9 Temmuz 2010 Cuma

Seval'ce


Geçenlerde dayanamadım sordum; "Gurbet sen nesin, kimsin, nerelisin?"
Şaşırdı merakıma; "Tanımadın mı? Ben senim, senden geldim!"

Biraz korktum mu ne, titredi sesim; "Hep mi kalacaksın, hep benim misin?"
O kendinden çok emindi, cevap verdi; "Tabii, çünkü beni sen seçtin!"

İtiraz ettim hemen; "Ben mi? Küçüktüm herhalde o zaman, bilemezdim!"
Yanıtı gecikmedi; "Sonucunu bilseydin, çok şeyi istemezdin!"

"Evet" dedim usulca; "Ne çok yandı canım."
Ardından ekledim inatla; "Ama olsun, düşmeden nasıl kalkardım?"
Alaylıydı bu defa; "Sevin o zaman." diyen sesi,
"Çünkü düşüp kalkmaların hâlâ bitmedi."

Eğildi başım göğsüme, ne denir ki doğru söze…
Bir süre sustuk ... Belki yanlız bir kaç saniye, belki binbir sene...

İlk konuşan ben oldum; "Yaşlı ve yorgunum ben! Ne olur sanki gitsen! Bitsen..."
Galiba dürüsttü; "Bu mümkün değil! Kusura bakma!" derken.
Sonra hatırladım birdenbire; "Hani sen bana sadece misafirdin?"
Güldü cahilliğime; "N´olmuş, sen de öyle değil misin?"

Ukalaya bak hele, derhal emrettim; "Kalacaksın anladık! Bari artık canımı yakma!"
Acıyarak baktı bana; "Bıçağa "kesme", rüzgara "esme" der gibisin, yahut suya "akma!"

Çok kızmıştım bu kadar gerçeğe, "Git artık!" diye haykırdım öfkeyle… "Git başımdan be, biraz da başkalarının ol!"
Çattı kaşlarını bu sözlerime; "Ayıp ettin ama şimdi! Ne demek, kendi yükünü başkasına göndermek? Yakıştı mı sana, yazık değil mi onlara?"
Utanarak itiraf ettim; "Tamam, biraz ileri gittim... haklısın haklı olmasına..."
Oralı bile değildi azarlarken beni; "Herkesin gurbeti kendinindir! Bunu bilmez gibi konuşma!"

Gördüm yenildiğimi, adeta yalvardım; "Hiç değilse saklan yüreğimde bir yerde, ikide bir ortaya çıkma!"

"Tamam!" dedi, gayet memnun bir şekilde; "Anlaştık! Ama sakın unutma, ben sana çok şey kattım varlığımla!"

Atınca tepemdeki sigorta; "Ayol!" dedim "Hain gurbet! Bir kere seni ben yarattım! İsteseydim bana çok şey katan o varlığını zerre kadar umursamazdım!"

Altta kalır mı hiç, yapıştırdı cevabını; "Bana hain diyen inatçı keçi!" "Bensizlere dön bir bak! İster miydin gerçekten onlardan biri olmak?"
Ay yine haklı çıktı serseri! "Amaaaan!" dedim bu defa "Çok bilmiş şey seni... Zaten seninle sohbet edende kabahat!.."
09 Temmuz 2010
Seval’ce

4 yorum:

no name dedi ki...

Seval ablacığım,
sende şeker var, yağ var, un var...

Artık elimizden kurtulamazsın, senden haftada en az bir kez helva istiyoruz nokta

yüreğine sağlık...

mavigun41 dedi ki...

No name kardeşime
Gönülden destekliyor ve katılıyorum...

is-ti-yor-uz...
is-ti-yor-uz...

canım kankam yüreğine sağlık...

seval dedi ki...

Canlarim benim asil ben size cok tesekkür ederim... :)

No Namecim o nefis kebapla yanindaki sahane böregin üstüne helva ha? :) harika fikir valla... :)

eylem dedi ki...

Ablacım ellerine sağlık...