Mevlüt Tunca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mevlüt Tunca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2010 Perşembe

Yolun Sonu

Zor bir yokuşun hassas basamaklarındayım
Düşüp bir yerlerimi kıracakmışım sanki
Çocuksu bir tedirginlik var üzerimde
Nerden geldiğini bilmediğim..

Koskoca bir ömrün hikayesini motifleyen
Sahipsizliğin ağır yükünü taşıyan ayaklarım yorulmuş
Her an kayıp devrilmenin
Acısı sarmış dört yanını.

Buğulanan gözler dalıp gider olmuş zamansız
Onca savaştan sonra yakışmıyor yılmak
Kendini salıvermek yakışmıyor
Yalnızlık alıp başını gitmiş
Mevsiminden önce açan çiçekler gibi
Garip kaldım ya bende…
Bu ucube neyin bedeli kim bilir
Hangi günahın intikam yemini etmişliği
Omzuma dökülen saçlar
Hangi darda kalmışlığın kendini göstermesi.

Hiç aklıma gelmezdi ki bir gün..
Bir gün işte …
An geçtikçe bebek olup
Her tökezlemede başımı kaldırıp
Anne diyeceğim…

Yalanmış ardında koşturmam misketlerin
Burnu boyalı adam sende yalancıymışsın
Ya gençliğim, durdurulmazlığım
Nerdesiniz…

O kadar manasız mıydı kavgalarım
Anlamı yokmuş attığım adımların hiç.
Arkadaşlarım, dostlarım bilmez misiniz
Bu kış zorlu geçecek
Saçlarıma durmaksızın kar yağıyor…

Mevlüt Tunca