27 Ekim 2011 Perşembe

Seval'ce


Gökyüzü birazdan yağacak yağmurun habercisi koyu gri bulutlarla kaplı.
Trafiğin gürültüsü daha az, diğer günlerden farklı bir sessizlik var dışarıda.
Bir hüzün kokusu havada... Sanki bugün bütün Dünya yasta...

Ağaçlardan dökülen yüzbinlerce yaprak, konfeti gibi serpilmis yollara.
Süslüyorlar her yeri yeşil, sarı, kahverengi ve kırmızının binbir tonlarında... Rüzgar varla yok arası hafif hafif esiyor. Sanırsın kuru dallarından kopup düşmeye hazırlanan yaprakları incitmekten korkuyor...

Her şey aynı aslında, mevsim normalleri derler ya...

Anlaşılan değişen benim. Bir soran olsa, bu gün tonlarca yük taşıdığıma yemin edebilirim. Omuzlarıma çöken ağırlıktan olsa gerek, itaat etmiyor bana ne beynim ne ellerim...

Şimdi, ya silmeli gördüklerimi hafızamdan, unutmalı bildiklerimi, ya da toparlanmak için durup uzun uzun düşünmeli...
Ama, benim -herkes gibi- hiç vaktim yok ki...

Gel, çık işin içinden, kalk altından kalkabilirsen.
Sen ağlamak istemesen de gözlerine dolar yaşlar kendiliğinden.
Canın yanar canı yananları duyup gördükçe. Lanet okur, isyan edersin nafile olduğunu bile bile. Kocaman bir çaresizlik sarar küçücük yüreğini.
Boy boy korkular büyütürsün böyle günlerde...
Ah, keşke kendi canavarını beslediğini görsen kendi ellerinle...

Haykırmak istiyorum, yorgun düşene dek avaz avaz bağırmak!..
Ama ne mümkün, zaten beni kim duyacak?
Hem, nereden bileyim ki ben, nasıldır kuralların dışına çıkmak...

Sessiz bir çığlık yükseliyor içimde...
"Haydi, insanoglu!" diyorum, "Kımılda biraz be!"
"Kışkırt, yüreklendir kendini, meydan oku kaderine!"
"Diren! Öfkelen istersen! Yeter ki durul ve değiştir bir şeyleri..."
Al yahu, artık şu dersini. Ver kardeşlerinle el ele...
Onlar da Allahın kulu, bir ananın kuzusu tıpkı senin gibi...
Yok et adaletsizliği ve fakirliği yeryüzünde...
Öğren paylaşmayı, farklı olanı da anlamayı...
Can yakma hakkını kendinde görme! Hiç değilse hak yememekle başla işe!"

Ne! Olmuyor mu? Olmaz tabi... Yapamazsın değil mi?

Pekala be geri zekalı! Öyle olsun, pis çıkarcı! Kalleş! Sahtekar! Sakın değişme sen, hep böyle riyakar kal... Aldat herkesi, gir günaha, kendini kandır. Bırak kalsın yüreğin kulaklarından daha sağır...

Öfff...
Biliyorum yine saçma sapan konuştum. Iyi ki bir duyan gören olmadı, yoksa rezil olurdum.
Güldüm sonra kendime, olmasa da bir faydası düşüncelerin zararı da yok diye...
Ve sustum...

26 Ekim 2011 16:36

2 yorum:

mavigun41 dedi ki...

canım kankam sen hep bizle ol..

no name dedi ki...

Hiç susma sen, hep düşün hep yaz,
yaz ki zevkle okuyalım...

Yüreğine sağlık ablacığım...