15 Ekim 2009 Perşembe

Eski Mahalle 6. Bölüm


Ebru eve geldiğinde Cem'i düşündü. Cem onu aramasaydı kendisi onu ararmıydı acaba. Cem oldukça yakışıklı, kadınlar tarafından beğenilen, karizmatik bir kişiliğe sahipti, kendisi de bunun farkıda olduğundan çevresini bir gülümsemesiye tüm yaptıklarını unutacak kadınlar sarmıştı... İkisi de birbirlerine aşık değillerdi. Bunu ilk seviştiklerinde anlamıştı... Sevişme bittiğinde onu düşünmediğini ona kaba davrandığını söyleyemezdi ama nedense tüm sevişmelerinde onun hep kendisinden uzaklarda olduğunu hissediyor, kendini kullanılmış gibi hissediyordu...

Cem'in sevişirken bu soğukluğu, onun o arkadaş canlısı herkese yardım eden yapısıyla o kadar zıtlık oluşturuyordu ki... Ebru bu durumu olduğu gibi kabul etmişti. Biraz da kendisinin işine böyle geliyordu. Onun arkadaşlığı o kadar hoşuma gidyordu ki onun kendisiyle sevişirken başkasıyla olması umrunda değildi. Her ikisi de kendi sınırlarıından dışarı çıkmadan bir ilişki yaşıyordu. Kimse birbirinden fazlasını istemiyor, verildiği kadarına razı oluyordu...

Ayaklarının dibinde miyavlayan kedisini kucağına aldı ve pencereden bakarak, çınar ağacının altındaki bank bu gün boş diye düşündü...


Cem saatine baktı, yaklaşık 2 saattir Ekrem anlatıyordu.

-"Ekremcim bu günlük keselim istersen, her şeyi bir güne sığdıramayız."

Ekrem sanki kestiğinde okuduğu yeri kaybeden çocuk gibi birden şaşaladı;

-"Bu kadar mı?" dedi,

-"Yok değil ama bu gün yoruldun, yarın kaçta gelebilirsin? İstersen dışarda bir yerde de buluşabiliriz."

-"Yok ben buraya gelirim."
Ekrem başka bir şey söylemeden hızla yerinden kalktı;
-"Görüşürüz" dedi ve gitti.
Cem arkasından bir şey söyleyememişti.
Ekrem eğer kendisini bulmaya karar vermişse tekrar gelecekti.
Muayenehanesinde tek başına kalan Cem, biraz evvel Ekrem'in kalktığı koltuğa kendi geçti.


devamı var

Mavigün

Hiç yorum yok: