4 Mart 2010 Perşembe

An Gelir...


An gelir, benim yokluğumu anımsarsın, bir zırh gibi kuşatır yine bensizlik bedenini, yokluğum bir kalkan olur, güçlü hissedersin kendini.
An gelir büklüm büklüm sarınır ya bulutlar,
senden anlatır sehere beni, ya bende söylenir akşam kızıllığına...
An gelir, tutuşur ya umutlar, bir akşam alacasının hüzün tünellerinde.
An gelir, ruhu tutamazsın, yıllarca taşımana rağmen üzerinde, o bile seni terkedecektir.
Şimdi söyle bana, kim için ayrılık zor ki?

Alıntı

Hiç yorum yok: