
2 Haziran 2011 Perşembe
1 Haziran 2011 Çarşamba
my woman

Kalbime dokun ve ruhumu ört
ötesinde saklanan kadını hisset...
ooo kadın benim kadınım
asla ve sonsuza dek
benim kadınım ol, benim kadınım...
Kalbimi iyileştir, ve de ruhumu,
yaralarımı öp
ta ki acısı geçene kadar...
ooo kadın benim kadınım
asla ve sonsuza dek
benim kadınım ol, benim kadınım...
Söz: Gülce Duru
Beste: Can Gox ve Erdem Tarabuş
My Woman
28 Mayıs 2011 Cumartesi
Gel

Biliyorum, konuşacak birşeyimiz yok
Ama yine de gözlerini al gel
Elindeki yarayı, suskunluğunu, acemiliğini
Beni biri severse inanmam
Seni biri severse utanırsın
Bilmediğin bir hastalığa acımak gibi bile olsa gel
Biliyorum konuşucak bir şeyimiz yok
Ama ızdırabım sende, mutlaka al da gel...
Cezmi Ersöz
23 Mayıs 2011 Pazartesi
20 Mayıs 2011 Cuma
Tek Başına
Muhtacım inan senin bir tek sözüne
Yalvarsam ağlasam kapansam dizine
Döner miyiz yine eski günlere
Yine eskisi gibi beraber olsak
Ne olur sanki geçenleri unutsak
Hayat bitse dünya dursa
Ölüm bile olsa biz ayrılmasak
Söyle buldun mu aradığın aşkı söyle
Yoksa yalnız mısın sen yine
Benim gibi boynu bükük
Gözü yaşlı tek başına
Söyle buldun mu aradığın aşkı söyle
Yoksa yalnız mısın sen yine
Benim gibi boynu bükük
Gözü yaşlı tek başına
Ayten Alpman
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1331891730295
19 Mayıs 2011 Perşembe
18 Mayıs 2011 Çarşamba
Gün Doğarsa

Gün doğarsa denizlerin üstüne dalgalardan
Güneşin en azından bir umut olduğunu
Duymalısın her zaman
Hep çok uzun bir gemi gibi açılır suda
Bir şey taşır ufuklara, ufuklardan
Çiçeklenir sonsuzlanır
Biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan
Gün doğarsa saçlarından saçlarıma
Kavga büyük bir deniz varış yok ufuklarda
Her şeyin en güzeline yazgılanmışız gitmişiz
Gün doğarsa saçlarından saçlarıma
Biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan
Gün doğarsa gün geçmeden doğamaz çocuk uykularından
Denizlerden, kayalardan, kuytulardan, sulardan
Geçmeden gün doğamaz karanlık dağlar gibi kuytulardan
Denizlerden, kayalardan, kuytulardan, sulardan
Gün doğarsa denizlerin üstüne dalgalardan
Güneşin en azından bir umut olduğunu
Duymalısın her zaman
Biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan
Afşar Timuçin
Ayna

Aynaya bakma sakın
ve saçlarına dokunma.
Rüzgara sesin
Geceye kokun düşmesin.
Sen bu bahar bir başka düşe gir
daha sığ ırmakların olsun
ve açık mavi denizin...
Beni unuttuğun anılarına sar
ki başka sızılara bulanayım.
CEZMİ ERSÖZ
12 Mayıs 2011 Perşembe
HOŞÇAKAL HERDEMMAVİ..

Gidişler kaliyor avuçlarimda....
Sirilsiklam bir mavi kaliyor yüregimde...
Hayata veda eder gibi bir veda kaliyor dilimde...
Ben kaliyorum daglarda...
O doruguna erisilmez daglarda..
Sonra...
Bir denize uzaniyor gözlerim..
Bir umut denizi....sonsuz...mavi
Ayaklarim çiplak suyun serinliginde...
Saçlarim rüzgarda...
Vedanin rengi oluyor saçlarim..
Her bir teli hüzne çaliyor..
Sonsuz bir hüzne..
Sonra ....
Ben, yine bir ben kaliyorum doruklarda
Gece, yildizlar...
Yalnizlik kadar hüzünlü..
Ben oluyorum sen olmayan yildizlarda..
Gidiyorum...sonsuzluk kadar..
Kaliyorum...mavi kadar gökyüzünde
Sirilsiklam bir mavi kaliyor yüregimde...
Hayata veda eder gibi bir veda kaliyor dilimde...
Ben kaliyorum daglarda...
O doruguna erisilmez daglarda..
Sonra...
Bir denize uzaniyor gözlerim..
Bir umut denizi....sonsuz...mavi
Ayaklarim çiplak suyun serinliginde...
Saçlarim rüzgarda...
Vedanin rengi oluyor saçlarim..
Her bir teli hüzne çaliyor..
Sonsuz bir hüzne..
Sonra ....
Ben, yine bir ben kaliyorum doruklarda
Gece, yildizlar...
Yalnizlik kadar hüzünlü..
Ben oluyorum sen olmayan yildizlarda..
Gidiyorum...sonsuzluk kadar..
Kaliyorum...mavi kadar gökyüzünde
Hakan İlhan Kurt
7 Mayıs 2011 Cumartesi
Kürdi

Geçti yıllar ziyan oldu
Derdim bana derman oldu
Zararına ortağım
Benim gülüm soldu
Yüreğimde ateş olsa
Benim değil elin olsan
Elimdeki bu saza
Sen sebep oldun
Dilimdeki bu saza
Sen keder oldun
Gücüm yok ki Hakk’a gideyim
Gitmiyor ki
Derdim kovayım
Bitmiyor ki çile çekeyim
Cahile ne diyeyim
Uzaktan davul hoş gelir
Derdime yanayım
Bitmiyorki çile çekeyim
Cahile ne diyeyim
Uzaktan sedan hoş gelir
Derdime yanayım
Çok mu geldi yükün alayım
Derdin varsa şarap olayım
İnce bir sızı kaldı
Güle dert yanayım
Haluk Levent
Dinlemek İstersen
5 Mayıs 2011 Perşembe
Aşkname

İskender Pala'nın "Aşkname'sinden" bir dem...
Leyla’ya sormuşlardı hani bir gün,
"Sen mi Kays’ı daha çok sevdin, yoksa o mu seni?" diye.
"Elbette ben onu daha çok sevdim!" demişti Leyla,
Kays adını duyar duymaz gözünden yaşlar boşanarak, "Elbette ben onu daha çok sevdim!"
"Nedir delilin, nasıl ispat edersin onu daha çok sevdiğini, üstelik o senin için çılgınlığa varmış, aklını yitirmiş mecnun olmuşken?"
O vakit Leyla ağlayarak:
"Dostlar!.." demişti, "sırdır ki gizlilik gerektir, sevgilinin adını dile düşürmek hakikatte ayıptır. Kays bir dağ delisi gibi davrandı, gitti sahralarda çöllerde aşkımızı ona buna anlattı, ben kimseciklerle paylaşmadım onun sevgisini, içimde büyüttüm, büyüttüm, büyüttüm... Budur ki benim onu daha çok sevdiğime delildir.“
- Mecnun kime anlattı aşkını Haminneciğim?
-Kurtlara, kuşlara, dilşeker’im, yalnızca ağzı var dili yok kurtlara kuşlara. Buna rağmen sırlarına halel geldi, sevdaları dillere düştü, şiirlere nakış oldu.
Sevgi dediğin, aşk dediğin mahremdir, dile getirmek mahremine halel getirmektir.
İskender Pala
3 Mayıs 2011 Salı
Adsız

Oturmuşum yatağa ben beni düşünürüm,
Kapı, baht kapısı, bahtımın kapısı kapalı
Karanlığın rengini bilmem,
Aydınlık ne demek?
Mutlu olmak sevmekse, sevmek aydınlık demek...
Dışarda kar yağarsa, hissederim görmem
Ayak sesin uzakta, koklarım duymam...
Bir köşeye savrulmuş buruş buruş ceketim,
Sensiz ellerim üşür, içerimde kar yağar...
Söz: Cem Karaca
Müzik: Cem Karaca
NO NaMe
26 Nisan 2011 Salı
Çiçekler Üşümesin

Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden.
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de , çiçekler üşümesin...
Nurullah Genç
23 Nisan 2011 Cumartesi
Akşam Serüvenleri

Bir seferden döneriz seninle bazı akşamlar
Gün bulutları açık mora boyadıktan az sonra
Bile bile karanlığın bizi kalın örtülerle örteceğini
Son ışıklara dalarız koşa koşa gene de
Sürgününüm, izini sürerim her yerde seve seve
Alacakaranlıkta hem özlemlin hem öksüzün olmak için
Kapanmaya hazırımdır kat kat kendi üstüme
Yağmurdan, güneşten, poyrazdan, uzun yollardan
Biz şimdi gurbetimize çıkıyoruz, vakit tamam
Çanlarla, türkülerle, davullarla ayrılmak uzak bize
Yüzüme vuran sıcaklığınla çocuk dudaklarınla
Sen giderken, ellerimde ellerinden ayrılmanın öfkesi
Varlığında yeniden kurulur eksiksiz bir sıla
Seni her düşünmemde benzersiz bir yurt özlemi
Bana düşen, gelişini aralıksız beklemek
Beklerken bakışında eriyip gitmek yavaşça
Beklerken sonsuz bir ormanı yürümek saçlarında
Benim tutkum, ölümüm, serüvenim bu işte.
Afşar Timuçin
21 Nisan 2011 Perşembe
UYANLIK

uykum geliyor
uykum geliyor
uzaklaşıyorum
yaklaşıyorum
kendimden
kendime
sevdiğim havaları rahat dinliyorum
şekil keskinlikleri körleşiyor
ağırlıklar kalkıyor
çıkıyorum
bu âlemlerden
uykum geliyor
uykum geliyor
uyanık yollar yürüyorum
uykuda yollar yürüyorum
uykuda insanlar görüyorum
niçin gördüğümü bilemiyorum
uykum geliyor
uykum geliyor
ASAF HALET ÇELEBİ
20 Nisan 2011 Çarşamba
19 Nisan 2011 Salı
HerDemMavi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)