16 Ocak 2007 Salı

Başkan Senaryo

(...ertesi gün...)

Soner boş boş yatmaya alışık olmadığı için iyice sıkılmıştır.Ne televizyon seyretmek ne de evde başka şeyler onu bu sıkıntıdan kurtarmamıştır.Televizyonda kanaları zaplarken daha önce kendisininde katıldığı o evlilik programına rastlar.

Aklına hemen Sevil gelir elbette, daha önce hiç bu kadar ilgisini çeken,gününü gün etmiş ama aklından çıkaramadığı veya tekrar tekrar düşündüğü biri olmamıştı.

Kendisini tanımadığı halde yaralanma olayında dopktor ile birlikte neden gelmişti ?

Efe ile ikisi neden bu kadar güzel anlaşıyordu ?

Efe fazla tanımadığı halde neden onu bu kadar çok sevmişti ?

Neden ? neden ?

kendi halinde bu sorulara ve cevaplarına dalmışken Efe'nin sesiyle irkildi

Efe : hayırdır babacım dalmış gitmişsin

Soner : yok be evlat, televizyonda seyredecek birşeyler arıyorum

Efe : eminmisin baba, yaklaşık yarım saattir seni seyrediyorum, o programa dalmışsın

Soner : gözlerimi dinlendiriyordum, açık kalmış o program

Efe : tabi tabi, öyledir zaten

Soner : anlamadım ne demek şimdi bu

Efe : bişey yok baba, sen anladın ne demek istdiğimi

Soner : sen ne haltlar karıştırıyorsun bakim yine, bu sözlerle neyi ima ediyorsun

Efe : dedim ya baba, öylesine söyledim,bişey ima ettiğim yok

Soner : sen çok konuşma bakim

Efe : aman baba, ne dedimki şimdi

Soner : boşver evlat, yatmaktan sıkıldın acısını senden çıkarıyorum sadece

Efe : biliyorum baba, sen alışık değilsin böyle yatmaya..benim yapmamı istediğin bişey varmı

Soner : var

Efe : ne ?

Soner : telefonumu getirirmisin.

Efe : tabiki getiririm, Sevil ablayımı arayacaksın

Soner : hayır

Efe : neden aramıyorsun ama, o kadar yardım etti sana

Soner : haklısın ama...

Efe : ama ?

Soner : aramam doğru olurmu ki , rahatsız ediyormuş gibi oluruz efecim, işi gücü vardır,alıkoymayalım

Efe : olmaz baba merak etme, eminim o da aramanı bekliyordur

Soner : nerden biliyorsun bekledğini

Efe : bilmem , içime doğdu sadece

Soner : senin içine hiç doğru dürüst bişey doğmaz zaten, nerde ilginç şeyler var , onlar doğuyor hep.

Efe : bunun neresi ilginç baba, kendim için bişey istemiyorum, sadece sen mutlu ol, o yüzden

Soner : Efecim bunları sana birimi söylüyor yoksa biyerlerdenmi okuyorsun ?

Efe : yooo

Soner : senin yaşına uygun sözler değil de ondan sordum..içine başka birinin ruhumu girdi naptı

Efe : (kahkayı basar)..hadi ama ara işte, yemeğe davet et, ne güzel olur dimi

Soner : aramayı bıraktın bide yemeğe davet et diyorsun ya

Efe : tabi

Soner : bu halde nasıl yemek yapmamı bekliyorsun,sana bile iki gündür doğru dürüst bişeyler yediremedim,hazır yemek söylüyoruz.

Efe : tamam işte baba senin yapmana gerek yok, yine dışardan söyleriz

Soner : çok mu istiyorsun aramamı

Efe : istiyorum ama seni zorlayamam tabi (o çocuk masum bakışlarını kullanır)

...Soner oğlunun ısrarlı davranışına ve bakışlarına dayanamaz...

Soner : tamam arayacağım ama gelmezse üzülmek yok

Efe : tamam baba üzülmek yok

Soner : Allahım ne oldu bu çocuğa, bana neler yaptırıyor

söylentileriyle Sevil'in numarasını çevirir...

.................

devamı kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın :))


sizlere güzel ve keyifli bir akşam diliyorum dostlarım

sevgi sağlık mutluluk ve dostlukla kalın

16 Ocak 2009 Cuma 17:02

Hiç yorum yok: