20 Ocak 2007 Cumartesi

mavigün senaryo

soner: evet oyun arkadaşı öyle demişti.bende sakınca görmedim evet kısmını işaretledim.ne yani oyun arkadaşı türkiye den bulamamışlarda rusya dan mı getirmişler.
sevil: soneer tamam oğlum sen yata bilirsin.sonercim sen bunları bilmezsim çünkü sen yıllarca hangi oyun arkadaşlarının olduğu malum
soner: ne yani şimdi bunda da ben mi suçlu oldum...
sevil: suçlumusun bilmem ama imzalağın hakkında bilgin olsaydı kriz filan diye demin ki nidaları çıkarmazdın sonercim çocuklar böyle denince daha heyecanla bekliyorlar,ama asıl amaç ülke insanların kaynaşması farklı kültürleri tanıtma.oyun arkadaşı denmesi bu yüzden
soner: aman anladık çok bilmiş sevilcim.senin entel rehber hocan bulmuştur oyun arkadaşıymış..

uzun bir sessizlik olur.en sonunda soner dayanamaz ve.
soner: sevil ama bu ceza ne zaman bitecek.bel fıtığı olacam bu koltukta yata yata hem bak efe ne kadar üzülmüş.
sevil: sonercim hiç konuşma eğer koltuktaysan istersen neden olduğunu da bir düşün.
soner: tamam ama ne bu hep aynı ceza biraz vizyonunu geniş tut bari
sevil: soner istersen fazla konuşma geniş bir vizyon sahibi olurum ki şaşarsın
soner: ya sevil sen varya hiç değişmeyeceksin.
sevil: evet sonercim ne tesadüf bende senin için aynı şekilde düşünüyorum..
soner: sevil ne diyorsun
sevil : hangi konuda
soner:işaretle koltuğu gösterir
sevil: yastıkla yorganını ala bilirsin
soner: oof oof ya ben böyle koltukta sen yatakta nasıl bir yastıkta kocayacağız biz
sevil: sonercim bunu bekar günlerinden kalan CD leri efe nin odasında unutmadan düşünecektin.
soner: ne olmuş yani
sevil : sonercim hala ne olmuş diyorsun.ne olacağını gördük sanıyorum
soner: iyi de ben onları taşınırken attığımı sanıyordum yani. gerçekten
(taşınırken kendini hayal ettiğinde;
dvd karşısında tek tek kontrol ederek karar verdiği günü anımsadı..
şunları atayım sevil in eline geçerse derdimi anlatamam sonra yok ben bunları kırıyım yok şimdi ya yazık bekar arkadaşlar var onlara veririm he he ne dua ederler ama ne yapsam ya diye oda da 2 tur atar.o sırada babasının kendisine verdiği kutu aklına gelir.
evet o kutunun gizli bir bölmesi olacaktı yazık şimdi bu cdlere tabii canım der ve kutunun gizli bölümüne yerleştirir)
sevil: allah allah nasıl oluyorda efe nin eline geçiyor o zaman.
soner: sevilcim hayatım nerden bileyim.o kutu bizim oda daydı.biliyorsun kutuda eski resimler olan kutu(tekrar anımsar efe ogün kutuyu sevil den gizli olarak odasına saklayacağı zaman efe birden odaya dalmış efe: babaaa ne güzel benim olsun mu.soner: şeeyy tabi oğlum ben sonra sana veririm. efe: olmaz şimdi alacam.babasından kutuyu açar bak buraya ben topladığım eski paraları koyarım.ne olur baba.soner: dayanamaz daha sonra gizli yerinden alırım diye oğluna kutuyu veriri.
soner: canım söyledim ya eski paraları koymak için almıştı.
sevil: kutuyu sormuyorum hayatım cdlari soruyorum.
soner: dedim ya attım (içinden kafama edeyim iyimi ne vardı saklayacak.)sanıyordum.hem ne oldu .
sevil: evet hiç bir şey olmadı ama ben zamanında eve gelmeseydim.aman allahım düşüncesi bile ...
soner: işte bende bunu söylüyorum sen zamanında geldin bu yüzden birşey olmadı.
sevil: soneer ben yatıyorum sana iyi geceler.cdlerdeki bayan arkadaşlarınla..
soner: sevilcim
sevil: iyi geceler sonercim
soner:aman iyi geceler.

ertesi gün sevil okulu arar ve bugün yarın rusya dan bir öğrencinin geleceğini öğrenir.bu yüzden işden erken çıkar gelecek çocuk herhalde efe ile aynı yaşda olacaktır.gelecek çocuk için efenin yanına bir yatak da koymak gerekir diye düşünür ve soneri arar.
sevil:soner işin varmı
soner: cezam mı bitti yoksa bak belimin ağrısından hiç uyuyamadım.
sevil: cezan için aramadım sonercim işin varmı onu sordum
soner: yok canım sevilcim ne oldu.
sevil: bu öğrenci bu gün yarın buraya gelecekmiş efe nin yanında bir yer hazırlayalım
soner: gelen öğrenci kız ise
sevil o zaman eda ve ege nin odasına koyarız .
soner: ne kadar kalacakmış.
sevil:sanırım 15 gün.
soner: anladım tamam sevil geliyorum.
o gece misafir için herşey hazılanmış gelmesi bekleniyordu...

ertesi gün sevil kahvaltıyı hazırlanmış efe giyinmiş .
soner efe kalkmadan sevilin yanına gittiğinden belini tutata aşağıya iniyordu.
sevil: iyi uyudun mu hayatım
soner: ne demezsin.yastığa başımı koyar koymaz.
sevil: gülerek iyi işte yastığının kıymetini bil.
soner: hani bir yastıkta yatacaktık yastıkları yanyana bile göremiyoruz.
sevil : sonercim çay..
soner: alayım.
o anda kapının zili çalınır.
sevil: hayırdır kim bu saatte
soner: site yöneticisidir. Ben bakarım.
soner kapıyı açar.tekrar kapıyı kapar.
sevil: kimmiş hayatım.
soner: bilmem kimse yoktu.
sevil : ama canım hala kapı çalıyor.
bu sırada sevil de kapıya gelmiş.
sevil: soner açsana kapıyı.
soner tekrar kapıyı açar.
sevil in karşısında kendisine rusça selam veren 20 yaşlarında çok güzel bir kız duruyordu.
- selam...
efe de kapıya gelmişti.rus kızının yanında okuldan bir görevli olduğunu neden sonra fark ettiler.
görevli: efecim işte oyun arkadaşın canım
soner: çüş
sevil: nee
efe: yaşasın oley..



Salı günü için düşünülmüş ufak bir BBO anımsatmasıydı.

devam eder mi ?
gerçekten bilmiyorum..

20 Ocak 2009 Salı 13:41

Hiç yorum yok: