15 Haziran 2010 Salı

HerDemMavi


Salı...
Gün doğumu...
Gözlerimiz maviye aralandı, hafif bir esinti
doldurdu odamıza dostların kokusunu,
dudaklarımıza bir tebessüm yayıldı, bugün Salı
fırlıyoruz yataktan, maviyi bekletmek olmaz,
Çünkü;
mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

52 yorum:

eylem dedi ki...

Sevinçlerin,hüznün,dostlukların ve tüm güzelliklerin paylaşıldığı program HerDemMavi'ye ve HerDemMavicilere
rüzgarlı bir Ankara gününden Merhabalar...
İyi yayınlar...

eylem dedi ki...

O zaman rüzgarlı bir şarkı ile başlayalım Leman Sam söylüyor...

Rüzgar
Penceremin perdesini
Havalandıran rüzgar
Denizleri köpük köpük
Dalgalandıran rüzgar

Gir içeri usul usul
Beni bu dertten kurtar

Yabancısın buralara
Nerelerden geliyorsun
Otur dinlen başucuma
Belli ki çok yorulmuşsun

Bana esmeyi anlat
Bana sevmeyi anlat
Bana esmeyi anlat
Esip geçmey anlat

Anlat ki çözülsün dilim
Ben rüzgarım demeliyim
Rüzgarlığı anlat bana
Senin gibi esmeliyim

http://www.izlesene.com/video/muzik-leman-sam-ruzgar-klip/1831471

eylem dedi ki...

Eğer ki siz bir rüzgar olsaydınız neler yapmak isterdiniz?

hadi bakalım buda günün sorusu olsun..

no name dedi ki...

"göster hükmettiği mesafeye
ve zamana
katıp tozu dumana"
C.S.Tarancı

rüzgar olsaydım mesafelerle problemim olmazdı- da
zamana nasıl hükmedeceğiz...

evet zaman zor iş...
rüzgar olsaydım... rüzgar ne demekti acaba dur bi sözlükten bakayım...
hımm...
öncelikle türkçe olmadığını öğrendim, tdk. da karşılığı yok.
osmanlıca sözlükte buldum, farsça bir kelimeymiş.

Rüzgâr;
1 * Zaman, devir, hengâm, vakit.
2 * Dünya, âlem.
3 * Yel.

diyor sözlüğümüz...

Bizde sadece "yel" anlamı kullanılıyor sıklıkla...

ee işin içine sözlük bilim vs. girdimi romantizmden eser kalmıyor...
halbuki denilebilirdi ki, "rüzgar olup sevgilinin aldığı solukla içine dolmak ve oradan ayrılmamak..." ne hoş bir söylem olurdu...
daha hınzırca birşeyler de yazılabilir bu hususta, örneğin geceleri sevgilinin odasına süzülüp (rüzgarsın ya) "olmaz ki böyle de yatılmaz ki" şiirinde şairin ne anlatmak istediği uygulamalı olarak izlenebilir...

sonraa bir gece sevgili farketmeden ona sarılabilir ve ürpermesi sağlanabilir...

neyse, rüzgar olmak iyi bişi olmasa gerek, açlıktan ölmek var işin ucunda...

eylem dedi ki...

Hımm Romantik bir Rüzgar olmuş benim kankam...
Romantik rüzgar kankacığım gel birazda caddelerde es...
Nilüfer'de Caddelerde Rüzgar desin..

Caddelerde Rüzgar

Caddelerde rüzgar aklımda aşk var
Gece yarısında eski yağmurlar
Şarkı söylüyorlar sessiz usulca
Özlediğim şimdi çok uzaklarda

Deli dolu günler hayat güzeldi
Kahkahalarıyla günler geçerdi
Ellerim uzanmaz dokunamamki
Özlediğim şimdi çok uzaklarda

O da özlüyormuş benim birtanem
Çok üşüyormuş ben olmayınca
Öyle yazıyor son mektubunda

O da özlüyormuş benim birtanem
Hep ağlıyormuş ben olmayınca
Öyle yazıyor son mektubunda

http://www.izlesene.com/video/tv-magazin-caddelerde-ruzgar/844945

no name dedi ki...

Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir.
O, kanayan bir yaradan
veya gülümseyen bir ağızdan
yükselen bir şarkıdır...

Halil Cibran

Ve benzer bir şiir daha...
......
...
Varsın seni ömrünce ateş çemberi sarsın,
Şair sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın...

Faruk Nafiz Çamlıbel

eylem dedi ki...

O zaman bir şiir diyelim
ama yine rüzgar konulu
takıldım ben bu rüzgara:)
Evet Cahit Külebi anlatıyor rüzgarı...

RÜZGAR

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim.
Nerelerde gezmiş tozmuş
Öğrenemedim.

Besbelli denizden çıkıp
Kıyılar boyunca gitmiştir.
Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
Yüreğini allak bullak etmiştir.

Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
Bulutları koyun gibi gütmüştür,
Okşayıp otları yaylalarda
Büyütmüştür.

Köylere de uğradıysa eğer
Islak, karanlık odalarda beşik sallamıştır
Güneş altında çalışanlara
İmdat eylemiştir.

Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
Kıraçlarda mavi dikenler...
Toz toprak gözlerine gitmiştir.

Kentlere de uğramış ki yanımdan geçti,
Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür.
Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
Alıp gitmiştir.

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim.
Soraydım söylerdi herhalde
Soramadım.

CAHİT KÜLEBİ

eylem dedi ki...

Kubat'tan kardeşim için gelsin bu rüzgar şarkısıda
Yalnız kardeşim bu aralar bir görünüyor bir yok oluyor hayırdır inşallah...

Esme deli, esme deli rüzgar alma herşeyimi
Beni benden alma yine divane etme beni
Dayanamam fırtınalı sevdalara
Virane şu yorgun gönlüm yalanlarla

Unuttum onu alıştım yalnızlığa
Atma beni o zalimin kollarına
Bu gönül dayanmaz bu kadar acıya
Esme deli rüzgar yaramı dağlama

Gelme deli, gelme deli rüzgar sevdamın misali
Beni benden alma yine divane etme beni

http://www.muzikdinle.bbs.tr/1493/Kubat--Esme-Deli-R%C3%BCzgar

eylem dedi ki...

Rüzgar dedikçe bir üşümemi geldi üzerimize...üşümeyelim o zaman sevdiklerimizi üşütmeyelim...

ÜŞÜME

Bir gün bir kır evi, bir gün orman, bir gün göl kıyısı oluveriyor sustuğum yerler.. Şömineyi yakmalı, ormana gidip biraz çalı çırpı toplamalı,yetişmeli ısıtmalı odayı, korkuyorum, yoksa sevdiğim üşüyecek..

Kendi hüzünlerimden, acılarımdan, sustuklarımdan izler arıyorum ormanda, ateşe atacağım bir bir hepsini.

Kimin elleri üşüyordu, kimin gözlerinde kırağı.. Hangimizde? ..

Bak! Ne çok anı topladım senin için,birazdan üşümeyeceğiz sevdiğim (üşümeyeceksin) .

Özel Arabul

eylem dedi ki...

Ve
Rüzgarın Kızı

Hangi okyanus derin gözlerinden,
Hangi fırtına güçlü nefesinden,
Rüzgarın kalbini götür uzaklara.

Hangi okyanus büyük kederinden,
Hangi kahraman cesur yüreğinden,
Rüzgarın nefesini götür uzaklara.

Uzat bari gökyüzünden özgürlüğün tılsımını,
Meydan oku tüm dünyaya,
Haykır rüzgarın kızı.
Acımasız fırtınalar kırsalar kanatlarını, bulutlardan düşsen bile,
Doğrul rüzgarın kızı.

eylem dedi ki...

Rüzgarin Attığı Adam

Hoca bir gün boş bir bostana dalar yolar temizler bostanda ne varsa marullar patlıcanlar salatalar. Doldurur bir çuvala tıka basa tam yükü yüklenecekken Çam yarması bir adam peyda olur herif der ne arıyorsun burada hoca bir düşünür ve cevabı bulur Der ki:

-Dün bir rüzgar çıkmıştı ya o attı beni buraya
-Demek seni buraya atan rüzgar peki ya bu patlıcanlar marullar onları da hep rüzgarmı kopardı

-Evet biraz fazlaca esiyordu beni öteye beriye savurdu neye uğradığımı bilemedim bari şunlara tutunayım dedim neye tutundumsa elimde kaldı.

Bunun üzerine bostancı kızar:

-Peki çuvala koyan da mı rüzgar söyle kim doldurdu çuvala bunu?
Hoca tatlı tatlı kaşır burnunu
sonra döner der ki:
-ilahioğlum işte ben de onu düşünüyorum ya...

no name dedi ki...

Kankacığım azıcık eksik olmuş,

Rüzgarın Kızı
(Almora)

( Rachel Corrie’nin anısına, saygıyla...)

Hangi okyanus derin gözlerinden?
Hangi fırtına güçlü nefesinden?
Rüzgârın kalbini götür uzaklara

Hangi okyanus büyük kederinden?
Hangi kahraman cesur yüreğinden?
Rüzgârın nefesini götür uzaklara

Uzat mavi gökyüzünden
Özgürlüğün tılsımını
Meydan oku, tüm dünyaya haykır!
Rüzgârın Kızı

Acımasız fırtınalar
Kırsa da kanatlarını
Bulutlardan düşsen bile doğrul!
Rüzgârın Kızı

Söz-Müzik: Soner Canözer


http://www.youtube.com/watch?v=M4nA0a5KT1c

http://www.yasaktube.net/ycYMmLXQZrc-video-Almora-Ruzgarin-kizi.html

eylem dedi ki...

Sağol kankacım
bende eksik olduğunu farkettim de
baktım baktım girdiğim yerlerde hep aynı çıktı..öyle olunca böyle oldu :)
Teşekkür ediyorum

seval dedi ki...

Masallahiniz var güzel Kankalar, siirler, hikayecikler ve sarkilarla baslattiginiz program cok hos, siz ikiniz zaten harikasiniz... :)

Ben büyük bir keyifle takipteyim...

mavigun41 dedi ki...

Bu gün günlerden HerDEmMavi i
ne kadar güzel gidiyor yayın..
kardeşlerim yüreğinize sağlık..

RÜZGAR demişsiniz..
rüzgarı sevdadan aşktan estirmişsiniz..


bende Rüzgarı
HerDemMavi anlatan bir şiir alıntısı ile estirmek ile başlamak istedim...

benden biz olma durumunu


Yıldız Kenter in sesiyle dinleyelim.....

BİZ SENİNLE...
Biz seninle duyguları paylaştık ve bütün gökyüzünü

Aynı dileği tuttuk bir yıldız kaydığında

Mehtabı uğurlayıp güneşler karşıladık
...
Yedi renk çıkardık yağmur damlalarından

Yağmurlarda ıslanmayı paylaştık

Durdurup zamanı kuş seslerinde erittik
dudaklarda sevgi sözcüklerini

Gözün göze dediğini paylaştık

Yaprak yeşilini, kar beyaz...ını,
çiçeklerin kokusunu paylaştık

Bir yudum su, bir yudum sevgi değil

Biz seninle sevgiler denizini paylaştık



http://www.facebook.com/video/video.php?v=358522947613&ref=mf


Denizin ortasında
Adı BBO kod adı sevgi olan ADAMIZDA....

eylem dedi ki...

Rüzgar aynı anda esmiş ve diğer kankalarda aynı anda gelmiş..
hoşgeldiniz ablalarım..

Seval hanım seval hanım öyle takipteyim olmaaaz..
Katılımda bekliyoruz lütfen :)
Rüzgar olsanız sizler neler yapardınız?

Mavigün güzel şiir için eşekkürler...

eylem dedi ki...

benim T harfimi kim yedi..
nereye gitti bu Teşekkürün' "t" si :)

Silmedim buradan düzeltmeyi yapayım kusura bakmayın..

no name dedi ki...

Kankacım baskı yapma ablama,
kimbilir ne zorlukla geldi bir merhaba dedi...
o istemez mi sanıyorsun akşama kadar bizimle vakit geçirmeyi birlikte olmayı...
Onun patronu Alman bi kere, bir bilsen alman patronları, kıyıp ta ısrar edemezsin ablama o zaman...

eylem dedi ki...

Baskı yapmıyorum rica ettim sadece :)
zaten kıyamam ben ablama
aramızı bozma çekil aradan :)

mavigun41 dedi ki...

KANKAMA KIYMAYIN ..
Onun yüreğindeki rüzgar hep yurdum hep yurdum diye eser..

mevsim yaz..
mevsim uzakları yakın kılmak
mevsim gurbetde olan herkesi memleketine estiren bir meltem rüzgarı..

UÇUN KUŞLAR UÇUN
Uçun kuşlar uçun doğduğum yere;
Şimdi dağlarında mor sünbül vardır.
Ormanlar koynunda bir serin dere,
...Dikenler içinde sarı gül vardır.

O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?
Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem?
Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?
Yüce dağ başında siyah tül vardır.

Orda geçti benim güzel günlerim;
O demleri anıp bugün inlerim.
Destan-ı ömrümü okur dinlerim,
İçimde oralı bir bülbül vardır.

Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok;
Öyle akar sular, öyle hava yok;
Feryadıma karşı aks-i seda yok;
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.

Hey Rıza, kederin başından aşkın,
Bitip tükenmiyor elem-i aşkın,
Sende -derya gibi- daima taşkın,
Daima çalkanır bir gönül vardır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı

no name dedi ki...

Aman kankacığım, neden aranızı bozayım, ne haddime...
acıktım da o sinir yapmıştır belki sende o yüzden sakin ol demiştim...
menüde ne var? gelsem karnımı doyurmam mümkün olabilir mi?..

no name dedi ki...

Kankacım senin logondaki gül, gözüme reçel gibi görünüyor, Ne kadar acıktıysam artık... ne çok severim gül reçelini... Trabzon'dan çıtırcacık ekmek, Balıkesir'den manda kaymağı, Isparta'dan gül reçeli ve Rize'den çay...
oyyy...

mavigun41 dedi ki...

EZGİNİN GÜNLÜĞÜ nden
MEMLEKET TÜRKÜSÜ
Sana kalsın yaz güneşim, mendilim tabakam yeleğim
Yel eser uykum dağılır, tutulur ağzımda dilim
Göçerim dağlar benim, deliyim dünya deli
Dudağımda bir türkü, elimde denizin eli
Bugün aşk burdan geçer, mendili düşer
Gül alır güller satar bembeyaz güller
Kanat kanat uçuşur göğümde eski türküler
Sana kalsın yol kilimim, asıver heybemi duvara
Yel eser yüreğim üşür, pazara düştüm pazaraKaynakwh:
Dönemem yollar duman, kalamam kalbim deli
Dudağımda bir türkü, elimde güneşin eli
http://tivin.net/Ezginin-Gunlugu-Memleket-Turkusu--dinle/

eylem dedi ki...

Gel kankacığım gel aç bırakmayız seni...
Gül reçeli güzeldir, hazır olmayacak ama elde yapılacak..
Birde böyle yazın sıcaklarında gül suyu yada gül şerbetimi derler
küçükken ben çok içerdim anneannem yapardı bahçelerindeki güllerle güzel bir içecekti:)
çocukluğuma doğruda bir rüzgar esmiş oldu sayende...

no name dedi ki...

kankacım geleyim de neye geldiğimi bilmeyeyim mi, boşa çarpılırsam ne olacak...

eylem dedi ki...

Şuan dinlediğim şarkıyı burada da yayınlayalım
belki bir gün özleyeceklere...
Emre Aydın söylüyor

Belki bir gün özlersin
Başka adamlarla
Başka şehirlerde
Yürürken
Okuduğun ilk roman
Sevdiğin ilk adam
Yasal acılarından
Hatta yalnızlıktan
Belki dolar gözlerin
Başka adamlara
Başka şehirlerde
Belli etmezsin
Belki bir gün özlersin

Sil gözünün yalnızlıklarını
O an fısılda duvarlara adımı
Bin bıçak var sırtımda
Biniyle de adaşsın
Her biri hayran sana

Belki bir gün özlersin
Başka adamlarla
Başka şehirlerde
Yürürken
Seçtiğin bu hayat
Geçtiğin son adam
Yasal acılarından
Hatta yalnızlıktan
Sessiz harfler seçersin
Başka adamlara
Başka şehirlerde
Belli etmezsin
Belki bir gün özlersin

Sil gözünün yalnızlıklarını
O an fısılda duvarlara adımı
Bin bıçak var sırtımda
Biniyle de adaşsın
Her biri hayran sana

http://www.izlesene.com/video/muzik-emre-aydin-belki-bir-gun-ozlersin/2036441

mavigun41 dedi ki...

RÜZGAAAARIN ÖYKÜSÜ

Şehirlerden İstanbul, mevsimlerden sonbahar, nasıl var oldum bilinmez, ben de ılık bir rüzgar. Yanlış anlamayasın ey insan, bildiğin esen, saçlarında dolaşan, sana bazen çiçek, bazen deniz kokusunu getiren rüzgar… Çok sevmiştim şehrimi. O şehir ki sevilmez mi, yedi tepesi birbirinden güzel, her sokağı ayrı bir masal, minareler kubbeler derken, sanırsın Kaf dağının ardından getirip de buraya oturtmuşlar. İstanbul demişken, Nazenin, İstanbul kadar güzel demek olmalı.

Eskiden sokaklarda eserdim, bazen pencere önlerinde oturur dinlenir, sonra yine eserdim. Ben küçük sayılırım rüzgârların içinde, büyükçe bir rüzgâra rastladım günün birinde ve takıldım peşine. Estim, estim, estim… Bir cennetti gittiğim. Pierre Loti derlermiş bu tepeye, bir şair yatarmış bu yakınlarda ve demiş ki bir şiirinde:


Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar

Ne büyük söz ustasıymışsın dedim o şaire ilk duyduğumda bu dizeleri ve sonra içimden geçirdim: İstanbul da bir şairin ruhuna sahip olabilirdi ancak. Şair demişken, Nazenin, tüm şiirlerin ona yazıldığı demek olmalı.

Sevmiştim bu tepeyi ama kim bilir daha neleri vardı bu şehrin, indim ben de tepeden ve denizi takip ederken insanlar balıkçılar ardından vapurları buldum. İnsanları yüklenip bir başka kıtaya taşıyan vapurları. Yeni eğlencem buydu artık, ardına takılıyorum vapurların, tırabzanlarında oturuyorum, yolcuların saçlarını yüzlerine estiriyor, ardımızda bıraktığımız beyaz köpüklerle oynaşıyorum ve benim gibi vapurun peşine takılmış martıların kanatlarına dolanıyorum. Düşünüyorum denizin bu kadar yakıştığı başka şehir var mıdır diye, sonra sus diyorum kendime, düşünmesi bile bu güzel şehre ihanet diye. Deniz demişken, Nazenin, deniz kadar mavi demek olmalı.

eylem dedi ki...

Kankacığım gelmelerinde aç bıraktım mı ben seni hiç..
sen gel çarpılmazsın
ablalarımıda al gel..
Kayıp kardeşini bulursan onuda al gel ...
gelin siz merak etmeyin..:)

mavigun41 dedi ki...

Eminönü’nden büyük bir curcunayla ayrılan vapurlar yeni konağım oluyor sıkça. Kendime yakın hissettiğim, sevdiğim bir kulenin yakınlarına, Üsküdar’a gidiyorum. Denizin ortasındaki bu kulenin de bir hikayesi varmış, benim gibi, senin gibi ve yaratılmış onca şey gibi… Bu arada Nazenin kim bilir kaç hikayenin kahramanıydı?

Benim hikayeme gelince, işte ben bir garip rüzgar iken, yine bir gün Asya’ya giden bir vapurun peşine takılmış iken ve zaman artık durması için yeterli sebebi olmasına rağmen buna aldırış etmeden akmaya devam eder iken… Bir ışık huzmesi gördüm ki, nurdan bir varlık, göğün kapıları açılınca yeryüzüne düşmüş bir huri. Nasıl söylenir bilmem, varlığım gitmişti artık benden. Boyut değiştirmiş, hem onca şey hisseder hem de hiçbirini algılayamaz olmuştum. Ardından ses geldi o güzelin: ‘Nazenin!’… Bir tanıdığı olsa gerekti ve dönüp konuşmaya başladı ve ben adını öğrenmiştim o perinin: Nazenin. Her şey Nazenin’di şimdi, ben bile. Ne demişti Mecnun:

Ger ben ben isem nesin sen ey yar?

Ver sen sen isen neyim ben-i zar?

Ve ben de aklımı yitirip yitirmediğimden emin değilsem bile, bir gülüşlük canım kalmıştı bildim, Nazenin bir gülse bana oracıkta yok olurdum, gördüm. O Nazenin ki, yarım kalmış bir şiirin son dizesiydi, o baharın ilk çiçeği, bir merhumun son nefesi ve bir bebeğin ilk gülüşüydü. Nazenin her yerde ve her şeydeydi.

Peki yanına gitmeyi öyle çok isterken onun olduğu yöne bile esemeyişim nedendi ey ulu deniz? Sen söyle güneş, her sabah ondan aldığın güzellikle mi doğarsın böyle? Siz konuşun martılar, o olmadan da sahi var mıydım ben, ben olduğumu sandığım neydi yahut? Ey heryeri kuşatmış gökyüzü, var mı şu dünyanın herhangi bir yerinde ondan daha güzel ve benden daha biçare? Yalvardım Nazenine duymayacağını bile bile: Gel de bana ey güzel, de ki, beni çağıran sesinle tuz buz olmamışsa varlığım, her şeyimle kulun olayım. Gel de bana ey güzel… Döndüm sonra kendime ve fısıldadım usulca:


Ne beyan-i hale cu’ret, ne figana takatim var

Ne reca yi vasla gayret, ne firaha kudretim var

Ve şu son yirmi dakika, hem yirmi asır hem yirmi saliseydi bana. Nedir beni bu hale getiren demedim kendime ne o gün, ne de ardından geçen onca zamanda. Bildim; pervaneyi ateşe düşüren, bülbüle türküler söyleten ve Kays’ı çöllere düşüren ne ise, işte benim baktığım her yerde onu görüşüm, her şeyde onu buluşum da bundandı, tüm güzellikleri onda buluşum, tüm güzelliklerde onu buluşum da.

Varlığım öncesine dayansa da hikayem işte orada başlamıştı ve az sonra da bitmişti. Nasıl mı? Şöyle: bitmemesi için dualar etsem de her vapur yolculuğu gibi o yolculuk da bitti. Vapur kıyıya yaklaştı ve yolcular inmeye başladı, sonra Nazenin de indi ve tabi ben de onun peşinde. Sokaklara daldı Nazenin, şanslarından ötürü delice kıskandığım kaldırımlarda yürüdü ve gidip Samyeli isimli bir yere girdi. O girer girmez içeride biri ayağa kalktı, Nazenin’e baktı ve gülümsedi. İşte benim hissettiğim şey, bu genç adamın gözlerindeki şeydi, ama anlamak istemediğim bu duygunun o gözler de ne işi vardı? Dünyadan ağır bir yük yüklemiştim omuzlarıma. Nazenin tarifsiz bir acıydı şimdi… Nazenin oturdu onun yanına ve benim orada olduğumu bilmeden döndü benden yana. Görmek istemedim önce o kehribar rengi gözleri daha da güzelleştiren, dile getiremediğim şeyi, düşeceğim durumu bilsem de kendimi kandırmaya bile razıydım gördüğümün yanlış olduğuna dair, ama yapamadım. İşte benim varlığımı baştan başa kaplamış şey bu gözlerde de vardı ve tüm bunlar o genç adamaydı. Varlığım hadsiz bir acıydı artık. Her şey duruvermişti, zaman bana inat, bu korkunç anı zihnime iyice kazımam için duralamış olsa gerekti. İçim titriyordu, bulduğum ve bulur bulmaz kaybettiğim bir hazinem olmuştu. Bu nasıl yakar canı, anlatsam kim anlardı, ötesinde ve öncesinde kim duyardı?

mavigun41 dedi ki...

Varlığıma sonsuzluk kadar uzun gelen bu anın ardından dönüp hızlıca savruldum açık pencereden ve estim saatlerce nereye gittiğimi hiç bilmeden. Yükseklere çıktım, alçaklara daldım, kuşlarla yarıştım, içimi sızlatan, bu yok olmuşluk hissi bitsin istedim. Hissettiğim tarifsiz, derin bir sancıydı. Ama her şeye rağmen Nazenin’in varlığından bihaber yaşamayı, şu halime yeğlemeyeceğimi de biliyordum. Bu acıdan kurtulmayı dilerken, içten içe bu acıyı çekmekten aldığım gizli bir zevkin olduğunun da farkındaydım. Ama yine de dayanılır gibi değildi bu, hem de hiç. Ne garip kelimeydi şu ‘azap’, çok sonraları bilge bir rüzgar söyledi, hem elem demekti azap, hem lezzet. İşte buydu benim halim, hem elemimden bin parça olmuştum, hem de bu parçalanmışlıktan tarifsiz bir lezzet alıyordum. Nazenin… Yaşadıkça çoğalan, anlatmakla bitmeyendi.

Eserken artık gücümün tükendiğini hissettim. Sonra bankta oturan birini gördüm: yalnız bir kadın. Gidip yanına oturdum usulca, esintimden anlamış olacak dönüp bana baktı orada olduğumu bilmeden. Sonra önüne döndü yine, elinde kırmızı kaplı bir kitap, saatlerdir çevrilmediğine bahse girebileceğim açık bir sayfa ve az önce kadının gözlerinden bu yenilmişlikte yalnız olmadığımı gösteren o içimdeki her şeyin tıpkısı… Sonra açık sayfadaki şiire ilişiyor gözüm ve bir kez daha anlıyorum yalnız olmadığımı:

Bilirim senden bana yok bir faide ey gül!

Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül.

Etsem de abestir sitem-i hâre tahammül,

Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül.



Bakışlarımı İstanbul’a çeviriyorum, minareler, kubbeler, hisarlar ve martılar, bu eşsiz deniz, şu sessiz sandal… Nazenin, İstanbul kadar güzel demek olmalı…

Aysel Çakmak

eylem dedi ki...

Çok güzel bir yazı..

"hem elem demekti azap, hem lezzet"
güzel bir tanım...

Teşekkürler yazana ve burada yayınlayana...

mavigun41 dedi ki...

Rüzgar susmus ses vermiyor nedendir
Sen gideli hayat benim çilemdir
Seven gönül yar kiymeti bilendir

Gökyüzünde duman duman bulutsun
Söyle seni kalbim nasil unutsun

Ay dogmuyor bulutlara darilmis
Benim gönlüm umutlara sarilmis
Bu askimiz agaçlara yazilmis


Gökyüzünde duman duman bulutsun
Söyle seni kalbim nasil unutsun

Yollarina ümit ektim çürüdü
Hayatimi bir izdirap bürüdü
Aci günler hep üstüme yürüdü

http://www.slowmuzik.com/Zeki-Muren-Ruzgar-Susmus-Ses-Vermiyor-Nedendir/q-SmJ2VndQS1ZDWGc=

eylem dedi ki...

Teoman seslendiriyor
Rüzgar Gülü

Kır evinin verandasında
Bir rüzgar gülüne rastladım
İnsanmışcasına konuşmaya başladım
Dedim, benim kadar yalnızsan
Tek gecelik bir aşksan
Omuzlarına abanan
Bir anıdan kaçıyorsan

Dibe vurduysan
Ya da hala düşüyorsan

Bir yaz günü bir yaz günü
Hiç bu kadar üşüdün mü?
Rüzgar gülü rüzgar gülü
Hiç ölümü düşündün mü?

Hayalimdeki adsız kadın
Sanki ağzımda tadın
Eminim ki sen de hep kendini aradın
Evimin yolu beni unutmuş otellerin soğukluğunda...
Tüm bu garip duygular
Bir tür iç kanama

Dibe vurduysan
Ya da hala düşüyorsan

Bir yaz günü bir yaz günü
Hiç bu kadar üşüdün mü?
Rüzgar gülü rüzgar gülü
Hiç ölümü düşündün mü?

http://www.izlesene.com/video/amator-teoman-ruzgar-gulu/340150

seval dedi ki...

Kankacim hosgeldin! Cok sag ol canim, cok da güzel bir hikayecik bulmus getirmissin...:)

Kaya dedi ki...

Su anda calan sarki benden size gelsin

Erkin Koray`dan...

Öyle bir gecer zaman ki

seval dedi ki...

Ben rüzgar olsaydim, yagmur bulutlarini önüme katar en corak tarlalara götürürdüm, bereket yagdikca ortalik yemyesil yesersin diye..

Ben rüzgar olsaydim, tarlalarda capa capalayan irgatlarin arasinda, fabrikalarda dolasirdim, onca emek verenler bir nebze serinlesinler diye...

Ben rüzgar olsaydim, dagda, bayirda, dere-tepe her yerde, baglarda-bahcelerde eser, topladigim tüm tohumlari birbirlerine katardim...

Ben rüzgar olsaydim, büyük bir keyifle masmavi denizlerin üzerinde ucar, uctukca cocuklar gibi cosar, yelkenleri balon yapip sisirir, yunuslarla gülüsürdüm...

Ben rüzgar olsaydim, ilkyazlari yesil basaklarla, sonbaharda sararip dökülen tüm yapraklarla tek tek dans eder, tüm ucurtmalari mavi sonsuzluga salardim....

Ben rüzgar olsaydim, kah durur, saatlerce kuslarin civiltilarini dinler, kah eser, kanatlarini bana birakip gökyüzünde süzülmelerini izlerdim...

Ben rüzgar olsaydim, kelebeklerle oynasir, arilarla bal toplar, karincalarla calisir, ceylanlarla yarisirdim...

Ben rüzgar olsaydim, en güzel ezgileri yanimda tasir, onlari en sagir kulaklara inadina fisildardim..

Ben rüzgar olsaydim, asiklari cicek kokulariyla sarar sarmalar, ayaklarinin yerden kesildigini düsünmelerini saglardim...

Ben rüzgar olsaydim hemen güzel memleketime kosar, sevdiklerimi onlardan habersiz oksardim...

Ben rüzgar olsaydim, rüzgarligimi yapar, yeryüzünde olsa olsa, bir tek insanogluna sasardim...

Not: Eylemcim sayende yer degistirdim ama bu saydiklarimdan baska bir sey de gelmedi aklima, rüzgar olmak ne zor seymis... :)

eylem dedi ki...

Güzel yürekli rüzgarım
ne güzel bir rüzgar olmuşsun...
Teşekkür ederim ablacığım.Haklısın rüzgar olmak zormuş:))

Kayacım hoşgeldin kardeşim
Tıkladım ama dinleyemedim
neden?
çünkü youtube imiş :)
bende hemen googledan bulup açıp dinledim..teşekkürler...

mavigun41 dedi ki...

canım kankacım sen bu satırlarla öyle güzel bir rüzgar oldun ki
bir serinlik yayıldı
yüreklerimizde
tozu alındı ruhumuzun..
senle estik dörtbir yanda..
ve memleketindeki tüm koylarda hasretle sana kucak açtık..
olurda dinlenirsindiye eşsi güzellikteki kuytu köşelerinde vatanının..

Kaya dedi ki...

hayir youtube degildi metacafe sitesinden almistim

dinlediyse sorun yok

no name dedi ki...

Kankamın güzel yürekli rüzgarına ithafen...


Hemşerim Memleket Nire

Kendimi bildim bileli yollarda tükettim koskoca bir ömrü
Bir uçtan bir uca gezdim şu fani dünyayı
Okumuşu, cahili, yoksulu, zengini hiç farkı yok hepsi aynı
Sonunda bende anladım hanyayı Konyayı

Sanki insanlık pazara çıkmış ekmek aslanın ağzında
Bir sıcak çorba içermisin diyen yok
Dört duvarı ören çatısını kapatıp içten kilitlemiş kapıyı
Bir döşekte sana serelim buyur diyen yok

Tek bir soru hemşerim memleket nire?
Bu dünya benim memleket
Hayır anlamadın hemşerim esas memleket nire
Bu dünya benim memleket
Tövbe, tövbe, tövbe

Kardeşlik ve eşitlik üzerine uzun uzun nutuklar çekip
Niye senin derin benden koyu diye soran çok
Kaşının altında gözün var diye silahlanıp ölüme koşarken
Kalan dul ve yetim ne yer ne içer diye soran yok

Barış garibim bulamadı çözümü oturdu etti bunca sözü
Gelin hepberaber anlaşalım diyen yok
Zaten paramparça bölünmüş ve yaşanmaz olmuş dünyamız
Daha fazla kesip bölmeye hiç gerek yok

Tek bir soru hemşerim memleket nire?
Dedim ya yahu bu dünya benim memleket
Hayır anlamadın hemşerim esas memleket nire
Bu dünya benim memleket
Tövbe, tövbe, tövbe

Barış Manço

http://divxklip.org/video/5KxSB7duo5s/Baris-Manco-Japonya-Konseri-Bolum-4---HEMSERIM-MEMLEKET-NIRE.html

seval dedi ki...

Güzel vatanimi özel yapan, güzel yürekli insanlari, cok sag olun.. Sizinle olmak her seferinde bana sanki "kavusmak!" gibi... :)

mavigun41 dedi ki...

sevgili kankama gelsin

kenan doğulu dan

RÜZGAR

Bizim bayramı çocuklara devredeli
Çok düşünür olduk
Bizim tarih eskidikçe çok kasılır olduk
MAM lazım dilimize laf geleli adam olduk sandık
Es geçmeyi üvey bilince hep boyumuz uzar sandık
İnsan biraz kendine zaman çalmalı
Yoldan çıkıp biraz farkına varmalı
E hayat kısa biraz daha tatmalı
Prensipleri biraz bazen unutmalı
Her yaşın bir güzelliği var
En güzel çağımdayım
Ya gelir geçersin hayatımdan
Ya da gelir kalır
Her günün bir güzelliği var
En güzel anımdayım
Ya gelir geçersin hayatımdan
Ya da gelir kalır

Bir gel yanıma istersen
Tut elimi yeniden
Bırak kararı rüzgâr versin
Bir gel yanıma istersen
Tut elimi yeniden
Bırak kararı rüzgâr versin

Bizim bayramı çocuklara devredeli
Çok düşünür olduk
Bizim tarih eskidikçe çok kasılır olduk
MAM lazım dilimize laf geleli adam olduk sandık
Es geçmeyi üvey bilince hep boyumuz uzar sandık
İnsan biraz kendine zaman çalmalı
Yoldan çıkıp biraz farkına varmalı
E hayat kısa biraz daha tatmalı
Prensipleri biraz bazen unutmalı
Her yaşın bir güzelliği var
En güzel çağımdayım
Ya gelir geçersin hayatımdan
Ya da gelir kalır
Her günün bir güzelliği var
En güzel anımdayım
Ya gelir geçersin hayatımdan
Ya da gelir kalır

Bir gel yanıma istersen
Tut elimi yeniden
Bırak kararı rüzgâr versin

Her yaşın bir güzelliği var
En güzel çağımdayım
Ya gelir geçersin hayatımdan
Ya da gelir kalır
Her günün bir güzelliği var
En güzel anımdayım
Ya gelir geçersin hayatımdan
Ya da gelir kalır

Bir gel yanıma istersen
Tut elimi yeniden
Bırak kararı rüzgâr versin
Bir gel yanıma istersen
Tut elimi yeniden
Bırak kararı rüzgâr versin

http://www.izlesene.com/video/muzik-kenan-dogulu-ruzgr-yeni-videoklip/666214

eylem dedi ki...

Evet metacafeymiş açılmayınca dikkat etmemiştim...
olay buymuş
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 07/05/2010 tarih ve 2010/57556 nolu KORUMA TEDBİRİ kapsamında bu internet sitesi (metacafe.com) hakkında verdiği karar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nca uygulanmaktadır."

Kaya dedi ki...

vay anasina sayin seyirciler, o da mi kapali yav memlekette

sanal boykot..

Kaya dedi ki...

neyse yav bu rüzgar muhabbeti aldi basini gitti

rüzgarina kapildim tazem.. diye bi sarki vardi ne alakaysa aklima geldi

mavigun41 dedi ki...

Hepimize gelsin
Haluk Levent ten

CAN DOSTUM DESİN..

Bir şarkı yazmak istedim, içinde dostluk olsun
Birden sen geldin aklıma, can dostum
Bu şarkıda seni ne çok özlediğimi
Anlatmak istedim sana bir kere olsun
Bir sen kaldın bana, sakın bırakma
Al yollarına hisset yanında
Dostum, dostum, dostum, can dostum

Burda herşey sahte dostum gülümsemeler bile
Burda herşey sahte dostum sevmeler bile

Şimdi yanımda olamasanda
Seni yaşamamı engelleyemez hiç birşey asla
Şu anda çok uzakta olsan da
Sen aslında benimlesin yanı başımda
Sarıl yine bana al yollarına
Hisset yanında agla gözyasımda
Dostum,dostum,dostum,can dostum

Burda herşey sahte dostum gülümsemeler bile
Burda herşey sahte dostum sevmeler bile


http://www.dailymotion.com/video/x8y868_haluk-levent-can-dostum_music

eylem dedi ki...

Böyle bir şarkımıydı Kayacım
Albüm Adı : Ajda Pekkan1996
Tazem

Tazem sana bir sözüm var
Ah tazem
Aşkında gözüm var
Büyülendim kapıldım sevmem dedim yanıldım
Bir estin ki üstüme rüzgârına kapıldım

Gözlerinden bir hançer
Saplanıyor kalbime
Bir kere aşık oldu
Söz geçmiyor gönlüme

Ateşine yandım sevdim çok
Benim olacaksın lamı cimi yok

Tazem sana bir sözüm var
Ah tazem
Aşkında gözüm var
Büyülendim kapıldım
Sevmem dedim yanıldım
Bir estin ki üstüme rüzgârına kapıldım

Söz : Norayr Demirci & Müzik : Norayr Demirci

http://www.muzik23.net/80944/Ajda-Pekkan--Tazem-dinle

mavigun41 dedi ki...

Sezen Aksu – Şu Saniye


Yok senden başka bir dünya
Yok senden başka bir alem
Cenneti verseler almam
Ben senden asla ayrılmam

Belki bu da gelir geçer
Şu saniye esastır gel

Geçse de beni unutma
Hiçbir aşkını unutma
Zira budur elimizde kalan
Aşktan başka her şey yalan

Ne yaptıysan yaptın kalk gel
Affeder elbette hak gel

Düşünmek istemem şimdi
Büyü bozulsun istemem
Hafiflettim her şiddeti
Geçirip aşkın içinden


http://www.portakal.tv/muzik-dinle/11043.html


bu saniyelerin kıymetini bilerek
son şarkı ile sizlere veda ediyorum..
herdemmavi de tekrar buluşmak dileğiyle...

son şarkı kankama dememe gerek yok sanırım..
canım kankam sezen ve şu saniye..
diyorum..

iyi akşamlar herkese..

eylem dedi ki...

Yıl, 1887… Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor:
— Eserleriniz ve siz bugüne dek çok olumlu eleştiriler aldınız ve çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti?
Hugo:
— Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’ Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, fermuarımı indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle ‘Seni haddini bilmez, buruşuk o… çocuğu! O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!’ dedi. İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.

eylem dedi ki...

AH, BEN UYKUDAYKEN SEN BAŞUCUMA GEL
Ah, ben uykudayken sen başucuma gelsen,
Petrarca'yı ziyaret ettiği gibi Laura'nın,
Değse bana nefesin tam yanımdan geçerken,
İşte o zaman birden
Aralanır dudağım!

Kaç zamandır tutsağı karanlık bir hayalin,
Bitmeli mi bu rüya? Şu kederli yüzüme,
Bir yıldız gibi doğsun senin o gözlerin,
İşte o an düşlerim
Aydınlanacak yine!


Bir kıvılcımın uçuştuğu dudaklarıma
Tanrı'nın arıttığı o aşk parıltılarına,
Bir öpücük kondur, melekten kadına dön,
Ah o zaman ruhum
Uyanır uykusundan!

Victor Hugo

seval dedi ki...

Cok sag ol kankam benim, Sezen dedi miydi her seyin en dogrusunu en güzel sekilde der! :)

Bir sali´nin daha hakkini verdik, ne mutlu bize!

Ama madem bu günlük veda vaktidir, ben de diyorum: En güzel aksamlar sizin olsun ve en güzel dilekler gercek... :)

eylem dedi ki...

Ve benden de en son şarkı
Haftaya görüşebilmek dileğiyle...

Ferhat Göçer/Üzüm

Herkesin var bir hikayesi gidenleri var kalanları
Var hiç bitmeyen şikayetleri sevenleri var
Yananları var seni ilk gördüğüm o ilk günden beri
Adına aşk deyip bağlandım bu mutluluğu
Paylaşmaya acıları unutalım sana ait

Bütün senindir özüm kimseyi görmüyor
İnanki gözüm asla vazgeçmedim yemin
Ederim arkasındayım hala verdiğim sözün
Aklıma gelince o güzel yüzün her yanımı
Kaplıyor tatlı bir hüzün aynı rüzgara vurgun
İki yelken aynı salkımda iki ayrı üzüm

http://www.izlesene.com/video/muzik-ferhat-gocer-uzum/1943937