.hehe sen bana Soner diyebilirsin sen kocan olduğumu biliyorsun sevil hanım
Sevil: Sonercim sorsan seni bekliyorum çıkacam
Soner: nereye
Sevil: bu muydu sorun
Soner: yok ama öğrenmek istedim eşinizmişim ya o yüzden
Sevil: o zaman eşimsin ya Sonercim şöyleyim Emel hanımla buluşuyoruz, Aylinde gelecek konuşacağız
Soner: şu senin ilk aşkın olan adamın eşiyle mi ?
Sevil: evet sonercim
Soner: sevil sahiden ilk aşkın mıydı
Sevil: Sonercim hanım kısmını unuttun ama olsun evet ilk aşkımdı emre benim bizi ayvalıkta bilmeyen yoktu. Birde hatırlatayım desem duruma uymayacak ama gene şöyleyim sende bir zamanlar Emel’i tanıyormuşsun
(Soner içinden emelden bana ne o benim ilk aşkım bile değil ya benim ilk tek aşkım her şeyim karımken karımın ilk aşkı şimdi bu sümsük boldezer kılıklı Emre miymiş inanamıyorum kafama niye odun yemiş gibiyi ya)?
Soner: pekiyi ben yani bana aşık değimliydin.
Sevil:sana nasıl aşık olmam Sonercim sen benim son aşkımsın ben çıkıyorum.
Sevil evden çıkmıştır.
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:06


Adsız dedi ki...
çerez-6

Doğan gerekliydi ona sadece Doğan yardım edebilirdi
Hemen telefona sarıldı
Soner: hışşıt Doğan sus ve beni dinle
Doğan: a Soner hatırlıyorsun yaşasın arkadaşım beni hatırlıyor
Soner: ya sus be oğlum Allah dünya aleme duyurma hemen
Sevil’i ara efe’yi okuldan al buraya gel. sakına Sevil Ve Ayline bir şey çaktırmak yok.
Doğan: ne bu gizlik ya oğlum sen kafayı mı yedin
Soner. Yok kafayı bir süreliğine yıkama yağlamaya verdim soru sorma bir kere de sorma şom doğan ne diyorsam onu yap.
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:07


Adsız dedi ki...
çerez-7

Sevil ve Aylin buluşacağı cafeye geldiğinde emel hanımın kendisini bekler buldu.
Sevil. Aylin en samimi arkadaşım sorun olmaz diye düşündüm.
Emel: yok sevil hanım ne demek memnun oldum Aylin hanım
Aylin: bende emel hanım
Sevil: bakın burada hanımı kaldırsak hı zira Soner bütün gün beni sevil hanım diye seslenmekten çıldırttı.
Gülüştüler Anlaştık.tamam
Emel: sevil esas geçen büroda olanlar için gerçekten özür dilerim birden hiç tanımadığım insanların özel hayatıma müdahale edilmesini kaldıramadım
Sevil. Seni anlıyorum haklıydın da ama Soner’e dinletemedim
Emel.nasıl soner şimdi
Sevil: dün beni bayağı korkuttu ama iyi doktor yavaş yavaş
Hatırlar dedi bekliyoruz
Aylin: geçen gece hatırladı demiştin
Sevil. Oluyormuş Aylin yani kısa olarak bir anlık hatılama
Öyle bir şey di herhalde
Emel: şey ben bir şeyi merak ediyorum
Sevil: emre ile beni
Emel: nasıl anladınız
Sevil: bir kere bende sizi merak ettim ikincisi kocanızı sevdiğiniz çok belli
Emel: çok mu
Sevil.evet emel çok neden böyle bir karar verdiniz
Emel:klasik bir öykü herhalde kadınlarının çoğunun başına gelen bizim evliliğimize de geldi
Sevil-Aylin: aldatma
Emel: tam isabet, bir birbuçuk ay evvel Emre savruktur kırıp devirir ama yufka gibi bir yüreği vardır.benim işler yüzünden biliyorsunuz çocuk kitapları yazıyorum
Aylin: siz o sevil efenin en sevdiği kitapların yazarı
Emel:Efe’nin beğenmesine sevindim.işte yeni bir kitap yazıyordum biriyle tanışmış arkadaşlarınla gittiği bir yerde
İşte dediğim gibi hikayenin gerisi malum .
Sevil. Üzüldüm. yani Emre’yi çok eskiden beri tanırım yani öyle nasıl desem hercai değildir.
Emel: evet ama oldu işte
Aylin: pekiyi pişman mı
Emel: evet ama bilmiyorum ama rüyanın üzülmesi, her şeyin farkında olması beni çok üzdü
Sevil: bak emel kendimden biliyorum boşanmak her zaman tek çözüm değil evet insan çok yaralanıyor ama bazen 2. bir şans vermek gerekiyor. dinle Soner’le bizi anlatayım.
Bu arada Aylin ‘in telefonu çalar arayan Doğandır.
Aylin: efe’yi ben alıyım Soner’in yanına gidecem diyor.
Sevil: çok sevinirim. Teşekkür ettiği söyle
Aylin:Doğancım tamam hayatım o zaman Soner’de buluşuruz,öptüm.
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:07


Adsız dedi ki...
çerezler-8

Soner kapıyı açtı.
Soner: aslan oğlum nasıldı bakayım okul
Doğan: ya bana da bir merhaba der insan
Soner: ya oğlum gir işte beni ilk defamı görüyoruz
Doğan: pes yani sanki hepimize geçen tren edasıyla bakan sen değil miydin.
Soner: gir hadi gir
Doğan: ne oğlum bu gizlilik bak sevil öğrenirse numara yaptığını fitil fitil burnundan getirir.
Soner: getiremez efendim esas benim hafızam yerine gelsin ben onu burnun dan getirecem
Doğan: ya oğlum hafızan yerinde ya
Soner: yok sevil öğrendiğinde
Doğan:sen sevil’in burnundan fitil fitil şakamı yapıyorsun sen be,
Soner: aldatılmışım
Doğan:yuh soner ya gerçekten sen kötü düşmüşsün
Soner: ya doğru söylüyorum yeni değil ama bak anlatayım
Doğan: sen şimdi bu adam gıcık mı oldun ne yani son aşkı olacağına ilk aşkımı olmak istiyordun
Soner: ya neden anlamak istemiyırsun ben ilk aşkı olduğumu sanıyordum yani ilk tek ve son aşkı benim gibi
Doğan:ama sen araya bir çok reklam aldın o ne abi
Kakmışın kızın ilk aşkınıa takıyorsun hem demek ki aralarında bir şey yok ki eşinle görüşmeye gitmiş.
Soner: bilmiyorum canım sıkıldı ya oğlum işte
Doğan. Tamam anlıyorum ama sevile de haksızlık etme be oğlum seni sevdiği o kadar açık ki sanane geçmişten hem biliyorsun senin çetelesini daha kabarık
Soner: şom doğan aynı şey pes aşkla
Doğan: daha iyi birine âşıkken kalabalık çetele sahibi olmak
Soner: of be senle de bir dertleşilmiyor ya niye ben senle konuşurken hep haksız durumdayım
Doğan: neden olacak gerçekleri söylüyorum da ondan
Soner:yesinler senin gercçeğini
Doğan: efe yukarda ikizler nerde
Soner: yukarda kadife geldi sevil dışarı çıkacak diye
Doğan: kadife hafızanın yerinde olduğunu biliyormu
soner: yok bilmiyor.
Doğan: beni niye çağırdın.

12.Mar.2008 02:52:00
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:08


Adsız dedi ki...
çerezler-9



Cafede
Emel: bu durum da senin tek ve son aşkın Soner peki Emre
Sevil: hehe ya Emelcim biz ayvalıkta efe ile rüya yaşlarındaydık beraber el ele okula giderdik bizi kimse ayramazdı öğretmenler bizi yan yana oturtmak zorunda kalırdı.Birbirimizle evnelim derdik yani bizimkisi çocukluk aşkı ama Emre’yi çok severim soner’le yaşadıklarımı bilirdi ama soner’le tanışamadan sonerle biz ayrılmıştık sonra bir kerede efe ufakken gördüm ara da telefonlaşırdık ama
Şu son seneler haber alamadımdı onunda malum nedenden
Aklı karışıkmış
Emel:sevil benim yani soner
Sevil: bak emel ben soner’le bunları aştık ben ona güvenirim o da bana
Aylin: isterseniz kalkalım
Sevil:tamam
Emel: tamam ama tekrar görüşeceğiz
Sevil: tabii ki hem sanırım tarih tükürürden eder derlerde inanmazdım ama baksana efe ve rüya
Hepsi gülüşerek cafeden ayrılırlar.

12.Mar.2008 02:53:00
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:09


Adsız dedi ki...
çerezler-10



Evde
Doğan: yok ağabeycim ben bu işte yokum
Soner: ya ne korkak adamsın be doğan oğlum sen çağır ben konuşacam
Doğan:yok efendim ben yokum kendi işini hallet
Soner: korkak doğan yardım etme ben kendim yaparım
Doğan: tamam ya ne yapılacak
Soner: sen restaurantta çağır
Doğan: başına iş alıyorsun ona göre

Sevil ile Aylin gelmiştir
Soner: hoş geldiniz sevil hanım sizde aylindisanırım
Sevil: hoş bulduk doğan hoş geldin efe nerde
Doğan: kadife ona yemek yedirdi yukarda oynuyor.
Sevil: ben bir çocuklara bakayım.
Aylin:soner nasılsın
Soner: iyim siz
Aylin:ben de iyiyim.

Efe oda da kadifenin yanında eda ve egeyle konuşuyordu.
Sevil tam odaya girerken efe’nin kerdeşlerinin kulağına fısıldadığını duyar
Efe:size bir sır kimseye söylemek yok babamın iyileşti.
Demek soner bey numara yapıyordu başından beri olamaz
Geçen gece evet soner bey bakalım neler karıştırıyorsun.
Sevil aşağıya iner Aylin’e durumu anlatır
Aylin: ne yapacaksın
Sevil: geçen gece hatırlar gibi olduğu gece sanırım hatırladı yani tam olmasada ama sonra benim Emre ile samimi olduğumu görünce başladı numaraya da bu gün de konuyu hep Emre'ye getiriyordu.efe’yi de alet etmiş
Aylin: hehe Sevil anlaşılan seni çok kıskanmış
Sevil: sanırım benim de silahım o bakalım bu gece hafızası gececi olarak yerine gelecek mi
Aylin:kafandan neler geciyor
Sevil: sürpriz bir gece
Aylin :hadi girelim ben doğandan durumu öğrenirim.
Sevil: tamam hadi gel.

12.Mar.2008 02:56:00
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 11:09
az çerez-10

Seval: bu gün Emre ile konuştum işi çıkmış İzmir e gidecekmiş
Soner(içinden)boldizer elimden kaçtı ama elbet dönecek):şu ilk aşkın ermemi sevil hanım
Sevil:evet Sonercim doktorlada görüştüm
Soner (telaşlanır)yaa neden.
Sevil: şöyle Sonercim hani geçen gece sen hatırladın da biz
Sevil ve Soner olmuştuk ya şimdi bana neden sevil hanım diyor diye aradım
Soner(yutkunur) doktor ne dedi.
Sevil: şöyle anlatıyım Sonercim sen şimdi böyle hatırlamadan bana yakınlık kurarsan sonra pişman olup daha çok içine kapanır unutma gecike bilirmiş, yani hafızan gelene kadar yakınlaşmamız gerekiyormuş gecen geceki gibi
Soner: yuh
Sevil:ne o sonercim bir şey mi dedin
Soner:yok sevil hanım doktor ya vardır bildiği(eh doktor hastaneye gelip diplomanı yırtmayan adi)
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 15:07


Adsız dedi ki...
çerez-11
Yataklarına yatmışlardı.Fakat Sevil in elinde yastık vardır.
Sevil: aramıza bir yastık koyalım daha gerçekçi olur ayrı yatıyor gibi
Soner: daha neler sevil yani sevil hanım
Sevil: (içinden hadi bakalım soner bey bunu sen istedin )
Soner: sevil hanım bu yastık yani biraz ayıp olmuyor mu?
Sevil: bilmiyorum hayatım her şey senin sağlığın için yani belki yararı olur diye
Soner: yok sevil yani sevil hanım ben gene size sarılarak yatsam
Sevil: tamam olur tabii
Soner(içinden ah doktor seni elime geçirsem yok ben wn iyisi boldezeri doktorun yoluna çıkartayım kesin sonuç).
Sevil:soner uyudun mu
Soner: yok sevil hanım ya soner yatağa oturur bak böyle olmuyor ben size tekrar Sevil desem yani sizi rahatsız etmezse yani
Sevil: Sonercim beni rahatsız etmez canım biliyorsun ben senin karınım
Soner(içinden peki o zibidi doktor niye bunu unuttu ya çile bu ya)Tamam Sevilcim bak böyle daha iyi
Sevil: sen nasıl istersin hayatım ama biliyorsun ancak bu kadara doktor izin verdi
Soner:zibidi doktor seni
Sevil.efendim soner
Soner: yok Sevilcim anladım tamam yani madem doktor istedi
Sevil: gülümser(içinden bakalım sonercim ne kadar daha sürdeceksin) iyi geceler sonercim
soner sevil'e sarılır:sizi rahatsız etmiyorum değil mi sevilciğim.
sevil : hayır bir ömür böyle yatabilirim ben sonercim.
soner: allah etmesin ya zibidi doktorun beni düşürdüğü duruma bak ya karıma kardeş oldum ya
sevil:kocasına bakar ne dedin
soner: iyi geceler iyi geceler dedim.
sevil: sana da canım.
mvgn

12 Mart 2008 Çarşamba 15:08
1 AY SONRA

Ekmek kadayıfından önce hafif bir alkolsüz
(artık bizde böyle)meyve kokteyl


Soner: hayatım ikizlerin huysuzluğu var neden acaba
Sevil: dişleri çıktı ya babası
Soner: benim ikizlerim dişlerini kim görecekmiş bakalım
Efe: benim niye dişlerime bakmıyorsunuz
Soner: sen büyüdün oğlum rüyaya sor sen dişlerini
Sevil: Soner ne biçim laf şimdi
Soner: ne biçim ya arkadaş olduklarından
Sevil: inandım bende şu meşhur erkek geyiği
Soner: bak şimdi ne geyiği
Sevil: diş çekme geyiği Sonercim
Soner: hehehe az çekmemiştim
Sevil: Soner istersen nedeni ben olmayım
Soner: neyin hayatım
Sevil: 2.hafıza kaybının
Efe: ya neden söylemiyorsunuz
İkisi de efeyi unuttuklarını anlarlar
Efe: kimin dişi çekilecek
Soner: annenin oğlum dişi ağrıyormuş
Efe: sen mi çekecen baba
Sevil: soner bence şansını zorlama
Efe: şimdi peki ne olacak
Sevil: kardeşlerinin dişi çıktığında bunu kutluyacağız oğlum babanla onu konuşuyorduk değil mi Sonerciğim
Soner: evet hayatım
Efe: bana da kutlama yapıldı mı?
Sevil: yapılmaz olur mu hepimiz vardık.sana da Hediyeler alındı.
Efe: anne benim dişlerimi kim gördü sen gördün mü baba
Soner birden yüzü değişir evet ikizlerin büyümesindeki her aşamada
Efe’de neler kaçırdığını daha iyi anlıyordu.
Sevil: efe’cim baban iş gezisindeydi bu yüzden senin ilk dişini ben gördüm
Efe: pekiyi sen ne almıştın babacım
Soner sevil’e bakar ne diyeceklerdir.
Sevil: oğlum çalışıyordu dedim ya baban
Efe: gelmedi mi sonra
Sevil: geldi ama kutlamalar bitmişti oğlum
Efe: ege ve ayda kutlamamı yapacağız şimdi
Sevil: evet oğlum
Efe: nasıl
Sevil: bekle gör
Bu arada ege ve edanın her aşılmasına tanık olan soner efe’ye her baktığında
Daha çok üzülüyordu bunu anlayan sevil yanına geldi
Sevil: Sonercim bundan sonra hep yanındasın lütfen üzülme
Soner: sevil nasıl üzülmem bilseydim ah bilseydim
Sevil: şimdi biliyorsun ya hayatım hadi gel şimdi gelirler
Kapı çalmış doğan Aylin esma sultan ve Halil betler gelmişti.
Yukarda ikizlerin tüm huysuzluğu tutmuştu.
Aylin: Sevilcim yardım edilecek bir şey varmı
Sevil: yok hayatım (EDA ablaları sayesinde) hepsini hazır
Esma sultan ve Halil bey efeyi sevmekte doğan ve Aylin de ikizleri tutmaktaydı.
Efe tüm olanları şaşkınlıkla seyrediyordu.,hediyeler açılmış pastalar börekler yendikten sonra artık beklenen ana gelinmişti.
Eda ve ege maşallah ve tekerlemelerle bir çarşafa ortasına ooturtulare
Efe: (şaşkın) ne olacak anne
Sevil: simdi bu gördüklerini kardeşlerinin etrafına koyacağız
Efe: sonra ne olacak
Sevil: bakalım görüceğiz efecim. artık tüm gözler çarşafa konan eşyalardaydı
Cd: bilgisayarcı, makas=terzi, boya=sanatçı, kitap- kalem =okumuş kişi ,yazar
Altın bilezik=meslek sahibi kaşık: aşçı iyi yemek yapan cep telefonu: iletişimci
hesap makinesi: muhasebeci cetvel :mühendis para:zengin
eda ve ege tüm eşyalara şaşkın bir o kadar da merakla bakıyordılar.
Efe: ne yapacaklar anne
Sevil: bu eğlence canım hangisini seçerlerse mesleği o olacak denir.
O sırada yerden bir ağlama geldi.
Ege edanın elindekini eda da egenin elindekini istiyordular.birden
Eda elindekini bıraktı yerdeki kitabı aldı ağzına götürdü.
Ege edanın bıraktığı resimli fotarafı eline aldı ve sustu.
Sevil: bu ne
Soner: bilmem resim sanırım baba senden mi düştü yoksa
Sevil: bu çıplak kadın resmi kim koydu buraya Sonercim
Soner: yok hayatım benden değil
Sevil: ya oğlum elinde ne arıyor çıplak kadın fotorafı
Soner: Sevilcim belki nü resim yapan resam olacaktır üzülme
Sevil: soner sus resim kimin onu söyle.

14.Mar.2008 19:31:00
mvgn

14 Mart 2008 Cuma 19:43
Soner: bilmiyorum inan ki sevil.hem ne olmuş çıplak kadın resmi bile değil hem bikinisi var hatunun üstünde
Sevil: iyi bu gece koynunda resimle yatarsın o zaman çok beğendin baksana
Soner: ya sevil yanlış anlatın ben şey kılık kıyafet şeyi için hem ne kızıyorsun bk bezini tutsaydı çocuk belediye kanalizasyon temizcisi mi olacaktı.
Sevil: Sonercim herhalde bu oyun olduğunu bizde biliyoruz. Benim anlamadığım evde ne işi olduğu
Efe: ya anne baba kızma o resim benden düştü
Sevil ve Soner: nee
Efe: kızdın mı anne
Sevil: oğlum nerde buldun o resimleri
Efe: bakamın çekmecesinde
Sevil: soner
Soner: ya ne biliyim eskilerden kalmış herhalde
Sevil: ne o Sonercim eski günleri özleyince mi bakıyorsun
Soner: Sevilcim ne özlemesi ben unutmuş gitmiştim.
Sevil: o zaman yarın ilk iş dolabını temizle Sonercim
Soner: sevil efe o resmi niye aldı
Sevil: büyüyor Sonercim ve her şeyi merak ediyor bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Nereye gitti şimdi
Soner: Yukarı çıktı ben onunla konuşurum hayatım
Sevil: tamam canım
Soner: ya şimdi bizim ege’nin mesleği ne olacak baksana şimdiden biliyor benim oğlum neye bakacağını
Sevil: neyi Sonercim. Anlamadım
Soner: yani diyorum ki hayatım bak belki dedesine çeker tekstilci olur örter tüm bikinili kızları
Sevil: sen bence resmi oraya bırakanla ilgilensen onun tekstilci olması daha yakın hayatım. Hadi içerde bizi bekliyorlar.
mvgn

15 Mart 2008 Cumartesi 06:59
içilen son çayın yanına çerez niyetine

Akşam evde yemek yenmekte
Sevil dalgıdır tabağında ki yemeğini çatalıyla karıştırmakta ama başka bir şey düşünüyor gibidir.
Soner dayanamaz :sevil hayatım bir şey mi oldu
Sevil: bu gün rektör aradı amerikandan gelen profösör için
Soner: ne ilgisi varmış senle
Sevil: benim doçentlik tezimde ki amerikada hocamdı.
Soner: daha iyi işte hayatım
Sevil: yok hayatım çok titiz biri
Soner: olsun hayatım sen başarırısın
Sevil: bu zamanda gelmesi iyi olmadı ben evde çalışıyordum şimdi okula gitmem gerekecek bu yüzden bu sene bu sınava girmeyeceğim
Soner: ne emek hayatım karayerin için önemliyse sen dert etme
Sevil: önemli Sonercim ama ben efeyi ikizleri nasıl bırakırım. Yok, bu sene olmaz.
Soner: saçmalama sevil hayatım biz bakarız benim annem var senin annen var ben de artık tecrübeliyim hayatım
Sevil: hayatım sadece okula gitmek değil ki iki hafta yokum siz ne yaparsınız.
Soner: aman zorlanmam bakalım hem 2 hafta okula gideceksin değil mi?
Sevil: yok hayatım Antalya da No name diye bir otel de seminere katılmam gerekecek.
Soner: ne yapalım hayatım gitmem gerekiyorsa sen dert etme bu sene bitsin bu iş hem iki hafta çok değilmiş .
Sevil: eminmisin Sonercim yani bak sonra çok zorlanırsın
Soner: biliyorsun zorlanmadığıma dair benim 2 aylık sertifikam var hayatım unuttun mu?
Soner: ama sizin rektöre de bravo yani ya burada bulamamışlar mı bir otel de Allahın Amerikalısını götürüyorlar Antalya ya kadın çalışcak mı seminere mi katılacak.
Sevil: Sonercim ben sana kadın mı dedim profesörü
Soner: erkek mi?
Sevil: evet hayatım, ben sana Amerikalı da demedim amerikandan geldi dedim.
Soner: yani hocan Türk mü?
Sevil: evet Sonercim hocam erkek ve Türk.
Soner: seminer Antalya da
Sevil: evet hayatım
Soner: 2 hafta
Sevil: evet hayatım.
Soner: yapma ya kaç yaşında bu hocan
sevil: 35-40 herhalde
soner:....
mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:39
EVE GELİNCE
yemekten önce
meyve kokteyl diyipte ne içeğiz demeyin diye
alın size
vişne-soda
1/2bardak buz
1/2bardak taze limon suyu
1 bardak soda
1 bardak vişne suyubardağın çeyreğini buzla doldurun.karıstırdığınız vişne,soda,ve limon suyunu bardağa paylaştırın.Limon diliminle kendiniz servis edin ve yanına
çerez-2

ve yınında ÇEREZ-2

Sevil: Sonercim birden sesini duymuyorum ne oldum hayatım
Soner: yok şey be bekli diyorum sen e haklısındır yani
Sevil: Sonercim ne demek şimdi bu yani demin bütün söylediklerin hocanın kadın olduğu için miydi?
Soner: yok canım öyle olur mu yani düşününce haklı olabilirisin gibime geldi
Sevil: hiç kıvırma Sonercim ya benim güven duygum sana karşı geliştikçe sen
Soner: ya sevil sen beni yanlış anladın
Sevil: yok Soner önce Ceyhun adama kılkuyruk diye isim bile taktın
Soner: arkasından kötü konuşmak istemedim ama kılkuyruktu karıma yüzük getiren adamı niye kıskanmayım
Sevil: Sonercim hatırlatayım eski karındım o zamanlar
Soner: ben anlamam sevdiğimi kıskanırım hem o zaman beni istemediğini düşünüyordum.
Sevil: o zaman Ayhan başına gelenler neydi piyano hocası piyanonun tuşuna basmadan kaçtı gitti sayende yapmadığını bırakmadın
Sone: nerden biliyim adamın gay olduğunu adamın Roma tanrısı apollon gibiydi adam ne yapsaydım kıskanmasaydım sen böyle bir kocayı bul da tanışayım
Sevil: senin her şeye bir açıklaman var kendini haklı çıkartacak
Soner: ne olmuş haksız mıydım? Doğan bile uçtu geldiydi. Hehe:))
Sevil: hepsi senin dolduruşun yüzünden birde gülüyorsun o zaman neydi emre yi görünce öyle hafızan geldiğini benden saklamalar Doğanla planlar
Soner: sende öpüşüp durmasaydın âlemin adamıyla
Sevil: ya benim çocukluk arkadaşım
Soner: maşallah adam şimdi kazık gibi ama
Sevil: Sonercim istersen tartışmayalım
Soner: ya ne var yani karımı kıskanmam suç mu?
Sevil: suç demedim ama bak konu nerelere geliyor
Soner: nerelere geldi
Sevil: 5 dakika önce aman git diyen kocam aranıyor.
Soner: ben sen söyledin diye
Sevil: Sonercim
Soner: tam gitmek istiyorsan git
Sevil: bak şimdi de ne demek bu
Soner: ya sevil ne dememi istiyorsun git diyorum işte
Sevil: ama istemiyormuş gibi söylüyorsun.
Soner sevil e gelir sarılır.Bir ayağını kaldırmış.
Soner: Sevilcim hayatım sen git bizi burada merak etme. Valla biz seni burada bekleriz.
Sevil: bilmiyorum hayatım rektörle tekrar konuşmam ikizler var, efe var
Bak bilmiyorum işte.

mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:40


Adsız dedi ki...
Çay kefi sürüyor
ÇEREZ-3
Restaurantta

Soner: ya doğan şu senin şomluğun var ya bana geçti
Doğan: bak sen ben şom filan değilim bir kere Gerçekçiğim oğlum geçekçi
Soner: aman gerçekçiymiş biz neyiz yalancı prens miyim?
Doğan: sen masaldaki ancak kurtsundur be bak kalıbımı basarım sen şimdi bu 2 haftalık seminere bir kurtluk düşünmüşsündür.
Soner koşarak doğanın yanına atlar
Doğan: ya dur be kardeşim bak karıştırdım şimdi ya bak hangi faturaydı
Oh sen rahatsın tabii bütün gün ben hesap ben hesap verdim ama
Soner: tabii oğlum sen buranın finansından sorumlu değimlisin
Doğan: ben b-neden sorumlu olduğumu biliyorum da senin ne iş yaptığını anlayamadım masal kurdu
Soner: bak doğan sevil bu iş kabul ederse bende yokum bunu bilmiş ol.
Doğan: ne yani ikizleri efeyi nereye bırakıyorsun
Soner: ya evet onlar vardı ben iyi bir plan yapmak gerekiyor.
Doğan: hem sen nereye gidiyorsun bir yere gidemezsin
Soner: niye gidemezmişim.
Doğan: paran var mı oğlum senin Antalya da 5 yıldızlı bir otelde kalmaya
Soner: ne demek yok bizim paramız
Doğan: var da hangi bankaya yatırsam diye düşünüyorum.
Soner: aaa ama ne bu şimdi zararda mıyız yani
Doğan: bak bunu bile bilmiyorsun hayır efendim kar dayız
Soner: ne güzel işte ver para gideyim.
Doğan: demin nedemiştin sen buranın finansından sen sorumlusun
Al işte sana para mara yok. Vermiyorum unut Antalya mış yok ağabeycim yOok.
Soner: ya tuttu şomluğun tamam bak dönelim Antalya dan her şeyle ilgilenecem ya inan sabah gelip paspas bile yaparım
Doğan: düşünmem gerek.
soner: sen şu parayı versende düşünsen diyorum

mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:41


Adsız dedi ki...
Çerez-4
OKULDA
Rektör: sevil hanım biliyorum bu sene sizin için çok zor ama bu fırsat bir daha elinize geçmeye bilir
Sevil: anlıyorum efendim ama biliyorsunuz ikizlerim oldu şu anda da tam da bana ihtiyaçları olan dönemdeler
Rektör: sevil hanım siz bir annesiniz tabii önce çocuklarınız gelir ama
2 hafta çok bir süre değil.
Sevil: biliyorum efendim gerçi eşim beni destekliyor ama
Rektör: tamam işte sevili hanım bence çocuklar için eşinizle konuşun bir çözüm bulacağınızı umuyorum
Sevil: düşünmek için belli bir süre vardı.
Rektör: önder bey ünveriteye haftaya pazartesi gelecek sende Cuma günü fikrini gelir söylersin ona göre bizim tavsiyemize göre bir ekip kurdu
Sevil: teşekkürler efendim ben sizi fazla rahatsız etmeyeyim
Rektör: ne demek sevil hanım. Bir de karar vermenizi etki eder mi bilmem ama
Önder bey sizin özellikle ekipte olmanızı istedi.
Sevil: Önder Bey mi inanmıyorum ben tam tersini düşünüyordum. Amerikada
İken en çok benle tartışırdı Önder Bey
Rektör: demek ki fikirlerine saygı duyuyormuş bu yüzden bu fırsatı kaçırma diyorum ya
Sevil: tekrar teşekkürler efendim iyi günler
Rektör: iyi günler sevil hanım.
mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:43


Adsız dedi ki...
çerez-5
AYLİN- SEVİL
Aylin: inanamıyorum bu çok iyi bir fırsat
Sevil. Öyle de Aylincim ben tek çocukla nekadar zorlandığıma sen şahitsin
Şimdi 3 tane of bilmiyorum hala karasızım
Aylin: Soner ne diyor
Sevil: Aylincim sende tanıyorsun Soner i onun için her şey kolay
Önce bir görsen nedeyse uçak biletimi alacak
Aylin. Bak sen sonra
Sevil: meğer hocayı kadın ve Amerikalı sanmış.
Aylin: ne sonra fikir mi değiştirdi
Sevil: beni yüreklendirdiğine bin pişman oldu ama çaresiz kararı bana bıraktı
Aylin: bence hiç düşünme
Sevil: nasıl düşünmem Aylinciğim Soner ile aslın da 4 çocuk ben onları kime bırakırım
Aylin: Soner e haksızlık etmiyor musun?
Sevil: o da öyle söyledi ama efe büyüktü yani ikizlerle iş çok zor.
Aylin: bakıcı tutalım
Sevil: onu da düşünmedim mi sanıyorsun ama öyle internetten tanımadığıma çocuklarımı bırakmam ben.
Aylin: anlıyorum o zaman esma hanım la zerrin hanım
Sevil: of ya Aylin ben bu ikilemden kurtulamayacak mıyım?
Aylin: Sevilcim o zamanla şimdi aynı değil evet daha fazla sorumlukların var ama o kadar da yanında olanlar var. Artık kocaman bir ailesiniz hayatım
Sevil: doğru söylüyorsun Soner i her gün bir baba olarak izlemek bile beni mutlu ediyor beni şaşırtıyor biliyor musun?
Aylin: ne yapıyor
Sevil: Önce Efe ye masal okuyor o uyuduktan sonra bakıyorum ikizlerin mama saatinde kalkıyor onları doyuruyor, gazını çıkartıyor ve uyuna kadar başlarında bekliyor
Aylin: yani efe yi babasına bırak derken bile böyle bir değişimi beklemiyordum
Sevil: bana söyleselerdi güler geçerdim biliyorsun böyle değişeceği aklıma bile getiremiyordum.
Aylin: vuralım nazara gelmesin.
Sevil: evet bahsettiğimiz Soner olduğunu unutmamak ta fayda var.

mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:44


Adsız dedi ki...
çerez-6
EVDE AKŞAM YEMEĞİ

Soner: ne oldu hayatım konuştun mu rektörle
Sevil: evet Sonercim rektör bu fırsatı kaçırmamı söylüyor
Soner: kaçırma hayatım bak sen merak etme diyorsam merak etme
Sevil: Soner eminmisin bak kabul edersem bir daha geri yoğun bir tempoya girilecek,katlana bilecek misin?
Soner: oof benim tık tıkıcı karım ya biraz rahat ol şunun şurasında 2 hafta işte
Sen kabul et merak etme
Sevil: pekiyi hayatım bir planın var mı çocukları ne yapacağımıza dair
Soner: bak şimdi anlatıyorum.
Sevil: nee ikizleri biri benimi annen biri senin annem mi bakacak.
Soner: evet efe ye de rica ederiz kadife gelir
Sevil: Sonercim her halde senin kulakların söylediklerini duymuyor.
Ne o çiçeklerimizi komşuya bırakıp seyahatte çıkmıyoruz biz Sonercim
Yani bulduğun sonuç bumu
Soner: ya çocuklar ayrılmayacak ki hepsi buraya gelecekler.
Sevil: yani esma anne haili bey ve annem bizim evde kalacaklar.
Sen nerde olacaksın.
Soner: ben nerde olacağım gündüz işte akşam çocuklarımla beraber olacağım tabiî ki karıcım
Sevil: yani öğle dışarı filan yani evde insan var bende yokum diye
Soner: bak kalbimi kırıyorsun
Sevil: kocamı merak edem suç mu?
Soner: yok canım her gün ararsın bende rapor veririm.
Sevil: hayatım ben onlara en iyi şekilde bakacağına inanıyorum
Soner: bana güveniyorsun değil mi?
Sevil: tabii ki sana güveniyorum ama bu plan
Soner: sen bana bırak bu plan tıkır tıkır işleyecek sen hiç merak etme.
Sevil: tamam bak kabul ediyorum
Soner: kabul et hayatım.

mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:45


Adsız dedi ki...
Çerez-7
ODALARINDA

Soner: sevil sen ne zaman gideceksin
Sevil: Önder bey pazartesi gelecek seminere gidecek ekibi kuracak her halde
Salı günü gideriz.
Soner: yani 2 hafta sana sarılamayacağım
Sevil: evet hayatım
Soner: o zaman bir plan yapmak gerek
Sevil: ne o çok sever oldun plan yapmayı
Soner: bak hiç uyumayalım
Sevil: nasıl yani
Soner: o zaman 1 hafta var gitmene
Sevil: evet eğer Önder bey bir değişiklik yapmazsa
Soner: geceleri uyumasak
Sevil: o neden
Soner: sana sarılamayacağım geceler için
Sevil: Sonercim yani bir hafta mı geceleri uyumayacağız
Soner: evet ne olur ya da geç yatalım
Sevil. Ne yapacağız geceleri
Soner: ben bir şeyler bulurum.
Sevil: ne gibi
Soner: bekle geliyorum
Sevil: ne gece tavlamı oynayacağız
Soner: ne o beğenmedinse tamam kağıt oyunu oynayalım
Sevil: ya Soner niye oyun oynuyorum gecenin bu vaktinde
Soner: benim aklıma bir şey gelmiyor ne yapabiliriz
Sevil: sen şöyle bir yanıma gelsene şimdi hatırladın mı?
Soner: bak ben değil sen hatırlattın
Sevil: demek sen masumsun aklından bile geçmedi öyle mi?
Soner: öyle tabii hiç geçmedi tabii ama sen bani böyle öpünce
Sevil: &eee
Soner: şimdide aklımdan çıkmıyor
Sevil: deli kocam benim.
mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:46


Adsız dedi ki...
BİR SALI GÜNÜ KLASİĞİ
MİSS GİBİ KAHVE yada DEMLİ BİR ÇAY
YANINDA
GEVREK SICAK
BİR KAŞARLI SİMİT YADA POĞAÇA-1


ESMA SULTAN SONER

Esma sultan: ya oğlum ben sen olmadan nasıl bakarım 3 tane çocuğa
Soner: ya anne zerrin hanımda olacak
Esma sultan: oğlum baban Halil ile zerrin hanım nasıl olur biliyorsun baban gök gürültüsü gibi ses çıkar uyurken eyvah bak ikizler efe hiç biri uyuyamaz
Soner: o zaman babam gelmesin anne benim gitmem gerekiyor.
Esma sultan: hem sevil senin gideceğinden haberi vardı
Soner: bak anne bunu sevil öğrenirse yuvam dağılır. Kesinlikle tamam mı anne
Esma sultan: tamam oğlum ben saklıyım da oğlum zerrin hanıma ne diyeceksin
Soner: ya anne o zaman sen yok mu bizim ya bak müdire yengenin kızı vardı neydi Zeynep onu çağır
Esma sultan: yok ben kimseyi çağırmam zerrin hanımda gelmesin sen kadifeyi ara o gelsin ben babanla giderim
Soner: yaşa ananelerin hası canım benim.
Esma sultan: dur aman dur bak gıdıklama deli oğlan tamam
Soner: ben kaçtım
Halil Bey: bu deli oğlan ne yüzle gelmiş buraya güzelim arabanın içine etti
Esma sultan: ne o çocuğa sokak köpeği muamelesi yapıyorsun geçen gece
Koçum benim diye kimi seviyordun sen
Halil Bey: aman oğlun üzerine kelebek kondu bak yaraladı koş
Esma sultan: kelebekten de gözümden DE sakınırım bir tane evladım oğlum benim
Halil Bey: aman ya sanki biz yıllarca kızım diye sevdik bizimde oğlumuz herhalde.
Esma sultan: bak Halil bey Soner rica etti 2 hafta onlarda kalacağız
Halil Bey: ben evimden başka yerde kalamam, yatağımı yadırgıyorum sonra horluyorsun diyor iftira ediyorsun.
Esma sultan: aman duyan olsa her gün başka evde yatıyoruz sanacak
Halil Bey: neden dedin bakıyım onu sen
Esma sultan: ya Halil bey genç taze gelindim hani senle ilk yatığımız gece
Halil Bey: ayıp yaşından utan allah allah ne o eski defterler şimdi
Esma sultan: horlamanda o kadar eski Halil beyciğim.
Halil Bey: ne yani ben de o geceye kadar alışık değildim yani birisinle uyanmaya ne bileyim senin camı açıp yağmur mu yağıyor diye bakacağını
Esma sultan ya taze gelin ürkek ceylandın
Halil Bey: aman sen ceylanmış sen keçiydin be keçi
Esma sultan: valla kulağım dibinde gök gürültüsü gibi ses duyunca
Hemen cama koşmuşum.
Halil Bey: bak artık horlamıyorum.
Esma sultan: sen horluyorsun da ben hisetmiyorum hayatım da ben artık kendimi düden şalesi dibinde yatarken hayal ediyorum.
Halil Bey: aman senin açıldı bu çenen bitmez bir horlama tutturuyorsun.
Esma sultan: bak Halil bey beni duydun Sonerlerdeyiz 2 hafta
Halil Bey: tamam anladık bak horlarsam karıştırma
Esma sultan: bak Soner dedi ki Sevil in bundan haberi olursa evliliğim biter dedi
Bak ağzından kaçırırsan seni boşarım gider düden şelalesinin orda ev tutar otururum Ona göre..

mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:47


Adsız dedi ki...
BİR SALI GÜNÜ KLASİĞİ
MİSS GİBİ KAHVE yada DEMLİ BİR ÇAY
YANINDA
GEVREK SICAK
BİR KAŞARLI SİMİT YADA POĞAÇA-2


OKULDA:

Aylin: Sevil rektöre kabul ettiğini söyledin mi?
Sevil: söyledim. Ama hala için rahat değil.
Aylin: bak gene Soner değil mi?
Sevil: evet gene Soner bu kadar beni böyle rahatlıkla yollaması
Sonra her şeyi ayarlaması söneri tanımazsam bu sefer de başına saksı düştü diyeceğim.
Aylin: Sevilcim neden böyle söylüyorsun yani değiştim diyor değiştiğini de gösteriyor sen hala
Sevil: biliyorum duysa kırılır ama ne bileyim 6.his ya da eski sönere öyle alışmışım ki bünyem kaldırmıyor bu anlayışlı müşfik halini birden şaka diye çıkacak gibi geliyor.
Aylin: ilahi sevil Soner senin hayal gücünü ayakta tutuyor bak
Sevil: ona diken üstünde tutuyor derler Aylincim.
Aylin Sevil e yanıt vermek üzeriyken telefonu çalar
Aylin: buyurun
Aylin: anladım efendim hemen geliyorum.(telefonu kapar)rektör çağırdı
Sevil: neden konu ne acaba
Aylin: bakalım öğreneceğiz.

AYLİN-REKTÖR

Rektör: Aylin Hanım biliyorum sizin konunuz dışında ama birde önder bey e
Asistanı cem beye okulumuzun hocalarında birinin eşlik etmesi gerekiyor biz sizi uygun gördük acaba Antalya ya sizde gide bilir misiniz?
Aylin: efendim yani şu sevil de şey sevil hanımda katıldığı seminere mi?
Rektör: evet Aylin Hanım ne diyorsunuz.
Aylin: tamam ne diyebilirim efendim tamam diyorum
Rektör: tamam o zaman önder bey gelişini erkene aldırmış yarın burada olacak sizde Sevil hanımla ile bizim yanımızda bulunursanız sevinirim.
Aylin: tabii efendim tamam ikimizde kaç gibi burada olalım
Rektör: önder bey ve asistanı yarın 13.00 gibi burada olurlar toplantı salonunda herhalde 14.00 yaparız.

Aylin hemen odasına koşar
Aylin: sevil bende geliyorum
Sevil: nereye
Aylin: Antalya ya nereye olacak
Sevil: çok sevindim nasıl oldu bu
Aylin: önder bey ile asistanı varmış cem bey sen tanıyor musun işte onlara okulu temsilen eşlik edecekmişim.
Sevil: evet sesiz biriydi.
Aylin: eyvah doğan a konuşmadım ama vakitte yoktu ki gördün benim bile beklediğim bir teklif değildi.
Sevil: doğan demez anlayışlı biridir bak ben soner den korkuyordum o bile hayır demedi.

mvgn

18 Mart 2008 Salı 08:48
HÜZÜMÜZÜ DAĞITSIN DİYE
BİR FİNCAN KAHVE/BİR BARDAK DEMLİ ÇAY
VE ÇEREZ
Restaurantta:

Soner. Ya oğlum bak gelince her ay çektiğimi kasaya bırakırım
Doğan: yok kardeşim ben sana karın görevdeyken onu takip et diye para veremem kızdırma her şeyi söylerim bir bir
Soner: ya sen beter oldun ya dedikoducu doğan bende kredi çekerim
Doğan: çekemezsin ağabeycim. Bankalarla konuşurum batık müşteri diye
Soner: haça güleyim yoldan çeviriyorlar her gün telefonuma gele mesajları okumaktan bak parmağım nasır oldu alo ben şu bankadan bir tuşla şu numaraya msjnızı yollayın bankaya gidin kredinizi alın
Doğan: tamam kasadan çektiğin maaşla ödersin çek kredini
Soner: ya oğlum bak taksitle gideyim.
Doğan: ya oğlum niye kadının peşine takılıyorsun şimdi
Soner: oğlum o amerikanlaşmıştır o hoca şimdi evli filan bakmaz asılır karıma bir kafa vurmak için hemen orda olmam gerekiyor neden anlamak istemiyorsun
Doğan: tamam sen kafa at hocaya sevil de şu atsın kaba etine oğlum
Soner: ya hediye yap bir iyilik ben uyamam orda amerikancı hoca ileyken
Doğan: ya oğlum ne o layt erkek numaraları o zaman kadına sen git ben çocuklara bakarım modları masal kurdu ne olacak
Soner: ya oğlum çok fena yakalandım hayır diyemezdim evet dedi ama işte orda olmam lazım.
Doğan: neden o zaman gizli gidiyorsun gittikleri otele git ayırt yerini seminerden sonra karınla kal başbaşa
Soner: ya doğan şu kadınları anlamayacaksın ya ona nasıl güvenmiyorum diye banma neler yaptı ben görünmeden takip edeceğim. Benim orda olduğu bilmeyecek.
Doğan: yani kafa atarken seni görmeyecek öylemi
Soner: ya ben mesala diyorum be oğlum of be var ya ver şuradan bir bira
Doğan: ya öğrenirse
Soner: öğrenmez tipimi değiştiremem
Doğan: ne nasıl
Soner: Bizim yavuz varma o yaratacak bilgisayar da tanınmayacak bir tip yaratacak onla gidemem Antalya ya böyle olunca masalarına kadar sokulabilirim.
Doğan: bak oğlum ateşle oynuyorsun demedi deme
mvgn

18 Mart 2008 Salı 11:03


Adsız dedi ki...
AFİYET OLSUN
ÖĞLE TATİLİ
1,5 PORSİYON BURSA İSKENDER VE MEŞRUBAT-1 HEHEHE:))
VE
Kendi aralarında yaptıkları tartışma öyle dalmışlardı ki kapıdan Aylin ve sevil in Biz geldik seslenmesine sıçradılar.
Doğan: canım hoş geldin sevil sende
Sevil: sağol doğan Sonercim ne haber konuştun mu esma anneyle
Soner: tamam hayatım bizimkiler benim yanımda kalacaklar annem Zerrin anneyi çağırmadım annem ben bakarım zerrin hanımı rahatsız etme dedi.
Sevil: kadıncağız nasıl bakacak bak Soner sakına bütün yükünü anne bırakma
Soner: bak şimdi ben çocuklarımla ilgilenemiyor muyum?
sevil: ne bileyim işte of aklım burada kalacak.
Aylin: Aa bakın bende gidiyorum Sevil e
Doğan: Aylin sende mi benim niye haberim yok
Aylin: sor bak Sevil e çok ani oldu rektör hemen yanıt isteyince bende
Baktım Sevil de gidiyor
(bu arada Sevil ve Aylin i arkasında Doğan a oh oh ve eliyle para para işaretleri yapıyor doğan nutku tutulmuş şekilde Aylin dinlemeye çalışıyordu)
Aylin: Doğan hayatım beni dinlemiyor musun nereye bakıyorsun sen.
Doğan: dinliyorum hayatım da nerden çıkmış bu onu merak ettim.
Aylin: Önder bey hani Sevil in hocasına ve Cem yani asistanına eşlik edecekmişim.
Doğan: ya demek sende gidiyorsun
Aylin: doğan bak kızdın mı ama hayatım inan söylemeye vaktim yoktu.
Soner: Sen üzülme Doğancım bize gelirsin beraber çocuklara bakarız
Doğan: tabii ben senle yani sana gelirim.
Aylin: canım keşke sende olsan ama iş gezisi işte hem ben italya ya böyle mi yolladım
Doğan: o 3 gündü bu iki hafta
Aylin: Doğancım sayılı gün çabuk geçer üzülme hem her gün nettende telefonla da görüşürüz.
Soner: hadi tamam bizim biraz işimiz var bayanlar siz açsanız bir şeyler hazırlayalım
Sevil: ne o Sonercim sanki gitmemizi ister bir halin var. neden içimde sanki bir şeyler karıştırıyorsun gibi bir his var
Soner: ben mi aa ama ya sevil sen bu ikizler olduktan sonra hepten evhamlı oldun sevgili karıcım Biz hesapları kapatacağız. Değil mi doğan
Doğan: hesap evet evet hesapları kapayacağız.
Sevil: tamam hayatım öyle olsun biz kaçtık.
Kızlar gitmiştir.
Soner: ee doğan kardeşim ne yapıyoruz kapatıyor muyuz hesabı
Doğan: kapatıyoruz biz de Antalya ya gidiyoruz yavuz bana da yapsın bir surat
Bende geleceğim
Soner: ee para mara yok dedin nasıl balacağız
Doğan: ya finansmancı ben miyim bulacam iflas etsek de gideceğiz.
bak doğan şimdi bak ayıp oluyor böyle Aylin e güvenmiyor musun?
Doğan: ya dinime küfreden Müslüman olsa oğlum ben daha nişanlıyım ya
bu hoca, asistan ne bileyim işte bir bakmışım el salıyorum uçağın arkasından
Soner: yuh be oğlum sen de uçtu ha benden de beter çıktın Aylin i elin adamlarınla yolladın ya pes oğlum var mı bizden kızı almak işte hendek iş deve zordur almak
Biz den kız hadi heey sıkma canın gözümüzü o amerikancıların üzerlerinden ayırmayacağız. ilk hedefimiz Akdeniz dir ileri
Doğan: ileri
Soner. :bana diyene bak seni bu gazla hehe:))Veli Ballı yı aratmadan koşarak gidersin be Antalya ya
Doğan: ya lokanta ne olacak
Soner: Babama söyleriz bakar hesapları o kapar bizim kuzende etrafa ,aşçıya da gitmeden spesiyallrei ayarlarız hem babamlar tembihli yani hiç kimseye bir şey söylemezler
Doğan: ya Aylin lokantayı ararsa
Soner. Ya oğlum yönlendir sen şu telefonundan
Doğan: ya bu sefer de herkes beni arar
Soner. o zaman ben sevil sen de Aylin e aradığında doğalgaz hattı yapılırken
Koptu 2 hafta yok deriz.
Doğan: yemezler oğlum doğalgaz geçen ilk mahallerden biri burası
Soner: ya o zaman kaldırım bizde he mevsim kaldırım yenilenir.
Doğan: bak bu olur öyle söyleriz bak şaşırmak yok ona göre
Soner. ya ne şaşırcam oğlum adamı heyecan bastı ya nasılmış
Ateş düştüğü yeri yakıyor muş
Doğan: uydu mu oğlum yani yuht tövbe tövbe sanki ölüm varmış gibi
Soner. Uysa da söyledim uymasa da hadi işimiz çok başlayalım çalışmaya
Ne o ne bakıyorsun
Doğan: öyle masal kurtluğu kadar da normal işlere ilgi göstersen ya sen
Paspas yapacaktın değimli
Soner: yok ya o sen benle gelmeden evveldi
Doğan: masal kurdu ne olacak
Soner: ağızım niye kocaman doğan seni daha çabuk yemek için
Doğan: hadi gel 1 yavuz a gidilecek2-halil amcayla görüşülecek 3-
mvgn

18 Mart 2008 Salı 12:25
SAĞLIKLI BESLENME
ARA ÖĞÜN

BİR MEYVE

VE

OKULDA
Sevil: Aylin istersen toplantı odasına geçelim
Aylin: taman geçelim hayatım
Toplantı odasına geldiklerinde masanın başında oturan Önder bey sevil İ görmüştü hemen ayağa kalktı.
Aylin: sevil bu mu?
Sevil: evet
Aylin: sen ne kötü arkadaşsın insan hazırlar arkadaşını
Ne hoş adam bu ya
Sevil: Aylin toparla kendini anlayacak zaten yakışıklığının farkında
Önder:oosevil hanım sizi görmek ne güzel
Sevil: sizi de hocam ülkenize hoş geldiniz
Önder: benim bir isim olduğu kanısındayım siz böyle hocam dedikçe
Yaşlandığımı hissediyorum ama siz her zaman ki gibi bildiğiniz gibi hitap edeceksiniz yanılmıyorsam
Sevil: sanırım doğru bir tahmin HOCAM
Önder: o biraz kızdık gibi neyse arkadaşınız
Aylin. Ben Aylin önder bey rektör tarafından silere eşlik edeceğim
Her hangi isteğiniz yâda bir sorun olursa benle iletişe geçmenizi rica edeceğim.
Önder: siz sanırım sevil hanım samimi arkadaşı olan Aylin hanımsınız.
Aylin (şaşırarak Sevil e baktı)evet Önder bey ben o aylinim.
Önder: tamam Aylin Hanım ozaman bir dakika Cem buraya gelirmisin.-Aylin hanım cem bey Aylin hanım cem ile etraflıca konuşursanız her hangi bir durumla karşılaşmayız sanırım.
Artık başlayalım.
Toplantıda seminerle ilgili konuşmalar bitmişti
Yarın gidebiliriz değil mi?
Sevil: yarın mı bu kadar erken mi ben yani
Önder: sevil hanım sanırım her an gitmeye kendinizi hazırlamamışsınız
Sevil: önder bey siz sandığımızdan erken gelmenizden olmasın
Önder: bakıyorum sivri dilinizi ikizlerinizde törpülememiş sevil hanım
Sevil: siz biliyor musunuz?
Önder: amerikanda okul davetini kabul etmediğine çok üzülmüştüm
Bir erkeği değil ama bir kadını kariyerinden ancak bir aşk vazgeçirebilirdi yanıyor muyum?
Sevil: yanılmıyorsun evet aşk ve evladım yüzünden
Önder. Yok, bence aşk
Sevil: hoca sizsiniz önder bey doğrular siz söylerseniz,
Önder. Sizde size doğru gelmeyene itiraz edersiniz
Sevil: buna fikrimi söylemek desek.
Önder. İkizler güzelliğinizden hiçbir şey almamış hatta daha
Sevil. Önder bey ben başka bir sorunuz yoksa yarın için hazırlanmam gerek
Önder: tamam sevil hanım ama çok şanslı bir adam kocanız yani şanslı diyorum
Sevil: onu tanısanız önder bey inanın benim daha şanslı olduğumu görürsünüz izninizle.
Aylin tüm konuşmaları duymasa bile Sevil in rahatsız olmasından hiç hoşlanmamıştı
Aylin: sevil ne bu
Sevil: yok bir şey Aylin boş ver
Aylin: ne demek yok adam sende asılı kaldı bilmiş ol.
Sevil: boş ver önder bey biraz beni kızdırmaktan hoşlanıyor diyelim
Aylin: öyle diyorsan öyle diyelim ama ben yanılmam ona göre
sevil: aylin hadi
aylin: tamam geldim

mvgn

18 Mart 2008 Salı 16:17


Adsız dedi ki...
MOLA
BİR FİNCAN KAHVE/BİR BARDAK ÇAY
VE ÇEREZ

YAVUZ UN BÜROSU
Soner: bak bana bir top sakal koy bakayım vah yakıştı mı bak
Doğan. Ne bunlamı tanınmayacaksın sen
Yavuz: bence saçlarınızı boyaymanız gerecek ona görede şaç sakal ve bir de gözlük gözleriniz sizi ele verir üstünüze de kıyafet almak gerek böyle nasıl desem gaylerin giydiği yani size bir imaj çizeriz ki anneniz bile tanıyamaz.
Soner: yuh yavuz ya ne yani bula bula gay tipini buldun insan bir mafya babası imajı yaratır şöyle önce namımız gider
Doğan:ya soner biz kendimiz ilan etmeyeceğiz herhalde oğlum
Soner: ne bileyim neyse çekeceğiz.ya yavuz şöyle oo7 james bond imajı olmazmıydı
Doğan: o zaman da amerikadan gelenlerin dikkatini çekeriz.
Yavuz:bence bu iyi başka türlü dikkatlerini çekersiniz.sonra Antalya sıcaktır nasıl ceket filan sıkılırsın
Doğan: ya biz onlarla aynı uçakla mı gideceğiz.
Soner: şimdi aradı ya yarın gideceklermiş ben bir dakika bile durmam sabah annemleri alır eve getiriyim de sevil rahat etsin.
Doğan: ya sevil son kez çocukları görüp çıkmak isterse biz saçımızı boyayamayız be oğlum
Soner: yok okuldan hep birlikte havaalanına gideceklermiş
Ben erken bir saatte tüm çocukları
O görsün diye götürürüm ki bize zaman kalsın
Doğan: iyi fikir bende okula senle birlikte gelirim şimdi havaalanına gelmedim diye kızar mızar
Yavuz: ya ne böyle görevimiz tehlike filmi gibi oldunuz.
Soner: yavuz sen biz uçağa bindikten bir dakikika sonra bütün delilleri imha ediyorsun
Yavuz: tamam şef

mvgn

18 Mart 2008 Salı 16:17


Adsız dedi ki...
ÇEREZLERE DEVAM.
HAVAALANI
Saat: 14.30 Yeşilköy
Soner: Doğan oğlum ya sen kendine yazık ediyormuşsun, sana oğlum sarı saç çok yakıştı kuşum aydına benzedin HEHE
Doğan:sen kendine bak kaynarlardaki Timuçin vardı hani tijenin bağırdığı niii Timuçin diye aynen onun saçlısı gibisin.
Sıner.bak bakayım bana benziyormuyum
Doğan:ne demek o şimdi
Soner: of yani baktığında soner olduğumu anlıyor musun
Doğan: yanımdan geçsen tanımam ben nasıl olmuşum
Soner:valla sen yanından geçenlere dikkat et bence
Doğan: bu ne şimdi ağabeycim
Soner: yani imza filan yani ondan
Doğan: Soner geliyorlar ne yapıcaz saklanalım mı?
Soner: ya doğan niye saklanacağız saklanacaksak niye kendimizi değiştirdik.
Doğan: ya işte ben onları tanıyınca birden şey onlarda bizi tanır diye korktum.
Soner: hadi uçağımıza binelim.

Uçakta
Soner: ya bu adamın bu kadar okumuş hala okuyor ya insan biraz saçları dökülür ne bileyim gözüne şöyle kalın gözlük takar
Gözlüksüzde prof mu olurya
Doğan: ne söyleniyon nerdeler
Soner: bu adamların yakışıklığına ya bu kadarda hepsi birden verilmez ki insan biraz kırpar bundan başkalarına verir
Doğan: ya tövbe de binmişiz uçağa yukarıdakinin işine karışıyorsun
Hem bak sevil senin karın o adamın değil al bir sıfır
Soner: çak canım arkadaşım uçak korkusu senin zihnini açtı güzel bir laf söyledin yani



Önder: Aylin Hanım genellikle cem ilgilendiğinden ben pek bilmem
Ama Antalya nın içindemi hangi otelde kalacağız.
Aylin:kemer de Antalya !ya yakın otel 5 yıldızlı adıda NO NAME
Önder: güzel adı adsız olan bir otel gidiyoruz.(sevil e dönerek)
Hiç konuşmuyorsunuz sevil hanım
Sevil.pardon bana mı bir şey söylediniz duymadım
Önder:hiç konuşmuyorsunuz dedim.
Sevil:aklım evde çocuklarda kaldıda onları düşünüyordum
Önder:anlıyorum o zaman sizi düşüncelerinizle
başbaşa bırakayım.
sevil: teşkkürler önder bey.
önder: ne demek sevil hanım sizi sıkmak enson istiyeceğim şeydir.
sususarlar.

ucağın inmesine 15 dakika kala

Sevil:Aylin havayı koklasana soner in parfümünü sürmüş biri
Aylin:valla bende doğanın kullandığı parfümün kokusunu demin şu saçları sarıya boyamış tip var ya onun önünden geçerken aldım gidince başka parfüm alacam ona
Sevil: saçmalama doğana o koku yakışıyor.
Aylin: baksana çivciv kafalıda sürmüş ama
Sevil:hehe:))ya tek o kokuyu o kullanmıyor ya
Aylin:bilmem ama ben doğanın kokusunu kesin değiştirecem
O tarafa bile bakamıyorum

Soner: bu adam karıma ne dedi acaba keşke biraz daha yakın otursaydık
Doğan:ben konuşamıyorum iniyor muyuz.?
Soner: ödlek doğan bak adın kanarya tamam mı?
Doğan: tamam tamam açayım mı gözümü
Soner:aç aç indik kanarya
Doğan:kanarya kim
Soner:sensin
Doğan:niye şimdi kanarya oldum olmaz kartal olsun adım
Soner:sana bu saçlarına kanarya yok vazgeçtim civciv doğan
Doğan:geç dalganı tabii kura bana çıktı diye şans yok ki bende
Soner: ne yapalım kısa kibriti sen çektin saç oldu sarı
Doğan:senin adı ne,otel nerde,otelin adı ne,nasıl gideceğiz
Soner.ya bak onların duyacağı bir yerde senin adın kartal benim adım Rasim
Doğan :çok mu aradın oğlum bu ismi ben ezberleyemem
Hem ne oldu bizim Ahmet Mehmet isimlerimize
Soner:tamam şakir
Doğan. Bak bu aklımda kalır tamam Şakir.
mvgn

18 Mart 2008 Salı 16:18
BİRFİNCAN KAHVE/BİR BARDAK ÇAY
PAYDOS
AKŞAMA SİTEYE BEKLERİM


UÇAKTAN İNERKEN
sevil: bana da soner kokusu geliyor ama bu normal sonuçta koku
Aylin: bilmiyorum koku tamam da bu kafadan geldikten sonra
Sevil: Aylin hayatım taktın ama bu koku işine gel inelim biran önce aklım evde hemen aramam lazım.

OTELE GİDERKEN YOLDA
Sevil: açmıyor telefonu
Aylin:telaşlanma belki duymuyordur.
Sevil:olabilir otelden ararım artık.



Soner. Doğan şu telefono açmam gerek sevil şimdi arar
Bak aramış bile dur arayıp
Soner:sevil hayatım beni aramışsın şey edaların odasındaydım
Sevil:soner bu gelen gürültü ne
Soner: TV hayatım havaalanı diye bir dizi var ordan geliyor ses
Sevil: tamam hayatım her şey yolunda değil mi?
Soner: burada yolunda siz vardınız mı?
Sevil: yok yoldayız ben otelden sizi ararım
Soner: tamam hayatım öptüm.
Doğan:yani pes tv seyrediyormuş o dizi nerden uydurdun
Soner: asosyal doğan ben gazetelerin tv sayfalarını da okurum hadi
Öğrenemelimde gidelim şu otele



Otelde


Önder: bizim ekip olarak aynı kat ayarlanmış herkesin odalarına
Çekilebilir saat 18 de toplanır yarın ki seminer için notlar alırız.
Sevil: o zaman saat 18 de görüşmek üzere
Önder:sevil hanım bir dakika
Sevil: buyurun önder bey
Önder: biliyorum aklınız çocuklarınızda ben özgür bir insanım
Benim tek sorumluluğum işim yani size haksızlık edersem beni uyarmanızda hiçbir sakınca yok bunu söylemek istedim
Sevil:emin olun önder bey haksızlığı kime yapsanız uyarırım ama gene de teşekkürler
Önder: biliyormusun kızdığında gözlerinizi kısılıyor dudaklarınızı da sıkıca kapatıyorsunuz hep böyle kontrollü müsünüzdür?
Sevil: evet önder bey kontrolsüz olduğum tek yer sevdiklerim yanıdır önder bey İznizle dinlene bilir miyim?
Önder: özür dilerim gevezeliğim tuttu buyurun.

Otelde
Soner:ya bu devamlı sevil yanında ne bu herkes gitti ona bir şeyler anlatıyor
Doğan: ya seminerden konuşuyorlardır
Soner:ötekiler niye gitti o zaman
Doğan:bak sevil de gidiyor
Soner: ben bu adamdan kıl kaptım bı rahmetli kılkuyruktan bile beter kuyruklu kılkuyruk uzak dur karımdan şeytan diyor ki uç şudan bir kafa at
Doğan: sonerleş me şakir şaaakir
Soner: kime bağrıyorsun
Doğan:sana be oğlum artık bana şakir diyeceksin demedin mi
Soner: ne bileyim unutmuşum
Doğan: bak unutmak yok biliyorsun bizimkilerin bir çakarsa
Soner:ya açma şu ağzını şom doğan
Doğan: doğan değil oğlum kartal
Soner: olsun doğan kartal şomluğun baki oğlum senin Baksan ben tanıyamıyorum ya kendimi
Doğan: ben bilmem kadın kısmı bulur tanıyacak bir şey
Soner: aman uzman konuştu sen gol atmaya bak
Doğan: ya burada bu halde bile gene geldin ya gol meselesine
Soner: ne yapalım oğlum atana kadar hehe
Doğan: aman çok komik.
Soner: onların katında tutalım

Resepsiyon:

Soner: merhaba biz revervasyon yaptırmıştık ama bir seminer varmış
Görevli: evet efendim İstanbul dan geldiler
Soner: evet onlar heyetin kaldığı katta odaya değiştirsek
Görevli:o katta bir oda kalmış efendim istermisiniz
Soner: tamam kabul
Odalarına çıkarken
Doğan: ya görevli niye gülüyordu bize
Soner: ne bileyim yani bize kim gülmez ama
Doğan: anlamadım

Odaları

Soner: aa gel bak havuz deniz vay güzelmiş be
Doğan: ya soner burada bir yatak var
Soner:ne aa
Doğan: ya aa görevlinin neden güldüğü belli oldu ağabeycim
Soner. görevlinin fantezisi ne yapayım boş ver gidip bakalım
Şöyle odaları nerde bu kuyruklu kılkuyruk nerde kalıyor
Doğan: o asistan Cem i unutma
Soner: unutmam onların gölgesi olacağız.

mvgn

18 Mart 2008 Salı 16:56
BUYRUUN SICAK BUNLAR
ÇEREZLERE DEVAM

AKŞAM SAAT :18.OO DE

Soner: gel kartal bak buradan onların inişini göre biliriz
Doğan: onların yakının da oturmamız gerekecek
Soner: konuşmaları dinlememiz gerek kuyruklu kılkuyruktan
huylandım bakalım nerde yemek yiyecekler


AYLİN VE SEVİL İN ODASINDA
Aylin: önder bey ne söyledi sevil
Sevil: hep böyle çok kontrollü imişim.
Aylin: vay ne istiyor kollarına koşmanı mı
Sevil: abartma Aylin bence ona boyun eğmiyorum diye yapıyor bunları
Aylin: sevil söylediğine sende inanmıyorsun değil mi?
Sevil:ya Aylin bana asılsa bile ne fark eder
Aylin: olur mu onla bire bir çalışacaksın rahat olman gerekiyor
Sevil: bilmiyorum eğer maksadını aşarsa hiçbir şey düşünmeden dönerim İstanbul a biliyor musun ilk defa Soner in yanımda olmasını istedim
Aylin:nasıl yani
Sevil:yani ne bileyim özledim herhalde
Aylin: evet bende Doğan ı özledim aradım lokantanın telefonları kesilmiş önünde kaldırım mı yapıyorlarmış ne
Sevil: ya bu belediyelerin kaldırım inadı bitmeyecek
Aylin:hehehe aa unutuyordum hani uçaktaki o iki komik tip var ya civciv kafa hani Doğan gibi kokan onlar burada sanırım onlar şey
Yani gay gibi geldi bana
Sevil: Aylin taktın o civciv kafaya gerçi yanındaki de çok komikti ama
Aylin: ne bileyim o civciv kafayı görünce Doğan aklıma geliyor
Sevil: hehe koku yüzündendir bir ara uçaktan inerken Soner in parfüm kokusunu tam burnum dibin de almaz mıyım artık kim sürmüşse
Aylin: saat 6 ya geliyor hadi inelim. Önder bey beklemesin
Sevil: Aylin hanım Cem bey in bakışlarını da görmedim değil yani
Aylin:sahi mi hiç farkında değilim
Sevil:eminim değilsin.
Gülüşerek odalarından çıktılar.



Yemek salonuna geçtiklerinde önder bey cem bey ve diğer ekip hazır onları beklerken buldular. kısa bir konuşmadan sonra yemeğe geçtiler. tam arka masalarında ve önder bey in tam arkasında
Soner ve doğan oturmuşlardı.
Önder bey: dinlendiniz mi sevil hanım
Sevil: teşekkürler dinlendim
Önder: çocuklarınız nasılmış aradınız mı ?
Sevil: aradım hepsi iyiler
Önder: ya eşiniz aklı sizde kalmıştır yani benim de eşim bu kadar güzel olsa benim de aklım kalırdı.

Arka masada:
Soner: kartal ben bu adamı şu akdenize gömsem
Doğan: sus konuşma sesimizden tanırlar
Soner: ya oğlum resmen karıma yazılıyor be ben o yazdıklarını silmezmiyim
Doğan: ya sakin ol
Soner: tamam bak ne yapalım
Doğan: şimdi bunlar bu gece serbest zaman eğer sevil ve Aylin de
Onlara katılırsa bir bahaneyle telefonla arayacağız. 5 dakika arayla
Konuşamasın bu kuyruklu kılkuyruk. Karımla
Doğan:bu cem varya oğlum manzarayı şaşrdı denize bakacağına
Kaç dakikadır aylin e bakıyor.
Soner. Biber gazı sıkalım
Doğan: ya oğlum yani gene uçtun.
Soner:gözleri yanar kesin çözüm
Doğan: öyle ısmarlama biber gazı yok oğlum git sadece bu gözleri yak gel
Soner:Aman bir şöyle göz yakma fantezisini bile kurdurmuyorsun be
Doğan: sus Aylin bakıyor.

Aylin: sevil bak uçaktakiler arkada
Sevil: ya Aylin bırak onlarla ilgilenmeyi doğana değil parfümüne aşık mı oldun sen.
Aylin: yok bir ara gözlüğünü çıkardı da ne bileyim doğanın gözleri gibi
Sevil: Aylin hiç doğana benzer bir hali var mı baksana
Aylin: ne bileyim bu hep parfümden olsa gerek özledim ben canım o.
Sevil: ben ne yapayım kimi özleyeceği şaşrıdım bu arada biraz konuşta karşıdaki sessizler kralı daldığı yerden çıksın
Aylin: farkındayım yardımcı olamayacağım burnun dibinde bir de bu parfüm.
Sevil:biliyor musun bende sana katılıyorum gidince ilk işimiz bizimkilerin parfümü değiştirmek
Aylin: hak verdin dimi bana ya bu arkada kilerden geliyor
Dağlara taşlara sevil
Sevil:Aylin doğandan uzaklaşmak sana iyi gelmedi ya tamam ayrımcılık yapma
Aylin:ilk iş gidince değiştireceğim
Cem:neyi Aylin hanım
Sevil:konuşabiliyormuş
Aylin evet bakalım ne cevherler gizliyor hıhı
Cem:Aylin hanım yoksa odanızdan mı memnun değilsiniz?
Aylin: yoo nerden çıkardınız cem bey
Cem:değiştirecem dedinizde
Aylin:yok ben başka şeyden bahsediyordum
Cem :anladım pardon yani konuşmanızı böldümse
Aylin:ne kibar bu böyle- yok cem bey önemli değil.
Önder: Benim asistanım çok sesizdir ama bakmayın çok da yaman biridir.amatör olarak king boks yapar.birinciliği bile vardır

mvgn

18 Mart 2008 Salı 22:50


Adsız dedi ki...
ÇEREZE DEVAM
ARKA MASA
Soner. Ya kartal bu sümsük gibi görülene bak madalyalısı varmış
Bak dikkat et
Doğan:onu bunu bilmem aylin e böyle dalarak bakmaya devam ederse ben ona dalarım
Soner. Aferin aslan civciv kartalım
Doğan: geç dalganı ne o sevil e sarıldı mı ne
Soner. Neee ne zaman nerde
Doğan: hhehe ya nasıl al sana dalga
Soner: tamam tamam.
Ön masada
Önder: biliyorum seminer yarın başlayacak ama Ben bu geceden sunacağımız sunum için çalışalım diyorum sevil hanım ne dersiniz
Sevil: ben sunumlarda bir eksiklik hatırlamıyorum ama tabii bakarız
Önder:cem sen ekibi topla benim odam da olsun herkes şimdilik sizleri biraz kendimden mahrum edecem.Cem sende gelirmisinç
Aylin: aman çok üzüldük.
Sevil:duyacak rezil olcağız.
Arka masa
Soner: kuyruklu kılkuyruk ve boksör kalktılar.
Doğan: ne yapacağız.
Soner:gel benle
Aylin ve sevil yemekten sonra çay içmek için cafe tarafına geçmişlerdi

mvgn

18 Mart 2008 Salı 22:51


Adsız dedi ki...
Aylin:bu sarı kafanın yanındaki hippi kılıklı adam bize doğru geliyor.
Sevil: bize doğru değil bu yöne geliyordur.bizim yanımıza niye gelsin
Aylin: sen öyle zannet
Soner: merhabalar otura bilimiyim.
Sevil: oturdunuz bile size nasıl yardımcı olabiliriz
Soner: ben şakir bu da kartal nerdesin evet kartal
Doğan: memnun oldum
Soner: İstanbul dann seminer için gelen ekiptensiniz sanırım.
Aylin: evet ama bu dışa açık bir seminer değil
Soner: yok yok ben burada resepsiyonda konuşulurken duydum
Sevil: Şakir bey bakın ne öğrenmek istiyorsanız ve biz biraz dinlenmek istiyoruz da
Soner. tabii tabii bakın siz keyfinize biz şöyle otururuz.
Sevil: Affedersiniz bir saniye eşimi aramam lazım
Doğan: şaakir şaakir küt
Soner: ya ne be dikkat etsene şo şşiiit kartal
Doğan: sen bir telefon bekliyordun şakir
Soner: ne telefonu bir dakika hanımefendilere bir şey sorucam
Sevil: tamam çalıyor.niye açmıyor
Aylin: şakir şakiiir bey pardon telefonunuz.
Soner telefona baktığında arayan sevildir.
Soner: aa hemen geliyorum
Otelin görünmeyecek bir yerine gider
Sevil: hayatım nerdeyse kapatıyordun nerdesin efe ,ikizler nasıllar
Soner: herkes çok iyi canım sen iyimisin
Sevil: iyiyim sizi özledim
Soner: bende seni özledim ne yapıyorsun şimdi ekiplemisin
Sevil: yok ama 2 tip var otel de oldukça dikkat çekici görsen gülersin hallerine
Bir şey soracakmış ben onlardan kurtulunca ararım seni soner: bir dakika efe yi versene telefona
Soner: efe i mi a sevil sanırım şarjım bitiyor ben seni aratayım
Doğan: ya nerdesin
Soner: ya sen niye kaktın
Doğan:ya Aylin dikmiş gözlerini bana bakıyor yok gözlükleri çıkarsaymışım
Soner: ya oğlum plan zırt dedi efe ile konuşmak istiyor ne yapacam şimdi
Doğan: dur düşünelim
Soner: &..
Doğan:&.
Soner: ya oğlum hadi bekliyorum
Doğan: düşünüyoruze
Soner: düşünmeni hızlandıracaksa bari gidip şu WC gir Türksün ya
Doğan: ya sana da yaranılmıyor yani
Soner: hadi hadi anlat
Doğan: şimdi evi ara ama efe belli etmemesi gerekiyor
Soner: tamam babam halleder
Doğan: sonra sen evden ayrılmış bana gelmiş ol efe de annesine telefon açsın.
Yok Halil bey söylesin senin gittiğini efe yi öğle versin telefonu
Soner: tamam babam Sevil i arayacak Soner çıkması gerekti diye efe yi verecek efe benim evde olmadığımı söylemeyecek
Doğan: Halil bey amca yapamazsa yanarız
Soner: ne diyorsun oğlum babam kolay mı o esnafın kurdu ona birisini atlat de yeter
Doğan: ben söyleyeyim de
Soner: yok dikkatli olur annem boşarım seni demiş.
Soner evi arar telefonu kadife açar babasını ister
Soner: nasıl yoklar ikizler kadife sen efe yi versene bir
Soner: oğlum efe dedenler, kardeşlerin nerdeler
Efe: onlar reklâm filimi varmış kayıt olmaya gittiler
Soner: oğlum ne reklamı ne filimi
Efe: ya baba işte tv.de çıkacakmış kardeşlerimin poposu
Soner: kardeşlerinin popo sunumu çektirmeye gitti tamam oğlum sen şimdi anneni aral bu olanlardan bahsetme sakın şey de biraz yoruldular uyuyorlar babamda
Doğan abi de dersin tamam mı oğlum
Efe: baba sen nerdesin
Soner: ben bir fuardayım ama annen duymasın sizi bıraktım diye bana kızar
Efe anladım mı oğlum
Efe: tamam baba anladım.
Soner: hadi oğlum öptüm ben arayacam seni
Telefonu kapar
Soner: ya inanamıyorum çocuklarımı almış reklam filimi çekmeğe götürmüş
Doğan: ya bizim başımıza bir şey gelmeden bir dönsek
Soner. Ya doğan ben şu telefonumu kapayım hemen gidelim efe ararken duymalığım
Doğan: tamam

mvgn

18 Mart 2008 Salı 22:53


Adsız dedi ki...
çerezler devam
ÇEREZLERE DEVAM

Tekrar sevil in yanına geldiğinde Sevil in telefonu çalıyordur.
Sevil: efe oğlum nasılsın
Efe: iyim anne
Sevil: kardeşlerin nasıl oğlum
Efe: onlarda iyi anne
Sevil: dedenle babaanneni üzmüyorsun değil m,
Efe: üzmüyorum anne
Sevil: baban evde mi efe ver onunla telefona
Efe. Babam şey doğan ağabeyinin yanında
Bu arada
Aylin: siz neden öyle merakla dinliyorsunuz
Doğan: yok yok öğle dalmışım
Soner: ben şey bir anneyle bir evlat konuşması dünyanın en güzel şeyidir.
Aylin: evladınız mı aklınıza geldi
Soner: yok annemle bende böyle saatlerce konuşurum annemle
Sevil. efecim babaanneni versene
Soner: ah anancım nerdesin aah
Sevil: efe babaannenler yok mu kardeşlerin reklâm filmine mi?
Soner: aah baba aah (ayline döner ben babamla da çok konuşurum aklıma geldi telefonda çok duygulandım)
Sevil: efe oğlum şaka yapma
Soner: şakadır şaka
Sevil ters ters bakar
Efe: şaka anne uyuyorlar yoruldularda
Sevil: tamam canın tamam öpüyorum seni
Telefon kapanır.
Sevil: bana şaka yapmış
Soner: ben söyledim hanımefendi şakadır diye çocuk işte
Sevil: bu soner kesin bir şey karıştırıyor
Soner: Soner oğlunuz mu ne karıştırıyor.
Sevil: yok eşim Aylin bak efe nin aklı karışmış gibi kesik cümleler kuruyordu
Soner neler yapıyor acaba
Soner: aman eşiniz bir fincan çay içiyordur kesin
Sevil: Aylin sen bir doğanı ara bakalım bir de onu dinleyelim.
Doğan: Şakir kalksak mı?
Soner:: neden oturuyorduk
Bu sırada Cem uzaktan görünmüştür.
Aylin: sevil sonra ararım herhalde Önder bey çağırıyor
Sevil: Tamam Aylin gidelim bakalım ama ben yanılmam bu Soner bir şey çeviriyor.
Soner: ya efeye bak karıştırdı her şeyi
Doğan: sevil şüphelendi senin peşine düşecektir bak söyleyim
Soner: ben onun peşindeyim ama ya bunlar nerde çalışacaklardan
Doğan: önder beyin odasında king kong söyledi
Soner: o kim be
Doğan: Cem baygın bakışlı nazik Cem
Soner: doğan M.A.Clay gibi kelebek gibi dolaşır arı gibi sokarım
Doğan: gelsin kelebek mi arı mı ben ona gösteririm
Soner. Ya bunlar niye bizim kızlara sardılar yok mu bunların sevgileri
Doğan: belki ağabeycim eski Soner gibi her çiçekten bal almak istiyorlar
Soner: yuh benim çiçeğimden uzak durunda
Doğan: benimkinden de ee ne yapacağız
Soner: nöbet oğlum nöbet tutacağız.

18 Mart 2008 Salı 23:13


Adsız dedi ki...
ÇEREZLERr-??sayı kaç bilmiyorum
2 HAFTA SONRA
SEMİNERİN SON GÜNÜ

SONER VE DOĞANIN ODASI,

Soner: doğancım yarın beni arara gelmem
Doğan: niye arayacakmışım
Soner: ya oğlum sevil sarılmadı be senin sarıldığın kadar bak oğlum sana söyleyeyim kollarınla sarılmayı öğren ne öyle gece karabasan sandım bir uyandım
Senin ayağın ağızım dibinde
Doğan: abartma be oğlum
Soner: abartmamı oğlum sen yatağın başını kullanmıyorsun ki böyle çapraz
Bizde işte kalan kısmınla yani şu sen evlene kadar yatakta yatmayı öğren de
Düğün gecesi kızı nefessizlikten ölmesin
Doğan: of ya senin diline düşeceğime kanalizasyon çukuruna düşmek hayırlı yani
Soner: oğlum sen de olmasan kime sarıcam ben aslan arkadaşım sevinçliğim karıma kavuşacağım çocuklarıma sarılacağım of ya böyle ne zormuş dokunma mesafesi uzaklık.
Doğan: valla buradan kurtulalım bir kurban kesecem ya şu 2 haftadır anam dan emdiğim süt burnumdan geldi.
Soner: ya benim anamın hamiyken içtiği sütler bile burnumdan geldi
Doğan: yani soner abartmasan olmayacak yani
Soner: ne abartması be kuyruklu kılkuyrukla birlikte, karımı uzaktan seyretmekten zevk almıyorum herhalde diğer taraftan çocuklarımı özledim.
Doğan: ne yani skor üstünlüğü sende diye ben kurban kesemezmiyim
Soner: şölen yapacam valla hele bir İstanbul a varsın evimize sevil toprağı öpecem toprağı. Bu kuyruklu kılkuyruk bir şeyler yapacak gibi ama. bakalım.
Doğan: bizi sevdiler ama
Soner: bilmem bazen öyle dikkatli bakıyorlardı ki o anda nefesimi tutuyordum.
Doğan:birde Aylin bu parfüme takılmış sormaz mı sizin tercihiniz mi diye
Soner: sen nededin
Doğan: senin aldığını
Soner: ne ne dedin
Doğan: ne yapsaydım onun hediye ettiği parfümü için aklıma ilk sen geldin.
Soner: aman neyse sevil de bir ara ne tesadüf eşim parfümü dedi ama Allahtan şüphe etmedi
Doğan: gözlüğünü hiç çıkartmadın değil mi?
Soner: deli misin radar gibi gözleri geçen hafta o efenin telf.konuşmasından sonra
Ne diller döktüm telefonda şüphesini ortadan kaldırmak için
Heyt be bu gün arife yarın bayramım.

18 Mart 2008 Salı 23:15


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER
2 HAFTA SONRA
SEMİNERİN SON GÜNÜ

SONER VE DOĞANIN ODASI,

Soner: doğancım yarın beni arara gelmem
Doğan: niye arayacakmışım
Soner: ya oğlum sevil sarılmadı be senin sarıldığın kadar bak oğlum sana söyleyeyim kollarınla sarılmayı öğren ne öyle gece karabasan sandım bir uyandım
Senin ayağın ağızım dibinde
Doğan: abartma be oğlum
Soner: abartmamı oğlum sen yatağın başını kullanmıyorsun ki böyle çapraz
Bizde işte kalan kısmınla yani şu sen evlene kadar yatakta yatmayı öğren de
Düğün gecesi kızı nefessizlikten ölmesin
Doğan: of ya senin diline düşeceğime kanalizasyon çukuruna düşmek hayırlı yani
Soner: oğlum sen de olmasan kime sarıcam ben aslan arkadaşım sevinçliğim karıma kavuşacağım çocuklarıma sarılacağım of ya böyle ne zormuş dokunma mesafesi uzaklık.
Doğan: valla buradan kurtulalım bir kurban kesecem ya şu 2 haftadır anam dan emdiğim süt burnumdan geldi.
Soner: ya benim anamın hamiyken içtiği sütler bile burnumdan geldi
Doğan: yani soner abartmasan olmayacak yani
Soner: ne abartması be kuyruklu kılkuyrukla birlikte, karımı uzaktan seyretmekten zevk almıyorum herhalde diğer taraftan çocuklarımı özledim.
Doğan: ne yani skor üstünlüğü sende diye ben kurban kesemezmiyim
Soner: şölen yapacam valla hele bir İstanbul a varsın evimize sevil toprağı öpecem toprağı. Bu kuyruklu kılkuyruk bir şeyler yapacak gibi ama. bakalım.
Doğan: bizi sevdiler ama
Soner: bilmem bazen öyle dikkatli bakıyorlardı ki o anda nefesimi tutuyordum.
Doğan:birde Aylin bu parfüme takılmış sormaz mı sizin tercihiniz mi diye
Soner: sen nededin
Doğan: senin aldığını
Soner: ne ne dedin
Doğan: ne yapsaydım onun hediye ettiği parfümü için aklıma ilk sen geldin.
Soner: aman neyse sevil de bir ara ne tesadüf eşim parfümü dedi ama Allahtan şüphe etmedi
Doğan: gözlüğünü hiç çıkartmadın değil mi?
Soner: deli misin radar gibi gözleri geçen hafta o efenin telf.konuşmasından sonra
Ne diller döktüm telefonda şüphesini ortadan kaldırmak için
Heyt be bu gün arife yarın bayramım.



SEVİL VE AYLİN ODASI
Sevil: Aylin inanamıyorum bitti hayatımın en kötü 2 haftasıydı
Aylin: şu Kartal a Şakir olmasa hepten çekilmezdi. Önder bey le Cem de ama bozuldular ama sen tut gaylarle otur.biliyor musun ?Şakir almış o parfümü kartala
Sevil: yani sevgili miymişler?
Aylin: herhalde soramıyor insan böyle bir soruyu
Sevil: tabii nasıl sorar insan evet çok sevimliler nedense insanın kanı kaynıyor onlara
Aylin: akşama ne yapacağız
Sevil: bakalım dünyayı yaratan adam ne buyurcak
Aylin: sinir oldular ama ya bunlar ne sanıyorlar kendilerini
Sevil: boş ver benim aklım Soner ve çocuklarda işte bitti İstanbul da da en fazla 1hafta kalır. bakalım ne not alacam
Aylin: sevil yani notunu kırar mı?
Sevil:bak önder bey tanıyorsam cazibesini kullanmayı seviyor ama bunu işteki kararlarından uzak tutuyor.yani notumu kırmaz.
Aylin: bakalım
Sevil: aman Aylin bitti işte yarın evimizdeyiz.

mvgn

18 Mart 2008 Salı 23:20


Adsız dedi ki...
çerezler
Aşağıya yemeğe indiklerinde herkes gelmişti. önder bey sevil doğru geldi
Önder:sevil hanım mutlu olmanız gerekir çocuklarınıza kavuşacaksınız
Sevil:evet önder bey mümkün olsa da şuanda onların yanında olsam
Önder: o kadarda değil sevil hanım bu gece bizimsiniz sizi erken bırakmaya niyetimiz yok
Sevil: nasıl
Önder: Cem söylemedi mi otel de canlı müzik varmış bugün hep birlikte veda
Gecesi yapacağız
Sevil: ama ben erken yatmayı düşünüyordum
Önder: sevil hanım bu gün bütün itirazlarınız red edilecektir.şimdiden söyleyeyim.
Gece görüşürüz.
Aylin:Cem söyledi veda gecesi yapılacakmış
Sevil:senin niye haberin yok Cem bey kendimi halletmiş her şeyi
Aylin:son anda istemiş önder bey çok yorulduğumuz için ben gelirken senin yanındaydı ne istiyormuş
Sevil: hiçbir itirazı kabul edemezmiş dünyayı kurtaran adam of ya erken yatmayı düşünüyordum

ÇEREZLER
SONER VE DOĞAN
Soner: bak Bu adam geldi sevil gene kaşı yukarda kesin memnun olmadığı bir şey söyledi
Doğan:ben şimdi Aylinden öğrenirim
Soner: Doğan bak yakında Kartal ı kıskanacaksın ona göre
Doğan: kıskanmam ağabeycim hem kartal dan ona zarar gelmez
Soner: Kartal ın içindeki doğan hortlarsa şöyle hani yürüyorsunuz ya otelin etrafını
Böyle sana yaslandığı anda güm doğan hortluyormuş
Doğan: yok o zaman hemen dönüyorum Şakir beni merak etmiştir çok hassastır diyorum
Soner: hadi deli doğan git öğren şu kuyruklu kılkuyruk ne yumurtlamış.
Doğan: geldim veda gecesi yapılıyormuş
Soner: nerde oteldemi
Doğan: evet canlı müzik varmış
Soner: tamam doğan oğlum demek ki bizde orda olacağız ama bizler görmemeleri gerekiyor gel bakalım zula olacağımız bir yer varmı.

SEVİL VE AYLİN
Aylin: hadi bari hazırlanalım erken kalkarız
Sevil: tamam hadi gidelim.
mvgn

18 Mart 2008 Salı 23:34


Adsız dedi ki...
ÇEREZ-SON
BAR
Gece başlamış herkes eğlenmektedir.Soner ve Doğan köşeden tüm ekibi görmekteler Aylin Cem in gizli bakışlarından Sevil Önder Bey in ananı bakışları arasında gece geçmekteydi.
Gece yarısını biraz geçmişti ki önder bey sevil in yanına yaklaştı.
Önder:sevil hanım benimle dans edermisiniz.yanlız biliyorsunuz bu gece itiraz yok
Sevil: önder bey dans etmek istemiyorum.



KÖŞEDE:
Soner : ne bu karımın yanında bitti zaten bütün gece gözleriyle yetmiyormuş gibi
Doğan:soner bak kardeşim sinirlerine hakim ol tamam mı?
Soner: ben iyiyim sen merak etme.
MASADA
Önder: sevil hanım bakın sadece bir dans okadar benden bu kadar mı hoşlanmıyorsunuz
Sevil: önder bey bunun hoşlanmakla bir ilgisi yok.
Önder:hadi bakın beni geri çevir ipte utandırmayın
Sevil: tamam ama sadece bir şarkıda size eşlik edebilirim. Dansa kalkmışlardır
KÖŞEDE
Soner:ya sevil neden onla dansa kalkıyorsun
Doğan: ya oğlum mecbur bıraktı görmedin mi?
Soner: şu dans bitse kalbim dayanmıyor.ya bak sevil in beline de sarıldı yuh oh tamam sevil uzaklaştı ya bu adam var ya sen birde masal kurdu beni gör bak çakallar diz boyu

PİSTTE
Önder: sevil hanım inanın çok güzelsiniz
Sevil: teşekkürler
Önder: bir şey sorabilirmiyim
Sevil çok özel değilse buyurun.
Önder: aslında dans ederken konuşmayı sevmem ama bunu çok merak ettim
özel şey kocanızı merak ediyorum
Sevil: nedir önder bey öğrenmek istediğiniz.
Bunu söylerken Sevil in kulağına hatta yanağına değer gibi yaklaşmış fısıldayarak
Önder: eşiniz sizi hak etmek için ne yaptı acaba bunu merak ediyorum belindeki
Eliyle sevil kendine göre çekmiş aniden sevil öpüyor diki
Birden bir tokat sesi duyuldu.
Önder beyin yanağında patlayan Sevil in beş parmağının izi
Sevil tam arkasını dönüp gidecekken birinin yanından uçarak önder bey e bir kafa vurduğunu gördü.Arkasını döndü

BÖLÜM BİTTİ
mvgn

18 Mart 2008 Salı 23:35


ÇEREZ-3
İSTANBUL
Sevil evine dönmüş henüz Soner le karşılaşmadan çocuklarla ilgilenmiş Esma sultan ve Halil Bey e teşekkür etmiş Esma sultan artık bayılmak üzere olduğunu gördüğünden onları evlerine gitmelerini istemiş kendine bir kahve yapmış
Düşünmeye başlamıştı o halde yaklaşık 2 saat kalmıştı sonra karalı bir şeklde banyoya gitti duşunu aldı tekrar salona geldi ve soner i beklemeye başladı.

SONER-DOĞAN LOKANTADA
Soner: doğan ben bu gece eve gitmesem
Doğan: ya nasıl kacarız bu durumda
Soner: olsun belki siniri geçer ama sevil geçmez şimdi düşünüp bir banyo yapmış beni bekliyordun
Doğan: nerden biliyorsun
Soner: çok kızdığında öyle yapar
Doğan: Aylin buraya gelecek
Soner: yandık oğlum
Doğan yandık valla
Soner: hemen bir şey bulmalıyız
Doğan: ben tekrar bir numara yapamam
Soner: oğlum bak bir şeyler yapmamız gerek ama şu kuyruklu kılkuyruğu öldürsem gitsem yatsam belki o zamana kadar sevil in kızgınlığı geçer ne diyorsun
Doğan: saçmalama diyorum.


AYLİN
Evde odasında dolaşıyordu ne yapıyordu böyle her şeyi kabul edebilirdi bu güvensizlik neydi ilk sorunda böyle çözülürlerse ilerde ne olacaktı.Çantasını alarak evden çıktı konuşması gerekiyordu.


Sevil
Sevil evde saatine baktı efe i annesine yollamış ikizler uyumuş artı pek uyanmazlardı. Saatine baktı gelmesi gerek diye düşündü.
Kapı çalındı sevil kalktı açıp geri döndü. evet Şakir gitmişti.
Soner: sevil merhaba nasılsın
Soner Sevil e baktı neden gözleri dolu doluydu kötü bir şey söyleyecekti.
Soner: sevil iyimisin hayatım. lütfen bak açıklaya bilirim haklısın benim oralara gelmem eşeklikti bak bağırıyorum AAAİİİİ-AAAAİİİİ
SEVİL: kesermisin soner
Soner: tamam kestim ama sen neden böylesin.
Sevil: Soner ben bir kara verdim.


Aylin
Doğan: hoş geldin hayatım nasılsın
Aylin: doğan lütfen şaka gibi soru sorma
Doğan: ya aşkım bak anlatıyım biz şimdi
Aylin: doğan bak ben bir kara aldım

Soner: nasıl bir karar
Sevil: ben sevil yutkunur ben Soner yapamıyorum

Doğan: ne e-e kararı
Aylin doğanın elini tutar doğan eline bakmaktadır. Aylin yerinden kalkar ve hoşça kal der.Doğan hale avucuna bakmaktadır ama artık avucunda bir yüzük vardır.


Soner: sevil söylesene delirtme adamı bir şey mi oldu çocuklar için mi annemle
Ne kararı sevil konuşsan
Sevil: SONER BEN BOŞANMAK İSTİYORUM.
Soner: NE

mvgn

20 Mart 2008 Perşembe 08:20


Adsız dedi ki...
ÇEREZ-2
SONER VE DOĞAN ODALARINDA

Soner: doğan ya Sevil i bir kere daha böyle görmüştüm ,allahım sen beni koru
Doğan: ben ne olacağım ya ben öldüm soner
Soner: am nasıl kafa vurdum ama şu otel in goriller tutmasaydı
Doğan: senden önce sevil ne patladı ama
Soner: aslan karım benim ama ne olursa olsun ben gene olsa gene yapardım
Doğan: bende
Soner: ne oğlum öyle kendini gerçekten kartal mı sandın.
Doğan: ne bileyim aklıma ilk geleni yaptım
Soner: doğan biz yarın gerçekten uçalım Sevil bizi görmesin
Doğan: beni de Aylin.


SEVİL VE AYLİN ODASINDA
Sevil: İnanamıyorum
Aylin: Neye Önder Bey e mii Soner e Mi?
Sevil: Aylin Önder bey le ben başa edebilirdim o sonuç da önemsiz biri ama Soner ne yapmak istiyor anlamıyorum ki ama sanırım artık ciddi olarak anlatmak gerecek bir an önce İstanbul a dönmek istiyorum
Aylin: bende konuşacağım doğan la şu gece bunalrun başımıza geldiğine inanamıyorum
Sevil: hadi yatalım uyacağımı sanmıyorum ama

mvgn

20 Mart 2008 Perşembe 08:20


Adsız dedi ki...
ÇEREZ-1
20.bölüm özeti:
Sevil in amerikandan gelen hocasıyla tezi için 2 haftalığına Antalya ya gitmededir. Aylin de Ünv: görevli hoca olarak gelmektedir.
Bunları duyan Soner ve Doğan şakır ve kartal olarak otele gelirle seminerin son gecesinde Sevil in hocası Önder bey Sevil e taciz edince sevil hocasına tokat atar şakır bi kafa şimdi ne olacaktır.



BÖLÜM:21

Çerez:1

Sevil arkasını döndüğünde Şakır bey in önder beye kafa attığını arkasından kartal beyin ismine yakışır gibi uçup gelmekte olan Cem in üstüne atladığını bir film şeridi gibi izlemekteydi donup kalmıştı. Bu gaylar yoksa olmaz dı olmuşumuydu yok canım.
Bu arada otel görevlileri gelmiş kavga edenleri ayırmıştı ama sanırım Kartal altında kalan king kong Cem ne uğradığını şaşırmış tam müdahale edecekken otel görevlileri mani olmuşlardır.
Soner: tanıtayım ben Şakir bu uçan arkadaşım Kartal çağırın görevliyi
Önder: siz de kimseniz be yok mu görev bu uçan kim burada
Sevil: Önder bey eğer Şakir beyden davacı olursanız bende sizden olurum bunu bilmiş olun
Soner: bende şahitlik ederim nasıl taciz ettiğini utan lan utan tutmayın
Otel de olayın büyümesini istemeyen önder bey tavsamış olayın duyulmasını istemediğinden,
Önder: tamam siz gidin ben şikayetçi değil bir yanlış anlaşılma
Soner: yanlış anlaşılmaymış tutmayın be tamam
Sevil: Şakir bey tamam teşekkürler size gelince Önder bey bana
1-Bana vereceğiniz not hiç umurumda değil.çünkü size saygı bile duymuyorum.
2- ben bu gece burada olanları yaşanmamış sayıyorum yoksa içimden geçenler sizi bir polis eşliğinizde gitmeniz. bunu da tek bir nedenle yapmıyorum üniversitemin adının böyle bir konuyla gündem yaratıp sansansiyon yaratmasın diye
3-Dans ederken sorduğunuz soruya gelince eşiniz sizi hak etmek için ne yaptı dediniz ya o anda dönüp Şakir e bakar eşim o eminim en deli çağlarında bile sizin kadar alçalmamıştır. Birde Önder bey benim eşim her zaman yanındadır.hertürlü saçmalığına rağmen
4- siz onun tırnağı bile olamazsınız bunu söylemek istemiştim.

Sevil kızgınlıkla döner Şakir bey,Kartal bey Aylin hadi gidiyoruz.
Bardan çıkıp hızla asansöre doğru yürürken soner ve doğan onlardan ayrılmaya başlamışlardı ki arkalarından bir ses duyarlar
Sevil: soner ve doğan asansöre
Aylin:ne
Soner ve doğan ise geri binerler sessizce asansöre binerler sevil tek kelime etmez.
Kaldıkları katta inilir.
Sevil: buyurun
Hepsi inerler Sevillerin odasına girerler.
Sevil: Soner yarın ilk uçakta eve dönmeni istiyorum ve ben gelene kadar da bu halini düzeltmeni şimdi
Soner: bak sevil bak anlatıyım.
Sevil odasının kapısını açar..
Sevil: soner dışarı
Aylin ve doğan şaşkınlıkla olayları izlemekte odadan çıkan Soner in arkasında doğanda çıkmak üzereyken
Aylin: doğan sen nereye
Doğan: yani şey sevil dedi ya çıkın yani ondan şey ettim
Aylin: Sevil Soner e çık dedi diye hatırlıyorum sana değil
Doğan: Oradaki sandalyeye büzüşür Soner usuca kapıyı kapar.
Aylin: Doğan bu ne demek
Doğan: ne ne demek aşkın
Aylin: Doğan şimdi dua edin oteldeyiz şimdi sende gidiyorsun.
Doğan: Aylin bak ben bir dinlesen
Aylin: ben İstanbul da Kartal beyle görüşmek istemiyorum. Görüşmeye Doğanla gelirsen memnun olurum.
Doğan: ya Aylin
Küt sesi duyulur Doğan kapıyla bakışmaktadır.

mvgn

20 Mart 2008 Perşembe 08:21

PAZARTESİ'İNDEN SALIYA HAZIRLIK
21.BÖLÜM DEVAMI
özet
Sevil ve Aylin Şakir ve Kartalın Soner ve Doğan olduğunu öğrenince
Aylin nişanı atmış sevil de boşanmaya karar vermiştir.

ÇEREZ- 3 DEVAMI

Soner: ama aşkım
Sevil: bak konuşalım soner birbirimizi seviyoruz değil mi?
Sevil: tabi hayatım
Sevil: ama bilmediğin bir şey var ilişkilerde sevgi olsa da o ilişki güven olmadan yürümez
Soner: ama bak
Sevil: Sonercim ilk evliliğimizi hatırla neden bittiğini istersen
Soner: benim yüzümden
Sevil: evet sana artık güvenmemem yüzünden ama ben aradan yıllar geçmesine rağmen seninin eski yaşantın sürmesine rağmen sana inandım sana güvendim pekiyi sen ne yapıyorsun Sonercim sen bana neden güvenmiyorsun ne değişti.
Soner: sevil sen yanlış anladın bak sana güvenmemek değil.
Sevil: Soner bana bir bak hadi bak ben senin sevdiğin senin dokunduğun kadın değil miyim senden ayrıldığım yıllar boyunca kendimi koruya bilen bir kadının sence Şakir e ihtiyacı varmıydı.
Soner: ama bak dayanamadım.
Soner: hala anlamıyorsun değimli. orada olsan her koca senin yaptığını yapardı
Ama Soner sen orda olmaman gerekiyordu. sen bunu anlamıyorsun.
Soner: ya şimdi her şeyi bitirecek misin o kadar kolay mı yani bu kadar basit beni hayatından çıkartmak
Sevil: kim seni hayatımdan çıkartacağımı söyledi ki seni hayatımdan çıkartmıyorum o kadar kolay kurtulamazsın. hayatımda yeni sınırlar koyuyorum sadece. gel buraya
Sevil Soner i yatak odalarına götürür.
Soner: ne yaptın ya odamıza
Sevil: düşündüm böyle olmasına karar verdim boşansak bile bir süre kimse bilmeyecek bak doğan bile ona göre efe nin tekrar üzülmesine ve psikolojisin bozulmasına göz yumamam. Alanlarımız bu
Soner: bu ne
Sevil: bu sürgülü paravan gece yatarken bu sürgüyü çekeceğiz yani yataklarımızı ayıracağız. Efe ye sürgü olayını benim tezim için çalışma odasına ihtiyacın vardı diyeceğiz. Eğer kaza ile sürgülü haldeyken içeri girese de ben yorgunluktan uyuya kalmış olacağım. yani efe e sezdirmek yada ondan bir yardım istendiği durumda ne olacağını ben söylemeyeceğim. Anladığını umuyorum.
Soner: ne zaman yaptın bunları.
Sevil: uçakta düşündüm. senin çok iyi bir baba olduğunu inkar etmek sana haksızlık olur ama bu birbirimize yada nasıl olduysa bana başlattığın güvensizliğe en iyi yanıt seni kendimden kendimi de sen den mahrum etmek olacağını düşündüm
Soner. Bayıldım yani bu hızlı buna darbe derler ya benim savunmam
Sevil: Soner senin bana karşı kim savunacak Şakir mi yoksa dur Kartal mı zaten onun durumu da kötü herhalde.
Soner: tamam peki suçlu olduğumu kabul ediyorum. ama bunun senle ilgisi yoktu
Pekiyi o prof olacak kuyruklu kılkuyruk hiç mi suçu yok.
Sevil: sen benle evlisin onla değil
Soner: aman Allah korusun
Sevil: Soner
Soner: tamam sustum
Sevil: sen benim kendimi koruyamaz mıyım bundan mı kuşku duyuyorsun. Soner taciz bir kadına her yerde yapılır bazen bir lafla bazen bir bakışla bazen en kötü halleriyle ben bir kadının ben ve nerde nasıl yaşadığım farkındayım.
Soner: kıskanmam suç mu yani şimdi yani anlamıyorum kavalın biri karıma sarıyor ama ben suçluyum
Sevil: Sonercim bak anlamadığın şu (karşısına diz çöker onun ellerini tutar)ben senin benin kıskanmanı beni korumanı istemiyor muyum sanıyorsun.Ama bazen insanları bırakman gerekir kendilerinin başarabildiğine inanman gerekir..
Bak bu Şakir neydi otelde 2 hafta boyunca seni gay olarak dolaştıran bundan da önemlisi Sonercim biz çocuk yetiştiriyoruz. Ve sen o çocuğun kafasına şimdiden anne baba arsında gizlikler olacağına bir şeyleri saklamamız gerektiğini yerleştirdin. Yalan mı ?
Soner:?
Sevil: susuyorsun demek oluyor ki haklıyım nasıl anlatmayı düşünüyorsun yada bana nasıl anlatacaksın efe yi yalanlarına alet etmeyi. bana güvenmeyi öğreneceksin Sonercim ben sana güvenmeyi her şeye rağmen öğrendim söyleyeyim kolay olmuyor. hep Şakir e söyle artık sayesinde bana hiçbir erkek dokunamayacak canım buna sende dahil.
Soner: tamam ya eğer cezam sensensizlikse çekerim yani cezam bitene kadar biter ama yani adı üstünde ceza ama bir şartım var
Sevil: Sonercim muhabbette bir ceza türüdür.hatırlatayım
Soner: tamam canım süreyi sen belirle
Sevil: Sonercim hem ne şartıymış bu sen pek şart koşacak durumda gözükmüyorsun bence.
Soner: yok var şartım ben cezamı çekeceğim bir şekilde çekerim kabul ama senden süre bekliyorum
Sevil: ne süresi
Soner: 2 ay sonra mahkemeye vereceksen ver ama bırak bu iki ay kendimi bir şekilde ispatlayayım.
Sevil: eminmisin yani her şeyi düzelteceğinden tamam o zaman mahkeme işini askıya alıyorum. Fakat benim de bir şartlarım olacak bu duruma 1- başkalarını alet etmek yok hele çocukları hiç 2-ala vere yapıp bir numara çevirmek yok 3- Bu ispatı sadece Soner olarak yaparsan şakir gibi yan kişiler yok.
Soner: anlaştık tamam.
Sevil: tamam ben okula gidiyorum o zaman. Her şey anlaştığımız gibi anlaşmayı bozarsan bende bozarım bunu bilmiş ol.
Sevil gittikten Soner heyt yaşasın mahkemeye vermeyecek buradan yırttın Soner
Bakalım şimdi tek başına bu işin içinden nasıl çıkacaksın.

mvgn

24 Mart 2008 Pazartesi 17:49


Adsız dedi ki...
ÇEREZ 4
Okulda
Sevil tam kendi odasına yürüyordu ki arkasından önder bey in seslendiği duydu.
Sevil: Siz hala burada
Önder: sizinle konuşmam gerekiyor lütfen
Sevil: sizinle konuşacaklarım sanırım bitmişti önder bey, beni rahat bırakır mısınız?
Önder: bana savunma hakkı vermezseniz hayır
Sevil: ya beden herkes bugün haklarını hatırlıyor. Size hiç hak vermiyorum hiçbir şey için.
Sevil odasına girer
Ama arkasından önder bey de
Önder: bakın şu okulun orta yerinde bağırırım
Sevil: umurumda değil
Önder: belki haber yaparlarsa o zaman umurunuz olur ama
Sevil: ya önder neden anlamak istemiyorsunuz. Sizinle ko-nuş-mak is-te-mi-yor-um.
Önder: tamam ben sadece neden yani o hareketi neden yaptığımı açıklayacaktım hata özür dileyecektim
Sevil: sanırım ne yaptığınız belli tama özür de dilediniz şimdi odamdan çıkarmasınız
Önder: beni dinlemeden olmaz
Sevil: tamam 5 dk. Var başlayın sizi dinliyorum.
Önder: tamam hiç yoktan iyidir. ben sizi Amerika da gördüğümden beri aklımdan çıkaramadım önce geçer diye düşümdün sonra Okul davetini kabul etmediğinizi öğrendim hemen nedenini öğrenmek için Türkiye ye gelmeye kara verdim ama o anda kızım hastalandı onunla ilgilenmek zorunda kaldım. sonradan da sizin tekrar evlendiğiniz haberi geldi. yani ben her önüme taciz eden hastalıklı adam olarak hatırlamanızı istemiyorum. bensize aşık oldum sevil yani sevil hanım Antalya da sadece size biraz yakın olmak için dansa kaldırmak istemiştim ama sonra kendimi tutamadım olaylar öyle gelişti.özür dilerim kocanız şanslı biri herhalde bundan haberi vardır.sanırım 5 dk.doldu.durum bu.
Sevil: ben eşime aşığım önder bey bunu unutmanızı istemem. sizin içinde üzgünüm. elimden hiçbir şey gelmez.
Önder: biliyorum sevil hanım (kapıdan çıkarken durdu)teziniz kabul edildi.
Birde 2 aylık için bir okul sizinle görüşmek istiyor size yazacaklardır. yanıtınız belli ama siz gene de düşünün. bol şans sevil hanım.
Sevil: teşekkürler size de
Önder: bu arada ben burada İstanbul da kalmaya karar verdim. Kızım yarın geliyor.
Sevil: yani Amerika ya dönmeyecek misiniz?
Önder: hayır dönmeyeceğim.
Sevil: kızınız ufak mı?
Önder: yok bu sene 18 yaşına basacak genç kız oldu artık
Sevil: pekiyi nasıl olacak yani buraya alışması
Önder: Amerika daki bağlantılarımı kesmeyeceğim bir ayağım orada olacak anlayacağız. Alışamazsa bakacağız bir çaresine. Şimdilik size iyi çalışmalar.
Aylin önder beyi Sevil in odasından çıkarken görünce telaş içinde arkaşının yanına geldi.
Aylin: bir şey yapmadı ya sana
Sevil: saçmala Aylin ne adam sapık mı?
Aylin: ne o sapık olmadığını ne zaman anladın.
Sevil: kapa kapıyı sana bir şey anlatayım
Aylin: ne oldu
Sevil: inanmayacaksın ama bana aşık olduğunu söyledi
Aylin: ne belliydi sen inkâr ediyordun ama
Sevil: ben bir ilgi seziyordum Amerika dayken de ama bu kadar olacağını düşünmedim açıkçası
Aylin: peki sen ne dedin
Sevil: ne diyeceğin kocama aşık olduğumu söyledim
Aylin: evli olduğunu söylüyorlar
Sevil: benim bildiğim yani Amerika dayken yeni boşandığı idi.kızı gelecekmiş.
Aylin: birde kızı ufak mı annesinde kalıyordur herhalde
Sevil: yok 18 yaşındaymış
Aylin: çok genç evlenmiş demek ki
Sevil: Aylin magazincileri geçtin hadi sen asıl doğan ı anlat bu ayrılma işinde ciddi misin?
Aylin: bilmiyorum ama bir gözü korksun bir yandan da bu sürekli böyle olursa diye düşünüyordum.
Sevil: bak doğan esasında böyle şeyler yapacak biri değildir yani ona haksızlık etme her zaman ki gibi Soner in dolmuşuna gelmiştir.
Aylin: Sevilcim koca adam ne demek arkadaşın dolmuşuna gelmesi gelmesin Soner intihar ediyorum dese o damı edecek yani
Sevil: sen de haklısında o zaman biraz birbirinize zaman tanıyın
Aylin: bende bunu yapmak istiyorum bakalım
Sevil: ama yüzüğü vermişsin
Aylin: verdim Sevilcim yoksa ciddiyetimi anlamayacaktı yoksa.
Sevil: tamam Aylin sen bilirsin.
Aylin: siz Soner le ne yaptınız.
Sevil: Aylin bizim çocuklarımız var konuştuk.
Aylin: yok canım bende inandım. Sevil yani benden de mi saklıyorsun
Sevil: yok Aylin bir daha yapmaması için konuştuk o da söz verdi hepsi bu.
Aylin: Tamam Sevilcim sen ne diyorsan odur.
mvgn

24 Mart 2008 Pazartesi 17:52





Adsız dedi ki...
ÇEREZ 5
Soner doğan ın evinde olduğunu öğrenince ona gitmeye karar verdi. Doğanın evine vardığında doğan pijamalarla kendisine kapıyı açmıştı ve içeri geçti ayakta duracak gibi değildi,belli ki içmişti onu bir bardak içse zaten içki tutardı.İçeri girdiğinde nerdeyse düşüyordu. ayağına boş dolu birçok şişeye takıldı.
Soner: ne o be kendini balık mı sandın
Doğan: Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikiler alıyorum

Bir de rakı şişesinde balık olsam
Soner: oğlum sen sarhoş bir balık olmuşsun zaten

Doğan: bak bunu dinle Bana yalanlar söylese yetinecektim.
Ama yalan söyledi.
Soner: ya bağırma şiir yarışmasına giren çocuk gibi ne oldu evi şairler mi bastı
Doğan: bastı bastı bütün şairler bütün aşk acısı çekenler bastı beni sen niye bu kadar rahatsın. Hem uzat bakayım ellerini
Soner: ne ya temizlik kontrolümü
Doğan: ya uzatsana
Soner: tamam al işte.
Doğan: bak duruyor işte tam yüzük parmağında duruyor bende fazla var
Soner: ya oğlum sende ne fazlaya yüzüğüm niye çıkarayım
Doğan: ya bu haksızlık benim niye avucuma verdiler ya sende çıkar dediler
Sevil sana vermedi mi yüzüğünü geri.
Soner: niye verecek oğlum ya
Doğan: ya ben ne yapıcam ben Aylinsiz ne yapıcam
Soner.: ne bu gel bakayım buraya
Doğan: nereye götrüyorsun beni
Soner. Kapa çeneni gir bakayım
Soner doğan ı duşun altına sokar ve soğuk suyu açar
Doğan: ya dondum ya kapa be kapa
Soner. Yok oğlum nasılmış balık olmak
Doğan: ya dur nefes alamıyorum alma
Soner: demin balıktın ne oldu yüzgeçlerinmi kayboldu tamam
Suyu keser.
Doğan: ya dondum be heheJ) iyi geldi ama
Soner: hadi bekliyorum giyinde gel.
Doğan biraz sonra giyinmiş biraz kendini toparlamış olarak geldi.
Soner: ne bu be oğlum tekelle ortak mıydın?
Doğan: sorma unutayım diye içiyim dedim içtikçe hatırladım tekrar içtim böyle sürdü işte bütün gece
Soner: Aylin yüzüğü attı demek ki sana şaka yapmasın.
Doğan. Yok ya şaka filan değil sen bana güvenmiyorsun dedi açtı avucuma gitti. 15 dakikia öyle kalmışım iyimi. Sen ne yaptın tek parça geldiğine göre Sevil nasıl kızgınlığı geçti.
Soner: evliyiz oğlum biraz kızdı ama işte birdaha olmasın dedi bitti işe gitti.
Doğan. Ben niye çok ceza aldım.
Soner: bizim kapı gibi cüzdanımız ayrıca da 3 tane çocuğumuz var doğancım sizde ne var bir yüzük eh haliyle senin cezan fazla oluyor. hadii işe birde iflas etmeyelim
Doğan: tamam çıkalım ya soner barışır değil mi Aylin yani
Soner: bağrışır merak etme seviyor o seni
Doğan: seviyor değimli? Of of ya.




Soner ve doğan işe gelmişler di ama soner in aklı devamlı sevil in söylediklerinde olduğu için dalıp gidiyordu.
Doğan: ya bak sen bir şey var söylemiyorsun
Soner: yok bir şeyim
Doğan. Var oğlum hiç inkar etme
Soner: ya doğan yok diyorum ama biraz da dh üstüme gelirsen olucak
Doğan: aman tamam be yok sa yok ya soner Aylin of of
Soner. Ya doğan be of of çekeceğine dağ dayanmadı be yıkıldı hepsi
Doğan: aman şakacı Soner
Soner: böyle romatizmaları tutmuş koca karılar gibi of çek o zaman
Doğan: ya ne yapacam sahi
Soner: valla bilmem çık kızın karşısına konuş af dile bir şey yap ne bileyim af etmezse kapısında açlık grevi yap yani ben çıkıyorum
Doğan :ya nereye gidiyorsun ben Aylin e of ya ben Aylin den af dileyecektim.

Soner dışarı çıkmış sahilde yürüyordu doğan a anlatmamak hiç sorun yok gibi davranmak canı sıkmıştı. biraz deniz kenarında kayalara oturup denizi seyretti.o sırada telefonu çaldı.Arayan sevil di.
Sevil: Soner Efe yi okuldan sen alır mısın?
Soner: tabii Sevil hayatım
Sevil: tamam teşekkürler.
telefon kapanmıştı neydi bu eskiden nerdesin ne yapıyorsun diyen sevil miydi bu karısı oldan uzaklaşıyordu sorun büyümeden bir çözüm bulup
ailesini kurtarması gerekiyordu. hadi soner düşün oğlum.
mvgn

24 Mart 2008 Pazartesi 18:07
ÇEREZ 6
Efe okuldan alıp eve geldiğinde Sevil gelmiş sofra hazırlanmıştı.
Soner: merhaba
Sevil: merhaba
Efe: anne siz küsmüsünüz
İkisi de: hayır oğlum
Efe: ne o siz akşam gelince öperdiniz birbirinizi
Soner: ben öpmedi mi?
Sevil: Sonercim
Sevil: Sevilcim
Öpüşürler
Efe: bende hehe sizi küstünüz sandın dı.
Sevil. Oğlum nerden çıkarıyorsun bazen büyükler yorgun oldukları zaman konuşmak istemez. Bende baban da bu gün çok yorulduk ondan
Efe: tamam hadi yememizi yiyelim
Soner: tamam oğlum yiyelim.
Efe: anne odanıza ne oldu.
Sevil: efe cim baban ile bende sana onu anlatacaktık.
Soner: annene çalışma odası yaptık oğlum değil mi sevil.
Sevil: evet efe hani ben biraz yoğun çalışmam gerekiyor
Efe: o amcalar odanızı bu yüzden mi böldüler
Sevil: sürgülü kapı oğlum açılıyor oda eski haline geliyor.
Efe: o olmaz çalışamıyor muydun?
Sevil: efe oğlum bak ben geceleri geç vakte kadar çalışacağım
O zaman da baban uyamayacaktı.
Efe: pekiyi hep mi duracak
Soner: oğlum olur mu annenin çalışması bitince kaldıracağız değil mi sevil.
Sevil: evet oğlum çalışmam bitince kaldıracağım.
Efe: yaşasın. Böyle sevmemiştim.
Sevil: hadi bakalım şimdi yukarı çık ta biraz derslerine bak.
Efe: anne biraz oyun oynayabilir miyim ?
Sevil: yarı saat tamam.
Efe: baba hadi benle oyun oyna hadi.
Soner: dur oğlum annene yardım edeyim öyle sen çık ben gelirim.
Efe yukarı odasına gider

Soner: sevil artık böyle mi davranacağız hem efe bir şey anlamasın diye kendin söylüyorsun hem yüzüme bile bakmıyorsun
Sevil: Soner üstüme gelme ben odama çıkıyorum.
Soner: sevil böyle olmaz
Sevil: nasıl olur Soner mahkemeyle mi?
Soner: sen bu olayı çok büyüttün ben ailemi kurtarmaya çalışıyorum
Sevil: Soner lütfen aileni kurtarmaya mı bunu Şakir olarak mı yapacaksın
Merak ettim.
Soner: ne var mış Şakir de
Sevil yatak odasına girdiğinde yatağına baktı Sonersiz boş bir yatak,
Nasıl bu hale gelmişlerdi. Boynunda ki madalyonla oynuyordu sonra ne yaptığını bilmeden .madalyonu çıkartıp çekmeceye koydu.
Odaya Soner de gelmişti sevil in yanından geçerken Sevil in boynumdan yatarken bile çıkartmayacağım dediği ona aldığı madalyonunu çıkartıp çekmeceye koyarken görmüştü. Sevil kendisine bu kadar mı çok kızmıştı yanından geçip kapının sürgüsünü açıp kendi odasına geçti boş bir yatak. Sevilsiz. Nasıl bu hale gelmiştiler. Yatağa çöktü.
Soner: kapı açık kalabilir mi?
Sevil: efendim
Soner: sürgülü kapı açık kalabilir mi?
Sevil: bence mahsuru yok. iyi geceler.
Soner: iyi geceler sevil.
Soner yatağına oturdu bir şey bulmalıydı ama ne şu sürgülü kapıyı içinden kırıp tekrar karısının yanına yatmak istiyordu. Ancak sabah karşı uya bilmişti. sabah erken den kakmış efe yi servise bırakmış evden sevil uyanmadan çıkmıştı.düşünmesi gerekiyordu Aylin ve Doğan dan yardım isteyemezdi ama bu önder bey le konuşması gerekiyordu.bir şekilde ona ulaşmalıydı ama nasıl okula gitse Sevil e yakalanma ihtimali vardı.en iyisi okul gelmeden yanına gidip konuşmalıydı.

mvgn

25 Mart 2008 Salı 09:43


Adsız dedi ki...
ÇEREZ 7
ÖNDER BEY İN EVİ

Önder bey kızını havaalanından almıştı. Baba kız kahvaltı ediyorlardı.
Annesi Amerika ya yerleşmiş bir İtalyan ailesinin kızı olduğu için evde pek Türkçe konuşulmadığında birkaç kelime den ötesini bilmiyordu. Oda İstanbul çok güzel teşekkür ederim gibi birkaç cümleydi. Babasına çok düşkün olduğundan Önder Bey ayrıca Türkiye de kalma kararını bizzat kızını yanına çağırarak vermek istemiş çünkü bir türlü boşanmalarını kabul etmiyor hala onları evli olarak görüyordu şimdi de bu Türkiye de kalma kızına nasıl onu üzmeden anlatacağını bilmemenin verdiği gerginlikte geçen bir kahvaltıydı.
Konuşmalar alt yazı verilmektedir.
Önder bey: yolculuk nasıl geçdi melisa
Melissa: iyi babacığım İstanbul çok güzel bir şehir .annem geldi baba Türkiye ye
Önder: hayır kızım gelmedi.
Melissa: baba o zaman annemi çağıralım hep beraber döneriz.
Önder: melisa bak biz annenle boş.
Melissa: (kulaklarını tıkar)duymak istemiyorum anlıyor musun duymak istemiyorum hep o kadın yüzün değil mi?
Önder: kızım neler saçmalıyorsun ne kadını artık kabul et 2 yıl oldu biz annenle ayrılalı
Melissa: etmiyorum işte etmiyorum
Kahvaltıdan ağlayarak kalkar koşarak odasına gider.

Önder okula giderken melissa yı da götürmeye karar vermişti.Öğle tatilinde de kızınla yemek yemeyi düşündü ama melisa bu kadar tepkiliyken ya Sevil e rastlarsa ama götürmek zorundaydı.kızının odasına gitti.
Önder: melisa melissa
Melissa kapıyı açtı.
Melissa: ne var
Önder: hadi gel beraber gidelim. sonra birlikte çıkar İstanbul u gezeriz.
Genç kızın gözleri parlamıştı. tamam diyerek odasının kapısını kapadı.

mvgn

25 Mart 2008 Salı 09:43
ÇEREZ 8
Sevil uyandığında Soner in çoktan gittiğini görmüştü. Demek kendisini uyandırmamıştı. Efe yi okula gönderilmişti. Saatine baktı ikizler şimdi uyanırdı. Onların odasına gitti. Eda ve ege gerçekten de uyanmışlar yataklarında oynuyorlardı annelerini görünce ikisi de ona doğru kaktılar
Artık nerdeyse yürüyeceklerdi. Sevil in birden gözleri doldu çocuklarına sarıldı. Bir yandan da Soner e içerliyor bu güvensizliği yüzünden bu duruma geldiklerini anlayamıyordu ne değişmişti de birden güvenmeyen yerine güvenilmeyen konumuna düşmüştü. Yoksa Soner i yeni mi tanımaya başlıyordu. Yok, o aşrı kıskanç olamamıştı ki eski günler aklına geldi
Onun hercai karakteri yüzünden o kadar kıskanmıştı ki onu Sevil ,Soner kendi hercai halinden onu kıskanmak aklına bile gelmemişti demek ki
Birden ikizler ağlamaya başladı Sevil kendine geldi. Kapı da çalmıştı bakıcı olmalıydı. Gitti kapıyı açtı ikizlerin mamasını hazırladı bakıcıyla birlikte mamaları yemişler annelerine gülmeye başlamışlardı. Sevil onlara baktı artık onlar şanslı bir bebektiler kendileri seven ve anne ve babası vardı. Her şeyi onları çok seven ağabeyleri efe ye borçlulardı bu efe nin başarısıydı. içinden bir ses kendine haksızlık etme seni de sevdiğini anladığından da değişti diyordu ama bu sesi duymak istemedi. Önce Ege yi kucağına aldı neydi o yaşananlar allahım Ceyhun la korku filimi gibiydi yaşananlar. annesi kucağına aldığını gören eda çığlığı basmışlı. edacım ne kadar babana benziyorsun istiyorsun ki herkes benle ilgilensin ege i bıraktı kucağına eda yı aldı bu sefer Ege başladı ağlamaya Sevil birden ikisine de sarıldı başladı ağlamaya. odaya gelen bakıcı onları bu halde bulmuştu.
Bakıcı: sevil hanım bir şey yok ya
Sevil: yok yok birden ege nin kaçırılması aklıma geldi. ondan kendimi
Kötü hissettim geçer şimdi.
Bakıcı: tamam sevil hanım haklısınız çok kötü günlerdi.
Sevil yüzünü yıkadı giyinmeye başladı Ceyhun aklına geldi Soner in o olayda ki sakinliği kendisini suçlamaması birden kocasına tüm kızgınlığı gitti
Odasına geçti sürgülü kapıya baktı. Bu Soner e verilen bir ceza değildi aslına kendiside cezalıydı bütün akşam yatağında dönüp durmuş onun diğer tarafta uyumadığını anlamıştı. odasına girdi çorapları çıkardığı yerdeydi güldü onu o kadar seviyordu ki gene gözleri doldu ne oluyordu bugün ona onunla bir gece bile ayrılmaya dayanamıyordu yüreği onsuz yıllarda bile hep onu çok sevmişti, kocasının dün gece ki yatağına oturdu onun yatakta ki bıraktığı çukurluğa uzandı. çıkardığı tişörtünü kokladı kokusunu içine çekti. Önder bey in söyledikleri aklına geldi güldü bilmiyordu
Sonersiz bir Sevil in çölle benzeyeceğini.Birden aniden yerinden kaktı sürgülü kapıyı dibine kadar çekti.Akşama geldiğinde ona sarılarak uyumak istiyordu.Giyindi okula gitmek için evinden ayrıldı. Döndü evine bir daha baktı. Tekrar anahtarını açıp içeri girdi yatak odasının da ki çekmeceden Soner in aldığı kolyeyi boynuna taktı içindeki resimlere baktı. Onları öptü.
Dönüp ikizleri de tekrar öperek okulun yolunu tuttu.
mvgn

25 Mart 2008 Salı 11:26
ÇEREZ 9
ÇEREZ 9

Önder bey ve kızı okula gelirken kendilerini Soner durdurur.
Soner: önder bey ben sevil in eşiyim sizle görüşebilir miyim?
Önde: Soner Bey size nasıl yardımcı olabilirim
Soner: bilmiyorum ama sizle konuşmam gerekiyor. Bu gün olmaz
Kızım Amerika dan yeni geldi bu gün ona ayrıldım
Soner: hoş geldiniz.
önder: Türkçe bilmiyor Soner bey sonra kızına dönüp tercüme etti
Melissa: hojbulduk
Soner: önder bey okula gelmek istemedim Sevil in görmesini istemiyordum. Bu gün konuşamaz mıyız 15 dk bile bana yeter.
Melissa konuşmaları anlamasa bile cümlenin içinden geçen Sevil onu kızdırmaya yetmişti. Okula doğru koşmaya başladı.
Önder: tamam Soner Bey öğlen sonra 3 gibi size sanırım 15 dakikamı ayıra bilirim.
Soner: teşekkürler sizi şu karşı cifede bekleyeceğim.
Önder bey kızının peşinden koşarak onu yakalamıştı okulun kapısında esas kızının baktığı yöne bakınca Sevil in daha yeni okula geldiğini gördüğünden durduğunu anlamıştı babası
Melisa: demek o da burada ondan annemin gelmesini istemiyorsun hep bu kadın yüzünden
Sevil konuşulanları duymamıştı. Tam yanlarından geçerken melisanın Sevil e gülümsediğini gördü Önder Bey. Sevil de hiçbir şeyden habersiz gülümsedi. Ve
Sevil: hoş geldiniz. Dedi.
mvgn

25 Mart 2008 Salı 12:46


Adsız dedi ki...
ÇEREZ 10
SAAT:15.00 DE CAFE DE

Soner önceden gelip beklemeye başlamıştı. aslında ne konuşacağını bilmiyordu ama bir yerden başlaması gerekiyordu.kapıdan önder bayein girdiğini gördü
Önder: merhaba Soner Bey sizi dinliyorum kızım okulda tek başına
Soner: Eşim bana Antalya da yaşananları anlattı.
Önder: yaa üzgünüm ben onun açıklamasını sevil hanıoma yaptım
Soner: bakın ben sizin yaptıklarınızla ilgilenmiyorum benim burada öğrenmek istediğim eşimin kariyeri bu olaydan nasıl etkilenecek.
Önder: başka bir değişle karınız attığı tokat ya da o Şakir beyin kafasını unutacak mıyım?
Soner. Evet, tem olarak onu soruyorum.
Önder: ben Sevil e anlattım ama Soner bey her şeyi açık olarak konuşalım mı var mısınız?
Soner: onun için buradayım.
Önder: 1.cisi yani eşinizin kariyeri için sorduğunuz soru bunu Prof. önder bey olarak yanıtlarsam eşiniz çok başarılı biri ve ben ona engel olmayı aklımdan bile geçirmem ve böyle kişiselsel nedenlerden kimsenin başarısını engellemedim bu zamn ki meslek hayatımda.
Soner: yani tezi kabul edildi.
Sevil: demek sevil hanım size anlatmadı ona bunu söyledim hatta son bir şans doğduğunu 2 aylık bir okulun onu çağırdığını da söyledim tekrar aynı nedenlerle red etti ailesi için. Yani karınız kariyerine pek önem vermiyor daha doğrusu önceliği sizlersiniz. Çocuklarını yanına alabildiğine göre siz bulun bakalım kimin için red ediyor.
Soner: yani istese Amerika da imkan mı tanınıyor. Doğrumu anladım.
Önder: evet 2.sine yani bir erkek olarak önder in düşüncelerine gelince Soner Bey ben karınıza aşığım
Soner in yumruğunu sıktığını gören Önder Bey
Önder: açık olmamı varım demiştiniz.
Soner: bu kadarını beklemiyordum.
Önder: ama karınız size deli gibi aşık Soner Bey. ben taciz kar biri olmadığımı karınıza söyledim. Eşinizle ne gibi sorun yaşıyorsanız nedeni ben değilim. ama bir de bu açıdan bakarsak aşk sabır etmekmiş derler sizi
Çok seviyor ama ben Amerika ya gitmekten vazgeçtim Soner bey
Soner: neden demem komik kaçacak sanırım
Önder: size komik geldiyse bilmem ben sizin hata yapmanızı kenarda

bekleyeceğim bunu bilmenizi isterim. her halde konuşmamız bitti.
Soner: Önder bey ben çok hata yaptım sizde onu bilmiyorsunuz ve inanın hata yapmamayı da öğrendim. Ayağa kalkar hesabı öder ve ayakta olan önder beye sandalyeyi uzatır.
Soner: kenarda beklerken yorulmayın önder bey.iyi günler.
Soner içine sığmıyordu Sevil i bir tanesi her şeyi elinin tersiyle iten kadını kendisine aşık olduğu için evet ona kendini af ettirecek bir yolu bulmuştu. Havaya zıpladı ayaklarını birbirine çarparak lokantaya doğru yolla çıktı
mvgn

25 Mart 2008 Salı 12:50
ÇEREZ-11
SAAT: 15.00 DE OKULDA

Melissa onu babası onu odada gelecem diye gittiği halde yarım saat olmasına rağmen dönmemişti. Babasının odasında dışarı çıktı sevil ve Aylin kendi odalarına giderken gördü. Hemen yanlarına gitti.
(Konuşmalar altyazılı verilmektedir)
Melissa: sevil hanım (Aylin ne de başıyla selam vermişti)
Sevil: Melisa ydı değil mi?
Melissa : evet sizden bir ricam olacaktı.
Sevil: Aylin melissa önder bey in kızı sonra melisa ya dönerek buyur yapabileceğim bir şeyse
Melissa: evet sevil hanım üstüme bir şeyler almak istiyorum yardımcı olur musunuz?
Sevil: ben mi?
Melissa: evet babam bir ihtiyacım olursa size gelmemi söyledi.
Sevil ile Aylin bakışırlar Aylin sevili kenara çekerek
aylinl: ne bu şimdi ne yapmaya çalışıyor bu önder bey.
Sevil: ne bileyim Aylin neyse ben melissa ile çıkayayım
Aylin: bence çıkmasan daha iyi babasıyla çıkıp alsın
Sevil: ben Amerika dayken tüm ekip olarak evlerine gidip tanışmıştık.burda tek beni tanıyor.önder bey şimdi yardım etmesem bilinçli olarak yaptığımı sanabilir .hemen geliriz merak etme.
Aylin: tamam telefonunu açık tut ama.
Sevil ile Melissa dışarı çıkmışlardı
Melissa : ben babamın arabasını alayım
Sevil: melssa sen Türkiye trafinin yabancısısındır bir taksiyle gidelim.
Melissa: olmaz ben geliyorum.
5 dak.sonra arabayla sevil in önünde duruyordu.
Melissa: hadi gel
Sevil biraz tereddüt etse de bindi kemerini bağladı.
Sevil: melissa kemerini bağla istersen
Melissa: tamam dedi .
Arabayı çalıştırdı sevil onu seyretmeye başlamıştı. sonra nereye gideceğini sordu
Melissa: aslında bir şey almak istemiyorum.
Sevil: o zaman neden çıktık
Melissa: senle konuşmak için
Sevil: benimle mi neden?
Melissa: senin yüzünden annem çok üzgün bende
Sevil: ben ne yaptım ki melissa anneni bir kere gördüm, bu yüzden beni sevmemeni anlarım de öfkeyi anlamıyorum
Melissa: öfkemi anlamıyorsun öylemi? ne öğrendim babam yokken biliyor musun
Sevil: ne öğrendin.
Melissa: Amerika a dönmeyeceğini neden acaba
Sevil: bana ne soruyorsun babana sorman gerekir.
Melissa: bakıyorum masumluğu iyi oynuyorsun ama bana bunlar sökmez
Sevil: tamam melissa bu kadar yeter okula dönelim.
Bu arada telefonu çıkartı Aylin i aramaya başladı.bunu gören melissa
Elinden telefonu aldı ve kapadı
Sevil: artık sinirleniyorum yeter ne bu yaptığın
Melissa: sen beni anlamadın galiba babamı unut anlıyor musun ?
Sevil bir yanlış anlaşılmanın ortasında kaldığını anlamıştı üstüne gitmeden gerçekleri anlatmaya çalışmalıydı
Sevil: bak melissa babanla aramda bir şey yok ben eşimi seviyorum 3 çocuğum var. yani sen yanlış düşünüyorsun
Melissa: yanlış düşünüyorum niye o zaman senin ismini söyleyen bir adamla konuşmaya gitti babam
Sevil: kimle gitti konuşmaya baban
Melissa: bilmiyorum senin adın geçti babamda konuşmayı kabul et.
Sevil: melissa bundan haberim yok neden anlamak istemiyorsun
Bu arada araba hızlanmış şehir trafikten otobana çıkmışlardı
Melissa bir ayağı gaz pedalında bir taraftan da Sevil e soruyordu
Melissa: demek gelen adamı bilmiyorsun masumu oyna bakalım ozaman şunu yanıtla neden babam seni tanıdıktan sonra boşanmaya kakmış olabilir yanıt versene susma hadi konuş
Sevil :Soner in neden Önder le buluştuğundan bütün bu yanlış anlamalardan vazgeçmişti artık tek düşüncesi hızlanan arabaydı
Sevil: melissa bak yavaşla sen bu trafiğin yabancısısın hem nereye saptın böyle
Melissa: hiç önemli değil neresi olursa.
Sevil: bak melissa düşündüğün gibi değil inan bana
Melissa: sana inanmak mı söyle o zaman senin babanın aşık olduğu kadın ben değilim de hadi.
Sevil: melissa lütfen yavaşla bak kaza yapacağız şimdi melissa dikkat et.

MVGN

25 Mart 2008 Salı 13:29
ÇEREZ-12

OKULDA

Önder bey Soner le konuşmaktan gelmiş melisayı odada bulamayınca aramaya başlamış bir umut Sevil in odasına bakmış sevili göremeyince
Aylin odasına gitmişti.
Önder: affedersiniz melisayı gördünüz mü telefonu da kapalı
Aylin: Önder bey melissa sevil e dışarı alışverişe gittiler siz söylemişsiniz
Önder: ben mi hayır ben böyle bir şey demedim.

OTOBAN

Polis: abi aşırı hızdan arabanın direksiyonuna hakim olamamış
Bariyerlere çarpış arkadaki arabada onlara Allahtan kemerleri takılıymış ta arabadan fırlamamışlar.
Amir: peki arabanın içindekiler ne durumda
Polis: cankurtaran geldi götürdüler arabayı kullananın fazla bir şey yok ama
Yanında oturan bayan tarafından çarpışmış bu yüzden hayati tehlikesi var
Amir: kim oldukları hakkında bilgi var m?
Polis: amirim burada bir telefon var arayalım mı?
Amir: en son kimi aradıysa arada haber ver.



OKULDA

Aylin: nedemek önder bey siz sevil hanıma gidin demiştiniz ben gitmemesini söyledim ama o sizi yanlış anyacaksınız diye gitti.
Bu arada telefon çalar.aylin telefonuna bakar
Aylin: sevil arıyor
Önder bey de derin bir nefes alır nerdeymişler
Aylin: sevil hayatım bizde
Polis: bu sevil hanımın telefonu ben polis memuru ramazan Kimle görüşüyorum
Aylin: polis bey sizde arkadaşım telefonu ne arıyor lütfen bir şey mi var
Polis: arkadaşlarınız kaza geçirdi sürücü olan iyi ama yanındakinin durumu ağır&( ) hastanesine kaldırıldı bilginiz olsun.
Aylin koltuğuna çökmüş başında önder bey ne olduğunu sormaktadır.
Aylin: kaza önder bey kaza yapmışlar.
Önder: sağlık durumları ondan bir şey söylediler mi?
Aylin: arabayı kullanan iyimiş yanındakinin ağır olduğunu söyledi
Önder: hadi hemen hastaneye gidelim.
Aylin çantasını ve telefonu alarak çıkar aşağıya vardığında Cem onları bekler bulur. O anda Soner Soner i aramadığını hatırlar.

Soner aklına gelen fikir sayesinde artık karsıyla buzları eriteceğini
Rahatlığında lokantaya varır.

LOKANTADA

Doğan: iyi be ağabeycim yani bir işin olduğunu hatırladın
Soner: söylenme geldik işte.
Doğan: gelmiş işler bitti akşam için servisler hazır Bak şu köşeyi gördün mü?
Soner: ne var gördüm.
Doğan: git ağabeycim oraya eline de bir peçete koy aşcılar varya lokantaların girişinde işte konu mankeni bari dekorasyona para vermeyiz.
Yetti ya ben böyle bu lokantadan çıkamazsam nasıl aylin i ikna edebilirim.
Soner: konuş şom doğan keyfimi kaçıramazsın bende aman doğan bey işi düşünüyor çalışma aşkıyla yanıyor diyordum
Doğan: sen telefonuna bak bana laf değiştireceğine
Soner: aa bak seni duydu herhalde sevgilimi göremiyorum diye birde Aylin den fırça yemek varmış
Doğan: ya oğlum aç şunu hadi aç
Soner. Efendim Aylin.
Soner: kaza mı sevil mi?
Doğan. Soner ne oldu Soneer oğlum kendine gel ya Soner. Kim kaza geçirmiş söyle

BÖLÜM SONU


Jenerik müziğiniz

https://bypas.in/
www.youtube.com/watch?v=9ZgIK1gCVnI

mvgn

25 Mart 2008 Salı 13:43
BÖLÜM 22

ÇEREZ 1
http://www.youtube.com/watch?v=eSWRbsGvs2Y

AMBULANS VE HASTANE
Sevil ambulansla hastane getirilmiş doktorlar tarafından müdahale edilmekteydi Melissa ise Türkçe bilmediğinden ambulanstaki doktor kendisine bakmış be
1.doktor:iyi ki kemeriniz takılıymış hayatınızı taktığınız kemere borçlusunuz demişti ama .melissa hiç bir şey anlamamıştı.Böyle olsun istememişti. Böyle düşünürken birden yere düştü hemşire ve doktorlar hemen müdahalede bulunarak kendisin, hemen yatırarak serum taktılar. melissa gene bayılmıştı.
1.doktor: trafik kazası hasta 30 yaşında başından yaralanmış kendinde değil yaklaşık yarım saattir baygın.
Diğer arabayı sürende kırık çıkık yok kendisi kendindeydi biraz evvel tansiyonu düştü ve bayıldı sanırım çok koktuğundan
2.doktor: olsun başını çarpmış olabilir bütün tetkikler onun içinde yapın. hastanın şahsi bilgilerine ulaşıldı mı? Yakınlarının haberi var mı?
1 doktor: polis cep telefondan haber vermiş hastamızın adı sevil efendim diğerinin Türkçeyi zor konuşuyor. ismi neymiş çabuk olun bana ameliyathaneyi hazırlayın hemen hastanın Beyin tomografi, çekilsin eğer kanama varsa hemen müdahale etmemiz gerekecek
1.doktor: eğer ameliyata alınacaksa kana ihtiyacımız var.
2.doktor: tamam kan tahlilide yapılsın yoksa hemen bulunması için gerekenler yapılsın.
mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 15:30
ÇİFTE KAVR. KABAK ÇEKİRDEĞİ
ÇEREZ 2
DİĞER TARAF 1
Aylin. Önder ve Cem hastaneye gelmişler
Aylin sevil Akın otoyolda kaza ile gelmiş nerede yatıyor.
Görevli: sevil hanım ameliyata aldılar ameliyat hane 3 kata çıkabilirsiniz.
Aylin: ameliyat mı aman tanrım Sevil lütfen dayan
Önder: gidelim bak şuradan
3,kata çıkarlar
Aylin. Ben sevil Akın ı soracaktım ameliyattaymış
Görevli: evet efendim yaklaşık 3-4 saat sürer.

DİĞER TARAF 2
Doğan: Soner oğlum ne oldu
Soner kendine gelir.
Soner: doğan Sevil kaza geçirmiş hemen gitmem gerekiyor.
Doğan. Ne kazamı Sevil nasıl ne zaman
Soner: ya Doğan bir şey bilmiyorum Aylin gidiyormuş ben çıkıyorum
Doğan: dur ya nereye tek başına bende geliyorum.
HASTANEDE
Soner Ve Doğan hastaneye vardıklarında Aylin i görür Aylin Doğan ı görünce ona doğru koşar ve sarılarak başlar ağlamaya
Soner: Aylin neler oluyor Sevil nasıl
Aylin: ameliyattaymış Soner 3-4 saat sürer diyorlar.
Soner: pekiyi nasıl olmuş kimin arabasındaymış anda Soner ve Doğanda biraz ötede bekleyen Önder ve Cem i görmüşlerdi.
Soner: sen ne arıyorsun ya burada sen kim oluyorsun da karımı bekliyorsun
Aylin: Soner Sevil Melisanın yani Önder beyin kızınlaydı arabada
Soner: Önder beyin kızı mı? Neden Aylin. Aylin bana olayları başından anlatsana ne işi var Sevil in bu adamın kızının arabasında
Aylin: Önder beyin haberi bile yoktu dışarı da birisinle görüşmeye gitmiş kız geldi Sevil den yardım istedi o da kıramadı Amerika da tanıştıkları için olay bu alışverişe çıkmışlardı
Soner: Aylin kaza otobanda oluyor alışveriş için nereye gidiyorlardı sence
Aylin: orasını bilmiyorum
Soner: peki sanırım kızı iyimiş
Aylin: evet aşırı hız yüzünden olmuş kaza direksiyon hâkimiyeti kaybedince bariyerlere çarpmış arkadaki arabada Sevil in olduğu tarafa çarpmış.
Soner: doktorlar ne diyor
Aylin: bilmiyorum ameliyattan çıkınca öğreneceğiz.
Soner: of Allahın lütfen ona bir şey olmasın
Doğan: Soner sakin ol bak kendini bırakma çocukları düşün
Soner: aman ben efe yi okuldan alacaktım unuttum.
Aylin Soner ben Halil amcayı aradım Efe i almasını söyledim Sevil bugün senin alacağını söylemişti.
Soner: Aylin sağ ol
Aylin: Sonercim ne demek biz dostuz hem efe nin teyzesi sayılırım ben
Soner: Aylin Sevil yani Sevil iyi olacak değil mi?
Doğan. Tabii oğlum bir çıksın şu ameliyattan senin gene hizaya sokacağından emin olun yani hehe))
Aylin: Doğan
Doğan: yani ben moral vermek için
Soner: Doğancım önemli değil ben anladım.ben bütün hizalara razıyım inan.
mvggn

31 Mart 2008 Pazartesi 15:54


Adsız dedi ki...
KURU ÜZÜM
ÇEREZ 3
4 SAAT SONRA
Doktor ameliyattan çıkmıştır.
Soner: doktor hastanız eşim olur nasıl dorumu
Doktor: başarılı bir ameliyattı hastanın uyanmasını bakliyeceğiz. Şimdi yoğun bakıma alındı
Soner: doktor görebilir miyim lütfen
Doktor: yanına giremezsiniz ama yoğun bakım ünitesinde bakabilirsiniz.
Soner: teşekkürler.
O sırada Sevil ameliyat odasından çıkarılıyordu. Soner sedye doğru baktı Sevil in bembeyaz yüzünü görünce gözleri dolu dolu oldu
Soner: Sevilcim lütfen aç gözlerini
Görevli: lütfen izin verir mirsiniz.?
Soner sedyeden kenara çekildi. Soner hastane duvarına dayanmış giden sedyenin arkasından bakıyordu ayakta kalacak hali kalmamış dizlerinin üzerine çökmüştü. Bir süre öğle kaldı. Aylin yanına gitmek için bir hamle yapsa da Doğan engelledi.
Sonra Soner kaktı ve Doğan a baktı
Soner: hadi Doğan, Aylin yoğun bakım ünitesini bulalım Sevil bizim gelmediğimizi sanmasın
Aylin ve doğan Soner in arkasından yoğun bakım ünitesine doğru yol aldılar.
mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 16:39


Adsız dedi ki...
çok güzel yazmışsın

31 Mart 2008 Pazartesi 17:22


Adsız dedi ki...
LEBLEBİ
ÇEREZ 4
YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ
Sevil tüm makinelere bağlı bir şekilde bir odadaydı. Doktor ve hemşirelere bir şeyler konuşuyorlardı. Doktor dışarı çıkınca
Doktor: hastanın yakını kim
Soner: Doktor bey ben Soner eşiyim.
Doktor: Soner Bey karınızın birçok kan kaybetmiş bu yüzden AB rh(-) kana ihtiyacımız var hemen bulmanız gerekiyor ben hastanede ki şu anda ki üniteleri kullanıyorum ama hazırlıklı olmalıyız.
Soner: doktor doğruyu söyleyin karın nasıl ona bir şey olmaz değil mi?
Doktor: Bakın biz elimizden geleni yapıyoruz. Soner bey ama eşiniz başından bir yaralanmayla geldi kanama geçiriyordu hemen ameliyata alınması gerekiyordu biz elimizden geleni yaptık gerisi eşinizin direncine kalmış en geç 48 saat içinde uyanması gerekiyor.
Soner: uyanama gibi durum mu var doktor bey
Doktor: böyle durumlarda ameliyat ne kadar iyi geçse de hastanın uyanması konusunda her zaman aynı başarıyı göstereme biliyoruz. Beklemekten başka çaremiz yok Soner Bey.
Soner tekrar yoğun bakım ünitesine geldiğinde Aylin ve Doğan merakla yanına yaklaştılar
Aylin: Soner ne oldu doktor ne dedi
Soner: kan bulmamız gerekiyor AB rh (-) sonrada bekliyecekmişiz
Doğan: Soner sen Sevil in yanından ayrılma bildiğim kadar burada kimsenin kanı tutmuyor ben Kızılay a bakayım..oradan da bulamazsam hastanelere bakar herkesi ararım işte.
Aylin: Bende bizim okulu arayım belki idare bu kan grubuna uyan biri vardır.
Ayrıca anotsa yaptıralım.
Soner. Ben de geliyim
Doğan. Yok Soner sen burada kal.ben Halil amcayı da alır ikimiz ayrı ararız.
Soner: tamam
Doğan: tamam Aylin sen okulu ara bende diğer işlerle ilgilenirim
Aylin okuldan rektörü arar rektör elinden geleni yapacak sözünü aradıktan sonra hem hastane de hem e yerel radyolarda anonsta bulunmak için ona yardımcı olacak bir arkadaşını arar oda hemen anonsu yaptıracağını söyler Aylin Sevil ve Soner in yanına tekrar döner
Soner Sevil i seyrettiği cama adeta yapışmıştı
Aylin: doktor başka ne dedi Soner
Soner:48 saat dedi doktor 48 saat içinde uyanması gerekiyormuş.
Aylin: uyanır beni arkadaşım uyanır Soner inatçıdır o en çok o huyundan şikayet etmez miyiz inadından şimdide inat edecek yaşamak için hadi Sevil
Soner: efe ye ne diyeceğim ne söylerim oğluma.
Aylin: Soner ondan saklayamayız. Annesini görmek isteyecektir. Hani senin hafızanı kaybettiğin zamanda ona anlatmıştık. Sen de anlatacaksın.
Soner: ne anlatacağım nasıl derim hayatımız 48 saate bağlı diye
Aylin: soner boynunda bu kolyeyi çıkartmışlar sende dursun biliyorsun en sevdiği kolyedir
Soner: dün akşam çekmeceye attığı kolye bu gün onun boynundan çıkartmışlar demek sevil ona kızmaktan çoktan vazgeçmişti canım benim
Aylin: soner iyimisin
Soner(Yutkunarak) iyiyim sağ ol. Aylin biliyorum şimdi yeri değil ama
Bu kolye Sevil in bana kızmaktan vazgeçtiğinin bir delili bak şu anda o içerde makinelere bağlı yatıyor biz de buradayız. hayat kısa olduğunu siz böyle anlamayın yani Doğan çok iyidir.,bunu bilmeni istedim.
Aylin: Sonercim biliyorum emin ol biliyorum
gn
mv

31 Mart 2008 Pazartesi 17:22


Adsız dedi ki...
BEYAZ LEBLEBİ
ÇEREZ 5

Hastanenin başka bir köşesinde her ihtimalle hastanede yatırılan melisansın odasında önder bey kızınla birlikteydi.
Önder: neden böyle bir şey yaptın
Melissa: baba ben böyle olmasını istemedim inan bana
Önder: melissa kaç defa verdiğim boşanma kararında Sevil in bir ilgisi olmadığını sana anlatım ama anlamadın

Melissa: baba özür dilerim
Önder bey kızına sarılır
Önder: canım benim sana bir şey olabilirdi Sevil hanım ölebilirdi.
Melissa: baba o ölmeyecek değil mi?
Önder: henüz hayati tehlikesi varmış ama ameliyat iyi geçmiş. doktorlar bekleyeceğiz başka çare yok diyorlar. Ben gidiyip bakayım sen yalnız kalabilirsin değil mi?
Melissa: kalırım babacım sen git.

Önder bey doktorun odasına giderken Doğan ı asansör beklerken görünce
Önder: doğan bey doğan bekleyin
Doğan kendisine seslenin önder bey olduğunu görünce ona bakmadan asansöre biner arkasında önder bey de yetişir
Önder: doğan bey lütfen son dutumla ilgili doktor ne dedi
Doğan. Önder bey işim acele size laf anlatamam
Önder: ne oldu nereye
Doğan. Kan bulmaya önder bey
Önder: kana mı ihtiyacı var kan grubu neymiş
Doğan: AB rh(-) negatif en zor bulunan kanmış bunun için işim acale kızılaya gidiyorum
Önder: doğan bey melisanın kanından bakın isterseniz doktorla konuşalım melissa iyi belki yeterli olur sakin olarak ararız en azından.
Doğan: sahi mi peki kızınız kan vermeyi kabul edecek mi ?
Önder. Bakın kızım kabul eder biz doktorla görüşelim hadi gelin
Doğan ve önder bey doktorun yanına giderler durumu konuşurlar doktor
Doktor: bu çok iyi oldu zira bu kanı bulmak çok zor oluyor.hemen melissa hanımdan alalım çünkü sevil hanıma acilen kanı verelim hastanede elimizde ki kan bitmek üzereydi.Önder bey kızınızın kanı sevil hanımla aynı olması mucize gibi geldi inanın işimizi kolaylaştırdı.Birde uyandı mı?hepimiz rahatlarız.
Önder: evet doktor bir uyansa
Doğan: doktor bey yani uyanmam durumu şey düşünmek bile istemiyorum ama
Doktor: böyle vakalarda doğan bey her an her şeyi bekleriz ama. Beyin tomografinde beyindeki kırık tek yerdeydi buradaki kanamayı da durdurduk
Şimdi umudumuzu kaybetmeden beklemekten başka çare yok beyler
Doğan: umudumuzu kaybetmeden.

Doğan tekrar Aylin ve Soner in yanına dönmüştü onu bu kadar çabuk görmekten şaşkın ikisi de soru sorar gibi ona bakıyorlardı
Doğan. Melissa
Soner bu ismi duyunca kafasını kaldırmıştı.
Doğan: kanı uyuyormuş o verecek Kızılay a Halil amca gitti oradan da gelecek doktor bu şimdilik yeterli dedi.
Soner: Melissa kanı o mu verdi yani
Doğan: evet.
Soner:&
Aylin:&.
mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 18:29


Adsız dedi ki...
AYÇEKİRDEĞİ
ÇEREZ 6


http://www.youtube.com/watch?v=s_N98p079ls


Doktor tekrar gelmiştir
Doktor: Soner Bey kanı bulduk şimdi gereken takviyemizi yapacağız.
Soner: yanına giremez miyim?
Doktor: Soner Bey sadece 5 dakika.
Soner: tamam
Soner yoğun bakıma girmek için giyindi. Odaya girdiğinde odanın içinde makinelerin sesinden başka bir şey yoktu. Ancak yatağa yaşlaştığında
Sevil in makineye bağlı halini gördü. elini okşadı. yanaklarından yaş süzülüyordu. Yaşları sildi.
Soner: hadi sevil kak benle tartış bana kız istersen ömür boyu sürgülü kapının arkasında yatarım lütfen beni bırakma
Soner: beni duyuyor mudur?
Hemşire: kesin olarak değil ama hep duyduklarına inanılır siz konuşun
Bence de duyuyorlar.
Soner: teşekkür ederim.
Soner Sevil yanından çıktığında odanın kapısında Melissa yı gördü.
Babası Önder bey le birlikte bekliyorlardı.
Soner: Melissa hanım teşekkürler
Melissa: bana teşekkür etmeyin Soner bey lütfen
Soner: ama siz eşime kan verdiniz.
Melissa: ama bu & nasıl desem & bir kaza değildi
Soner: nasıl yani anlamadım.
Melissa: ben..(babasına baktı) sevil hanımı kıskanmıştım yani babamdan
Soner:babanızdan mı?
Melissa: evet &bakın ben annemle babamın boşanmasına babmın sevil hanıma karşı duyguları olduğuna inandım.
Aylin: yani siz onu hesaplaşmak için mi?
Melissa: evet onu suçladım ona hakaret ettim.ama onun canı yakmak değil di niyetim
Soner: peki neydi ondan ne istediniz.
Melissa:sadece itiraf etmesini
Soner: neyi itiraf edecekti.
Melissa: babamla aralarında bir şey olduğunu
Soner:bakın lütfen kızınızı alır götürürmüsünüz.
Önder: hadi melissa saçmalıyorsun kızım gidelim.
Melissa: soner bey bakın arabayı nasıl hızlı sürdüğümü bilmiyorum
Sadece çok hızlı olduğumuzu biliyorum o kadar ama o sadece tek bir şey söyledi sizi ve çocuklarını çok sevdiğinizi
Soner: önder bey yeter lütfen
Aylin: melissa bunları konuşmanın sıeası değil.
Melissa: soner bey rahat olun ben sevil hanıma kan verdim ama o benim hayatımı kurtardı.bana emniyet kemerimi o bağlattı şu anda bu yüzden
Kurtuldum.
Önder bey ve kızı gittikten sonra 3 ünde de hal kalmamıştı.
Bir uyansaydı henüz 24 saat bile olmamıştı. Sabah çok zor olacaktı.

*****

reklamlar
http://www.youtube.com/watch?v=CkHkcaZALhM
mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 18:45
KABUKLU FISTIK
ÇEREZ 7


http://www.youtube.com/watch?v=4V6pcvrHJT0


SABAH

Doktor Sevil in tetkiklerini yapmış odasından çıkıyordu.
Soner: nasıl doktor
Doktor: bekliyoruz. ama başka bir kanama yok nu sevindirici bir haber.
Soner: onu tekrar görebilir miyim?
Doktor. Fazla değil ama aralıklı herkes 5 dakika görebilir. Hemşire hanım siz ilgilenir misiniz?
Soner: teşekkürler doktor sağ olun.
Soner: Doğan babam bütün çocukları buraya getirsin.
Doğan: tamam söylüyorum hatta ben gidip alıyım onları
Soner: doğan geldiğinizde efeyi kafeterya al onunla ben konuşacağım.
Doğan: tam ben bir şey söylemem.

SEVİL ODASI
Başında Aylin vardır. Arkadaşının elini okşar.
Aylin: hadi benim inatçı arkadaşım hadi inat et aramıza dönmek için
Efe için, eda için Soner için bizler için lütfen hadi gözyaşlarını silerek odadan çıkar birde aklına gelir.
Aylin: Soner Zerrin hanım onun haberi var mı?
Soner: sanmıyorum Aylin Doğanı arar mısın? ilk önce zerrin anneye gitsin
Aylin: tamam

1 SAAT SONRA
Zerrin hanım, Halil bey ve Esma Sultan hastanedeydiler
Zerrin hanım: Soner nasıl kızım nasıl
Soner: anne bekliyoruz isterseniz görebilirsiniz
Zerrin: tabii göreceğim
Soner: zerrin anne babasına haber vereyim mi onunda kızı nede olsa.
Zerrin hanım: sen nasıl istersen Soner ben kızımı görmeye gidiyorum.
Halil Bey: Soner efe aşağıda seni bekliyor çocuk şaşkın.
Soner: hepimiz şaşkınız baba inan
Halil: metin ol oğlum çocuklar babalarını yıkılmış görmek istemezler.
Her çocuk babasını kahraman görür kötülüklerle savaşan (omzuna vurur)
Hadi bakayım kendini toparla ve oğlunla öğle konuş.
Soner babasıyla konuştuktan sonra asansörle kafeteryaya iner uzaktan oğlu Doğan ve ikizlerle annesini görmüştür boğazına bir şet düğümlenir ve
En yakın tuvalete girer ve ağlamaya başlar hıçkırarak ağlıyordur genç adam
Tuvalete girenler kapıya vurarak iyi misiniz derler Soner zor bela iyim der.
Lavaboda kendine bakar perişan bir haldedir. Yüzünü yıkar saçlarını tarar.
Soner: hadi oğlum hadi bakalım şimdi güçlü görünme zamanı
Omuzlarını dikleştirir. Kapıyı açarak kafeteryanın yolunu tutar.
Efe babasını görünce
Efe: baba
Soner: aslan oğlum nasılmış bakalım
Efe: hastaneye neden geldik baba
Soner: bak sen benle biraz gelir misin?
Efe: ne oldu baba
Soner: yok oğlum bir şey
Efe: annem nerde baba
Soner efe yi hastanenin bahçesine çıkartmış bir bankta oturuyorlardı.
Soner: bak efe sen artık bir abisin değil mi?
Efe: evet baba
Soner: aferin benim oğluma
Efe: ne oldu baba
Soner: oğlum bak annen bir kaza geçirdi, şimdi içerde yatıyor
Doktorlar her şeyi yaptılar şimdi annenin uyanmasını bekliyorlar
Efe: annem uyanacak ama değil mi baba
Soner: tabii oğlum uyanacak biz hepimiz onun yanında olduğumuzu göstereceğiz. Güçlü olduğumuzu göstereceğiz tamam mı?
Efe: tamam baba
Soner: aa ama böyle mi tamam çak bakayım tamam değil mi?
Efe: tamam baba
Soner: hadi gel sana anneni gösteriyim.
Soner kafeteryaya uğrar ve annesini ikizleri de alır yukarı çıkarlar.
Aylin ve Zerrin Hanım Sevil i seyrediyorlardır. ocuklar ve Soner i görünce ağlamaya başlarlar
Efe: ağlamayın annem uyanacak.
Soner hepsine işaret eder susmaları için.
Soner: biz içeri gireceğiz. Efe fazla kalamayız oğlum doktor 5 dakika izin veriyor.
Efe: tamam baba

mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 21:07


Adsız dedi ki...
ACILI SOSLU MISIR
ÇEREZ-8

http://www.youtube.com/watch?v=1xMjyJO6nFc

http://www.youtube.com/watch?v=M-Cax5B51wo

Efe annesinin odasına girmiştir. soner de kucağında eda ve ege yi
Tutmuştur.
Efe: annecim uyan bak seni hiç üzmeyeceğim, babamda üzmüyecek
Gözyaşları yanaklarından süzülüyordur. anneciğim bak eda ve ege de buradalar bak.
Soner in kucağında bulunan çocuklar birden
Eda ve ege: an..ne, an..ne
Efe: aa baba konuştular
Soner: evet oğlum
Efe: anne bak eda ve ege de sesleniyorlar uyan baba neden uyanmıyor
Uyanacak ama değil mi?
Soner bütün dikkatiyle Sevil i seyrediyordu. eda ve egeyi Aylin e verdi.Soner ve Efe Sevil in ellerini tutuyorlardı.birden
Efe:baba annem alimi sıktı
Soner: Evet benim elimi de sıktı. hemşire doktor kimse yok mu
Hemşire: ne oldu beyefendi
Soner: karım elimi sıktı çabuk doktora haber verin lütfen.
Hemşire:tamam ben hemen haber veriyorum&.
Doktoer ve hemşire hemen sevil in başına toplanmış gerekli tetkikler yapılırken soner ve oğlu birbirlerine satılmış bütün bu koşturmaları izliyorlardı.doktor çıkmıştı
Soner: doktor nasıl eşm nasıl
Doktor: gözünüz aydın eşimiz hayatı tehlikeyi
Soner:ne aman canım doktor yok sizi öpecem
Doktor tamam soner bey tamam
Soner: efe oğlum kurtuldu oğlum bab anne Aylin doğan oğlum kurtuldu kutuldu.
Efe: baba çak baba çak.

Reklamlar

http://www.youtube.com/watch?v=08loJCYW1YY
mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 21:16


Adsız dedi ki...
iyi geceler bbo...

31 Mart 2008 Pazartesi 23:48


Adsız dedi ki...
FINDIK
ÇEREZ 9

http://www.youtube.com/watch?v=oecjgHYH4-A

2 gün sonra

Sevil: Sonercim bak şımarcam ne oda çiçekten geçilmiyor.
Soner karısını öper: sen şımar yeter ki hayatım.
Sevil: çocuklar nasıl
Soner: annemdeler hayatım merak etme
Sevil: ne zaman çıkacakmışım doktorla konuştun mu hayatım.
Soner: yarın çıkabileceğimizi söyledi. Sevil seni ziyaret etmek isteyen biri var.
Sevil: kim
Soner: melissa ile önder bey
Sevil: sence bir sakıncası yoksa gelsinler
Soner tekrar karısını öper: bence ne sakıncası olacak hem sana kan verdi Melisayla kan kardeşisiniz. Önder bey baban olur hehe:))
Sevil. Şakın sende hehe))

Melissa ve önder bey odaya geldiklerinde soner çıkmak ister
Sevil: Soner lütfen kalır mısın?
Soner: sen nasıl istersen canım (gelir karısını yanına ve elini tutar.
Önder: sevil hanım kızım sizinle konuşmadan dönmek istemedi.
Sevil: melisaysa kızgın değilim o sadece babasını kıskanan küçük bir kız çocuğu idi.
Melissa: sevil hanım ben bu kıskançlığı biraz abartım sanıyorum o kadar ki
Sizi yaşamınızdan edecektim inanın niyettim de böyle bir şey yoktu.
Sevil: melissa ben sana kırgın değilim. Her ikimizin de şansı varmış yalnız senden ricam bir daha sorunlarını bu şekilde halletmeye çalışma her zaman şanslı olmazsın
Önder: biz sizi rahatsız etmeyelim. Birde bende kızımla dönüyorum
Sanırım bir daha görüşemeyiz size tekrar geçmiş olsun. ve mutluluklar.
Soner: bence en doğru karar
Sevil: sizlere iyi yolculuklar
Önder: soner bey sizle konuştuğumuz konu da hala geçerli.bunu bilmenizi istedim.
Her ikisi çıktıktan sonra
Sevil: Önder Bey ne demek istedi
Soner: hangi konuda hayatım
Sevil: Soneer
Soner: hayatım gerçekten bende anlamadım ne demek istedi.
mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 23:52


Adsız dedi ki...
FISTIK
ÇEREZ 10

EVDE ODALARINDA

Hastaneden çıkmışlar geçmiş olsuna gelenler gitmiş Efe ve ikizleri babaanneleri almışlardı Saner ve sevil evde yalnız kalmışlardı.
Soner Sevil ve sürgülü kapı ile odalarındaydı. Sevil verdiği bütün kararlarından vazgeçmiş ama Soner ise daha kendine yapılan suçlamadan aklanmak istiyordu.
Soner: canım sen yatağına geç
Sevil: sen nerde yatacaksın
Soner: sevil hayatım hafızan yerinde değil mi sen kapı yaptırdın
Hani bana kızmıştın
Sevil: Sonercim bana hafızamı kaybetmişim gibi davranma her şeyi hatırlıyorum
Soner: hayatım sende unutmuş gibi yapma ayrı yatmamızı sen istememiş miydin?
Sevil: istedim ama şey yani tamam tamam
Soner. Hayatım ne tamam kapıyı mı kapatayım beni mi görmek istemiyorsun dinleneceksindir tabiî ki
Sevil: Sonercim yok bir şey yok kapı açık kalsın konuşuruz.
Soner: ama canım ben çok yorgunum bir duş alıp yatıcam yarın konuşuruz.
Sevil: yatacak mısın?
Soner: evet sen de yorgunsundur.
Sevil: ben yorgun filan değilim.
Soner: tamam ne yapalım tamam sessiz film oynayalım bak anlatıyorum
1 kelimelik bak hani
Sevil: Soner tamam duşuna girer misin beni eğlendirmek zorunda değilsin.
Soner: tamam ben duştan çıkınca devam ederiz.
Sevil odada yalnız kalınca bu gece kocasına sarılarak uyumak istiyordu of nerden yaptırmıştı sanki bu sürgülü kapıyı.
Soner de duşta aynı konudan dertliydi sürgülü kapı o kapıdan Sevilin güvenini kazanarak kurtulacaktı. O konuyu bir an önce halletmeliydi. of sevil neden gel bu akşam bu yatakta yat gibi bakıyorsun bana ama olmaz ben tam büyük kararlar almışken yok geri adım yok dayan Soner hadi oğlum sen en iyisi ayyy dondum Allah kahretsin bir soğuk suyla duş almak kalmıştı. Duştan çıkıp odaya geldiğinde Sevil in uyumasını ummuştu ama o onu kendisini beklerken buldu.
Sevil: Sonercim bak sen bana bu odaları ayırırdım diye kızdınsa ben vazgeçtim of ya ben senle uyumak istiyorum
Soner: hayır kızgın değilim ama bana güvenmiyorsun hayatım öyle demiştin ya
Sevil: şimdi güveniyorum ne olacak
Soner. Olmaz hayatım bana gerçekten güvenmeden olmaz
Sevil: ne demek olmaz tamam şimdi güveniyorum işte
Soner: güveniyorum demekle sen güvenmezsin bir kere hem düşünmem gerek nede olsa kalbin kırıldı
Sevil: Sonercim yatağa geliyor musun yani kafanı kırmadan
Soner: ama sadece sarılarak uyuruz. tamam mı?
Sevil: Soner birimi yok değil mi?
Soner: Sevil hayatım saçmalama tamam uyuyoruz. ben kesin kararlıyım bana güvenmeden bir daha sana dokunmayacağım
Sevil: ne Soner iyisin değil mi bak ben Sevil karın
Soner: evet ama bana güvenmeyen karım
Sevil: Sonercim tamam geçti diyorum barıştık diyorum
Soner: ama güvenmiyorsun bir şey olsa gene beni suçlarsın yok ben artık buna dayanamıyorum
Sevil: tamam Sonercim sen bilirsin ben uyuyorum
Soner: ama sarılarak uyacaktık öyle demiştik
Sevil vazgeçtim yatağına geç kapıyı da kapa
Soner: ya ben ne dedim şimdi bir yere gitmiyorum bir kere çağırdın buradan şuraya gitmem sarılırımda sevil canım benim
Sevil: &
Soner. Sevil uyudun mu?
Sevil: uyumayacak mıydık? öyle demedin mi?
Soner: öyle dedim değil mi tamam
Sevil: of Soner ya of yani
Soner: aynen yani of Soner
Sevil: sen kendine ne diye söyleniyorsun
Soner: ben biliyorum neden söylendiğimi boş ver hadi uyuyalım.
Sevil: soner barıştık değil mi?
Soner: sen barıştın hayatım ben dargın değildim ki
Sevil: iyi geceler
Soner: iyi geceler

mvgn

31 Mart 2008 Pazartesi 23:53


Adsız dedi ki...
ÇEREZ-11

OKULDA
Rektör: tamam soner bey siz şu evrakları hazırlayın biz yazışmaları hallederiz.
Soner: teşekkürler.
Aylin: Soner hayrola ne işin var burada
Soner: hastane bir evrak istemişti onları hallettim.
Aylin: hastane Allah Allah her gün yeni bir şey değişiyor.
Soner: ya öğle
Aylin: sevil nasıl
Soner: iyi iyi ben kaçtım daha hastaneye gidecemde görüşürüz.
Aylin: tamam görüşürüz
Soner bu gece böyle karımla kardeş gibi uyumayı göze alamam nereye gidecekmişim.tamam yaklaşık bir saat sonra hallederim.telefonu çalar
Arayan sevildir.
Sevil. Sonercim nerdesin
Soner:ben mi şey dışarıdayım hayatım bak ben zaten eve gelecem öptüm
Sevil telefonu kapar gene bir şeyler döndürüyordu. soner bakalım bu sefer ne yapacaksın.

1 SAAT SONRA

Soner eve geldiğinde geçmiş olsun diye herkesin onlarda olduğunu gördü
Soner: hoş geldiniz. Sevil hayatım iyimisin.
Sevil: ben iyiyim Sonercim sen iyi misin esas bu gün nede okula gittiğini söyler misin?
Soner: Sevilcim anlatacam. müsadenle bir bardak su içeyim bu gün
yetiştirmek için çok koşturdum.
Sevil. Ne için koşturduğunu bize de söylesen.
Soner gider içerden büyük bir zarfı sevil in kucağına bırakır.
Sevil: bu ne?
Soner: sana ne kadar güvendiğimin bir kanıtı
Sevil zarfı açar içinden Amerika da ki okula kabul edildiğinin ve devam edebileceğini gösteren bir belge çıkar.
Sevil: ama bu Soner yani 2 ay ben gidemem ki
Soner: Sevilcim karar senin sen nereye gidersen git bize döneceğini biliyoruz.
Sevil in gözleri dolu dolu olmuştu .sevgiyle kocasına baktı.

BÖLÜM SONU

http://www.youtube.com/watch?v=eSWRbsGvs2Y
TEŞEKKÜRLER

MURAT ARAS A
Bize Devamlı Hayal Gücümüzü Yaşatan Bir Senaryo Yazdığı İçin
Bu Kadar Güzel Oynayıp Hala Onları Düşünerek Yazı Yazdıran
Mine Tugay (Sevil)
Atılgan Gümüş (Soner)
Okan Tangücü (Efe)
Volkan Severcan (Doğan)
Almıla Uluer (Aylin)
Hastaneye
Belediyeye
Klipleri Hazırlayan Arkadaşlara
Bunları Senaryo Diye Sesini Çıkartmadan Okuyan
BBO Ailesine
TEŞEKKÜR EDERİZ.

M.A. TV TARAFINDAN

BBO Ailesi Yapım Şirketine Yaptırılmıştır.
2008

31 Mart 2008 Pazartesi 23:54
Bölüm 23
Özeti
Sevil ve Soner Frankfurt’ta onunla birlikte Ünv. Giderler Soner Sevil’i beklerken laf attığı güzel bir kadın Sevil’in hocasının asitanı çıkınca sevil durumu öğrenir Sonra çocukları almaya İstanbul’a dönen Soner ve Sevil gene bilmem kaçıncı defa küserek ayrılırlar. Soner çocuklar ve Aylin ile 15 gün sonra tekrar Frankfurt’ta gelir.

Bölüm -24

Çerezler-1

15 GÜN SONRA
soner çok özlediği karısının gözleri dolu dolu olan Sevil in yüzüne baktığında anlamıştı hala ona kızgındı bu iyiye işaretti ya kırgın olsaydı o zaman ölme eşeğim ölme olur buradaki özne olan eşekte aynen ben olurdum
ne yapacaktım ben bu durumu değiştirmek için hala bak sen karınla barışmak için gurbeti bile göze al sonuç bir arpa boyu yol alma
Sevil: efecim canım benim oğlum ben seni çok özledim
Efe: ben de seni anne
Sevil: hoş geldin Soner
Soner: hoş bulduk nasılsın
Sevil: iyiyim sen
Soner: iyiyim seni de gördüm daha iyi oldum
Aylin: hadi evimize gidelim. aah tamam ana oğul koklaştığınız
Sevil daha bitmedi Aylinciğim ege ve edayı öpmedim
Aylin: onlar uyuyorlar sonra öpersin.
Sevil gene dayamadan hafifçe öpmüştü. Evet ne yapıyoruz.
Sevil: okul bana eşyalı bir daire verdi ev aramak zorunda kalmıyoruz. Hep birlikte olunacakmış bu iki ay ki eğitim boyunca
Aylin: kimler var kalanlar arsında
Sevil: Soner tanıyor örneğin yakın komşumuz Sara James hocam özellikle
Notlar ı alıp birlikte çalışmamız gerektiğinden birbirimize yakın oturmamız gerekiyormuş
Soner: h öhö
sevil: ne o Soner Almanya ‘nın havası gıcık mı yaptı
Soner: yok canım ben öylesine gıcık oldum.
Aylin: aman ne güzel işte ev sorun da yok hadi burada yatmak niyetinde değilsiniz herhalde
Sevil: hadi gidelim
Soner (içinden) ne şansız adamım ya ne yapacağım ben bu işaret meraklı kadınla şeytan diyor yap bir işaret kaçsın yalınayak.
Sevil: Soner biraz çabuk olsan
Soner: geliyorum canım diye seslenir daha sonra (içinden) koşayım da beni çıtır çıtır ye sos olacakta sarah’ı koyarsın yanıma ah ben sarah esas yemek olsa bakarmıyım of ya
Allah kahretsin Soner seni iyi de kadın arkasından mucuk yaparmısın ne biliyim ya kadın işaret meraklısı çıkacağını beni buluyor ne kadar manyak var beni buluyor ya.
Sevil: soneer hadi taksi seni bekliyor.
Soner: tamam geldim.

mvgn

15 Nisan 2008 Salı 13:20
sevil ve sonerin küsme sahnesini daha önce senaristimiz o arayı çok kısa geçmişti ben açıyorum umarım bana kızmaz sevgili ablam
başını hatırlamak için resmi site bkz 115 yorum olan yerdeki şekerlemeler:)
........
Aradan yaklaşık 1 saat geçmişti ki Sevil, yanında 3 kişi Soner’e doğru geliyordu.içlerinden sadece birini tanıması gereken soner 2 kişiyi tanıyordu.sevil yaklaştı tam Soner’ i tanıtacaktı ki
Sarah: hello soner
Soner: sa- rah hel-lo


Sevilin bir kaşı yukarıda gözler hafif kısık Soner bittin sen bakışıyla
Hımm tanışıyorsunuz demek dedi
Soner:evet hayatım ama sadece merhaba dedik
Sevil:bunu sonra konuşuruz sonercim şimdi yeri değil
(sarah’lı muhabbetler alt yazılıdır )
Sarah:Sevil sonerle tanışıyormusunuz
Sevil: yaa tanışıyoruz sarah kendisi eşim olur
(İçinden yakında rahmetli eşim olacak )
Sarah:Ooo öyle mi ,çok tatlı bir eşin var
Çok cana yakın bana çok güzelsin dedi ve
Gülümsedi
Sevil bu sözlerin üzerine iyice kızmış Sonere
Birazdan Görüşeceğiz şeklinde bakarak
Sarah’a ya çok tatlıdır benim eşim çok incedir bu konularda dedi
Soner konuşulanlardan pek birşey anlamasada sevilin bakışlarından dolayı
bittin sen oğlum soner sevil şimdi seni çiğ çiğ yiyecek
bir yol bulmalıyım kırk yılın başı bir çapkınlık yaptım o da döndü dolaştı yine beni buldu
off soner off yaktın yine kendini nediyeceksin şimdi sevile diye içinden geçiriyordu
o arada sevilin sesiyle irkildi
sevil: sonercim arkadaşlar odalarına gidiyor iyi akşamlar desene
soner:öylemi iyi akşamlar dedi
herkes odalarına yöneldi
sevil kapıyı açtı soner tam girecek iken hayatım ben çok sıkılmıştım tam hava almak için otelin bahçesine iniyordum gidiyim gelirim birazdan
Sevil:sonerrr evet sıkıldığın çok belli oluyor girermisin içeri
Soner çaresiz içeri girer ve bak hayatım inanki hiçbir şey olmadı sadece merhaba dedim
Sevil elindeki çantasını ve dosyasını yatağın üzerine attı kızgın bir ifadeyle
Sevil:tabii bilmezmiyim sadece merhaba,merhabanın dışında da çok güzelsin gibi iltifatlar demişsin o kadar
Soner: yok hayatım o da nerden çıktı
Sevil:soner inkar etme kız kendi söyledi
Soner:Ah sarah ah ağzında da hiç birşey durmuyormuş be kızım
Off demek bunları konuşmuşlar şimdi tamamen bittin sen oğlum diye mırıldandı
Sevil: bir şey mi dedin sonercim
Soner: yok ne diyebilirim ki
Sevil: haklısın bir şey diyemezsin bu arada sarah seni çok tatlı bulmuş
Soner:sırıtarak hadi ya demek beni tatlı bulmuş halen bende iş var demekki
Sevil: Sonerrrr
Deyip kendine hakim olamayarak koltuktaki yastığı sonere fırlatır
Soner: ahh tamam hayatım sadece şaka yaptım
Sevile yaklaşarak özürdilerim seni kırmak istemedim sadece merhaba dedim o kadar
Yoksa biliyorsun ben sadece seni seviyorum diyerek
Sevili öpmek istedi
fakat sevil kenara çekilir ve hayır soner neden sana güvenemiyorum tam güveniyorum böyle bir şeyle karşılaşıyorum hep bu korkuyla mı yaşacağım soner seni tek başına bırakamayacak mıyım ya da bıraktığımda acaba nerde ne yapıyor diye sürekli düşünecek miyim der gözleri dolu dolu
soner sevilin o haline dayanamaz Sevilcim lütfen bana istediğini de ( sehbada duran vazoyu alır) al şu vazoyu kafamda kır ama lütfen ağlama, benim yüzümden hiç ağlama biliyorum ben koca bir eşeğim beni affet
desede sevil kırılmıştır
Sevil: soner yatmak istiyorum sabaha toplantı var der
Soner: affettin mi beni
Sevil: hayır soner der ve yastıkla örtü verir eline
Soner : nasıl yani hayatım
Sevil: gördüğün gibi hayatım
Sen kanepede yatacaksın bende burada o kadar
Soner: ama sevil hayatım
Sevil: iyi geceler soner
Sabah kalkarlar barış imzalanmadan sevil okula Sonerde istanbul’a döner...
ve tekrar Almanya'ya döner Mvgn41 bölüm 24

15 Nisan 2008 Salı 13:23
ÇEREZLER–3

Tekrar Kapı Çalar.
Sevil: çocuklara bakacak öğrenci gelecekti.
Kapı açılır gelen 25 yaşlarında genç irisi bir adam vardı.
Soner: yuh yani bu öğrenciyse artık
Sevil: Sonercim acayip sesler çıkartma istersen Sarah hanım merak edebilir.
Soner sevilin arkasından gider
Soner: bak sevil ben çocuklarıma bakarım ya bu insan azmanı zamanı ile niye 2 ay kalayım ben istemiyorum.
Sevil: tamam canım istemiyorsan bakıcı gider
Soner: ya bakıcı gitmesin yatılı kalmasın hem daha öğrenciye benzeyen biri yokmuymuş
Sevil: doğru Sonerciğim başka ne gibi özellikler istiyordun keşke telefon açıp sorsaydım
Soner: sorsaydın tabiî ki ne yani her sabah ben bu adamla mı uyanacağım
Sevil: ne o Sonercim Sarah ile mi uyanmak isterdin.
Soner: yok canım onu nerden çıkardın. Şimdi

İçerde konuşulanlardan anlamayan bakıcı Aylin ile karşılıklı bakışıyordu.
Aylin ona hatırını sordu bir de geldiği ülkeyi Avusturya dan gelmiş Psikiyatri Bölümünde 3 sınıftaymış Almancası varmış İngilizce’ yi ilerletmek için kurlara katılmış birde Türk arkadaşlarında çok az Türkçe biliyormuş. Rakı ,kebap,hoş geldiniz.
Bu arda Soner salona gelmiş
Soner: ne o Aylin şimdiden bakıyorum Türkçeyi nerden öğreneceğini anlamış.
Aylin: : Soner o bir öğrenci hem kalma sorunun hem de eğitimi için para kazanması lazım. ne den zorluk çıkartıyorsun.
Sevil: Soner merak etme çok güvenilir biri olduğu için bana Sarah tarafında tavsiye edildi
Soner: ne o Avusturyalın işaretleri mi öğretmiş
Sevil: : bilmem onu sen sorarsın artık.
Soner: ee bu insani azmanı nerde kalacak.(çocuğa dönerek)hangi millet miş bu
Aylin: Avusturyalı
Soner: bak bunlar bizim dedelerimizi tanır bu insan azmanı
Öğrenci: azman değil ben Mark
Sevil: çocuğa insan azmanı diyip durma bak adını söylüyorsun sandı adım Mark diyor
Soner: buna bir de çocuk mu diyorsun ya pes iş nerede yatacak buna göre yatak var mı?
Sevil: var Sonercim sen tasalanma yatakta var odada çocuklara yakın ufak odada kalacak..
Soner: sahi evi gezmeye vakit olmadı.,yatak odası nerede.
Sevil: burası salon yandaki odayı bizim yatak odası yukarda da 2 oda bir de ütü odası gibi bir oda gibi yer var işte Mark’ta orada kalacak bir oda efe’ye diğerini de ikizlere
Soner: iyi o zaman şu insan azmanına söyleyin de çıksın odasına
Sevil: Sonercim görgünden inmesen hayatım.
Soner: ne demek görgünden inmek sen bana şimdi görgüsüz mü demek istiyorsun
Sevil: evet Sonercim aynen öyle demek istiyorum.
Soner: bu hala benim karşımda durmaya devam ederse görgüden inip başına bineceğim.
Sevil: of Soner tamam
Sevil öğrenciye dönerek odasına çıkmasını söyler. Daha sonra Sevil İstanbul’dan annesini ve Halil bey ile Esma sultanın iyi olduğunu Doğan’ın da gelmek için bayağı uğraş verdiğini anlattı Aylin daha sonra Sevil çocuklarını bağrına basarak hepsiyle tek tek ilgilendi ve hepsini uyuttuktan sonra salona indi.
Aylin: sevil çok özlemişsin değil mi?
Sevil: sorma Aylin ben onlarsız bu 2 aya bile burada kalamazdın.
Aylin: o zaman Soner’ teşekkür etmen gerek değil mi?
Sevil: haklısın onun bu konudaki cesareti olmasa ben hiçbir zaman böyle bir kara veremezdim.
Soner yanlarına geldiğinde ne konuşuyorsunuz dediğinde
Sevil: hiç öylesine konuşuyorduk
Soner tamam hiç olsun.
Sevil: Aylin ben yerini yaptım yorgunsundur yat istersen. Sonercim hadi
Soner: tamam geliyorum
Soner yatak odasına girmesiyle olduğu yerde kalması bir oldu.
mvgn

15 Nisan 2008 Salı 15:26


Adsız dedi ki...
güzel senaryo
elinize sağlik kardesim.

15 Nisan 2008 Salı 15:45


Adsız dedi ki...
Çerezler–4

Sevil: ne oldu Soner ne duruyorsun gelsene
Soner: sevil hani yoktu
Sevil: ne yoktu Sonercim
Soner: sevil anlamaktan gelme bu ne bu
Sevil: hehe: Sonercim kapııı sürgülü kapı
Soner: pekala da sürgülü kapı olduğunu görüyorum da ne işi var biz onu İstanbul ‘da bırakmadık mı yoksa sen valizinde mi getirdin
Sevil: Soner niye bağırıyorsun ne yapabilirim bütün odalar böyle bebek odası olarak
Yapılmış hehe)) sen ne sandın benim yaptırdığımı Sonercim
Soner: yani bu sürgülü kapıyla hiçbir ilgin yok o zaman benim yerim belli
Sevil: Sonercim senin hep yerin belli
Soner: canım biliyordum
Sevil: neyi biliyordun
Soner: beni af edeceğini
Sevil: Demek af etmem gereken bir şey olduğuna eminsin öyle mi Sonercim
Soner: yok yani sen kızdın ya o yüzden bende
Sevil: halada kızgınlığım geçmiş değil ben uyuyorum yarın çok işim var.
Soner: tamam hayatım uyuyalım
Sevil: Soner ne yapıyorsun
Soner: uyumak için hazırlık
Sevil: elini çeker misin?
Soner: nasıl yani
Sevil: bana sarılmanı istemiyorum
Soner: neden karıma sarılamıyorum
Soner: ama bu haksızlık
Sevil: sen bilirsin Sonercim seçim senin
Sevil: ya sarılmadan burada ya da şurada ki bebek yatağında
Soner: ….
Sevil: bakıyorum ilk defa söyleyecek sözün yok.
Bu sırada salondan Aylin’in sesi duyulur
Aylin: bir karar verseniz de ben de uyusam.
Soner: yatakta yatma hakkımı kullanıyorum.
Sevil: tamam o zaman uyuyalım. Sonercim sarılmadan.
Soner. Tamam tamam anladık inatçı Sevil.

mvgn

15 Nisan 2008 Salı 16:25
ÇEREZLER -5

ERTESİ GÜN

Sevil Pazar sabahı olduğu için evdeydi. Aylin’i akşam uçağı ile dönüyor onu geçireceklerdi. Kahvaltılarını etmişler sabah kahvelerini içiyorlardı. Soner çocukların yanındaydı
Aylin: kusura bakmayın ayıp oldu biraz size seslenmem dinliyormuş gibi
Sevil: dinlemek denmez bence Aylincim çünkü kulaklarını kapatsan da duyardın hem iyi de oldu yoksa biz zor uyurduk..
Aylin: bu derin sarılma tartışmasının nedeni yoksa bu Sarah konusu mu?
Sevil: o tabii başka ne olabilir
Aylin: belki gerçekten şarkı söylüyordur.
Sevil: aman Aylin sende mi?
Aylin: ne bileyim olamaz mı?
Sevil: olamaz ya ben ne yapacağım bu Soner’le ne zaman tamam diyorum her şey ne kadar güzel güvenerek arkamı dönüyorum Soner Bey ‘den bir olay
Aylin: ama seni çok seviyor.
Sevil: sevdiğini bilmesem zaten
Aylin: Sevilcim sen Sonersiz yapamazsın bırak şu inadını hem o ne yapsın güzel bir kadına laf atayıyım demiş nerden bilsin kadının
Kapının zili çalıyordu. soner kapıya yakın olduğu için
Soner: ben açıyorum dedi. kapıyı açtığında karşısında Sarah ’ı görünce tekrar kapıyı kapadı.
Sevil: kim gelen Soner
Soner: şey çaresiz kapıyı açar.
Sarah: günaydın mr ve mrs akın
Sevil ve Soner şaşkınlarını üstlerinden attıktan sonra içeri davet ederler.
Sarah: ben dün akşam düşündüm Sevil sizden yardım istemeye kara verdim
Sevil: nasıl bir yardım Sarah
Sarah: esasen Soner beyden
Soner: benden mi?
Sevil: nasıl bir yardım sarah
Sarah: Ben Türkçe dilinde ki argo işaretler konusunda
Soner o anda elleriyle olmaz olmaz diyordu Sevil’e.
Sarah: işte böyle ne demek o
Soner: bu nedemek şey
Sarah: anladım bu işareti kabul etme anlamını çıkara bilirmiyim.
Soner: ne kabul etmesi be
Sevil: tabii Sarah Soner sana yardımcı olacaktır.
Sarah: tamam ozaman yarın bir program yapalım mr akın teşekkürler
Sarah gittikten sonra
Soner: görgüden inmeyen karıcım birde bana sorsaydın bakalım kabul edecek miydim?
Sevil: Sonercim bu sarah ‘ı başımıza saran sensin bu yüzden de sen halledeceksin
Hem ders olur Sonercim sokak ortalarında Tarkan şarkısı söylemezsin bir daha
Soner: ay şimdi Tarkan ‘a da şarkısına da of ya of.sevil ya ben ne yaparım bu işaret delisi kadınla
Sevil: bilmem hayatım Mimik dilini geliştirebilirsin mesela.
Soner: ne alaka bu dil ne işaret dilinin
Sevil: ne fark var
Soner var bir kere mimik dili hiçbir zaman kabalaşmaz yani sen ne diyorsun görgüden inmez yani kibardır birazda nasıl söylesem gizemlidir işaret dili öyle mi ya kaba ve nettir ''nah'' mesela
Sevil: Soner ya delirdin mi Efe görecek
Soner. Anladın sen onu yani arada ki farkı
Sevil: ben değil canım Sarah anlayacak
Soner: ne lazım ona ne mimik dilinden
Sevil: mucuk mucuk ta bir mimik dili sayılmıyor mu?
Soner: duruma göre evet
Sevil: eh işte buradan başlarsınız sizde
Soner: ya sende konuyu mucuk konusuna getirmesen olmaz ne yani alt tarafı
Sevil: evet alt tarafı laf attım diyecekin değil mi?
Soner: hayır şarkıyı söylemez olsaydım diyecektim. Bak Sevil ben o işaret meraklı kadına yardım mardım etmem.
Sevil: tamam Sonercim bunları yarın olsun konuşuruz. Hadi kalk da Aylin’i geçirelim.

Bölüm sonu.
mvgn

16 Nisan 2008 Çarşamba 17:45
Bölüm 24 özet:

Artık bütün aile Frankfurt’ta 2 aylığına gurbettedirler.Soner kendini beklenmedik
Planlar içinde bulur. Sarah kendisinden yardım istemiş, yatak odası sürgülü çıkmış
Ve evde ayrıca insan azmanı bir çocuk bakıcısı gelmiş ve
karısı hala Soner’e küstür.


mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 09:56


Adsız dedi ki...
Bölüm 25
.

Aylin İstanbul’a dönmüş ve sevil ve Soner de evlerine..
Sevil: Soner bu Sarah’ ya yardım konusunu hangi saatlerde yaparsın.
Soner: sevil ben o işaret manyağı kadına yardım filan etmem
Sevil: Sonercim olmaz bir kere yaparsın dedik
Soner: sen söyledin Sevilcim ben değil
Sevil. Tamam, ben söyledim ama yardım etmesek de olmaz Sonercim hem bence 2 hafta yeter yalnızda olmayacaksın Sarah’ ın İngilizce aksanı hem farklı biliyorsun kendisi İspanyol asıllı Amerikalıdır. Birde çok hızlı konuşur bu yüzden birde tercüman olacak evde
Soner: aman sevil öyle söylesene
Sevil: ne şimdi bu Soner ne yani aa anladım Soner beyimiz Sarah hanımla çalışmaktan sıkılmak değil yalnız kalıcam korkusuymuş ne Sonercim yalnız kalınca eski Soner’in hortlamasından mı kokuyorsun
Soner: bak böyle konuştuğun zaman inan bende çok üzülüyorum. Bana sınıfın kopyacı öğrencisi muamelesi yapma
Sevil: neden Sonercim peki neydi bu rahatlaman o zaman
Soner: ben öyle korktuğumdan değil anlatamam diye sıkıntı çekiyordum hem yardım ederim ama bir şartla
Sevil: bu durumu başımıza açanın sen olduğunu hatırlatsam sana kabalık mı yapmış olur muyum sevgili Sonercim.
Soner: tamam nedenin benim ama o durumda cezada gören benim demek oluyor ki kabul edersem bu durumdan da faydalanan ben olmalıyım.
Sevil: neymiş o durum
Soner: Sevil hep sırt sırta mı yatacağız dün gece gibi
Sevil: anlaşıldı şartını alıyım Soner bey
Soner: sarılarak yatmak
Sevil: başka bir şey şart yok öyle mi?
Soner: yok
Sevil: tamam sarılarak yatalım
Soner: nasıl ya hemen kabul ettin.
Sevil: hehe bilmem yalnız derler ki Sonercim herzaman düşünmeye büyük başlamak gerek.
Soner:Ne yani fırsat kaçırdım öyle m?yakalarım ben o fırsatı elbet.
Sevil: istersen şimdiden kendine sıkıntıya sokma hadi gel çocuklara bakalım.

devamı var


mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 09:59


Adsız dedi ki...
süper yaaa
çok güzel.yasasın bbo

21 Nisan 2008 Pazartesi 12:34


Adsız dedi ki...
Çerezler-2

Ertesi gün sevil ve Sarah ile görüşmüş 2 hafta da hafta da 2 saat Soner Türk dilinde argosu Türk insanı en çok nerede nasıl kullanıyor onu uygulamada anlatmaya çalışacaktı. İkizlere bakan insan azmanı Mark ve Sarah ile tercümanla Soner günleri geçirmekte ayrıca kendisi ve efede kendi sınıflarında İngilizce öğrenmeyi sürdürerek herkes Frankfurt’ta yoğun bir eğitim kampanyasına kendini kaptırarak sürdürüyorlar günler geçip gidiyordu. Soner ve çocukların geldikleri 2 hafta olmuştu. Soner ve sevil
Küslükleri aynen devam etmekte Soner ne yapsa Sevil’in inadını kıramamakta
Soner in tek ilerlediği konu ise sevile sarılma iznin çıkmasındaydı. Bu duruma içerlediğinde kalayı bastığında Sevil’e argo dili pratiği yaptığını söylemeyi de ihmal etmiyordu.
Bu arada efe o dil okuluna alışmış aynı sitedeki bir Türk ailesinin kızı olan Ayşenaz ‘la arkadaş olmuşlardı,her şey çok iyi gidiyordu.

Soner’in Sarah ile son dersi idi.Soner ve Sevil kahvaltı ediyorlardı.
Sevil: bak hayatım buda bitti
Soner: evet sen birde onu bana sor .
Sevil: hehe neden öyle söylüyorsun kocacım bak argo dilinde mastırını yapmış oldun.
Soner sen geç dalganı argo dili yazarı al bak adam oturmuş kitap yazmış
Bak bak http://www.ilknokta.com/img/Metas/t/9755093966.jpg
o burada olsa Ali püsküllü oğlu yani kitabını imzalamak için kuyruğa girerdin.
Sevil: Soner hiç alınma adam senelerini vermiştir bu kitap için senin gibi bir Tarkan şarkısının günahını alarak değil
Soner: ya gene mi Tarkan .
Sevil: Sonercim biliyorsun Efe bu gün evde lütfen onu bu argo dersi sırasında Mark ‘a hatırlatmayı unutma efe’yi hayvanat bahçesine götürecek.
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 12:45
AYLAK ÇEREZLER–3

Sevil gittikten yarım saat sonra tercümanla birlikte Sarah gelmiştir.

Sarah: merhaba Soner
Soner: merhaba Sarah
Soner bir dakika müsaade ister ve Mark’ın yanına yukarı çocukların yanına çıkar. İkizler uyumuş Efe ve Mark’ta oyun oynuyorlardı.
Soner:: Mark siz hiç aşağıya inmeyin ders bitince gezmeye çıkacağız.
Mark: Soner Bey sevil hanım dedi sen çıkartmak
Soner: Mark ben diyorum hep beraber çıkmak okey
Mark: sevil hanım yok kızmak
Soner: ya ben de babasıyım kızmaz kızmaz sevil hanım anladın yok kızmak
Mark: ben anladım tamam yok kızmak sevil hanım
Soner: Efe’nin aşağı inmesi yok ben sonra çok kızmak.
Mark. Tamam Soner bey var ben anlamak aşağı yok.
Soner: bak aferin şakıyorsun maşallah Türkçeyi
Mark: eyvallah Soner beycim.(mark bir elini göğsüne götürerek başını öne doğru eğer)
Soner: eyvallah mı nerden duydun bunu vay şekilde yapıyorsun aferin insan azmanı adam oluyorsun
Mark: Soner Bey ne demek insanın azmanı
Soner. Mark’ın Türkçesi demek bak sen mark adın var ya Türkçesi insan azmanı okey
Mark: anladım Mark demek Türkçede demek insan azmanı
Soner: aynen öyle insan azmanı ben dersteyim okey
Mark: okey
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 13:41


ÇEREZLER–4

Soner aşağıda bir tahtaya bir sürü argo sözlük yazmış onları açıklamıştı ama
Sarah: Soner Bey bir şey sorabilir miyim?
Dün Türk lokantasına gittik arkadaşlarla, orda ben içeri girince şöyle sizin efe kadar bir çocuk bana ‘’Of yavrum hepsi senin mi ‘’ dedi.. Bende döndüm bu ne demek dedim adam biraz utanarak çok güzel demekmiş öyle mi.?sonra onunda şarkı olduğunu oğlunun şarkı söylediğini söyledi.
Soner: şimdi şöyle evet bence de çok güzelsiniz demek istenen bir söz.yani Allah yani tanrı tüm güzellikleri size mi vermiş demek bir beğeni durumu yani evet bakın o da bir Tarkan şarkısıdır (içinden eh Tarkan oğlum bütün şarkılarında mı ya?)
Sarah efendin Soner Bey ben o şarkıyı da dinlemek isterim
Soner. bakalım buradaki CD’lerde var mı ? Tamam işte bu şarkı http://www.youtube.com/watch?v=bOk2NJrra9c
yani çocuk haklı oda benim gibi Tarkan ın şarkısı söylüyormuş bizde Tarkan çok ünlü şarkıcıdır.Herkes sokakta erkeklerimiz onun şarkısını söyleyerek dolaşır.
Sarah: Soner bey birde ooof yerim seni yavruum var odamı Tarkan şarkısı
Soner: yok henüz onu şarkı yapmadı .daha ama bekliyoruz.Ya sarah hanım siz bunları duymak için nerede geziyorsunuz
Sarah: okulun bahçesinde
Soner: evet anlıyorum da burada ki Almanya da yaşayan Türk gençleri hiçbiri Türkçe bilmiyor doğru düzgün birde argosunu mu bilecek yani siz bunları kimlerden duyuyorsunuz.
Sarah: yok bunlar Türkiye den dil öğrenimi için gelen öğrenciler
Soner: bak o zaman olur.Gençler haklı tabii Türkçeyi unutmamak için çalışıyorlardır.
Sarah: ne şimdi yerim seni yavruum burada ki yemek ne demek yemek bildiğimiz yemek mi ?
Soner: yani biraz daha çok biraz dilek yani argoda buna laf atma denir güzel bir kız önünden geçer sende ona çok güzel olduğunu böyle dile getirirsin hatta bizde birde bunun tam aksi bir söz daha vardır yemede yanında da yat derler buda sizi o kadar beğendim ki sizi yemeğe bile kıyamam demektir
Sarah: siz Türkler hep beğenilerinizi böyle yemekle mi anlatırsınız Türk mutfağı çok geniş tabii.
Soner: biraz heyecanlı ruhumuz vardır kalbimize geçen yol midemizden geçer, örneğin kadın göbeği,dilber dudağı ve vezir parmağı gibi yemeklerimiz bile vardır.Yemek müziği olarak da hayda makamlarını severiz.
Sarah: o da ne demek yeni bir müzik makamımı? hayda makamı
Soner : yok Bu müzik daha çok masada ki yemeğe yumulma durumunu gösteriri.
Sarah: peki kadınlar bunlardan hoşlanıyor mu?..
Soner: ya ne demezsin. kızlar mı elindeki çantayı kafamıza indirler
Sarah: yani kadınlar hoşlanmaz
Soner: kadınlar daha çok sözlere değil de daha çok yemeğin müziğini sevmezler
Sarah hayda makamını mı
Soner: evet onlar böyle daha çok hayatım,,güzelim makamlarını severler.
Sarah o zaman Tarkan ı da sevmezler
Soner: bak orda yanılıyorsun Tarkan ı da en çok kadınlar sever.
Sarah: çok ilginç milletsiniz
Sarah: ilk fırsatta Türkiye’ye gelmek istiyorum Soner beycim.
Soner: Yalnız Sarah hanım yalnız biliyorsunuz bizim türk erkekleri en çok Tarkan dinlerler bizde sokakta duyarsanız şaşırmayın
Sarah :yok şaşırmam Soner beycim neydi yakalarsam muck, Hepsi senin mi?
Soner: al işte bir Tarkan aşkı daha
Daha sonra Sarah teşekkür ederek ayrılırken Soner Sarah’ya yardımcı kaynak olarak kitabı vermişti. Soner derin bir ohh çakmişti bu işte kazasız belasız bitmişti.
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 16:29


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–5

Sarah gittikten sonra Soner düşünmeye başladı yeni dargınlıklara sebep verecek diye çok korkmuştu ama Sevil Sarah’ın delice aşık olduğu bir kocası olduğunu öğrendiğinden beri biraz inadı kırılır gibiydi. Ama sabırla karısının inadının geçmesini bekliyordu ama Sevil bu nuh der bekle ki peygamber demezdi gökten Allah bile inadına şaşarda yeni peygamber yollar Ama hayatım Sevilcim ya hiç mi beni özlemedin şöyle seni mis gibi koklamamı öpmemi ya ,kaç günlerdir Telkinci Soner oldum aman Soner sabır dayan Soner annem boşuna demezmiş sabırla koruk olurmuş helva. Benim sabrım bile çeşitlendi fıstıklı helva oldu yok soner bu böyle gitmez bu akşam bu iş çözülecek tüm sınırlar ortadan kalacak ya ne zor bunun inadını kırmak Türkiye nerdeyse Avrupa birliğine girecek ben oof allahım oof ya
Tamam Sonercim önce şu insan azmanını evden nasıl göndereceğim onu düşüneyim.Hadi oğlum sen yaşlanıyor musun çalıştır kafayı.

Akşamı düşünerek neşelenen Soner yukarıya çıkarak Mark ve Efe ve ikizleri hazırlayarak Frankfurt’ta gezmeye çıktılar. Mark biraz Türkçe ama çoğunlukla İngilizce olarak tarih binalarla ilgili bildiklerini anlattı.
Soner: insan azmanı hadi bizi hayvanat bahçesine götür.
Mark: tamam
Soner Efe oğlum hayvanat bahçesini görmek ister misin? istesen midilli atları var onlara bineriz.
Efe: baba keşke annemde gelseydi
Soner: oğlum annenin işi var hem onla da tekrar geliriz.
Mark: : buradan gidelim.
Hepsi birlikte hayvanat bahçesinin yollunu tuttular.
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 16:30


Adsız dedi ki...
iyi aksamlar bbo ailesine

21 Nisan 2008 Pazartesi 18:49


Adsız dedi ki...
iyi akşamlar...

21 Nisan 2008 Pazartesi 19:39


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-6


Okulda
Sevil yeni dersten çıkmıştı evi aradı yanıt yoktu nerde idi bunlar.
Bu arada Sarah geldi
Sarah: sevil çok teşekkürler ders bitti.
Sevil: sevindim faydası oldumu
Sarah: olmaz mı gerçi Soner bey işaretleri gösterirken utandı anladım ama
Sevil: soner ile utanmak yan yana mı pek mümkün değil ama olabilir sarah ne de olsa uygulama ile anlatmak aynı değil aa bakın unutuyordum bu arada size sabaha ders koymuşlar
Sarah: sabah körü ders mi eliyle işareti de yaparak nah girerim ben o derse
Sevil. Sarah ne yapıyorsun sen olmaz bu her yerde yapılmaz hatta hiç yapılmaz ve söylenmez.
Sarah: ne denmiş Sevil Soner bey birine kızdın mı söyle rahatlarsın dedi
Sevil: (içinden ah soner ah) sarah o yalnızken demek istemiştir bizde zaten pek kadınların kullandığı bir dil değildir yani biraz ayıplanır.
Sarah: ama iyi geldi rahatladım neden tavsiye ederim sen de yap hem kadınlar türküye de kızdı mı nasıl rahatlar
Sevil: çantayı kafaya geçirerek.
Sarah: tamam soner bey de böyle demişti,çanta
Sevil: sarah boşver sen benim dediğimi
Sarah ama sevil ben tam 3 haftadır sabahın köründe derse giriyorum kendileri öğleden sonra bak gene kızdım ne demişti soner bey çok kızdınmı da sallayacaksın has ..s.…
Sevil: aman sakın ha (allahım soner ben sana sormaz mıyım)?
Sarah: ne oldu Sevil çok telaşlandın.
Sevil: öyle kelimeler hiç söyleme o küfürdür. yani argo değil. sakına aman Sarah sen o kelimeyi unut tamam mı?
Sarah: tamam anladım Sevil.telaş etme.
Sevil: anlaştık değil mi sarah Soner’den öğrendiğin Türk dili argosunu değil sen kitaptaki
Argoları kullan tamam mı?Yada hiç kullanma ne olursun
Sarah: tamam sevil telaşlanma Soner’e kızma ama ben duyduklarımı sordukça anlattı.
Sevil: yok canım kızmadım. sonuçta kullanılan bir dil Soner yaratmadı ya
Sarah: haklısın Ama ben şu programı yapanlara bir kendimi göstereyim.
Sevil. Tamam aa bir dakika Sarah Soner’in bir planı var mıydı?evi arıyorum telefonu açmıyorlar.
Sarah Soner Mark ve çocuklarla Frankfurt’tu gezecekmiş,
Sevil: teşekkürler.
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 19:39


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–7

Frankfurt’tu gezmek mi of Soner yani 3 çocukla bensiz haber versen olmaz mı?Allahtan yanlarında Mark’ta var.
Sevil oturduğu koltuğa yaslandı Soner 2 haftadır sadece sabırla kendisine sadece sarılıp uyumuştu. aslında onu İstanbul dan geldiği zaman havaalanında gördüğünde çok tan kızgınlığım geçmişti diye düşündü ama oyunu sürdürmeye devam etmişti.Soner’in hep bir şeyler yapıp onun direncini kırmasını bekliyordu ama sanırım bu sefer bütün adımları benim atmam gerek diye düşündü Şu Markı ‘a izin mi verseydi.Gözlerini kapadı Soner’i kocasını o kadar özlemişti ki onun kokusunu bir iç geçirdi.Bu gece Soner ‘e onu ne kadar özlediğini gösterecekti. Yüzüne bir gülümseme yayılmıştı.dalmıştı birden aman sevil kendine gel böyle liseli kızlar gibi hülyalara dalarsan masaya baktı bu notları temize geçiremezsin ve bu gece gerçekten hayal olur.hadi sevil kalk bakalım tembellik yok .ama önce onların bir sesini duysaydı .Soner’in telefonu çalıyordu.
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 19:40


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-8

Soner, mark ve çocuklar Frankfurt hayvanat bahçesinde dolaşıyorlardı
.
http://www.youtube.com/watch?v=jgON4SG1fYI&feature=related

efe hatta ikizler hepsi o kadar mutluydular ki hayvanların serbest doğal ortamda kafesiz dolaşmalarını efe şaşkınlıkla izliyordu her hayvan gördüğünde ikizlerde anlamasalar bile alkış yaparak sevinçlerini gösteriyorlardı.

Soner ve ikizler penguenleri seyrederken Mark ikizlere su alamaya gitmişti.
İkizlerden bir ağlayınca Soner Efenin elini birkaç saniye bıraktı. bu arada EFE'de su daki yüzen deniz kaplumbağaları görmek için ilerledi.
İkizler den ege edanın ağlamasını duyunca o da ağlamaya başlamıştı. Bu Mark ‘da nerede kalmıştı.
Efe ise uzaklaşmaya devam ediyordu.Bi ara bir adam Efe’ye eğildi ona bir şeyler sordu sonra Efe’yi elinden tutarak uzaklaştılar.
O anda soner’in telefonu çaldı.arayan sevildi
Sevil: hayatım nasılsınız.
Soner: canım çok iyiyiz sende olsan burası harika bir yer.
Sevil: evet hayatım sizlerle dolaşmak daha da zevkli olurdu tekrar gideriz.İkizler nasıl
Soner: hayatlarından memnunlardı 5 dakika öncesine kadar şimdi ağlayıp duruyorlar onları susturmaya çalışıyorum hayatım.
Sevil: efe nasıl versene konuşayım.
Soner: efe mi efe efe
Sevil: Soner ne oldu
Soner: Sevil efe yok.

Bölüm sonu
mvgn

21 Nisan 2008 Pazartesi 19:41
Bölüm 25 özeti
Soner Almanya’ya alışmaya başlamış Sarah’ya verdiği der olaysız bitmiş
Sevil ve Soner birbirlerinden habersiz küslüklerini son verecek planlar yapmaya başlamışlardı. Bu arada Soner çocukları Frankfurt zoo ‘ya götürmüş orada geziyorlardı ki
Efe kaybolmuştu.

Bölüm 26


ÇEREZLER–1

Sevil telefonun karşısında bir anda donum kalmıştı
Sevil: ne demek yok soner iyi bak
Soner: yok sevil ikizler ağladı onlara bakıyordum elini biran of sevil
Sevil: Sonercim ben hemen geliyorum Mark nerde ona söyle güvenlik personelini bulsun sen Soner ikizlere lütfen onları unutma
Soner: tamam sevil çabuk gel
Sevil hemen durumu açıklamış bir taksiyle Soner’in yanına gelmişti
Soner: Mark ve ikizler ordaydı ama Efe yoktu.
Sevil geldiğini görünce birbirlerine sarıldılar şaşkın ve çaresizdiler.
Oranın alman güvenlik amirliği gerektiği ilgiyi göstermiş olay polise intikal etmişti
5 saat geçtiği halde efe hala yoktu.Güvenlik kameraları incelenmiş Efe’nin en son kapıda ince uzun üstünde siyah bir kaban olan başında bir kasket gözünde kalın bir gözlükle yüzü görülmeyen biri tarafından çıkarıldığı görülmüştü
Soner: peki bu çocuk niye bağırmadı bunu anlamıyorum
Sevil: ben anlamıyorum bir tepkisi yok
Polis: bizde bunu sizlere soracaktık oğlunuz burada tanıdığı birileri var mı?
Sevil: oğlum dil kursuna gidiyordu orada ancak velileri tanıya bilir.
Polis: yani şüphelendiğiniz biri var mı?
Sevil: yok polis bey hem oğlum burada kimseyi tanımaz yani henüz bir ay bile olmadı geldikleri
Sevil: polis bey efe’yi yani oğlumu bulacaksın değimli bulunur değil mi?
Polis: ellimizden geleni yapacağız sevil hanım diyerek uzaklaştı
Sevil çaresizlik içinde oturmuştu perişan bir haldeydi gözü Soner’e ilişti
Soner sevil’in kendisine baktığını görünce
Soner: sevil ne dedi yani polis
Sevil: şüphelendiğiniz biri varmı diye sordu
Soner: of çıldıracam sevil kim yapmış olabilir inan ya bir dakilka bile olmamıştı.
Sevil: kocasının baktı soner sanki birden 10 yıl yaşlanmış gibi karşısında çaresiz duruyordu.her zaman umursamaz adamı ilk defa yıkık bitkin ve çaresiz görüyordu.sevil kocasının hiçbir olay karşısında çaresizliğini görmemişti hep bir çıkış yolu bulmaya çalışan olaylara hiç kötü yönden bakmayan biriydi ama şimdi karşında duran adam başkaydı karısının dizi dibine çökmüştü
Soner: sevil kız bana eşek de akılsız de ya bir şeyler söyle işte o zaman daha rahatlayacağım inan bana
Soner ‘in gözlerinin dolduğunu ağlamakta olduğunu fark etti genç kadın ve
yüzünü ellerinin arasına aldı senin bir sucun yok canım dedi
acısını biraz hafifletmesi ona umut vermesi gereken bu sefer kendiydi
sevil: efe bazen böyle bir şey söylemeden yürür işte demek ki birinin dikkat çekmiş
demek ki bak Soner inanmamız lazım oğlumuzun bulunacağına inanmamız gerekiyor anlıyormusun
soner: evet sevil anlıyorum.

mvgn

29 Nisan 2008 Salı 08:46


Adsız dedi ki...
günaydın bbo.

29 Nisan 2008 Salı 09:54


Adsız dedi ki...
günaydın bbo ailesi

29 Nisan 2008 Salı 11:55


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–2

Sevil ve soner çaresiz evlerine gelmişler.İstanbul ‘dan doğan ve Aylin aranıp dertleşilmiş
İkizler uyumuştu..Sevil elinde telefon Soner’in kucağında biraz uyumuştu. Bu sırada Mark ‘a gelmişti.
Mark: Soner ben isterseniz gitmemek
Soner: yok mark sen git bizim yalnız kalmaya ihtiyacımız var.senin de bir gün hafta tatilin var.
Mark: Soner bey ben efe’yi çok merak etmek
Soner: mark bizde ama yapacak bir şeyimiz yok böyle çaresiz evde polisten haber bekliyorum.
Sevil uyanmıştı.
Soner: canım
Sevil: Soner bir haber var mı
Soner: yok hayatım Mark ‘ın izin günü gitmeyiyim diyor bende git diyorum
Sevil: mark sen git bizim uyumamamız zaten mümkün değil..
Mark: yok ben gece dönmek geri
Sevil: tamam mark gir sen arkadaşlarını bekletme
Mark : haber çıkarsa bana haber verirsiniz değil mi?.
Sevil: tabii ki mark

mvgn

29 Nisan 2008 Salı 13:05


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–3


EFE


Efe: ya beni nereye götürüyorsun ben evime gitmek istiyorum
1.adam: ya sustur şu veledi ne diyor anlamıyorum zaten
2.adam: abi evimi istiyorum diyor.
1.adam : ne ev be otur sus de şuna
2.adam: abi ne yapacağız biz bu veleti
2.adam: amaç pis Türkleri korkutmak 1 -2 gün elimizde tutalım
1.adam: abi keşke evlerini yaksaydık ha temizlik olurdu
2.adam: oğlum akılla ol yavaş yavaş onlara da gaz odası yakındır
1.adam: hahaha gaz odası mı abi geçen bir sitede okumuştum Türkleri gaz odasında görmekten mutlu olacağım diyordu
2.adam yerinden kalkmış cama doğru ilerliyorlardı, dönüp Efe’ye baktı
Efe ise ağzı bantlı bir şekilde duruyordu. Alman çocuğun yanına yaklaştı
Arkadaşına seslendi Rolf gel buraya
Rolf :evet ağabey ne oldu
Adam: otur şöyle konuşmazsa ağzını açacağımızı söyle
Rolf: pis Türk konuşursan bantı açmam tamam.
Daha sonra efe’nin bantları çözüldü
Efe: ben pis Türk değilim.
Adam: ellerini de çöz vay bizim Türk konuştu. Adı neymiş sor bakayım
Rolf: adın ne senin
Efe: efe,efe akın
Rolf: abi adı efe imiş abi kaçmasın ellerini de çözdük.
Adam: oğlum nereye kaçacak kaçsa bile nereye gider nerde olduğunu bile bilmiyor ki
Rolf: ya ağabey evinde kalmamıza izin verecek mi?daha doğrusu saklanmamızı
Adam: izin verecektir benim kardeşim o sen merak etme ama biz karanlık olunca buradan gidelim
Rolf: abi bilmem işte o çok değişti okula gittiğinden beri
Adam: ya kes hem sen bu işe karışma karnı açıktı çocuğun ne yiyeceğiz.
Rolf: tamam abi, ben şimdi hallederim efe sen ne yersin
Efe: ben bir şey yemem
Rolf: bak sonrada ben vermem söyle
Efe: yemiceyim işte
Rolf: tamam be yemezsen yeme pis Türk
Efe: ben pis Türk değilim.

mvgn

29 Nisan 2008 Salı 13:47
ÇEREZLER–4

MARK

Mark yavaşça anahtarı çevirdi. Helga işten gelmiş uyuyor olmalı diye düşündü. Geleceğini bilmiyordu ona sürpriz yapmaya karar vermişti. Bu gün çok kötü bir gün geçirmişti. Efe’yi düşündü canım neredeydi şimdi acaba.Kim kaçırmış olabilirdi.Bu gün su almaya giderken Helga’ nın abisini görür ayak üstü konuşmıştu ama o hapisten yeni çıkmış olmalıydı. bir Türk gencini döverek öldürmekten ceza yemişti: .Helga ağabeysine çok düşkündü gelince onu gördüğümü söyleyim de sevinsin.bir trafik kazasında sürücü olan bir türkün arabalarına çarpması neticesinde anne ve babalarını kaybetmişler ikisi de abisi 16 kendi 14 yaşında tek başlarında kalmışlar doğal olarak abi kardeşler 18 yaşlarını doldurana kadar bakımevlerine konmuşlardı..bu yüzden abisine çok düşkün dü ki bir Türk gencini kaçırıp dövdüklerin de helga onu polisten saklamış ama abisi onu tehlikeye atmamak için ona haber vermeden kaçmış daha sonrada polisler tarafından yakalanmıştı.Tam bu sırada onu okul kantinin de tanışmış ve onu teselli ederken ilk arkadaşlıkları böyle başlamıştı.helga ‘ya aşkını söylemesini bir Türk gencine borçluydu.bu işi de bu aile Türk olduğu için kabul etmişti.Gerçi Helga hiç hoşlanmamış bir de yatılı olmayı kabul edip, Türkçe öğrenmeye başlayınca biraz bozulmuştu. Fakat Mark ise bu aileyi tanıdıkça daha çok sevmeye başlamıştı, hele Soner beyi ne adam diye güldü ve tekrar Efe aklına geldi çok korkmuş olmalıydı ne yapıyordu acaba şimdi.
Bu arada kapıda bir anahtar sesi duyunca Helga’nın geldiğini anlamıştı.
Mark: merhaba helga nerdeydin aa alışverişe çıkmışsın beraber gitseydik.
Helga: Mark abim telefon etti bana uğrayacakmış bende evde bir şey yoktu alışverişe çıktım hayrola senin ne işin var bu gece geleceğini bilmiyordum
Mark : ne o geldim diye sevinmedinse gide bilirim
Helga: na alaka tamam biraz gerginim ağabeyimi biliyorsun hapisten yani çıktı Türklere bakış açısını
Mark: anladım bende bir Türk ailesinin yanında kalıyorum ve çalışıyorum.
Helga: işte bu yüzden
Mark: elbet karşı karşıya gelecektik hayatım o da bu gece olsun
Helga: bak Şu çok sevdiğin Türk ailesini övmek yok
Mark: ya sizi anlamıyorum neden sevmiyorsunuz
Helga:beni karıştırma
Mark: neden sende memnun değilsin orda çalışmamdan
Helga : Bu konuyu kapatsak abim böyle bir konun üzerine gelmesini istemem
Mark:: tamam nasıl istersen

mvgn

29 Nisan 2008 Salı 15:41


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–5

SEVİL VE SONER
Sevil evi kontrolle gelen polislerle konuşuyordu. polisler telefonları herhangi bir arama için dinlemeye almışlar
Sevil: polisler oğlumuzu kaçıranları teşhis etmişler
Soner: nasıl etmişler yüzü gözükmüyordu
Sevil: tüm Frankfurt zoo ‘ya tüm giriş kayıtları incelenmiş aynı kıyafetli biri ile birlikte 1 kişi daha giriş yapmış bunlar sabıkalılarmış
Soner: ne yani oğlum şu anda bir katilin elin demi
Sevil: evet bir türkü döverek öldürmüş
Soner: sevil sen neler söylüyorsun ya
Sevil: Soner bu adamların Mark ile konuştukları varmış kayıtlarda
Soner: yani bizim insan azmanı mı aman tanrım
Sevil: ismini pol-li-se verdiiii
Sevil bayılmıştı.
mvgn

29 Nisan 2008 Salı 15:42


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–6

MARK VE HELGA

Mark ve helga tüm hazırlıklarını tamamlamışlardı. Mark Helga’ nın yüzüne baktı mutlukla endişe aynı anda yüzünden okuna biliyordu. O anda kapı çalındı. Girişte abı kardeşin gülüşmeleri sarılmaları duyuluyordu. Mark bir adam sesi daha duydu demek 2 kişiydiler
İçeri girdiklerinde Mark karşında Helga’nın abisini, arkadaşını gördü. adamın arkasında biri daha vardı.bir çocuk.adam çocuğa şöyle geç bakayım diyerek öne doğru çıkartı ve
Mark :efe
Efe: Mark abi
Mark.: helga bu efe yani bugün kaçırılan çocuk
Helga : abi doğrumu
Hans : bu kim helga
Helga: sevgilim ve bu çocuğun babasının evinde çalışıyor
Hans: o zaman gördüklerini unutacak demektir
Mark: ne demek gördüklerimi unutmak sen suçlusun ya
Hens: tamam kes şimdi burada ki herkes bu çocuğu gördüğünü unutacak
Helga: abi bak bu yanlış gene başın derde girecek
Hans: girsin pis bir türk daha rahat uyumadı diyemi üzülecem
Helga: ya abi bu daha çocuk
Hans: büyümeyecek mi çocuksa çocuk helga sen de sus kes artık
Rolf: abi kalıyormuyuz
Hans: kalıyoruz tabii
Mark : efe yok korkmak tamam
Efe: tamam
Mark mutfağa helganın yanına gider
Helga: mark ne yapıcağız
Mark: bu büyük suç biliyorsun
Helga: bir çözüm bulmalıyız ama ağabeyime de bir şey olmaması gerekiyor

Marak: sen ağabeyini ikna edersen ben bu gece eve döner durumu anlatırım polisi karıştırmaktan vazgeçerler
Helga: bilmiyorum mark polisin elinde ki son bilgiler ne acaba
Mark: anlat ağabeyine ağabeyne bu gün Frankfurt zoo da karşılaştım ve konuştum
Şimdi bütün kayıtlar polisin elindedir yani evi bulmak an meselesi helga anlasana ben ,sen suç ortağı sayılacağız
Helga. Ara o zaman soner beyi
Mark: abin
Helga: sen onu bana bırak
mvgn

29 Nisan 2008 Salı 15:43


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–6
Soner karsını yerde görünce eli ayağına dolaşmış başında ayıltmaya çalışıyordu
Bu arada ikizler ağlamaya başlamıştı evdeki polisler ikizleri oyalamaya çalışıyorlardı.
Bir bayan polisin de yardımıyla sevil kendine gelmişti
Soner: sevil hayatım beni çok korkuttun.
Sevil: ne oldu
Soner: bayıldın
Soner karısına sarılmıştı sevil’in de artık gücü kalmamıştı
Bu arada telefon çaldı.
Sevil telefona bir haber diye koştu.
Sevil: alo alo arayan okul rektörü idi
Sevil durumu ona da anlatıktan sonra telefonu kapadı.

Saat gece yarısını geçmiş polisler Mark ın kaldığı Ev Soner Ve Sevil’in evi göründüğünden onu bulmak için kız arkadaşını aramak zorunda kalmışlardı.
ve sevil ise birbirlerine sarılarak umutla bir haber beliyorlardı.
Çalan ikinci telefonu açan sevil Mark’ın sesinle karşılaştı. Polisler sevil ‘in
Mark’la mümkün olduğu kadar uzun konuşmalarını istedi.
Mark::sevil hanım ben Efe ’i bulmak size getirmek
Sevil: Mark nerdesiniz
Mark: sevil hanım ben söylemek ama ben masum olmak inanın
Sevil: ne zaman getiriyorsun
Mark: şimdi
Sevil: tamam
Polisler yeri tespit etmişlerdi ama efe getirilene kadar beklemeye
mvgn

29 Nisan 2008 Salı 15:43


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–7
1 Saat Sonra

kapı çalınır gelen efe, mark ve helga’ dır.efe koşarak anne ve babasına sarılmıştı.
polisler evde her ikisini de yakalamıştı.
sonra kayıtların incelenmesi efe nin tüm olanları polise anlattığın da kaçıranların Hans Muller olduğu anlaşılmıştı.Helganın verildiği adrese gittiler.
Hans Müller polisleri bekliyordu.ama Rolf kaçmıştı.
Polis onu tutuklayıp polis arabasına bindirirken

Hans Muller pis Türkler.diye
bağırıyordu

bölüm sonu

mvgn

29 Nisan 2008 Salı 15:44
Bölüm :26 özeti:

Efe bakıcısını kız arkadaşının abisi tarafından Türklerden nefret eden bir adam tarafında kaçırılmış daha sonra mark efe’yi ailesine getirmeyi başarmıştır.
Soner ve sevil zaten barışmaya kara veren çitti tekrar eskisi gibi yakınlaştırmıştı.

BÖLÜM 27

ÇEREZLER–1

Aylin ve doğan Frankfurt ta vardıklarında Efe yukarıda odasında uyordu.
Aylin: Sevilcim nasıl oldu anlatsana
Sevil: Aylin ne anlatıyım kabus gibi bir geceydi tek şansız Mark’ın bu insanlarla bir şekilde bağlantısı olması bize Efemize kavuşturdu
Soner: ya insan azmanı filan ama gerçekten insan evladıymış bu Mark
Doğan: ya düşünmek bile istemiyorum ya of ya canım efecim çokta korkmuştur
Soner: ne korkması benim oğlum o korkmaz o sen mi korkak doğan,
Doğan: ben niye korkakmışım
Soner: balık hafızalı doğan ne çabuk unuttun jaws kadir amcayı nasıl korkup ta arkama saklanmıştın hehe
Sevil: Sonercim Doğan haklı korkmaması mümkün mü?
Soner: korkmaz benim oğlum
Sevil: Sonercim bak çocuğa böyle söyleme olur mu sonra ne yaşadıklarını anlatmaz bize
Soner: ama ben haklıyım gelsin soracam bak korktum diyecek mi?
sevil: sakına Soner lütfen
Soner: ya aman be bir rahat oğluma övünmeme izin vermediniz tamam tamam
söylemeyiz ne yapalım bizde içimizden övünürüz.

Aylin mutfağa sevilin yanına gelir
Aylin: ne o sizin küslüğünüz devam mı?
Sevil: henüz yalnız kalamadık ama sanırım ben inat etmekten vazgeçecem
Aylin: oo kocasını özleyen bir kadın
Sev,l: evet onu çok özledim bir daha küsmek yok desem Soner’ le yaşıyorum
Bu da olmuyor..
Aylin: ama biliyorsun bu sefer çok uzattın bak korktuğun gibide olmadı
Sevil:: sen onu ben küsmeseydim bir düşün
Aylin: nasıl yani
Sevil: yani ben de uzatmazdım ama Sarah ders diyince mecburen küslük uzadı.
Aylin: anladım yani barışmanın rehavetine kapılmasın diye
Sevil: aynen öyle
Aylin: ya barışmadın için yani tam tersi olsaydı
Sevil: o zaman da kaybeden olurdu bu sefer kaybederken kazandı
Aylin: yani uzmanlık dalından faydalandım diyorsun
Sevil: aynen öyle diyorum
Aylin: o zaman biz fazla kalmayalım yani sevenleri ayırmak gibi
Sevil: saçmalama Aylin dayanırız
Soner: seni bilmem ama Soner bizi kapı dışarı etmeden
Sevil: hehe yok canım yapmaz. yapmaz dimi
Aylin: ….
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 15:49


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–2

İÇERDE

Soner: oğlum bak bu akşam ki uçakla gidin işte
Doğan: ya yarın sabah ki uçağa bilet aldım değiştirememem
Soner: ya oğlum bak Sevil benle barışmaya istekli görünüyor akşam uçağınla gitsen
Doğan: gidemem ya bir gün daha sabret oğlum bana ne
Soner: bana ne ha soracam ben sana görürüsün o ilk golü atarken kırmızı kartın benden
Doğan: ne kırmızı katı be
Soner: penaltı golünü atarken oyundan attırmazsam seni
Doğan: Ya saçmalama be Soner ne penaltısı ne golü ya her şeyi futbolla anlatmazsan olmaz bu Sevile küskünlükte sana bir haller olmuş
Soner: sen ne anlarsın futbol bu erkek oyunu
Doğan: ne demek şimdi bu ben erkek değil miyim?
Soner: onu bilmem sen bir evlen ben o geceyi sana dar etmesem bak buraya yazıyorum işte oyunbozan Doğan olacak
Doğan: yani yuh be utanmasan kapı dışarı edeceksin
Soner: ben seni kapı dışarı ederimde Sevil Aylin’i atmaz tutar senle de beni atar birde dışarıda kalmayalım yaban ellerde
Doğan: ya pes be Soner yani pes
Soner: ne pes be tabii bekara karı boşamak buna deniyor işte sende karından bir aya yakın uzak kal da göreyim seni

Aylin ve sevil sofrayı hazırlamışlar
Sevil: ben bir efe ve ikizlere bakayım

Sevil efe’ye yukarı çıktığında oğlunu yatağının içinde oturur bulur
Sevil: efe ne oldu oğlum
Efe: anne ben
Sevil yatağı ellediğinde ıslak olduğunu göçürür
Sevil: tamam oğlum böyle olur bazen gel banyoda yıkanalım
Efe:….
Sevil. Oğlum tamam canım utanmana gerek yok hadi
Efe: anne kimseye söyleme olur mu?
Sevil: oğlum söylemem ama sende üzülmeyi bırakacaksın tamam mı?
Efe yıkanmış ve giyinmiş halde aşağıya inmişlerdir
Soner: ya sevil biz başladık dayanamadık nerde kaldınız
Sevil: efe biraz terlemişti onunla yıkandık giyindik indik
Hadi bizde oturalım oğlum
Yemek yemeğe otururlar.

Bu arada polis gelmiş Mark ve Helga ‘nın suçsuzluğu tespit edildiği, Hans ın tutuklandığı Rolf un da bir markette alışveriş yaparken yakalandığını anlatıp gittiler.

Gece bu olayı konuşmaktan yorgun düşmüşlerdi. herkes yataklarına çekilmek üzerindeydiler ki
Birden efe yukarıdan odasında koşarak annesine sarıldı.
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 15:49


Adsız dedi ki...
ÇEREZ-2 NİN DEVAMI

Efe: anne anne
Sevil: oğlum ne oldu sana
Efe: ben senle yatacam
Sevil: tamam hayatım aramızda yatarsın
Efe: yok ben senle yatacam babam benim odamda yatsın
Soner: çüş efe
Sevil: sonee er
Soner: ama sevil ne istiyor baksana
Sevil Soner’e sus der gibi bakar
Sevil: tamam oğlum baban yukarı çıkar değimli babası
Soner odaya girer yastığını alır
Soner: tabii babası yukarı çıkar oğlum
Bu arada Doğan ellinde yastık merdivenden yukarı çıkarken görünce seslenir
Doğan: Soner bir bilette efeye alıyım mı?
Soner: şom doğan ne olacak.kırmızı kart unutma Şom Doğan

Efe o gece annesine sarılarak Soner de Efenin oyuncağına sarılarak uyumuştu.
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 16:01


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–3

Ertesi gün Aylin ve Doğan sabah uçağınla dönmüşler,Sevil işine
Soner de Mark ve ikizlerle evdeydi. artık evden dışarı bile çıkmıyordu. Efe ye baktı bu gün neşesi yerindeydi. Efe’ye bir gece annesinle yatmak iyi gelmişti valla bier yata bilse kendisine de iyi gelecekti ya bir şeyler yapmalıydı ki bu akşam Sevil’e kavuşmak için.Ellerini ovuşturdu şimdi biraz atmosfer yapmalıydı ah İstanbul da olacaktı şimdi bu şehri hiç bilmiyordu ama şu insan azmanından yardım alabilirdi.
Soner: baksana insan azmanı
Mark: Soner Bey buyurun
Soner: yok buyurun Soner bey diyeceksin
Mark: anladım buyurun Soner Bey
Soner: bak insan azmanı Sevil ‘e sürpriz yemek yapmak istiyorum bana yardım eder misin?
Mark: ben memnun olmak
Soner: olmadı yanlış memnuniyetle diyeceksin.
Mark: anladım
Soner: şimdi ben bunları sana yazıyorum sen gidip nereden alınırsa alıp geleceksin anladın
Mark: anladım veriş alış
Soner: ya insan azmanı bak ben senle uğraşamayacağım ya veriş alış değil alış veriş
Mark: anladım
Soner: anladım ama burada TDK oldum ya
Mark: ben gittim Soner bey
Soner: tamam

Soner bütün hazırlıkları yapmış sıra Efe ile konuşmaya gelmişti
Soner: oğlum bak biz annenle tek başına yemek istiyorum bu gece şimdi sana yemeğini yedircem sen yukarı Mark ağabeyinin yanında olacaksın
Efe: neden ben sizle yemiyorum sizle yemek istiyorum
Soner: oğlum annene sürpriz yapacağım hani çok üzüldü ya
Efe: tamam benim için üzüldü işte bende sizle yemek yemek istiyorum.
Soner: olmaz bu annenle benim ikimizin yemesi lazım
Efe: nedenmiş
Soner: ya bak canım oğlum benim hani biz annenle oof ya nasıl anlatılır
Efe: ne anlatacaksınız annemle dargınmısınız
Soner: yok oğlum ne dargınlığı sadece yani hani sen ve rüya ile hani yalnız oynamak istiyordunuz ya öyle işte
Efe: anladım tamam
Soner: aslan oğlum benim.

Soner Efe’yi doyurmuş insan azmanına emanet etmiş ve Sevil ile bir baş başa yemek için hazırlıkları bitirmişti.
Tek eksik Sevil’di.
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 16:02


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–4

Sevil’e kapıyı onu geldiğini pencereden gören Soner açmıştı.
Sevil: ne o Sonercim beni kapıda mı bekliyorsun
Soner: evet karımı özlemiş olamaz mıyım?.
Sevil Soner’in sevgi dolu bakışlarını görünce bu gecenin beklediği bir gece olacağını anlamıştı ona gülümsedi Soner karısının da gülümsemesinden artık ona kavuşmak için saatler kaldığını anlamıştı.karısına bakarken dalan Soner Sevil’i duymamıştı.
Sevil: Soner efe nerede Soner duymuyor musun?
Soner: ne demiştin sana dalmışım
Sevil: gülümseyerek Sonercim ben şey Efe’yi sordum karşılamaya gelmedi de.
Soner: o yemeğini erken yedi
Sevil: neden hasta mı yoksa
Soner: yok yok bir şeyi yok çık bak
Sevil: peki neden erken yedi
Soner: gel Sevili tutuğu gibi solana getiriri
Soner’in hazırladığı masaya getiren
Soner: işte bunun için şey sen ile baş baş yemek yemek istedim
Kocasına sevgiyle bakarak yanağına bir öpücük koyar ve kulağına
Sevil: teşekkürler beni bekle diye fısıldar. Sonrada Efe ve çocukları bakmaya çıkar.
Yanağına konan ve davetkâr bir bekle beni sözü ona ne yapacağını şaşırtmıştır. Masa ve Soner bakışırlar sanki Soner sözlüde bildiklerini unutan bir öğrencinin hocasına baktığı gibi bakar masaya ne yapılacak bir şey vardı ama aklında aklı nerdeydi.
Sevil Soner’i masanın etrafında volta atarken bulur ve kocasının karşısına geçer burun buruna gelmişlerdir. Gözlerinde ki özlem aslında neye acıktıklarını bile şaşırtmıştır.
İlk toparlanan Sevil olur.
Sevil: ne yaptın bakalım
Soner: ben mi yemek şey balık bak zor oldu burada bulmak ama Mark halletti yaman biri insan azmanı sonra Şarabımız da var yanında da senle ben
Sevil: harika gözüküyor oturayım mı
Soner: tabii tabii sen otur şimdi geliyor balıklar
Sevil sandalyesine oturmuş Soner’i seyrediyordu
Büyük bir özenle balık tabağa kondu şarap kadehlere boşaltıldı
Sevil’in karşısına oturdu.dalıp gitmeleri adetten olmuştu özlemle bakıyordu karısına bu inatçı kadına aşıktı.
Sevil: Soner’in bakışlarını üstünde hissederek başını kaldırdı bu adamı çok seviyorum dedi sevgi gözlerinden okunuyordu.
Soner Sevil’in bakışlarında kendisini gördü kalkıp karısını öpmek istiyordu
Sevil şimdi beni kalkıp öpecek diye düşündü. sanki ilk geceleri gibiydi o kadar uzun mu olmuştu birbirlerine dokunmayalı .
Soner: biraz daha şarap
Sevil: yok biliyorsun dokunuyor
Soner: biliyorum
Sevil: hem bu masayı bu geceyi sarhoş olup hatırlamamak istemem
Soner: beğendin mi?
Sevil: her şey çok güzel
Soner: çok yoruldum ama beğenmene sevindim
Soner kalktı cd’ye bir parça koydu ve Sevil ‘in önüne geldi odaya hafiften bir müzik yayılmıştı.

www.youtube.com/watch?v=_SCoClNZg1g

Soner: her şey Tarkan’la başlamıştı onla son bulsun istedim. Elini uzatır.
Sevil elini uzatmış yerinden kalkmıştı birbirlerine yaslanan gövdelerinden gözlerine yansıyan aşkla birbirlerine bakıyorlardı.Sevil başını soner’in omzuna yaslamıştı hayatta en rahat ettiği huzuru bulduğu tek yerdi Soner saçlarından öptü Sevil’in sonra dudaklarını gezdirdi saçlarında içine çekti kokusunu karısının kulağına onu sevdiğini fısıldadı omzundan kaldırdı başını Sevil bakışları karşılaştı Sevil’in gözleri dolu dolu olmuştu Soner dudağıyla bu yaşları öperek sildi. Sonra karısını kucağına aldı.bir tekmeyle kapıyı açıp onu yatağın üstüne bıraktı.Sevil onu seyrediyordu soner üstündekileri çıkartmış tam Sevil’i öpmek için onun üstüne yatmıştı ki Sevil Soner’i göğsünden ittiğinde nedeni bile anlamamıştı.
Sevil: Soner Efe
Soner:Mark uyutup onları gitti hayatım merak etme diyip tekrar karısını öpmeye çalışıyordu ki Sevil Soner’i itip kapıya doğru koştu Efe kapıdaydı ve ağlıyordu. Sevil oğlunu kucağına aldı yatağa getirdi.
Sevil: oğlum ne oldu neden ağlıyorsunuz
Efe: ben sizi kaybettim sizi arıyordum
Sevil: canım rüya görmüşsün bak baban da bende buradayız derken Soner’in yarı çıplak halini fark eder işaretle üstüne pijamalarını giymesini işaret etse de
Efe: baba sen böyle mi yatıyorsun hem sen annemin üstünde ne yapıyordun
Soner: ben annenin ya şey ay Allah bu arada Sevil de bir telaş alır
Sevil: oğlum baban şey değil mi Soner sen (ne diyeceğiz diye işaret yapar)
Soner: ya Allah Sevil pijamalarımı arıyordum ya evet ben pijamamı
Sevil: evet oğlum baban pijamalarını arıyordu.
Efe: nerede pijamalar
Soner:: dolapta
Sevil: dolapta bulamadın değil mi Soner oda geldi benim yastığımın altında sandı.
Soner: aynen Efecim bak işte burada Sevilciğim yastığın altındaymış canım bak hay Allah ne kadar aradık öyle
Efe: anne sen niye giyiniksin o zaman sende böyle mi yatacaktın
Sevil: yok oğlum biraz uzanmıştım o kadar kalkıp giyinecektim hadi ben seni odana çıkartayım
Efe: anne ben senle yatsam
Sevil:tamam oğlum yatalım
Efe: babam yukarda yatsın ama
Sevil: tamam oğlum baban şimdi yukarı çıkar değil mi sonercim
Soner çaresiz bu isteğe evet demek zorunda kalır..
Soner: tamam canım (efe’yi öper)ben yukarıya çıkıp bir ikizlere bakayım oradan da efe’nin yatağına yatarım siz rahat edin
Sevil: Soner üzgünüm
Soner: bende canım inan bende

05 Mayıs 2008 Pazartesi 16:40


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–5

ERTESİ SABAH


Sevil mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.
Soner: günaydın diyerek karısının yanağından öptü
Sevil gülümseyerek: günaydın canım
Soner: akşam ucuz atlattık
Sevil: çok korktum Soner ya biraz daha geç gelseydi
Soner: ne olacaktı 5 dakika sonra bu arada karısına sarılır
Sevil: yapma Soner Efe uyanacak
Soner: Sevil bu hep böyle mi olacak yani bu kabus görmeler
Sevil: telefon ettim böyle olayları yaşayan çocuklarla ilgilenen arkadaşımın gelip görmesini isteyeceğim.
Soner: ya uzun sürmez değil mi yani senle yatması
Sevil: Soner yani tek düşündüğün bu mu şimdi
Soner: yok canm tabiî ki değil oğlumu düşünüyorum düşünmez olur muyum da
Senide çok özledim
Sevil: Sonercim bende seni özledim ama bu Efe’yi ömrü boyunca ruhsal bir iz bırakmaması için eğer ayrı yatmamız gerekiyorsa yatacağız.
Efe yataktan kalkmış annesine sıkı sıkı sarılmıştı.
Sevil: oğlum ne istersin sana ne yapıyım
Soner: oğlum yumurta yapsın mı annen bize ne dersin
Efe: çık istemem
sevil: efecim bak şimdi bir abla gelecek senle konuşacak tamam mı?
Efe: neden
Sevil: şöyle senin gördüğün rüyaların neden gördüğünü anlamak için
Efe: o nerden bilecek
Sevil: senin gibi rüya gören çok çocukla konuşmuşta ondan ama sen istemezsen anlatmak anlatmazsın oldu mu canım.
Efe:oldu
Sevil: gelsin mi?
Efe: gelsin.

Bir iki saat sonra Sevil ‘in onun gibi Türkiye den gelen arkadaşı Meltem gelmişti.
Sevil: Meltem teşekkür ederim seni de rahatsız ettim
Meltem: ne demek Sevilcim büyük bir korku yaşadınız tabii en çok ta olayın merkezinde olduğu içinde Efe nin etkilenmesi normal
Sevil: ben rüya gören çocuklarla görüştüğünü söyledim doktor olduğunu bilmiyor.
Meltem anladım canım nerde şimdi kendisi.
Sevil: içerde seni bekliyor.
Meltem ve sevil yukarı efe’nin odasına çıktılar.
Sevil efeye meltemi tanıştırdıktan sonra odadan çıktı.
Yaklaşık bir kırk beş dakika sonra Meltem aşağıya inmişlerdi.
Meltem: Sevilcim evet biraz korkmuş sizi yanınzda olduğunu hissetmek istiyor.
Fakat bunda aşırı kaçmamsı için bir kural koymanız gerekiyor.Yani hem korkularını baş etmeyi hemde kortuğu zaman yanınzda olduğunu ona hissetirmeniz gerekiyor.
Soner: ne yapacağız meltem hanım
Meltem: sevil biraz senle yatamaya devam edebilir ama bunun
Devamlı olmayacağını da anlatın yani herkesin kendi yatağında yatması gerektiğini anlatırsınız ama en çok da onu sevdiğinizi hissetirin.
Soner: anladım meltem
Sevil: Meltemcim sağolasın.

Devamı Yarın Arkadaşlar

mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 16:41


27.bölümün devamı

ÇEREZLER-6
Meltem gittikten sonra Sevil ve Soner bakışırlar
Sevil: Sonercim ne yapacağız
Soner:ne mi görmedin mi doktor ne dedi senle yatmayacağını anlatmamız gerekiyormuş
Sevil: Sonercim yani meltemin bütün söylediklerinden bunu çıkartın şimdi
Soner: bak hayatım numara yapıyor senle yatsın diye
Sevil: neden numara yapsın çocuk Sonercim geçen akşam altınıda ıslatmıştı.
Soner: tamam biraz korkmuş olabilir ama böyle her korktuğunda annesinin eteğinin altına mı saklancak yani
Sevil: soner sana inanamıyorum o daha 8 yaşında
Soner: ben bilmem erkek adam korkmaz
Sevil: soner saçmalama ne erkek adamı ya o daha çocuk unuttun herhalde
Soner: unutmadım ama her dediğini yapmayalım diyorum bu işi bana bırak
Sevil: olmaz Sonercim
Soner: ne demek olmaz
Sevil: yani efe benle yatmak isterse o isteyene kadar yatacak demek istersen sen yukarı çıkabilirsin.

3 gün sonra
Soner mutfakta sevil’i yakalamış ona sarılarak
Soner: sevil ya sana sarılarak uyumayı özledim
Sevil: ben de hayatım ama biliyorsun daha hazır değil
Soner: ya sevil bak sen ona çok yüz veriyorsun
Sevil: Sonercim biraz zamana ihtiyacı var
Soner: ya en büyük rakibim oğlum duruma bak ya
Sevil gülerek : canım ortada rakip yok sadece korkmuş bir çocuk var
Soner: ben anlamam bu akşam yastığımı alıp geliyorum,
Sevil: sen bir gel bakalım belki ikna edebiliriz

Gece

Soner yastığını almış odasına gelmişti
Sevil yatakta sonerin yerini göstererek gel soner dedi
Efe: bana ne ben senle tek yatacam
Sevil: oğlum burası babanın da yatağı sana 3 gün izin verdi ya soner gel
Efe : tamam o zaman ortanızda yatacağım
Bu izinden sonra soner yatağa zıpladı
Sevil: soner yatak kırılacak
Soner: boşver canım kırılan yatak olsun ya oh ya yatağım gibi varmı
Efe: benim yatağım rahat değil mi
Soner: rahat ama herkesin kendi benim yatağım değil mi oğlum eh burası da benim yatağım
Sevil: tamam o zaman uyalım
Efe: tamam iyi geceler
Aradan bir on dakika geçmişti ki efe uyumuştu.
Soner.uyudu
Sevil : evet
Soner : bak şöyle çekseyeyim
Sevil: ne yapıyorsun soner
Soner: efeyi kendi tarafıma alacam
Sevil: olmaz aniden uyana bilir
Soner: ama ben sana sarılmak istiyorum
Sevil: soner inan bende istiyorum ama biraz daha sabır
Soner: tamam sevil tamam
Sevil:ama elle tutuşup uyabiliriz.
Soner: hatta seni öperekte iyi geceler diyebilirm
Sevil:bak bu olabilir
Soner sevil’i öpecekken efe yerinden döner annesine sarılır
Soner: ya ne bu ya uyurken de mi yuh artık
Sevil: Soner sus uyanacak
Soner yerinden kalkar
Sevil: nereye
Soner: balkona hava almaya sen uyu
Sevil: soner
Soner: tamam canım- gelip alnından öper iyiyim sen uyu-
Yarın iş var.belki yarın gece odasına çıkar.
Ertesi gün kahvaltı ederken soner of ya belim çok ağırıyor
Efe: neden baba
Soner: oğlum ters yatmışım ondan
Efe: neden
Soner: bizim yatak 2 kişilik sana yer verince olmuyor tabii
Sevil:soneer
Soner Sevil’i duymamazlıktan gelir
Soner: Efe sen ne zaman odana çıkacaksın oğlum
Efe birden ağlıyarak odasına çıkar
Sevil: Soner gördünmü dedim sana bana bırak diye
Soner: sen dur ben bakarım
Sevil. Soner bak
Soner: tamam sevil biliyorum
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:16


Adsız dedi ki...
yaşa bbo

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:17


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-7

EFE’NİN ODASI
Soner: girebilirmiyim
Efe başını sallar
Soner: efecim ben seni istemediğimden öyle demedim ki
Efe: beni istemiyorsun
Soner: olurmu öyle bir şey gel bakalım kucağıma
Efe: baba ben sizin yanınızda yatmak istiyorum
Soner:yatıyorsun ya
Efe: ama istemiyorsun
Soner: sadece 3 kişi zor yatılıyor dedim ama
Çünkü sen artık bir abisin ağabeylerde odaların da yatar bak ikizler bile odalarında
Efe: hayır ben yatmayacağım
Soner: tamam tamam bağırma anladık bizle yatacaksın
Soner aşağıya indiğinde suratı asıktı
Sevil: ne oldu
Soner: yok bu vazgeçmiyecek
Sevil. Sonercim biliyorsun efe’nin böyle tuturmaları oluyor hatırlamıyormusun bir kerede birlikte yatın diye tutturmuştu
Soner: zaten bütün korkum bu ya
Sevil: ne
Soner: ya bu korku ile seni benle paylaşmaktan vazgeçtiyse
Sevil:canım o daha çocuk kendini biraz güvensiz hissetti geçecektir
Soner: ya geçmezse ve ben senin yanında sana hasret
Sevil:bak söz veriyorum geçecek
Soner: bilmiyorum baksana uyku ilacı mı versek
Sevil: şaka ediyorsun ne uyku ilacımı
Soner: şaka ediyorum ama yani aklımdan da geçmiyor değil
Soner: sana kalsa efenin odasında yatar olurdum karımı oğlumdan istiyorum ya
Sevil: sana inanamıyorum efe’yimi kıskanıyorsun
Soner: olamaz mı şarkısı bile var 3 yasinda kardesim var seni ondan bile kiskaniyorum anladım şimdi anladım adamın acısız arabesk nasıl olurmuş
Sevil: hehe aman soner
Soner: Sevil özledim diyorum
Sevil: bende özledim ben bir efe’ye bakıyım
Merdivenlerden yukarı çıkarken soner’e sarılamamak
İçin kendine zor engel olmuştu.Soner’in sabretceğinde oğlunun iyleşmesi için elinden geleni yapacağını biliyordu.ama efe bu işi daha ne kadar uzatacaktı işte bunu bilmiyordu. Efe’nin odasına girdi
Sevil: efe canım nasılsın
Efe: iyiyim
Sevil: bak ben okula gidiyorum
Efe: anne gitmesen
Sevil: oğlum olmaz ki gitmezsem çalıştıklarım boşa gider
Bak Mark gelecek.tamam mı
Efe: tamam
Sevil salona geldiğinde
Soner: canım nasıl şimdi
Sevil: bu sefer de işe gitmesen olmaz mı dedi
Soner: hepten şımartın onu sevil bak
Sevil: Sonercim neden anlamak istemiyorsun geçecek nu günler
Soner: bilmiyorum bakalım görecez
Sevil: kocasını öper ben çıktım.
Soner: tamam canım iyi dersler
Sevil: sağol canım
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:17


Adsız dedi ki...
bbo

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:32


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-8

sevil okula gidince ilk iş Meltem’i aradı
sevil: Meltem müsaitmisin
meltem: evet Sevil ne oldu efe mi
sevil: evet bu seferde benim işten gitmememi istemedi
sence bu normal mi sanki babsınla kalmak istemiyorgerçi artık basını yatağa kabul etti ama
meltem: bak bu iyi bu arada sen en ufak bir güvensizlik duymaman gerekiyor Soner’e karşı kanımca efe babasının yanından alındığı için babaya tavırlı daha doğrusu gene olur paniğinde
sevil: evet olabilir o zaman ben akşam Soner’le daha yakın olayım öyle mi
meltem : evet yani sizi sarılarak görmesi senin de en çok ona güvendiğini görmesi gerek
sevil : anladım canım önce Soner’le konuşayım
meltem:Soner beyle bir sorun yok değil mi?
Sevil:nasıl
Meltem: yani evliliğinizde
Sevil: yok yok tek sorun şu anda Efe diyebilirim
Meltem:ne açıdan
Sevil: hem efe’nin korkuları bunlarıda Soner 'in şımarıklık görüyor olması sanırım şimdi ikiside beni kıskanıyor.
Meltem: evet bencede biri sana bir şey olmasın diye senle yatıyor seni korumak gibi hemde kendini güvende hissediyor,eşinde kendini dışlanmış korkusu yaşıyor
Sevil: evet doğru bir tespit birde biz küstük yani soner’le bu olay olmadan evvel
Meltem:sende bilirsin sevil çocuklar hassas olurlar her şeyi farkında olabilirler.Bu yüzden baba oğlu idare etmek sana düşecek anlaşılan paylaşılamayan sensin
Sevil: haklısın bakalım bu gece ne olacak
Meltem:bence yarın konuş Efe ile artık odasında yatması gerektiğini ne kadar uzatırsan bu duruma daha çok alışır.
Sevil: yardımların için sağol.
Meltem: ne demek yardımcı olabildimse ne mutlu bana.
Sevil: görüşürüz canım diyerek telefonu kapatır.
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:32


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER–9

Gece
Soner yattığı yerden sevil ve Efe’m baktı mışıl mışıl uyuyorlardı.Yavaşça kalktı efe’i kucağına aldı.
Soner: evet efe bey sabah yatağında uyanda görelim.
Yavaşça odadan çıktı merdivenlere gelmişti ki biri ensesinden yakaladı fısıltıyla konuşuyorlardı
Sevil: Soner ne yapıyorsun
Soner: doğru olanı hayatım
Sevil: saçmalama çabuk geri dön kucağında uyanmadan
Soner: bak sevil yarın yatağında uyansın hiçbir şeyi kalmaz
Sevil: soneer hadi
Soner: tamam aman inatçı sevil.
Tekrar efe uyanmadan tekrar yatağa yatırmıştı.
Sevil: gelsene salona
Soner: bak kızma tamam mı sabredemedim sevil ama sende çok ağırdan alıyorsun
Sevil: yok kızmayacağım konuşcaklarım var akşam konuşamadım madem uyandık gel konuşalım
Soner: Meltem kötü bir şey mi söyledi yoksa
Sevil: yok hayatım sadece senin yanında kaybolduğu için biraz sana karşı güveni kaybolmuş olabilirmiş
Soner: ne yani seni mi koruyor hergele
Sevil: böylede denebilir.
Soner: aslan oğlum annesini mi koruyormuş ne yapacağız peki
Sevil: senle ben daha yakın olacakmışız yani daha doğrusu ben yani sanadaha çok sarılıp işte güvendiğimi gösterecekmişim
Soner: bak bu çok iyi bir fikirmiş sevdim bu arkadaşın Meltemi şimdiden başlasak nasıl yapalım şöyle mesala
Sevil: dur yapma biliyorsun gıdıklanıyorum
Soner: bende gıdıklan diye öpüyorum
Sevil: Soner dur
Soner durup etrafa bakar efe mi?
Sevil: yok ama sanırım ses bu sefer yukardan geliyor
Soner: pes işçi sendikaları bile bu kadar örgütlü değil ya
Sevil: sen efenin yanında dur uyanırsa
Soner: tamam
Sevil: canım Soner’im benim der yanağına bir öpücük koyar
Soner: yanağına elini koyarak korkarım ömrümün son yılında görüp görereceğim bu olmaz
Sevil: inan olmayacak canım sana söz hadi sen odaya git.
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:37


Adsız dedi ki...
çok iyi yaaa

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:37


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-10
Ertesi gün
Sevil: efecim senle konuşa bilirmiyiz
Efe: tabii
Sevil: güzel şimdi biz babanla bu akşam yokuz
Soner birden çayı püskürtü
Sevil: ne Sonercim
Soner: yok Sevilcim çok çay sıcakmış ta
Sevil: anladım canım
Efe: ben Mark’la kalmam bana ne
Sevil: oğlum neden böyle yaptığını babanla bana anlatırmısın
Efe: ben işte
Ağlayarak yukarı çıkar.
Sevil: Sonercim ver elini bana yukarı çıkıp anlatalım
Soner: Sevil çocuğa ağır kaçmasın birden bire
Sevil: Sonercim sende devamlı karar değiştiriyorsun
Soner: yok sen daha iyi bilirsin tabii de yani korkmasın diye
Sevil: sen merak etme o bizi gitti sanacak
Soner: anladım
Yukarı çıkarlar onları elele görmüştür
Efe: siz beni sevmiyorsunuz ya gene gelirlerse
Sevil: efecim sen bir daha elimizi bırakmazsan habersiz uzaklaşmasan bir şey olmaz
Soner: hem oğlum yakalattık ya hepsini
Efe: ya gelirlerse
Soner: gelemezler bak bende böyle tutarım elinden annende öbüründen seni bizden kimse alamaz oğlum
Sevil: anladım mı efecim yani korkacak bir şey yok.
Efe: bende gelsem
Sevil: efe ne anlaştık ama
Efe: tamam
Soner ile sevil gülümserler.

Mark aşağıda onları bekliyordur.
Sevil: Mark akşam bizi aramanı isterse aramayacaksın tamam mı?
Mark. Siz nerde olacaksınız.
Sevil:biz sarah da olacağız uyuduğunu haber verdiğinde Eve geliriz tamam mı?
Mark: tamam hanım sevil
Soner: ya şu kelimeleri ters çevirme be başları dönecek senin ağzında Sevil hanım neymiş
Mark: sevil hanım
Soner: aferin insan azmanı
Sevil: Soner onun ismi var
Mark: sevil hanım insan azmanı demek Mark demek miş, türkçede ben çok sevinmek
Sevil: ne insan azmanı mı kim söyledi
Mark: Soner bey Türkiye de Mark ismi demek insan azmanı demekmiş
Sevil: Mark sana şaka yapmış Soner anladın mı
Mark :şaka yapmak
Sevil: evet böyle bir şey yok demek
Mark: Soner bana yalan söylemek
Sevil: yalan değil şaka
Mark: şaka anladım şaka
Sevil Soner’in yanına gelir
Sevil: ya soner kalbini kırdın Mark’ın neden öyle dedin
Soner: ya kötümü insan azmanı baksana adama bizden kaçtane çıkar
Sevil: yani Soner
Soner: ben alırım onun gönlünü ee biz nereye gidiyoruz
Sevil: nereye mi?
Soner: evde kalmayacaktık ya
Sevil: Soner sen beni dinlemiyormuşsun ben ne dedim gider gibi yapacağız
Soner: nasıl yani
Sevil: Sarah ların evinde oturacağız gece uyuyunca Mark bizi arayacak bizde eve geleceğiz ama o sabah geldik sanacak.
Soner: ya uyanırsa
Sevil: umarım uyanmaz ama Mark yukarda olacak zaten
Soner: insan azmanı kalacak yani anlaşıldı
Sevil: Soner aklına geleni unut istersem
Soner: aman tamam
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:52


Adsız dedi ki...
bbo

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:53


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-11

Akşam Mark Efe'i oyalamayı bilmiş bir iki kere annesini aramasını istese de Mark bunu bir şekilde oylayarak vazgeçirmişti Uyuduktan sonrada Soner ile sevile haber vermiş onlarda evlerine gelmişlerdi.
Sevil: Soner sanırım bu işi çözdük ne dersin
Soner: bence sabah olmadan karar vermemek lazım ama
Sana sarılacak olmam bile yarı yarıya çözdük gibi
Sevil: Soner teşekkür ederim
Soner: ne şimdi bu
Sevil: bilmem içimden geldi
Soner: canım karısını yanağından öper Sevilcim o benim de oğlum onun üzülmesini istermiyim
Sevil: o gece yani o kadar emek vermiştin
Soner: suss hadi canım sen bunları düşünme hadi uyuyalım.
Ertesi sabah
Üstlerine aniden düşen bir şeyle uykudan sıçrarlar
Efe: anne baba hani dün gece yoktunuz
Sevil: oğlum dur
Soner: ya sevil yatağa bir balık mı düştü dur ben şimdi
Efe: baba yapma bak
Soner: demek gıdıklanıyorsun buradan mı haa
Sevil: durun birdakika
Soner ve efe bakışırlar
Soner: biri bize durun mu dedi
Efe: evet
Soner: o zaman başla
Sevil bu 2 erkeğin kendisine bakışlarının iyi olmadığı anladığı anda yataktan kalkıp koşmaya başlar
Soner: efe yakala
Efe: ya tutamadım işte
Sevil banyoya saklanmıştı bile
Soner: gel ben sonra gıdıklarım
Efe: bensiz mi?
Soner: ne
Efe: bensiz mi gıdıklayacaksın
Soner: yok oğlum sensiz olmaz haber veririm ben sana
Efe: tamam anlaştık
Soner: anlaştık.
Sevil banyodan çıkmış iki erkeğe yakalanmamanın verdiği gururla önlerinde geçti
Efe. Biz seni sonra gıdıklayacağız babam haber verecek
Sevil: öylemi Soner haber mi vereceksin
Soner: ee artık bir kere daha elimizden kurtulmana izin vermeyeceğiz
Bu arada karısının kulağına eğilerek
Soner: tabii benim özel gıdıklama seanslarım ayrı olacak
Sevil: bekleyeceğim
Soner: inan çok uzak değil.

Ve Frankfurt’ta geldiklerinden beri ilk defa tüm aile huzur içinde kahvaltıya oturmuşlardı.

Sevil Soner ve efe i ve ikizlere öperek
Sevil: hoşcakalın akşama görüşmek üzere

Sevil ve Mark ilerde uzun konuştuklarını gören Soner Sevil de bu iş çok uzaktı dedi kendi kendine ne olmuştu yani insan azmanı demişse tamam aldaltması iyi olmamıştı ama o gönlünü alırdı,sevmişti şu insan azmanını
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:53


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-12

Akşam üstü

Soner ve efenin bu gün dil kurslarından çıkmışlardı ama bu sefer mark’ı kendisini bekler buldu.
Soner: ne o in-san az yani mark neden geldin
Mark: soner bey ben efe’i almaya geldim.
Soner: neden ben alacaktım onu
Mark :yok siz var bu taksiye binmek şu adrese gitmek toplarlanacaklarmış arkadaşlarıyla
Soner: ya allahım ya kaç defa söyledim cümleti baş aşağı kurma be oğlum cümlenin başı dönecek be ne yani burayamı gidecekmişim
Mark:evet şık olacakmışsınız.
Soner: ya bu kadar her şey karşı olur insanın karısınla yalnız kalmasına ben Sevil’e yalnız kalana kadar AB gireceğiz yani
Mark: ben anlamadım bir şey soner bey
Soner: boşver ben anladım mı ki gidelim bakalım.

Soner eve gelir Sevil ‘i arar
Soner: sevil kaç gibi gelecem sen ordamı olacaksın
Sevil:sekiz gibi olur hayatım geç kalma ama
Soner: tamam koyu renk takımalarımı giyeyim
Sevil: yok hani beni yemeğe götürüken geldiğinde ki kıyafetleri giy
Soner: sen gelip giyindin mi
Sevil: evet canım öğlen eve uğradım.
Soner taman canım.

Soner kendine son bir aynada baktı
Soner: vay be oğlum bu ne yakışıklılık ayna çatlayacak ..nerdeydi bu adres
Taksici çağıralım bakalım.
10 dakika sonra kapıya taksi gelmişti.
Soner tam bir şeyler anlatmaya çalıştı ki
Taksici:Soner bey değil mi Sevil hanım tembihledi efendim gideceğiniz yeri biliyorum
Soner: ya istanbuldan farkı kalmamış buranın taksiciler bile türk.Tamam kardeş gidelim bakalım bu sıkıcı toplantıya.
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 22:55


Adsız dedi ki...
ÇEREZLER-13

Yaklaşık bir 17 km kadar şehir merkezinden uzaklaştıktan sonra tabelada Homburger Landstraße diye yazan bir şehre geldiğini görürür,araba şehir merkezinden ki ışıklarda sağ saparak dışarıdan bakıldığında çok güzel bir olduğu anlaşılan binanın öünde durur.
Taksici: abi işte burası .
Soner: tamam sağol.
Taksiden inen Soner eve doğru ilerler.zili çalar.kapıda kendini bir görevli açar.
Görevli: buyurun bu taraftan efendim.
Soner saatine bakar tam sekizdir.ama girdi salonda kimse yoktur.döner görevliye bir şey sormak için ama görevli gitmiştir.
Soner bir anlam vermedi sevil de yoktu henüz kotuğa geçti oturdu en iyisi beklemekti
Aradan 10 dakika geçmemşiti ki merdivenlerin bulunduğu yukarıda
Işık yandı soner otarafa doğru bakınca aşağı doğru birisinin imdiğini görüyordu.
Daha sonra diğer ışıklarda yandı.artık iyice görüyordu .
Sevil ağır ağır merdivenlerden inerken soner tüm hayranlığınla karısını seyrediyordu .yutkundu damağı kurumuştu.hatta nefessiz kaldığını bile sanıyordu.
Sevil karşısında durdu.Sevgiyle kocasına bakıyordu.
Soner: bana böyle bakarsam konuşamam ki
Sevil: sus o zaman
Soner: susarsam sana aşık olduğumu saöyleyemem ki
Sevil:gözlerin söylüyor her şeyi
Soner:çok güzelsin
Sevil kocasına gülümser ve elektrik düğmesine uzanır ve ışığı yakar.
Soner oraya baktığında özenle hazırlanmış bir masa görür.
Soner: iki kişilik toplantı
Sevil:sen le ben toplanıyoruz Sonercim hoşuna gitmedi mi?
Soner: ne demek bayıldım
Sevil: otur canım
Soner: iyi de burası
Sevil : bütün soruları yarına sakla bu akşam soru yok
soneR: tamam
yemeklerini içerken ikisi de bakışları karşılaştı.
O anda nerden geldiği belli olmayan bir müzik yayıldı odaya
Her şey geçen gecenin tekrarı gibidir adeta

http://www.youtube.com/watch?v=aaw2Z6PhSQE

Soner yerinden kalktı karısının yanına elini uzattı .
Dans etmeye bşaladılar.soner usulca dokundu sevdiği kadının
Dudaklarına sevil usulca sevdiği erkeğinin elinde tutarak yukarı çıkartı.
Soner içerdeki geniş bir yatağa şöyle baktı.sonra karısına yaklaştı üzerindeki incecik askının bir tanesini indirdi ve hafif şekilde incecik askı yerini eğilerek öptü aynı hizasında boynunu öperek diğer omzundaki diğer askı içinde aynı şeyler izledi.Elbise hafifçe genç kadının üstünde sıyrılarak ayaklarının ucuna düştü.
Soner ise her şeyi ilk görürcesine içini çekti.Sevil uzandı kocasının kravatını çözdü.
Titreyen ellerle gömleğin düğmelerini çözüyordu.Soner eğildi tüm günlerin hasretiyle karısını öpmeye başladı.Yavaşca yatağa düştüler.
mutlu bir
Bölüm sonu.


not: Homburger Landstraße
yazdığım şehir hakkında ufacık bir bilgim yoktur. parmağımı basarak bulduğum şehiri bilenler varsa hakkında bana bilgi verirlerse mutlu olurum.gitmiş kadar olurum .hehehe

05.May.2008 23:06:00
mvgn

05 Mayıs 2008 Pazartesi 23:08



mavigün41-1.kısım

PAZAR GÜNÜ ÖNCESİ
VE
PAZAR GÜNÜ

GÜNLERDEN PERŞEMBE

Bu anneler günü özel geçsin isteyen soner efe ile gezmiş ve sonunda karısının hoşuna gidecek sandıkları bir hediye ile geriye dönmüşler hediye gereken yere saklanmıştı.
Efe: baba başka ne yapacağız.
Soner: oğlum bak annen uyurken sen yatağını gülleri serpersin ben aşağıda kahvaltıyı hazırlarım.
Efe: baba annem anlamaz değil mi
Soner: anlamasın diye elimizden gelene yapacağız ortak çak bakalım
Efe: çaktım baba.
Soner: bak efe anneannen ile babaannenin hediyeleri nerede
Efe: dolapta
Soner: tamam oğlum bak Pazar günü kahvaltıdan sonra da hepsini dolaşacağız tamam mı?
Efe:ben vereceğim hediyelerini
Soner: tamam oğlum sen ver.

09 Mayıs 2008 Cuma 18:16


Adsız dedi ki...
mavigün41-2.kısım

HALİL VE ESMA SULTANLARIN EVİ

Halil bey: ya sultanım bak hadi bir hastaneye gidelim böyle olmayacak.
Esma sultan: oof Halil üşüttüm ben biliyorum basit bir bulantı geçer şimdi
Halil bey. Ya nerdeyse 15 gündür aynı şeyi söylüyorsun olmaz gideceğiz.
Hadi kalk.
Esma sultan :ah ah Sefer olacaktı ki şöyle annemin çorbasından yapacaktı

O anda kapı çalınır Halil bey kapıyı açar
Halil bey: Esma sultan anarmısın iti hazır et sopanı
Sefer dayı : eniştem benim nasıl da karşılarmış derken arkadan bir ses hello
Halil bey: esma gel sopanı gör kadın gel bir de süpürge takmış süpürgemiz eksikti ya
Halil bey kapıda bırakıp içeri yürür.sefer dayı arkasında.
Sefer dayı: ayıp oluyor ama enişte ne sopası ne süpürgesi
Halil bey: aman tamam kendi büyür aklı büyümez sende
Sefer dayı: ya enişte bak valla alınıyorum
Halil bey: alınsan ne olacak gidecekmisin yani
Sefer dayı: enişte bir günde kapıyı güzel açsan şehirde ki kurtlar dağa kaçacak valla
Halil bey: hadi hadi senin de boş konuşma
Sefer dayı : ya nerde benim misler gibi annem kokan ablam
Halil bey :Al işte bu lafla gitti bizim Esma sultanı ara ki bulasın
İçerden kardeşinin sesini duyan Esma sultan
Esma sultan:ah canım kardeşim benim ay ay gel şöyle bir öpeyim koklayım
Halil bey. Aman pis denizci ne kokacak yosundan başka
Esma sultan:canım kardeşim bu kim ayol
Sefer dayı: ablacım bu mu şey Olga çok güzel değil mi abla nedersin
Esma sultan: görüyorum herhalde güzel olduğunu kim diyorum
Sefer dayı:olga ablacım benin o şey nişanlım
Esma sultan: nee bir de rus kız mı taktında koluna nişanlınmış olmaz öyle şey ben kabul etmiyorum
Seferdayı: ya ablam benim bak gözünü seveyim yapma ama
Halil bey: ne pes ya bu daha ancak 20 yaşında beh beh beh sana baba mı diyor Sefer hehehe
Sefer dayı: çok pardon yani ne demek baba eniştecim o nasıl laf öyle bak ben o kadar yaşlımıyım
Halil bey: yok sen çok yaşlı değilsinde bu kız çok genç sen şimdiden alıştır şimden kendini
Sefer dayı: canım enişteciğim mutluluğa değil mi
Halil bey :ne mutluluğa be şu kafanda çıkacak olan boynuza boynuza
Sefer dayı: ayıp olur ama enişte ablacım mis kokulu ablam ya baksana şu enişteme hem Olga bana aşık değil mi olgacım
Olga: ben çok seviyorum ceferi
Sefer: cefer değil sefer
Olga : seferi
Halil bey: hehehe ne sevmek ismini bilmiyor be
Sefer dayı: işte bak söyledi işte seviyorum dedi AA ablacım ne oldu sana nereye
Esma sultanın gene midesi bulanır lavaboya gider geldiğinde
Esma sultan: ben anlamam aşk meşk bu iş ol ---maa—z yere yığılır..
Halil bey: Aman canım esmam bak uyan hadi bak ah gidelim hastane dedim dinlemedin hadi sefer çağır şurdan bir ambulans hadi durma
Buu koşuşturma sırasında kendine gelen esma sultan
Esma sultan: yok tamam ben iyiyim ambulansa gerek aah tamam bak kalktım işte
Sefer dayı: ya ne oldu enişte ablama benim
Halil Bey: seni gördü deniz tuttu ya ne bileyim ben
Sefer dayı. Aman da eniştem de günündeymiş bu gün
Halil Bey: bırak çeneyide hadi mutfağa ablana çorba yap annenin çorbasıymış neymiş onu sayıklıyordu sen gelmeden
Sefer dayı: Ya bir hoş geldin deseydin be enişteciğim
Esma sultan: canım kardeşim benim ne o Halil bir hoş geldin yok mu kardeşime
Halil Bey: hoşt-geldin
Sefer dayı: enişte ne o ya yaşlılıktan dilinmi sürtüyor.
Halil Bey: ne yaşlılığı be bak tığ gibi delikanlıyım
Sefer dayı: eniştecğim benim senden bence tığ değil 5 numaralı şiş olur senden iyi haroşa örülür bir ters biryüz
Halil bey: zevzek sende sen kendi ne bak gemi dümenini çevirmeye benzememez 20 lik rus kızı söyleyim hehehe
Sefer dayı: bak enişeye bak çok ayıp oluyor ama ya
Halil bey: kızın kadar el kadar çocuğu koluna tak gel ayıp değil gerçekler mi ayıp oluyor kayınço hehehesen boşver şimdi bu ablanı kandıralım da hastaneye götürelim tahlil filan yaptıralım.hadi seni dinler.

Halil ve sefer dayı anlaşarak mutfakta anlaşarak odaya girerler.

Sefer dayı: annem kokan ablam benim bakalım nasılmış.
Esma sultan: derdini unutmuş Olga kıza takmıştı
Gel eğil ver kulağını bana
Sefer dayı: ne ablacım söyle
Esma sultan: bu şu kardenizi istila edenler değil demi
Sefer dayı: ne istilası kardeniz mi gitti elimizden aman benim niye haberim yok
Halil bey: ya of ne Karadeniz gitmesi be maşrabahıyı soruyor yok maşraba değildi Nah taşa yok oda değil neydi bu ya
Sefer dayı: nataşa
Esma sultan: işte onu soruyorum onlardan mı
Sefer dayı: yok ablacım ya ne nataşası sı ya
Esma sultan: aah ne bileyim ben ah benim sırım gibi kardeşime ne yakışır mı kız şimdi
Halil bey: esma sultan hastaneye
Esma sultan: yok benim bir şeyim
Halil bey: var esma sultan var en azından gözlerin bozuk bu kazmayı yaptın sırım ceylan gibi kızı yaptın ucube
Sefer dayı: şey ablacım sen iyisin gitme ama Olga hasta onun için gelde benim yanımda ol
Esma sultan : nesi varmış bir et bir kemik tabii neresi iyi olur bunun tahta gibi
Sefer dayı: muck benim canım ablam hadi Olga kız hastaneye
Olga: ne hastası kim hasta
Sefer dayı: sen kız sen çaktırma.
Halil ve sefer dayı
Halil bey: Sefer bak bu Olga kız tahlil yaptırken söyleceksin ablanda yaptırcak
Sefer dayı: tamam anladım enişte sen merak etme hadi gidelim.

09 Mayıs 2008 Cuma 18:17


Adsız dedi ki...
mavigün41-3.kısım

Hastaneye varırlar Olgaya yapılan tahliler hepsi esma sultana da yapırlır
Esma sultan: ben niye yaptırıyorum
Olga: ya ablacım kız seni anası belledi ne olur iki iğne bir çiş ne var bunda ya gelininin için yaptırsan korktu kız gurbet tabii burası
Esma sultan: ne gelini istemem başlarım gurbetmiş söyletme beni el kadar kız babası kadar adamın peşinden gelmeye korkmamış iğneden mi korktu
Seferdayı: ya ablacım ya bak öyle babası filan aşk bu hani senin aşka inancın vardı
Esmasultan: benim aşka inancım var maşallahta aşka limon sıkan azgın tekkelere yok
Sefer dayı: ayıp oluyor ama ablacım mis kokulu ablam
Esma sultan: ayıp filan değil.kızdırma beni
Seferdayı: sen kızma benim ablam bak ağzımı fermuarladım sustum
Esma sultan: seni yaramaz seni Soner kime çekmiş belli
Sefer dayı: hehehe ablam gel bir koklayım seni mis mis

09 Mayıs 2008 Cuma 18:17


Adsız dedi ki...
mavigün41-4.kısım

CUMARTESİ
SEVİL VE SONER ODALARINDA
Sevil: Sonercim Doğan ve Aylin ne yapacaklar
Soner: sorma Doğan Kadir amcayı da görecek diye titremeye başladı şimdiden
Sevil: Aylin ‘de aynı şimdi kesin benim aldığım hediyemi beğenmez diyor.
Soner. Ya ne bunların çektiği ya
Sevil: her şey onları kırmamak için birisi Aylin babası diğeri Doğanın annesi geçer ama hele evlensinler bir torunları olsun.
Soner: ya bu Doğan var ya kısmetsiz bu gol bie atamadan kadir amca onu jaws gibi yutar
Sevil : sahi ya kadir amca da yani korkulcak kadar var ama sevmeye başladı bence artık.
Soner: ama benim annem ve babam seni çok seviyor.
Sevil: bende onları seviyorum
Soner:hele annem var ya benim böyle ev kuşu olacağımı ölse inanmazdı derler ya aynen öyle
Sevil: Sonercim ev kuşu olduğuna sende inanmıyor gibisin
Soner elinde kitabı komidin üstüne bırakır ve yanında ki ışığı kapatırken
Soner: demek kuşkun var öylemi karıcığım istersen cik cik
Diye de öterim gel buraya
Sevil: ya dur bak gıdıklanıyorum dur sonner ay
Soner: canım benim
Sevil: seni seviyorum
Soner: bende canım hemde çok bak cik cik cik
Sevil: soner keş şu ötmeyi
Soner istesede karısını öperken konuşamazdı. yani ötemezdi.

09 Mayıs 2008 Cuma 18:18


Adsız dedi ki...
mavigün41-5.kısım

PAZAR GÜNÜ

Efe sabah gözlerini açar açmaz doğru usulca annelerin odasına giderek soner’i dürter fısıldayarak
Efe: baba baa baa uyan
Soner: ne ya aa efe neden bu kadar erken kalktın oğlum
Efe: baba bu gün anneler günü ya
Soner: anladım seni uyku tutmamış tamam geldim sen beni aşağada bekle.
Soner giyinip aşağı iner.
Efe: baba annem çok sevinecek demi
Soner: sevinmez mi benim aslan oğlum şimdi ne yapacaktık tamam çay suyunu koyalım
İşte bu gül yaprakları unutma merdivenlerede gül bırakacaksın bir beyaz bir kırmızı bir sarı
Efe:tamam sen kahvaltımı hazırlayacaksın
Soner: sonra gel hediyeyimizi veririz.
Efe: annem beğenecek midir
Soner: kesinlikle oğlum
Efe: ikizleri aldığını
Soner: onlarında beğenir.hadi ne yaptın bakalım
Efe: güller yapraklarını yatağa serptim gülleri de merdivene koydum.
Soner: aferin beni aslan oğluma
Efe: baba hani sen anne için tabağa kalp yapımışsınya gene yapsana
Soner: tamam yapalım ama bu sefer sen yardım edeceksin
Efe: yaşasın tamam

Sevil yatağında güllerle uyanınca gülümsedi güzel bir gün onu bekliyordu anlaşılan.
Terliğini ve sabahlığını giydi.Aşağı inecekken bir gül ve bir kart buldu
Gülü kokladı ve karta yazılanı okudu ‘’Annecim benim seni çok seviyoruz ‘’ birkaç basamak daha inince
Beu sefer kırmızı gül vardı yanında bir kart bundada ‘’ sevgili Çocuklarımın annesine ve ilk ve son aşkıma seni seviyorum ‘’ sevil ‘in gözleri dolmak üzereydi son basamakta ki ise sarı bir gül valır ken gözlerinden yaşlara engel olamıyordu.Sarı gül ve yanında ki kart aldı ‘’Biz çook açııktıııık’’yazıyordu sevil bu seferde ağlarken gülmeye başkamıştı başını kaldırdığında kahvaltı masasının önünde duran reme baktı efe ikizler ve soner’in hayatının anlamları onlan her şey karşısındaydı.
Sevil hepsine birden sarıldı.ve bu arada hazırlanan masayı gördü.
Sevil: ama siz hazırlamışsınız.
Soner: bir seferde biz hazırlayalım dedik oğlumla hem bak bu tabağı bile o yaptı.
Efe büyük bir telaşla annesine bakıyordu ya beğenmese diye
Sevil: Sonercim üzgünüm ama Efe’nin tabağı daha güzel olmuş senin yaptığından gel bakalım canım oğlum benim
Soner: desene bizim papuç damda geziyor.
Sevil: ee ne yapalım sırlarını deşifre oldu sende yeni şeyler bul Sonercim
Soner: bak bu konuda çalışmaya başlıya bilirim.
Efe: hadi baba
Soner: dur oğlum annen kahvaltını etsin
Sevil: siz neler fısıldıyorsunuz bakayım.
Efe: hiiç
Soner : hiç canım
Efe: anne kahvaltın bitti mi
Sevil: efe ne o hadi anlaşılan tamam diyelim ki bitti ne oldu
Efe: baba bitmiş
Soner: tamam kalkıyoruz.önce küçükler
Soner ege ve eda nın elinde tuttukları ile sevil in yanına gelir

09 Mayıs 2008 Cuma 18:19


Adsız dedi ki...
mavigün41-6.kısım

Anneleri bu senin .

http://img86.imageshack.us/img86/4987/pinoatimetorememberlp1.jpg

efe: bu da benim anne

http://img258.imageshack.us/img258/4333/71624289mz5.png

efe ile soner hep birlikte Sevilcim anneler günün kutlu olsun
sevil her iki tabloyu açınca hepten kendini tutamaz ağlamaya başlar ,bu arada resimle bakan ikizler de birden ağlamaya başlarlar ikizlerden Eda olan tabloyu işaret parmağınla göstererek bir eksiği fark etmiş gibi
eda: baba yok baba yok
efe: baba tablodaki kadını annem sandı sen yoksun diye ağlıyor.
Soner eda ‘yı kucağına alır ama gözleri bütün sevgisiyle karısına bakmaktadır
soner: kızım ağlama bak ben buradayım üzülme ben de ordayım
bu tabloları yapan benim
sevil gülümseyerek : ay resam kocam benim
diyerek kocasına sarılarak gözleri yaşlı olarak öper
sevil: bir şeyler yesem yani aç anne hiç işe yaramaz onu size söyleyim.
Soner: tamam buyrun sultanım siz sandalyenize hemen çayınızı getiriyim.


Bizimkiler neşe içinde kahvaltılarını yapmışlar, sonra iki duvara karşılıklı alınan tablolar asılmıştı. Daha sonra bir bayram edasıyla giyinilerek önce Sevil ‘in annesine gitmişlerdi.
Sonrada Zerrin hanım ile birlikte Soner’in anne ve babasına akşam yemeğine gitmişlerdi.

Hepbirlikte Esma sultan ve Halil bey’lerinin evine vardılar.
Kapıyı çaldılar.kapıyı Olga açtı.
Soner: bu ne yaaa böyle cey- lan gibii
Sevil: Sonercim sakin ol istersen kendi iyiliğin için
Soner: yani ben babamın evin de ne bu dedim
Sevil: ne yani Sonercim bizim eve mi daha uygun yani,
Soner: aman sevil yani ne arıyor bakımından
Sevil: kapıdan çekilse girip öğreneceğiz.
Olga: siz var kimi aramak
Soner: ya çekil bakayım şöyle
Sevil: soner dur biraz ya
Soner: ne durması kız anamın kapısında kimi aramıştınız diyor anneme bir şey mi oldu annneee
Sevil: aman soner ya
Sevil ,zerrin hanım ve çocuklar içeri girerler Olga kapıyı kapatır.
İçerde bir bakarlar Sefer dayı gelmiş Zerrin hanım kızına
Zerrin hanım:keşke gelmeseydim bu bu azgın tekke gene gelmiş.
Sevil dişlerinin arasından : anneee ne yapalım kız kardeşinin evi burası gelmesin mi.
Zerrin: ne bileyim onu görünce
Sevil: ne o sana kur yapmazsından mı korkuyorsun.
Zerrin: aman saçmalama ne yapayım ben onu
Sevil: anladım annecim
Zerrin: neyi anladın
O sırada Soner dayısını görünce çok sevinerek Olgayı bir an unutmuştu.
Soner: dayıcım ne zaman geldin 2 gün oluyor.
Soner. Anne neden haber vermedin.
Esma sultan: canım olga biraz keyifi yoktu hastaneye tahlille gittik.
Soner: Olga kim ya şu kapıyı açan mı sahi kim o ceylan
Sevil: Sonercim avcılığı bırakıp kızın ismi varmış onu kullansan
Esma sultan: kim olacak dayına sor.
Soner: dayı hayrola kim bu ceylan aman işte Olga
Sevil: Sonercim hayrola ceylanları koruma derneğine mi üyesi oldun da benim mi haberim yok
Soner: Aaa Sevilciğim şey ben dayıma
Sefer dayı: yengen be oğlum yengen olur nasıl ceylan gibi değil mi?Canım Olgam benim
Soner: öh öh
Sevil: nee
Zerrin hanım: aaay aman tanrım azın tekke ne olacak.
Soner. Ya dayı sen ciddimisin ne yengesi bak kız ruhsatsız ya ne diyorum ya ben yani pasaportsuz olmasın
Sefer dayı: ya oğlum kız kaçak değil yaah
Soner: bak öyle bir şey olmasın basılır filan ev rus kızı saklıyoruz diye
Esma sultan amanın amanAllahım polis mi basacak yandık
Soner: ya yok anne öyle bir şey
Sefer dayı: ya ablacım neler söylüyorsun ne polisi ya
Sevil: anneciğim lütfen bakın rahatsızmışsınız üzülmeyin lütfen
Esma sultan: ben değil kızım bu Olga mı ne o hasta imiş gittik efendim ;Aman kız korkuyor diyemi ne anlamadın ya önce bana yaptılar sonra ona
Sevil sefer dayı ve soneri çağırır.
Sevil: sefer dayı ne bu tahlil olayı
Sefer dayı : ya düşüp bayılıyormuş benim mis kokulu ablam işte
Soner: ya ne bayılması ya benim niye haberim yok
Sevil: telaşlanma soner sonra sefer dayı
Sefer dayı: işte ben geldiğimde eniştemle inatlaşıyordu gitmem hastaneye diye
Bizde Olgayı götürdük o hasta diye işte
Sevil: yani kandırarak tahlil yaptırdınız öyle mi
Sefer dayı: öğle oldu gelinciğim
Soner: ee bu olga ne durum
Sefer dayı: nişanlım canım güzel ama Allah için bir içim su değil mi soner yeğenim
Soner: dayııı
Sefer dayı: Söyle yeğenim
Soner: suyu içerken dikkat et oldumu yani kana kana içme demek istiyorum
Sefer dayı: ne demek yeğenim
Soner: dayıcım yani suyu içerken boğulursun filan ondan benden uyarması
Sefer dayı: bak ama çok ayıp oluyor yeğenim zaten geldiğimden beri akşama laf eden edene aşk bu yeğenciğim
Soner: dayıcım bu aşk değil biraz meşk olmasın ha
Sefer dayı: aa be sen nasıl konuşuyordun dayınla böyle.
Bu arada Sevil odaya gelir annesinin yanına
Zerrin: ahlaksız azgın tekke ne olacak ya bu kızı kadar fidancık
Sevil: anne tamam azgın tekke demesen
Zerrin hanım: be yani azgın değil mi
Sevil: aşk oldum diyormuş
Zerrin hanım: aşkı batsın kart zampara
Sevil. Anne
Zerrin hanım ee onu deme bunu deme bu yüzden azıyor ya bu adamlar zaten
Sevil: ya of anne yani of

Kapı çalınır Halil bey bir neşe içinde elinde tahlil neticelerinle gelmiştir.
Halil bey: sofra hazır mı bakalım bayanlar
Soner: hoş geldin babacım nasıl annemin sonuçları
Halil bey: turp gibi maşallah
Sevil: hayatım biraz bakarmısın
Soner: ne oldu Sevilcim
Sevil: anneme hediyesini versek masaya oturmadan evvel.
Soner: tamam ben bir efe’i çağırıyım.
Masa hazırlanmıştı. Herkes davet edilmişti.
Soner: bir dakika annecim
Efe: babaanne anneler günün kutlu olsun
Esma sultan: canım torunum benim gel öpeyim seni şöyle yanaklarından
Soner: annecim canım benim
Esma sultan: canım oğlum benim
Sevil: anneciğim öpeyim
Esma sultan: canım gelinim iyi ki varsın şu benim deli oğlanı adam ettin ev kuşu oldu valla
Soner: canım annem benim
Sefer dayı: ayıp oluyor ama abla.kıskanıyorum.
Esma sultan :ne ayıbı be hadi bakayım masaya bakalım Zerrin hanımcım sen yanıma şöyle.
Halil bey elinde bir şampanya masaya gelir masadan bir çatal
Şiseye vurur çın çın
Halil bey: dinleyin bakalım önce bu masa daki tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.
Hep bir ağızdan masadaki kadınlar sağol derler.
Halil bey Esma sultan a dönerek
Halil bey: şimdi ver bakayım elini benim güzel karıcım
Esma sultan : ne o Halilciğim aay böyle
Halil bey: canımkarım benim utanırmışta helallimsın benim utanma evet şimdiii herkes bizi tebrik etsin bakalım
Soner: neden ki baba ne oldu
Halil bey: ben baba oluyorum oğlum sana da kardeş geliyor annen hamile bak burada yazıyor hehehe
Soner sandalyeye ile birlikte arkaya doğru düşmüştür
Halil bey: ne o du ya bu oğlana sevinçten bayıldı
Zerrin hanım: esma sultan kendine gel esma sultan
Olga:cefer cefer kendine gel niye ağzın açık öyle
Sevil: Sonercim lütfen iyimisin
Efe: ya anne ne oluyor burada
Sevil: amcan yada halan oğlum.


Halil bey herkesi dağılmış bir halde görünce
Halil bey: sevil ne oldu bunlara
Sevil: sanırım babacım haberin güzelliğine dayanamadılar
Halil bey sefer dayının omzuna bir tane şaklatır
Halil bey: bak sefer nasılmış bir ters bir yüz haroşaymış sen beni sen beni gençliğimde Türkan şoray kirpiği örenken görecektin hehehe
Sefer dayı: ayıp oluyor ama enişte ya bu yaşta
Halil bey: ne ayıbı be 35 yıllık karımla olunca mı
Sefer dayı: işte ben bu yüzden ayıp diyorum
Halil bey: Allah Allah sen 20 lik tak kolluna aşk olsun benin karım hamile olunca ayıp olsun
Sevil: babacım sevincinizi anlıyorum ama bu tahlillerin doğru olduğuna emin misiniz.
Soner ve esma hanım kendine gelmişlerdi.
Soner: ya annemin hamile olması imkansız.
Esma sultan: ben mi hamilemiyim olamaz
Zerrin hanım : gene bayıldı.

Aradan yaklaşık 2 saat geçmişti.halil bey koltuğunda bir Osmanlı hükümdarı gibi oturuyordu ki telefonun ısrarlı bir şekilde çalmaya başladı.Halil bey yerinden bir edayla kalktı telefona giderken herkesin şaşkın bakışları arasından geçerken
Halil bey: ben bilmem böyle boş boş oturmayın herkes patik yelek örmeye başlasın.
Soner: ya Sevil bu nasıl olur diyelim doğru annem ölür be.bak ben müsaade etmem tekrar yaptıracam bu tahlilleri babama bak kasım kasım kasılıyor ya birde patik öğrün diyor ya..
Sevil:sakin ol Sonercim yarın doktorla görüşürüz bakarız çaresine sen annenle ilgilen bak kadıncağız ne halde
Soner: sevil baksana desene bunlar hala ya anlarsın ya
Sevil: Sonercim önemli olan annenin sağlığı dururken bunu mu düşünüyorsun
Soner: ne bileyim kendi anne babalar yapmazmış gibi geliyor insana
Sevil: hehe soner hayatım zaten böyle bir şey yok seni de leyler getirdi hani ötüyordun ya gerçek ailen onlar işte her şey yanılsama
Soner: aman tamam anlaşıldı çok bilen karım sustum da babam nerede kaldı.Telefonda ki kim acaba derken içerden Halil bey kireç gibi yüzle içeri gelmişti.
Sevil: baba neyiniz var şöyle geçin oturun hadi
Halil bey: kızım bana bir su versene
Sevil: al babacığım ne oldu söylermisiniz
Halil bey: çok kötü
Soner: ya baba kötü olan ne kim aramış neden aramış niçin aramış
Sevil: ya soner bir susurmısın biraz nefes alsın
Halil bey: hastaneden arayan doktor Selim bey idi.
Soner: annemin tahillinde kötü bir şey mi var yoksa .
Sevil: soner sakin olurmusun neden aramış babacım bu saatte
Halil bey : Özür diliyor bizden
Soner: neden baba ya şunu doğru düzgün anlatsana neden özür dilyor.
Halil bey: Annen hamile değil miş
Soner: oh ya dünyalar varmış yani babacım tüh tüh vah vah
Halil:bende baba olacağım diye ne kadar da sevinmiştim meğer tahliller karışmış
Soner: bak sen kimin tahlillerinle karışmış.
Halil bey: Bu Olganın tahlillerini vermişler bana hamile olan Olgaymış.
Olga: ben hamile olmak
Sefer dayının gözleri yuvasından fırlamıştır.
Sefer dayı: Olga mı hamile olamaz
Soner: neden dayı yani annemin olmasından daha mantıklı
Sefer dayı: ya olamaz işte
Soner: ya dayı söylesene neden olmaz
Sefer dayı: ya yeğenim nasıl söylesem ben daha buna elli mi bile sürmedim ekmek çarpsın ki
Halil bey bunun üzerine birden neşelenir
Halil bey: hehehe kafadankini kaşı Sefer kafandakini
Soner: hehehe dayı ya kafandakini versen de parlatsam tozlanmış
Sefer dayı: ayıp oluyor ama kalbimi kırıyorsunuz.Nerde benim ablam ablaa annem gibi mis kokan ablacım benim.

Bitti.
mavigün41....

27.bölüm

Soner sevil ile kendilerini yalnız bırakmadığı için Doğan a çok kızmıştır. Onun için intikam planları düşünmek. Ama barışmalarını geciktiren ise oğlu efe olmuştur.
Sevil ve Soner barışmak istesede efe çok korktuğu için onlarla yatmaya başlamış bu barışmak isteyen çift için en en sonunda efe nin korkusunu da yenmelerini beklemekten başka çare kalmamş,
Daha sonra Sevil in bir sürpriziyle birbirlerine kavuşurlar.

BÖLÜM 28

ÇEREZLER-1

BİR BARDAK ÇAY

Akın ailesi Türkiye’ye dönmüşlerdi.evlerindeydi ilk geceleriydi.
Soner: oof ya vatanım evim yatağım ve karım benden mutlusu varmı?
Sevil: hehehe sahi bende özlemişim herşeyi insanın evi gibi yok
Soner: yatağı gibide gelde sarılayım sana uzun zaman oldu
Evimizde seni böyle kollarıma almayalı
Sevil: Soner neyde canım bu gün abartın ama biliyorsun değil mi?
Soner: ne yaptım ki
Sevil: uçaktan iner inmez vatanım diye öpmeler
Soner: nasıl öpmem hayatım Frankfurt 2 ay değil iki asır gibi geldi güzel şehir
Ama hiçbir şehir benim İstanbul’a boy ölçemez
Sevil: İstanbul tabii seveceğiz ama yani sen diyorsun ki Frankfurt a hep kötü anımız oldu öyle mi?
Soner: bilmem iyi anımız odlumu ben hatırlamıyorum
Sevil: hatırlamıyorsun öyle mi?
Soner: biraz yardım et nasıl dı sen hatırlıyormusun
Sevil : sen hatırlamıyorsan bende unutmuşum iyi geceler
Soner: hiç mi bir şey hatırlamıyorsun örneğin sabah karşı bir kilo dondurmayı yiyip bitirmiştik bizim içim neden yanmıştı öyle sen biliyormusun
Sevil: bak Soner eğer beni kızdırmak için yapıyorsan
Soner: canım benim her karesini hatırlı yorumda yani hafızamı yenilesem diyorum
Sevil: Soner sen kahretsin beni tuzağa düşürdün
Soner: ya dur vurma yastıkla kafan-ma ancak hatırladım bak şöyleydi anlatıyım.


Ertesi gün kahvaltı
Soner ıslık çalarak merdivenlerden iniyordu. Sevil kahvaltıyı hazırlamış efe koşarak babasının kucağına atlamıştı.
Soner: aslan oğlum burnuma mis gibi kokular geliyor anneniz bize ne yapmış,
Karısının da yanağına bir öpücük koyduktan sonra masaya oturdu.
Sevil: Sonercim istersen ekmeği kesen yani bir katkın olması açısından
Soner: aman canım Sevilcim ben bu yatağı değiştireceğim heryerim tutuldu ya
Sevil: birde evim evim yatağım diyordun dün gece
Soner: ay gene evim ve yatağım derim
Sevil: bence hiç her yere tutuldum numarası yapma
Soner: ciddi söylüyorum bak ay ya
Sevil: Soner hadi kalk daha Aylin ile doğana yardım edeceğiz.
Soner: ne yardımı bir şey yapamam
Sevil: soneeer canım evlenecek olan Doğan.
Soner: aman biliyoruz.
Sevil: ben Aylin yanına gidiyorum
Soner. Kızı nasıl alacak jaws kadirden
Sevil: gelin almasında bir aksik yapmaz inşallah
Soner: bilmem ona derler jaws kadir
Sevil: hadi çocukları anneme bırakalım
Soner: bunlar nereye gidecekler balayına
Sevil: sanırım çeşme de kalacaklar senin askerlik arkadaşınız varmış onun oteliymiş
Soner: bizim yavuzun öyle mi hehehe çok iyi ya
Sevil: sen niye sevindin balayına giden sen değilsin Sonercim.

13 Mayıs 2008 Salı 04:14


Adsız dedi ki...
mavigün41

cerezler-2

SIMSICAK BİR SİMİT

LOKANTADA
Doğan: Soner nerdesin ya kardeşim
Soner: geldik işte ne bu telaş
Doğan: hiçbir şey hazır değil bak lokantayı gelip hazırlayacaktın bu her yer her yerde
Soner: sen şimdi dön arkanı
Doğan: neden dönüyorum ya arkamı
Soner: dön bakayım b şak
Doğan: ya ne enseme vuruyorsun ya şimdi
Soner: hadi ancak ense tranşında gelmiş şimdi sen doğru berbere
Doğan: ya Soner gitmeyeyim yetiştire bilecekmisin
Sone: ya sen merak etme gelen kaç kişi ki
Doğan: kaç kişi mi annemi unuttun galiba ne kadar tanıdık varsa çağırmıştır.
Soner: ya jaws kadir amca o da tüm balık sürüsü takmıştır. Deniz analarıda gelir mi acaba
Doğan: ya Soner sana inanamıyorum sanki akvaryum için balık seçiyoruz ya akşama burada düğünüm var benim sen nediyorsun
Soner: sen kızı evinden çıkarda jaws amca olmuş ahtapot amca sarmış Aylin dört bir yanını vermem kızımı vermem kızımı diyormuş
Doğan: ya Soner ısır dilimini ya da kaşı bir yerini ya
Uyanık rüya olur mu be ağabeycim
Soner: ne rüyası oğlum tedbirini aldın mı diyorum
Doğan: ne tedbiri ya vermezmi diyorsun şimdi
Soner: zorluk yapar diyorum
Doğan: ne yapıcam ben şimdi ya vermezse
Soner: vermeme ihtimali yüksek
Doğan: ya Soner sen bir şey mi biliyorsun yoksa ya vermezse Aylin i bana mahvoldum ben
Soner: hehehe be oğlum ya bir şaka yapalım dedim darmadağın oldun yapmaz bir şey jaws amca bize hem sana verdi ya oğlum kızı hadi berbere
Doğan: ya Soner araba hazırlanacaktı
Soner: sen git a ya şuradan
Doğan: bak gittim
Doğan geri döner
Doğan: nikâh şekerlerini almıştık değimli
Soner ya dün aldık ya
Doğan: damatlıklarım
Soner: bak onlar sendeydi
Doğan: tamam arabada
Soner: hadi be oğlum
Doğan çıkmış Soner şöyle lokantaya bakar ve bir organizasyon şirketini arar.
Sonra Ayçayı arar onun yollayacağı bir grupla anlaşır.
Sonrada Çeşmedeki askerlik arkadaşını arar.

Soner: yavuz merhaba ben Soner
Yavuz: vay tertip nasılsın ya hiç aramaz mı be oğlum
Soner: yavuzcum inan hiç imkânım olmadı. Biliyorsun çoluk çocuk
Yavuz: bilmezciyim doğan aradı beni evleniyormuş
Soner: evet bu gün düğünü var sen gelmiyormuşsun
Yavuz: yok arkadaşım bizim otele gelecek onu burada bekliyorum en güzelinden
Soner: bak yavuz senden bir rica edeceğim gelin hanımın çok sevdiği birşeyi bir kutu içinde vermeni istesem verebilirmisin.
Yavuz: söyle kardeşim yapabilirsek neden olmasın
Soner: dinle o zaman

13 Mayıs 2008 Salı 04:16


Adsız dedi ki...
mavigün41...

ÇEREZLER-3
BİR DİLİM KAŞAR PEYNİRİ

Sevil ve Aylin kuaförde
Aylin: nasıl oldu sevil
Sevil: canım arkadaşım çok güzel oldun
Aylin: ya babam neden bizi eve çağırdı buradan gidecektik
Sevil: kız evinden çıkar diye tutturdu.
Aylin: babam gelin almasında bir aksilik çıkartacak diye ödüm kopuyor
Sevil: ya yapmaz kadir amca öyle şey gerçi kim bilir ne kadar üzgündür biricik kızı yuvadan uçuyor diye
Aylin: sorma bir kenarda hiçbir şey demeden oturuyor
Sevil: canım ne mutlu sana seni seven baban var bak bana ara ki baba bulasın
Aylin: canım arkadaşım üzülme
Sevil: aman canım bu gün üzülmek zaten
Aylin: aynen öyle Sevilcim arkadaşın evleniyor
Sevil: canım Aylincim mutlu olacağından hiç şüphem yok
Aylin: inşallah Sevilcim ama nede çok mutlu olacağımı düşünüyorum.
Sevil: arayalım mı sonarI gelsinler
Aylin: tamam ben hazırım

Soner gelip Aylin i ve sevil alıp Aylin in evine bırakmıştı.kadir amca kapıyı açmıştı kızını gelinliklerle görünce gözlerinin dolu dolu olmasını saklamaya çalıştı.
Aylin: baba nasıl olmuşum
Kadir amca: çok güzel olmuşsun kızım ne zaman gelecek o damat olacak adam
Soner: kadir amca siz hazır derseniz hemen gelecekler bana müsaade gidip
Soner doğanın yanına vardığında doğan damatlıkları giymiş volta atıyordu
Doğan: ağabeycim ya insan bir haber verir telefonu da da açtırmıyorsun.
Soner: kadir amca ateş topu gibi seni sordu sana şöyleyim
Doğan: aman allahım ben öldüm alamayacağım çıkartamayacağım Aylincimi o evden Soner çok mu kızgın
Soner: ateş ateş topu dedim ya hadi gidelim daha fotorafcıya gidelecek hadi hadi
Doğan:annemleri de alacağız
Soner: bak anneni arabadan çıkartmak yok her şeyi ben hallederim zarflar hazırmı
Doğan: hazır hazır bak hepsi cebimde.
Soner : tamam.
Gelin arabasına binmişler arkada konvoy kornalar ötürülerek Aylinlerin evinin kapısının önüne gelmişlerdir.
Soner: doğan hadi çıksana arabadan
Doğan: ya Soner sen alıp gelsen
Soner: ya oğlum saçmalama ben jaws kadir amca ile konuşurum hadi ya
Doğan arabadan çıkar ama ayakları titremektedir. Bu arada kızlar yukardan ayakları tırtır titreyerek yürüyen Doğan a gülüyorlardı ama kadir amca hiçde gülerek bakmıyordu dışarı
Aylin: sevil babam hiç iyi görünmüyor
Sevil: bencede

Soner kaypa gelmiş tam kapıyı çalacaktı ki
Doğan: dur Soner
Soner: ne var be oğlum
Doğan: bir fatiha suresini okuyacağım
Soner: başlamışken yasin de oku o zaman ne o sen sünnetinle karıştırdın bu düğünü
Doğan: ya saçmalama tabii sen konuş sevilin babası olsaydı görseydim ben seni
Soner: aman sen zerrin hanımı görseydin birde oğlum ben ozaman bu işe aceleye getirmeseydim ala bilirmiydim ondan sevili
Doğan: ya ne yapacağım ben şimdi
Soner kaptı çalar.
Soner: göreceğiz bakalım
Kapı açılır. Kapıda kadir amca kolunda Aylin vardır.
Kadir amca: sen gel bakayım damat şöyle
Doğan: ben öldüm oğlum kurtarsana
Soner: kadir amca şey fotoğrafçıya gidilecek nikâh memur bekliyor.
Kadir amca elinle Soner e sus işareti yapar ve doğana da önden geçmesi için yol veriri.
Mutfağa giderler doğan susamış bir bardak suyu içerken kadir amca gelir
Kadir amca: yarsın oğlum su gibi ömrüm olsun
Doğan: sağ ol kadir amca şey yani baba
Kadir amca: bak damat şimdi kolumda sana vereceğim kızımı ben hiç ağlatmadım eğer sen ağlatacak olursan bende seni ağlatırım bunda anlaştık mı?
Doğan: ben Aylini hiç üzemeyecem kadir amc- yok kadir baba
Kadir amca: söz mü?
Doğan: söz kadir baba
Kadir amca: hadi o zaman gidelim beklemesinler
Dışarıda bekleyenler onları biraz merak birazda korkuyla bekliyorlardı. Dışarı çıktıklarında kadir amcakızının yanına geldi onu alnından öptü.
Kadir amca: damat artık sana emenet iyi bak kızıma
Aylin babasına sarıldı
Doğan: üzmem baba söz diyerek kolunu aynine uzattı.
Soner koşup kapıyı açtı. Arabaya bindiler.
Doğan: aman ya az kalsın kalpten gidiyordum
Soner: hehehe doğan altına kaçırmadın ya
Sevil: aman Soner ya
Soner: ya korktu çocuk ya hehehe korkak doğan

Lokantada geldiklerinde misafirler gelmiş ama henüz nikah memuru yoktu.
Doğan: Soner oğlum nerede kaldı nikâh memuru
Soner: ya ben nereden bileyim aradım yarım saat önce yoldayım dedi.
Doğan: ya gene ara ya
Soner. Tamam arıyorum
Doğan: çalıyor mu
Soner: tamam açtı memur ben Soner nerede kaldınız
Memur: Soner Bey ya trafiğe takıldım gelmek üzereyim
Soner: tamam memur bey bekliyoruz.
Doğan: eyvah bak kadir baba nasıl bakıyor yok kalbim duracak şimdi gelmeyecek bu memur
Aylin: doğancım sakin ol geliyormuş işte
Doğan: ya Aylin çok korkuyorum bir an önce bitse bir aksilik olmadan
Sevil: doğancım sakin ol geliyormuş işte.
Yaklaşık yarım saatten sonra nikâh memuru gelmiş nikâh kılınmıştı.
Doğan rahatlamıştı. Soner yanına yaklaştı.
Soner. Ya doğan balayına nereye gitceğini söylemedin belki kadir amca filan gelirdik.
Doğan: olmaz oğlum ben enayimim sana gideceğini yeri şöyleyim söylemem
Soner: aman çok meraklıydım.bana bak atabilecekmisin
Doğan: neyi atabilecekmiyim
Soner: hayatın golünü oğlum
Doğan: yani Soner ya aklıma getirme zaten heyecandan elim ayağım dolaşıyor.
Soner: oğlum ben sana dedim biraz deplasmana çık ama sen kendi sahanda bile oynamadın
Doğan: ya bıktım ya şu her şeyi futbolla aralatmandan
Soner: sende ilgilenseydin biraz fena olmayacaktı
Doğan: seni de gördük hemde ikincide
Soner: ben aksilik çıkar diye hem benim skor tabelamda sayı vardı sende koca bir sıfır hehehe
Doğan: hehee çok komik.şom soner ne olacak.
Soner: hehehe.korkak doğan.

Eğlence tam hızla sürerken
Sevil: Aylin geç kalacaksanız siz kimseye görünmeden kaçın
Aylin: bende öyle düşünüyorum da doğan yok
Sevil: soner dir kimbilir neler söylüyordur.
Aylin: hehe hadi gel yanlarına gidelim
Doğan: Aylin canım benim karım
Soner. Aman görgüsüz hemen de karım demeye başladı
Sevil: neden artık karısı
Doğan: tabii karım artık olmayacak diye çok kortum ama.
Aylin: hadi canım biz kaçalım yoksa uçağı kaçıracağız.
Soner: ben yetiştiririm sevil canım sende gel.
Sevil: bak iyi olur.
Doğan ve Aylin’i yolcu eden sevil ve Soner biraz arabayı deniz kenarına çekmiş birbirlerine sarılarak kız kulesini seyretmeye dalmışlardı.
Sevil: böyle kollarının arasında İstanbullu seyretmek ne kadar güzelmiş
Soner. Evet hele böyle yakamoz ışında karısını

13 Mayıs 2008 Salı 04:18


Adsız dedi ki...
mavigün41

ÇEREZLER-4

BİR BARDAK KEYİF ÇAYI DAHA

Doğan ve Aylin kalacakları otelle varmışlar ve odalarına yerleştirmişlerdi.
Yavuz onları çok iyi karşılamış otelin balayı odasını hazırlatmıştı.
Odaya girdiklerinde sehpada şampanya konmuş ve yatak gül yaprakları ile bezenmişti.
Aylin: doğan harika
Doğan: evet gerçekten bal şampanya da varmış dur açalım.
Aylin:dikkat et canım
Doğan: ediyorum bak şöyle buum patladı.
Şampayalarını içtiler
Doğan: ben şey banyoya gideyim sen üstünü değişitirirsin
Derken önce kapıya çarpar sonra sehpaya Aylin yanına gelir
Aylin: doğancım sakin ol canım tamam sen git bende giyinirim tamam mı
Doğan: tamam gittim
Banyoda giyinmiş ama bir türlü cesaretini toplayıp çıkamıyordur.
Doğan: giymiştir çıksam mı sonra yok bir 5 dakika daha tamam derken telefonu çalar arayan Soner dır doğan kısık sesle
Doğan: ne arıyorsun be oğlum
Soner: merak ettim arayamazmıyım
Doğan: arayamazsın. Dur dur kapatma Soner ya ben banyoda kaldım çıkamıyorum.
Soner: hehehe korkasın işte oğlum korkak bak şimdi kapıyı açıyorsun ve birden kendini at hadi bekliyorum.
O sırada Aylin Doğan diye seslenir
Soner: bak oğlum sesleniyor geliyorum desene
Doğan: sessim çıkmıyor Soner sesim gitti.
Soner: ya saçmalama bağır çıkar
Doğan: geliyorum öhö geliyorum kapattım.
Doğan dışarı kendini atmış
Aylin gel canım
Doğan hızlanarak yatağa oturmuştu Aylin e sarılınca birden tüm heyecanı gitmiş
Ve birden daha bir cesaretle sarılarak iki sevgili öpüşmeye başlamışlardı artık her şey unutmuşlar dünya sanki sadece kendileri için döndüğünü sandıkları zaman dilimdeydiler ki kapı vuruldu.
Doğan: kim bu
Aylin: bilmem
Doğan: biz bir şey istemedik
Görevli: efendim balayı odaları için özel efendim
Doğan: Allah Allah ne veriyorlar balayı için özel dur geldim
Doğan kapıyı açar görevlinin elinde bir kutu diğer elinde de bir zarf.
Doğan içeri girer hediye ve zarfı sehpaya koyar
Doğan: yarına açarız hayatım
Aylin: yok madem balayı sürprizi açalım
Doğan çaresiz kutuyu Aylin e zarcıda kendi alır.
Aylin kutuyu açtığı anda çığlık atar ama sonra.
O anda zarfı açan doğan bir not bulur.
‘’iyi balayılar Soner’’

Doğan: ne oldu Aylin
Aylin: ya hamster canım bak kutuyla kim getirmiş.
Doğan: sen korkmuyormuşsun
Aylin: yok benim dayım veterinerdi ona gittiğimde bana sevdirirdi oradan alışmıştım.
Doğan: çok memnun oldum. Bak kartta ne var.
Aylin: Soner balayımızı mı sabote etti ama neden
Doğan: hani frankfurt ta o gece bana gidin dedi bende gitmedim o zamandan
Aylin ilahi Soner ama tutmadı
Hamsterı güzelce banyoya yerleştiren Aylin yatağa Doğan ın yanına gelmiştir.
Doğan Aylin e sarılır ve bir dakika der ve telefon eder.
Soner in telefonu calmaya başlar bir, iki
Sevil: Soner telefonun çalıyor
Soner: çalsın
Sevil: bu saate Soner açsana merak ettim
Soner: aman sevil aah doğan
Sevil: doğan mı hayırdır
Soner: ne var ya
Doğan: hamster
Soner: ne hamsterı ya
Doğan: hediyeni Sonercim Aylin korkmadığın söylemek için aradık çok sevindi.
Soner: yapma ya
Doğan: hadi iyi uykular
Sevil: Soner ne hamsterı
Soner: yok bir şey Sevilcim yat sahi .Sevil Aylin hamsterdan korkmazmı
Sevil: korkmaz beslerdi bir ara da ne alaka bu saate
Soner: yok canım sen uyu kedi Doğan ne olacak.

13 Mayıs 2008 Salı 04:33

SABAH ÇAYI+SİMİT+POĞAÇA
VE
29, Bölüm özeti:
balayından dönem doğan ve ayln çifti evlerinde ilk gülerini romantik bir şekilde geçirmeyi umarken soner ‘in oyun bozanlığına gelmişler ve soner herkesi onların evine çağırmıştı.önce kızılsa bile hepbirlikte çok güzel bir gün yaşamışlardı.

Bülüm:30

Çerezler-1

Genç kadın medivenlerin trabzanına tutunmuştu yoksa düşecekti bacakları titriyordu,kalbi durmak üzereydi.nefes alması o kadar hızlanmıştı ki bayılacakmıydı hayır olamaz burada şuanda bayılamazdı.ellerini iyice sıktı merdivene oturmaktan başka çaresi kalmamıştı.
Sefer dayı marina da yürüyüşe çıkmıştı.bu saatlerde teknedekilerin eğlencesi biter ay,yakamoz ve deniz sahildekilerilere tüm şaheserliğini gösterirdi.hele bir de dolunay varsa diye düşündü aman aman ne keyifli olurdu; deniz onun tutkusuydu hırçın dalgalarla savaşmayı da seviyordu ama bu Sakin zamanlarda ise bir huzurun adıydı deniz... yürüyüşünü sürdürürken bir genç kadının bir teknedeki merdivene yığılır gibi oturduğunu fark etti.Genç kadın denizin huzurlu bu haliyle adeta zıtlık oluşturuyordu.yardım etse gidip sorsamıydı fakat yanlış anlaşılmakta vardı. Ama şöyle bir önündenden geçseydi bir şey olmazdı merakta etmişti tekneye yaklaştı ağlama dese değil ama kadının bir yerinden yaralanmış gibi ses çıkarıyordu. Artık ne olursa olsun soracaktı.
Sefer dayı: bir sorun mu var dı?
Merdivene oturan kadın başını kaldırdı.bir müddet sefer dayıya baktı sefer dayıda kadına sanki birbirlerini görmek imkansızmış gibi ..arada birkaç saniye geçmişti ki
Sefer Dayı: sevil kızım
Sevil kalbini tutan ellini kaldırdı dur konuşma der gibi.birden diğer eli midesine götürdü ve yakamoz ve dolunaylı sakin denize bütün midesinde ne varsa boşaltı.
Sefer dayı hala şaşkınlıkla olayı izliyordu.tekneye baktı içerde bir şey olmalıydı ama tekneyi düşünecek durumda değildi.denize doğru giden
Sevil bir ara dengesini kaybettiğini görüp onu yakaladı.
Sefer Dayı: sevil kızım ne oldu sana
Sevil beyaz ile sarı arasındaki bir renge bürünmüş biryüzle ona döndü.
Sevil: sefer dayı bir şey sorma sadece beni burada görmedin söz ver.
Sefer dayı anlamıştı ki şu an bu söz çok önemliydi.
Sefer dayı: söz kızım ama sana ne oldu
Sevil: lütfen sefer dayı şimdi bana bir taksi bulurmusun lütfen.
Sefer dayı: tabii kızım hemen
Marina taksiye telefon etti 5 dk.sonra taksi gelmişti.
Sefer dayı adresi verdi ve sevil taksi ile uzaklaştı.
Sefer dayı hızla sevil ‘in perişan halde çıktığı tekneye koşarak bakmaya gitti.

devam edecek...

27 Mayıs 2008 Salı 03:56
Çerezler-2

Sevil taksiye bindiğinde bu seferde ağlamaya ve titremeye başlamıştı.
Taksi şöförü: ablacım bir acı haber mi aldınız.
Sevil:....
Taksi şörörü: bir yakınızmıydı yoksa eşiniz mi genç miydi.
Sevil:…..
Tüm soruları yanıtsız kalan taksici genç kadının hiçbir şey anlatamayacak halini görmüş ve susmuştu.
Evinin önünde taksi durmuş aceleyle parasını verdi ve beklemesini söyledi kendi hızla evini anahtarla açıp içeri girdi.doğru çocukların odasına gitti.bakıcı uyuyordu.onu uyandırdı..Bakıcı perişan duran Sevil’e baktı ama yüzündeki ifade bir soru sormaya cesaret vermiyordu.. bakıcıya parasını verdi ve aynı taksiciyle evine yolladı
Sevil yatak odasında ne yaptığını bilmeden bir iki volta attıktan sonra banyoya gitti duşa elbiselerinle girdi çeşmeyi açtı ve su üstüne akmaya başladı ve tekrar ağlamaya başladı artık göz yaşı ve su karışmıştı.bir süre böyle kaldı.sonra eliyle çeşmeyi kapadı sanki ne yapacağına karar vermiş gibi çabucak yıkandı.bornozunu üstüne geçirdi ve aynada kendine baktı.ve aynaya doğru eğildi ve salak dedi.sen koca bir salaksın.aklına gelenden hemen yapmaz da vazgeçermiş gibi giyinmeden eline telefonu aldı.

Ceyhun’un telefonu çaldığında bu saate arandığına kızgın bir şekilde telefonu eline aldı.ama telefondaki isim tüm öfkesini silmişti.
Ceyhun: efendim sevil.
Sevil: Ceyhun yardıma ihtiyacım var.
Ceyhun: sevil biliyorsun ne zaman istersen
Sevil: bundan emin olduğum için seni aradım senin bir akraban vardı.sanırım uzak yol söförüydü.
Ceyhun:Hamdi abi mi evet ne olacaktın.
Sevil. Bana gerekli hemde yarımsaat içinde
Ceyhun: sevil beni korkutuyorsun birisine bir şey mi oldu ne var bu saatte.
Sevil: Ceyhun yardım edecekmisin konuştuğumuzu unutayım mı?
Ceyhun: tamam kapama dur onu arayım hemen sana geri dönerim bazen iş için gidiyor biliyorsun.
Sevil: tamam bekliyorum.
Aradan 15.dk. sonra Ceyhun ona geri döndü
Ceyhun:sevil evindeymiş senden haber bekliyor olacak işte telefon numarası 0544..
Sevil: sağol Ceyhun bunu unutmayacağım birde benimle hiç konuşmadın ve ben seni hiç aramadım kim sorarsa sorsun lütfen bunu benim için yaparmısın
Ceyhun: sevil bak iyice korktum sen iyimisin bak benim yapa bileceğim bir şey varsa
Sevil: hayır en büyük yardımı yaptın zaten.hem ben iyiyim merak etme
Ceyhun: bana hiç öyle gelmedi ama öyle diyorsan.
Sevil: inan ki iyiyim tekrar sağol Ceyhun
Bu telefon konuşmasından sonra sevil ikinci telefon konuşmasını da Hamdi beyle yapmıştı.telefonu kapadı ve yukarı çocukların odasına çıktı.önce efe ‘i uyandırdı.
Sevil: efee oğlum efecim
Efe: anne ne oldu
Sevil: hadi efecim hazırlanmanı istiyorum senden gidiyoruz
Efe: ne oldu anne
Sevil: sonra konuşuruz efecim şimdi ben ne söylersem yaparmısın
Efe: ama babam
Sevil: o sonradan gelir oğlum hadi geç kalacağız.
Efe annesinin kesin kararlı olduğunu sezmiş ve giyinmeye başlanmıştı.annesinin , ege ve eda’yı giydirdiğini görmüştü.hepsi ve birkaç eşya ile 15 dk.içersinde hazır Hamdi beyi bekliyorlardı.
Sevil eline bir kalemle bir not yazarak görülen bir yere bıraktı.
Ve kapıdan çıkarken evine şöyle bir baktı.Çocuklarını arabaya yerleşti kendiside bindikten sonra Hamdi bey’e tamam biz hazırız gidebiliriz dedi.
Araba hareket ettikten sonra Efe dönüp eve baktı sevil ise hiç geriye bakmıyordu. Ve araba gecenin karanlığında kayboldu.
Araba yaklaşık bir saate yakın yol aldıktan sonra
Hamdi bey: sevil hanım hafif bir müzik açsam çocuklar uyanmaz değil mi?
Sevil:lütfen onlar uyanmazlar siz dinleyebilirsiniz.
Hamdi bey arabada ki cd ye parmağında dokunduğunda arabanın içine hafiften bir müzik yayılmıştı.

http://www.youtube.com/watch?v=qbNOTxWTH-E

veya

http://www.dailymotion.com/video/x4aeib_gokhan-ozen-inkar-etme_music
yayılan müzik eşliğinde yol alıyorlardı ki bir gariplik olduğunu sezen Hamdi bey arada aynadan sevil’i izliyordu.Arkada ki kadın şarkıyla birlikte gözleriniden yaş geldiğini fark etti ama genç kadın ağladığının bile farkında değildi.sessizce sanki tam anlamıyla tüm ümitleri yıkılmışca yüreğine akan yaşlar sanki hepsi dışarı çıkmış gibiydi.Hamdi bey dayanamadı Cd nin sesini kısmak için eğilince
sevil: Hamdi bey bırakın çalsın
Hamdi o zaman al kızım bu mendili yolumuz daha çok uzun
Sevil. Sağolun.,
Hamdi: önemli değil kızım her şey insanlar için.
Arabada karanlığın içinde yol alırken arabada ki çocuklar,arabayı süren ve bu yolculuğa yolun sonunda ne olacağını bilimiyorlardı bu yolun nereye gittini tek bilen de bu ağlayan kadındı.

27 Mayıs 2008 Salı 12:13
Çerezler-3

Ertesi sabah saat 11.00 sularında bir koyda deniz kenarında bahçesi güllerle çevrelenmiş bir evin önünde bir araba durdu.Sevil araban indiğinde
Güllerin kokusu içine çekti.Çocukluğu hep bu koku süslemişti.Burayı öyle çok severdi ki.Çocukları uyandırmadan doğru evin demir kapısını açarak içeri girdi.bahçeden çiçekleri kopartılmasına çok kızıllırdı ama kopartmak hakkıda tek ona verilirdi. Ve bir çiçeği dalından koparma hakkını hiçbir zaman kullanmamıştı.
dallarında o kadar güzeldiler ki uzun bir patika yoldan sonra kapıya gelmişti.bir an kapıyı çalmak ile çalmamak arasında kaldı.ama bu çok kısa sürdü ve parmağı zile değmişti.İçerden hiç ses gelmiyordu.
Burada olmaya bilir miydi.belki duymamıştı tekrar bu sefer daha uzun bir şakilde çaldı.içerden ses gelmişti.geliyorum diye.sabırla bekledi .onu çok özlemişti.ve kapı açıldı.
Kapıyı Sevil’i sanki yirmi yıl sonra ki hali karşısında duruyordu .
Kadın:sevil hayatım
Sevil: teyzem benim diyerek kadının boynuna sarıldı.
Teyze: canım benim dur bak şimdi nefes alamadan ölecem
Sevil: canım teyzem benim
Teyze: güzelim bu araba ile mi geldin hadi gir içeri
Sevil: teyze şey arabada çocuklarım var uyuyorlar.
Teyze: tamam canım hadi onları alalım çocuklar uyanırlarsa korkarlar.
İkisi birlikte arabanın yanına gelirler Hamdi bey arabadan çıkar.
Sevil: teyze beni getiren Hamdi bey
Teyze:hoş geldiniz buyurun siz içeri geçin
Hamdi: yok efendim ben girmeyim yolum uzun .
Teyze: olmaz mola verdiğinizi düşünün bir kahvaltı eder sonra gidersiniz.
Sevil: evet Hamdi bey dinlenmeden bir o kadar yol olmaz
Hamdi : çok sağolun benim burada bir aynı tertipte olan bir arkadaşım var ona gelmişken uğrayacağım çok teşekkürler
Sevil: tamam o zaman Hamdi bey.iyi bir yolculuktu teşekkürler.
Hamdi:ne yaptım ki kızım arabayı sürdük içte
Sevil:olsun bana gece boyu sessizliğinizle de arkadaş oldunuz
Hamdi: döneceğiniz zamanda arayın ben gelirim .
Sevil: sağolun ararım.iyi yolculuklar size.

27 Mayıs 2008 Salı 12:24
Çerezler-4

Sevil içeri girdiğinde hepsi ezberinde olan bu eve ilk defa görüyomuş gibi bakıyordu.içeri girdiğinde teyzesinin Efe ile sohbet ederken buldu.
Efe: sen kimsin.
Teyze: ben annenin teyzesiyim
Efe: ben niye seni tanımıyorum.
Teyze: sevil neden tanımıyorum diye soruyor.
Sevil: efecim teyzem türkiye’de yaşamıyordu.geleli 2 ay oldu buraya yerleşti.burası büyük dedenin evi.
Teyze: oldumu tamam mı
Efe: tamam
Teyze kahvaltı masasını hazırlamıştı.Hadi bakalım herkes masaya
Hepsi masaya oturdular .Efe gözünü bir türlü teyzeden gözünü alamıyordu bunu fark eden teyze ona dönüp
Teyze: ne o yakışıklı ne gözünü ayırmadan bana bakıyorsun
Efe: sen anneme çok benziyorsun.
Teyze : tabii ki benzerim ne olmuş ben onun teyzesiyim.
Efe: anne senin teyzen benim ne yeyim peki
Teyze: ya ne bu sabah sorgusumu bu hep böyle meraklımıdır sevil
Sevil: evet teyze canım seninde büyük teyzen
Efe: büyükteyze sizin adınız ne
Teyze: Allah Allah şimdi teyzeyi çözdü şimdi adımıma takıldın ne yapacaksın benimi adım mı ? Sevilay benim adım oldumu yakışıklı
Efe:aa annemin ki de sevil
Sevilay: evet annenin ismini ben koydum benim ismimi babam koymuştu rahmetli dolunayı çok sevdiğinden aah canım babam bende annene koydum ama ay ı kaldırdık karışmasın diye oldu mu yakışıklım
Sevil: sahi dedem ne kadar severdi hele dolunay oldu mu.
Efe : anlaşıldı anne ben oynayabilimiyim
Sevil: tabii oğlum ama fazla uzağa gitme.
Efe sahilde kendine kumdan kaleler yaparken yalnız kalan iki kadının masasında birden sessizlik hakim olmuştur.
Sevilay hanım :sevil dikkatimden kaçmadı hiçbir şey yemedin sevil bak seni kızım gibi sevdiğimi bililirsin ama bu ne ziyareti böyle anlatacakmısın bana..
Sevil birden çocukluğuna geri gitmişti.Annesinin tüm otariter tutumuna karşı tayzesi ona karşı hep sığınağı olmuştu.ama şu anda kimseyle konuşmak istemiyordu.
Sevil:teyze şimdi konuşmasak inan kendimi hazır olduğumda ilk senin haberin olacak.
Sevilay hanım: canım maksatım seni zorlamak değil ne olmuş nasıl olmuş bunu en iyi sen bilir sen yaşarsın benim demek istediğim sadece hiç bir şey olmamış gibi davranma eğer acı çekiyorsan çek.ama acı çektiğini saklama
Sevil yerinden kalkıp teyzesine sıkıca sarıldı .her zaman onun limanı olan bu kadını çok seviyordu.birden düşünceleri kendine ihanet etti liman adı ona marinayı anımsattı ve birden eli gene midesine gitti ve hemen lavaboya gitti teyzesi şaşkın bakışlarınla onu izliyordu.sevil ise midesinde safradan başka bir şey yoktu.büyük bir safraydı yaşananlar..

27 Mayıs 2008 Salı 12:29
Çerezler-5

Sevil banyoda midesindeki safra ile uğraşırken oradan yaklaşık 10-12 saat uzaklıktaki bir marinadaki bir teknede bir adam yeni uyanıyordu.Başı çatlıyordu.etrafında bakındı dün gece bir tekneye geldiğini anımsıyordu ama sonrasını hiç bilmiyordu.yatağından doğruldu ve kendisine bakan bir çift gözle karşılaşarak yerinden sıçradı.
Soner: sefer dayı
Sefer dayı: sefer dayı ya ne işin var senin burada sabahın körü senin evin yokmu
Soner: ya dur ya dayı ne bağırıyorsun zaten kafam davul gibi.
Sefer dayı: içmeseydin o kadar sende
Soner: ya dayı ben o kadar içmedim ki hem ben niye kalmışım bu teknede ya
Sefer dayı: şişenin dibini bulmuşsunda ondan sızmışsın be
Soner:….
Sefer dayı: sen söyle bakayım ne işin var Salvador teknesinde
Soner: ya bu teknenin sahibiyle bizim lokantada tanıştık bir iş görüşmesiydi yani dayı aklına başka bir şey gelmesin
Sefer dayı: sen salvadaoru bana anlatma ne işiymiş bu
Soner: ya dayı bilsem hiçbirşey hatırlamıyorum ki sahi ben neden bu kadar içmişim ki
Sefer dayı:peki salvadar kadınlı alemleri sever yanında kadın varmıydı
Soner: evet birkaç bayan arkadaşı vardı.
Sefer dayı: bakalım anlayacağız hadi sen atla bir taksiye evine git.
Soner(saatine bakarak):aman allahım ben öldüm dayı saat 12 olmuş.
Sefer dayı bu anlamadığı olayda taksiye telaşla binen soner’in arkasından da bakarken ilk defa yeğeni için korkmaya başlamıştı.

27 Mayıs 2008 Salı 12:49
Çerezler-6

Soner eve geldiğinde Sevil ve çocukları göremiyince biraz şaşırmıştı ama Sevil’in masaya bıraktığı notu görünce rahatlamıştı.canım karıcım dedi demek annesine gitmişti.banyoya girdi bir duş aldı hemen giyindi.hemen yetişmeliydi ya haberde verememişti şimdi merak etmiştir.ya birde inatçılığı tutarsa diya düşündü eyvah dedi artık sürgülü kapı mı yoksa koltuk mu yerlerden yer beğen.ama bir türlüde anlayamıyordu neden o kadar içmişti.neyse şimdi bir daha tövbe tekneye filan da gitmem dedi.hemen evden çıktı.
Zerin Hanım yeni kalkmıştı saatine baktı öğlen olmuştu.ne yapalım diye düşündü bu seferde geç kahvaltı yapayım diyerek çayın suyunu koymak için mutfağa gitmişti ki kapı ısrarla çalıyordu aa neydi bu canım alacaklı gibi söylenerek kapıyı açtı Soner’i karşısında görünce
Zerrin hanım:başkası olamazdı zaten bu alacaklı gibi kapı çalan.
Soner:annecim alacaklıyım tabii nerde benim emanetlerim
Zerrin hanım: ya ne emanetiymiş bu bizde hiçbir şey yok sana ait.
Soner: nasıl olmaz anneciğim sevil ve çocuklar nerede
Zerrin hanım:yok burada burayamı gelecektiler.
Soner: yok anne ya demek ben yanlış anladım belki bizimkilere gitmiştir.
Ben hemen oraya geçiyim anne .
Zerrin hanım: sevil öyle söylemeden bir şey yapmaz bir şey mi yaptın yoksa kızıma
Soner: yok anne ben yanlış anlamışım hadi ben kaçtım.
Bu sefer Halil bey ve Esma sultanın kapısını vurmaktaydı kapıyı Halil bey açtı.
Halil bey: ne o ya vergi memuru gibi,
Soner: baba Seviller buradamı
Halil bey: iyiyim oğlum sen
Soner: ya baba kusura bakma nasılsınız
Halil bey: biz iyiyizde sen iyiymisin telaşla karısı nı arayan adam pek iyi olmazda
Soner: ya sizde de yoklar ya tabii ya ben yanlış anladım baba annemi benim için öp.
Halil bey. Ya kendin gir içer öp sonra benim başıma gelmedik kalmasın
Soner: baba gene gelirim acil sevil’i bulmam gerekiyor.
Halil bey soner’in hızla uzaklaşıp taksiye binerken arkasından
Halil bey: ya ne bu talaş e be oğlum inşaalh gene bir şeyler karıştırmamışındır.
Başka bir taksiden inerek kapıya kadar gelen sefer dayıyı fark etmemişti ama sefer dayı onun ne söylediğini duymuştu.
Sefer dayı: Ne o enişte soner neden telaşlıydı böyle
Halil bey: vayy feneri nerede söndürdün kayınço bakalım
Sefer dayı: ya boşver benim feneri ne olmuş soner niye gelmiş
Halil bey: sevil’i soruyordu.
Sefer dayı: sevil evde yokmuymuş
Halil bey: ya ben ne bileyim baksana kocası bile bilmiyor.
Sefer dayı.: ya demek evde yok ah kızım sevil nereye gittin sen..

Soner bu sefer başka bir kapıyı çalmaktaydı.of be sevil diye içinden düşünüyordu şu notun üzere gittiğin yeri yazsan ne olurdu.kapıyı açan olmamıştı.Soner bu sefer zile parmağını kaldırmadan basmaya devam ett. Kapı açıldığında doğan pijama ,ile karşısındaydı Soner birden konuşamadı
Doğan: ya soner bu ne ya
Soner: bak alacaklısın yada vergi memuru diyeceksen geç kaldın hepsi söylendi sen başka bir şey bul
Doğan: ya ne arıyorsun bu saate
Soner (içeri girerken) sevil ve çocuklar
Doğan: yoklar mı evde
Soner:ya eve geldiğimde masada bir not bardı bende sandım ki ya neler oluyor burada da yoksa
Doğan: bana mı soruyorsun
Soner: ya aylin’ne bir sorsan belki biliyordun.
Aylin aşağıya inerken
Aylin: soner söylediklerini duydum Sevil ve çocuklar mı yok
Soner: sen bir şey biliyormusun ‘’BİZ GİTTİK’’ diye bir nota vardı. Bende gittik diyince çocuklarla birlikte annesine gitmiştir diye oraya sonra bizimkilere ensonda buraya geldim ama hiç biryerde yok. Yok işte
Aylin: aranızda bir şey olmadı değil mi
Doğan: sen yapmışsındır bir eşeklik,
Aylin : doğan lütfen
Doğan: lütfen deme Aylin sevil nereye gideceğini haber vermeyecek biri değil hem sen neden eve gelince diyorsun yoksa gece evde değil miydin
Soner:ya vırvırcı doğan evet efendim evde yoktum ama şu bizim lokantaya gelen teknesi olan yener bey varya beni iş konuşması için davet ediyordu ne zamandır.dün sen çıkmıştın.bende çıkmak üzereydim arabasını yollamış
Beni aldırmam için.
Doğan: ya neden tek seni
Soner: ne bileyim ben oğlum ya neyse fazla kalmam diye Sevil’ehaber vermeden gittim.
Aylin: bak sevil çıkmadan seni aradı.telefonun kapalıydı.
Soner: bilmem ama ben telefonumu kapamadım.
Doğan: ya oğlum tamam gittin anladık ee sonra
Soner: sonrası sabah gözümü açtım karşımda dayım
Doğan: sefer dayı o ne arıyormuş
Soner: ne bileyim ama ben o kadar içki içmedim bir türlü anlamadım
Doğan: yener bey tek miydi
Soner: yok birkaç bayan arkadaşı vardı
Doğan: ve sen oradan son hızla kaçacağına oturdun içtin kendini tanımaz gibi
Soner: tamam da sevil nerede bunları hiç birini bilmez ki merak eder ve gitmezdi sizi filan aramadı mı yani ben gecikince
Aylin: ya başlarına bir şey gelmesin ne bileyim hiç sevil’in tarzı değil böyle yok olmak.peki cep telefonundan aradın mı
Soner: ya tabii ah benim kafam hemen arıyorum.

27 Mayıs 2008 Salı 13:10
Çerezler-7

Bir koy da güller içinde bahçeli bir evde sessizlik içinde denizi seyreden Sevil’in telefonu böylelikle çalmaya başlamıştırTelefona baktı ama açmadı.konuşmak istemiyordu.hiç kimseyi görmekte istemiyordu.Şuanda olmasını istediği yerdeydi.
Telefon açılmayınca soner hepten heyecanlanmıştı.
Soner:başlarına bir şey mi geldi acaba
Doğan: saçmala kardeşim insanın yüreğinin ağzına getirme sana kızmış açmıyor belli bir şey Aylin birde sen arasana
Sevil ikinci bir telefon sesiyle irkildiğinde arkadaşının evine soner’in vardığını anlamıştı.üzgünüm Aylin şu anda senlede konuşamam.kendimle konuşmadan kimseyle konuşamam.Telefonu eline aldı ve telefonu kapadı.
Aylin: kapandı.
Üçü birden ilk defa korkuyla birbirlerine bakıyorlardı.sevil ve çocuklar neredeydiler.

Sevil’in arkasında neşeli bir kahka geldi. Teyzesine baktı. hayatta ne olursa olsun yüzünde ki gülmeyi kaybetmeyen tek insana baktı.derinden bir iç geçirdi. O kadar yorgundu ki…
Sevilay teyze: hadi bakalım bakın size börek ve ayran getirdim .efe hadi yakışıklım
Sevil:ya teyze beni canım istemiyor.
Sevilay teyze : istemiyorum nedemek sevil hayatım ben bu sözü hiç kabul etmediğimi unuttun sanırım hadi kızım bak bu 3 canavarla uğraşman için yemem lazım bir annesin sen hadi bakalım sofraya..
Efe sofraya geldi böreğe ellerinle sandırdı
Sevil: oğlum hani çatalla yiyecektik
Sevilay teyze: ya sevil karışma yakışıklıma burası tatil yeri istanbulda yer çatalla hadi hepimiz elimizle yiyiyoruz.hadi sevll bakayım herkesin yüzünde bir bıyık göreyim.
Efe hemen ayrana saldırmıştı.
Efe: bak oldu mu
Sevilay teyze: aman aman yakışıklım olmaz olurmu pala bıyık olmuş hemde
Hepsi gülüşmeye başladıklar.sevilay teyze henüz yeğenin dudaklarında ki gülümsemenin gözlerine geçmediğinin farkındaydı.Zaman dedi içinden ona gerekli olan tek şey zaman….

BÖLÜM SONU.








BÖLÜM ÖZETİ:
Sevil bir tekneden ağlayarak onu tek gören Sefer dayıdır. Çocuklarını alarak doğruca egede ki bir kasabada olan teyzesinin evine gider soner geceyi bir teknede geçirir uyandığında karşısında sefer dayı vardır.yaşadıklarını hatırlamayacak kadar sarhoştur. Eve geldiğinde sevili göremez.ve aramaya başlar..

Bölüm : 31


Çerezler-1

Aylin ,Doğan ve Soner telefonun kasilmesinden sonra sanki konuşacak bir şey kalmamış gibi odaya sessizlik çökmüştür.Herkes bir koltuğa sanki düşüncelerine gömülmüştü.ilk sessizliği Aylin bozdu.
Aylin: ne olmuş olabilir böyle aniden gitmesine bana bile haber vermeden
Soner: beni korkutanda bu ya … en son sen gördün onu değil mi?
Aylin: evet
Soner: yani çocuklarda olmadığına göre eve gelmiş olmalı
Doğan:ağabeycim hala mı düşünüyorsun.Bütün suç sendedir bak buraya yazıyorum Sevil nedensiz kaybolmaz hemde çocuklarla
Soner: ya şom Doğan bir kerede moral ver be kardeşim
Doğan. Gerçek bunlar ne morali istiyorsun
Soner:ama benbir şey yapmadım ki
Doğan: evet evet sabaha karşı eve ben geldim değil mi
Aylin: ya of kesin ben korkmaya başladım
Soner: bende
Doğan: bende
Aylin: Soner hemen size gidelim belki gelmiştir yani telefonun şarjı bitmiş yada çaldırmış ,düşürmüş yani her şey olabilir.bakalım eşyalarına yani kendi mi gitti yoksa başına bir şey mi geldi anlarız.
Soner: ama böyle habersiz gitmez ki
Aylin: soner anlayacağız hadi gidelim
Soner ve Doğan: tamam.
Soner :ama önce babamlara uğrayalım .
Aylin: ben sizden ayrılıyım Zerrin teyze uğramak istyorum belki daha sonra uğramış yada aramıştır.
Soner: doğru tamam hadi Doğan biz gidelim.


HALİL BEYLERİN EVİNDE

Sefer dayı Halil beyden kurtulmuş içeri girmişti.ama aklından Sevil in hali aklından gitmiyordu.Soner in teknede uyanışı hiç bir şeyden haberi olmayışı,demek Sevil i görmemişti. Sevil e söz vermese gidip her şeyi Soner e anlatmak istiyordu.ne bela durum dedi kendi kendine yukarı tükürse bıyık aşağı tükürse sakaldı.

Halil bey gelini ve torunlarının bu anlamsız bir şekilde kaybolduğunu öğrendiğinden beri yerinde duramıyordu.Nasıl olur nereye giderler diye evin içinde dolanıp duruyor Esma Sultan ellini ovuşturarak kendini mutfağa atmış kaç çeşit yemek yaptığının bilmeden hazırlıklara girişmişti.Soner ise gene başını elleri arasına almış her halinden çaresizlik belli oluyordu.Olayları sessizce izleyen Sefer dayı da aynı çaresizlik içindeydi.
Zerrin hanım ve Aylin geldiklerinde Halil beyin evi bu durumdaydı.Zerrin Hanım kızının bu zamana kadar haber vermeden yaptığı tek şeyin Soner ile evlenmektir diye söyleniyor kızının ve torunlarının kaçırıldığını tekrarlıyordu.
Soner: böyle bir şey olabilir mi ? ne dersin.
Doğan: ya kaç saat oldu fidye için yada ne için yaptılarsa söylerlerdi,ama dur bir dakika ya sizin evi aradılarsa biz burda
Soner: Doğan var ya şu hayatta şom olup hemde böyle haklı olacağın aklıma gelmezdi hadi bize gidiyoruz çabuk hadi hadi
Aylin: bende geliyorum
Sefer dayı : bende gelecem bekleyin.
Soner: dayı sen neden
Sefer dayı:gelemez miyim yeğenim
Soner: tabii ki hadi gel..

Çerezler-2

Sonerler eve vardığında doğruca yukarı çıktı Sevil in eşyalarına bakıyordu,odaya Aylin de gelmişti
Aylin:çocukların odasına baktım efenin eşyaları ikizlerin arabası yok
Soner: Sevil inde eşyaları yok.ya anlamıyorum ki neredeler delirecem.
Soner başını iki eliyle tutmuştu,allahım allahım diye sayıklıyordu,onlara bir şey olmasaydı.
Soner: polisi arayalım mı?
Aylin: biraz daha beklesek mi?
Doğan: belli ki kendisi gitmek istemiş. Aylin senden başka İstanbul da başka arkadaşı varmıydı Sevil in yani gidip kalacağı gibi
Aylin: yok bir tek şey vardı şey yani işte sizde biliyorsunuz
Soner: kılkuyruk.
Aylin: ama Sevil in ona gideceğini sanmam
Soner: ya kendi isteğinle gitmemişse. Ya onlar şimdi birilerinin elindeyse Oof ya Sevil nerdesin.
Doğan Soner’e işaret ederek balkona gelmesini söyler.Sefer dayı da onların yanına gelir.
Doğan:ne o Yener bey ne istiyormuş
Soner: bilmem yani iş konuşmadık herhalde
Doğan: ne demek bilmem konuşmadık herhalde
Soner: ya üstüme varma hiçbir şey hatırlamıyorum dedim ya
Sefer dayı: oğlum tamam sarhoş olmuşsunda yani yemeğin başında filan derdi neymiş bu adamın senle.
Soner: ya bilmiyorum bilmiyorum .
Saatler geçiyor Sevil ve çocuklardan bir haber çıkmıyordu.
Soner: artık ben dayanamıyorum polise gideceğim.
Sefer dayı: dur oğlum bir sabah olsun zaten polis 24 saat geçmeden bir arama yapmaz.
Soner: ama dayı böyle elim kolum bağlı oturamam.
Seferdayı: haklısın ama bir bekle sabah ola hayır ola.

....................................

Çerezler-2

SABAH

Kabus gibi geceden sonra gün ışımıştı,kapının çalınmasıyla Soner yerinden sıçradı heyecanla kapıya koştu.
Soner: sevil hoş----g
Kapıda takım elbiseler giyinmiş gözünde kara gözlükler olan bir adamla karşılaştı.
Soner: siz kimsiniz
Adam: Soner Akın sen misin?
Soner: evet de siz kimsiniz.
Adam:beni Yener abi yolladı bu sizinmiş.
Soner adamın verdiği CD ile kapıda kalmıştı.konuşmaları duyan Doğan yanına gelmiş
Doğan:kim bu giden adam
Soner: Yener’in adamı bana bunu getirmiş.
Doğan: CD mi ver bakayım içinde ne anlatmış Yener bey.

ÇEREZLER-3

BİR BİNANIN 5. KATINDA BİR OFİS
Doğan DVD ye koyduğu anda aynı anda bir binanın 5.katında duran asansörden Soner’in evine gelen takım elbiseli adam inmiş ofisteki sekretere merhaba diyerek bir kapıyı vurarak içeri girmişti..
Odada bululan 40 yaşlarında bir adamın karşısında durarak
Adam: efendim her şey istediğiniz gibi CD Soner bey’in elinde
Pencereden İstanbul boğazını seyreden adam koltuğunda dönmeden ona
Tamam şimdi seyretsin bakalım Soner bey

....................................

Çerezler-3

SONERLERİN EVDE
Doğan koltuğa diğer üçünün yanına geçtikten sonra uzaktan kumandayla CD yayınını başladı.
CD marinanın genel bir görüntüsünle başladı tüm tekneleri şöyle bir taradıktan sonra Salvador adlı teknenin önünde bir görüntü de durdu.tekneye giren bir adamın görüntüsüydü bu
Soner: bu benim demek ki benim teknede ki geceyle ilgili
Doğan: yediğin hatları görelim bakalım
Soner: şom doğan kına alacam bende sana
Doğan: ne kınası be sanki seviniyorumda hatırlamıyorum diyen sen değilmisin
Sefer dayı: ya çocuklar bir susun ya
Doğan: ya baksana sefer dayı kına alayım diyor
Aylin: Doğan gel otur şuraya
Doğan:tamam taman sustum
Soner teknenin içine girdiğinde kendisini hazırlanmış şahane bir masa ile karşılaştı.
Yener bey:Soner bey buyurun şöyle geçin ne içersiniz.
Soner: yok içmeyeceğim hem sağolun Yener bey çok hazırlık yapmışsınız ama ben kalamam
Yener bey: yapmayın soner bey eşiniz 1-2 saat geç gitmesine sesini çıkarmaz herhalde
Soner: yok tabiî ki çıkarmazda haber veremedim.
Yener bey : arayın eşinizi
Soner: çalıyor duymadı erken kalkarım Yener bey
Yener bey: ama o kadar hazırlık yaptık bari bir şeyler yesek
Soner: tamam
Tekne biraz sonra hareket etmiş adalara doğru yol almaya başlamıştı.
Soner: Yener bey zamanında döneriz değil mi tabii şöyle bir yemeğimizi yerken dolaşalım istedim.
Soner: tamam
Yemek başlamıştı.Yener bey ailesinin Anadolu dan İstanbul a gelişlerini anlattı.
Yener bey: annemi çok genç kaybettim bir de kız kardeşim var sonra babam tekrar evlendi ondan sonra babamla bir baba-oğul ilişkisi yaşayamadım babam ölüncede işlerin başına geçtim.İşte böyle Soner bey birazda siz anlatın.

Soner: Yener bey ne anlatıyım annem ve babam hayattalar çok şükür ,sonra karıma aşığım 3 çocuğum var yani bu kadar
Yener bey: karısına aşık bir adam 3 çocuktan bile sonra heykelini dikmek gerek Soner bey sizin
Soner: hehe yok canım heykel kim ben kim benim de çok hatalarım olmuştur bakmayın .
Yener bey: çapkınlık varmıydı zamanında
Soner: uzun hikaye Yener bey bir başka zaman anlatırım,benim kalkmam gerek marinaya dönsek
Yener bey: tamam Soner bey
Bu konuşmalardan sonra içki servisindeki –barmene bir işaret yaptı
Doğan: ne bu şimdi ya
Soner: bilmem
Doğan: Soner yani başka lafta bilmiyorsun anlaşıldı kardeşim ya sanki burada seyrettiğimiz sen değilsin.
Barmen yukarı çıkarak oradan aşağıya 2 kadın ve müzisyen bir grupla inmişti.
Soner. Bak bunları hatırladım ya niye başka bir şey hatırlamıyorum
Doğan: aman sen zahmet etme Yener bey hatırlatıyor.
Soner:hehe çok komik güleyim bari şakacı Doğan açmasan şu şom ağzını.
Yener bey: bak Soner bey şimdi biraz fasıl eşliğinde şu yakamozun ve denizin tadını çıkaralım marinaya varana kadar nasıl olur.
Soner: olur Yener bey.
Böylece fasıl başlamıştır,bu sırada Soner’in bardağını alan barmene
Soner: yok ben içmeyeceğim,kalkmam gerekiyor .
Yener bey: kadınlar kadınlar soner bey kadınlara bir hesap vermeye başladınız mı bunu sizden hep isterler. Ama bakıyorum siz çoktan yuları karınıza kaptırmışınız.
Soner: yok canım yular meselesi değil yani çocuklar ufak ikizlerin de kayifleri de yoktu haber de veremedim ondan
Yener bey. Hehehe tamam bana açıklama yapmanıza gerek yok
Kaptan marinaya dönüyoruz. Ama Soner beycim bakın şu fasılla bir kadeh daha içelim,tekne yanaşınca gidersiniz.
Soner: tamam anlaştık.
Aylin: ya peki nasıl oldu da kaldın
Soner: bilmi --- yani Aylin bende onu anlamıyorum ama bu CD işinden hiç hoşlanmadım.
Doğan: ya bir seyredelim anlayacağız.
Bundan sonra adaların açığında bir teknede fasıl sesleri gelmeye başlamış tekne denizde ilerlemesi durmuştu.
Soner: abi durduk sanırım benim için bu kadar kafi marinaya yanaşsak
Yener bey: bir kadeh daha
Soner: olmaz Yener bey gitmem gerek
Yener bey: o zaman marinaya kadar barmen bir gazoz getir Soner beye
Meşrubatta hayır yok değil mi?
Soner: tamam olur bir bardakta gazoz içelim.
1.CD bitmişti.Doğan 2.CD takıp başladığında ise
Soner: çüşt be aman allahım
Doğan:Soner bilmiyorum deme
Soner: ya Doğan bilmiyorum gerçekten daha doğrusu hatırlamıyorum.
Aylin: beyler ben yukarı çıkıyorum.ben seyretmesen daha iyi olacak.
Doğan: ya bu ne şimdi yatağa ne zaman geldin.
Sefer dayı ise Cd deki 2 kadın ve Soner i seyrederken tekrar merdivenin trabzanına tutunan Sevil’in hali gözünün önüne gelmişti.aman allahım genç kadın bu olanların ne kadarını görmüştü.
CD bittiğinde Soner yatak taki kadınlarla sevişen bu adamın kendisi olduğuna inanamıyordu.bunu nasıl yapmıştı.hayatı bitmişti mahvolmuştu.yıkılmış bir şekilde koltuğa yığılıp kaldı.ama Doğan odanın içinde dönüp duruyordu..
Doğan: bunda bir şey var Sefer dayı
Sefer dayı: oğlum çok içmiş belli ki
Soner: ……
Doğan: Sefer dayı tam çok içmişte olabilirde bizde seyrettik hep aklı başındaydı Soner in gazozu gelene evde bir ileri bir geri gidiyordu.
Soner: Doğan otur şöyle başım döndü bir ileri bir geri
Doğan: buldum Nuri Alço
Soner: ne Nuri Alçosu ya of ya bende kimi dinliyorum çare buldu diye
Doğan: nuri alço tabiî kii gazozuna ilaç attılar.aynen türk filimlerindeki gibi
Soner: ne yani hadi birde tecavüze uğrat tövbe tövbe ya şom şom konuşma Doğan ya zaten çaresiz bir haldeyim
Doğan: ya Soner anlamıyor musun senin bu hale gelmenin nedeni uyarıcı olmasın yani bize bu sahneler CD ile geldiğine göre
Soner: dur bakayım yani sen şimdi bu bir tuzak mı diyorsun
Doğan: aynen onu söylüyorum.
Aylin yukarıdan gelmiş ne tuzağı Doğan.
Doğan. Soner’ bence uyarıcı verilmiş bunu tekrar seyredersek daha iyi anlarız.çünkü Soner’in hareketleri bana biraz garip gelmişti
Soner: ben bir daha seyretmem zaten gördüklerim yeter bana
Ama neden yani Yener bey bana böyle bir şey yapsın.
Olayları sessizlikle izleyen Sefer dayı yerinden kalkmış Soner’in yanına gelmişti .
Sefer dayı: Soner daha da kötü bir durum var.
Soner: dayı bundan daha ne kötü olabilir.
Sefer dayı: Sevil’in bunları görmesi
Soner: nasıl yani dayı
Sefer dayı: Sevil’i en son ben gördüm Soner
Soner: nerede dayı neden söylemedin bize
Sefer dayı: çünkü Sevil e gördüğümü söylememek için söz vermiştim.
Aylin: Sefer dayı nerede gördün Sevil’i
Sefer dayı: teknenin merdivenlerinde
Soner : teknenin yani sevil o gece aman allahım
Aylin: olamaz o zaman neden gittiği
Soner: evet neden gittiği anlyorum da tekneyi nerden biliyordu.peki dayı o kadar ararken neden söylemedin.
Sefer dayı: sabah eve gelir sandım yani bir otele filan gittiğini ama bu CD gelince bir kumbas içinde olduğunu fark ettim artık susamazdım.
Doğan: o zaman ilk iş Sevil’i bulmak bunun biter tuzak olduğunu anlatmak.
Soner. Hayır Doğan önce bu tuzağın nedeni bulmak olacak bakalım Yener beyin isteği neymiş.

.........................................

Çerezler-4

1 HAFTA SONRA

Sevil bu sadece sessizliğin hakim olduğu deniz,kumsal, ve ev arasında günlerini geçirmeye devam ediyordu.Teyzesi Sevilay hanım bütün sabrıyla onun anlatmasını bekliyordu. O günden sonra bir daha buraya gelmesiyle ilgili bir konu açmamıştı.
Efe arada babasını soruyor Sevil her seferinde ona geleceğini söylüyordu ama Efe gittikçe babasını özlemeye başlandığını da farkındaydı.
O gün kumsala inmişlerdi Efe kale yapmaya çalışıyordu birden tüm kaleleri bir tekme ile yıktı ve annesinin önünde durdu.
Efe: ben babamı konuşmak istiyorum neden gelmedi soracağım.
Hazırlıksız yakalanan Sevil biran duraklamıştı,hayır yanıtını kabul etmeyecek ve daha çok inat edecekti.
Sevil: Efecim baban arayacaktır oğlum.biraz oyalama yoluna gitti ama
Efe: hayır işte ben babamla görüşecem ben anladım küstünüz gene bıktım işte bıktım.
Bunu söyleyerek eve doğru koşmaya başladı.
Aradan 10dk geçmişti ki Sevilay teyzesi yanına geldi.
Sevilay teyze: biraz sakinleşti haydutla oynadı şimdi odasına çıktı.
Sevil:teyze ne yapacğım,Soner le görüşmek istemiyorum.
Sevilay teyze: anlıyorum kızımda o onun babası çocuk özledi.bir konuşmanın zararı olmaz eğer yerinin öğrenmesini istemiyorsan in kasabaya ankisörlü telefonla ara.
Sevi: ya anlatırsa nerede kimle olduğumu
Sevilay teyze:bak canım benim anlıyorum ki kocanla bir şeyler yaşanmış,efe bence olgun bir çocuk onunla konuş
Sevil: ne anlatabilirim ki teyze
Sevilay teyze: şuanda ne yapmak istiyorsan ona söyle ve ondan biraz zaman iste anlayacaktır.
Sevil:…..
Sevilay teyze: kızım sen bunun eğitimini aldın güzelim güven kendine
Sevil: ah teyzecim biliyorsun hayatın okulu yok.
Sevilay teyze: bilmezmiyim kızım ama sen de unutma bu yol uzun bir yol oğluna dürüt ol seni anlayacaktır.
Sevil: sağ ol teyzem benim.

................................

İSTANBUL
Soner pencereden pırıl pırl bir güneşle aydınlanan sabahın oluşunu seyrediyordu.CD seyrettikten ve sevil in onu gördüğünü öğrendikten sonra doğru Yener denen adamı bulanabileceği aramış adamlarına notlar bırakmıştı.adam yer yarımıştı da içine girmişti sanki ama ortaya çıkacaktı.
Bu durum oldukça sinirlerini harap etmişti eli kolu bağlanmıştı.birşeyler yapmalıydı ama bu Yener denen adamın niyetini anlamadan olmayacaktı.birde diğer yandan Sevil ya onun gördüklerini aklından nasıl silecekti.nereden gitmişti o tekneye gitmez olsaydı.kaç gündür lokantayada uğramamıştı evden çıktı.


SAHİL KASABASI
Sevil kumsaldan eve döndüğünde efe’nin yatağında küskün bir şekilde yatarken gördü.kapıyı vurdu.
Sevil. Girebilirmiyim
Efe:…
Sevil: konuşmamız gerekir ama
Efe:senle konuşmak istemiyorum ben babamla konuşmak istiyorum.
Sevil: konuşacaksın oğlum ama ben önce beni dinlermisin
Efe: konuşacakmıyım ne zaman hadi hadi
Sevil oğlunu kucağına alır.
Sevil: dur bakalım hemen değil konuşacağız bak canım bazen büyükleri anlamak zordur.
Efe: bütün büyükler böyle mi
Sevil: nasıl
Efe: siz hep birbirinize küsüyorsunuz bıktım bundan ben
Sevil: haklısın diğer büyükleri bilmem ama biz babanla küs değiliz.sadece ben babana çok kırıldım
Efe: geceçek mi
Sevil: bilmiyorum sana yalan söylemek istemiyorum ama bu yüzden biraz babandan uzaklaştım
Efe: yani babamı görmeyecekmiyim
Sevil: görmeyecek olurmusun oğlum o senin baban ve seni çok seviyor.
Sadece senden biraz zaman istiyorum
Efe: çok mu kalacağız burada
Sevil: onuda bilmiyorum dedim ya zamana ihtiyacım var birde senin yardımına
Efe: nasıl
Sevil: bu zamanı bana sende tanıyarak birde babana nerede olduğumuzu söylemezsen sevinirim.
Efe: babamla konuşabilirmiyim.
Sevil: burada kimle olduğumuzu söylemeyeceğine söz verirsen.
Efe:….
Sevil: ben aşağıdayım sen düşün
Efe: tamam hadi babamla konuşalım.

........................................

İstanbul da
Soner lokantaya vardığınsa Doğan işleri kolaylamıştı.
Doğan: hoş geldin demek evden çıkmaya karar verdin
Soner: bak doğan geldim ama bana iş yaptıramazsın hiç sarma bana yani
Doğan: yeni bir şey söyle be kardeşim sen nezaman çalıştın ki.
Soner in telefonu çalmaya başlamıştı.telaşla açtı.
Efe: baba babacım
Soner:oğlum ee nasılsınız
Efe: iyiz baba seni çok özledim
Soner: bende oğlum bende nerdesiniz
Efe annesine baktı
Efe: söyleyemem baba
Soner:tamam gelmeyeceğim ama kaldığınız yeri bileyim
Efe: baba ben kapıyorum gene ararım
Soner: efe efe
Telefondan karşının kapattığı düdük sesinden anlaşılıyordu.
Soner: sesi iiyi geliyordu iyilermiş.
Doğan: tabii iyi olacaklar üzme artık kendini her şeye bir çözüm bulacağız.
Soner: ne caresi Doğan ya daha Yener beyi bile bulamadım.

Bu arada lokantaya önde iki adam arkadan da Yener bey onun arkasında iki adam daha içeri girdiler.
Soner: ne oluyoruz ya
Doğan: ne bu ya şehir eşkiyaları gibi
Yener: çok ayıp siz lokantaya girenleri böyle mi karşılıyorsunuz
Soner birden ayağa kalkmış Doğan onu zor tutmuştu bu arada tüm adamlar Yener bey önüne etten bir duvar örmüşlerdi.
Yener bey:merhabalar
Soner: ne merhabası be ne biçim ne şerefsiz bir adammışsın sen
Yener bey: çık çık olmuyor Soner bey sizin gibi medeni bir insan böyle laflar söyler mi?
Adamın küstahlığı soner i iyice deli ediyordu.Doğan hem Soner e mani oluyordu diğer taraftanda
Doğan: Yener bey belli ki bizden bir şey istiyorsunuz biz onu öğrenmek istiyoruz söyleseniz Böyle CD yollayacağınıza
Yener bey: vay neden Soner beyin ne kadar evine eşine bağlı olduğunu gösteriyor hehe ne o gerçekler üzdümü sizi
Soner:yeter be ben o gece sarhoş olacak kadar bile içmedim
Doğan: biz bunda bir tuzak kokusu alıyoruz bu yüzden bir an önce niyetinizi söyleseniz.
Yener bey şöyle etrafa bakarak ellerini iki yana açarak
Yener bey: burayı
Soner ve Doğan aynı anda: nee lokantayımı
Yener bey: burası lokanta olduğuna göre
Soner: şerefsiz
Yener bey: soner bey birkere daha söyleseniz gönül koyacam ben gönül koyunca çok üzülürüm üzülüncede üzerim bilmem anlatabildim mi..
Doğan bir tatsızlık çıkmaması için
Doğan: kabul etmesek ne yapacaksınız.
Yener bey: bende CD sevil hanıma postalıyacağım.
Soner birden kendini tutamaz ve gülmeye başlar.
Soner.Yener bey üzgünüm ama çok geç kaldınız yani karım sizden önce olayı bizzat görmüş ve beni terk etti yani Yener bey üzgünüm ama siz yolunuza ben yoluma
Yener bey:ne demek karım gördü bakın benle dalga geçiyorsanız.
Soner: keşke dalga geçiyor olabilseydim ama bana inanmıyorsan git Sefer dayıma sor.
Yener bey: ay Allah kahretsin ya ne arıyormuş karın gecenin o saatinde marinada
Soner: size sormalı
Yener bey: ne yani ben mi söyledim;ya tüm planımı karına söylemek için kurmuştum .aslında soner bey gerçekten ben sadece bu lokantayı almak için elimde bir koz olmsasını istedim o CD hiç kullanmıyacaktım
Soner: artık olan oldu ve ben hayatımda ki en değerli kişini kaybettim.
Yener bey: tekrar söylüyorum bu durumla benim ilgim yok
Doğan: hemen gitseniz iyi olur.
Soner:lokantayıda unutun Yener bey.
Yener bey ve adamları ne olduğunu anlamadan tüm planları bozmanın vermiş olan kızgınlıkla lokantadan ayrıldılar..

...................................

1 hafta sonra
Henüz sevil in nerede olduğuna dair bir bilgiye ulaşamamışlardı.O gece Doğan CD tekrar seyrettiğinide
Tahminlerinde haklı olduğunu anlamıştı bu CD bir tane daha olmalıydı yani kesintilerin olmadığı olayı anlatan.Sabah olduğunda hemen hazırlanıp evden çıktı.
Doğan bir binanın 5. Katına geldiğinde asansörden indi.kapıdaki sekretere Yener bey ile görüşmek istediğini söyledi sekreter kız 5 dakika aradan sonra Doğan’ı görüşmesi için odaya geçmesini söyledi.
Doğan içeri girince Yener bey yerinden kalkarak elini uzattı.Doğan eli görmemezlikten gelerek.
Doğan:Yener bey görüşmemiz gerekiyor.
Yener bey: neden Doğan bey nasıl olsa lokantayı alamıyacağımı biliyorum bu durumda olmaz değil mi?
Doğan: sizin istediğiniz lokanta değil mi? Bakın sizle bir anlaşma yapmak istiyorum.
Yener bey:bak bak yani kuzu kuzu loakantayı bana vereceksiniz ee benden ne istiyorsunuz.
Doğan: gerçek CD i sevil hanıma vermeni inkar etmeyin başka bir CD daha yok demeyin.
Yener bey: Doğan bey ne o dedektif gibisiniz
Doğan : Yener bey bakınsizlokantayı istemiyormusunuz
Yener bey: tabii istiyorum ne yani bu kadar akşinı boşunamı yaptım ben
Doğan: o zaman Sevil i bulup her şeyi anlatacaksınız ama bakın Sevil ikna edemezseniz anlaşmada iptal.
Yener bey: bu Soner ne ballı adam ya böyle arkadaş
Doğan: kabul mü
Yener bey: teklif iyi kabul ama bir haber alırsanız Sevil hanımın yeri ile ilgili haber verin.
Doğan: tamam biz öğrenirsek size siz öğrenirseniz de sadece bana haber verin Yener bey.
Yener bey: anlaştık Doğan bey

......................................

1 HAFTA SONRA

Aylin Zerrin hanıma uğramıştı tekrar ne kadar tanıdık varsa
Aramak için arada efe nin telefon görüşmeleriyle iyi olduklarını anlıyorlardı.
Zerrin hanım: ya Aylin bir de Ceyhun sorsak
Aylin: aklımdan geçiyor ama bilmem ki
Zerrin hanım: hiçbir şeyi atlamayalım kızım bak ben Sevilay teyzesini bile aradım ama onun bile kimse yerini bilmiyor ki o da Sevil den farklı değil ya bazen Sevilay onun kızı olsa ancak böyle olurdu diyorum.
Aylin: Zerrin teyze tamam ceyhuna da gideceğim.


Aylin Ceyhun odasına onunla konuşmaya geldiğinde tam kapıyı vuracaktı ki onu babacan bir adamla konuşurken gördü.ve biraz bekledi.ama duydukları gittikçe ilginçleşiyordu.
Ceyhun:gittiği 15 gün oldu hala dönmemiş orada yani hamdi abi nereye bıraktın onu sen
Hamdi bey:kızım Datça da bir baba evi varmış oraya bıraktım
Ceyhun: ev nasıldı içinde birileri varmıydı
Hamdi bey:ona benzeyen hoş bir kadın karşıladı.
Ceyhun: kim acaba demek tanıdığı güvendiği biri
Hamdi bey:oğlum bana soracak olursan şimdi onun yanına gitme bırak yaralarını sarsın genç kadın,bellki çok yaralanmış
Ceyhun: yok yerini bileyim yeter daha sonra belki
Hamdi bey:belki onu bu kadar üzende istemeden üzmüştür 3 çocuk yani yuvası yıkılmasın genç kadının
ceyhun :Soner mi o kim üzülmek kim bak gene üzdü işte sevil i bu adam akıllanmayacak ama bu sefer ortalığı boş bırakmayacağım Soner bakalım bu sefer rahatlıkla elimden ala bilecekmisin
Hamdi bey:ben anlamam gönül işlerinden oğlum ama ben tek bir şey bilirim bir yürekte iki sevda olmaz sen gene dikkat et.
Ceyhun: merak etme ama bak bu yolculuktan kimsenin haberi olmayacak tamam mı
Hamdi bey: o kadara kafamız basar be oğul.hadi kal sağlıcakla
Ceyhun: güle güle Hamdi abi.

Aylin duyduklarına inanamaz demek Ceyhun dan yardım istemiş hemen Zerrin hanımın yanına gitti.
Zerrin hanım: babamın evine ama orası boştu.dur hoş bir kadın mı dedi demek Sevilay Türkiye de evet demek ki sevil burada olduğunu biliyormuş..
Aylin: yani sizin aranız iyi değil mi Sevilay hanımla
Zerrin hanım: yok canım nerden çıkartın
Aylin: o zaman arayalım konuşalım
Zerrin: olmaz Sevil bulunmak istese söylerdi
Aylin: ne yani şimdi aramıyacakmıyız
Zerrin hanım: hayır.
Aylin : tamam ozaman ben kalkayım.
Zerrin hanım: sağol kızım .
Aylin Zerrin hanımdan ayrıldıktıktan sonra Doğan’ı aradı.Doğan o söylene kadar kimseye söyleme diyince şaşardı; akşam Doğan Yener bey ile arasımda ki konuşamayı anlatır.
Aylin: peki kabul etti mi
Doğan:etti bakalım ama biliyorsun Sevil’i ikna etmek zordur.
Şimdi ben onun kaldığı yeri söyleyim de gidip konuşsun sonra ondan bir haber gelirse anlatırız.

......................................

Bakın bu sahne için size birde müzik

http://www.euroalem.net/2008/05/tarkan-istanbul-agliyor.html

15 gün geçmişti Yener bey ile geçen konuşmasının üzerinden
Soner hala kendinde değildi ne yapacağını bilemez hallerde tüm sahilde yürüyordu.O günden beri doğru düzgün bir şey yemediğinden zayıflamış ve kendini bıraktığı içinde sakalları uzamıştı.her gün lokantadan erkenden çıkıyor dolaşıyor dolaşıyor eve geç geliyordu evin sessizliğine dayanamıyordu.
Halil bey ve Esma hanım çaresiz oğlullarının bu gözlerinin önünde ki çektiği üzüntüğüyü dindirememiyorlar diye onalda ayrı bir keder içindeydiler.
Halil bey: ne olacak bu durum Esma sultan
Esma sultan: ah bir karşısına çıkıp olayı anlata bilse
Halil bey: geçmişte o kadar üzmüş ki kızı Esma sultan kredisi yok soner oğlumuzun ama ben Sevil e aklına yüreğine hep güvendim bir bilse olayları ah bilse
Esma sultan: önce bir yerini öğrene bilsek biz bile gider anlatırdık.
Halil bey: bu bizi aşar be Esma sultan biz çaresiz Soner in mücadele edici tutuğunu koparan haline geri dönmesini bekleyeceğiz.
Esma sultan: canım oğlum kanadı kırık kuşlar gibi
Halil bey : nasıl olmaz insan
Bu arada sefer dayı evden çıkmak üzereydi.
Halil bey: hayrola kayınço
Sefer dayı: biraz dışarı çıkıyorum enişte

Sefer dayı soner i aramak için çıktığı için sahille doğru yürümeye başlamıştı.onu bulacağı yeri biliyordu.
Her zaman küçüklüğünden beri ne zaman ne yapacağını bilmese sahilde ki kayalıkların üzerine geçer oradan denize taş atardı.sahile yaklaştığında yanılmadığını gördü.Soner bir kayanın üzerin dalgın dalgın oturuyordu.Elinde bir resim bisikletin üstünde örgülü saçlarınla sevil ve soner in olan.
Sefer dayı: yeğenim merhaba
Soner:…
Sefer dayı: ne oğlum ne düşünüyorsun böyle
Soner dayısına baktı onun sorduğu soruyu duymamış gibi
Soner: Sevil ile bu kayalıklarda koşardık dayı bisiklete binerdik sahilde bu gün hep oraları gezdim o örgülü saçlarıyla bak işte(fotorafı gösterir)

....................................

Sefer dayı: demek Sevilde saçlarını iki örgü yapardı.Bak o zaman yeğenim sana bir öykü anlatıyım.
Soner:…
Sefer dayı: biliyorsun deden subaydı bizim çocukluğumuz o şehir bu şehir gezmekle geçmiştir.Tam bir yere ısınırdık ki hoop tayinimiz çıkmıştı.Babam Amasra da görevli idi o sene
Bende lise 1.sınıfa başlayacağım. Ozamanlar lise diyip geçme üniversite gibi önemli bir de ilk bıyıklarımızın terlemeye başladığı yıllar..babamın tayin işleri konuşuluyor eve ama
Annem lise ilk başladığım gün başka bir şehirde başlamatmaya kararlı.bu yönde tartışmaları oluyor. En son o zaman sen git biz okulun ilk gününden sonra geliriz diye anlaştılar.Okulda geçen yıldan tanıdığım bir sürede arkadaşım var.
Soner: eee sonra
Sefer dayı: sonrası ben ertesi gün okulun açılışı için hazırlanmış aynaya ne kadar afili bir delikanlıyım diye bakıyordum
Soner: dayı ne güven böyle
Sefer dayı: ne yaparsın yeğenim bu güven okulun kapısında yerle bir oluyor yani biraz gaza getirmek diyelim.
Soner: anladım devam et.
Sefer dayı: işte böyle güzel giyinmiş olarak okul yolu tuttuk.herkes sınıflarına yerleştirildi.dersler başladı artık son derse gelmiştik dersimiz edebiyat hocamız derse başlamıştı.Attila İlhanın bir şiirini incelemek üzere tahtaya yazmıştı şöyle aklımdaki satırlar hala aklımdadır.

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

İşte yeğenim tam bu esna da sınıfın kapısı çalındı içeri bir kız girdi.saçlarını iki örgü yapmış bir kız.igözlerimiz karşılaştı kalbim yerinden çıkacak gibiydi ellerim ter içinde kalmıştı hocamız geç yanımdaki boş yeri işaret ederek geç kızım dedi.yanıma oturmuştu hoş geldin dedim daha doğrusu dediğimi sandım çünkü sesim çıkmamıştı.bu halime bir de sınıf gülmeye başladı.yani tahtada Atilla ilhanın şiiri işte sen de şiirin etkisi ama ben onun adını bile bilemiyecektim ama o örgülü hali mıh gibi aklıma kazınacaktı.

Soner: neden adını öğrenemedin.
Sefer dayı: oğlum son dersti ya o da tayinle gelen başka bir öğrenciymiş ancak sınıfı tesbit edilmiş ve bizim sınıfa verilmiş.
Soner: eee ertesi sabah görmedin mi
Sefer dayı: eve gittiğimde annem bavulları hazırlamış Esma ile beni bakliyorlardı..Yani ben müdürün izniyle o gün misafir öğrenciliği oynamışım.hazırlandık ve o akşam amasradan ayrıldık.
Soner:ya çok üzüldüm dayı sonra
Sefer dayı: sonrası hiç olmadı yeğenim benim hayatımdan ister inan ister inanma ama o kare hiç gitmedi onun sınıfa girdiği o an ki beni çoşturan duyguyu hiçbir kadında bulamadın desem belki abartma dayı dersin ama böyle ben her kadında onu ararken adım çapkına çıkıyordu.Aslında aşka bu kadar sadıkken.
Soner: bilmiyordum dayı üzgünüm
Sefer dayı: amaaaan sen bana bakma ben çapkınlığıma kılıf arıyorum bir dikiş tuturamadım ya ondan işte böyle avunuyorum.ama bak sen yeğenim orada seni bekleyen bir kadın var tek yapman onu alıp getirmen
Soner: Sevil o kadar masumdu ki dayı ben hep onun üzdüm biliyormusun bilerek bilmeyerek hep üzdüm hep böyle sürecekse bana neden katlansın ki dayı ilk defa korkuyorum dayı.kendime güvenimi kaybettim. tamam bu sefer haklıyım ama ya gördükleri onu nasıl unutacak bana her baktığında gördükleri aklına gelmeyecek mi?korkuyorum dayı
Sefer dayı:korkma esas şimdi korkma çünkü ilk defa bir aldatmada bir payın yok.ona CD ver anlayacaktır.
Soner:nasıl olur dayı 2. defa görmesine izin veririm
Sefer dayı: bazen yarayı dağlamak gerekir yeğenim.gidelim bulalım Sevil in yerini ve gidelim ona.umudunu kaybetme yeğenim umudunu kaybetme
Soner biraz umutlanmış gibiydi neşesi yerine gelmişti.
Soner: dayı bu örgülü kız karşına çıksa
Sefer dayı bir kahka attı.
Sefer dayı: ya oğlum hadi gördüm diyelim nereden tanıyacağım hehehe ya biz biraz büyüdükte yani eşek kadar olduk hehehe yeğenim…

..................................

SAHİL KASABASINDA

Güller içindeki bahçede iki kadın konuşurken efe yanlarına geldi.Sevilay teyzesini saçlarını iki örgülü görünce gülmeye başlamıştı.
Efe: hehehe aynı öğrenci gibi olmuşsun
Sevilay teyze: bak kızdırma bu sene senin sınıfındaki dersleri girer yanına otururum yakışıklım
Efe: sen büyüksün almazlar ki
Sevilay teyze: baksen nasıl büyükmüşüm bak bende böyle giderim işte
Sevilay teyze bunu söylerken dizlerinin üzerine çökmüş öyle yürüyordu.
Sevilde onları seyrederken teyzesinin bu içindeki çocuğun her çocukla buluşmasını onların kahkalarını izliyordu.birden
Sevilay teyze: yakışıklım senin arkanda ne saklıyorsun bakayım
Efe :hehehe bu sen misin deken elinde ki çerçevedeki fotorafı gösteriyordu.
Sevil:bakayım efe teyze bu senmisin ne kadar güzelsin
Sevilay teyze:tabii benim yakışıklım bende böyle doğmadım herhalde sevil hanım hehe diyerek hepsine yanıtını vermişti.
Sevil: kaç yaşındasın.
Sevilay teyze:sanırım lise 1.sınıfta 14 -15 yaşlarındayım herhalde o sene babam Amasra ya tayini çıkmıştı.
Sevil: ne o teyze lise yıllarına gittin bakıyorum
Sevilay teyze: ne gitmesi teyzen mutfağa zor gidiyor kızım ne o bir de lise yıllarına mı gidecek.
Sevil:hehehe hadi canım sende eniştemin ne kadar sana aşık olduğunu herkes bilirdi.sahi teyzecim nedense ben sizin birbirinize uymadığınızı düşünmüştüm
Sevilay teyze:birbirine uymak ,doğru insanı bulmak aslında ne tılsımlı laflar ama o kadar zor ki hayattın içinde canım kızım
Sevil : ama teyze eniştem aşıktı sana
Sevilay teyze:evet şakir bana aşıktı sanırım bende bana aşık olmasını sevdim onun.
Sevil: ne yani sen aşık değimliydin enişteme
Sevilay teyze: sevmedim demiyorum ki aşık değildim diyorum yoksa Şakir’i hepde seveceğim.Ama aşk kızım bazen bir kare anda kendini takılı bırakır .Bu anı kazılır yüreğinin biryerine birini görürüsün aklın der ne aşık olunacak biri hadi..yüreğin o ana gider bir yolculuk yapar ya kabul eder yada etmez.yada benzer bir anı yakalarsın aşk sanırsın.aslında sen orada takılı kalmışındır.
Sevil: yani insan bir keremi aşkı olur diyorsun
Sevilay teyze:hayır öyle demiyorum.ben sadece başka bir aşk yaşaman için a anı silmen üzerine başka bir an eklemen gerekir diyorum.yani kolayına kaçmadan diyor ya nazım öyle kolayına kaçmadan bir kare daha hayattan yakalamak aşkı neden olmasın.
Sevil:yani yüreğimiz bize bunu söyler diyorsun
Sevilay teyze:evet ne yaparsan yap nereye kaçarsan kaç yüreğin birine yüreğim seni çok sevdi der,uzakta olman ona aşık olmaman demek değildir ki aşık kı kabul edeceksen Sevil kızım acıyı da yanında kabul edeceksin bak kaçtın buralara ne değişti acı çekiyorsun belli ama bu ona olan duygularını değiştirmiyor ki
Sevil:teyze bu sefer bir kadın değil ki busefer aramızdaki her şeyi hiçe sayması ben onu bunca geçen zamanda değiştiğine inandım değişmiştide gerçekten ama bilmiyorum gördüklerim onunla konuşmaya hazır değilim ama biliyorum çocuklar var arada ama bir çözüm bulacam.
Sevilay teyze:kızım istersen anlat bazen bir çifttin göremediğini başka göz görür.
Sevil olayı anlattı .
Sevilay teyze:peki o saatte senin marinada ne işin vardı.

..................................

Sevil :Soner in doğum günü geliyordu.Halil baba ile görüşmüştük Soner e bir tekne almak istiyorduk.hani sen anılar diyorsun ya işte bizim için de tekne hep önemli olmuştur.
Sevilay teyze:sonra
Sevil: İş çıkışı Aylin den ayrıldım ,tekne satan arkadaşım beni aradı.elinde tam bize uygun bir tekne varmış. Arkadaşımla görüşürken Soner i bir tekneye binerken gördüm.onu bir bey karşıladı ve tekne marinadan uzaklaştı.
Sevilay teyze: sende marinada bekledin
Sevil: teyze Soner e bir yanım güveniyor bir yanımda hep tetikte
Sevilay teyze: ve sen güvenmemeyi tercih ettin öyle mi
Sevil: teyze hehe Soner e güvenmek denizde köpek balığına güvenmek gibidir.
Sevilay teyze:sonra ne oldu peki..
Sevil: bekledim yaklaşık 1 saat sonra marinaya tekrar geldi.,içerden bir fasıl sesi geliyordu.sonra herkes teker teker çıktı ama soner çıkmıyordu.bende tekneye girdimve onu gördüm.
Sevil tekrar ağlamaya başlamıştı.
Her iki kadında susmuştu derin bir sessizliği paylaşıyorlardı şimdi.

......................................

YENER BEY
Yener bey Doğan dan aldığı bilgilerle Datça ya varmış,bu ufak koya vardığında da bulmak hiç zor olmamıştı bu güller içersindeki evi bulmak demir kapıyı açıp içeri girdi ve zile bastı.sevilay teyze kapıya seslenerek bağırdı.
Sevilay teyze: tamam geliyorum aa ne bu ya
Kapı açıldığında karşısında bir adam görünce duraladı
Sevilay teyze:kimi aramıştınız
Yener: Sevil Akın ı aramıştım kendisiyle görüşe bilirmiyim
Sevil kapının açıldığını duyunca
Sevil:teyze kim geldi bak yumurtaları bu sefer ben seçeceğim,kapıya geldiğinde kapıda köylü kadının olmadığını gördü.
Sevilay teyze:seni arıyormuşsun
Sevil:siz kimsiniz
Yener:sizinle konuşmam gerekiyor lütfen
Sevil:sizle neden konuşayım ki
Yener:eşinizle ilgili
Sevil: Soner e ne oldu kötü bir şey mi oldu yoksa
Yener: yok sevil hanım telaşlanmayın.sadece buraya gelme nedeniniz desem.
Sevil:siz buraya gelme nedenimi nasıl bilebilirsinizi ki Soner mi yolladı sizi
Yener : hayır sevil hanım ama bütün sorunuzun yanıtları bende.
Sevil kapıda duran adama baktı.gurur ile merakı arasında gidip geliyordu genç kadın.
Yener: lütfen çok önemli
Sevil:peki buyurun bahçeye geçelim.
Yener:lütfen biraz yüreyebilirmiyiz.
Sevil: peki o zaman buyurun.
Kumsal da yürümeğe başlarlar.Yener beysöze nasıl başlayıcağını bilmiyordu.genç kadının solgun yüzü ona kız kardeşini hatırlatmıştı.
Yener:söze direkt başlasam iyi olacak.Sevil hanım teknede gördüğünüz her şey benim sucumdu.
Sevil:hehe yapmayın ne yani bu kadar yolu bunu söylemek için mi geldiniz.ben gördüğümü anlayacak kadar aklım başında..
Yener:siz bu sahnedeki herşeyi olmadı demiyorum ki sadece bunun nedeni benim diyorum
Sevil: yani siz kocama zorlama içirdiniz zorlamı lütfen beyefendi artık dinlemiyeceğim
Yener:adım Yener sevil hanım bakın ben lokantayı ellerinden almak istedim .benim oluşturacağım kompleks bir eğlence merkezi kurmak istiyordum ve eşiniz ve ortağının lokanta tam bunun orta yerinde duruyordu.
Sevil:yani ne anlatmaya çalışıyordunuz.
Yener: kocanıza tuzak kurduğumu
Sevil: ama neden Soner
Yener: iyi bir soru Sevil hanım 2 nedenden biri kişisel İkincisi ise Soner beyin önceki yaşamı yani tescilli olması diyelim
Sevil:peki nasıl bir tuzak bu Yener bey
Yener bey cebinden bir CD çıkartı
Yener:her şey burada kayıtlı sevil hanım.kocanız suçsuz olduğu.
Sevil: Yener bey ben gözlerimle gördüm diyorum
Yener: bakın bu CD bir tanesini montajlı olanı Soner beye yolladım maksadım size gösteririm diyerek isteğimi almaktı.
Sevil: yani şantaj yaptınız
Yener: evet sevil hanım bütün kozum sizdiniz ama siz nasıl olduysa olayı benden çok önce öğrenmiştiniz. Yani bu durumda elim boş kaldı. Bu CD ise tamamen o geceyle kesintisiz olarak görüntüleri var
Sevil:Yener bey cabanızı anlıyorum ama gördüklerimi değiştirecek mi
Yener: kocanıza aşırı tozda uyarıcı verdikti Sevil hanım yani orada o gün sizde olsanız size de aynı sahne çekile bilirdi.
Ortalığı derin bir sessizlik almıştı Sevil elindeki CD ile oynuyorduYener bey gitme için kendisinden izin isteğince kendine gelmişti.
Sevil:neden Soner diye sorduğumda şahsi dediniz
Neydi o Yener bey
Yener biran gözlerine bir hüzün gördü Sevil genç adamı belli ki bu olay onu çok sarmıştı.
Yener: kızkardeşim,yani Soner beyin sizden sonra uçarı olduğu bir dönem birlikte olmuşlar..kardeşimi terk edince kardeşim bir gece dayanamadı.
Sevil: …
Yener : intihar etmişti
Sevil: kardeşiniz yoksa
Yener:yok tam zamanında yetiştim.ama kardeşimin elinde onun resmi vardı. herkes sizin kadar güçlü olamıyor sevil hanım
Sevil: anladım yener bey.
Yener:soner beyin neden kahroldunu sizi görünce daha iyi anladım. çok şanlı biriymiş eşiniz.
Sevil…..
Yener:bana müsaade Sevil hanım
Sevil: iyi yolculuklar yener bey

.....................................

http://www.dahii.com/ferhat-gocer-biri-bana-gelsin/

Sevil kumsalda ne kadar oturduğunu bilmiyordu elinde bir CD ile sabahtan beri kumsalın bir başından sonuna kadar yürüyor ortasında duruyor sonra tekrar yürüyordu bir ara denize girip yüzdü yüzdü.tekrar yürüyordu.
Bu tekrarları bahçeden izleyen Sevilay teyze ise çaresiz bu deli nöbetinin geçmesini bekliyordu.
Gün batmak üzereydi hafif bir rüzgar çıkmıştı.Sevilay teyzesi omuzlarına bir şal getirmiş ve
Sevilay teyze:hadi kızım eve gidelim.
Sevil:teyze.bir dakika der ve elinde ki CD i denize fırlattıktan sonra başını teyzezinin omuza koyar.
Sevilay teyze onu önce yatağına yatırdı.bazen uyumak en iyi ilaçtı.yavaşça ışığı kapattı.artık duruma el koyması gerekiyordu.komidinin üzerinden Sevil in cep telefonun alarak aşağıya indi.

İSTANBUL
Doğan Sevil in yerini söylememişti.henüz Yener denen adamdan haber bekliyordu.ne yapmıştı acaba derken Yener beyden telefon geldi.doğan rahat konuşmak üzere telefon alıp balkona çıktı.
Yener:Doğan bey ben Sevil hanıma her şeyi anlattım.Ve kesintisiz CD de verdim.
Doğan:tamam bende sözümü tutarım avukatımızla konuşursunuz ne gerkliyse yapar,
Yener:Doğan bey avukata luzum yok ben vazgeçtim lokantayı istemiyorum.
Doğan: Yener bey neden fikir değiştirdiniz bu kadar oyun oynadıktan sonra
Yener: sizler için değil çok seven bir kadın için vazgeçtim Doğan bey.Soner beye çok şanslı olduğunu söyleyin.
Doğan:o zaten bunu biliyor Yener bey merak etmeyin.
Yener:iyi akşamlar doğan bey .
Doğan: ….sizi çıkmazsanız karşımıza iyi olur merak etmeyin.içeri giren Doğan Soner in sakallarılı uzamış yüzüne baktı.Soner biraz dinlermisin.
Soner ona baktı.
Doğan: ne var Doğan
Bu sıra Soner in cep telefonu çalar Soner telefona bakınca telaşla
Soner:Sevil arayan Sevil
Koltuğunda uyuklayan
Sefer dayı :oğlum zıplayacağına baksana telefona
Soner:sevil hayatım
Sevilay:sen soner misin
Soner: evet siz kimsiniz.
Sevilay teyze:karının teyzesiyim şimdi kağıt kalem al bakayım.
Soner her yeri yıkarak bir kagıt bulur hem sefer dayı hemde doğanın uzattığı kalemlerden birini alır.
Sevilat teyze : şimdi beni dinle.

...................................

http://www.izlesene.com/video/unluler-gkhan-zen-seni-zledim/133893



Soner sevilay teyzenin telefonundan sonra bir süre koltukta karasız ve umutsuz bir şekilde oturuyordu.Doğan ve Sefer dayı birbirlerine baktılar.
Sefer dayı yeğenine baktı bu geçen bir aya yakın zaman da uzamış sakallarından bile nekadar zayıfladığı ve gözlerinin uykusuzluktan nasıl çöktüğü belli oluyordu. hadi diyordu içinden Sefer dayı hadi oğlum koş karına.bu telefon umut olmalıydı aslında ah Soner oğlum hadi oğlum.
Soner bir ara Sefer dayı ve Doğan a baktı.
Doğan: hadi be oğlum canlan biraz
Soner: Doğan
Doğan: hadi neden bizim Soner hadi
Soner arkadaşına gülümsedi doğan ilk defa arkadaşının gözlerinde bir umut gördü.soner yerinden kalktı ve yukarı çıktı.
Aşağı indiğinde ise sakalları kesilmiş giyinmişti.
Soner: ben gidiyorum.
Sefer dayı : olmaz bende geliyorum.
Soner in sessizlikle kullandığı araba gül bahçeli evin önünde durduğunda henüz sabah yeni ışıldamak üzereydi.soner arabadan çıktı.demir kapıyı açtığı eli titriyordu.hayatı ya burada duracak yada devam edecekti.yutkundu bu deli dolu halinden eser olmayan bu adam güller arasında yürüyerek zile bastı.seviilayteyze o gece uyumadan beklemişti.arabanın durmasını soner in demir kapıdaki halini izlemişti.başarmasını bekliyordu.yukarda üzüntüden gözlerinin altı çöken yeğenini hak etmesini bekliyordu.hadi oğlum hadi diyordu.zili çaldığında derin bir nefes aldı.kapıyı açtı.
Sevilay teyze:oğlum gir içeri sizde buyurun dedi Sefer dayıya hepsi uyuyorlar yukardalar.sanırım kırgınlığı azaldı gibi size tuzakmış sanırım size yapılanlar ama genede haberi yok sizin geleceğinizden yani tepkisi ne olur bilemem.
Sefer dayı: soner in kulağına o senin saçları örgülü sevdiğin ve ona aşık olduğunu göster oğlum.
Soner bu sözleri duymuyordu.önce efe ve ikizleri uykudayken kokladı ve öptü.
Sonra sevil odasına geçti .bir liseli aşık gibi elleri terlemiş yüreği hızla atıyordu.yavaşça yatağın yanında karısı seyretmeye başladı.defalarca kaybettiği ve bütün bu yollarda hep ona çıkan bu uyan kadına baktı.aşık olduğu tek kadına işte bir an daha diye düşündü aşıktan bir anı daha ona bakarken eğildi saçlarının kokusun içine çekti.soluduğu havaydı sanki bu koku.hayattını ışığıydı.sevil yatakta kıpırdadı.sanki hissetmiş gibi birden gözlerini açtı.bir ara rüya sandı gözlerini kırpıştırdı genç kadın Soner dedi fısıldıyla..o kocasının süzülen yüzünde o karısının gözlerinin altındaki siyah halkalardaki uykusuz gecelere baktılar..Soner Sevil ne yapacak diye nefes bile almayı unutmuş gibi soluğunu tutuyordu.
Sevil usulca üstündeki pikeyi açtı.ve
Sevil : gel dedi yanını göstererek.
Soner birden yüzüne gülümseme yayılmıştı hemen karısının gösterdiği yatağa uzandı ve ona sıkıca sarıldı yanağına yanağını koyarak ikiside ilk defa uzun bir aradan sonra geçen uykusuzluktan sonra gözleri tatlı bir huzurla kapanmıştı.

Aşağıda Sefer dayı ve Sevilay teyze bir konuşma sesi duymayınca merak etmişlerdi.sevilay teyze çıkıp yukarı baktığında birbirlerine sarılmış iki seven insanı görünce gülümsedi.aşk kazanmıştı.
Aşağıya indiğinde sefer dayının elinde efenin ortaya çıkartığı örgülü fotorafı duruyordu.sefer dayı koltuğa oturmuş elindeki resime dalgın dalgın bakarken buldu.

Bölüm Sonu

03.Haz.2008 15:26:00









27 Mayıs 2008 Salı 13:37
Bölüm:32
Soner e bir tuzak kurulduğu ve sevil in nereye gittiğini öğrenilir.Yener bey sevil e gelip her şeyi anlatır.sevilay teyze soner i çağırır.
Sevil ve soner barışmış.sefer dayı yıllar önce ki tanıdığı birinin resmini görmüştür.







ÇEREZLER-1

http://www.perim.net/TUrk-Rock/Bar%C4%B1s-AKARSU---Amasra__2195.html

Sevilay teyze olduğu yerde kalmıştı.Sefer dayının elindeki fotorafı dudaklarına götürüp öpüşünü seyretti.nefesini tutmuştu yani olabilirmiydi.
O gece hiç uyumadan gün ışımasını beklediği okula koştuğu sırada oturup gelmesini beklediği o liseli delikanlı şimdi yıllar sonra koltuğunda oturan adamıydı.yani şimdi O o muydu..yüreği sanki o gün ki atışlarıyla atmaya başlamıştı bu ritmini yıllardır unutmuştu aklıda yüreği de hatta hiç böylesine atmadı diye bilirdi…

Sefer dayı resmi dudaklarına götürdü kaç kadını o diye öpmüştü sancılı olan bütün sevişmeler sonrası yataktan ve kadınlardan kaçar gibi uzaklaşmalarını düşündü.. yüreğine ve aklına kazıdığı bu örgülü kız şimdi evinde koltuğuna otururduğu evin sahibimiydi..şimdi O o muydu..

Yukarıdan gelen bir öksürme sesiyle kendine gelen Sefer dayı resmi yerine koydu.Sevilay teyze şimdi karşısında oturmuş kendisine bakıyordu sanki bir şey söylemesini bekler gibi.
Uzun bir sessizlikte Sefer dayı
Sefer dayı:siz yani Sevil in Soner i affetmesi için ne oldu biliyormusunuz.
Seviay teyze.Biri geldi.Onu dinledi ona bir CD verdi gitti.sadece bende uyumaya çalışırken yavrum tuzakmış teyze tuzakmış demesini biliyorum..
Sefer dayı:anladım..demek cd seyretti.
Sevilay teyze:hayır CD denize attı.
Seferdayı: yani seyretmeden
Sevilay teyze:güvenmek yürekte olmalı herhangi bir kanıtla değil sanırım yeğenim bunu anladı..
Sefer dayı:….
Sevlay teyze: ben size yatacak yerinizi göstereyim..

10 Haziran 2008 Salı 11:28


ÇEREZLER-2

ERTESİ SABAH

Sevil ve Soner üstlerine Efe nin atlamasıyla uyanmak zorunda kaldılar.
Efe:baba gelmişsin.
Soner:gelmezmiyim,baktım siz tatilden dönmeyeceksiniz bende tatil yapmaya geldim.
Efe o anda annesine baktı annesinin gülümsediğini görünce yatakta zıplamaya başlamıştı.
Efe: yaşasın babamla denize gireceğiz yaşasın yaşasın
Soner:dur oğlum yatağı kıracaksın.
Bu sırada Sevilay teyze nin aşağıdan sesi duyuldu.
Sevilay teyze:hadi kahvaltıya bakın 5 dakika geç kalan aç kalır benden söylemesi
Efe:gidelim baba kızmasın o biraz deli de
Sevil:efe o nasıl laf öyle
Efe: ya ama bakkal amca söyledi
Sevil. Ne zaman
Efe:bakkala gitmiştik sevilay teyze ile o zaman işte tarihi geçmiş
Soner: bakkalın mı
Sevil:hehehe sanırım sattığı malların ee sonra
Efe:bakkal dedi ki seni şikayet edecem diye bağırdı bakkalda ona deli dedi.
Sevil: ama sen söyleme olur mu
Efe: ama o söyle dedi ben deliyimdir dedi
Sevil: of ya teyze
Efe bunu söyledikten sonra koşa koşa kahvaltıya inmişti odada yalnız kalan çiftler..
Soner: ben bu teyzeni neden hiç bilmiyorum.
Sevil: Türkiye de yaşamıyordu. düğünümüzde de olmasını çok istemiştim ama ulaşamadım meğerse mısır a gitmişti firavunlara..
Soner: anladım benim sefer dayıma benziyor anlaşılan.
Sevil:evet gerçekten..
Soner karısının omuza kolunu atmış ona sarılmıştı öpmeye çalışıyordu.
Soner:hiç çıkmasak bu yataktan olmaz mı
Sevil:olmaz hadi sen teyzemin gazabına mı uğramak istiyorsun.
Soner karısına daha sıkı sarılmaya başlamıştı sevil gülümseyerek döndü yavaştan dudaklarına bir öpücük kondurdu kocasının dudaklarına.
Sevil:bence bununla idare et.
Soner: ne diyorsun diyerek başladı gıdıklamaya

10 Haziran 2008 Salı 11:42
Çerezler -3

Ağağıda ise sevilay teyzenin kahkasıyla ev şenlenmişti.Bu arada tüm muzipliğinle ona bakan efe ye
Sevilay teyze:ne o yakışıklım ne oldu
Efe:onlara kahvaltı verecekmisin geç kaldılar..
Sevilay teyze:geç kaldılar değil mi?baksen birde gülüyorlar.bak şurdan
Şu tencere kapağını şurdan kepçeyide ver hadi gel benle
Mutfağa gelen Sefer dayı onları komondo ekibi gibi görünce konuşacaktı ki her ikiside ona
Efe-sevilay teyze:suuus dediler.Sefer dayı merakla arkalarından bakarken onlar düşmana duyurmamak için parmaklarının ucunda merdivenden çıkmaya başlamışlardı.onların odaya gelince pek ses duymaz olmuşlardı ama büyük teyze ve yeğen birbirlerine bakarken
Efe: hadi açalım kapıyı
Sevilay teyze: hadi bakalım diyerek tencere kapana kepçeye vurarak
Efe ile ikisi bağırmaya başlarlar..:hadi kahvaltıya geç kalana kahvaltı yok.
Yataktakiler ise o kadar birbirlerini öpmeye dalmışlardı ki birden yerinden sıçradılar.
Soner: ne oluyoruz ya
Efe: hehehe sevilay teyze korktular
Sevil:efe.. teyze.
Sevilay teyze:anlaşıldı sizin açlığınız başka ama ben anlamam herkes kahvaltıya kahvaltıya inmezseniz bütün gün birbirininizi yersiniz.
Soner karsına sarılarak
Soner: ben bu cezaya razıyım
Sevilay teyze:duydum büyük yakışıklı ama bütün gün sevil bana yardım edecek bundan sen ne anlarsın bilmem evet son kararınız bu ise tamam bende menemen yapmıştım,hadi yanında gül reçeli egenin dometesi biberi ve doğranmış,zy.kekikli limonlu zeytin sonra hatta küçük yakışıklım dolapta patlıcan kızartmasıda olacaktı.
Sevil:ben dayanamıyacağım en son sandaleye oturan çay servisini yapar diyerek koşmaya başlar.
Soner ne olduğunu anlamadan oda tek başına kalmıştı.bahçeye indiğinde ise herkes oturmuş kendisinden çay sevisi beklerken buldu.
Efe: babama cezada babam cezada
Sevil neyapalım der gibi bakışından çare olmadığını anlamıştı.
Sefer dayı:benim ki açık olsun yeğenim
Soner içinden alacağın olsun der gibi dayısına bakar .sonuç değişmez soner o gün tüm çay servisinden sorumlu olmuştur.

10 Haziran 2008 Salı 12:04
ÇEREZLER-4

Soner sefer dayısının hayran hayran bakışlarıyla masada sevilay teyze ye dalarak bakması(arada dirsek vuruyordu dayısına sefer dayı kendine geliyor tekrar başlıyordu hayran hayran bakmaya) dikkatini çekmişti.
Kahvaltıdan sonra dayısını bir kenara çekip
Soner: dayı ne yapıyorsun ya
Sefer dayı: ne yapıyorum
Soner: çay servisi yaparken anlamayacağımı zannettin gözünü sevilay teyzeden alamıyorsun.
Sefer dayı: sana öyle gelmiş.
Aynı durumda Sevil de herkese söyleyecek lafı olan teyzesinin nedense Sefer dayının bu bakışları karşısında yanında yüzünün kızardığını ellerinin titrediğini fark etmişti.neler oluyor diye teyzesinle masayı toplarken bir ileri bir geri konuşmalarını sürdürüyorlardı.
Sevil:teyze hayırdır.
Sevilay teyze: ne oldu kızım ne hayırdır.
Sevil: teyze ben sana hayırdır diyorum ne bu macupluk böyle seni tanımasam
Sevilay teyze: ne macupluğu nerden çıkartın hehehe
Sevil: hiç kıvırma kör değilim.
Sevilay teyze: ne demek istiyorsun bakalım kör değilim demekle
Sevil:şunu teyzecim sefer dayıdan hoşlandınmı sen.
Sevilay teyze: ayıp insan teyzesine çok ayıp duymamış olayım.
Sevil: ne o sefer dayı hoş bir adam annem bile hoşlanmıştı..Ama çok çapkındır söyleyeyim ama o kadar da temiz kalplidir.geçenlerde rus kızınla nişanlanmıştı.
Sevilay teyze:ya bana ne senin kocanın dayısından Allah Allah
Sevil: teyze bırakmam söyle sen böyle kimsenin yanında dut yutmuş bülbül gibi..
Sevilay teyze: yok bir şey aaa yok diyorum hem sen kocanla ilgilen hadiii hadiiii

10 Haziran 2008 Salı 12:51


mavigun41 dedi ki...
ÇEREZLER-5

Soner ve sevil yan yana geldiklerinde ise
Soner:ya dayım bir garip gelmiyormu sana
Sevil:geliyor ama benim esas teyzem bir garip
Soner: nesi var.
Sevil:efenin değdiği i gibi yani teyzem çoşkulu neşeli biridir ama nedense birden içine kapandı.
Soner: çözerim ben bu işi ama bakalım bekleyelim.
Sevil: bencede soner bekliyelim.
Soner: sevil
Sevil: efendim canım
Soner:canım ben seni o kadar özledim ki
Sevil: bende canım
Soner:sevil yani her şeyi anlatıyım mı?
Sevil:ben her şeyi biliyorum canım
Soner:nasıl
Sevil: yener bey gelip anlattı.
Soner: şerefsiz herif.
Sevil: onun bir kızkardeşi varmış
Soner: ee
Sevil: işte zamanında seninle tanışmış kızcağız.
Soner:…
Sevil:kızı sormayacakmısın
Soner: ya sevil nerden tanıyım ben şimdi
Sevil: doğru yardım edeyim alfebedik sırayla diz anımsamak kolay olur.
Soner: sevil yani şimdi beni suçalamaya başalmıyacaksın değil mi?
Sevil: tabii ki hayır da seni değil hayat tarzı seçtiğin hayatı suçluyorum.bu hayatta böyle insanlar eğlendiğini sanarken diğer yanda bir genç kızın hayatı söne biliyor.
Soner: ne yani bu ne demek şimdi
Sevil: kızkardeşi senden ayrılınca intihat etmiş
Soner: yoksa
Sevil: abisi yetişmiş elinde senin resmin tabii ki seni bir türlü unutmamış. Bu lokantada tam ortada yerde kalınca
Soner:benden bir şekilde intikam almak istemiş
Sevil: aynen öyle hayatım.
Soner:ya kardeşini hatırlamıyorum ama ben kimseye hayatımda söz vermedim ki yani bir tek sen
Sevil:evet ama işde arada farklı algılayan yada seven çıka biliyor.
Soner:sevil
Sevil:efendim.
Soner: senim yani marinada o saatte ne işin vardı.
Sevil yan ucunla soner e baktı bu konu rahatsız ettiğini anlamıştı o anda sanki biraz kadın hınzırlığı birazda tüm çektikleri için mi bilinmez hiç yapmadığı bir şey yaptı.
Sevil:bir arkadaşım yemeğe çağırmıştı.
Soner:nasıl kim ben tanıyormuyum
Sevil: tanımazsın seni aradım telefonunu açmadın bende gelince anlatırım dedim.
Soner:arkadaş teknede yemek
Sevil: aman çok eğlendik konuştuk Ayhan ı görsen sende çok seversin.
Soner:Ayhan severim tabii
Sevil:neyse İstanbul a gidince tanışırsın.sen esas lokanta gitti mi ne oldu
Soner: lokanta neden gidiyor
Sevil:yani sen doğanın yener beye teklifini bilmiyormusun
Soner: ne teklifi şunu anlatsana
Sevil durumu anlatır.
Soner: Aslan doğan dur bir arayım onu canım arkadaşım.
Sevlil: bak bak Doğan böyle sevdiğini duymasın şımarır..
Soner:hehehe şımarmaz benim arkadaşım ciddi doğan hehehe
Soner Doğan ile konuşmuş durumu anlamıştı ama kafasında başka bir soru takılı kalmıştı.
Soner: Doğan sağol arkadaşım ya çok sağol.
Doğan: nedemek soner ya lafı bile yapılmaz.
Soner:Doğan Aylin evde ise onunla görüşe bilirmiyim
Doğan:evde dur vereyim telefona.
Aylin:efendim soner
Soner:Aylin şey bir şey soracaktım sen Ayhan diye birini tanıyormusun
Aylin:Ayhan ..ayhan evet bizim okudan işletmede okuyordu.
Ne olmuş Ayhan a şu tekneci Ayhan hehe ee ne olmuş
Soner: yok bir şey adı geçtide..
Aylin: Sevil e neden sormadın
Soner: boşver anlatırım hadi hoşcakalın.

10 Haziran 2008 Salı 12:53
ÇEREZLER-6

Kumsalda
Sefer dayı resmi gördükten sonra aslında yüreği resmin ona ait olduğunu biliyordu ama gene de soramıyordu işte ya derse ki ..çaresizlik içinde kumsalda yürüyordu ki arkasından Soner in seslendiğini duydu.
Soner:dayı ne yapıyorsun burada gelsene Sevilay teyze kekler yapmış çay içiyoruz bahçede
Ama Soner dayısının kederle karışık yüzünü görünce..
Soner: dayı ne oluyor

Sefer dayı: yok bir şey
Soner. Dayı lütfen ne oldu seni ne üzdü böyle..
Seferdayı dayanamaz anlatır.
Soner: ne diyorsun
Sefer dayı: işte böyle yeğenim
Soner: ee ne duruyorsun tanıtsana kendini
Sefer dayı: yaa o değilse ya bir arkadaşının ne bileyim başka birininse
Soner: ya dayı başkasının resmi ne arasın bak ben sevil e sorayım mı ne dersin.
Sefer dayı:ya bilmem ki olabilir.
Soner: hadi gel çok güzel kek yapmış hehehe baksen ya
Bahçede hepsi sevilay teyzenin yaptığı kekleri yer ve çaylarını içerken soner sevil i yakalayıp bir türlü soramamıştı ama.içerden Efe gene o sevdiği resmi alıp bahçeye gelmişti.
Efe: baba bak bu büyükteyze
Soner: aaa bak dayı Sevilay teyzeymiş
Soner daha sonra sevilay teyzeye döner
Soner:teyze kaç yaşında bu resim.
Sefer dayı:Amasra lise 1. sınıf son ders ders edebiyat
Sevilay teyze elinde çayı Sevil e uzatan eli bu sözlerde donup kalmıştı.
Sevil teyzesinin elinde ki çayı almıştı hayretle Sefer dayıya bakıyordu.efe ne olduğunu anlamamıştı.sadece büyükteyzenin yavaşça koltuğa oturuşunu seyretdiyordu.
Soner sevil işaret etti efe yi elinden tutup usulca onları yalnız bıraktılar
Efe: nereye anne
Sevil: sus bakayım kumsala..
10 Haziran 2008 Salı 13:01


ÇEREZLER-7

Onları yalnız bırakmışlardı sevilay teyze çöktüğü koltukta uzun bir sessiliği paylaşıyorlardı
İki yetişkin insan değildiler sanki hayat takılı kaldıkları zamanın çok ötesindeydi belki ama yürekleri aslında tam da onlara inat hep geçmişte atmış birer sevdalıydılar.
Sevilay teyze:yarın hiç olmadı biliyormusun çünkü sen gelmedin.neden gelmedin.
Sefer dayı: tayin olmuştu babam o gece ailemle yola çıktık.
Sevilay teyze:seni her gün gelirsin diye bekledim.
Sefer dayı:gelemezdim ki..
Sevilay teyze:yüreğim bunu bilmiyordu ki
İkisi de susmuşlardı.

Kumsalda efe ile yürüyen soner ve sevil olayın etkisinden kurtulmamışlardı.Soner dayısının söylediklerini anlatmıştı.
Sevil teyzesinin söyledikleri aklına gelmişti.
Sevil:yani onlar hala olabilir mi.
Soner:bilmiyorum ama neden olmasın bir mani yok ki
Sevil:demek sefer dayı
Soner: evet bakalım bu sefer ne yapacak hayat onu köşeye sıkıştırdı.
Sevil:yani kaçabilir mi
Soner. Bilmem göreceğiz.hadi dönelim.ikizler uyanmıştır.
Sevil: tamam.
10 Haziran 2008 Salı 13:03
ÇEREZLER-8

Bahçede ise durum henüz bir çözüme ulaşmış gibi değildi.
Soner ve sevil onları bir sessizlikte buldular..çaresiz kalmışlar bu havayı değiştirir bilmediklerinden
Sevil:ben ikizlere bakayım
Soner: bende sana yardım olayım diye yukarı kaçmışlardı.
Efe ise bir ona bir büyükteyzesine bakıyordu.
Efe:seferdayı elinden büyük teyzemin resmini neden bırakmadın.
Sefer dayı:bilmem elimde kalmış canım
Efe: büyükteyze anneme benziyor değimli dayı
Sefer dayı: evet.
Efe: sen onu tanıyormuydun.
Sefer dayı: evet efe bir kere görmüştüm.ve hiç unutmadım.
Sevilay teyze başını kaldırıp sefer dayı ya doğru baktı.
Efe:büyükteyze sen dayıyımı tanıyormusun
Sevilay teyze:evet bir kere görmüştüm ve hiç unutmadım.
Efe : aa annemle babama söyleyeceğim anneee babaaa
Koşarak yukarı çıkmıştı.
Sefer dayı : biraz yürüyelim mi..
Sevilay teyze : olur.


http://www.muzik-dinle.us/muzik-dinle-sezen-aksu-tutuklu-video-klip

(fonumuzdaki müzik arkadaşlar linl açılır inşallah)



Birlikte yürümeğe başladılar.belkide hep yapmak istedikleri buydu birlikte yürümek
Sefer dayı:evlenmişin eşini sevmişmiydin.
Sevilay teyze:hiç evlenmemişsin hiç mi sevmedin.
Sefer Dayı yerden bir taş alıp suda kaydırdı.sonra dönüp
Uzun baktı sevilay teyzenin yüzüne.
Sefer dayı:sevdiğim sandığım oldu ,seviştiklerim oldu,ama aşık olduğum biri olmadı.
Sevial teyze. Yani sen şimdi
Sefer dayı: evet ben hala o kızı seviyorum garip ama durum bu
Sevilay teyze:o kız yok biliyorsun
Sefer dayı:o kız başkasına mı aşık oldu buna hiç şaşırmam
Sevilay teyze:aşk mı eşimi mi kast ediyorsun hayır onu sevdim ama aşık olmadım ben yarını olmayan ama hep yarını bekleyen bir kız çocuğunda takılı kaldım.
Sefer dayı:peki neden o kız yok dedin
Sevilay teyze kumların üzerine oturmuştu sefer dayıda yanına.
Sevilay teyze:o kız masum hayatı bilmeyen yolun başında ki bir kızdı onun hayatının altından çok yaşam geçti.
Sefer dayı: ne olmuş hiç mi umut yok
Sevilay teyze: sen söyle var mı bir umut
Sefer dayı: neden olmasın kader bak elinden geleni yaparak bizi tekrar karşılaştırmış yani ikimiz demek istiyorum.belki neden olmasın diyorum
Sevila teyze: seni tanımıyorum ki
Sefer dayı: ne demek tanımıyorum .sen belki tanımıyorsun ama yüreğin de tanımadığını söyleye bilirmisin.
Sevilay teyze :bilmem ki yani gerçekten.
Sefer dayı:tamam sen düşün o zaman,ben gidiyorum
Sevilay teyze:ben biraz daha kalacağım

10 Haziran 2008 Salı 13:18


mavigun41 dedi ki...
ÇEREZLER-8

Sefer dayı kumsaldan tek başına dönerken gören sevil
Meraklanmıştı sefer dayı onu görünce duraladı
Sevil: ne oldu sefer dayı
Sefer dayı :bilmiyorum kızım
Sevil kumsala teyzesinin yanına doğru yürüdü tam yanına oturdu.biraz dalgalı dinlediler biraz kendilerini
Sevil: neden teyze sen dememişmiydin tam burada aşk varsa acıda vardır ve kaçamasın diye ne oldu şimdi sen neden
Sevilay teyze:ben neden kaçıyorum öyle mi?yorgunum desem yada aşkı o kadar tek kişilik yaşadımki şimdi çoğalamıyorum desem
Sevil: teyze çok şeyler söyleyebilirsin ama keşkeyi söyleme teyze onu kendine söyleme sen keşkeyi hak etmedin ki bu aşkı yüreğinde bu kadar yaşatmışken denemelisin hayatta en çok istediğin şeyi denemeden elinden kaçmasına izin veremezsin yani benim tanıdığım teyzem vermez.
Sevilay teyze:ya sen neden geldin benim yanina pıcır pıcır
Şöyle kendi başıma düşenemiyecekmiyim
Sevil: aman tamam tamam gittim ama dediklerimi düşün.
Sevilayteyze: akıl verene bak.aşıkzede
Sevil:hehehe aman demek ki bak birdik ikli olduk
Sevilay teyze: bilmiş sende rahat bırak beni
Sevil: tamam teyzecim.
Sevil teyzesini kendi haline bırakıp bütün çocuklarının ortasında kendini kuma gömdüren soner in yanına gitti.
Sevil:ben bir sefer dayıya bakıcam.
Soner:ben dünyaya döniyim katılırım.ya eda kızım ağzıma doldurmayacaksın kumları
Sevil bahçede ki sedirin üzerinde oturan sefer dayının yanına oturdu.
Sevil:dayı biraz zaman ver ona
Sefer dayı:sevil kızım sanırım bizim için en verilmeyecek tek şey zaman baksana geçen zamana
Sevil: haklısın ama olsun bununla yüzleşmesi gerekiyor kendinin kabul etmesi ve inanıyorum doğru kararı verecektir.
Sefer dayı: sağol kızım
Sevil:dayı ben senle başka bir konu konuşacağım.
Sefer dayı:buyur kızım
Sevil:ben o gün marinaya diyerek neden orada bulunduğunu anlatır.
Sefer dayı:peki şimdi ne yapalım.ben Ayhan ı tanıyorum.elindeki tekneler iyidir.
Sevil:ama soner Ayhan la yemek yedim sanıyor sürpriz bozulmasın biraz da merak etsin diye ne bileyim bende ona böyle dedim.
Sefer dayı: yani bizim bu eşek oğlana biraz heyecan olsun aklı başına gelsin diyorsun.
Sevil: işte başlatım bir şey ama bakalım
Sefer dayı: çok üzüldü biliyorsun
Sevil:biliyorum dayı merak etme onu fazla üzmeyeceğim.
Biraz i doğum günü ne kadar işte..
Sefer dayı (işaret ederek )bak sustum.bundan sonre 3 maymunu oynuyorum ona göre
Sevil: hehehe dayıcım sağol.
Yukarı çıktığından telefonundan Aylin i arar.
Aylin: sevil arkadaşmıyız hala
Sevil: o nasıl söz
Aylin: bilmem artık bana haber bile vermeden kaçmalar kimden yardım istediğini unutmadım.
Sevil:Aylincim olurmu hiç öyle birkere seni zor durumda bırakmamak ikincisi senin uzak yola gidecek bir tanıdığın olmadığı için hayatım.
Aylin: ya soner Ayhan ı tanıyıp tanımadığımı sordu
Nerden çıktı bu şimdi
Sevil: baksen hiç vakit kaybetmemiş.
Aylin: ne oldu ya ne vakti bu böyle
Sevil:yok Aylincim yok bir şey canım.
Aylin: ne zaman geliyorsunuz canım
Sevil:soner in doğum günün den sonra.
Aylin:aah sahi haftaya soner in doğum günü..
Sevil: hepiniz buraya geleceksiniz ben sizle konuşacağım sonra tamam anneme ve Halil baba Esma anneyi de arıyacağım ama Soner in haberi yok Aylin aman duymasın
Aylin: tamam anladım Doğana bir şey söylemek yok.
Sevil:canım sağolasın.

10 Haziran 2008 Salı 13:21


mavigun41 dedi ki...
ÇEREZLER-9

Soner ve çocuklar denizden dönmüşler ve yorgunluktan hemen uyumuşlardı.
Sevil soner in yanına geldiğini hisedince cep telefonu çaldı.arayan Ayhandı.
Ayhan:sevil merhaba ne oldu tekne işinden
Sevil:Ayhan sen misin bende neden aramadı diyordum sahi telefonum kapalıydı
Ayhan:sevil neler oluyor ya ne telefonu
Sevil:yemekte konuştuğumuz gibi canım işte ne olsun
Ayhan: yani o tekne oluyormu?
Sevil:evet o senin anlatığın gibi
Ayhan: ya ne anlatığım gibi
Sevil:ben seni sonra arasam canım
Ayhan: tamam sevil oldu.
Soner bu sevil in yaptığı konuşmayı ister istemez duymuştu.biraz canı sıkılmıştı.
Sevil: soner sen burdamıydın.
Soner:evet evet buradaydım.
Sevil:Ayhanla konuştuk.
Soner: sevil ben bu Ayhanı neden tanımıyorum
Sevil:Soner tanışmadığın birini nasıl tanırsın
Soner: nasıl tanırmıyım ne bileyim adı geçer lafı geçer yani böyle gecenin bir zamanında hayatımızda bir Ayhan
Sevil:neden öyle söylüyorsun sen Ayhana ne kada rteşekkür etsen azdır .o gün yemeğe çağırmasaydı
Soner: tamam canım ama karımın bana söyelmeden gittiği adamı merak edemezmiyim.
Sevil: edersin haftaya tatil için buraya gelecek.
Soner:nee tatile mi gelecek
Sevil:hayatım tanışmak istemiyormuydun bende tanışman için onu buraya çağrıdım
Soner:ya istanbula dönmeyecekmiyiz suyumu çıktı istanbulda tanışmamızın
Sevil:bak ben Ayhanı çok severim hazır biz buradayken bir tatil yapsın istedim.
Soner:tamam bakalım (göreceğiz bakalım ayhan bey ben alıyımda senin boyunun hesabını
Sevil:soner hayırdır bir şeymi dedin
Soner:yok canım şey diyordum tanışmaktan mutlu olacağımı
Sevil: bak ayhanı çok seveceksin.çok iyi biridir.canım benim çok severim
Soner: ya sevil mahsus mu yapıyorsun
Sevil:neyi mahsus mu yapıyorum ne oldu ki
Soner:yok canım boşver bir an önce gelse şu Ayhan lı günler bakalım
Sevil: canım hadi gel denize girelim.
Soner: tamam geldim.
Sevil göz ucuyla soner in düşen yüzüne baktı biraz daha üzül kocacım dedi bu Ayhan fikri iyi olmuştu.Böylece aklına doğum günü gelmez diye düşünüyordu.
Ama o anda soner in dayısına dert yandığından haberi yoktu.
Soner: ya dayı bu Ayhan kim acaba benim haftaya doğum günüm sevil hanım ayhanın gelişinden başka bir şey düşünmez oldu.
Sefer dayı: ya oğlum karın söyledi ya çok seviyormuşlar birbilerini.
Soner:bukadar kankalarmışta benim niye haberim yok.
Sefer dayı: ya ne bilelim oğlum demek işlerden güçlerden görüşemiyorlardı.sen yatıp kalkıp bu ayhanın yollarına gül döküceğine …
Soner:yani dayı sende mi pes yani tamam iyi ki ordaymışta
Orda olması iyide olmuş o da tamam ama o yakamozda karım başka bir teknede başka bir adamla yemek yediği gerçeğini de ortadan kaldırmıyor ki
Sefer dayı:yapma ya oğlum seni bilmesem ayhanı kıskandım diyeceğim
Soner:kıskandım oof dayı ya tekne var ya şu teknede sevil in benden başkasıyla bir anısı olmasına gelemiyorum
Sefer dayı: rahat ol oğlum karın seni seviyor baksana
Soner: o seviyorda onu sevenler bunu biliyormu..
Sefer dayı:hehehe ya ne yapsak
Soner: çare yok haftayı bekleceğiz bakalım görelim şu Ayhan ı tanıyalım bakalım
Sevil:soneeer hadi canım denize
Soner :geliyorum hadi dayı görüşürüz canım.

Bölüm sonu

10 Haziran 2008 Salı 13:28
mavigun41 dedi ki...

Bölüm:33
Özeti: sevilay teze ve sefer dayının lisede birbirlerine aşık oldukaları ortaya çıkmış.sevil o gece neden marinaya da olduğunu biraz değiştirerek ve böylece ona yapacağı sürpriz doğum günü partisini gizlemek için kullanmıştı.



Bölüm:34


Çerezler-1

Soner in doğum gününe iki gün kalmıştı. Sevil Ayhan la yaptığı telefon konuşmalarında her şey ayarlanmıştı. Tekne Marmaris marinasında demir atmış Datça ya geçmek için Sevil den haber bekliyordu. Bu arada tekneye herkes gelmeye başlamışlardı. Önce Halil Bey ve Esma sultan gelmişler Halil Bey teknenin her tarafını incelemiş ama aklı bir türlü yatmamıştı bu tekne yerine diyordu kendi kendine kaç dükkân alırdım diye söyleniyor Esma sultanda bir tanecik oğluna feda olsun diye çıkışıyordu.
Zerrin hanım ise kardeşinin Sefer dayı ile birlikte olduğu içerlese bile teknede ki kaptanı görünce tüm düşünceleri değişmişti. Hele kaptan köşkünde sohbet edişlerinde karısının 3 yıl evvel öldüğünü ve yalnız yaşadığını öğrenince Kahkaları nedense daha bir gür çıkmaya başlamıştı.
Doğan ise neden yabancı bir teknede olduklarını anlamıyordu. Deniz de tuttuğu için ilaçlarını hazırlamıştı. Ortada kaptana baba diyen bu genç adamda Aylin la gülüşmeleri de gözünden kaçmamış. Aylin le okul arkadaşı olduklarını öğrenince biraz rahatlamıştı ama bakalım bu son tekne hikayesinden sonra herkesken şüphe eder olmuştu. Soner olsa ona şüpheci doğan derdi.canım arkadaşım diye geçirdi içinden çok ta özlemişti.

Sevil ile Soner kavuşmalarına tek gölge ise Soner in Ayhan kuşkusuydu. Bir gelse diyordu bakalım. Sevil in doğum gününü unutmuş olacağı düşünceside onu rahatsız ediyor bütün kızgınlığını Ayhan olacak karısınla yemek yiyen adama odaklıyordu.
Sefer dayı ise umutla Sevilay teyze den bir yanıt bekliyordu.
En mutlu olanlar ise deniz, kum, anne ve babasını yanında olduklarını gören çocuklardı.
Artık tekneden son aldığı habere göre bir iki saat sonra koyda olacaklarını öğrenmişti. Bahçe de 5 çaylarını içen Soner sefer dayı ve sevilay teyzesine haber verdi.
Sevil: birazdan tekne burada olacaklarmış.
Soner: bu Ayhan neden bizimkileri de topladı geliyor
Sevil: Sonercim ben istedim hepsini çok özledim. ayhan da mavi yolculuk için Marmaris deydi teknesinde bende bizimkilerden rica ettim gelmeleri için Ayhan da tabii getirim hem de seni görürüm diyince geliyorlar hepsi ne o sen memnun olmadın mı?
Soner: merak ettim edemez miyim?
Sevil: tamam işte merakını gidermişsindir.
Soner: giderdim sağol
Sevil: Soner niye bağırıyorsun çocuklar tartıştığımızı sanacak.
Soner: tartışıyoruz zaten
Sevil: neden tartışıyoruz ki sen merak ettin ben nedenini söyledim o kadar
Soner: Ayhan bey diye bir adam çıkıyor
Sevil: inanmıyorum sen Ayhana mı taktın ama unutma ki
Soner: tamam unutmuyorum keşke unutabilsem meselede bu dışarı çıkar geçen hafta açmakta tereddüt ettiği kapıyı çarparak kumsala doğru yürümeğe başlar.

17.Haz.2008 12:40:00



Çerezler-2

Sefer dayı: ya ne oldu bu kocana
Sevil: Ayhan.. dayı ne olacak..
Sefer dayı:hehehe anlaşıldı bizim oğlan neden neftyağı sürülmüş gibi çıkmasından
Sevil: hehehe bakalım bende sıkıldım böyle üzülmesini istemiyorum aslında ama böyle olunca o kadar Ayhan la ilgili ki nedensem inanıyor.
Sefer dayı: nasıl yani
Sevil: neden bizimkiler geliyor filan diye sordu ve söylediklerime inandı
Sefer dayı: şu kıskançlık insanda aklı tatile çıkartıyor.delilik yapmaz değil mi?
Sevil sefer dayıya sarılarak
Sevil:sanırım dayıcım bir delilik yapmadan söyleyeceğim yarın doğum günü zaten.sen bırak soner i şimdi hehe peki benim yıllanmış aşıklardan ne haber
Sefer dayı: hehe ne hiç mahsendeyiz hala yıllımızda eksikler varmış yıllanmaya devam aman be kızım senin şu teyzen ama ketummuş
Sevil: dayıcım teyzem kolay seviyorum diyemez.artık sen ona söyletmek için çalışacaksın.
Sefer dayı:ya kızım insan şimdi mi söyler bunu
Sevil: ne bileyim dayıcım siz bilirsiniz diye..
Sefer dayı: bilmem korktum ya kızarsa diye
Sevil: sen böyle bir kere sordum versin yanıtını gibi durursan şöyleyim kaybedersin dayıcım biri gelir alır teyzemi elinden ona göre..
Sefer dayı: deme ya
Sevil: bilmem artık ben birde teyzeme bakayım mutfağa beni sokmuyordu
Sevil mutfak kapısında
Sevil: teyze yardım etmeme hala müsaade yokmu.
Sevil ay teyze: gel bakalım kaçta olur bu tekne
Sevil: gelmek üzeredir.
Sevil ay: bu büyük yakışıklının doğum günü yarın mı?
Sevil: evet
Sevil ay teyze:…….
Sevil: teyzee
Sevil ay teyze: efendim sor bakalım
Sevil: nerden bildin soru soracağımı
Sevil ay teyze: böyle teyzeee demenden
Sevil: teyze hala bir yanıt vermemişsin
Sevil ay teyze: kime
Sevil: teyze anladın anlamamazlıktan gelme
Sevil ay teyze: bana kimse bir şey sormadı
Sevil: nedemek sormadı adamcağız nefesini tutmuş bekliyor
Sevil ay teyze: o adamcağız bana bir şey sor-ma-dı
Sevil:adam bizim için umut varmı demiş ya
Sevilay teyze: sorumu bu
Sevil : nedemek sorumu varsa var yoksa yok diyeceksin
Sevil ay teyze: ben de bilmiyorum dedim
Sevil: bu yanıt mı şimdi
Sevil ay teyze: ben anlamam yanıt değilse tekrar adam gibi sorsaydı
Sevil: yani teyze pes sen bilmiyorum dedikten sonra ne yapacak yani
Sevil ay teyze: bilmem için çalışmak hadi uzat bakalım şu maydanozları
Sevil: demek naz yapıyordun anladım
Sevil ay teyze: sevil sen teyze dayağı yedin mi hiç
Sevil: teyzecim şiddet sen hiç yakıştıramadım
Sevil ay teyze: ya sen benim başıma belamısın.
Sevil sarılır teyzesini öper o istediğini almıştır.teyzesinin aslında birazda ilgi gördüğü an bütün inadı kırılacaktı.
O sırada efe bahçede zıplamaya başladı
Efe: tekne geliyor tekne geliyor.

17.Haz.2008 12:42:00


mavigun41 dedi ki...

Çerezler- 3

Kumsalda olan soner süzülerek gelen tekneye hayran olarak baktı nekadar güzel bir tekneydi.tekne açıkta durmuştu.sefer dayı motorla onları kıya çıkartacaktı.
Herkes çoşkuyla birbirlerine sarılmışlardı.kaptan ve Ayhan
Tekneden henüz gelmemişlerdi.Soner hemen Doğan ı kolundan çekerek kimsenin duyamayacağı bir yere çekti.
Soner: Doğan anlat bakalım
Doğan: ya ne çekiştiryorsun beni ne anlatacam
Soner: bu teknenin sahibi Ayhan nasıl biri
Doğan: aman gıcık biri
Soner: ben anlamıştım zaten gıcık olduğunu
Doğan:gıcık oldum okul arkadaşlarıymış benide bilirsin deniz tutar gözümü açamadım adam böyle teknede rahat dolaşıp birde Aylin portakal suyu Aylin meyve kokeyl alırmısın Aylin Aylin demez mi vur kafasına
Soner: neden vurmadın
Doğan: deniz tutuyor dedik ya
Soner:bu Ayhan gelecek diye sevil benim doğum günümü bile unuttu.
Doğan: aah sahi senin doğum günündü
Soner: çüş sendemi unuttun en iyi arkadaşım ayı doğan
Doğan: ayıp oluyor ama
Soner:ne ayıbı unutmuşsun içte
Doğan: aman hatırladık işte
Soner:ben söyleyince
Doğan: sevil unutmamıştır be
Soner: unuttu bir haftadan beri kasabaya bile inmedi insan bir pasta almak için iner vazgeçtim hediyeden,hatta ben beni hatırlayıp kutlamasınada razıyım ama o Ayhan dan başka bir şey düşünmüyor.
Doğan: baksen bu Aylin ile de arasında su sızmıyor.
Soner: bu Ayhana bir çare bulalım tekneyi bozalım
Doğan: ama adam burada daha çok kalır.
Soner: yok öyle değil şimdi bu duyduğum kadarıyla babamdan Marmaris e dönüp teknenin evrak işlemleri varmış buradan yunanistana geçecekmiş.
Doğan: ee biz ne yapacağız.
Soner: biz tekneyi gece bozacağız yani bilirsin tekneden anlarım onu marmarise götürecek kadar sorun yaratırım işini yapıp dönmek için tekneye gelecek .
Doğan:tekne çalışmayacak
Soner: ve Ayhansız bir gün işte doğum günü hediyesi bana çak bakayım
Doğan: harika tamam çak.

Soner ve Doğan bahçeye geldiklerinde herkesin kaynaşmış olduklarını görmüşlerdir.Ayhan ın babası kaptanı gören sefer dayı
Sefer dayı:hoş geldiniz kaptan
Remzi kaptan:hoş bulduk sizde denizciymişsiniz
Sefer dayı: evet.
Bu arada Sevilay teyze bahçeye çıktığında sefer dayı ile konuşan remzi beyi görünce
Sevilay teyze: remzi
Remzi:sevilaycım ne güzel sürpriz.
Sevilay teyze: canım demek bu Ayhan oğlumuzun babası senmişsin.sevilcim gel gel bak ne hoş bir sürpriz oldu.
Bu durumu izleyen soner ve doğan
Soner: ya ne ballı bir adam bu Ayhan şimdide babası tanıdık çıktı iyimi
Doğan:vay nerden acaba..
Bu arada sefer dayı bu sürprize sıcak bakmamıştı.yüzü asılmıştı.bunu gören soner dayısının yanına gelir.
Soner: dayı ne bu iş böyle
Sefer dayı:bilmem ama hiç hoşuma gitmedi.
Sevilay teyze:bak Sevilcim remzi bey şakir in çok samimi arkadaşıdır. bizim yardımlaşma derneğinden üyesidir.kendisi bizlere çok yardım etmiş bir beyefendidir anlayacağın canım.
Sevil: çok sevindim teyzecim.
Sevilay teyze: Remzicim gel şöyle oturda ben diğer misafirlerle ilgileniyim.
Sevilay teyze hem kardeşine hemde yeni tanışdığı Halil bey ile esma sultana Aylin ve doğan a hoş geldin demiş.
Ayhan ın önünde ise
Sevilay teyze: baksen Remzicim ne yakışıklı evladın varmış böyle..
Remzi bey: sevilaycım hatırlarsın Ayhan tıpkı annesine benziyor..
Sevilay teyze:gerçektende
Sevil doğan ve soner in uzun süre gözükmediklerini görünce Aylin in yanına gitmiş ve
Sevil:nerede bunlar
Aylin: bilmem soner doğan kolundan çekiştiriken gördüm.
Sevil:aman Aylin bu doğum günü olana kadar bir aksilik olmasın sen doğan a göz kulak ol uymasun soner e
Aylin:bilmezmiyim Ayhan a bakışını gördüm soner in valla durum kötü yani
Sevil:bu yüzden diyorum ya
Aylin:elimden geleni yaparım.
Gizlendikleri yerden bahçede ki durumu izleyen doğan ve soner
Soner:bak şimdi dikkatli ol ayline bir şey belli etme dedikoducu doğan
Doğan: tesüf ederim ama ne zaman dedikodu yaptım ya
Soner.unutmadım Aylin le duyduğunu yetiştirdiklerini
Doğan:ya bir kere yaptım birdaha yaptım mı
Soner. Ben bilmem dikkatli ol işte
Doğan:tamam anlaşıldı.ne yapıyoruz şimdi.
Soner:bu gece herkes uyuduktan sonra beni bekle.
Doğan:ya tekne açıkta bunlar teknede yatarlarsa
Soner.ben sordum herkes evde kalacakmış
Doğan:tamam

17.Haz.2008 13:03:00


mavigun41 dedi ki...

Çerezler-4

Mutfakta
Ayhan:ya sevil senin kocandan ödüm koptu ya
Sevil:ne neyaptı.
Ayhan:ya tanışırken bir elimi sıktı ki bir an ellim yerinde yok sandım
Sevil:bak senin yanına tekne baktığım için geldiğimi ve ona tekne aldığımı ve yarın tekneyle hepimizin çıkacağını bilmiyor..
Ayhan:anladım yani kıskanç bir kocanın gazabı üzerimde mi
Sevil:hehehe valla Ayhancım aynen öyle
Ayhan:sevil ya sanırım babam tehlikede
Sevil: hayırdır.
Ayhan:gel gel şurdan bahçedeki duruma bak.sevilay teyze ile babam konuşuyor bak bak sefer bey e bak..
Sevil:Ayhancım bizde böyle oğlan dayıya çeker sözünü her daim kanıtlanır
Ayhan:işte babam tehlikede ama babamın derdi başka söyleyim.
Sevil:neymiş derdi.
Ayhan:ya kızım ne oldu senin okuldaki zekana bu soner hepsini alıyor tabii başka yerlere bakamıyorsun
Sevil:aman Ayhan söyle hadi
Ayhan:babam anne talip olursa şaşma
Sevil:neee
Ayhan:hadi ablacım yap bir çay içelim
Sevil:ben senin nerden ablan oluyorum
Ayhan:hehehe kızım benden 1 hafta büyüksün ne zaman unuttun. Artık bak buraya yazıyorum yakında kardeş olacağız da ya bu soner eniştedem de sağ kalırsam.
Sevil:vay bu kendinize güven Ayhancım sen bizim ailenin kadınları konu olunca istersen kesin konuşma..
Ayhan:tamam canım tamam hehehe ama güzel olurdu cidden
Sevil:ya git be Ayhan başımdan
Aylin:ne oluyor burada
Sevil: ne olacak Ayhan ın her zaman ki muzurluğu
Ayhan:nasılsın Aylin
Aylin:iyim Ayhan sen
Ayhan:ben mi kaçırdığım bir peri kızı için ağlıyorum
Aylin:sen o peri kızını yakalamışmıydın ki
Ayhan:şansımı denemediğimi kast ediyorum.
Aylin:Ayhan başlama
Ayhan:aman ben gittim
Sevil:Ayhan yarın sabah yola cıkacağız.her türlü hazırlık yapıldı.teknenin onun olduğu pasta kesildikten sonra
Söyleyeceğiz.
Ayhan:taman tekneyle açılırız.güzel bir koy daha var ilerde oraya demir atarız.sen gereken sürprizi yaparsın.gelirkende o kullanır.kaptanlık belgesi varmı
Sevil:var var.
Ayhan:tamam ben bahçedeyim.
Sevil:tamam

17.Haz.2008 13:11:00

Blogger mavigun41 dedi ki...

Çerezler-5

Ayhan bahçeye geçtiğinde soner ve doğanda gizlendikleri yerden çıkarak gezintiden geliyormuş gibi gelmişlerdi.
Ayhan :bana müsaade ben gideyim.teknede kalasam iyi olur.ne olur ne olmaz .
Soner: ya olurmu herkes buradayken...Hem bir kahve içmeden olmaz.
Soner doğanın kulağına eğilerek;
Soner:doğan şu annemin ilaç torbasında onun uyku ilacı vardı kahvesine atacam.
Doğan: ya ne uyku ilacı be
Soner:ya duymadın mı teknede yatacakmış.
Doğan: ya bu senin kıskançlığın gene başına iş açacak söyleyim.
Soner:yok ya o zaman bol bol yarın meyve kokteyl içer Aylin sen teknede uyurken
Doğan: tamam nasıl alacağız ilacı
Soner:sen git meşgul et.ben alır gelirim.
Soner ve doğanın uyku ilaçlı kahvesini içmek zorunda kalan Ayhan teknenin yolunu tutmuştu.
Bahçede Sevilay teyze ile sohbeti koyulaştıran Remzi bey sefer dayı yanlarına gelince kendisine dönerek,
Remzi bey:sizde kaptanmışsınız
Sefer dayı sevilay teyzeye bir bakış atarak
Sefer dayı:kaptanım ama sizden farklı olarak ben uzak yol kaptanıyım.mekanım deniz
Remzi bey:ya azizim ne demişler deniz kadın gibidir güven olmaz
Sefer dayı:belki de bu yüzden aşığım denize
Remzi bey:o üstadım bakıyorum yoksa bıraktığınız limandakilerden canınızı yakan biri olmuş hehehe
Seferdayı:bilmem, aslında benim hayatımda hep tek limanım oldu.
Remzi bey sefer dayının gelmesini fırsat bilerek
Remzi bey:sevilaycım bana biraz izin verirsen Zerrin hanımla bu gün sohbet edemedim onun yanına gideyim.
Sevilay teyze: ne demek remzi sen rahatına bak.
Remzi bey gittikten sonra seferdayı ile sevilay teyze ikiside susumuşlardı.sefer dayı bir süre durduktan sonra dayanamadı,
Sefer dayı:böyle hiç konuşamıyacakmıyız remzi beyle saatlerce konuşuyorsunuz ama
Sevilay teyze: remzi benim çok eski bir dostum.
Sefer dayı biraz söyleyiş şeklinden biraz da belki söyleyecek bir sözün olmayışından sessiz kalmayı tercih etmişti ama biraz kırılmış gibi hali vardı sessizlikle birlikte yüzüne bir hüzün çökmüştü.Sevilay teyze dönüp sefer dayının hüzünlü yüzüne baktı birden gidip elini tutup bu hüzünlü halinden onu kurtarmak istedi ama kendini tutmuştu.bu eskimiş hayatta kalan taze sevdayı büyütmeyi başarabilirlermiydi işte bunda kararsızdı.artık gençliğinde ki gibi sonunu düşünmeden adımlar atamıyordu insan.evet sevda güzeldi de insan önce güvenmek istiyordu.belkide gençliğinden daha fazla bu yaşta güvenmek istiyordu.bu düşüncelerle onun yanından giderken sevil e rastladı
Sevil: teyze yarın erkenden yola çıkacağız haberin olsun.
Ama senin neyin var teyze ne oldu o anda sefer dayının tek başına oturuşu da dikkatini çekmişti.
Sevilay teyze: yok kızım bir şey
Sevil:teyze bak biraz konuşa bilirmiyiz.
Sevilay teyze:tabii
Sevil: teyze soner buraya gelmeden evvel dayısı seni ona anlatmış yani seni hiç bilmeden bir ufak bir kızı şaçları ikiye örülü o kızı çok sevdiğini bütün kadınlarda onu aradığını
Yani aslında çapkın iken çok sadık olduğu o çelişki yaşam biçimini anlatmaya çalışmış seni gerçekten seviyor olması sana hala aşık olması sence önemli değil mi.
Sevilay teyze:canım ben onun aşık olmasına yada anlattıklarına inanıyorum ama ben veya o biz aslında bir hayale takılı kaldığımızı gerçekte birbirimiz tanımadığımı söylemeye çalışıyorum
Sevil:teyze kim kimi tanıya biliyor ki bak bana kocama duyduğum aşk beni onun değiştiğine inanmaya ve güvenmeye götürüyor.ama varmı garantisi yok hayatın bir garentisi yok teyze ben de bunu anladığımdan ötürü o CD attım denize güvenmek ise ben kendime güveniyorum teyze Beni üzecek olan karşısında sadece kendime sende öyle yap benim hep örnek aldığım o teyzem ol hayatın üstüne yürü.seviyorum diye üzüleceksen üzül.teyze sevgisiz kalıp üzüleceğimizden daha iyidir bu .
Sevilay teyze:canım benim biliyormusun ne güzel bir genç bir kadın ve anne olmuşsun.
Sevil:sağol teyzecim
Sevil sarılarak teyzesini öptü
Sevil:iyi geceler teyzecim.
Sevilay teyze:iyi geceler kızım.
Halil bey ve Esma sultan ise geldiklerinden beri bulundukları yerden mennun olan ve oğlu ile gelinlerinin barışmasından mutlu oldukları her hallerinden belli ediyorlardı.
Sevil:Halil baba ve esma anne yarın çok erken kalkacağız.biliyorsunuz soner hiçbir şey bilmiyor ona göre
Halil bey: tamam kızım sen nasılsın pek konuşamadık
Sevil Halil beyin neyi kast ettiğini anlamıştı onlara baktı ve her ikisini de yanaklarından öptü
Sevil:merak etmeyim iyiyim baksanıza beni seven böyle annem babam olduktan sonra
Halil bey: ay bak gözüme bir şey kaçtı
Esma sultan:kızızm gel seni öpeyim benim oğlum başına gelen en güzel şeysin sen
Sevil:teşekkürler.

17.Haz.2008 13:36:00


mavigun41 dedi ki...

Çerezler-6

İlerde remzi beyle konuşan annesine doğru yürüdü.
Babası genç bir kadına gittiğinden beri babasını ve tüm erkekleri affetmeyen annesi bu barışmadan da pek memnun olmadığını bilerek yanlarına gitti.
Sevil:anne yarın erkenden yola çıkacağız haberiniz olsun.
Remzi bey:sevil kızım ne zaman yola çıkacağız
Sevil: saat 10 gibi remzi amca.çünkü varacağımız yerde doğum gününü kutlayacağız.
Zerrin hanım: bu değer mi sence
Sevil: ne değer mi anne
Zerrin hanım:seni aldatmaktan bıkmayan bir adama Değer mi
Sevil: anne önce düzeltiyim ortada bir aldatma yok
İkincisi evet değer onu seviyorum onun için her şey değer
Zerrin hanım:sen bilirsin kızım ben senin üzülmeni istemem
Sevil:sağol annecim sen beni merak etme..

Herkes yataklarına geçtikten sonra sevil de odasına çıkmadan neler yapılcaklarının listesine baktı.Allahtan Ayhan her şeyi halletmişti.merdivenlerden odasına çıkarken soner in yarın ne kadar sevinceğini düşünüyordu.
Odasına girdiğinde soner onu beklediğini gördü.
Soner:yarın Ayhan marmaris'e gidecekmiş öyle mi?
Sevil: evet
Soner: babası
Sevil: hayır canım tekrar dönecek
Soner: yani babam öyle demişti de bende doğru mu diye
Sevil: sen niye ilgilendin gitmesiyle
Soner:hiç öylesine sordum
Sevil:canım Sonercim Ayhan ı sevdin mi
Soner:ben mi bilmem ama babamla kanka olduğuna göre.
Sevil: ne güzel işte gerçekten Ayhan iyi bir insandır
Soner:yiyim ben onun insanlığını
Sevil:efendim ne dedin
Soner:yarın ayın kaçı dedim
Sevil:17 haziran ne oldu
Soner:yok canım öylesine sordum
Sevil: anladım canım hadi yarın erken kalkacağız yat artık.

17.Haz.2008 13:42:00

Alıntıdır...

17 Haziran 2008 Salı 13:59


no name dedi ki...
mavigun41 dedi ki...

Çerezler-7


SAAT:4.30

Soner:doğan pışt pışt of uykucu doğan
Doğan üçüncü seslenişte duymuştu.sessizce bahçe kapının yanında buluşup sus işareti yaparak sessizce kumsala inmişlerdi.
Doğan:ya bu Ayhan uyumuşmudur.
Soner:uyumuştur da yarın uyanır inşallah çünkü buradan
Gitmesi gerek.



Soner ve doğan sessizce yataklarına yatarken yaptıkları muzurluğun gülümsemesi yüzüne yansıyan iki yaramaz çocuk gibiydiler yarın bayrammış gibi heyecanlı ama o kadar da mutlu olarak yarın olmasını sabırsızlıkla bekliyerek uykuya yenik düşmüşlerdi.

SABAH: saat 10.00


Tekne de:


Ayhan başını tutarak uyanmıştı.içinden temiz hava dedi insanı deliksiz uyutuyor ama hiç böyle başı ağrımazdı.Kalktı kendini denize attı. 5 10 dk. Yüzdükten sonra tekneye çıktı. Tekneye baktı çok güzeldi.herşey sevil in isteği üzerine olmuş özel yelkenler yapılmıştı.birden böyle bir kadın tarafından böyle sevilmeyi arzuladı genç adam derin iç çekti . Aylin aklına geldi.onu ne kadar sevdiğini hala onu görmek acı veriyordu ama olmamıştı işte..şimdi onu başkasıyla görmek onu üzüyordu ama yapılacak bir şey yoktu Aylin onu hep bir arkadaş olarak görmüştü.
Artık hazırlıklara başlaması gerekiyordu.

Evde:
Sevil uyandığında soner hala uyuyordu bu iyi diye düşündü hazırlıkların hepsi biterdi.aşağıya indiğinde herkes uyanmıştı.evde yapılacak yiyecekler hazırlanmış hepsi tekneye taşınıyordu.pasta teknenin buzdolabına konmuş.
Efe ve ikizlerin vereceği hediyeler hazırlanmıştı.çocuklar tekneye götürülmüştü.herkes Soner onları görmeyecek şekilde saklanmışlardı.teknede tek eksik şimdi tek doğan ve soner kalmıştı.
Aylin doğan ın sevil soner in yanına uyandırmaya gittiler.
Aylin:doğan hadi canım gidiyoruz.
Doğan :nereye
Aylin:sen kalk şortunu giy hadi
Doğan:ya sabahın bu saatinde nereye gidiyoruz ki ben bu gün bir yere gitmem soner in doğum günü
Aylin: deme bu gün mü bak bilseydik hediye alırdık
Doğan: ben aldım merak etme arkadaşımın doğum günü unutacak halim yok herhalde.
Aylin: tamam gelince kutlarsın.


Sevil:soner hadi hayatım gidiyoruz.
Soner:nereye
Sevil: hadi canım hadi giyin
Soner:benim uykum var
Sevil:Sonercim ben sefer dayı ile birlikte mi yatmak istiyorsun
Soner: bu ne demek şimdi
Sevil:yani gelmezsen olmaz demek
Soner: nereye gidiyoruz
Sevil:sen ben ve Ayhan
Soner:ya kabus gibi ne Ayhan ı ya
Sevil:Marmaris e gidiyoruz
Soner:nee olmaz ben gelmem
Sevil:Sonercim lütfen
Soner:peki bari doğan gelsin bizle
Sevil:tamam Aylin ve doğana da söylerim
Soner ve doğan aşağıda karşılaştıklarında
Doğan: ne o şimdi soner ne yapacağız.
Soner:ben marmarise gidince sen beni tuttu diye hasta ol otobüsle döneriz.
Doğan:ya bunlar bizi bırakırmı yandık hele birde bizim yaptığımız anlaşılırsa
Soner:ya nerden anlaşılacak biz marmariste ayrılırız.o nasılsa dönemez. Bence marinadan kalkamayacak bile..Hadi beklide teknede olmak daha az şüphe çekeriz
Doğan:ya soner bak yakalanırsak yanarız diyorum
Soner:ya vıdıvıdı doğan ya olmaz bir şey hadi gel.

17.Haz.2008 13:50:00

Alıntıdır...

17 Haziran 2008 Salı 14:09


no name dedi ki...
mavigun41 dedi ki...

Çerezler-8


Teknede

Tekne hareket etmeye başlamıştı teknenin rotası marmarise dönmediğini fark eden
Soner:sevil nereye gidiyor sizin Ayhan
Sevil:bilmem hayatım
Doğan: ya ben biraz gözümü kapatacam diyerek teknenin arka tarafında yatmıştı.
Soner:ay bunu gene tuttu deniz.
Aylin:ilaç içti ama
Sevil:olsun canım güneşleniyor işte.
Soner bu arada rotası değişen teknede huzursuzlanmıştı.
Artık saatler öğleyi

datcainfo.net/tarihiyerler42.htm

Knidos varılmış tekne durmuştu
Soner: neden durduk
Sevil:bilmem bakalım Ayhan neden durduk.
Ayhan:bence burası yüzmek için ideal yüzelim diye
Soner: ne yüzmesi kardeşim bir an önce gidelim.
Sevil: Sonercim lütfen hem çok sıcak bak.
Soner sevil in zoruyla denize girmişti.
Bu arada teknede ki kamerasında ki herkes yerlerini almıştı.ortaya büyük bir pasta gelmişti.
Ayhan dan işareti alan sevil
Sevil:Sonercim hadi çıkalım
Soner tekneye adımını attığı an herkes hep birlikte
İyiki doğdun Soner temposu ile karşılanmıştı.
Birden herkesi buradan gören ne ye uğradığını şaşıranan soner ortada pastayı görünce dönüp karısına baktı. Onun gülen yüzünden her şeyi anlamıştı.sevil i hak etmek için Allah a ne yaptığını bilemiyordu ama hergün hergece teşekkür edeceğini biliyordu.
Efe: hadi baba pastanı üfle
Aylin: dilek dilemeği unutma ama
Soner pastanın yanına gelmişti ki .gözleri dolu dulu olmuştu nedense hiç beklemediği anda karısına baktı ne kadar güzel bir insana aşık olduğunu düşündü ve her geçen gün ona daha fazla aşık olduğunu şu anda sorsalar öyle derdi karışına şimdi daha aşıktı ve artık onu kayberderse neyi kaybedeceğini bilen bir adamdı.pastayı üfledi herkes alkışladı kutlamalar yapıldı.herkes hediyelerini vermişti
Doğan:demek ayı doğan ha
Soner: kandırıkçı doğan bunu da biliyordum unutmayacağını
Doğan: yok ya yoksa dümenci soner
Soner:ya sahi biz ne yapacağız.
Doğan:bak soner en kısadan eve dönmemiz gerekiyor.bu Ayhan masum baksana
Soner:ben bittim yani tekne eve gitmezse ama biliyormusun her şeye değer
Sevil doğum günümü unutmamış ya
Doğan:sevil unutmaz demiştim ben sana
Soner:aman iyi ki benden fazla bir şey bildin işgüzar doğan
Doğan : aman sen bu işin sonunu düşün oğlum
Bu arada efe babasını yanına gelerek
Efe: baba annemin hediyesi nerede
Soner: canım işte bunların hepsi annenin hediyesi değil mi
Ayhan:evet hareket ediyoruz. Buradan yolumuz deve burnu bu yüzden yelkenleri açabilirmiyim rüzgardan faydalanalım ne diyorsunuz kaptanlar.
Bunu söylerken Ayhan teknenin yelkenlerini çakmekteydi.
Rüzgarı alan yelkenlerde sevil ,soner ve çocukların resmi vardır.
Soner adeta dona kalmıştı Ayhan konuşmaya devam edyordu
Ayhan: şimdi de yelkenimizi flamasını çekiyoruz.
Bundada * S&3E&S * armalı yelkeni çekmişti.soner yanına gelen sevil e baktığında onun elindede bir anahtar duruyordur.
Sevil:soner bu senin hayatım o gün marinaya bu tekneyi almak için gitmiştim.yani tekne bizim uğurumuz hala birlikte oluşumuzun simgesi al ve dümene geç.
Ayhan: evet şimdi bizi bu teknenin sahibi bizi geri döndürecek
Evet soner bey kaptan odasında bekleniyorsunuz.
Soner: sevil gerçek mi bu şimdi
Sevil: gerçek hayatım doğum günün kutlu olsun
Soner: ne yani bu tekne
Sevil:evet bu tekne senin
Soner:benim mi? yani ben şimdi
Ayhan tekneyi açık denizin ortasında durdurmuştur.
ayhan:haydi kaptan tekne sizin artık yeni kaptanı alkışlayalım.
Soner her şeyi unutarak karısına sarılır ve onu döndürmeye başlar inanamıyordur.birden kaptan odasında Ayhan ı öper ve alkışlar ve kaptan sesleri arasında tekneyi çalıştırmak için anahtarı kontak yerine yerleştir.ve döndürür bir ses çıkmaz bir daha döndürürü tekrar .
Tekne çalışmıyordur.
Sevil dönüp Ayhan a
Ayhan dönüp Sevil e
Doğan Soner e
Soner ise elinde kontak anahtarı herkese baka kalmıştır.
güneş batmış artık deniz akşama hazır olmaya başlamıştır.
Tekne ise denizin ortasında süzülmektedir...

Bölüm sonu.

17.Haz.2008 14:17:00