21 Haziran 2010 Pazartesi

Gül Nazarı


ağlar kendine doğru koşan atlar
bir gülü öpmüş gibi yanağından
dudağında kırmızı yokuş
yaşlı zamana uzayan...
annemin ardına saklanan sabahlar
o ki yeryüzüne bırakılmış bumerang
bacaklarıyla kara bir atı bekler

-kime söylediysem bunu
bir bulut gibi indirdi sırtındaki göğü-

sevilmeye yatan bir ormanın aralığından
göğe eriyen ırmak
taşmak için
kadından doğma bir atı bekler

-kime söylediysem bunu
bir karabasan gibi gördü düşünü-

unutmuş olamaz!
kederli ve taşralı ruhların taşıdığı
kırılan o gölgeler bile yeter
kalbiyle suya gelin gidenleri ürkütmek için
tezgâhta ne var?.. biraz söz biraz daha

-kime söylediysem bunu
bir kedi gibi yaladı ayaklarının sesini-

unutmuş olamam!
derindir
bir gülün bir güle seslenişi...

Betül Dünder

Hiç yorum yok: