Orhan Veli Kanık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Orhan Veli Kanık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Şubat 2015 Cumartesi

Güzel Havalar

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Orhan Veli Kanık

22 Aralık 2011 Perşembe

İçinde


Denizlerimiz var, güneş içinde;
Ağaçlarımız var, yaprak içinde;
Sabah akşam gider gider geliriz,
Denizlerimizle ağaçlarımız arasında,
Yokluk içinde.


Orhan Veli

11 Kasım 2011 Cuma

Kızılcık


İlk yemişini bu sene verdi,
Kızılcık,
Üç tane;
Bir daha seneye beş tane verir;
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?

İlâhi kızılcık!

Orhan Veli Kanık

5 Haziran 2010 Cumartesi

Gün Olur


Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.

Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.

Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!...

Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...

Orhan VELİ

11 Mart 2010 Perşembe

Sere Serpe


Uzanıp yatıvermiş, sere serpe;
Entarisi sıyrılmış hafiften;
Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
İçinde kötülüğü yok, biliyorum;
Yok, benim de yok ama...
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!

Orhan Veli Kanık

4 Mart 2010 Perşembe

Seni Sevmek



Seni sevmek...
Evet haklısın, kötü kızım.
Suçluyum seni sevdiğim için.
Gece gündüz benim olman için ettiğim dualar
bir gece de olsa, rüyama girmen için dilek ağacına bağladığım umutlar
döktüğüm gözyaşları sana olduğu için suçluyum ben...
Hep terkedildiğim için
istenmesem de senden kopamadığım, her türlü sözlere maruz kaldığım ve sana güvendiğim için suçluyum ben...
Doğru...Zaten sen hep doğruyu söylersin,
bir çocuk ne anlar sevmekten?
Ne anlar ki sevgi uğruna ölmekten,
ne anlar yaşam nedir, dünya ne?
Herşey toz pembedir onun gözünde
Hep umut vardır o küçük yüreğinde...
Karanlıkta aydınlık hisseder olmayacak sevdaya olur der...
Ben de çocuğum ve cezalıyım...
Cezam sevilmemek,
tek suçum ise,
seni be canım,
seni sevmek...

Orhan Veli Kanık

8 Ocak 2010 Cuma

EDITH ALMERA


İhtimal ki şu anda o,
Brüksel'e yakın
Bir gölün kenarında
Edith Alméra’yı düşünmektedir.

Edith Alméra
Kafeşantanlarda muhabbet toplayan
Bir çigan orkestrasının
Birinci kemancısıdır.

O,
Kendisini alkışlayanlara
Selâm verirken
Gülümser.

Kafeşantanlar güzeldir;
İnsan,
Orada çalışan kemancı kızlara
Âşık olabilir.

Orhan Veli Kanık

2 Aralık 2009 Çarşamba

Denizi Özleyenler İçin


Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
"Bakar bakar ağlarım."

Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından;
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lâpinaların en harelisi...
Hâlâ tuzlu akar kanım
İstiridyelerin kestiği yerden,

Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle açıklara!
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla
Zinaları ayıp değil.

Gemiler gecer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret.

Orhan Veli Kanık

6 Nisan 2009 Pazartesi

Anlatamıyorum...


Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum...

Orhan Veli Kanık

25 Mart 2009 Çarşamba

Derdim Başka


Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...

Orhan Veli Kanık

Davet


Bekliyorum;
Öyle bir havada gel ki,
vazgeçmek mümkün olmasın!

Orhan Veli Kanık

Macera


Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm...

Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm...

Büyüdüm işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm...

Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş, diyorum,zavallı şairin
Görüp göreceği...

Orhan Veli Kanık

18 Mart 2009 Çarşamba

Kitabe-i Seng-i Mezar


I

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırından çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye

II

Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

III

Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzgar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısıyla:
'Ölüm Allah'ın emri,
'Ayrılık olmasaydı.'

ORHAN VELİ KANIK

8 Şubat 2009 Pazar

BİRDENBİRE


Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.

Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar…
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.

Orhan Veli Kanık

14 Kasım 2008 Cuma

Issızlığın ortasında



Yalnızlık Şiiri

Bilmezler yalnız yaşamayanlar:
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret.
Bilmezler.

Orhan Veli Kanık

Fotoğraf; E. Halefoğlu