19 Aralık 2012 Çarşamba

Yeni Yıl


Yeni yıla kocaman umutlarla girdim. İyi dilekler temenniler birbirini izledi. Sarhoş oldum. Kalabalığın içinde sensiz yapayalnızım. 

Odama çıkıyorum, odam soğuk, titriyorum.

Her an seni düşünüyorum. Odamın çıplak duvarlarında hayalini görüyorum.
 Tavan üzerime eğiliyor, kaçmak istiyor kaçamıyorum, haykırmak istiyorum, çıkmıyor ki sesim.

Kanım damarlarımda kızgın lavlar gibi akıyor.
Ah uyuyabilsem...

Allahım...
Neden, niçin mutlu değilim?
Halbuki ruhum sükunete, bedenim uykuya muhtaç.

Elime gitarımı alıyorum, parmaklarım kendiliğinden bir
 ezgi çalmakta...

Sevgilim duyuyor musun? Senin için çalıyorum.

Odamın camları buğulanmış, zannedersin halime ağlıyor...

Buz gibi odada terliyorum, biraz hava temiz hava, boğulacağım...
Kendimi sokağa atıyorum, karanlık beni kollarıyla sarıyor, gece ıslak ve sessiz...
Ürperiyorum.
Uzaklardan bir sarhoşun naraları duyuluyor,  bu naraya bir ambulansın çığlıkları karışıyor.
Gökyüzüne bakıyorum, yıldızlar gözlerin gibi mavi, çakmak çakmak, soğuk bir şekilde bana göz kırpıyorlar.

Koşmaya başlıyorum, ayak seslerim eşlik ediyor bana. Şehrin kenar evleri ardımda kalıyor... Karanlıklar içinde esrarlı dağlar beni çağırıyor. Uzaklarda bir köpek uluyor, koşuyorum. Aklımda yalnızca sen ve sana kavuşma hayali var. 

Artık beynim vücuduma hükmedemiyor, nefes nefese ıslak çimenlere uzanıyorum.
Ah! Gece bitmiyor bir türlü.
Sabah olsun artık, güneş doğsun üşüyorum...
Başucumdaki ağaca tünemiş olan baykuş iri gözleriyle beni süzüyor.  
Boğazımda düğümlenen hıçkırığım çığlığa dönüşüyor.
Baykuş kanatlarını çırparak başka bir dala tünedi.
Korkuyorum sevgilim, seni kaybetmekten korkuyorum...

01/01/1982
Antakya

Hiç yorum yok: