18 Mart 2010 Perşembe

ÇANAKKALE


"Söyle Arkadasim" dedi Anadolulu Mehmet yanibasindaki Anzak erine
"nereden kopup gelmissin, neden çökmüs bu mahsunluk üzerine?"
"DUNYANIN ÖBÜR UCUNDAN" dedi gencecik Anzak "Öyle yazmislar mezar tasima.
dogdugum yerler öylesine uzak, örtündügüm topraksa gurbet bana."
"Dert edinme arkadasim"dedi Mehmet "degil mi ki bizlerle birlesti kaderin,
degil mi ki yurdumuzun koynundasin ilelebet, sende artik bizdensin,
sende bencileyin bir Mehmet"
Çanakkale'de topraginin üstü cennet alti mezar
kavga bitmis mezarlarda kaynas olmus yiten canlar.
"ya sen dedi Mehmet oyun çagindaki Ingiliz erine,
"yasin ne senin kardes böylesine erken buralarda isin ne?"
"yasim sonsuza dek onbes" dedi ufak tefek Ingiliz eri.
"köyümde askercilik oynar costururdum trampetimle bizimkileri
derken kendimi cephede buldum oyun muydu, gerçek miydi anlamadan,
bir sahici kursunla vuruldum. Sustu boynumdaki trampet,
son verildi böylece oyundan bozma isime Gelibolu'da bana da bir mezar kazildi
mezar tasima ON BESINDE TRAMPETÇI" yazildi.
Öyküm de künyem de bundan ibaret."
Yagmur yagiyordu usul usul topraga gozyaslari düserek üstüne sanki
damla damla agliyordu uzaktan uzaga sahibini yitiren bir trampet
"ya sizler" dedi Mehmet dünyanin dört kitasindan mezarlar dolusu erlere,
"hangi rüzgar savurdu sizleri bu bilmediginiz yerlere"
kimi Ingilizdi, kimi Iskoç kimi Fransizdi, kimi Senegalli kimi Hintli kimi Nepalli
kimi Avustralya'dan kimi yeni Zelanda'dan Anzak gemiler dolusu asker
her biri niye geldiginden habersiz Gelibolu'nun oya gibi koylarindan sizarak
tirmanmislardi daga bayira siper siper yara gibi yarilan toprak
mezar olmustu savas ardindan onlara.
Kiminin BURADA YATTIGI SANILIR Kiminin ADI BILINSE DE MEZARI BILINMEZ
kiminin de mezar tasinda on alti on yedi on sekiz yasinda
EBEDI ISTIRAHATE ÇEKILDIGI yazili.
Çanakkale topraklarinda, her birinin erken biten yasam öyküsü
eski yazitlar gibi taslara böyle kazili.
Anlamaz miyim" dedi "halinizden kardesler"
adina yazili tasi bile olmayan asker Anadolulu Mehmet
ben de yuzyillarca yaban ellerde neyin ugruna bilmeden can vermisim
kendi yurdum ugruna can vermenin tadina ilk kez Çanakkale'de ermisim.
Ugrunda can verdikce vatandi ancak ekip biçtigim padisah mülkü toprak
degil mi ki sizler alamasaniz bile bu topraklar almis sizi sizleri basmis bagrina
sizlere de vatan sayilir artik Çanakkale.
Çanakkale'de topraginin üstü cennet alti mezar
kavga bitmis mezarlarda kaynas olmus yiten canlar.
Bir garip savasti Çanakkale savasi kizistikça kizginligi dindiren
ara verildikçe atese düsmani kardese döndüren bir savasti.
Kiyasiya bir savasti ama saygi üreten bir savas yaklastikça birbirine
karsilikli siperler gönüller de yakinlasti düstükçe vurusanlar topraga
dostlar gibi kaynasti.
Savas bitti.Ölenler kaldi saglar gitti köylü köyune döndü evli evine
kir çiçekleri geldiler akin akin çekilen askerlerin yerine
yaban gülleri, dag laleleri, papatyalar,kilim kilim yayildilar topraga.
Siper siper topragin savas yaralarini örttüler
koyunlar koruganlari yuva yapti kendine kuslar döndü gökyüzüne kursunlarin yerine.
Çiçegiyle yemisiyle yesiliyle silah yerine saban tutan elleriyle
geri aldi savas alanlarini doga can geldi topraga silindikçe kan izleri.
Yeryüzünde cennet oldu öylece o cehennem savas yeri
simdi Çanakkale Gelibolu bahçe bahce, ülke ülke mezar dolu.
Üstü cennet alti mezar Çanakkale topraginin
kavga bitmis mezarlarda kaynas olmus yiten canlar.
Huzur içinde uyusun vurustuklari toprakta
kavgadan kinden uzakta yanyan dostça yatanlar.

BÜLENT ECEVIT

Hiç yorum yok: