13 Eylül 2010 Pazartesi

Kadınım


Beni terketmediğin geçmiş zamanlarda
Bahardan arta kalan kokunun peşinde
Dört duvarın içinde
Delikanlılığıma sövüyorum...

İçimde ne kadar yangın birikmişse
Sana söyleyemeden küllenmişse söylenmek istenenler...
Ben hangi şişenin ardında sabahlasam
Mavi bir saydamlıkla aynada yüzümü yansıtsam...
Kim vurduya gider aşkın çilesi...

Ben seni sevdim içim yandı...

Bütün dilekleri bir asma kilidin ardına saklayıp
Denize sıfır bir yanlızlıkta
Rüzgarla uğultunu beklerken;
Tanığı ve sanığı meçhul bir cinayetin inadına
Firari iken;
Söyle şimdi hangi gemiler hangi şehirleri taşır...
Sorulacak nedenler artık hep yarım kalır...

Sevdiceğim bu ayrılıktan da beter...
Kalem biter söz kalır...

Yüzünü bir kez daha görebildiğim yerde
kalbimin tamamı kalır...

'Kendine iyi bak' demekle bitmez ardından bakmalar;
Bilirim bu aşk lanetidir şairin;
Hiç bir karaktere sığmayan...

Şimdi dön desem özleyen yine ben olurum..
Sen kal olduğun yerde...
Sen olmasan da
Ben sana yine aşık olurum...

Seni beklediğim bu yerde....

AHMET EMRE GÜLVEREN

Hiç yorum yok: