16 Ekim 2009 Cuma

Eski Mahalle 7. Bölüm


Bu zamana kadar hiç buradan bakmamıştı, kendini anlatmak ona en zor gelen şeydi. Çocukluğundan beri kendini ifade etmekte güçlük çektiği, belki de sırf kendinden kaçmak için pisikiyatrlığı seçtiğini düşündü...
Herkesin içinde bir havuzu olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu, hiç dolmayan bir havuz...
Ne komik, hayat boş bir havuz gibiydi, bir türlü dolduramıyorduk...
Yaşam sürekli akan bir su olsa bile, ne kadar akacağı meçhul kalıyordu.
Cem oturduğu koltuktan muayenehanesine bir baktı.
Burayı ilk açtığı günlere gitti, gençliğin heyecanıyla don kişotluya soyunan bir psikiyatr... Breh breh breh, karşımda nasıl bir ayna varmış ki kendimi herkesin sorununu çözmeye muktedir biri gibi görmüşüm. Kendi içindeki korkaklığı, kendine bile anlatamadığı, kendisiyle barışık olmayan bir doktorun, kime ne yardımı olabilirdi ki...

Bütün kabahat Ekrem'deydi. Ne vardı birden çıkıp gelecek. Düzenini kurmuş herşeyi geçmişte bırakmıştı. Nerdeyse evlenecek birini bile bulmuştu. Hayatında bir ilki yaşıyordu. Bir kadınla sekiz aydır birlikteydi. Herşey çok güzel gidiyordu. Evet Ekrem ne vardı gelecek?..

Cem ceketini alıp kendini dışarıya attı, arabasına binince Ebru'yu aradı, evde olduğunu öğrenince ona gitmeğe karar verdi.

Ebrunun oturduğu sokağa girince birden hatırladı. "Hay Allah" dedi, nasıl olurda o kadar buralardan geçtiği halde Ekrem anlatırken aklına gelmemişti. İşte bugün Ekrem'in anlattığı çınar ağacı ve bank tam karşısında duruyordu. Arabadan indi Ekrem'in oturduğu banka oturdu. Etrafına baktı boğazı, kız kulesini seyretti, onu buraya neyin getirebileceğini düşündü. Düşünceleri seneler öncesine kadar gitti.
Ekrem'le tanıştığı ilk güne...

devamı var...

Mavigün

Hiç yorum yok: