30 Ekim 2009 Cuma

Eski Mahalle 18. Bölüm

-"Bu mahalleden uzaklaşmak, hayallerimden uzaklaşmak gibiydi...
Fındıkzade semtinde bir apartman katında yaşamaya başladıktan sonra anlayacaktım aslında mahalleyi benim için terketmediğini... Ben bu durumu bir türlü kabullenememiştim. Okulu ihmal etmeye, Üskadar'a geçip saatlerce sahilde dolaşmaya başlamıştım. Gene böyle okuldan kaçtığım bir gün sahilde dolaşırken, babamı bir kadınla sarmaş dolaş bir halde restorandan çıkarken görmüştüm. Oradan kaçmak için hareket ettiğimde, kazara çöp kovasına çarpınca gürülteye dönem bekabam benimle karşılaşınca ne yapacağını şaşırmıştı.. Aynı şaşkınlık bende de vardı. Bende yakalanmıştım sonuçta... O gece anneme durumu anlattığımda onun da bu durumu bildiğini anlamıştım. İkisine de hiç inancım kalmamıştı. Babam bana karşı gittikçe sertleşmişti, her kaçıştan sonra beni bu mahallede bulur ve her defasında eve getirerek beni bir daha orada görmek istemediğini söylerdi.
Hiçbir zaman o mahallede benim en mutlu günlerimi yaşadığımı anlayamadı. Son kez evden kaçtığımda, dönmeye hiç niyetim yoktu. Babam bunu anlamış olmalıydı ki beni geri dönmeye ikna etmek için annemi de yanına alarak, beni aramak üzere yola çıkmışlardı..."
Ekrem susmuştu. Derin bir nefes alarak;
-"O gece kaza yaptılar ve ikisini de kaybettim... Ben bunları ertesi gün polis ve amcam birlikte beni sahilde bulduklarında öğrendim ve 14 yaşında başka bir hayat için amcamla birlikte Edirne'de onların yanında yaşamaya başladım..."

Ekrem sustu. Ebru'nun gözlerinin içine bakarak;
-"Kusuruma bakmayın On gündür sürekli sizinle nasıl konuşabileceğimi düşündüm.
Bir erkek arkadaşınızın veya eşinizin olup olmadığını anlamak için günlerce takip ettim sizi. En sonunda yalnız olduğunuza kanaat getirerek karşınıza çıktım."
Ekrem Ebru'nun gözlerine bakarak;

-"Yok değil mi? Yani bir şey... Bir sevgiliniz."
Ebru; -"Yok" dedi. "Vardı ama ayrıldık."

Ekrem, anladım gibilerden başını salladı.
Ebru; -"Peki sonra ne yaptınız? Yani Edirne'de."
Ekrem; -"Ben" dedi "Edirne'ye gittikten sonra kendimi suçladım. Uzunca bir süre olanları kabul edemedim, bu yüzden de zaten içine kapanık, arkadaşı az olan bir çocukken bu olay beni daha da insanlardan, özellikle de kendi akranlarımdan uzaklaştırdı. Artık tek bir hedefim vardı, o da İstanbul'a dönmek. Amcam ve yengem iyi insanlardı.Beni okutmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. İstanbul'a Eski mahalleme tekrar kavuşma adına derslerime dört elle sarılmış, İTÜ yü kazanarak aşık olduğum kente kavuşmuştum.
Sonra herşey olması gerektiği gibi oldu. Okul bitti, iyi bir işe girdim...

devamı var
Mavigün

Hiç yorum yok: