31 Ekim 2009 Cumartesi

Eski Mahalle 19. Bölüm

Ebru;
-"Hiç sevgilin, bir kız arkadaşın olmadı mı?"
Ekrem Ebru'ya baktı;
-"Zaten burda olmamın nedeni de bu."
-"Nasıl yani?"
-Benim tek bir arkadaşım oldu, İstanbul'a kayıt yaptırmak için geldiğimde tesadüfen tanıştım kendisiyle. O da bahsetiğim, doktor olan arkadaşımdır."
-"Yani senin hiç bir kız arkadaşın olmadı mı?"
Ekrem gömleğinin yakasından bir düğme açtı .
-"Bu sana saçma gelebilir, bu benim kimsenin bilmediği bir sırrım desem..."
Ebru'nun gözleri şaşkınlıkla irileşmişti, Ekrem devamla;
-" Çocukluktan ergenliğe geçiş dönemimde, hayatıma hiç bir arkadaşı kabul edemediğim yıllarda, Aşık olmadan hiç bir kadınla arkadaş olmayacağıma, hiç bir kadınla ilişki kurmayacağıma yemin etmiştim...
Seni görünceye kadar bu krizlerin neden beni esir aldığını anlamamıştım. Yaşım otuzbeşe yaklaşmış fakat hala bir kadının elini tutamamıştım. Bunun yarattğı stres, krizi tetikliyor ve ben kendimi çocukluğumda en mutlu, en huzurlu olduğum yerde bulmaktaydım...
Aşk olmadan bir birliktelik... İstemiyorum."
Ebru'nun tepkisini ölçmek ister gibi gözlerini onun gözlerinden ayırmadan;
-"Ben, bugüne kadar hiç bir kadınla yatmadım."

Ebru, böyle bir durumda ne söylenir hiç bilmiyordu. İlk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu.
Ekrem ise bu sessiziliği devam etmek olarak algılayarak konuşmasını sürdürdü;

-"Sorun" dedi "Bir kadınla yatıp yatmamak değildi, aşık olmadan bir cinselliğe girmek istemiyor yeminime satık kalmak istiyordum." Gülümsedi; -"Biz erkekler arasında en zoruda budur aslında, çünkü kadın için iffet sayılan bu durum bizim için bir başarısızlıktır. Bu yüzden çok nadir de olsa, anlatacak bir şeyler olması için kızlarla çıktığımda bir yerlere giderdim, fakat hiç birine aşık olmamıştım."

Ebru;
-"Neden Aşka bu kadar inanmıştın ki?"

-"Bilmiyorum, o çocuk günlerimdeki kurduğum hayaller gibi beni heyecanlandıracak bir şey arıyordum belki de. İnan aslında ne aradığımı ben de bilmiyordum. Tek bildiğim aşkı bulamadığımdı. Ta ki geçen gün o bankta seni gördüğüm ana kadar... Seni görür görmez anlamıştım...O sendin...O aşk yaşanacaksa o seninle yaşanacaktı... Sen o gün koşarcasına yanımdan uzaklaşırken, ben çok gerilere çocukluğuma doğru gitmiş o heyecanı bulmuştum. Sen benden uzaklaştıkça ben sana yaklaşıyordum. Eve döndüğümde artık seninle tanışmam ve sana herşeyi anlatmam gerektiğini biliyordum. İşte şu anda hayatında herşeyi senle yapmak isteyen bir adam duruyor. Şimdi herşeye sen karar vereceksin... Duygularımda yanılmadığımı biliyorum ve sana dokunmak istediğimi de... Senin hayatında olmak istiyorum... Odaya ağır bir sessizlik çökmüştü. İki gencin soluklarından başka bir şey duyulmuyordu... Uzun süre konuşan genç adam tükenmişti sanki. Tüm geçmişini sığdırdığı, geleceğini teslim ettiği bir gecede genç kadının ağzından çıkacak sözlerin esiri olmayı çoktan kabul etmiş celladını bekleyen biri gibi bekliyordu...

bitmedi
Mavigün

Hiç yorum yok: