Cahit Külebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cahit Külebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Nisan 2017 Cumartesi

DOST

Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın, Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın. Sabahlara kadar oturup konuşalım Kimse duymasın. Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız Dokunarak uçalım. İnsanlardan buz gibi soğudum, İşte yalnız sen varsın. Öyle halsizim ki hiç sorma Anlarsın.

Cahit Külebi


21 Şubat 2015 Cumartesi

Hikaye


Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!

Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!

Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz!

Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
Konuş biraz!

Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz!

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!

Cahit Külebi

Işığın Yansıması

19 Haziran 2012 Salı

İSTANBUL




Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.

Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.

Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimde şarkı bitti.

Cahit KÜLEBİ

3 Aralık 2010 Cuma

DİŞİ


İstanbul boğazından beyaz
Gemiler geçer, su kesimi mavi
İnsanı gecelerce uyutmaz
Benim sevdiğim de, bu gemiler misali

Cahit Külebi

24 Mart 2010 Çarşamba

Bilinmeyen


O ki bardağa dökülen seraptır
(Bal yoğunluğundadır, sıcaktır, ışıktır)

O ki sabah erken bir bahçedir
(Çayır kokusudur, serinliktir, muttur)

O ki esen yeldir kar erirken
(Çiğdemdir, ağaç çiçeğidir, okşayıştır)

O ki içilen sudur kana kana
(Özlemdir, doymayıştır, kardeştir)

O ki bir yüce ırmaktır akar
(Ürküntüdür, baş dönmesidir, gidiştir)

O ki maviliği belirsiz denizdir
(Buğulanmadır, düştür, sevmekte ölümdür)

O ki bir ince kızdır ak tenli
(Yaşamdır, umuttur, gözyaşıdır)

Cahit Külebi

22 Mart 2010 Pazartesi

Gizli Sevda


Senin gözlerinden öyle acı
Bir ışık geçer ki bazan...
Melek mi, şeytan mı belli olmaz
Bakar pusularda uzaktan.
Senin ellerin öyle nârin
Bulutlar gibi yüzsün varsın.
Takip penceni yüreğime
Baştan başa yırtarsın.

Masallarda iki tel birbirine
Sürtülürse yardıma devler koşar.
Senin saçların öyle gür ki
Rüzgâr esse kıyamet kopar.

Alıp başımı delicesine
Koşmak isterim nere olursa olsun.
Tutarsın devler gibi yolumu,
Ne yana koşsam durdurursun.

Cahit Külebi