Asaf Halet Çelebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Asaf Halet Çelebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2013 Salı

Kadıncığım



oyluk kemiğimi çıkarıp
kendime bir kadıncık yaptım
ve bir şamar vurup
rafa oturttum

ben evden çıkınca
kadıncığım yemeklerimi pişirdi
söküklerimi dikti
ve akşam olunca
korkusundan
çıkıp rafa oturdu

geceleri kadıncığımın dizlerine korum başımı
ve üç kıl koparınca
uyurum
Asaf Halet Çelebi

7 Aralık 2012 Cuma

Nûrusiyâh


Bir vardım 
    Bir yoktum
Ben doğdum
Selimi salışın köşkünde

Sebebsiz hüzün hocamdı
Loş odalar mektebinde
Harem ağaları lalaydı
Kara sevdâma
Uyudum
     Büyüdüm
Ve nûrusiyâha ağladım

Nûrusiyâha ağladığım zaman
Annem süzudilâra idi
Ve babam bir tambur
Annem süstü
Babam küstü
Ama ben niçin hâlâ nûrusiyâha ağlarım
              Nûrusiyâaaaaahhh

Asaf Halet Çelebi
      

30 Kasım 2012 Cuma

Çingenelerim


Deniz kenarına inen çingenelerim
sulara içmeden bakarlar
o sular tuzludur
balıklar içer

Yeşil otların içine gömülen çingenelerim
otları yemezler
o otlar tatsızdır
katırlar yer

Çiçekli şalvar seven çingenelerim
çiçeği sevmezler
kalem parmaklı çingenelerim
kalem tutmazlar
falıma bakarlar da
ayağıma bakmazlar
paramı isterler de
beni istemezler

yüzlerini güneşle yıkayan çingene kızlarım
kibarım diye bana gönül vermezler

asaf halet çelebi



23 Kasım 2012 Cuma

Trilobit


dünyalar ve yıldızlar
en küçük şey
acıkan dilimi uzatıp
hepsini birer birer yaladım
ve yuttum

biraz serinlemiş gibiyim

50.000.000 sene evvel
ılık bir denizde bir trilobitken
duydum meali

zaman nedir
zaman nedir unutarak

açıp ağzımı
bütün denizleri içtim
ve kendim kaybolup
deniz oldum

sonsuz deniz oldum

Asaf Halet Çelebi

11 Kasım 2012 Pazar

Mağara



           İçimdeki mağarada
kurumuş ölüler yatar
zehirle gülen zümrüt ve 
yakut yatak içinde
bir zaman
 beni uğurlamaya gelen
haramiler

içimdeki mağarada 
bir yığın kitap var
bakınca yakından
tasvirlerin gözleri oynar
ve konuşur
hepsinin yüzleri benim yüzüm gibi
ve gözleri benim gözüm gibi

Asaf Halet Çelebi

13 Haziran 2012 Çarşamba

Güneşin Işığı




her şey güneşi seviyor
hattâ denizler bile
denizlerde nefes alan sen bile
ve biz
güneşi değil ışığını seven insanlarız

güneş içime vuruyor

güneşin ışığı var
güneş yok
güneşin ışığını kim anlatabilecek

pazar pazar gezmek
dağ dağ dolaşmak
ve ormanlarda kalmak

güneşin ışığını anlatacak olanı arıyorum

güneş içime vuruyor

Asaf Halet ÇELEBİ

14 Aralık 2011 Çarşamba

Hırsız




pencereden giren mehtap
bu evde hırsız var
mehtapta
pencerede oturmuş
beni görüyorum

kapıyı çalsam
içerden ben çıkacağım
içerden çıkacak beni
ne kadar görmek istiyorum

penceredeki beni uyandırmalıyım
içerde hırsız var
içerdeki hırsızın
ben olacağımdan korkuyurum

Asaf Halet Çelebi

30 Kasım 2011 Çarşamba

Romantik Gençliğim


ejderhalar çıkarıyorum
duvar kovuklarından
alevler çıkarıyorum
yağmur karaltılarında
hazîn
yürüyorum

uzattım ellerimi
çok uzaklara gitmiş
yıldızlar düşürmüş gelirken
yıldızsız kalınca gece
uyunur
tavanı yok siyah gök

sırt üstü yere yattım
tavansız göğe düşüyorum

Asaf Halet Çelebi

21 Nisan 2011 Perşembe

UYANLIK


uykum geliyor
uykum geliyor
uzaklaşıyorum
yaklaşıyorum
kendimden
kendime

sevdiğim havaları rahat dinliyorum
şekil keskinlikleri körleşiyor
ağırlıklar kalkıyor
çıkıyorum
bu âlemlerden
uykum geliyor
uykum geliyor

uyanık yollar yürüyorum
uykuda yollar yürüyorum
uykuda insanlar görüyorum
niçin gördüğümü bilemiyorum
uykum geliyor
uykum geliyor

ASAF HALET ÇELEBİ

12 Nisan 2011 Salı

Adımlar


bir adım attığım yerde
ne vardı ki
gitmemle kayboldu

her adımımda
sonsuz ben'leri koyuyorum
boşluğa
ve yine ben dolmuyorum

geçip gittiğim yerlerden
iç içe
öne
ve arkaya bakan
bir sürü
ben
ler
koymuşumdur
eskileri çocuk
şimdikiler ihtiyar...

Asaf Halet Çelebi

4 Ekim 2009 Pazar

Uyanıklık


uykum geliyor
uykum geliyor
uzaklaşıyorum
yaklaşıyorum
kendimden
kendime

sevdiğim havaları rahat dinliyorum
şekil keskinlikleri körleşiyor
ağırlıklar kalkıyor
çıkıyorum
bu âlemlerden
uykum geliyor
uykum geliyor

uyanık yollar yürüyorum
uykuda yollar yürüyorum
uykuda insanlar görüyorum
niçin gördüğümü bilemiyorum
uykum geliyor
uykum geliyor

Asaf Halet Çelebi

25 Şubat 2009 Çarşamba

SEMA-I MEVLANA


tennure giymiş ağaçlar
aşk niyâz eder
mevlânâ

içimdeki nigâr
başka bir nigârdır
içimdeki sema'a
neçe yıldızlar akar
ben dönerim
gökler döner
benzimde güller açar

güneşli bahçelerde ağaçlar
halak-ssemâvâti-vel'ard'h
yılanlar ney havalarını dinler
tennure giymiş ağaçlarda

çemen çocukları mahmur
câaan
seni çağırıyorlar

yolunu kaybeden güneşlere
bakıp gülümserim
ben uçarım
gökler uçar


ASAF HALET ÇELEBİ

19 Şubat 2009 Perşembe

MANSUR


renkler güneşten çıktılar
renkler güneşe girdiler
renkler güneşsiz öldüler
ne renk gerek bana
ne renksizlik

güneşler bir yerden çıktılar
güneşler bir yere girdiler
güneşler onsuz öldüler
ne aydınlık gerek bana
ne karanlık

şekiller bir yerden geldiler
şekiller bir yere gittiler
şekiller görünmez oldular
büyük köse vur
bütün sesler bir seste boğuldu
mansur mansuuur

ASAF HALET ÇELEBİ

12 Kasım 2008 Çarşamba

Nirvana


Nirvana

karanlığa geçelim

karanlığı geçelim

ne uyku
ne ölüm
hem uyku
hem ölüm

düş içime uyu
ve sonsuz büyü
unut renkleri
ve şekilleri
hepi
ve hiçi
beni
ve seni
ve geceyi yuttu
nirvana

Asaf Halet Çelebi

Adımı Unuttum


adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
ne in
ne cin
ne benî adem

zamanlar içinde
kuşlar uçuyor
kervanlar geçiyor
bir iğne deliğinden

çarşılar kuruluyor
sarayları oyuncak
insanları karınca şehirler
zamanları gördün mü
bir iğne deliğinden

adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
geçip gidenlere bakarak

Asaf Halet Çelebi

11 Kasım 2008 Salı

Ferhât ile Şirin


He
vurma kazmayı
ferhâaad

he'nin iki gözü iki çeşme
âaahhh

dağın içinde ne var ki
güm güm öter
ya senin içinde ne var
ferhâaad

ejderha bakışlı he'nin
iki gözü iki çeşme
ve ayaklar altında yamyassı

kasrında şirin de böyle ağlıyor
ferhâaad

Asaf Halet Çelebi

Cüneyd


bakanlar bana
gövdemi görürler

ben başka yerdeyim

gömenler beni
gövdemi gömerler

ben başka yerdeyim

aç cübbeni cüneyd

ne görüyorsun

görünmeyeni

cüneyd nerede
cüneyd ne oldu

sana bana olan
ona da oldu

kendi cübbesi altında
cüneyd yok oldu

Asaf Halet Çelebi

Renkler çekildi şimdi simsiyah bir saraya


Mansûr

renkler güneşten çıktılar
renkler güneşe girdiler
renkler güneşsiz öldüler
ne renk gerek bana
ne renksizlik

güneşler bir yerden çıktılar
güneşler bir yere girdiler
güneşler onsuz öldüler
ne aydınlık gerek bana
ne karanlık

şekiller bir yerden geldiler
şekiller bir yere gittiler
şekiller görünmez oldular

büyük köse vur
bütün sesler bir seste boğuldu
mansûr

mansûuur

Asaf Halet Çelebi