6 Ocak 2007 Cumartesi

Eylem Senaryo

soner sevile kendini affettirmenin yollarını aramakta, doğan ise aylinin babasının gönlünü almaya çalışmakta olur
sami beyle mıstafa da işleri büyütmeye çalışıyor olurlar

aradan zaman geçtiğini farzederek başlatırsak
sevalin dediği gibi bizimkiler evlenmiş sevil ve aylinin karnı burnunda soner ve doğanı babalık heyaecanı sarmış, restorantlarını büyütmüş olarak ;
sami bey ve mıstafada mağazalar zinciri kurup saminin suzandan alacağı intikamın gerçekleşmesiyle
mıstafa ve kadifenin sosyete hayatına attıkları adımla gelecek komikliklerle,çaycı ve sekreterinde evlilik kararı alıp yavuzunda sami beylerin şirketine müdür olduğunu göstererek ,
sevgili biricik efeninde ona kardeş gelmesiyle başladığı kıskançlık ve sevgiyle yaptığı muzurluklarla kısacası yine hüznün ve gülümsemenin bir arada olduğu bölümlerle başlar...
yeterki başlasın nasıl olursa olsun eda

14 Aralık 2007 Cuma 16:50


“Senaryonun daha önceki bölümlerle uzaktan yakından alakası yoktur işim yoktu yazdım umarım beğinirsiniz”
Soner gözlerini açar sabah olmuştur yanında da sevil melekler gibi masum bir şekilde uyuyordur.sevili uyandırmak için alnından öper ama sevilin yüzünün sıcak olduğunu fark eder sevil diye seslenir. sevil Soner yorgunum bırak beni bak sesimde çıkmıyor yatacağım der
Sevilin aklına o ara efe gelir birden yataktan doğrulur efe der saate bakar efe okula geç kalacak diye kalkmak isterken Soner sen dur ya hasta hasta nereye kalkıyorsun ben hallederim deyip sevili yatırır sevil eminmisin Soner dercesine sonere bakar sonerde sevillll hallederim deyip efeyi kaldırmaya gider
Efeyi servise bindirip okula gönderdikten sonra hızla yukarı çıkar sevil hadi kalk kalk gidiyoruz der sevil off nereye Soner yatcam ben der kalk hadi doktora gidiyoruz hastasın işte der sevil abartma Soner sadece biraz üşütmüşüm dinlenince geçer deyip arkasını dönüp yatar
Soner sevili ikna edemez iyi tamam ozaman sana bir çorba yapayım kendine gelirsin biraz deyip odadan çıkacakken sevil Soner sen çorba yapabilirmisin der soner nevar yani yapamam mı deyip mutfağa gider mutfakta sağa sola bakındıktan sonra ben çorba yapmayı bilmemki ne olacak şimdi off kadife off sende izin alacak günü buldun diye kendi kendine konuşurken buldum diye sevinir doğan hemen doğanı arayıp tarif alıyım diye telefona sarılır
Tam o sırada kapı çalar Soner kapıyı açtığında doğanı görür hemen apar topar içeri alır harikasın abicim zamanlaman mükemmel deyip doğana sarılır doğan neoluyor Soner yavaş rüyandamı gördün abi sabah sabah deyip soneri kendinden ayırdıktan sonra ohh diye bir nefes alır Soner hemen mutfak önlüğünü doğana bağlayıp hadi abicim vakit yok hemen çorba yap der doğan niye yapıyorum anlatsana Soner dedikten sonra anlatır
Daha sonra doğan aylini almaya gider sonerde tepsiye çorbayı koyup yukarı çıkacakken sevil merdivenlerden iner.soner hemen sevil niye kalktın sen yataktan bak ben geliyordum der sevilde yukarıda sıkıldım salonda yatcam deyip kanepeye geçer .soner peki nasıl istersen deyip sevile çorbayı verir sevil senmi yaptın Soner der sonerde bakar doğanda ortalarda yok yapamamı deyip sevile kendi elleriyle içirir sevil Soner ben içerim desede Soner olmaz sen hastasın ben içiririm der sevil halinden çok memnundur biliyormusun Soner sen çok değiştin eskisi gibi değilsin diye sonerin yanağına elini koyar ve gözlerinin içine bakar Soner bu durum karşısında beni sen ve oğlum değiştirdiniz ben bu halimden memnunum ya sen der
Sevilde bende memnunum deyip gülümser sonerde bende çok memnunum çünkü beni asıl değiştiren sana olan….(aşkım) diyecekken kapı çalar doğan ve Aylin gelmiştir doğan geçmiş olsun sevil çorbayı beğendin mi ben yaptım der sevil sonere bakar Soner neolmuş yani deyip doğanı kolundan tutup hemen çeker ne söylüyosun hemen hem niye geldiniz en güzel yerde nediyosun abi sen der doğan.aylinde sevile geçmiş olsun der sevilde ayline ya iyiki geldiniz zamanlama harika der Aylin sevile galiba yanlış zamanda geldik der gibi bakar sonerde halen doğana kızmakla uğraşır ve…..BÖLÜM SONU
İsteyen arkadaşlar devam edebilir

26 Aralık 2007 Çarşamba 16:29

PAZAR GÜNÜ-1
Bir Pazar günü
Güneş kendini gökyüzünde belli etmiş artık dışarıda bahar havası esmektedir
Soner ,sevil ve çocuklar kalkmış hep birlikte sabah kahvaltısı yapacaklardır.
sevil ikizleri mama sandalyelerine oturtup
Kendileri içinde çayları dodurup oturdu.
soner ben yedireyim mamalarını diye mama kaşığını aldı amanda benim kızımın haniymiş maması aa de bakıyım aç ağzını edacım acıkmışmı kızım diye mamayı yedirmek istedi ama eda inatla yemek istemedi Sonerde kızım hadi ama bak ben yerim ham yaparım dedi ama nafile
sevil Sonercim yediremedin bak çekil ben yedireyim dedi
soner sinirlendi ancak belli etmedi
nedemek sevil yiyecek o şimdi bak gör hadi kızım ye diye mamayı zorla edanın ağzına tıktı edaya hehe nasıl yedirdim der bakışıyla bakıp sırıtırken bak gördünmü yiyor Sevilcim dedi ve o arada Eda’dan kocaman bir hapşıııı sesi geldi ve edanın ağzındaki tüm mama karşısında kendine sırıtarak bakan babasının suratına yapıştı eda kahkaha atarcasına gülmeye başladı ve intikam budur dedi içinden egede babasına bakarak agu gu gu diyerek gülümsedi
soner biraz bozulmuş vaziyette kafasını sevil ve efenin olduğu yere çevirdi işte o an efe ve sevil kahkalarla güldüler efe baba böyle çok komik olmuşsun mamayı edamı yoksa senmi yedin hehee diyerek gülmeye devam etti
soner dayanamadı kendide gülmeye başladı daha sonra gidip yüzünü temizledikten sonra güzel bir kahvaltı yaptılar

Soner bugün hava çok güzel Sevilcim çocuklarıda alıp dışarı çıkıp deniz kenarında yürüyelim mi teklifinde bulundu sevilde çok iyi olur hayatım bu güzel havayı kaçırmayalım tamam hazırlanalım çıkalım der
Hazırlanıp çıkarlar. deniz kenarında ...

devam edecek
ylm

21 Mart 2008 Cuma 20:49
Adsız dedi ki...
Pazar günü-2

Deniz kenarında
Boş buldukları bir banka otururlar efenin bisikletinide almışlardır efe bisikletiyle tur atmaktadır o arada simitçiii sesi efenin kulaklarında yankılanır baba hadi simit alıp martılara atalım der soner simitleri alır efe ile beraber simitleri martılara atarlar arada da sevile dönüp el sallarlar
Sevilde ege ve edayı sevip deliler gibi aşık olduğu adama ve yanındaki babası gibi hınzır oğluna bakıyordur
Martılara simit attıktan sonra sevilin yanına gelirler efe bisikletine geri dönüp sürmeye başlamıştır sonerde sevilin elini tutup yan yana manzarayı seyrediyorlardır o sırada sonerin telefonu çalar
Soner kim bu ya Pazar Pazar insana bi rahat yok şurda eşimle çocuklarımla diye baktığında arayanın doğan olduğunu görür .
ne var doğan diye kızgın bir şekilde açar telefonu
doğan ne bağrıyon abi bide dövseydin der
soner pardon abicim hadi söyle ne istiyorsun işim var
doğan soner seninle konuşmam gerek bana gelsene önemli der
abicim ailemle bir Pazar geçiriyorum sonra konuşsak olmazmı
olmaz soner 1 saatcik lütfen abicim hadi soner
tamam tamam geliyorum deyip telefonun kapatır
Sevilcim bizim doğan benimle konuşması gerekiyormuş hemen gidip bi bakayım derdi ne sonra evde görüşürüz deyip ayrılır

Sevil efeye efe hadi baban gitti bizde eve gidelim oğlum diye seslenir
Efede anne biraz daha bisikletimle geziyim nolur der tamam 10dk daha sonra gideceğiz der
Efede tamam deyip neşe içinde gezinmeye devam eder
Soner doğanlara varmıştır ne oldu doğancım hayırdır pazar günüme mani oldun yine neymiş o acil olan şey der
Doğanda abicim tamam anlatcam yarın Aylinin doğum günü onun için bişeyler organize etmemiz gerek
Off doğan bunun içinmi beni eşimin çocuklarımın yanından önemli diye çağırdın
Tabi abicim önemli yarın nişanlımın doğum günü daha ne olsun
Seni varya doğan birgüzel döverdim ama neyse iyi bari buraya kadar geldik hadi yapalım bişeyler der

Sevil artık eve gitmek için hazırlanıyordur o arada efenin bisikletten düştüğünü görür
Off efe bişeyin varmı diye seslenir
Efe anne canım çok acıyor kalkamıyorum der sevilde durum ciddi diye koşarak efenin yanına gider efeyi kaldırır efenin dizi kanamıştır acıyla ağlamaktadır sevil gel hadi şuraya otur deyip yanındaki banka otutturur çantamı ve kardeşlerini getiriyim bekle burada diye efenin yanından kalkar ikizlerin arabaya yaklaştığında ağlama sesi gelir sevil of ya geliyorum işte der arabanın yanına geldiğinde eda ağlıyordur ege ise yanında yoktur…sevilin yokluğu bir anda nelere mal olmuştur
Efe her şeyden habersiz bir tarafta ağlıyor,eda egenin kayboluşuna çığlıklarla yardım ister gibi bağrıyordur Sevil ise şaşkın ve şok halinde ege diyerek olduğu yerde donup kalmıştır

Devam eder mi???
ylm
21 Mart 2008 Cuma 20:50


ege bebek kaçırılma hikayesi
Ceyhunu öldürtmediniz başkana olay bu oldu yani:)
(kaçırılmanın özeti)

Ceyhun Sevil'den aşkına karşılık bulamayınca kendi içinde yaşamaya başlamıştır aşkını,zaman ilerledikçe iyice saplantıya dömüştür bu durum,günler geçtikçe aslında Sevil'inde onu sevdiğini ama Soner yüzünden kavuşamadıklarını düşünmeye başlamış ve kendince Soner'e acı çektirmek için aylarca onları izlemiştir, Amerikaya gidiyorum yalanıyla izini kaybettirmiş ve dışarıda oldukları her dakika peşlerinde olmuştur bir gölge gibi..Soner'e verebileceği en güzel cezanın bebeği kaçırmak olduğu düşünmüş ve yakaladığı ilk fırsatta planını uygulamıştır....
&&&&&&&..
&&&&&&&..
Karşısındaki kısa bir sessizlikten sonra

- benim Sevil , Ceyhun..

Sevil şaşırmıştır,önce ne cevap vereceğini bilemez ama kendini biraz toparlayınca neden aradığını sorar.

Ceyhun : ne kadar güzel bir bebeğin var Sevil !!!!
Sevil : anlamadım ne diyorsun sen
Ceyhun : adını ne koydunuz
Sevil o an anlamıştır bebeği kaçıranın Ceyhun olduğunu,yerinden fırlayıp bağırmaya başlar nerde bebeğim diyerek.Evdeki herkes ayaklanır birden....

Soner ve evdekiler sevilin konuşmasına dikkat kesilirler .
Soner: sevil ver şu telefonu kimmiş egeyi kaçıranlar ben konuşuyum
Sevil eliyle hayır işareti yaparak ceyhunla konuşmaya devam eder
Sevil: ne istiyorsun bizden ,bebeğimi neden aldın o daha çok küçük,derdin ne ise benimle uğraş yeterki bebeğimi bırak
Diyerek bir taraftanda ağlamaya devam ediyordur
Ceyhun:benim derdim size acı çektirmek ben sana kavuşamadım sizde bebeğe kavuşamayacaksınız
Der,o sırada ege bebeğin ağlama sesi duyulur telefondan
Sevil: ege egeee diye sanki ege onu duyacakmışçasına seslenir, ona bişey yaparsan eğer ona bir zarar gelirse seninle hesaplaşırız &
Derken
Ceyhun: sus be çocuk diye egeyi azarlar ve bekle tekrar arayacağım hoşçakal aşkım diyerek telefonu kapatır
Sevil:Ceyhun ,Ceyhunnnn
Diyerek o güçlü,kendinden emin olan kadın sonerin kollarına çaresizce sarılarak ege yavrum diye hıçkırıklarla ağlamaya başladı
Soner sevilin o halini görünce kendisinin ayakta durması gerekeceğini anladı ve
soner: sevil tamam hayatım sakin ol şimdi oğlumuzu bulacağız kimdi o sen neden ceyhun diyerek bağırdın ne alakası var
Sevil biraz sakinleştikten sonra herkes bir yere oturmuş sevilin ağzından çıkacak kelimelere bakıyordur
Sevil:sonerin ellerinden sımsıkı tutmuş ve soner egeyi Ceyhun kaçırmış bizden intikam almak istiyormuş oğlum onun ellerinde ege ağlıyordu soner ne olur onu bulalım
Ben sana kavuşamadım sende bebeğine kavuşamıyacaksın dedi
Soner hışımla yerinden fırladı nedemek ya bebeğim o Ceyhun denen herifin ellerindemi şimdi ben ona gösteririm diyerek kapıya doğru gidiyordu
Sevil: soner nereye
Soner: egeyi bulmaya hayatım ceyhunu elime geçirdiğim an onu öldüreceğim&

Yattığı zaman saatlerce akıllıca uyayan edayıda uyku tutmamış ege olmadığı için huzursuz olan eda da uyanmış ağlamaya başlamıştır
Edanında ağlamasına dayanamayan Soner ;
Allah kahretsin diyerek yumruğunu sıkıp duvara vurur ve duvarın dibine çöküp kalır
Sevilde soneri o halde görünce dayanamaz ve yine ağlamaya başlar Aylin sevili teselli etmeye çalışır
Esma anne ve halilde perişan halde oğlum soner sakin ol diyerek onu yerden kaldırıp kanepeye getiriler
Esma anne sonerin elini sarar ve sakin olmasını söyler sevil ve soner biraz sakinledikten sonra yan yana oturup sevilin sehbaya koyduğu telefonun çalmasını beklerler
Sevil :Ceyhun aramıyor soner; ya egeye bişey yaptıysa
Soner: korkma hayatım arayacak sen merak etme aramasada ben onu olduğu delikten bulup çıkaracağım diyerek sevilin saçlarını öper merak etme sen diye sarılır
Ve bekledikleri telefon o anda çalar ikiside heyecanla yerinden doğrulur ve telefona bakarlar&...

devamı nezaman olur bilinmemekte:)

ylm

24 Mart 2008 Pazartesi 13:13



ege bebek
Ve bekledikleri telefon o anda çalar ikiside heyecanla yerinden doğrulur ve telefona bakarlar&

Telofunu soner açar ve açar açmaz
soner: Ceyhun egeye neyaptın, bunu neden yapıyorsun, oğluma bişey yapma der
Ceyhun :olmuyor soner bukadar yalvarma yetmez seni daha çok yalvartacağım seni acılar içinde görmek bana büyük zevk verecek diyerek telefonu kapatır
Soner: alo Ceyhun ceyhunn Oooffff kapattı diyerek sinirle telefonu fırlattır
(gitti canıım telefon neyse senaryo için masraftan kaçınmıyoruz)
Sevil:soner ne oldu egeye bir şeymi oldu soner söylesene der panik içinde
Soner: yok Sevilcim adamın derdi benimle bana acı çektirecekmiş manyak herif

Doğan sonerin fırlattığı telefonu alıp hemen kartı çıkarıp kendi telefonuna takar
Herkes huzursuz,mutsuz bir şekilde haber beklemekten başka bişey yapamamaktadır
Efe de uyuyamamış merdivenlerden inip annesine sarılıp benim yüzümden oldu ben düşmeseydim ege bizimle olacaktı ve
Yalvaran gözlerle anne Ege tekrar bize gelecek değil mi dedi
Sevil: oğlum canım senin yüzünden değil sen üzülme merak etme egeyi en kısa zamanda bulup getireceğiz hadi şimdi tekrar gidip uyu sen
der

Aylin: hadi efecim gel ben seni uyutayım edaya da bakalım uyuyormu diye yukarı çıkarlar
Sabah olmak üzeredir
Çok kötü bir gece geçirmişlerdir kimseyi uyku tutmamış halen ceyhundan gelecek yeni bir telefonu beklemektedirler
Gün doğmuş esma hanım masaya bir şeyler hazırlamış hadi bakalım gelin biraz bir şeyler yeyin toparlanın diyerek herkesi çağırmıştır
Sevil ve soner canımız istemiyor diye halen gözleri nemli şekilde telefona bakıyorlardır
Esma hanım birer bardak çay verir onlara yemiyorsanız çayları için ozaman der
Çaylar içilecekken kapı çalar doğan koşarak kapıya bakar gelen polislerdir
Herkes heyecanlanır polisler içiriye girer
Soner:memur bey oğlum bulundumu nerdeymiş yoksa kötü habermi diye arka arkaya soruları sorar
Memur: sakin olun soner bey henüz bir haber yok sadece telefonları dinlemeye aldık eğer kaçıranlar tekrar ararsa yerlerini belirlemek için onu daha fazla konuşturmaya çalışın
Sevil söze girer peki memur bey ben o işi hallederim
sonere döner soner ben bakayım telefonlara zaten seni sevmiyor ceyhun biliyorsun benim bakmam daha iyi olur der
Soner: tamam hayatım diyerek tekrar yerlerine otururlar
Beklemek soneri iyice deli ediyordur ayağa kalkmış evin içinde volta atıyordur
Sevil elinde telefon çalsın diye bakıp duruyordur
Ve çalmıştır arayan ceyhundur
Telefonu açar
Ceyhun:Aşkım senin sesini duymayalı özlemişim nasılsın
Sevil: iyi değilim Ceyhun,bebeğime kavuşursam ancak iyi olurum
Ceyhun: sen iyi değilsen bende iyi olamam hayatım hadi ama üzülme
Sevil derin bir nefes alır tamam Ceyhun iyim hadi şimdi biraz konuşalım nerde olduğunu söyle gelip seni göreyim seninle konuşalım neler olduğunu anlatalım birbirimize
Ceyhun:olmaz beni yakalatacaksın değimli asla olmaz
Sevil: hayır Ceyhun sadece seni görmeye geleceğim tek başıma
Ceyhun:(ağlamaksı bir ses tonuyla) ben seni çok sevdim sevil sana her şeyimi verirdim sen benim canımdın ama şimdi sen yoksun artık sen yoksan bende yokum
Bende senin ve sonerin canını alacağım diye telefonu kapatır
Sevil yine perişan halde Ceyhun bize bunu yapma diye ağlamaya başlar
O sırada polis memuru tamamdır sevil hanım soner bey yerlerini tespit ettik der
Ve........

Devamını başkana bırakıyorum çünkü Ceyhun onun adamı neler olacağını o belirlesin:)

ylm

24 Mart 2008 Pazartesi 15:07




Eylemce-1
Sevil ve soner akşam işten gelmişlerdir
Yemeklerini yeyip çocukları uyuttuktan sonra
Balkona çıkıp ayaklarını uzatarak akşam yorgunluğunu atmak için çay içip muhabbet ederler
Soner:hayatım havalarda nekadar güzel değil mi
Soğuktu ama tekrar ısındı çok güzel bir bahar havası oldu
Sevil:evet Sonercim güzel bir hava, çocuklarımız ,sen,ben daha ne olsun
Deyip Soner’e sarılır ve yanağından öper
Soner:canım benim
diyerek sevilin saçlarını okşar
soner birden Sevil der
sevil:efendim hayatım bişey mi oldu
soner:yok sadece aklıma bir fikir geldi
sevil: neymiş bakalım kocamın aklına gelen bu fikir
Soner: Pazar günü pikniğe gidelim mi
Sevil:çok güzel fikir hayatım Aylinleride çağırırız
dinlenmişte oluruz
Soner:tamam o zaman ben doğanla konuşurum yarın onlarda müsayitse hazırlık yapar ertesi gün gideriz
Sevil:tamam canım ama şimdi benim uykum geldi hadi yatalım
Soner:tamam
Deyip kalkıp birbirlerine sarılarak merdivenlerden yukarı doğru çıkarlar

Devam edecek...

08 Mayıs 2008 Perşembe 13:04
Adsız dedi ki...
Eylemce-2
Sabah olur sevil kahvaltı hazırlıyordur sonerde yukarıda Efe ile birlikte ikizlere bakıyordur kapı çalar
Sevil kapıyı açar Halil ve esma kapıdadır
Sevil:Aaa günaydın hayırdır sabah sabah
Esma: bak Halil demedim mi sana sabah sabah çocukları rahatsız etmeyelim diye
Halil:ne yani Sevil sen bizi istemiyor musun şimdi akşam mı gelelim
Sevil:olurmu baba sadece sabah gelince bir şey mi oldu dedim
Yoksa her zaman gelin buyurun girelim bende kahvaltı hazırlıyordum
Beraber kahvaltı yaparız
Halil:aslan gelin nasılda biliyor aç olduğumu
Esma: Ee bu saatte gelirsen tabi bilir aç olduğunu
Hep beraber içeri girerler,Soner de çocukları alıp aşağı iner
Soner:ooo anne baba günaydın hayırdır
Halil:al işte buyur buda hayırdır diyor gelemezmiyiz canım torunlarımızı görmeye aaa..
Soner:gelirsiniz tabi babacım burasıda siz…
Halil sonerin sözünü keser tamam tamam anladık
Efecim gel bakıyım aslan torunum deyip efeyi kucağına alır
Halil:bak Pazar günü için iki bilet aldım seni tiyatroya götüreceğim
Sevil:ama biz pikniğe gidecektik
Halil:siz gidin canım biz tiyatroya gideceğiz değil mi efe
Efe:evet anne ben dedemle tiyatroya gideceğim
Sevil:tamam ozaman bizde ikizleri alır gideriz
Esma:Aaa sevil bu sıcakta çocukları pikniğemi götüreceksiniz olmaz kızım maazallah başlarına güneş falan geçer hasta olurlar ben bakarım onlara zaten Halil ve efede tiyatroya gidiyor
Sevil:ama anne biraz güneş görselerdi derken
Soner araya girip tamam hayatım işte çocuklara bakacaklar bizde baş başa gideriz diye omuzuyla sevile vurur ve çapkın gülüşlerinden birini yapar
Sevil:iyi tamam o zaman
Kahvaltıyı yaparlar
Soner:hadi ben işe gidiyorum
Deyip gider
Sevil Aylin’i arar Aylin yarın pikniğe gideceğiz sizde gelirmisiniz
Aylin:tabi ki neden olmasın doğan ne diyor bu işe haberi var mı
Sevil:sen olur dedikten sonra o nediyebilir ki(gülümserler)
Soner konuşacaktı doğanda kabul eder herhal böyle güzel bir teklifi
Aylin:tamam ozaman canım görüşürüz
08 Mayıs 2008 Perşembe 13:05
Adsız dedi ki...
Eylemce-3
Doğanda kabul etmiş yarın için hazırlıkları yapmışlar ve sabah olmuş piknik için yola çıkmışlardır
Piknik alanına varırlar
Soner: hadi abicim yak şu mangalı ben çok acıktım yiyelim artık bir şeyler
Doğan:abi daha yeni geldik şu güzel havayı bir içimize çekseydik hemen duman ettireceksin
Soner:çektin ya yeter işte hadi hadi sen şimdi yak şu mangalıda onun kokusunu içine çekelim off cısır cısır nasıl güzel olur şimdi o etler,sucuklar hadi abicim hadi
Doğan:of ya tamam hadi yapalım bakalım
Kızlarda sofrayı hazırlamaya başlar
Yemeklerini yedikten sonra kızlar ileride duran salıncakları görür
Sevil:soner bak salıncak hadi beni sallasana
Aylin:doğancım hadi bizde gidelim
Sevil ve Aylin salıncaklara biner beyler sallamaya başlarlar
Kızlar hallerinden çok memnundurlar ama soner bir müddet sonra sıkılır
Soner:Doğan biz hep bunlarımı sallıyacağız yeter yav bu nasıl piknik böyle hadi başka şeyler yapalım
Doğan:ne yapalım abi kızlar gayet memnun
Soner:ama ben memnun değilim
Hadi futbol oynayalım ben top almıştım
Doğan:olur abi tamam hadi
Soner ve Doğan kızları bırakır ileride kendilerine kale yapıp çift kale maç yapmaya başlarlar
Kızlar sallanmaya kaptırmışlar kendilerini onların gittiğini fark etmemişlerdir taki salıncaklar yavaşlayıncaya kadar
Sevil:Aylin bizimkiler gitmiş
Aylin:bende neden yavaş sallanıyoruz diyordum
Sevil:hadi gidip bizde maç yapalım
Aylin:ciddimisin Sevil,sen futbol mu oynayacaksın
Sevil:ne var yani yapamam mı
Aylin:tamam o zaman ben varım
Koşarak beylerin yanına varırlar bizde oynamak istiyoruz
Soner:sevil sen ve futbol mu hadi canım hadi yeme beni
Sevil:evet oynamak istiyoruz
Soner:peki o zaman ama yenilince mızıkçılık yapmak yok çünkü kesin yeneriz
Sevil:göreceğiz canım,hadi Aylin geç kaleye
Soner:vayy demek iddalıyız peki hadi doğan sende kaleye geç

devam edecek
08 Mayıs 2008 Perşembe 13:05
Adsız dedi ki...
Eylemce-4
Maç başlar Sevil bütün performansını sergilemeye çalışmaktatır soneri engelleyip topun kaleye gitmemesi için çabalar
Sonerle karşı karşıya gelir çalımla topu almaya çalışır
Soner:Sevilcim ben seni böyle bilmezdim
bak sen gayet iyisin der ve sevilden kurtularak topu kaleye atar
Sevil:Aylin tut be güzelim şu topları
Aylin:çok sert geliyor ama biliyorsun iki tane kurtardım ama bukadar yapabiliyorum
İlk yarıyı bitirmişlerdir Soner ve Doğan oley oley oley diye sevinçlerini yaşamaktadırlar soner tam üç gol atmıştır
Sevil bu durumda yenilgiyi sindiremez
Aylin:sevil gel bırakalım biz bu oyunu
Sevil:olmaz Aylin yeneceğiz onları
Aylin:Sevil nasıl yeneriz adamlar şimdiden üç gol attı
Sevil:top yuvarlaktır Aylinciğim bak şimdi planımızı açıklıyorum
Deyip Aylinin kulağına fısıldar
Aylin:sevil sen yokmusun harika bir fikir
Soner:ne oldu kızlar vazmıgeçtiniz
bu oyun oynayalım demekle olmuyor demi hehee
Sevil:geliyoruz sonercim hadi bakalım
Maça başlarlar soner ve sevil yine karşı karşıyadır
Soner:hehe topu alsana hadi sevil
Sevil:alıyım canım hatta ben almıyacağım canım sen kendin vereceksin
Soner: hehe nasıl olcakmış o bakıyım
Sevil:akşam solanda kanepede yatarken tavana bakarak pişman olacaksın ah keşke topu verseydim sevile diye
Pişman olmak yada olmamak
Soner:ama bu haksızlık hiç sportmence değil
Sevil:sen bilirsin
Soner topu sevile bırakır ve sevilde koşarak golü atar
Arka arkaya gol atmaya başlamıştır
Sevil:çak Aylin çak heyo
Doğan:soner abicim napıyosun sen üç gol yedik senin yüzünden düzgün oynasana
Soner:kolaysa geç kendin oyna
Doğan:geç kaleye soner mağlup ettireceksin bizi
Soner:tamam geçtim seni görelim
Sevilde Aylinle yer değişir
Aylin doğandan topu almaya çalışır ama nafile
Aylinde doğana Doğan topuver canım yoksa beni unut
Doğan:nasıl yani
Aylin:bayağı topu vermezsen nişanı atarım
Doğan:neeeee al hayatım altı üstü top senden değerlimi diyerek topu Ayline bırakır
Aylinde iki gol atar ve iki sayı üstündürler
durum kızlar:5 - beyler:3 durumundadır
Soner daha fazla dayanamaz Doğan çekil abicim böyle bir şey olamaz yenilemeyiz ne olursa olsun diyerek üç gol daha atar
Maçı 6-5 bitiriler
Soner işte budur diye sevinirken doğan sonerin attığı her golde kendinden geçerek yere yığılmıştır
Aylin doğanın yanına gidip tamam hayatım kendine gel buradayım seni bırakmıyorum merak etme der
Doğan:sahimi Aylin bırakma beni yoksa ölürüm ben sensiz
Sevil:demek öyle soner salonda yatmak istiyorsun
Soner:maalesef ama futbolda size yenilemezdik canım olmazdı yakışmazdı bize

devam edecek
08 Mayıs 2008 Perşembe 13:44
Adsız dedi ki...
Eylemce-5

Sevil:tamam o zaman bizde yeneceğimiz dalda oynarız sizinle
Soner:nasıl yani
Sevil:voleybol maçına varmısınız
Soner içinden şimdi yandık ben anlamam ki voleyboldan neyse Doğan biliyor biraz
bende çakarım iki servis falan yenilsekte açık ara yenilmeyiz
Soner:iyi peki oynayalım
Sevil:Aylin bilmez zaten korkmana gerek yok
Soner:iyi tamam ozaman
Hep beraber voleybol sahasına varırlar
Başlarlar oyuna
Soner:abi karşılasana şu topları ya baksana yeniyorlar bizi
Doğan:ben karşılıyorum zaten
sen karşılayacağım diye yerden kalkamıyorsun ki topa vurabilsen içim yanmıyacak
Soner:tamam abicim oyna işte elimizden geleni yapıyorum
Bu Aylin de iyiki bilmiyormuş bilse nasıl olurdu acaba
Aylin servis atışı kullanır ve top Sonerin kafaya küt diye çarpar
Tabi soner yerde
Sevil: Soner bir şeyin varmı soner hadi kendine gel diye kafasını tutmuş gözlerini açmasını bekliyordur
Soner kendine gelir ne oldu
Aylin:kusura bakma soner topu biraz sert attım galiba
Sevil:yok Aylincim sen sert atmadın soner tutamadı hehe
Soner:ben burada canımla uğraşayım ah,of kafam diye siz dalga geçin
Sevil:tamam tamam hadi kalk bakalım
Soner:Sevil hani Aylin oynamayı bilmiyordu
Doğan: delimisin abi sen üniversitede profesyonel voleybol oynuyormuş hatta milli olan Neslihan varya onunla aynı takımdaymış zamanında ama sonra bırakmış
Soner:ah Sevil ah demek bilmiyordu kız nerdeyse milli takıma seçilecekmiş
Sevil:ne yapıyım biliyor deseydim oynamazdın

Voleybol maçında da kızlar galip gelmiş toparlanıp evin yolunu tutmuşlardır
08 Mayıs 2008 Perşembe 13:51
Adsız dedi ki...
Eylemce-6

Eve varırlar çocuklar uyumuştur
Seviller gelince Esmalarda gider
Soner:off çok yoruldum hadi çıkıp yatalım
Sevil:Soner çıkmana gerek yok ki maçı hatırlatıyım istersen
Soner: sevil yapma ya hadi ama o bir oyun
Sevil:olsun
Soner:bak başım dönüyor Aylin nasıl attıysa topu
Bak gece uyanırım düşerim falan bir yerlerimi kırarım daha kötü olur demi hayatım
Sevil:hadi gel hadi oyuncu kocam benim
Soner:işte bu yaşasın
Odaya varırlar soner tişörtünü çıkartırken
Sevil:soner o ne
Soner: ne ne hayatım
Sevil: o kolundaki böcek gibi şey
Soner : ne böceği ya tırsarım ben bilirsin sevil al şunu kolumdan
Sevil: sonere yaklaşır korkak koca diyerek birden duraksar ve Soner yoksa bu kenemi
Soner:ne kenesi
Sevil: ne biliyim şu yeni çıkanlardan kırımdan gelenlerden kırım kango kenesi
Soner:(panik halinde)neeee
Sevil nediyosun sen ölecekmiyim ben daha çok gencim sana doyamadan,çocuklarımla oynamadan yok yok olamaz
Ölmemeliyim
Sevil:soner sakin olurmusun lütfen
hadi gel hastaneye gidelim baktıralım öyle bir şeymi
Soner:yok yok ben öleceğim
Sevil:sonerrr hadi gidelim diye çekiştirerek götürür
Hasteneye varırlar hemen kontrol eder doktorlar
Şekil keneye benziyor ama deri içine geçmemiş geçmeyede az kalmış
İlginç derler
Daha sonra incelenmesi için araştırmaya başlarlar
Sonuç gelir
Soner:doktor bey ölecekmiyim
Doktor:henüz değil
Soner:nasıl yani bikaç gün sonramı öleceğim
Doktor:yok soner bey ömrünüz ne zaman son bulursa o zaman öleceksiniz
Soner ve sevil birbirine bakar
Doktor:sonuç temiz soner bey kene değilmiş başka bir böcek
Ve ölü nasıl olmuş anlam veremedik ama güçlü bir şekilde öldürülmüş
Böcek yamulmuş yamuluncada şekil değişikliğine uğramış
Keneye benzemiş sorun yok yani
Sert bir şekildemi öldürdünüz
Soner:ne öldürmesi hocam yok öyle bir şey
Bugün pikniğe gitmiştik voleybol oynarken birkaç kez yere düşmüştüm
O zaman olmuştur belki
Doktor: (gülümseyerek)o zaman desenize daha nekadar böcek şekil değişikliğine uğradı
Sevilde güler ve sonerle beraber rahat bir nefes alıp evlerini yollarını tutarlar bir Pazar günüde böyle geçmiştir
SON
08 Mayıs 2008 Perşembe 13:52



Eylemce
Sevil ve Soner akşam işten gelmişlerdir.
Yemeklerini yiyip çocukları uyuttuktan sonra balkona çıkıp ayaklarını uzatarak akşam yorgunluğunu atmak için çay içip muhabbet ederler.
Soner: “Hayatım havalarda ne kadar güzel değil mi ?”
"Soğuktu ama tekrar ısındı çok güzel bir bahar havası oldu"
Sevil: “Evet Soner’cim güzel bir hava, çocuklarımız ,sen, ben daha ne olsun”deyip Soner’e sarılır ve yanağından öper.
Soner: “Canım benim” diyerek Sevil’in saçlarını okşar.
Soner:” Sevil” der
Sevil: “Efendim hayatım bir şey mi oldu?”
Soner: “Yok sadece aklıma bir fikir geldi”
Sevil: “Neymiş bakalım kocamın aklına gelen bu fikir”
Soner: “Pazar günü pikniğe gidelim mi?”
Sevil: “Çok güzel fikir hayatım Aylin’leri de çağırırız biraz da dinlenmiş oluruz”
Soner: “Tamam o zaman ben Doğan’la konuşurum yarın onlarda müsaitse hazırlık yapar ertesi gün gideriz”
Sevil: “Tamam canım ama şimdi benim uykum geldi hadi yatalım”
Soner: “Tamam.”
Deyip kalkıp birbirlerine sarılarak merdivenlerden yukarı doğru çıkarlar.
Sabah olur , Sevil kahvaltı hazırlarken Soner’de yukarıda Efe ile birlikte ikizlere bakıyordu. Kapı çalar,
Sevil kapıyı açar Halil ve Esma kapıdadır.
Sevil: “Aa günaydın hayırdır sabah sabah,
Esma: “Bak Halil demedim mi sana sabah sabah çocukları rahatsız etmeyelim diye”
Halil: “Ne yani Sevil sen bizi istemiyor musun şimdi, akşam mı gelelim?”
Sevil: “Olur mu baba sadece sabah gelince bir şey mi oldu dedim,
Yoksa her zaman gelin.Buyurun girelim bende kahvaltı hazırlıyordum,beraber kahvaltı ederiz.”
Halil: “Aslan gelinim nasıl da biliyor aç olduğumu”
Esma: “Ee bu saatte gelirsen tabi bilir aç olduğunu”
Hep beraber içeri girerler,Soner de çocukları alıp aşağı iner,
Soner: “oo anne baba günaydın, hayırdır?”
Halil: “Al işte buyur, bu da hayırdır diyor gelemez miyiz canım torunlarımızı görmeye aa.” Soner: “Gelirsiniz tabi babacım burası da siz…”
Halil Soner’in sözünü keser “Tamam tamam anladık”
“Efecim gel bakayım aslan torunum” deyip Efe’yi kucağına alır.
Halil: “Bak Pazar günü için iki bilet aldım seni tiyatroya götüreceğim”
Sevil: “Ama biz pikniğe gidecektik”
Halil: “Siz gidin canım biz tiyatroya gideceğiz değil mi Efe”
Efe: “Evet anne ben dedemle tiyatroya gideceğim”
Sevil: “Tamam o zaman bizde ikizleri alır gideriz”
Esma: “Aa Sevil bu sıcakta çocukları pikniğe mi götüreceksiniz olmaz kızım maazallah başlarına güneş falan geçer hasta olurlar ben bakarım onlara zaten Halil ve Efe’de tiyatroya gidiyor”
Sevil: “Ama anne biraz güneş görselerdi” derken
Soner araya girip “Tamam hayatım işte çocuklara bakacaklar bizde baş başa gideriz diye omzuyla Sevil’e vurur ve çapkın gülüşlerinden birini yapar
Sevil: “İyi tamam o zaman”

Soner: “Hadi ben işe gidiyorum”der ve çıkar.
Sevil Aylin’i arar “Aylin yarın pikniğe gideceğiz sizde gelir misiniz?”
Aylin: “Tabi ki neden olmasın? Doğan ne diyor bu işe haberi var mı?”
Sevil: “Sen olur dedikten sonra o ne diyebilir ki”(gülümserler)
“Soner konuşacaktı Doğan’da kabul eder her hal böyle güzel bir teklifi”
Aylin: “Tamam o zaman canım görüşürüz”
Doğan’da kabul etmiş yarın için hazırlıkları yapmışlar ve sabah olmuş piknik için yola çıkmışlardır. Piknik alanına varırlar.
Soner: “Hadi abicim yak şu mangalı ben çok acıktım yiyelim artık bir şeyler”
Doğan: “Abi daha yeni geldik şu güzel havayı bir içimize çekseydik hemen duman ettireceksin.”
Soner: “Çektin ya yeter işte hadi hadi sen şimdi yak şu mangalı da onun kokusunu içimize çekelim off cızır cızır nasıl güzel olur şimdi o etler,sucuklar hadi abicim hadi”
Doğan: “Of ya tamam hadi yapalım bakalım”
Kızlarda sofrayı hazırlamaya başlar.
Yemeklerini yedikten sonra kızlar ileride duran salıncakları görür,
Sevil: “Soner bak salıncak hadi beni sallasana”
Aylin: “Doğan’cım hadi bizde gidelim.”
Sevil ve Aylin salıncaklara biner beyler sallamaya başlarlar,
Kızlar hallerinden çok memnundurlar ama Soner bir müddet sonra sıkılır,
Soner: “Doğan biz hep bunları mı sallayacağız yeter ya bu nasıl piknik böyle hadi başka şeyler yapalım.”
Doğan: “Ne yapalım abi kızlar gayet memnun,”
Soner: “Ama ben memnun değilim.”
“Hadi futbol oynayalım ben top almıştım”
Doğan: “Olur abi tamamdır hadi”
Soner ve Doğan kızları bırakır ileride kendilerine taşlardan kale yapıp çift kale maç yapmaya başlarlar.
Kızlar sallanmaya kaptırmışlar kendilerini onların gittiğini fark etmemişlerdir ta ki salıncaklar yavaşlayıncaya kadar.
Sevil: “Aylin bizimkiler gitmiş”
Aylin: “Bende neden yavaş sallanıyoruz diyordum”
Sevil: “Hadi gidip bizde maç yapalım”
Aylin: “Ciddi misin Sevil, sen futbol mu oynayacaksın?”
Sevil: “Ne var yani yapamam mı?”
Aylin: “Tamam o zaman ben varım”
Koşarak beylerin yanına varırlar.”Bizde oynamak istiyoruz”
Soner: “Sevil sen ve futbol mu hadi canım hadi yeme beni”
Sevil: “Evet oynamak istiyoruz”
Soner: “Peki o zaman ama yenilince mızıkçılık yapmak yok çünkü kesin yeneriz”
Sevil: “Göreceğiz canım,hadi Aylin geç kaleye”
Soner: “Vayy demek iddialıyız peki hadi Doğan sende kaleye geç.
Maç başlar Sevil bütün performansını sergilemeye çalışmaktadır Soner’i engelleyip topun kaleye gitmemesi için çabalar.
Soner’le karşı karşıya gelir çalımla topu almaya çalışır,
Soner: “Sevil’cim ben seni böyle bilmezdim
bak sen gayet iyisin der ve Sevil’den kurtularak topu kaleye atar
Sevil: “Aylin tut be güzelim şu topları”
Aylin: “Çok sert geliyor ama biliyorsun iki tane kurtardım ama bu kadar yapabiliyorum.
İlk yarıyı bitirmişlerdir Soner ve Doğan oley oley oley diye sevinçlerini yaşamaktadırlar. Soner tam üç gol atmıştır.
Sevil bu durumda yenilgiyi sindiremez.
Aylin: “Sevil gel bırakalım biz bu oyunu”
Sevil: “Olmaz Aylin yeneceğiz onları”
Aylin: “Sevil nasıl yeneriz, adamlar şimdiden üç gol attı.”
Sevil: “Top yuvarlaktır Aylin’ciğim bak şimdi planımızı açıklıyorum”
Deyip Aylin’in kulağına fısıldar.
Aylin: “Sevil sen yok musun harika bir fikir.”
Soner: “Ne oldu kızlar vazmı geçtiniz? bu oyun oynayalım demekle olmuyor demi hehee
Sevil: “Geliyoruz Soner’cim hadi bakalım.”
Maça başlarlar Soner ve Sevil yine karşı karşıyadır.
Soner: “Hehe topu alsana hadi Sevil,”
Sevil: “Alayım canım hatta ben almayacağım canım sen kendin vereceksin”
Soner: “Hehe nasıl olacakmış o bakıyım”
Sevil: “Akşam salonda kanepede yatarken tavana bakarak pişman olacaksın ah keşke topu verseydim Sevil’e diye”
“Pişman olmak yada olmamak”
Soner: “Ama bu haksızlık hiç sportmence değil”
Sevil: “Sen bilirsin”
Soner topu Sevil’e bırakır ve Sevil’de koşarak golü atar.
Arka arkaya gol atmaya başlamıştır.
Sevil: “Çak Aylin çak hey yoo
Doğan: “Soner abicim napıyosun sen üç gol yedik senin yüzünden düzgün oynasana”
Soner: “Kolaysa geç kendin oyna”
Doğan: “Geç kaleye Soner mağlup ettireceksin bizi”
Soner: “Tamam geçtim seni görelim”
Sevil’de Aylin’le yer değişir.
Aylin Doğandan topu almaya çalışır ama nafile,
Aylin’de Doğan’a “Doğan topu ver canım yoksa beni unut”
Doğan: “Nasıl yani?”
Aylin: “Basbayağı topu vermezsen nişanı atarım.”
Doğan: “Neeeee al hayatım altı üstü top, senden değerli mi diyerek topu Aylin’e bırakır.
Aylin’de iki gol atar ve iki sayı üstündürler.
Durum kızlar:5 - beyler:3 tür. Soner daha fazla dayanamaz “Doğan çekil abicim böyle bir şey olamaz yenilemeyiz ne olursa olsun” diyerek üç gol daha atar.
Maç 6-5 beylerin üstünlüğüyle biter.
Soner “İşte budur” diye sevinirken Doğan Soner’in attığı her golde kendinden geçerek yere yığılmıştır.
Aylin Doğan’ın yanına gidip “Tamam hayatım kendine gel buradayım seni bırakmıyorum merak etme” der.
Doğan:”Sahi mi Aylin bırakma beni yoksa ölürüm ben sensiz”
Sevil: “Demek öyle Soner, salonda yatmak istiyorsun”
Soner: “Maalesef ama futbolda size yenilemezdik canım olmazdı yakışmazdı bize”
Sevil: “Tamam o zaman bizde yeneceğimiz dalda oynarız sizinle”
Soner: “Nasıl yani?”
Sevil: “Voleybol maçına var mısınız?”
Soner içinden şimdi yandık ben anlamam ki voleyboldan neyse Doğan biliyor biraz
bende çakarım iki servis falan yenilsek de açık ara yenilmeyiz…
Soner: “İyi peki oynayalım”
Sevil:”Aylin bilmez zaten korkmana gerek yok”
Soner: “İyi tamam o zaman”
Hep beraber voleybol sahasına varırlar,başlarlar oyuna.
Soner: “Abi karşılasana şu topları ya baksana yeniyorlar bizi”
Doğan:”Ben karşılıyorum zaten”
“Sen karşılayacağım diye yerden kalkamıyorsun ki. Topa vurabilsen içim yanmayacak”
Soner: “Tamam abicim oyna işte elimizden geleni yapıyorum.”
“Bu Aylin de iyi ki bilmiyormuş bilse nasıl olurdu acaba?”
Aylin servis atışı kullanır ve top Soner’in kafaya küt diye çarpar,
Tabi Soner yerde…
Sevil: “Soner bir şeyin var mı Soner hadi kendine gel” diye kafasını tutmuş gözlerini açmasını bekliyordu.
Soner kendine gelir”Ne oldu bana?”
Aylin: “Kusura bakma Soner topu biraz sert attım galiba”
Sevil: “Yok Aylin’cim sen sert atmadın Soner tutamadı he he…
Soner: “Ben burada canımla uğraşayım ah,of kafam diye siz dalga geçin”
Sevil: “Tamam tamam hadi kalk bakalım.”
Soner: “Sevil hani Aylin oynamayı bilmiyordu?”
Doğan: Deli misin abi sen üniversitede profesyonel voleybol oynuyormuş hatta milli olan Neslihan var ya onunla aynı takımdaymış zamanında ama sonra bırakmış”
Soner: “Ah Sevil ah demek bilmiyordu kız nerdeyse milli takıma seçilecekmiş,”
Sevil: “Ne yapayım biliyor deseydim oynamazdın.”

Voleybol maçında da kızlar galip gelmiş toparlanıp evin yolunu tutmuşlardı.
Eve vardıklarında çocuklar çoktan uyumuşlardı.
Sevil’ler gelince Esma’larda gider.
Soner “Off çok yoruldum hadi çıkıp yatalım.”Sevil:”Soner çıkmana gerek yok ki maçı hatırlatayım istersen. Soner” Sevil yapma ya hadi ama o bir oyun Sevil “Olsun”
Soner: “Bak başım dönüyor Aylin nasıl attıysa topu”
“Bak gece uyanırım düşerim falan bir yerlerimi kırarım daha kötü olur demi hayatım”
Sevil: “Hadi gel hadi oyuncu kocam benim”
Soner: “İşte bu, yaşasın!”
Odaya varırlar Soner tişörtünü çıkartırken
Sevil: “Soner o ne?”
Soner: “Ne ne hayatım”
Sevil: “O kolundaki böcek gibi şey,”
Soner : “Ne böceği ya tırsarım ben bilirsin Sevil al şunu kolumdan,”
Sevil: “Soner’e yaklaşır korkak koca diyerek birden duraksar ve Soner yoksa bu kene mi?”
Soner: “Ne kenesi”
Sevil: “Ne biliyim şu yeni çıkanlardan kırımdan gelenlerden kırım kango kenesi
Soner: (panik halinde)”neeee”
“Sevil ne diyosun sen ölecek miyim ben daha çok gencim sana doyamadan,çocuklarımla oynamadan yok yok olamaz”
“Ölmemeliyim”
Sevil: “Soner sakin olur musun lütfen.”
“Hadi gel hastaneye gidelim baktıralım öyle bir şey mi?”
Soner: “Yok yok ben öleceğim”
Sevil: “Sonerrr hadi gidelim” diye çekiştirerek götürür.
Hastaneye varırlar hemen kontrol eder doktorlar
“Şekil keneye benziyor ama deri içine geçmemiş geçmeye de az kalmış,
İlginç “derler…
Daha sonra incelenmesi için araştırmaya başlatırlar,
Sonuç gelir…
Soner: “Doktor bey ölecek miyim?”
Doktor: “Henüz değil”
Soner: “Nasıl yani bir kaç gün sonra mı öleceğim”
Doktor: “Yok Soner bey ömrünüz ne zaman son bulursa o zaman öleceksiniz.”
Soner ve sevil birbirine bakar
Doktor:”Sonuç temiz Soner bey kene değilmiş başka bir böcek
Ve ölü nasıl olmuş anlam veremedik ama güçlü bir şekilde öldürülmüş
Böcek yamulmuş yamulunca da şekil değişikliğine uğramış
Keneye benzemiş sorun yok yani
Sert bir şekilde mi öldürdünüz?”
Soner:”Ne öldürmesi hocam yok öyle bir şey”
Bugün pikniğe gitmiştik voleybol oynarken birkaç kez yere düşmüştüm
O zaman olmuştur belki
Doktor: (gülümseyerek)o zaman desenize daha ne kadar böcek şekil değişikliğine uğradı
Sevil de güler ve Soner’le beraber rahat bir nefes alıp evlerini yollarını tutarlar. bir Pazar günüde böyle geçmiştir.
SON

09 Mayıs 2008 Cuma 18:11




Eylemce 1
Soner işten gelmiş Sevil’e bir öpücük kondurmuş daha sonra sofraya oturmuşlardır
Sevil:Soner hayatım bizim psikoloji bölümü son sınıf öğrencilerinin haftaya mezuniyet partileri varmış benide davet ettiler
Hocam siz gelmezseniz olmaz diye ısrar ettiler bende kıramadım tamam dedim
Soner: tamam o zaman git
Sevil:ama çocuklar var sana danışmadan tamam dedim
Soner:olsun hayatım git eğlen
Sevil: tamam ama bir sorun daha var
Soner:neymiş
Sevil:o gün giyeceğim kıyafetim yok
Soner:bu muydu sorun sevil
Yarın alışverişe çıkar alırsın bir şeyler
Şimdi yemek yemek istiyorum
Sevil:tamam anlaştık o zaman
ama sende gel,
alacağım elbiseyi senin beğenmeni istiyorum
Soner:peki tamam anlaştık yemeğimi yiyebilir miyim artık
Sevil: (gülümseyerek) yiyebilirsin hayatım

yarın olur)
Sevil ve Soner alışverişe çıkmak için hazırlanıyordur
Efe o gün her zamankinden daha efedir bende geleceğim diye tutturmuştur ve vazgeçmiyordur
Sevil:Efecim oğlum biz babanla gidip gelecektik
Efe:ya banane banane bende gelcem
Sevil:off Efe off tamam gel
Ama bizden ayrılmak yok, yaramazlık yok çünkü bu gün o kadar hareketli ve dediğim dediksin ki seni anlayamıyorum
Soner:tamam Sevilcim gelsin bizimle gezer
Sevil:iyi hadi çıkalım
Annecim ikizler durmazsa ararsın biz çıkıyoruz
Anne:tamam kızım güle güle
alışveriş merkezine gelmişlerdir
sevil o kıyafet benim bu kıyafet senin hesabından mağazanın birine girip birinden çıkıyordur
soner artık dayanamıyordur
Soner:Sevil çekirge gibi bir o mağazadasın bir bu mağazada yeter artık hayatım girdiğimiz tüm mağazalar ağzına kadar elbise dolu sen alıp çıkamıyorsun
Sevil:ama hayatım beğenemiyorum ne yapıyım
Tamam şu mağazayada bakalım karar vereceğim
Soner ve Efe bu durumda sevinmiş mağazaya girmişlerdir soner ve Efe oturup Sevili bekliyorlardır
Efe:baba kadınlar böyle zor mu beğenir her şeyi
Soner: evet oğlum çoğu öyle
Benide zor beğenmişti zaten annen(gülümser)
Efe: ne zor bu kadınlar ya onları anlamak deveye hendek atlatmak gibi
Soner: oğlum sen nerden öğreniyorsun böyle şeyleri
Efe:dedem demişti geçen gün
Soner:ah baba ah neler öğretiyorsun şimdiden çocuğa
Efe:ben alışverişi çabuk yapan bir kızla evleneceğim baba
Soner:bulursan evlenirsin oğlum
Efe:nasıl yani
Soner:öyle yani umarım bulursun diyorum
Sevil:bu nasıl oldu beyler
Soner ve Efe:çokkkk güzelll
Sevil:yok yok sanki biraz bol geldi başka deneyim
Soner ve Efe:(elleri yanaklarında) offfff
Efe:anne biz çok sıkıldık ne olur babamla geziyim biraz
Soner:evet sevil bizi azad et artık
sen beğen al gel
biz aşağı katta oyuncakların yanına iniyoruz Efeyle
Sevil:tamam peki ben beğendiğimde ararım sizi
Soner : çak evlat özgürüz

devam edecek...

16 Mayıs 2008 Cuma 14:40



Eylemce 2

Soner ve efe oyun salonuna inip özgürlüğün tadını çıkarmaya başlarlar
Sevil mağazada hoş bir kıyafet giymiş kabinden çıkıp aynada bakınırken aynadan arkada bir beyfendinin ona baktığını görür
Beyefendi sonunda bu güzelliğe dayanamayıp sevilin yanına yaklaşarak
-bu güzellik karşısında kendi mi daha fazla tutamadım bu elbise size çok yakışmış
Sevil:teşekkürler
-bu güzelliği görmemek için odun olmak gerekir
Sevil biraz tedirgin sağolun der
Adam sevile takılmıştır
-sizin gibi güzel bir bayan neden tek başına alışveriş yapıyor size eşlik edebilirmiyim
Sevil:yok yalnız değilim
Adam ışığın yansımasıyla yere gölgesi düşen Sevil’e bakarak
-hehe evet birde gölgeniz var yanınızda
yalnız değilim derken onu kastediyorsanız he he
Sevil : beyefendi espiri anlayışınız süper yani ama birazdan eşim gelecek

Sevil kabinden çıkmadan soneri aramış elbiseyi beğendim sizde bakın alalım gidelim demişti
Soner:Efe hadi oğlum annen bekliyor gidip bakalım artık sonra eve gidelim
Efe:banane baba banane sen git ben oynayacağım
Soner:oğlum gel şimdi annen seni sorar
Efe:ben burada oynayayım sende annemi al gel
Soner:tamam biz hemen üst kattaki mağazadayız ,
Buradan bir yere ayrılma, başkalarıyla bir yere gitme diye tembihler ve yukarıya doğru çıkar

Bu arada mağazada
Adam:saçlarınızda ipek gibi görünüyor elbise ile beraber güzelliğinize güzellik katıyor
Diyerek sevilin saçlarına dokunmaya kalkar
Sevil rezalet çıkmaması için sabırlı davranmaya çalışıyordur
Adamın eli saçlarına dokunmadan engellemiştir
Adamın ise kendine karşı koyan bu hırçın kız hali daha çok hoşuna gitmeye başlamıştır
Sevil’e beraber çıkmayı teklif eder
Soner kapıya gelmiştir Sevili görmüş sevilin adama sinirli sinirli bir şeyler anlattığını görünce hemen yanlarına gitmiştir
Soner:bir şey mi var Sevilcim
Adam:demek adınız sevil zaten sevmemek mümkün mü?
Soner:ne diyorsun sen kardeşim
Sevil:sakin ol hayatım
Soner: (adama ters ters bakarak Sevil’e) tamam tamam hadi elbiseyi beğendiysen gidelim
Adam:demek eşin bu
bende esaslı bir şey sanmıştım
Böyle bir bayan yalnız bırakılır mı hiç
Harbi odunmuşsunuz
Soner sevilin tüm durdurma çabalarına rağmen
adamın yakasından tutup demek odun,demek esaslı bir şey öylemi deyip kafayı atacakken…

Reklamlar:)
Devam edecek…

16 Mayıs 2008 Cuma 18:56
Adsız dedi ki...
Eylemce 3

…………kafayı atacakken
Dışarıdan Efenin babaaaaaa diyerek bağırdığını duyar
Adamı anında bırakıp mağazadan dışarı çıkar
Sevilde panikle üzerindeki elbiseyle çıkmıştır mağaza sahibi de peşinden
Hanımefendi elbise, elbise üzerinizde nereye gidiyorsunuz
Güvenlik kırmızı elbisli bayanı yakalayın
Soner ve Sevil gördükleri karşısında bakakalırlar
Efe annesinin yanına gitmek için yukarıya çıkan merdivene binmiş sonra
yürüyen merdivenin kenarına çıkıp kayarak oyun oynamak istemiş
O ara dengesini kaybedip aşağı düşme pozisyonuna gelmiştir yinede kenardan tutunmuştur ama giderek yükseliyordur merdiven
sona geldiği zaman elleri sıkışıp düşecektir ne yapacağını ne Efe ne de oğullarını o halde gören Sevil ile Soner bilmemektedir
merdivenin alt kısmında bulunan güvenlik görevlisi Efeye daha fazla zarar gelmeden efenin düşmemesi için kucağını açıp aşağıdan efeye
atla diye seslenmiştir
efe tedirgindir anneee diye bağırıyordur
Güvenlikçi hadi atla tutacağım diye bağırmaya deva ediyordur
Birkaç kişi daha gelmiştir
Soner ve sevil olanları şok halinde seyretmektedirler
Efe karar verip aşağıda kendine kucak açan adama güvenerek ellerini bırakır
Sevil o anda efeeeee diye bağırıp yüzünü kapatır
Soner koşarak aşağı iner
Efe adamın üzerine düşmüştür korkunun dışında gayet iyidir ama efeyi kurtaran adamın durumu pek iyi değildir
Soner efenin yanına varmış sımsıkı sarılmıştır
Sevilde gelmiş tabi yanında birde güvenlik görevlisi halen hanımefendi mağaza sahibi elbiseyi istiyor diye beklemektedir
Kurtarıcı kahramanın arkadaşları gelmiş Ali iyimisin diye ona yardımcı olmaya çalışıp hastaneye kaldırmışlardır
Sevil elbiseyi çıkarıp bırakmış
Soner sevil ve efeyi eve bırakıp oradan hastaneye gitmiştir
Alinin birkaç kırıktan başka bir şeyi yoktur Soner Alinin durumunu öğrendikten sonra eve gider…


(Not:yürüyen merdiven olayı basından takip eden arkadaşlar olduysa gerçekte olan bir olaydır bir kız çocuğu aynı duruma gelip kurtarılmıştır
Kısacası Alıntıdır kendi düşüncem değil…)
16 Mayıs 2008 Cuma 18:57
Adsız dedi ki...
Eylemce 4

Sabah sevil,Efe ve Soner Ali’yi ziyarete gider
İyi olduğunu gördükten sonra teşekkür edip ayrılırlar
Sevil okula gider,soner de Efeyi dedesine bırakıp restoranta gider
Biraz işlerle uğraştıktan sonra mezuniyet töreni aklına gelir
Kalkıp hemen mağazaya gider
Elbiseyi bulup paket yaptırır mağazandan çıkarken önüne bakmayan bir adamla çarpışır bir bakar dünkü elinde yarım kalan odun parçası
Paketi yere bırakır adam şey özürdilerim demeye kalmadan yakasından tutup dün işim yarım kalmıştı kimmiş odun diye kafayı adama geçirir
Sonra paketi alıp hadi iyi günler canım deyip Efeyi de alıp eve gelmiştir
Kafayı atınca biraz kaşı kanamıştır küçük bir bantla halletmiştir olayı
Efeyle beraber oyun oynamaktadırlar
Sevil gelir
Sevil: ben geldim
Soner:hoş geldin
Sevil:sen evdemisin
Soner :evet bu gün erken geldim oğlumla oyun oynuyoruz
Sevil:tamam bende yukarı çıkayım üzerimi değiştirip ineyim
Sevil odaya varır yatağın üzerinde bir paket ,paketin üzerinde bir gül ve bir kart vardır
Sevil gülü koklar karta bakar üzerinde mezuniyete benide götürürmüsün yazıyordur gülümser
Paketi açar dün beğendiği kırmızı elbise vardır içinde
Soner yukarı çıkıp kapının kenarından onu seyrediyordur
Sevil elbiseyi alıp üzerine tutar aynada bakınırken Soneri fark eder gülümser dönüp Sonere seni çok seviyorum der
Sonere sarılır kaşını fark eder ne oldu diye sorar
Soner: yok bişey canım bugün bir kütüğe çarptım da
Sevil anlar ve gülümser
Sevil: iyimi bari
Soner kim
Sevil:kütük
Soner:iyiydi canım odun olmak için törpülenmeye gidiyordu
Sevil: (gülümser) canım benim diyerek sevgili kocasını öper
Böyle bir kocası olduğu için çok mutludur ona sımsıkı sarılır

vee
Böyle bir senaryoda burada biter…




Eylemce 1

Soner restoranda müşterilerle ilgilenirken Halil bey gelir
Soner hemen yanına gider
Soner: hoş geldin baba geç otur hayırdır
Halil: hayırdır oğlum seninle konuşmaya gelmiştim işin çoksa sonra geleyim
Soner: yok yok Doğan ilgilenir işlerle gel oturalım
ne yersin ne içersin
Halil: sonra yerim işlerim çok konuşup gideceğim sen bana sadece su getir
Soner hemen bir garson çağırır
Soner: oğlum Halil babama bir su getirin
dedikten sonra Halil Bey başlar konuşmaya
Halil bey: hani dedenin bir bahçesi vardı köyde
biz annenle her yıl iki haftalığına gidip bahçeye ve hayvanlara bakıyor hem de temiz hava alıp geliyorduk
Soner: evet öyle yapıyordunuz bu yıl da gidiyor musunuz
Halil: yok biz gitmiyoruz siz gidiyorsunuz
Soner şaşkın bir halde
-nasıl yani
Halil: benim şirketin sözleşmeleri var gideceğimiz güne de yurt dışından misafirlerim geliyor onları karşılamalıyım annene de ihtiyacım var.
Biliyorsun ki biz gidince bahçelere bakan Ali amcanda şehre çocuklarının yanına gidiyordu onun için bu sene siz gitseniz diyorum
Soner:şey yani tabi Ali amcanın da tatile ihtiyacı vardır
tamam gideriz baba hem de değişiklik olur
olur olur neden olmasın Doğan var nasılsa işlere bakar
o arada Doğan gelir hayırdır baba oğul kafa kafaya vermiş ne konuşuyorsunuz
Soner: köye gidiyoruz Doğan, sana da sormadım ama bakarsın buralara değil mi?
Doğan: bakarımda ne köyü ya
Soner: dedemin köyü
Doğan:iyi git bakalım ama hafta sonu bizde takılırız size
Soner: tamam abicim anlaştık
Halil: hadi o zaman ben kalkayım size iyi işler
Ali amcana haber veririm sizin geleceğinizi
Soner: tamam baba
Soner eve gider karısını ve çocuklarını öptükten sonra
Soner: hadi hayatım hazırlan gidiyoruz
Sevil: nereye
Soner: köye
Sevil: ne köyü
Soner: dedemin köyü
Sevil: Halil babamların her yıl gittiği yer mi
Soner: evet hani babam anlata anlata bitiremezdi
Ben çocukken çok oynamıştım oralarda
Sevil:babamlar gitmiyor mu
Soner: yok hayatım işleri varmış ondan biz gidiyoruz
Oradaki ali amca da çocuklarını ziyarete gidecekmiş biz varınca
Sevil: hııı tamam gidelim
Peki ne zaman
Soner: iki gün sonra
Sevil: tamam hazırlanırız
Efe: baba ben hiç köy görmedim
Soner: tamam işte oğlum gidince görürsün
İki gün sonra:
Sevil: hazırlıklar tamam
Soner: hadi o zaman hadi saat 7:00 şimdi çıksak öğlene ancak varırız
Sevil: tamam hadi çocuklar hazır bindir arabaya
Soner: tamam bindik
Herkes hazır mı yolculuk başlıyor…

30 Mayıs 2008 Cuma 12:45




Eylemce 2
Efe: oleyy gidiyoruz
Sevil:off çok sıcak Soner ya
Soner: köye gidelim orası serindir çıkarız yaylalara ohh
Sevil: bende annemin köyüne gitmiştim bir defa çok küçüktüm ama hatırlıyorum
Erik ağacına tırmanmıştım eriğe yetişeyim derken elim kaydı küt yerde bulmuştum kendimi
Diyerek güler
Soner: bak sen erik canavarı seni
orada da vardır ağaçlar çıkarız tepesine
Sevil: yok canımmm
Soner:bir gidelim neler yaparız hayatım
Sevil:hadi bakalım göreceğiz

Köy yoluna girerler çukurlu toprak yolları geçip yerleşim yerine varırlar
Ama Soner hangi ev olduğunu bilmiyordur
Arabayı durdurur oradan geçen köylü adama sorar
Soner: pardon Ali amcanın kaldığı bahçesine baktığı ev nerede biliyormusunuz
Köylü: he oğlum aha şurdan ilerle soldaki kerpiç ev
Soner: sağol dayı
İlerleyip varırlar solda küçük neredeyse yıkılmak üzere olan köhne bir ev vardır
Ali amca: ooo Soner oğlum sen misin hoş geldin
Soner: evet ali amca benim
Ali amca: bak görüyormusun oğlum bahçeyi nasıl güzel ,arkada da ahır var ,şuracıkta da tavuklar var
Soner ve Sevil alabildiğine yeşil meyve ağaçlarının olduğu bahçeye hayranlıkla bakmıştır
Ama Sevil’in eve bakışı ise hayal kırıklığı şeklindedir
Sevil: Ali bey ev burası mı ,burada mı kalacağız yani
Ali Amca: he kızım biraz dağınık,biraz tozlu burası ama sağlamdır ev korkmayasın
büyük bey yani dedenizin vasiyetiydi kendi yıkılana kadar öylece dursun bu ev dedi iyi insandı rahmetli neyse
Ee birde hanım eli değdimi saray olur burası
Esma hanım her geldiğinde temizler öyle giderdi,ama o gelene kadar tekrar batıyor
Ben burada sadece yattığım için işe güce bakmam ama bahçeme,kuzularıma , tavuklarıma canım feda
Sevil:ohh ne güzel bende evi temizleyeyim bari
Eve bakarak her şey çok güzelde bu evi nasıl adam edeceğim bilmiyorum der kendi kendine
Sevil: Soner çocukları şu gölgeye al ben evi temizleyince içeri alırız
Soner: tamam hayatım
Sevil: hadi ben içeri gireyim
Ali amca: madem siz geldiniz bende gideyim deyip oradan ayrılır
Sevil içeri girer sağına soluna bakınır eşyaların üzerinde birer karış toz , tavanlarda sallanan örümcek ağları ,kirden dışarısı görünmeyen pencere camları…
Sonra birde kendisine bakar fönlü saçları,ojeli tırnakları….
Sevil: off ya inanmıyorum diyerek
Bir kendine birde eve bakıp kala kalmıştır öylece
....

30 Mayıs 2008 Cuma 12:51


Eylemce 3
Bir müddet sonra derin bir nefes alıp dışarı çıkar Sevil
Sevil: Soner burada elektrikli süpürge varmıdır
Soner:ne bileyim hayatım yoktur herhal işte şurada bir ot süpürge var onunla süpür
Sevil:o ne ya
Soner:he he şehirli güzelim benim işte şurada duran şey
Sevil: of ya off
Tekrar içeri girer iki dakika sonra çığlık çığlığa dışarı çıkar
Soner yerinden zıplar ne oldu hayatım
Sevil korku halinde Fatma Fatma kara Fatma diye çığlık çığlığadır
Soner: ne fatması sevil
Sevil: kara böcek işte ordalar off Soner ya
Soner: normaldir hayatım burası köy diyordu ki
Yandaki komşu evden bir teyze dışarı çıkıp buyur kızım benimi çağırdın dedi
Sevil: şaşkın bir halde yok teyze seni niye çağırayım
Teyze: Eee biri bana sesleniyordu Fatma Fatma diye
İşte o an Soner gülmemek için kendini nekadar zorlasa da kahkayayı patlatmıştır
Sevil ise kıpkırmızı olup ne yapacağını bilememiş sonra aaa evet Fatma teyze elektrikli süpürge varmı sende diyerek durumu idare etmeye çalışmıştır
Teyze sevil’e şöyle bir bakıp napacaksın işmi görecen sen der
Sevil: evet sanırım
Teyze:yok kızım kullanmayız
biz burada çırpıveririz kilimleri şuncaazlada süpürürüz ot işte neyimize yetmiyo
hem sen gel bakalım o halde işmi görülür
Sevil: nasıl yani
Teyze:gel sen gel
diyerek teyzenin evine giderler
bir müddet sonra Sevil teyzenin evinden çıkar
Soner şaşkınlıkla bakıyordur
Sevil: nasıl olmuşum
Soner: harika olmuşsun köylü güzelim
Sevilin başında yemenisi,bacağında şalvarı,elinde süpürgesi….
Soner hayran hayran bakıyordur
Sevil: ne bakıyorsun ya hiç mi görmedin
Soner:canım benim seni köyde de görsem evlenirdim çok yakışmış üzerindekiler diyerek gülümser
Sevil bu sözlerin üzerine Sonerin dudaklarına yaklaşır öpecekken teyze geliverir
Teyze: abooooo napıyonuz siz ortalıkta diyerek kafasını çevirip vıyy daha neler görecem tövbe tövbe der
Sevil ve Soner hemen birbirlerinden ayrılırlar
Sevil: şeyyy Fatma teyze hadi biz işe başlayalım
Teyze :siz başlamışsınız zati kızım
Sevil:yok,şey, yani,biz, kem küm off
hadi kilimleri çırpalım diyerek durumu toplamaya çalışır
Teyze : ey hadi tut şunun ucundan diye başlarlar işe……

30 Mayıs 2008 Cuma 14:40
eylem dedi ki...
Eylemce 4
Yorulmuşlardır zorda olsa sonunda evi adam etmişlerdir
Sevil toz içinde kalmıştır
Sevil:Fatma teyze nerede duş alabilirim
Teyze:ne duşu kızım
Sevil:banyo yani
Teyze:hee işte şurası
biraz su ısıtı vercen burası şehir gibi değil
Sevil: tamam teyzem sağolasın deyip cüzdanından para çıkarıp teyzeye uzatır yardımlarınız için diye
Teyze: bu ne kızım görmemiş olayım ben para için yardım etmedim sana buralarda her şey insanlık için yapılır
Sevil biraz utanır peki teyzem çok teşekkür ederim der

Soner ve çocuklarda eve girerler akşam olmuştur hepsi yorgundur uyuyuvermişlerdir hemen...
Cıvıldayan kuş sesleri,öten horozlar… sabah oluvermiştir
Soner: Sevil kalk gızz hadi tarlaya gidicek daha ne yatıyon diye dirseğiyle sevili dürter tüm muzurluğu yine üzerindedir
Sevil: off soner ya her yanım ağrıyo nediyosun
sen alıştın hemen buraya bakıyorumda
Soner:hadi hadi gıdıklarım seni bak şimdi diye gıdıklamaya başlar
Sevil:ya dur yapma Sonerrr derken kapı vurulur
Sevil kolundaki saate bakar saat daha 7:00 dir kim bu sabah sabah der
Dışarıdan kızım uyuyonuz mu daha size kahvaltı getirdim diye Fatma teyzenin sesi duyulur
Sevil: geldim teyzem geldim diye kapıyı açar
Eline sağlık teyzem diye alır Fatma teyzenin elinden tepsiyi
içeri girer
Soner tepsiyi görünce ufff bunlarda ne böyle taze süt,yumurta, peynir,yağ,bal,….
harika bunlar görüyor musun Sevil
Sevil: evet harika ama benim uykum var
Soner: hadi hadi gel kaçmaz bu sofra
Deyip otururlar kahvaltıya
Sonra dışarı çıkıp bahçede geziniyorlardır kuşlar,ağaçlar, böcekler… her şey harikadır
Efe de uyanmış bahçede bir ağaç altına oturmuş hikayesini okuyordur
Bir çocuk yaklaşır yanına
– ne yapıyosun sen
Efe: hikaye okuyorum gel beraber okuyalım
Çocuk: olmaz çünkü benim hiç kitabım olmadı okuma yazma bilmem ben
Efe şaşırmıştır kendinden biraz büyük bir çocuktur ve okuma yazma bilmiyordur öylece bakıp kalır

Sevil:eee şimdi ne yapacağız hayatım
Soner: o oooo yapacak iş çok bak Ali amcanın bıraktığı iş listesi
Sevil:ver bakıyım
önce listeye bakar sonra
Soner’e bakar bu bi şaka mı Soner deyip bahçeye ,karşıki tarlaya,sağın soluna baka kalır

Acaba listede yapılacak ne işler vardı,Sevil’i daha başka nasıl süprizler bekliyordu, Efe okuma yazma bilmeyen arkadaşı için bir şeyler yapabilecek miydi ?
Devamı kısmetse haftaya
30 Mayıs 2008 Cuma 14:52




Eylemce 1
Günlerden 18 Haziran 2008 Çarşamba
Sabah saat 7:30
Soner uyanır sevgili karısına bakıp yanağına öpücük kondurur ve sessizce yataktan kalkar
Mutfağa gider dolabı açar süt bitmiştir ,meyve suyu içmek ister o da bitmiştir
Soner: elime attığım şeyler de kurudu ya uff markete gideyim de alayım
Diyerek üzerini giyinip markete gider
Gelirken gazetesini de alır, bir bardak meyve suyunu içtikten sonra gazeteye bakar ilk spor sayfasından başlar okumaya
Başlıkta Kaleci Volkan’a Ceza yazısını görür
Hemen okumaya başlar Çek futbolcu Koller’i küfür ettiği için iten Volkan ‘a UEFA kontrol ve disiplin kurulu tarafından iki maç oynamama cezası verildi
Soner: yuh be
Ah Volkan ah yapılır mı bu bize
Gerçi az bile yaptın geçirecektin kafayı
neyse ya diyerek gazeteyi alır
Kapıyı Seviller uyanmasın diye sessizce kapatıp lokantanın yolunu tutar

Doğan: Ooo günaydın
Soner: pek aydın değil abicim ya baksana habere
Doğan gazeteyi alır
Doğan: hadi be iki maç mı cık cık cık…
Olsun ya Rüştü var o da yılların kalecisi elinden geleni yapar
Soner: öyle başka şansımız yok
Baksana takıma revir gibi oldu zaten hepsi sakat yav çocukların
Doğan: haklısın abi canla başla oynayacağız diye sakatlandı hepsi
Olsun olsun çıkar yine aslanlar gibi oynarlar
Soner: orası öyle off off şimdi Viyana’da olmak vardı be doğan
Doğan:nasıl olcak abi hayal bizimkisi

Soner’in telefonu çalar arayan babası Halil bey’dir
Halil: Aloo oğlum nehaber
Soner: iyidir baba ne olsun
Halil: şu anda olmasını istediğin en çok şey ne
Soner: ah baba şimdi Viyana’da olmak vardı maça gidip bizimkilere tezahürat yapmak vardı
Ne yapacaksın baba niye sordun
Halil:hadi yine iyisin dört ayak üstüne düştün
Viyana’dan bir müşterim geldi kendisinin işi çıkınca Türkiye’ye gelmiş
Kendisi ve ailesi için dört bilet ayırttırmış buraya gelince yanmasın boşa giden olursa size vereyim diyor
Normalde yarın satışa çıkıyor biletler de arkadaş ayarlamış önceden
Eğer giderseniz alırsın biletleri gidersin maça , yoksa burada televizyonda izlersin

Soner: Allaaaaaaaaaaaaahhh…
Halil : bizim oğlan kabul etti deyip gülümseyerek telefonu kapatır
Doğan : ne oluyor abicim
Soner: Viyana’ ya gidiyoruz Viyana’ya
Lay lay lay lay … Türkiye
Doğan: bi sakin ol ne Viyana’sı ne Türkiye’si
Soner sakinleşir Doğan’a anlatır bu sefer Doğan başlar lay lay lay..
Doğan: kırmızı
Soner: beyazzzz
Beraber: en büyük Türkiye
Soner: hadi oğlum hazırlan kızları da alır akşama yola çıkarız
Soner: bekle bizi Viyana geliyoruz
Diyerek evin yolunu tutar

20.Haz.2008 11:49:00


Eylemce 2
Soner: Sevillll, aşkım,canım
Sevil: hayırdır erkencisin ayrıca bu ne neşe, bu ne iltifatlar
Soner sevili öper gidiyoruz hayatım gidiyoruz
Sevil:nereye
Soner: Viyana ‘ya maça
Sevil:neee
Soner: ne değil hayatım viyana
Sevil:iyide ne zaman nasıl
Soner: akşama gidiyoruz uçak biletlerini aldım Aylin ve doğanda geliyor
Sevil: oh iyiymiş ya çocuklar
Soner:dedesi gile bırakırız
Sevil:tamam hemen hazırlanayım
............

Akşam hep beraber uçağa binip yola çıkarlar
Uçağa bindiklerinde tanıdıklarla karşılaşırlar
Soner:vay d.mıstafa sen de mi viyana'ya
Mıstafa :tabi Sonercim baksana bizim ekip hep burada
Soner arkaya doğru bakar
Soner: evet ya No name,Mavigün,Eylem,Rıdvan,Eda,
Gökçe,önemlideğil,buket,Fatih...
Soner: Sevilcim baksana bizim arkadaşlarda burada
Sevil:evet nekadar güzel hep beraber gidiyoruz
Mıstafa :Daha Seval ablam ve Kaya ile de Viyana’da buluşacağız
Soner: süper ya tüm ekip oradayız yani
(ismini unutup yazmadıklarım varsa özürdiliyorum)
.........
Ve iniş vakti. gece inerler tüm şehir ışıl ışıl ışıklarla bezenmiş göz kamaştırıyordur
Otellerine gidip yerleşirler

20.Haz.2008 11:57:00

20.Haz.2008 12:03:00

Alıntıdır

20 Haziran 2008 Cuma 13:09
no name dedi ki...
Eylemce 3

Günlerden 19.06.08 Perşembe
Sabah olmuştur taksiye atlayıp ilk iş ayrılan biletleri almaya giderler
Sonra gezmek için bir taksiye binerler
Sevil taksiciyle konuşmaya başlar
Soner:hayatım ne konuşuyorsunuz biz Doğanla yabancı kalıyoruz
Taksici: abi Türk müsünüz? Baştan söylesenize
Soner:Ee abicim sen söylesene asıl Türk olduğunu
Neyse sevindim hadi bakalım gezdir sen bizi
Taksici:tamam abi
Ve başlar anlatmaya , şu gördüğünüz Viyana’nın sembolü olan Stefan Kilisesi tam şehrin merkezindedir
Ayrıca tarihe ismini yazdırmış üç büyük simgesi vardır Viyana’nın
“Sisi” adıyla ünlü Elizabeth, eşi Fransız Joseph ve ünlü besteci Mozart,
Bu üçlüyü sokaklarda dolaşırken ufak bir kitapçı dükkanın da ya da afişlerde görmeniz mümkün
Sevil: ne kadar güzel değil mi Aylin
Aylin: evet büyüleyici bir şehir
Taksici: sizi birde Yunus Emre Çeşme’sine götüreyim
Viyana’nın Türkenschanz parkında bulunmaktatır
Bu çeşme 1991 yılında T.C’ nin Avusturya devletine hediyesidir
Doğan: vay be çeşmemiz bile varmış burada

Viyana gezisini akşam saatlerinde bitirip otellerine dönerler
Taksiden inerken
Soner: abi bizi yarın buradan alıp maça götürürsün değil mi?
Taksici : tabi ki
Soner: biliyorsun değil mi stadı
Bak sonra izleyemeyiz yakarım seni
Taksici: gülümseyerek merak etme abi biliyorum stadı Einst-Happel sahasında oynanacak
Doğan: tamam Soner biliyor işte adamcağız
Soner: tamam tamam yarın görüşürüz
Otellerine girerler
Soner yerinde duramıyordur
Sevil:soner sakin ol biraz hadi yat dinlen
Soner: ne yapıyım Sevilcim çok heyecanlıyım
Yarın şu maçı alırsak var ya
Sevil:umarım alırız ama hadi şimdi yat
Soner: tamam peki
deyip yatarlar

20.Haz.2008 12:04:00


Alıntıdır
20 Haziran 2008 Cuma 13:09
no name dedi ki...
Eylemce 4
Günlerden 20 .06.08 Cuma
Sabah olmuştur sevil soner’in sesine uyanır
Gözlerini açar karşısında kırmızı –beyaz formasını giymiş,şapkasını takmış,bayrağını eline almış lay lay lay… Türkiye diye zıplayan Soner’i görmüştür
Sevil:soner sen uyumadın mı ?
Soner: nasıl uyuyum hayatım nasıl
Kapı çalar Soner kapıyı açar Doğan’da bayrağını almış hadi abicim hadi gidelim diye zıplıyordur
Sevil: buyur bir tane daha diyerek gülümser
Soner: sizede forma ,şapka aldık hayatım
Sevil: tamam bizde aylinle hazırlanıp gelelim o zaman
Aşağıya inerler lobide heryer kırmızı- beyazdır
Doğan:soner bak bizim arkadaşlarda orda
Soner: dönüşte beraber döneriz yine onlarla
Hadi biz çıkalım taksi gelecekti
Çıkarlar taksici gelmiş hep beraber binip yola çıkmışlardır
Taksici:erkencisiniz abi daha vardı maça
Soner: evet ama duramadım otelde dar geldi bana
Doğan : haklısın abi banada
Taksici: isterseniz biraz daha gezdireyim öyle gidelim
Kızlar:evet çok güzel olur
Soner: iyi peki
Soner taksiciye: şu Viyana’yı üçüncü kez kuşatmaya geldik abi
İnşallah yeneriz
Viyana’ya bir tarih daha yazarız
Doğan:amin abicim amin
Taksici: bu ruhla yeneriz inşallah abi ama Hırvatistan da iyi takım
Soner:şu Hırvatları bir yenersek başka bir şey istemem
Doğan: o teknik adam Bilic var ya onu bilic değil piliç yapacağız abicim
Soner:alemsin Doğanım hadi hayırlısı
Taksici: Hırvatistan da diğer maçlarda Dorijo srena en etkili isimdi abi birde Madric var iyi oyuncu bunlar hırslılar
Soner: evet sorma ya bizimkilerde ya cezalı ya sakat
Neyse gidip göreceğiz yeter bu kadar gezi hadi kızlar hadi maça

20.Haz.2008 12:17:00

Alıntıdır
20 Haziran 2008 Cuma 13:10
no name dedi ki...
Eylemce 5

Stada varıp yerlerini alırlar karşıda Türk teknik direktörü Fatih Terim,
Biraz ilerisinde Hırvatistan teknik direktörü Bilic yerlerini almış ilk 11’ler sahaya çıkmış hakemin düdük sesiyle maçın başlamasını beklemektedirler
Tüm kontroller yapıldı zaman gelince hakem maçı başlatmak için düdüğünü öttürdü ve maç başladı

Soner:Hırvatistan maça hızlı başladı ,sert oynuyorlar
Doğan :evet ama şimdi açılırız bizimkilerde iyi oynuyor
Aylin:Sevil Arda’ya bak canım benim çok tatlı
Sevil:Doğan duymasın Aylin
Aylin:çok şeker ama,Tuncay da öyle geçen maç nasıl geçmişti kaleye
Sevil:gülümseyerek Ooo Aylin hanım siz futbol olayını kapmışsınız
Hadi hadi tezahürat yapalım kırmızı- beyazzz
.........

Hakem ilk yarının düdüğünü çaldı skor 0-0 berabere
Soner:çok çekişmeli bir maç oluyor
Doğan:evet ama hakem biraz önce hakkımızı yedi
Volkan nerde nasılsa cezalı hazır eli değmişken bir yumrukta hakeme geçirsin
Soner:güzel olurdu valla,bakalım ikinci yarı nasıl olacak
Soner: hadi kızlar hadi ikinci yarı yarı başlıyor Türkiye- Türkiye
Maç çekişmeli bir şekilde devam etmektedir
Spiker:Hırvat oyuncu Darijo kaleye doğru ilerliyor hadi tutun şu topu hadiii ve 50.dakika top ağlarımızda
Hırvatistan:1- Türkiye :0
Moral bozmak yok ,biz neler yaptık bugün de yapacağız
Soner:olmadı Rüştü tutsana kardeşim şu topu
Spiker: maçta 55.dakikadayız Kazım ilerliyor hadi Kazım
sıkıştırdılar ama topu Nihat’a vermeyi başardı
Ve Nihat hadi Nihat golllllllllll
Durum :1-1
Tüm Türkler ayakta alkışlıyoruz ,Nihat’ın ve takımın sevinci haydi aslanlar bir tarih daha yazalım
Sevil:yaşasın hadi Aylin lay lay lay…Türkiye
Spiker:maç devam ediyor güzel bir maç izliyoruz 85.dakika içerisine girdik
Arda ilerliyor evet Arda görelim seni eyvah Arda’yı kestiler
Arda şuanda yerde bu arada yağmur başladı yine, Arda’nın durumu ciddi galiba saha dışına alınacak fakat yerine kim gelecek
Aylin: canım kıyamam sakatlandı, yağmurda başladı ıslanacaklar şimdi
Sevil: bizde ıslanıyoruz diye gülümser
Aylin:haklısın bir gol daha atsaydık
Doğan: Soner sence kim girer oyuna
Soner:ben gidiyorum
Doğan: Soner, Sonerrr nereye
Soner: Fatih hocam beni al oyuna bak gör pişman olmazsın
F.T: hadi geç bakalım elimde oyuncu yok zaten
Spiker:evet oyuncumuz sahaya girdi kimi almışız bakalım
Soner oyuna dahil
Soner mi???
O da kim ilk kez görüyoruz kendisini bu nasıl olur
Neyse bu bir senaryo olur böyle şeyler devam edelim:))
Evet taze kan girdi oyuna oyun devam ediyor
Bugün yenmek en büyük hayalimiz yenemesek de canımız sağolsun
Doğan: Se- se sevil Soner oynuyor
Sevil: şaşkın evet oynuyor
Spiker: soner topu aldı 89.dakikadayız soner ilerliyor o da ne ofsayt mı hayır ofsayt yok Soner kaleciyle karşı karşıya hadi Soner hadi yap bir orta ve goooolllllllllll
Top ağlarda işte bu, işte bu Türklerin mücadelesi bu
zafer bizimdir durum 2-1 ve yarı finaldeyiz bir kez daha sevindik helal olsun size
Doğan,Aylin,Sevil,bbo ve tüm Türk taraftarı ayakta takımımızı grurla alkışlıyoruz.Bayrağımız dalgalanıyor daha ne olsun helal olsun tüm alkışlar sizlere...
Hakem uzatma vermedi 90.dakika ve maç bitti yarı finaldeyiz

Umarım bu akşam 21:45’te de yarı final heyecanını yaşarız
Yensekte yenilsekte kalbimiz hep seninle Türk Milli takımı
BBO Yapım Milli Takımımıza Başarılar Diler..

Son

20.Haz.2008 12:32:00

Alıntıdır
20 Haziran 2008 Cuma 13:10

Hiç yorum yok: