4 Mayıs 2010 Salı

HerDemMavi


Yüzbilmemkaçıncı Salı günü de geldi çattı.
Heyecanla karşıladım, güzelce ağırlayıp yollar mıyız?
Yollarız yollarız değil mi?
İyi uğurlayalım ki haftaya gene gelsin,
su dökelim ardından su dökelim, su gibi gitsin su gibi dönsün...
Seviyoruz
çünkü;
mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

44 yorum:

no name dedi ki...

Günaydınlar...
Bu Salı ne yapıyoruz?
Önerilerinizi bekliyorum...

(İçim eziliyor) Siz düşünedurun (çok acıktım) ben bi çorba içip geliyorum hemen...

eylem dedi ki...

İnsan hayatında bazen öyle şeyler oluyor ki
doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor misali...
Hayatta güçlü olan kazanıyor ve kaybeden ben oluyorum..
çok anlamsız oluyor bazen hayat
yaşıyorsun ama ne yaşadığını bilmeden ,hissetmeden,görmeden..
Ruhu ölmüş oluyor insanın,boş boş anlamsız bir şekilde bakıyor insan hayata...

Tam nasıl da güzel bir güneş doğmuş derken gölgeleyi veriyorlar güneşi
engelliyorlar,sınırlar koyuyorlar güneşe
ve gölgede kalıp üşüyen yine ben oluyorum..


Bu yazı böyle uzayıp gider daha..
onun için HerDemMavi'de maviliklerle dolu güzel bir program olsun..
bugün benden öneri yok
Anlamsız bir fırtına ile başlıyorum programa...

no name dedi ki...

Cemal Süreya'nın güzel bir şiiri ile başlasam nasıl olur...

Park

Öyle sevdim ki seni
Öylesine sensin ki!
Kuşlar gibi cıvıldar
Tattırdığın acılar.


Cemal SÜREYA

eylem dedi ki...

Link vermiyorum çok fazla zamanım yok
Kardeşim gelince tıkla dinle yapar :)


Anlamsız Bir Fırtına

Gün gelir acı günler seni seçer
Sevgiler nasıl başlar nasıl biter
Sarsılır kalır gönlün kedere düşer
Bir daha sevemem dersin herşey geçer

Duygular yıkar seni
Doğrular yakar seni
Düşünmezsin gerçeği

Anlamsız bir fırtına başlar hayatında
Savrulur durursun sen çok yorulsanda
Zor gelir yaşamak onsuz bu dünyada
Ağlarsın durmadan umutsuz yarınlara

Anlamsız bir kargaşa başlar hayatında
Durmadan düşünürsün sen çok yorulsanda
Zorgelir yaşamak onsuz bu dünyada
Ağlarsın durmadan yarınlara

eylem dedi ki...

Piştiii:)

Özlemişim pişti oynamayı

no name dedi ki...

kankacım hoşgeldin, pişti olmuşuz...

hayırdır bu sabah pek bi bulutlusun...

Gençsin güzelsin mevsimlerden bahar,
ne oluyoruz yaa, yakışıyor mu sana bu bedbinlik... bu yaşta dünyayı kararttın, ruhunu öldürdün, savaşmadan pes ettin cık cık cık...
kankacım nerede kaldı delikanlılık?
"delikanlı eylem"
söylemde mi kaldı bu lakap?

no name dedi ki...

Kankam'a Edip Cansever'den


Masa da Masaymış Ha

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

Edip CANSEVER

eylem dedi ki...

Tüm güzellikler yarım kalıyor
doya doya yaşatmıyorlar ki..
Amaan bulutlu hava yağışlı havaya dönecek şimdi yazmayayım..

hadi sen bana güzel bir şarkı çal
bulutları dağıtalım
sonra ben işime döneyim bir sürü işim var çok çalışmam gerek çoook...
işi çabucak bitirip döneyim tekrar programa
evet bekliyorum şarkımı

eylem dedi ki...

Şarkıdan önce şiir gelmiş teşekkürler...

no name dedi ki...

İşte kankacığım şarkın geldi...


Günaydın

Kocaman bir günaydın biz unutulmuşlardan
Günaydın size kaybolmuş insanlar
Günaydın sabahın doğmayan güneşi
Yağmurda sırılsıklam aşıklar

Yıpranmış bir günaydın biz yorgunlardan
Selamlar size yanmayan ışıklar
Günaydın dilimin ucundaki küfür
Karşımda paramparça umutlar

Belki hatırlanırız birgün
Belki o eski baharlardan
Belki seviliriz birgün
O eskiyen aşklardan

Günaydın demek isterdim yürekten sana
Merhaba deyip sokulmak koynuna
Günaydın geçtiğim ıslak sokaklar
Ardımda senden kalma yarınlar

Belki buluşuruz birgün
Belki o yorgun satırlardan
Belki siliniriz birgün
O kaybolan yollarda

Ta derinden bir günaydın, bir merhaba
Elveda kuşlar, elveda bahar elveda
Yağmurda ıslanan gözyaşlarımla sadece
Buruk bir günaydın, kırık bir merhaba..x2


Söz: Pelin Gürkan Güven
Müzik: Bülent Güven

http://www.youtube.com/watch?v=4AuPsl3YhAE

eylem dedi ki...

Bulutları tam dağıtmasa da
Teşekkürler kankacığım
ellerine yüreğine sağlık...

seval dedi ki...

Eylemcim bir de bunu dene, tecrübelerimle biliyorum, yillardan beri cok faydasini gördüm....




Gülümse
1991
Söz: Kemal Burkay

Müzik: Arto Tunç




Gülümse hadi gülümse

Bulutlar gitsin

Yoksa ben nasıl yenilenirim

Hadi gülümse




Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir akdeniz olur

Gülümse




Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir akdeniz olur

Gülümse




Tut ki karnım acıktı

Anneme küstüm

Tüm şehir bana küstü

Bir kedim bile yok

Anlıyor musun

Hadi gülümse




Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir akdeniz olur

Gülümse




Gülümse hadi gülümse

Bulutlar gitsin

Yoksa ben nasıl yenilenirim

Hadi gülümse




Sazlarım vardı

Irmaklarım vardı

Çakıl taşlarım vardı benim

Ama sen başkasın

Anlıyor musun

Başkasın




Sazlarım vardı

Irmaklarım vardı

Çakıl taşlarım vardı benim

Ama sen başkasın

Anlıyor musun

Başkasın




Tut ki karnım acıktı

Anneme küstüm

Tüm şehir bana küstü

Bir kedim bile yok

Anlıyor musun

Hadi gülümse




Tut ki karnım acıktı

Anneme küstüm

Tüm şehir bana küstü

Bir kedim bile yok

Anlıyor musun

Hadi gülümse




Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir akdeniz olur

Gülümse

eylem dedi ki...

Teşekkür ederim ablacığım kocaman gülümsüyorum sana:)

eylem dedi ki...

Önce kankama bir şarkı göndereyim
Kankam'a Gripin'den

Akşamlar

bu akşam sessizce aniden,
özleminle bilenmiş bir nefes kesti derinden...
tebessümüm sayende, gözüm doldu sayende...
anılar aktı gitti yüzümden birer birer...

tüm haklarımı bir bir içime sakladım..
bize inanmayan fallara ben de hiç inanmadım.

akşamlar akşamlar hep aynı dertteyim...
mülteci ruhum bedenimde kendime misafirim.
ister kanat, ister oyna benim değil bu beden...
gecenin şafağı karanlık belli gidişinden...

sebebi gidişinden...

bu akşam büyüdüm ellerinde...
farkındayım; en güzel hediyem ellerindi...

başka ten, başka yürek
başka can, başka dilek
istemem ölümüm de ellerinden...

http://www.akasya-duragi.com/gripin-aksamlar-dinle

eylem dedi ki...

Seval Ablama
Yine Gripin

Yolcu yolunda Gerek

Sevmek eskidenmiş güzelim
Sanki yıllar öncesinde kalan aşkımız bir masalmış bir tanem
Düş yerine gerçekmiş yaşanan
Yarınlar bizim için geç artık

Çok geç artık sana dönmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek
Sevgi bizim için yok artık

Yok artık bir daha sevmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek
Bitti denen yerden başlamak ve gözlerini açmak yeniden
Belki de sevinçle kucaklaşıp
Başlarız kaldığımız yerden
Yarınlar bizim için geç artık

Çok geç artık sana dönmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek
Sevgi bizim için yok artık

Yok artık bir daha sevmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek...

http://tr.facebookvideosdownload.
com/izle/gripin---yolcu-yolunda-gerek--beyaz-show--hq.html

eylem dedi ki...

Mavigün'e
ve yine gripin
Durma Yağmur

zaten ıslağım boğazın ortasında
yaşlarım gizleniyor damlalarında
durma, yağmur durma
cilalanıyor ruhum istanbul sağnağında
damlalar karışmış elmacıklarıma
durma, yağmur durma...

okunmuyor adı artık yıldızlarda
ayrılık yazıyor arkası yarınlarda
sorma bana, sen de onu sorma

sorma, sorma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim efkarımla kana kana
durma, durma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim yalanlara kana kana
durma, canım cayır cayır yanıyor
söndür yalvarırım durma n'olur durma

durma, yağmur durma
sorma, sen de onu sorma

zaten ıslağım boğazın ortasında
yaşlarım gizleniyor damlalarında
durma, yağmur durma

cilalanıyor ruhum istanbul sağnağında
damlalar karışmış elmacıklarıma
durma, yağmur durma...

okunmuyor adı artık yıldızlarda
ayrılık yazıyor arkası yarınlarda
sorma bana, sen de onu sorma

sorma, sorma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim efkarımla kana kana
durma, durma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim yalanlara kana kana
durma, canım cayır cayır yanıyor
söndür yalvarırım durma n'olur durma

durma, yağmur durma
sorma, sen de onu sorma

sorma, sorma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim efkarımla kana kana
durma, durma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim yalanlara kana kana
durma, canım cayır cayır yanıyor
söndür yalvarırım durma n'olur durma

durma, yağmur durma
sorma, sen de onu sorma

http://www.vidivodo.com/363756/

no name dedi ki...

Güzel şarkı,
teşekkürler kankacığım...

eylem dedi ki...

Kaya kardeşime
Tabii ki gripin

Koca Çınar
Yorgunum çok yorgunum
Bana bir el uzat dostum
Kendime yenik düştüm
Sonu yok tutunduğum umudumun
Gördüm Ansızın gördüm
Meğer dunya ne güzelmiş
Kahpelik bizdeymiş
Şimdi beni yaşamak öldürüyor
Belki değiştim
Yediğim darbelerle
Hayallerim küçüldüler
Ben büyüdükçe
En son nefeste sordum kendime
Hey gidi koca çınar
Yoksa sendemi devrildin
Zamandan korkarken
Hepsinin önündemi eğildin
Yorgunum çok yorgunum
Bana bir el uzat dostum
Kendime yenik düştüm
Sonu yok tutunduğum umudumun
Zaten üç kuruşluk aklım
Birde kaç karış havalarda
Tutkudan tutkuya
Gecerken hayat arkamdan çarptı
Belki değiştim
Yediğim darbelerle
Hayallerim küçüldüler
Ben büyüdükçe
En son nefeste sordum kendime
Hey gidi koca cınar
Yoksa sendemi devrildin
Zamandan korkarken
Hepsinin önündemi eğildin
Yorgunum çok yorgun
bir el uzat dostum
kendime yenik düştüm
Kalktım yine yine dönüştüm
Sonu yok tutunduğum umudumun..

http://www.muzikdinlex.com/7692/Grup-Gripin-Koca-Cinar

eylem dedi ki...

Bu şarkıyıda özlediğim Yağmur Damlama ve kendime gönderiyorum
Gripin

Daha Gençsin
hadi topla yüzünü prenses
üzülme katla hüznünü
kaldır çekmecene bir yerlere sakla
daha ömrünü tüketecek
nice yaraların olacak
kabukları düşecek
yeniden kanayacak
kırmak istiyor bırak gitsin
gitmek istiyor bırak gitsin
bi daha gelmesin
ister yen ister yenil
daha gençsin öğreneceksin
ister sev ister sevil
daha neler göreceksin
ister yen ister yenil
daha gençsin öğreneceksin
ister sev ister sevil
daha neler göreceksin
en sevdiğin yanlızlığını al geçir sırtına
eserse hafiften hüzün üşümezsin..
belki elmacıkların ıslanır
fenamı yanakların allanır
ağla,durma ağla
biraz ruhun cilalanır
kırmak istiyor bırak gitsin
gitmek istiyor bırak gitsin
bi daha dönmesin
ister yen ister yenil
daha gençsin öğreneceksin
ister sev ister sevil
daha neler göreceksin
ister yen ister yenil
daha gençsin öğreneceksin
ister sev ister sevil
gençsin...güzelsin...

http://www.izlesene.com/video/muzik-gripin-daha-gencsin/998186

eylem dedi ki...

Eveet bulutların dağılmasında yardımcı olan Kankama gönderdiği şiir ve şarkı için,
Seval ablama gülümse dediği için teşekkürler...

Gripin dinlenesi bir albüm,bizleri güzel şarkılarla buluşturdular
onlarada bir teşekkür..

Evet fırça yemeden işe başlamalıyım
Sizleri seviyorum
tekrar geleceğim :)

insanlik hali dedi ki...

Durmaksizin yürüyorum bu kiyilarda,
kumla köpügün arasinda.
Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,
rüzgar köpügü önüne katacak,
ama denizle kiyi daima kalacak.

H. Cibran

no name dedi ki...

saat 12- 17 arası elektriklerimiz kesilecekmiş...
pano bakımı imiş...
17 den sonra devam edebilme umuduyla...

insanlik hali... dedi ki...

Dostlar ırmak gibidir -

Kiminin suyu az,kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya

İnsanlar vardır;
Üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı...
Ne zaman ne geleceğini bilmezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız,güvenemezsiniz!

İnsanlar vardır;
derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür,korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız,daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.

İnsanlar vardır,
coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez,alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

İnsanlar vardır;
sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır,huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde,görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

İnsanlar vardır;
çeşit çeşit,tip tip,
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli,incelemeli,doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan,insan olmalı...

İnsanlar vardır;
berrak,pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız,sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir,her davranışı candan...

Can YÜCEL

eylem dedi ki...

Okyanus Yürekli Dostlar ....

Su, kendine sırdaş arıyordu. Önce buluta verdi sırrını.
Ağır geldi sır buluta. Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.

Sonra göle gitti su. Ona anlattı derdini. Bu arada bulut suyun sırrını
yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman zaman
taşıyordu göl ve çıkıyordu suyun sırrı iyice açığa .

Sonra nehre verdi su sırrını. Nehir de aldı suyun sırrını çekti gitti.
Dereye verdi. Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden, o da götürdü suyun
sırrını bir başka bilinmeze...

Çağlayanlar, şelaleler, akarsular... Hepsi kayboluyordu bir anda.

Sonra bir gün su takip etti dereyi. Dereye okyanusa kavuşunca farketti
su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla, ırmaklarla...okyanusa
taşındığını.

Karar verdi su. Sırrını okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten. Tüm
sırlarını okyanusa verdi. Artık suyun sırrını okyanustan başkası
bilmiyordu. Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne
de kurudu....

Geçenlerde karşılaştık suyla. Bir bardaktaydı. Suskundu.
Çok uğraştım konuşturamadım.
Ben tam giderken '' Dur !'' dedi su. Durdum!

'' Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma!
Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar,
utandırırlar....'' dedi.

okyonus yürekli dostlarıma teşekkürler

alıntı

mavigun41 dedi ki...

HerDemMavi de güzel bir salı olsun diyecekken..
baktım benim güzel kardeşimin morali ters yüz olmuş...

canım eylemcim
anladım ki seni bu gün üzmüşler bizim kıyamadığımız o güzel yüreğini kırmışlar..
hayat be güzelim kankanın dediği gibi her gün günaydın demek gerek yeni güne bize ne getireceğini bilmesekte..
seval ablanın dediği gibi gülümsemek gerek acılara rağmen,tüm kırılmışlığa rağmen..
bilinen bir hikayedir ama tekrarlamakta fayda var..

Hintli bir adam,
suda çırpınan akrebi kurtarmak için parmağını uzatır,
ama akrep onu sokar,hintli çabasını sürdürür, akrep tekrar sokar,onları seyreden birisi; vazgeç bu sevdadan baksana seni sokuyor der, hintli şöyle cevap verir;
sokmak akrebin doğasında var,benim doğamda ise sevmek var,
neden onun doğasında sokmak var diye ...ben kendi karakterimin bir parçası olan sevmekten vazgeçeyim..

işte böyle canım kardeşim..
kalbimi kıranlar dün vardı,bugünde var yarında olacak..onların doğası bu..Diye..
sevmenin,iyi insan olmanın değerini bilmiyorlar diye biz olmaktam mı vazgeçelim..
sevmeyelim de taşa mı dönelim..
sen ağlarkende gülümseyecek kadar yüreklisin..
hem şarkılar demiyormu eller kadir bilmiyor diye..
git bu pazar annenin yanına sarıl anacığına.....
göm yüzünü onun göğsüne,yat dizlerine..
içine çek anne kokusunu..
ve başla anlatmaya
Fakat bu gün biz varız..
koy başını bizim omuzumuza
bizim göğsümüze göm yüzünü...
bizler el değiliz..
kadir kıymet biliriz..

Kİbariye söylüyor...

ELLER KADİR KIYMET BİLMİYOR

eller kadir kıymet bilmiyor de..
Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna
Suçuna bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Bir yar için seni terkedip gittim
Vicdanıma bir sor ne acı çektim
Kendimi ben sana emanet ettim
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna
Suçuna bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Ne sevgiler geldi geçti kalbimden
Kimse anlamadı garip halimden
Senin hasretini duydum derinden
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna
Suçuna bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

http://www.youtube.com/watch?v=A260-FWr5O4

seval dedi ki...

a be kankacim o hikayecikle, o sarkiyla sen beni de aglattin be canim... eminim, simdi senin de gözlerin islanmistir, gel Eylemcim sen de katil bize aglayalim beraber... hem aglayalim, hem gülelim.... insan oldugumuzu bilelim...



Ayrılık günü düştü peşime hüzün
Ve bırakmadı kaç yıl boyu
Boylu boyunca uzandım yanına
Ama bana dönük değildi yüzün

Aldanıp sana bekledim geçen güzü
Ve bırakmadım kaç yıl boyu
Zaman dolunca geldiysem yanına
Sebep sana o gün verdiğim sözüm
Dön diye yalvarırken
Düştü elimden gururum
Son diye dilenirken
Geçti önümden bitanem

Yine dolacaksa gözlerim
Sensiz olsun dilerim
Eritir yaşlar kalbini
Dayanamaz buna yüreğim
Dur yalan yalan söyledim
Yaşanacaksa eğer keder
Bırakma yalnız beni
Ağlayalım beraber!!

Söylemeliyim gerçeği ağlayalım beraber

Keremcem ki dünkü cocuk, o da anlamis aglamanin degerini ne güzel sarki yapmis... :)

mavigun41 dedi ki...

eylemcim gribinin albümü gerçekten çok güzel yağmur şarkısınıda çok severim teşekkürler canım..


Tüm kalbi kırılanlara gitsin.

Candan Erçetin söylüyor..

KIRIK KALPLER DURAĞINDA

Sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
Anlatılmaz ama ordadır bütün dertler
Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler

Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler

Kimini yakıp geçen aşklar incitmiş
Kimini yanlış kararlar yıkıp geçmiş
Kimine yakın dostu ihanet etmiş
Kimi hayatın sillesini yemiş

Kırık kalpler durağında inecek var
Eteğindeki taşları dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar

Kırık kalpler durağında inecek var
Yüreğindeki dertleri dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar

Kendini eğlenmeye verir kırık kalpler
Sanki unutulurmuş gibi büyük dertler

http://www.youtube.com/watch?v=xpqYCZzgV2E

mavigun41 dedi ki...

Canım kankacım benim gözlerim ağlamaya hazır bu sıralar..
bir bahane buluyor inan ki...

evet ağlamak güzel kankam..
ya ağlayamasaydık..
taş olsaydı yüreğimiz..

göksel söylüyor..

Ağlamak güzeldir

Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma
Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma

Ağlamak öfke delice nefret
Doruklarda aşk doyumsuz sevinç
Kahreden keder kısaca hayat
Ve nefesin ve nefesindir
Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma
Ağlamak güzeldir
Ağlamak senin kara dünyana
Hala sevdiğin ve hissettiğin
Tüm güzelliğin ve çirkinliğinle
Varolduğundur varolduğundur
Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Herşeye rağmen varolmak demektir
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca güzel bişeydir

Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Herşeye rağmen varolmak demek
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca ve coşkulu güzel bişeydir
Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma
Ağlamak güzeldir

http://www.youtube.com/watch?v=09X20x3Olnw

mavigun41 dedi ki...

biraz da bizim evde ki hal ve gidişattan sizleri haberdar edeyim

bence siz atlayın gelin..
bakın..
menü de neler var..
bizim evdeki 5 çayında..

börek..kıymalı/peynirli..
meyvalı pasta
zyt.dolma
rus salatası..
limitsiz çay...
limitsiz kahve..

yani canlar...
buna can dayanmaz..

hadiyin..
ne dert ne mert kalır..

mert mi?
o kim ya..
neyse..

hadi bakalım ..
hüzünleri atalım üzerimizden..

anlamam ben patron bakıyor filan..

çıkın görüş hizasından..

HAYDİ BÜTÜN ELLER HAVAYA


haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

açılsın yürekler açılsın gönüller
yer etsin bu şarkı söylesin diller
açılsın yürekler açılsın gönüller
yer etsin bu şarkı söylesin diller

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

havaya kadehler havaya eller
rakının tadını bilmez ki eller

havaya kadehler havaya eller
rakının tadını bilmez ki eller

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

haydi şimdi bütün eller havaya
artık girdik hepimiz de havaya

http://www.youtube.com/watch?v=_HzY4ZUKsBY&feature=related

eylem dedi ki...

Sevmekten vazgeçmediğim için böyle oluyor zaten :))
İyiki varsınız sizleri çok seviyorum

Ablacım Mert kim bakim
arada kaynattın sanki :)

Bu menüye hayır denilir mi hemmen geliyorum.
Aaa kankamında elektirikleri kesik haberi olamayacak tüh tüh çok üzüldüm (iç ses: yaşasın yaşasın onun yerinede ben yiyeceğim haydi eller havaya oh ohh:))

seval dedi ki...

Ama Eylemcim bizim elektrikler kesik degil, hepsini bitirme sakin ben de geliyorum... he..he...

Mert benim komsumun gecen gün nisanlanan oglu, o gelemez simdi ama bir tane de oyuncu Mert var... Mert Firat, Kapalicarsinin Arda´si yanilmiyorsam, onu da cagiralim mi? Yaninda gelirken bize Olgun Simsek´i de getirsin, hem yiyelim icelim, hem o saz calsin biz türkü söyleyelim... :)

Kaya dedi ki...

Cümleten selamlar

Ellerinize saglik
Cok hos paylasimlar yapmissiniz, ancak gelebildim

:) dedi ki...

Üflediler söndüm
Karanlikta gönlüm
Hic bilmezdim ama
Derindeymiş pek derdim
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Bak içime gör beni
Tut elimden yak beni
İstemezsen bu aşkı
Otur baştan yaz beni
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Aklım nasıl şaşkın
Sevdam deli taşkın
Sen görmezsin amma
Narındayim ben askin
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Bak icime gor beni
Tut elimden yak beni
İstemezsen bu aski
Otur bastan yaz beni

Söz: Neşe Şen

Beste: Cem Yıldız

Yorum: Olgun Şimşek

seval dedi ki...

Hosgeldin Kayacim, kaynanan da seni pek sevecek, bak tam ziyafete geldin... Böregi nasil seversin kiymali mi peynirli mi?...

eylem dedi ki...

Hoşgelmiş kardeşim
nerelerdeymiş,nasılmış

Seval ablam ben o diziyi önceden izliyordum
fakat fazla uzun soluklu seyretmediğim için dizileri sonrasından pek haberim yok ama görmüştüm o çocuğu
Mert'i Ogün'ü geçte orda Arda vardı ya ablam onu çağırsana çaya :)

Kaya dedi ki...

Peynirli börek olsun ablacim benimki, yaninda da Mevlana cayi olsun fincan olsun ik sekerli olsun, üzerine de bir dilim kaymakli kadayiftan sonra 1 saat dokunmayin kestirecem

mavigun41 dedi ki...

Geldiniz mi?
Önce yorgunluk kahveleriyle birlikte bakılsın fallar...
sonraaaa

açılıyor sofralar...
CD den hafifçe
bir tango güzelliğinde.. ...

UYUMAYALIM LÜTFEN..
KAYAAAAAA...

Sertap Erener den..

Konuşmadan anlaşanlara..

OYSA...

Bakışı bakışıma aşina gibi
Daha önce bir yerde tanışmış gibi
Dilimin ucunda bir sırdaş gibi
Yılların ardından gelişi vardı

Adresime yazılmış bir mektup gibi
Açmadan açılmadan anlamış gibi
Cevabı önceden verilmiş gibi
Onu beklediğimden haberi vardı

Oysa söylenecek bir şarkım vardı
Yaşanacak yıllarım vardı
Kimbilir kaç yarın kaldı

Oysa söylenecek bir şarkım vardı
Yaşanacak yıllarım vardı
Zaman beni benden çaldı

Gecesi sabahıma uyanmış gibi
Elleri ellerime uzanmış gibi
Konuşmadan her şeyi anlamış gibi
Öylesi anlamlı gözleri vardı

Uzakta olsa da içimde gibi
Bir katri çiçeği koklamış gibi
Yağmurda dudağı dudağım gibi
Öylesi sıcak bir kalbi vardı

http://www.kliplerimiz.com/sertab-erener/oysa-klip-izle.html

Kaya dedi ki...

Eden kendisine eder. Yapan bulur ve çeker..
Unutma! Kazanmak koca bir ömür ister, kaybetmeye ise anlık gaflet yeter!

Hz.Mevlâna

Kaya dedi ki...

İki yaşlı adam konuşuyorlarmış. Birincisi bir süre yaşlılıkla ilgili şikayetlerini anlatmış ve sonra diğerine dönerek sen nasılsın? demiş. Diğeri şöyle demiş: Ben anamdan doğduğum günkü gibiyim. Başımda saçım yok, ağzımda dişim yok, altıma ediyorum haberim yok...

kıssadan hisse dedi ki...

Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.
Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ...ve ardından sordu.

-"Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?"
-50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'..diye öğrenciler yanıtladı.
-"Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profösör, "ama, benim sorum şu ki :"Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"
-'Hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.
-"Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.
-"Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı
-"Haklısın, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?"
-"Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, batar vs gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!".

Tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler.

-"Çok iyi. Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?"diye sordu profesör.
-"Hayır." diye yanıtladı herkes.
-Peki o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?

Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.

-"Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?"diye tekrar profesör sordu.
-"Bardağı bırakın düşsün!" diye öğrencilerden biri yanıt verdi.
-"Kesinlikle! " dedi, profesör.

"Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün. Başınız ağrımaya başlar.Daha uzun düşünün. Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur.Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir,Fakat DAHA ÖNEMLİSİ onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi). Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!

"Bardağı yere bırakın bugün!"

seval dedi ki...

Ask üzerine bir iki kelam buldum, eski ama galiba hala gecerli...

Bu yalniz olanlara; Ask bir kelebek gibidir. pesinden
kostukça hep senden kaçar.. En iyisi birak uçsun,
inan ki hiç beklemedigin bir anda gelip omzuna
dokunuverir... Ask mutlu eder, bazen de üzer.. Ama ask
özeldir, askini hak eden birine sunarsan eger..

Bu sevgilisi olanlara; Askin amaci birileri için
"mükemmel insan" olmak degildir, seni mükemmellige
en çok yaklastiracak insani bulmaktir..

Bu çapkin olanlara; Sevmedigin birine asla "seni
seviyorum" deme.. Içinde olmayan duygulardan varmis
gibi sözetme.. Kimsenin hayatina kalbini kirmak için
girme.. Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme,
çünkü birine verebilecegin en büyük aci, asik
olmadigin birini kendine asik etmektir!

Bu evli olanlara; Seven insan "senin hatan" yerine
"özür dilerim" diyendir. "neredesin" yerine "ben
buradayim" diyendir, "nasil yaparsin" yerine "niye
yaptigini anliyorum" diyendir.. Ve ask "keske" yerine
daima "iyi ki" diyendir..
.
Bu evlenmek için gün sayanlara; Bir kadin ve bir
erkegin birbirleri için ne kadar uygun oldugu,
birlikte geçirdikleri zamanin degil, birbirlerine
duyduklari askin ne kadar sürdügüyle anlasilir.

Bu kalbi kirik olanlara; Kalp yarasi siz kanatmaktan
vazgeçinceye kadar sürer.. Ve ilaci bu aciya alismak
degil, ondan ders çikarabilmektir.

Bu asik olmaktan korkan olanlara; Aska düs ama
tökezleme, anla ama bekleme.. Paylas ama isteme.
Yaralan ama asla aciyi içinde büyütme...

Bu sevdigini fazla sahiplenenlere; Sevdiginin bir
baskasiyla mutlu oldugunu görmekten daha aci bir sey
varsa, o da sevdiginin seninle mutsuz oldugunu
görmektir..

Bu askini itiraf etmeye çekinenlere; Sevdiginden
ayrilinca ask aci verir, sevdigin seni terk edince
daha da çok aci verir.. Ama en acisi, onu ne kadar
sevdigini bilmesine hiç firsat vermemektir..

Ve bu da dönmeyecek birini hala bekleyenlere; Hayatin
en hüzünlü ani, deli gibi sevdigin insanin buna hiç
degmedigini gördügün andir.. Ve en büyük kaybin onun
için harcadigin yillardir.. Senin askini bugün hak
etmeyen, bil ki 10 sene sonra yine hak etmeyecektir..

O halde BIRAK GITSIN, GITTIGI YERDE KALSIN!...

Kaya dedi ki...

Tarihteki en ilginc olaylardan birisi

1998'de bir Fransızın denediği intihardır. Bu adam oldukça karmaşık bir intihar girişiminde bulundu. Bir deniz kıyısında yüksek bir yamacın tepesine çıkıp boynuna bir ip bağladı, ipi de büyük bir kayaya bağladı. Sonra zehir içti ve kendini ateşe verdi. Uçurumdan atlarken de tabancayla kafasına ateş etti! Ama devamı daha ilginç. Çünkü kurşun onu ıskalayıp ipi kesti, boylece adam suya düştüğünde asılı kalmadı. Soğuk su yanan elbiselerini söndürmekle kalmadı aynı zamanda onu şoka sokarak yuttuğu zehri kusmasını sağladı. Sudan bir balıkçı tarafindan çıkarılıp hastahaneye götürülen adam orada hipotermi (vücut ısısının aşırı düşmesi)den dolayı öldü...

seval dedi ki...

Kursun sesi kadar hizli geçer yasamak;
Öyle zordur ki, kursunu havada, sevgiyi de yürekte
tutmak!

Geçtigimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülügü kendilerini tekrar
tekrar hatirlatmalaridir.

Onlar, bir kere kaybetmekle kurtulamadiklarimizdir.
Yokluklari hayatimizdaki varliklari haline gelir. Hep
ama hep hatirlariz.

Ne biçim kaybetmektir bu?
Kim gölgesinden kaçabilir ki?
Bazen duygularimiz bizden erken yaslanir ve bizden hayatin geri kalanini alir. Hayatin, kendini anlayanlari cezalandirmasidir bu.

Durup, durup ardina bakan kadinlar vardir. Geçmisi düsünmekten simdiyi yasayamazlar.
Herseyi didikleyip duran, mazisinin gölgesinden,
anilarinin yükünden bir türlü kurtulamayan, gözleri ufuk yorgunu
kadinlar.

Güçlü, köklü bir biçimde yeni arkadas edinecek yaslari geride
biraktiysan eger, hasar görmüs eski arkadasliklari onaracak çagi
da geride birakmis oluyorsun.

Zaman ilerledikçe birçok sey, daha zor olmaya baslar.
Beklentisi yüksek olan
kadinlarin yalnizligi daha koyu oluyor. Büyük laflarin gölgesinde
geçen hayatlar, bir daha iflah olmuyor, geçip gittigiyle
kaliyor.

Zaman,ask......
Hersey!

Ayriliklari ayrintilar acitir.
Kadinlari mahveden erkekler degil, ayrintilardir.
Erkekler, erkekliklerinin tadini alabildigine çikartirken, kadinlar bu konuda da umutsuzdurlar. Çünkü kadinlik bekler.

Ummak ve beklemek kadinliga verilmis iki cezadir....

Murathan MUNGAN



Bu sali karisik takildik icimizden geldigi gibi paylastik, yine cok güzeldi, ellerimize yüreklerimize saglik!

Sevgiyle kalin, gülümsemelerle...

no name dedi ki...

güzel program olmuş, yüreğinize sağlık...