Fasl-ı Mavi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fasl-ı Mavi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ocak 2010 Perşembe

Duvağını Açtım Hüznümün


Duvağını açtım hüznümün
Öykülerimi astım kapı arkasındaki paslı çiviye
Hayallerim zaten naftalin kokar bilirsin
Bir bir özenle katlamıştık hatırlar mısın ?
Her mutluluğun arası bir tutam naftalin,
Her mutluluğun arası bir tutam sen...
Her sen yeni bir hüzün
İşte öyle ...
Görüyorsun
Yine aynı ben
Yine gece
Ve kendin olamadığın gölgenle cebelleşiyorum tüm mecalsizliğimle

İçimin sen köşesi acıyor
Gözümün sen kenarı ağlıyor yine sana
Üşümüşlüğüm tuttu yine hayata
Ruhum sersefil
İçim buz
Siyah dantellere matem boncukları iliştirdim ellerim titreyerek
İki sen - bir boncuk arası - sonra yine sen
Sırası şaşmadı asla
Her arada gidişin vardı ve her arada bitişim
Bite bite varoldum hüznümle
Aşkıma ziyade olsun
Duvağını açtım hüznümün
Gelişine de Eyvallah
Gidemeyişine de...

Fasl-ı Mavi

Emeklediğim Yollardan Geri Döndüm Ben


Emeklediğim yollardan geri döndüm ben
Her yeni doğan güne yeni çığlıklarla uyandım
Bir yalandı belki hayat
Çaresizdim
Şansımın şah damarını zorladım yuttuğum umut haplarımla
Kursağımda dize dize sevinçler biriktirdim
Yutkunamadım
Arabesk dumanlarda boğuldu ruhum
Nefes aldırmadı isyanlarım
Kaybettiğim eskilerimi getirmem için
Yeniden tutsak olmam gerek yalanlarına
Affetmiyorum
Sessizliğimi dinliyorum şimdi
Bir su sesi
Bir menekşe mavisi
...ve soluğunu nefesimin
Uzaktan gelen naif bir melodi..
Ben !
Belki biraz dram
Biraz da gözyaşlarımla ıslattığım acı bir komedi...


Fasl-ı Mavi