12 Ekim 2010 Salı

HerDemMavi


Salı...
Mavi...
Neden Salı?
Bunu herkes biliyor.
Neden mavi?
Çünkü;
Mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
Mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı.
Mavi hayattır ve hayat masmavidir...

44 yorum:

no name dedi ki...

Merhaba,
başımı kaldırınca kara bulutlar maviyi görmemi engelliyorsa koşarak (yüzerek de olabilir) adaya geliyorum.
İşte huzur...
Üstelik gündüzü mavi gecesi mavi.
Hem de özgür mavi...

no name dedi ki...

Yannis özlemiş, çok özlemiş...



Birden


Sessiz gece.
Sessiz.
Ve sen vazgeçtin beklemekten. Nerdeyse dingindi her yer.
Birden, orada olmayan kişinin o canlı
dokunuşunu duydun yüzünde.

Gelecek...

Sonra kendi kendine çarpan pancurların sesi.
İşte rüzgâr da çıktı.
Ve biraz ötede,
kendi sesinde boğuluyordu deniz.


Yannis Ritsos (1909-1990)
(Çev.:Cevat Çapan)

no name dedi ki...

Shakespeare'den 40.sone
sitem var içinde sevgiliye...


Hepsini al, sevgilim, ne sevgi varsa bende,
Çoktan senin olmayan ve sevgi sağlarsın ki,
Gerçek der misin ona eline geçirsen de?
Sevdiklerimin hepsi sende değil mi sanki?

Sevgilimi alırsan gerçek sevgi uğruna
Ses çıkarmam onunla keyif sürdüğün için;
Sevgilime sırt çevirip el uzatırsan ona,
Kendini aldatırsan suçun büyüğü senin.

Tatlı hırsız, yine de bağışlarım suçunu
Sen varımı yoğumu aşırsan bile benden;
Oysa daha acıdır, sevenler bilir bunu,
Güzel sürtük, kötülük iyi görünür sende;
Biz düşman olmayalım canevimi söksen de.

(Çev.:Talat Sait Hamlan)

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
Mavi bir gökyüzüne uyanmasam da..
hava da ki gri...
bir tül gibi denizin üzerini örten sis ile gizeme bürünmüş ..
yüreğimizde ki gizemlere eşlik eder gibi..

bizde bu gün burada havaya eşlik edelim ..

biraz gizem..
biraz neşe
biraz hüzün
biraz aşk
biraz ayrılık
çok kavuşmak..
HERDEMMAVİ de..
gönüllerden gelen her türlü paylaşımlarla büyüyen güne anlamını
dostlukla,,sevgiyle yazdıran
HERDEMMAVİ de
paylaşıma bekliyoruz..
herkesi yüreğindekileri dökmeye
çağırıyoruz..

mavigun41 dedi ki...

ATİLLA İLHAN ile açalım..
nur içinde yatsın diyelim..
bu mısraları bizlere bırakan şairimize..

hava gri ya..
maviyi özlemek mevsimidir..


MEVSİMİDİR

mevsimidir
müphem bir meltem yoklar dal uçlarını
gizlice ürperir yaseminler
körfezde deniz dalgın
bilinmez hangi aşktan arta kalmış
vahim bir yalnızlığı dinler

mevsimidir
artık erken kararır sular
her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların
korular terk edilmiş
ağaçlar duman duman
yalılar tenha
kanlıca ilk yağmurla serinler

mevsimidir
nedense ölmeye heveslenir insan
uzaya
bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya
rayından çıkmıştır yaşamak
bir eskimişlik duygusu nereye baksan
gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya
çünkü ne güzeller
zehir zemberek güzeldir artık
ne zehir zemberek çirkindir
yeni çirkinler

ATTİLA İLHAN

mavigun41 dedi ki...

evet sisler içerisinden
devam ediyoruz usta şairimizle


SİSLER BULVARI

elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk

sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk

sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarda bulutlar yürüyordu

terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı

sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!

sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarapta kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı

bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarı'nı hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapurlar uğuldayacak

sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu

eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlıyamazdı
on beş sene hüküm giyerdim

dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı

sisler bulvarı'ndan geçmediğin gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum

ATTİLA İLHAN

sisler bulvarı

mavigun41 dedi ki...

Sislerin içine gömdüğümüz
anılara..
unuttum dediğimiz anda özlediğimiz
bir sevgili..
bir eski dost..
bir bir neyse işte
adını siz koyun..

Funda Arar dan geliyor..
Unuttuklarımız...
unuttuk mu?
bu sislerin içinden gelen sızı ne o zaman..
dinliyoruz..

ÖZLEDİM

Pişirdim sevdiğin yemekleri
Suya koydum sevdiğin çiçekleri
Evde ne varsa baktım elledim
Özledim çok özledim
Kucağımda senin aldığın bebek
Dinledim hep aynı şarkıyı dinledim
Mumlar bitti ben yine bekledim
Özledim çok özledim

Hep yürüdüğümüz sahildeyim
Şu küçük tekneyi nasıl da severdim
Resmin buruştu terli elimde
Onu denize atsam mı yoksa
Bağrıma bassam mı bilemedim

Önünden geçtim abonesi olduğumuz kahvenin
Girip oturmaya cesaret edemedim
Seni sordu bizim balıkçı
Göz yaşlarımı tutsam mı yoksa
Salsam mı bilemedim

özledim

mavigun41 dedi ki...

Haz ve Yazı
Bir görme geleneğidir sonuçta haz:
Cevizdeki sihir
nardaki şiir
renklerin hepsi yakut
kabuk yeşili parmakuçların
ömrümü bildiği zaman
ölüdoğa denen dirilik!
gördüğün değil yazdığın
bilindiğindir
insana büyük armağan: hayat
bilgisi haz bilgisi görme bilgisi
ömrü ölüdoğa olmaktan çıkaran
dirimden öğrendiğin
bilmekle ürperdiğin
bin unutup bir söylediğindir

***
Baktığın yerde karanlık bir tomurcuk bırakıyorum
çarşılar avuçlarında aykırı
sokakların lisanı adımlarında
gelme, geldiğinde her şey yitiriyor kendini
vurgun: ölümlerin en kostağı
vurgun ölümlerden kaçgun yanımız
konaklarda boğulmuş eski bir ana
şöyle buyurur:

sen seç kendine bir hayat
ve öylesine yaşa, nasılsa
kaldığın yerden vurgun sürdürür
ve hep bak kendine
bir örnek aynalara asi bir suret bırak
baktıkça gözlerin
kendini öldürür...

---Murathan Mungan---

mavigun41 dedi ki...

İlk görüşte Aşka İnanırım, Çünkü Bilenler Bilir, İkinci Görüş Hiç Olmayabilir...
can yücel

mavigun41 dedi ki...

ERKİN KORAY dan
Dinliyoruz...

SEVİNCE..
sevince
sevince
sevince durma durma koş ardından
zaman yoktur git aşkı iste ondan
sevince tüm insanlar bir başka
durma dostum sen de yer ver aşka
sevmek bil ki doğmaktır yeni baştan
aşık oldum galiba yavaştan
oo sevince
oo sevince

öyle bir yol tutmuşum ki sorma
inandım ki sevince vardır dünya
sevincedir günlerin bir başka
durma dostum sen de yer ver aşka
sevmek bil ki doğmaktır yeni baştan
aşık oldum galiba yavaştan
oo sevince
oo sevince

ooooaa
olacak mıydım ben bu halde
olacak mıydım ben bu halde
sevince tüm insanlar bir başka
durma dostum sen de yer ver aşka
sevmek bil ki doğmaktır yeni baştan
eriyorum galiba yavaştan
oo sevince
oo sevince
oo sevince

sevince

mavigun41 dedi ki...

Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..

----CAN YÜCEL----

Ferhat Göçer den dinliyoruz..

Gidemem

gidemem

mavigun41 dedi ki...

Seni büyük buldum,anladım
Seni güzel buldum,korudum
Seni küçük buldum,uyardım
Seni yakın buldum,uyudum
Biri yanlıştı unuttum
Özdemir Asaf

mavigun41 dedi ki...

sıradaki

Serdar Ortaç
Üzgünüm diyor...dinliyoruz..

Sen ayrıldın
Sen kaybettin
Nasıl söylerler bilirsin, ayrıldık

Senin ben kalbini sevdim
Benden ayrılsan da öyle
Sensiz olamam demiştin
Ayrıldık

Nasıl beni kaybetmeyi göze aldın sen?

Üzgünüm hayatım
Sana her şeyimi verdim
Artık mutlu olmak istiyorum
Yoluma çıkma yeter
Kalbimi parça parça ettin sen
üzgünüm

eylem dedi ki...

Merhaba
mavi yürekli dostlar
İyi yayınlar olsun...


Yürek...

Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana

ÖMER HAYYAM

eylem dedi ki...

SENSİZLİK /Candan Erçetin

bir garip hüzün çöker insana
el Ayak çekilince

tek başına kalırsın dünyada
etraf sessizleşince

inan bu ev alışamadı
hiçbir zaman sensizliğe

şimdi sensizlik oturuyor
kalkıp gittiğin yerde

yalnızlığa elbet alışır bedenim
yalnızlıkla belki de başa çıkabilirim

çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
sensizlik benim canımı acıtan

bir derin korku düşer ruhuma
duvarlar seslenince

karanlık oyun oynar aklıma
gölgeler dans edince

inan bana alışamadım
hiçbir zaman sensizliğe

şimdi sensizlik dolaşıyor
çıkıp gittiğin bu evde

Sensizlik

Adsız dedi ki...

Menekşe gözlere gitsin...
:)

Menekşe Gözler Hülyalı

Menekşe gözler hülyalı
Bakışları çok manalı
Gönül yakıcı o gözler
Meğer ezelden sevdalı

Gel etme eyleme
Aksi söz söyleme
Beni reddeyleme
Canım gülüm hey

Gözümde tüter durursun
Kalbime hançer vurursun
Sevdayı az çok bilirsin
Aşkıma çare bulursun

Gel etme eyleme
Aksi söz söyleme
Beni reddeyleme
Canım gülüm hey

Yatıp dizinde ağlasam
Gece ve gündüz çağlasam
Billahi sen de acırsın
Aşkıma matem bağlasam

Gel etme eyleme
Aksi söz söyleme
Beni reddeyleme
Canım gülüm hey

Yesari Asım Ersoy

Şevval Sam Söylüyor

eylem dedi ki...

Mavigünüm ablacığım;
verdiğin linkler açılmıyor
o güzel paylaşımlarını dinleyemiyorum
Bir baksak nedendir ki...

mavigun41 dedi ki...

İçimizdeki Kapıları Açmak
Eğer Beni sevmezsen Beni bilemez, Benim yolumda yürüyemez ve Benim irademi gerçekleştiremezsin; başkalarını sevmesen de Beni sevemezsin. Bir çok ruh Bana olan sevgisinden bahsediyor, oysa onlar kendilerini ve başka insanları sevmenin ne demek olduğunu henüz bilmiyorlar bile… Anahtar daima sevgidir ve öğrenilecek en önemli ders sevgidir. Yaptığın işi sevmeyi öğrenmelisin, birlikte olduğun ruhları sevmeyi, çevreni sevmeyi, yaşadığın yeri sevmeyi, aldığın nefesle içine çektiğin havayı sevmeyi, yürüdüğün toprağı sevmeyi öğrenmelisin. Gördüğün her şeyi sevmeyi öğrenmelisin. Bir şeyden hoşlanmak yeterli değildir; onu sevmen, hemde tüm kalbinle sevmen gerekir. Ara sıra kendine bakıp yüreğinde ne kadar sevgi olduğunu görmek iyidir. Günlük yaşamını ele al ve her yaptığın, söylediğin ve düşündüğün şeye ne kadar sevgi kattığına bak.

Eılleen Cadd

eylem dedi ki...

Şevval Sam'dan devam edelim

Ben Seni Sevduğumi

Ben seni sevduğumi dünyalara bildurdum
Endurdun kaşlaruni babani mi eldurdum
En dereye dereye al dereden taşlari
Geçti bizden sevdaluk al cebumden saçlari
Kiz evunun önine sereceğum kilimi
Oldi hayli zamanlar görmedum sevduğumi

Ben Seni Sevdiğumu

eylem dedi ki...

Dinlemeden geçmeyelim
Şevval Sam-Kazım Koyuncu

Gelevera deresi

Koyverdun gittun beni Allah'undan bulasun
Kimse almasun seni yine bana kalasun
Sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar
Hiç mi duşunmedun sen sevduğun boyle ağlar

Gelevera deresi iki dağun arasi
Yuzunden silinmesun piçağumun yarasi
Sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar
Hiç mi duşunmedun sen sevduğun boyle ağlar

Gelevera Deresi

mavigun41 dedi ki...

Müzeyyen Senar söylüyor..

Sevmekten Kim Usanır

Sevmekten kim usanır
Tadına doyum olmaz
Hangi gönül uslanır
Sevenle oyun olmaz


Kaç kere yemin ettim
Kaç gönüle de girdim
Sensiz yapamıyorum ah
Bak yine geri döndüm


İster yüzümü güldür
İstersen ağlat beni
Bir gecenin koynundan
Bir geceye at beni


semekten kim usanır

mavigun41 dedi ki...

Eylemcim canım kardeşim
bilmiyorum ki..
allah allah baksen..
çık çık ..
o zaman ben link vermeden devam edeyim.

eylem dedi ki...

Ablamın paylaştığı yazıyı okuyunca
bu şiir aklıma geldi
Üstün Dökmen'in Küçük Şeyler adlı kitabının ilk sayfasında yer almakta...

Selam

Yola çıkınca her sabah
Bulutlara selam ver
Taşlara, kuşlara
Atlara, otlara,
İnsanlara selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığa,
Bir kısmı da seni sarsın

Üstün DÖKMEN

mavigun41 dedi ki...

TERKEDEN
kimdi kimdi kalan,
giden mi suçludur her zaman...?
ne zaman başlar ayrılıklar,
dostluklar biter ne zaman...?

her geçen gün bir parça daha,
aldı götürdü bizden.
aynı kalmıyordu hiçbir şey
değişiyordu herşey;
kendiliğinden.

artık çözülmüştü ellerimiz...
artık bölünmüştü yüreğimiz...
birimiz söylemeliydi bunu,
ötekini incitmeden.

kimdi giden kimdi kalan...?
aslında giden değil;
kalandır terkeden.
giden de;
bu yüzden gitmiştir zaten.

MURATHAN MUNGAN

mavigun41 dedi ki...

"Hayatta şunu anladım ben; yaptığımız saçmalıkların çoğunda başrolü korku oynuyor. Suçluyu kazıyalım, altından korku çıkacaktır. Hayatını mahveden hatalar yapan insana yakından bak; her yanlış adımının yanı başında korkular sana el sallar."

Tuna Kiremitçi / Küçüğe Bir Dondurma

mavigun41 dedi ki...

Çok geç oldu belki de düşündük taşındık
Bir çok şeyi birbirimizden sakındık
Bir şey eksik cümle de
Yüklem mi özlem mi sakladığın şey her neyse beni üzer mi?

Öyle çok şey var ki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde

Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde

Belki yanlış yoldayız
Kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk
Her hatada telafi gerekli değilmi
Bizi durduran gurur mu kibir mi?
Sertap Erener
SÖYLÜYOR...
BİR DAMLA GÖZLERİNDE
Öyle çok şey varki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde

Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde...


bir damla gözlerinde

seval dedi ki...

Kankacim, Eylemcim, yazan ellerinize yazdiran yüreginize saglik canlar, her zamanki gibi sahanesiniz... :)

Adsız dedi ki...

Oleyyy...

mavigun41 dedi ki...

ayy ayya ayyy

benim güzeller güzeli kankam gelmiş..

tam da diyorduk ki Eyleme kankam yok..
iyi insan lafının üzerine gelirmiş..
hoşgeldin canım

eylem dedi ki...

Aynen öyle ablacığım tam çekiştirmeye başlıyorduk ki seni sen geldin :))
Hoşgeldin...

Oleyyy... diyende benim kankam galiba
Kankacığım hayırdır :))

Adsız dedi ki...

Ablam sonunda başardı,
ben de sevindim...
içimden sevindim sanıyordum ama sesli olmuş galiba...

seval dedi ki...

"Gökyüzü herkesindir!" dediginden beri sair, ben tuttum aldim hakkima düseni. Sonsuz mavisini hediye bildim, buldugum her yerde sevindim. Bulutlarin en beyazlari oyun arkadasim oldu, onlarla cok eglendim. Bugün bile yagmur yüklü grileriyle nerde görsem dertlesirim...

Ay´in her sekli bir baska büyüler beni. Gecenin karanligi gizledi utanip, kizarmalarimi yabanci gözlerden bu cocukca halimi...

Bir gözüme ilismeye görsün yildizlar, döküveririm oracikta icimdekileri hem de isik hizindan bin kere daha süratli... Kücüklügümden beri böyle alismisim, sorun isterseniz her biri tek tek, milyon tane sirdasim...

Günes´i uzaktan sevmeyi tercih ettigim icin gayet sakin gecti birlikteligimiz. Sicakligin da fazlasi zarardi, ben hic üstüne gitmedim.

Yagmuru cok sevdigimi söylemis miydim? Babami hatirlattigini bana, ve de kutsal bereketi... O yagar ben sükrederim.

Gencler bilmez belki, "Su gibi aziz ol!" derdi eskiden büyükler, ben de lafin gelisi sanirdim. Yaslandikca anladim su´yun hayat oldugunu ve degerini bitkilerin, arilarin, kuslarin, kelebekler ile sincaplarin... Ögünmek gibi olmasin, her biri coktandir uzaktan akrabalarim...

Akarsularin bendine sigmayan camurlu ve hircin coskusu her seferinde korkuttu beni dogrusu. Ama belli etmedim elbet.. Yani, olsa olsa seviyeli bir mantik iliskisiydi aramizdaki muhabbet... Saniyorum onlar benden bihaberdiler, bendeki de sadece minnet!

Bilmem hic bahsetmis miydim, yüce daglara hayranligimdan, her karsilastigimizda gögsümü daraltan heyecan dolu korkudan... Yahut denize duydugum asktan?

"Iste Yaradan´in muhtesem gücünün zerresi!" derim kendime o zaman "Ve sen zavalli insan! Bir kum tanesi bile degilsin evrende aslinda... Ya utan yaptiklarindan ve durul, ya da bos yere kalabalik etme de kaybol!"

Yok canim, bahsetmemisimdir herhalde. Hem demezler mi, "Görmek isteyene kapinin önündedir keramet!" benimki öylesine kendi kendime gevezelikten ibaret... :)


sevgiyle kalin canlar....

eylem dedi ki...

he he
İçinin güzelliği dışına yansımış :))

mavigun41 dedi ki...

Kendi olarak, sana gelen... Sana gereksinimi olmadan, seni isteyen.. Sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen.. Kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan... O, işte...

Oruç Aruoba




aşıklardan ümitliyim

Adsız dedi ki...

Akarsularin bendine sigmayan camurlu ve hircin coskusu
her seferinde korkuttu beni dogrusu.
Ama belli etmedim elbet..
Yani, olsa olsa seviyeli bir mantik iliskisiydi aramizdaki muhabbet...
Saniyorum onlar benden bihaberdiler, bendeki de sadece minnet!


"çok güzel
şiir gibi..."

mavigun41 dedi ki...

canım kankam yüreğinden ne güzellikler dökülü vermiş..

öpüldün kocaman..

eylem dedi ki...

Harika
Yüreğine sağlık ablacığım...

Adsız dedi ki...

Akarsularin bendine sigmayan camurlu ve hircin coskusu
her seferinde korkuttu beni dogrusu.
Ama belli etmedim elbet..
Yani, olsa olsa seviyeli bir mantik iliskisiydi aramizdaki muhabbet...
Saniyorum onlar benden bihaberdiler, bendeki de sadece minnet!

********

Akarsuların çamurlu ve hırçın coşkusu
Her seferinde korkuttu beni doğrusu
Belli etmedim kimseye elbet
Mantık ilişkisiydi aramızdaki muhabbet
Sanırım varlığımdan bihaberdiler
Bendekiyse sadece yaradana minnet...
***

ahanda dejenerasyona uğradı güzelim şiir...

mavigun41 dedi ki...

Sök at kafandan acaba'ları.Bir kemik aynı yerden İki defa kırılmaz.Artık kararmaz gecelerin.Bir daha yaşlar akmaz gözünden.Sabahların gecikmez.Kim bilir ağladığın günlere gülersin.Bir defa öldün ya zamanında.Bir daha ölmezsin...

''Can Yücel''

eylem dedi ki...

Hikayecik

Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı.
Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;
Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi.
Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!
Kekeleyerek: Nasıl? Anlayamadım?; diyebildi yaşlı kadın.
Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:
Yeter! Lütfen dur artık!; diye bağırmak zorunda kaldım.
Ama usta sadece gülümsedi ve; Daha değil!; diye cevapladı beni.
Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:
Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum!;
Ama usta bana bakıp gülümsüyordu:
Henüz değil!;
Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı. Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu. Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek;
Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:
Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!;
Pencereden onun yüzünü görebiliyordum. Hala gülümsüyor ve Daha değil!; diyordu.
Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.
Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı. Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.
Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum!; dedim. Onun cevabı ise aynıydı: Henüz değil!;
Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı. Korkudan ölecektim. Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!; diye bağırdım.
Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı. Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!; diye düşündüm. Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine Daha değil!; diyordu. Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.
Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım, hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum. Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:
Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?;
Ona Evet; dedim.
Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum. Aynaya tekrar tekrar baktım ve Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım.;
Evet bu sensin!; dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.
Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.
Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.
Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.
Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.
Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.
Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde...

mavigun41 dedi ki...

sertap erener den

hadi yüreğim ha gayret

Değmeyin feryadıma,
Figanıma değmeyin
Eğer sevda bu demekse
Ben vazgeçtim
Beni sevmeyin

Garipliğim kader değil
Geçiçi gülmeyin
Bu kışta efkarlıyım
Bahara Allah kerim

Hadi yüreğim ha gayret
Hele sıkı dur hele sabret
Başını eyme dik tut
Bu bi rüyaydı farzet
hadi hadi yüreğim ha gayret...
Hele sıkı dur hele sabret
Başını eyme dik tut
Bu bi rüyaydı farzet
hadi hadi yüreğim ha gayret...

mavigun41 dedi ki...

veda zamanı
buluşmak üzere haftaya
son paylaşım..

kankama yolluyorum..
bekliyorum diyerek..

Edip Akbayram -
Bekle Bizi İstanbul


Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünür düşünürüm
İstanbul

Binbir direkli Haliç'inde akşamlar
Adalarında bahar Süleynaiye'nde güneş
Ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
İstanbul

Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul

Tophane'nin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle
Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi
İstanbul

Haramilerin saltanatını yıkacağız
Bekle o günler gelsin gelsin İstanbul
Sen bize layıksın bizde sana İstanbul
İstanbul

Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla köprülerinle meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul

http://www.izletelim.com/edip-akbayram-sarkilari-bekle-bizi-istanbul-dinle-6b591eeaa.html



yüreğinizde ki tüm paylaşımlar için sonsuz teşekkürler..
haftaya buluşmak dileğiyle
herkese iyi akşamlar

eylem dedi ki...

Ve güzel bir türküyle İyi Akşamlar diliyorum...

Mühür Gözlüm

Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden (Yağan kardan esen yelden)
Sakınırım kıskanırım (Sakınırım kıskanırım)

Havadaki turnalardan
Su içtiğin kurnalardan
Giyindiğin urbalardan
Sakınırım kıskanırım

Beşikte yatan kuzundan
Hem oğlundan hem kızından
Ben seni senin gözünden
Sakınırım kıskanırım

Al'İzzet'i oncalardan
Elindeki goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım

Gülşen Kutlu

Neşet Ertaş

Yavuz Bingöl

Adsız dedi ki...

Ama o benim şarkımdı, Almanya'ya gitti...
:(