16 Ekim 2009 Cuma

Eski Mahalle 8. Bölüm

Onunla ilk karşılaşması okul kampusündeki ilan tahtasına aynı ilanı asarken olmuştu. "Ev arkadaşı aranıyor" ikimiz de birbirimizi tanımıyorduk ama şartlar gereği cankurtaran simidine sarılır gibi birbirimize sarılmıştık.

Ekrem çok sakin, sessiz ve içine kapanık biriydi. O basın yayında ben tıp fakültesinde okuyordum. Onun sessizliğinden olacak, hep kendimi ondan büyük, onun koruyucusu olarak görmeye başlamıştım. Annesini ve babasını trafik kazasında 14 yaşında kaybetmiş, onu amcası büyütmüştü. Bazen bu hem öksüz hem yetimliğine, onun bu içine kapanık hallerine çok üzülürdüm. Ekrem'le annemlere gittiğimizde annemin bana sarılmasını ve bana oğlum demesini bu yüzden yasaklamıştım. Ekrem'e düşkünlüğüm tüm arkadaşlarımla aramı açmıştı. Kendimi onu korumaya adamıştım bir bakıma. İşte sevgilime gideceğim anda bile durmuş onun anlattığı bankta ne bulmayı umuyorsam burdaydım işte.
Cem ayağa kaltı. Başını yukarıya kaldırdığında Ebru'nun evinin bu bankı gördüğünü Ebru'nun da camda durduğunu gördü. Bu durumdan çıkıp eski sorunsuz günlerine dönmeliydi. Ebru nun evinin kapısına geldiğinde, toparlanması gerektiğini biliyordu ona yardım edecek tek insan da Ebru idi.

Onu hastane açılışında görünce ona aşık olabileceğimi sanmıştım. Bunu ne kadar istediğimi tanrım biliyordu. Bence o da aynı şeyleri istemişti, aslında hayal kırıklıklarımızı bastırarak, güzel bir arkadaşlıkla birbirmize dayanarak hayata tutunmaya çalıştığımızın ikimiz de farkındaydık.

Zili bastı, kapıyı açan Ebru'nun ona hiç bir şey sormaması Cem'in işine gelmişti. Birbirleriyle konuşmadan oturup televizyon izleyip, geç vakit birbirlerine sarılarak uyudular...


Cem, ertesi gün Ekrem'i boşuna bekledi. Randevu saati geçince Zühal'e seslendi;
-"Ekrem aradı mı?"
-"Hayır efendim, randevu saati geçti, sonraki hastayı alayım mı?"
-"Biraz daha bekleyelim, adresi telefonu var mı kayıtlarında"
-"Yok efendim..."

Ah Ekrem, neden vazgeçtin ki. İçi sıkıldı, Ekremi' hem görüp hem kaybetmek zaten yeterince ağır geliyordu. Bir de şimdi kendisine ihtiyacı varken bulamamak...
Keşke dedi, keşke dün herşeyi anlatmasına izin verseydim. Ekrem'in izini kaybettikten sonra uzunca bir süre ona iyi davranmadım mı diye düşündü, neden gelmemişti...
Kaç kez hastalarının randevularını iptal ederek Üsküdar'a geçmiş, o banka oturarak Ekrem'in gelmesini beklemişti.

devamı var

mavigün

Hiç yorum yok: