20 Ekim 2009 Salı

Eski Mahalle 11. Bölüm

Ebru sabaha karşı ancak uyuyabilmişti. Uyandığında pazar günü olduğu aklına gelince yataktan çıkmadı, yorgundu, canı hiç bir şey yapmak istemiyordu.
Esneyerek arkasına yastığı çekti, Cem aklına geldi. Bu gerçekle yüzleşmesini yapabilecek miydi. Onun için üzülüyordu. Demek ki o her zaman neşeli, kadınları hemen çevresinde toplayan insanın içinde ne fırtınalar kopuyordu, kendine bile anlatamadığı...

Üstündeki pikeye bir tekme vurup kalktı. Pencereyi açarak sabahın taze havasını büyük bir hazla ciğerlerine doldurup gülümsedi.
Kahvaltıyı dışarıda yapmaya karar vermişti, bu pazar havanın bu kadar güzel olması yaradanın bir lütfu gibiydi. Kışın ortasında bir bahar yaşıyordu İstanbul. Bu şehri seviyorum diye düşündü genç kadın. İçindeki bitmek bilmeyen hesaplaşmalardan doğan sıkıntılar alıp götürüyordu bu şehir...
Bu şehirde yaşayıp tekrar tekrar sevdalanmamak mümkün değildi ki.
Denizin kokusunu içimde hissetmek, belki biraz yürümek düşüncelerden kurtulmama yardım edebilir diye düşünerek evinden çıktı. Kısa bir yürüyüşle sahile ulaşmıştı. Çınarın altındaki banka oturup boğazı ve kız kulesini seyre daldı.
"Aşıklar şehri istanbul" diye gülümsedi. Oturduğu bu mahalleyi seviyor ve semtin eski dokusunu gittikçe kaybetmesine de üzülüyordu.

Yanına soluk almakta zorluk çeken birinin oturmasıyla düşüncelerimden sıyrıldı.
Genç birisiydi, kıyafetleri sabahın bu saati için oldukça şıktı. Evinden sabah sporu için çıkmadığı belliydi. Çok yorgun ve hasta bir hali vardı. Sanırım çok yürümüştü, göğsü inip inip kalkıyordu. Acaba birisinden ya da polisten mi kaçıyordu? Belki de sarası vardı. Elindeki yarısı dolu su şişesini kendisine uzatarak;

-"İyi misiniz? Biraz su için, iyi gelir."

Genç adam başını çevirince Ebru'yla göz göze geldi, şaşkın bir hali vardı. Ebru adamın bakışlarından ürkerek kalkıp uzaklaşmak istese de kendisine engel oldu.
Adam teşekkür ederek suyu aldı, yavaşça içerken Ebrunun aklına pencereden baktığında bankta oturup denizi seyreden adam geldi. Acaba bu o adam mıydı?
Adam tekrar teşekkür ederek boşalan şişeyi iade etti;

-"İyi misiniz, yardıma ihtiyacınız var mı? İsterseniz az ilerideki hastaneye götürebilirim."
-"Çok teşekkür ederim, iyiyim, sağolun"

Bitmez...
Mavigün

Hiç yorum yok: