İlhan İrem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İlhan İrem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Aralık 2011 Çarşamba

Sekiz Bulut Dağının Prensesi


Havada uçuyordu
Duvarlardan geçiyordu
Elverdi ŞATLUP / Işıktan geçti
Maya ağacının kökleri üzerinde melaikeler bekliyordu.

Odalarına gir cennet yüreğinin
Yıldızları yad et birbir.
Gecenin derinliklerinde anahtarlar şıkırdar
Hava kızları raksederler

Sis / gökyakutlarda
Sis / rüyalarda
Sis / yasak meyva
Sis / dudaklarda

Hüzün / yüzyıllar boyu
Tövbe / günahlara
Veda / zehirli elma
Gonca / dudaklarda

Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden
Sekiz bulut dağının prensesi
Mevsimlik heveslerini dökmüş çiçeklerin ecesi
Olan olmadı biten de bitmedi.

Gizli bahçelerde lirik bahar senfonileri
Geçmiş -- an ve gelecek
Varolmuş ve olacak
Havadis avcısı adamotları topladı kehanet ırmağının kıyılarından
La mekan ! La kuyud !
Salamender'in tılsımı ateşte.
Tozdan geldin toza dön !
Ayna krallığının sihirli tacı görünmez oldu.
Kum yatağında kum. Dikenler parçaladı avuçlarını
Silinip gitti.
Yüzü önce / sonra elleri / ve sonra tebessümü bile unutuldu.

Hırs akrebi vahşice kanırttı acımasız, meşum
Kim daha yükseklerde o mu ben mi ?
Başında kainatın sarkacı
Geçmiş -- an ve gelecek
Varolmuş ve olacak.


Sekiz bulut dağının prensesi
Mevsimlik heveslerini dökmüş
Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden.


Söz : Hansu İrem, İlhan İrem
Müzik : İlhan İrem

"Şatlup", "Sekiz Bulut Dağının Prensesi" / Şiir ve Seslendiren: Hansu İrem
"Sekiz Bulut Dağının Prensesi" / Müzik: İlhan İrem

"Cennet İlahileri" albümü (2006)

SiS

14 Haziran 2010 Pazartesi

Bal Ağızlım


Bal ağızlım sen konuşunca, gökyüzü açılıyor
Yeryüzünün dört yanına baharlar saçılıyor
Yosun tutsa yürekler, yıkılsa bütün ümitler
Her kelimen dünyayı yeniden yaratıyor

Ben bir ay, sen ışığım; ben gece, sen sabahım
Sen tarla, ben aşkınla dalgalanan başağım
Bu kurumuş dünyaya ben seninle aşığım
Gönlüm sanki bir kovan, dolu dolu sevginle
Bal ağızlım her günüm bir petek bal seninle
Geliyorsun, seviyorsun, ölüyorsun, gidiyorsun
Gitmeeeee

Sen iğnesiz arımsın, ağzından bal akıyor
Meyva dolu dalımsın, ağzından bal akıyor
Alım, yeşil, sarımsın, ağzından bal akıyor
Hasat günü gelmeden kurumasın ekinler
Baharları sırtlayıp göç etmesin leylekler
Bal ağızlım canım; dün, bugün, yarınım
Sen susarsan yanında hiç kalır ölümler
Bal ağızlım canım; dün, bugün, yarınım
Sen susarsan yanında hiç kalır ölümler
Köhnetilmiş insanlar, unutulmuş doğrular
Bu yaşlı dünyaya kalan, yaşlanmış bir sürü yalan
Bal ağızlım gizli gelin, ballandıralım zehirleri
Üzülme herşey düzelir, görürlerse sevgimizi

Ben bir ay, sen ışığım; ben gece, sen sabahım
Sen tarla, ben aşkınla dalgalanan başağım
Bu kurumuş dünyaya ben seninle aşığım
Gönlüm sanki bir kovan, dolu dolu sevginle
Bal ağızlım her günüm bir petek bal seninle
Geliyorsun, seviyorsun, ölüyorsun, gidiyorsun
Gitmeeeee

Sen iğnesiz arımsın, ağzından bal akıyor
Meyva dolu dalımsın, ağzından bal akıyor
Alım, yeşil, sarımsın, ağzından bal akıyor
Hasat günü gelmeden kurumasın ekinler
Baharları sırtlayıp göç etmesin leylekler

Bal ağızlım canım; dün, bugün, yarınım
Sen susarsan yanında hiç kalır ölümler
Bal ağızlım canım; dün, bugün, yarınım
Sen susarsan yanında hiç kalır ölümler
Sen iğnesiz arımsın, ağzından bal akıyor


Er Mektubu Görülmüştür Bal Ağızlım
1980 (Türküola) 244

Söz: İlhan İREM
Müzik: İlhan İREM
Aranjör: Esin Engin
Orkestra: Esin Engin

http://www.youtube.com/watch?v=d7WMjXr8iWI&feature=related

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Bezgin


Işıklar arasında ben kararmış lambayım
Aydınlanacak yer yok sönmeyip de ne yapayım?

Sanki bir serseri mayın sanki bir göktaşıyım
Düşüyorum tutmayın düşmeyip de ne yapayım?

Ellerin eller olmuş gözlerim seller olmuş
Sevgimiz yeller olmuş kaçmayıp ne yapayım?

Fısıldaşır hayalin yokluğunu her gece
Yoksun işte yoksulum ben dilenip ne yapayım?

Her damlada gözyaşım seni bana taşıyor
Doldurup kadah kadeh içmeyip ne yapayım?

İnan ki sevgilim sensiz kurumuş bir dünyayım
Senin için dönmüyorsam durmayıp ne yapayım?

Her mevsimim kış oldu gerçekler hep düş oldu
Yanımda sen yoksan eğer uyanıp ne yapayım?

Ellerin eller olmuş gözlerim seller olmuş
Sevgimiz yeller olmuş kaçmayıp ne yapayım?

Fısıldaşır hayalin yokluğunu her gece
Yoksun işte yoksulum ben dilenip ne yapayım?

Her damlada gözyaşım seni bana taşıyor
Doldurup kadah kadeh içmeyip ne yapayım?

Ellerin eller olmuş gözlerim seller olmuş
Sevgimiz yeller olmuş kaçmayıp ne yapayım?

İlhan İrem

http://www.youtube.com/watch?v=yqcV0KB92Rk

27 Şubat 2010 Cumartesi

Yağma Yağmur


Ateşi düşürdüm yere
Sigaram sönük
Bir yağmur ince ince
Perdeler inik

Başımda bir düşünce
Hüzünlü ezik
Çok derin düşününce
Ne kadar komik

Yağma yağmur
Beni silip süpürme
Yağma yağmur
Denizlere götürme

Yaşlarımla yaşlandım
Sırılsıklam ıslandım
Beni eski sevdalara

Bakışı belirir yine
Ne kadar uzak
Bulutlanır gökyüzü
Morumsu mavimtrak

İlhan İrem

http://www.youtube.com/watch?v=u-Vh2Da_Lw8

6 Ocak 2009 Salı

Sevecen


Işıklı bir ağaç gibi
Bakışıyor gözlerin
Öyle nazlı... Öyle sıcak
Sevecen...

Bir başka dünyasın sen
Bağrında milyonlarla
Öyle büyük... Hoşgörülü
Sevecen...

Bembeyaz bir dünyada
Senle yaşamak varken
Böyle uzakta kalmak
Gücüme gidiyor...

Senin verdiklerini
Senle paylaşmak varken
Seni sensiz yaşamak
İçime sinmiyor...

Gel sevecen
Dön sevecen...
Sevmeyi senden öğrendim ben...

Gel sevecen
Gör sevecen
Sevmesini öğrendim ben...

Bir deli dere gibi
Akıp gider gururum
Öyle güçlü... Öyle yüce
Sevecen...

En büyük zamansın sen
Görünmeyen gücünle
Öyle ağır... Öyle sırlı...
Sevecen...

İlhan İrem

23 Aralık 2008 Salı

Sabah


Yaşanmamış günler vardır
Ümit edilen
Gidilmemiş yerler vardır
Düşte gidilen
Söylenmemiş sözler vardır
Hayal edilen

Bu sabah bir büyü taşıyor sanki
Olmamışı olacak eden

Bu sabah coşkuyu getiriyor
Yarınsız kalplere
Bu sabah özlemi götürüyor
Gelecek günlere
Bu sabah aydınlığı müjdeliyor
Ayrıldığı geceye
Bu sabah herşeye söz veriyor
Uyan da dinle

Yaşanmamış anlar vardır
Ömür verilen
Duyulmamış hisler vardır
Arzu edilen
Görülmemiş renkler vardır
Siyaha zincirlenen

Bu sabah bir büyü taşıyor sanki
Olmamışı olacak eden
Bu sabah coşkuyu getiriyor
Yarınsız kalplere
Bu sabah özlemi götürüyor
Gelecek günlere
Bu sabah aydınlığı müjdeliyor
Ayrıldığı geceye
Bu sabah herşeye söz veriyor
Uyan da dinle


İlhan İrem

Pembe Yalanlar


O anda durdu zamanlar
Öylece kaldın
Kalbinde kim var söyle pembe yalanlar
Acılar solar zamanla
Çığlıklar kopar
YETEEEEEER...

Yuvarlandı sesin kapıldım sana
Ruhumda girdaplar sancılar
Buseler aradım nefesin kokan
Olmaz olsun böyle deli sevda
Çarmıha gerildi sevda
Öylece kaldın
Gözlerim aradı seni sır oldu sevda
Yine yalanlar söyle
Çığlıklar kopar
Yandım aaaaahh!
O anda durdu zamanlar öylece kaldın
Yalvarman yalnızca bahane ruhum isyanda
Gözlerim aradı seni öylece kaldın
Yeter AAHHHHH!

O anda durdu zamanlar
Öylece kaldın
Kalbinde kim var söyle pembe yalanlar
Acılar solar zamanla
Çığlıklar kopar
YETEEEEEER...

Yuvarlandı sesin kapıldım sana
Ruhumda girdaplar sancılar
Buseler aradım nefesin kokan
Olmaz olsun böyle deli sevda
Çarmıha gerildi sevda
Öylece kaldın
Gözlerim aradı seni sır oldu sevda
Yine yalanlar söyle
Çığlıklar kopar
Yandım aaaaahh!
O anda durdu zamanlar öylece kaldın
Yalvarman yalnızca bahane ruhum isyanda
Gözlerim aradı seni öylece kaldın
Yeter AAHHHHH!

İlhan İrem

http://www.youtube.com/watch?v=Kv-A944wVJ4

22 Aralık 2008 Pazartesi

İlhan-ı Aşk


Hangimiz senli benli
Hangimiz sizli bizli
Bir koridor esrarengiz,
Yaşıyoruz gizli gizli...
Hangimiz yapayalnız
Hangimiz çoluk çocuk
Hangimizin bakışları
Daha sıcak...Daha soğuk...
Hangimiz uyuyoruz
Hangimiz duyuyoruz
Deniz derin, gökler mavi
Hangimiz uçuyoruz...
Hangimiz arıyoruz
Hangimiz sarıyoruz
Hayat bir yol ve bir ışık
Hangimiz kalıyoruz...
Ve hangi söz daha doğru
Hangi göz daha içten
Hangi üzüm daha tatlı
Daha buruk sevgimizden....

Bahar çiçekleri sunar gözünün bahçelerine...
Yaz sıcak bir dokunuştur vucuduna...
Güz gelir, dünya buruşur mu ne?...
Karlar yağar başına kışın...
Zaman geç olmasın...
Başlamadan ötmeye gece kuşları, ses ver gündüz gözüyle...
Çünkü ben sana herşeyi sunuyorum...
Dört mevsimi...
Ve bilmediklerini...
Dışarı çık...
Sana çarpılıp, sana bölünen parçalarımı bulacaksın çiçek tozlarında...
Dokularına sineceğim sımsıcak...
Ayağının altında kıtırdayan yaprak benim...
Ve başının üstünde direniyorum düşmemek için...
Sana ben herşeyi sunuyorum...
Bilmediğin diyarlarda tanıdık dostların var onlardan selam getiriyorum...
Kaçırdığın kuşun kanadındayım...
Ve bilmeden ne olduğumu, kafese kapatmaya çalıştığın...
Sana ben herşeyi sunuyorum...
Tüm zamansızlıkları içinde sevginin,
Sana ilân-ı aşk ediyorum...


İlhan İrem