17 Mayıs 2010 Pazartesi

HerDemMavi


Hoşgeldin Salı
Güzel Salı, maviye geldin hoşgeldin...

mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

Bezgin


Işıklar arasında ben kararmış lambayım
Aydınlanacak yer yok sönmeyip de ne yapayım?

Sanki bir serseri mayın sanki bir göktaşıyım
Düşüyorum tutmayın düşmeyip de ne yapayım?

Ellerin eller olmuş gözlerim seller olmuş
Sevgimiz yeller olmuş kaçmayıp ne yapayım?

Fısıldaşır hayalin yokluğunu her gece
Yoksun işte yoksulum ben dilenip ne yapayım?

Her damlada gözyaşım seni bana taşıyor
Doldurup kadah kadeh içmeyip ne yapayım?

İnan ki sevgilim sensiz kurumuş bir dünyayım
Senin için dönmüyorsam durmayıp ne yapayım?

Her mevsimim kış oldu gerçekler hep düş oldu
Yanımda sen yoksan eğer uyanıp ne yapayım?

Ellerin eller olmuş gözlerim seller olmuş
Sevgimiz yeller olmuş kaçmayıp ne yapayım?

Fısıldaşır hayalin yokluğunu her gece
Yoksun işte yoksulum ben dilenip ne yapayım?

Her damlada gözyaşım seni bana taşıyor
Doldurup kadah kadeh içmeyip ne yapayım?

Ellerin eller olmuş gözlerim seller olmuş
Sevgimiz yeller olmuş kaçmayıp ne yapayım?

İlhan İrem

http://www.youtube.com/watch?v=yqcV0KB92Rk

Bu Yalnızlık Benim ilişmeyin


Sana birgün bu mektubum ulaşır
Açarsın ah eline kan bulaşır
Çürür bir yerlerde çırılçıplak cesedim
Sedyeyle taşınır kan çiçekleri
Adımların, adımların, adımların birbirine dolaşır.

Nazlı ırmak boylarından, ılık rüzgarlarla geldim
Çiçek istediler verdim, şarkı dediler söyledim
Ömrümün yarısı kavgayla geçti
Ben böyle, ben böyle, ben böyle yalnızlık görmedim.

Beni bir gün bu şarkıyla anarsın
İçinden kopar bir tel ağlarsın
Gecikmiş bir vefa kalıntısıyla
Polis kaydından sildirip adımı
Pencerenin, pencerenin, pencerenin buğusuna yazarsın

Darmadağın bir evden sabah ezanıyla çıktım
Denizler üstüme gelmeyin
Kuşlar ne olur didişmeyin
Şarkımı esmer bir hasrete sundum
Bu yalnızlık, bu yalnızlık, bu yalnızlık benim ilişmeyin.

Yusuf Hayaloğlu

http://www.youtube.com/watch?v=37aLg44p1DI

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Köpek Yalnızlığım


Benim yalnızlığım köpek yalnızlığı
Sürer bütün sokakları boyunca dünyanın
Nereye varsam
Orada yalnızlığı beni bekler bulurum

Her sabah evler boşalır
Bir sel akar sokaklardan caddelere
Ben kendi içimde kaybolurum
Ne gidecek yerim vardır ne bekleyenim
Gökyüzü saltanatım, dünya soframdır benim
Zamanlar geçer, mevsimler değişir
Değişmez benim kaderim
Görür yüzüme bakanlar ilk aldanmışlığımı
Söyler köpek yalnızlığımı gözlerim

Ne zaman ellerin elime değse
İnsan yüreğim o zaman çarpar
Yalnızlık bir o zaman terk eder beni
Tutar eşsiz gözlerin dağınık saçlarımdan
O ışıktan dünyasına sürükler beni
Ellerin bir bir ayıklar
Eski halimden ne kalmışsa
Doldurur sevgiyle, umutla, aşkla
Suyum çekilmişse, içim boşalmışsa
Verdiğin mutluluktan, sunduğun aydınlıktan
Bir anda değişir bakışlarım
Çözülmüş bir yumağı
Yeniden sarmaya başlarım...

Işıkların demet demet
Denizlerin dalga dalga gelir üstüme
Yokluğun ölüme
Varlığın aşka çağırır bir yandan
Bilirim biraz sonra gideceksin
Saatleri durduramam
İnsanları öldüremem
Ne çare ben de güçsüzüm bir yerde
Kadere karşı duramam
Ve işte çirkin alınyazım
Sensizliğe mahkum eder
İşte o zaman
Yıkılmış bir şehirdir kalbim
İçinde baykuşlar öter

Dünyaya gelişimin
Kırkıncı yılına bir basamak kala
Bütün basamakların çöktüğünü hissederim
Dünyaya gelişimin
Kırkıncı yılına bir basamak kala
O kırk kuruş etmez kaderim
Her adım başında beni bir kere boğmaya başlar
Gözbebeklerim sönmeye
Ellerim soğumaya başlar
Taşlar yağar üstüme gökyüzünden
Uzun, sivri iğneler saplanır tenime
Bir kere daha içim isyanla dolar
Bir kere daha lanet ederim dünyaya geldiğime

Kapını açık tut, pencereni kapatma
Yarın evinin önünden ben geçeceğim
O zaman
Duvarların ağladığını duyacaksın

İlk çağırışımda gel
İkincisinde çok geç olabilir
Ve ben ilk çağırışında geleceğim
İkincisinde çok geç olabilir
Kimbilir nasılım ve nerdeyim
Bulursan ne olur beni bırakma
Bulamazsan aradığın yerdeyim
Hani o toprakla denizin kesiştiği
Kumların üzerine yorgun gölgelerin düştüğü
Sevenlerin ürkek adımlarla buluştuğu o yerde

Yoksul rıhtımlarda köhne gemiler
Benden bir parça koparıp gider
Ben hep böyle yarım, ben böyle kırık dökük
Ne olur beni bırakma bulunca
Ve ilk çağırışımda gel
Sarsın krallığım yeryüzünü bir uçtan bir uca

Elini uzatsan tutacaksın
Yakındayım
Baksan göreceksin
Görsen seveceksin
Aradığın benden başkası değil
Farkındayım
Benim yüreğim değil
Kayan bir zamandır avuçlarından
Uzat ellerini susadım
Güzelliğin
Bir eski şarap gibi sızıyor parmak uçlarından

Gel diyorum
İlk çağırışımda gel
Gel ki
Aydınlığında
Bütün geceler gündüz olsun
Dinle, uzak bir saat onikiyi çalıyor
Ne güç anlamıyor musun
Bir ömür boyu arayıp da seni bulmamak
Ben yokluğunda böyle yok, böyle yoksun
Ben yokluğunda böyle paramparça
Sensiz olmak hiç olmamak...

(İstanbul, 1965)

Ümit Yaşar Oğuzcan

YANKI


I
Silemediğim bir sırrı tarihin
Avuçlarımda bir damla civa
Anı ve yankı olarak kaldı bende

II
Anıların yankılanmayacağı
Sığınaklar aradım
Issızlıklar
Unutuluş
Göç ettiğim her mekana
Geç ulaştım
Tüten ocaklar
İzi belli çadır yerleri
Kurtulamadığım aynı döngü
Biriken ürperti
Cahhıraş çığlıklar

III
Bütün sırlarımı
Görünmez bir mürekkeple
Boynumdaki hamaylıya yazdım
Sanki yalnızca dilsizler
Bir sırrı saklarmış gibi
Dilimin ucunda biriken ürpertiyi kestim
Kül bastım yarama
Ve yeniden bir göçe dönüştüm

IV
Bana çöl sessizliğinin dilini
Sabrın alfabesini öğreten
Rüzgar tanrıçası
Boynumda koparıp hamaylımı
Kırık bir ok olarak veda etti

V
Gözlerinden dokunamıyorum sana
Göçmen kuşlar uçuyor gözlerinde
Gözlerinde ayrılıklar yankılanıyor
Ayrılık hüznü
Hüzün aşkı örtüyor

VI
Giden birinin ardından
Kırık bir ok atılmaz
Direndin
Vakit doldu ey kalbim

VII
Aah...


A. Galip

Çok Yorgunum


Çok yorgunum
Beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın
Çınarlı kubbeli mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın...

Nazım Hikmet Ran


http://www.dailymotion.com/video/x58dzu_cem-karaca-cok-yorgunum_music

11 Mayıs 2010 Salı

Teşekkür


Sizleri Seviyorum

HerDemMavi



mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

Sobe


Bu gece fotoğraf yükleyesim geldi.
Normalde yazıya fotoğraf uydurmaya çalışan ben, bu gece bir iki fotoğraf sitesine fotoğraflarımı yüklerken bloğa da yüklemek istedim, tersten giderek fotoğraflara bişeyler ayarlamak istedim. Bu fotoğrafı Saklambaç adıyla dik kadraj olarak yüklemiştim. yan yatırıp bloğa da attım, adı da sobe oldu...

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Solan gül kana benziyor



Batan gün kana benziyor
Yaralı cana benziyor
Ah ediyor bir gül için
Şu bülbül bana benziyor
Vah benim garip gönlüm

Gece kapladı her yeri
Keder sardı dereleri
Düşman değil sevda açtı
Bağrımdaki yareleri
Vah benim garip gönlüm

Rahatça bir dem olaydı
Yarama merhem olaydı
Kurtulurdu daha çabuk
Aşıklar verem olaydı
Vah benim garip gönlüm

Necdet Rüştü Efe

http://www.dailymotion.com/video/x9b74f_ibrahim-tatlises-batan-gun-kana-ben_music

Sen Papatyasın


Unutma güzelim, sakın unutma
Seven kıskanacak, hem de yanacak
Hayat gül gülistan değildir dostum
Gül bile gülistanda yanacak...

Aç şu pencereni olumluya aç,
Toprağa bakma hiç, o, ölümlüye aç
Bir gün boz tarlalar, yamaçla kıraç
Papatya sesleriyle uyanacak...

Sen ki papatyasın umut dolusun
Bak sarı, sarı yada ak-akça
Vallahi, billahi Anadolu' sun
Neşe dağıt yanına-yörene parlakça...

Sızın geçicidir, sabretmeyi bil
Yaşanan gün, elbette son değil
Bırak hüzünlü olmayı, sev vede sevil
Gökyüzü muştularla boyanacak...

Mustafa Ceylan

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Dilek


Yurdumda bir evlik toprak isterim
Yayla olsun, yamaç olsun, düz olsun
Ömür boyu orda kalmak isterim
Yaz-kış olsun, bahar olsun, güz olsun

Bir dam altı gece barındıracak
Daldan, sazdan yapma bir çardak olsun
İçinde kütükler yanan bir ocak,
Yünden veya ottan bir yatak olsun

Çardağı sarmalı bir çiçek dalı,
Gül olsun, leylak olsun, salkım olsun
Yakında bir de su bulunmalı
Göl olsun, deniz olsun, ırmak olsun

Ekmeğim topraktan, suyum ırmaktan
Katığım gâh peynir, gâh zeytin olsun
Mutluluk duyayım nefes almaktan
Dost güvenilir, düşman bilinir olsun

Allah’ım! Başka bir şey ister değilim
İçimde ne bir hırs, ne bir kin olsun
Yolumu beklesin akşam sevgilim
Bence güzel, ellerce çirkin olsun

Munis Faik Ozansoy

Denizin Beklediği


Seni sevmek mor denizlerdi biraz
Ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen
Umutlar ve yıkışmalar ardında direnilen
Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz

Seni sevmek yaşamanın aşılmaz büyüklüğü
Seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan
Ve sığınıp ılık kıyı kentlerine bir akşam
Seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü

Varılırdı daha saydam günlere isteseler
İsteseler yalnızlık giremezdi evlere
Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
Ve uçacak durmadan adasız denizlere

Kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi
Sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan
Bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan
Sana verdim geç diye bütün denizlerimi


Afşar TİMUÇİN

4 Mayıs 2010 Salı

Teşekkür


Yüreklerinden taşan güzellikleri fütursuzca bizlerle paylaşan dostlara teşekkürü bir borç biliyoruz...

HerDemMavi


Yüzbilmemkaçıncı Salı günü de geldi çattı.
Heyecanla karşıladım, güzelce ağırlayıp yollar mıyız?
Yollarız yollarız değil mi?
İyi uğurlayalım ki haftaya gene gelsin,
su dökelim ardından su dökelim, su gibi gitsin su gibi dönsün...
Seviyoruz
çünkü;
mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Sen Ve Gökyüzü


Bir güzelim sensin, bir de gökyüzü,
Gerisi denizler ötesi, hepsi.
Gökyüzüyüm gündüzüyle, gecesiyle,
Sen güzelim aşkıyla, neşesiyle
Uyumlu, esgin, el ele, ikiniz,
Umutlarla bezer, gönendirirsiniz
Ömrümü, kıyısında bir akşamın.

Bu kutlu anlarında yaşamamın
Solumayı bile unutuyorum;
Sanki ölümsüzlüğü tutuyorum!
Ya o gökyüzü; öylesine mavi
Üstümüzde, öylesine ebedi
O gökyüzü ve öylesine gerçek;
Büyük, büyük, büyük, kocaman çiçek.

Ahmet Muhip Dıranas

Her Sabah Seninle Başlar


Önce gözlerin girer odamdan içeri
Sonra ellerin, saçların dudakların
Bir bir hatırlarım
Her sabah senin olan ne varsa
Yüzüm aydınlanır
Şarkılar söylemek gelir içimden
Yakında bir kuş öter
Uzaklarda bir tren sesi
Sonra kornalar, çocuk ağlamaları
Vapur düdükleri
Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden
Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma
Sarar benliğimi birden
Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım
Her sabah seninle başlar
Ve ben her sabah
Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım

Her sabah
Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni
Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir
Biri gider, biri gelir
Biri gider, biri gelir
Yakamda duygusuz iğrenç elleri
Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde
O alışılmış yaşamak ki her sabah
İğreti bir elbise gibi durur üzerimde
Bir isyandır sarar içimi
Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir
Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni
Biri gider, biri gelir

Hep aynı ses, aynı şarkı
Aynı sağır gökyüzü
Dilsiz bir deniz
Kör bir düzen
Hep aynı kör döğüşü
Yalancı yüzler, aptalca bakışlar
O iki yüzlü selamlar
Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün
Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri
Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar
Ya o geceler satılmış, utanç dolu
Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz
Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri
Kristal kadehlerde kral içkiler
O hesaplı dostluklar
Satın alınmış sevgiler

Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin
Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım
Sevmekse gönlümce sevmeliyim
Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı
Ölmekse istediğim anda ölmeliyim
ve yaşıyorsam
Her şey bambaşka olmalı seninle
Alışılmış şeylerden öte
Yalanlardan, düzenlerden uzak
Yeter, yeter artık
Dönmesin o eski plak
Her şey gölümüzce olsun
Bulsun
Dilediği zaman ellerim ellerini
Paylaşalım seninle bütün geceleri
Sabahları, akşam üzerlerini
Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım
Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği
Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında
Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi
Yeter artık, yeter
Kırılsın o çemberler
Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci
Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin
Bütün bir ömür boyunca
Seninle başlayan sabahlarım
Seninle sürüp gitsin.

Ümit Yaşar Oğuzcan