29 Kasım 2008 Cumartesi

Son Gül


En son gül

Çok uzak diyarlarda bir ülkede kralın çok güzel bir kızı varmış, bu kızın evlenme çağı gelmiş. Fakat kız o kadar seçici davranıyormuş ki ona gönül veren hiç kimseyi beğenmiyormuş. Sonunda kral kızının bu davranışlarından ve herkesi küçümsemesinden bıkmış. Vezirinin başka bir ülkede tıp eğitimi gören yakışıklı oğluna haber salmış ve vezirin yakışıklı mı yakışıklı kültürlü mü kültürlü sportmen mi sportmen oğlu çıkmış gelmiş. Vezir prensesinde bulunduğu bir ortamda oğlunu krala takdim etmiş. Kral delikanlıyı çok beğenmiş ve kızıyla tanıştırmış, delikanlı prensesi görür görmez aşık oluvermiş. Fakat prenses ona da burun kıvırmış ve delikanlı buna dayanamayıp ülkeyi terk etmiş...

Aradan uzun yıllar geçmiş fakat delikanlının içindeki aşk ateşi bir türlü sönmemiş. Yıllar sonra memleketine dönerek sevdiği kızı ve kiminle evlendiğini görmek istemiş. Prensesin kaldığı konağın yerini öğrenip kapısının önünde prensesin evlendiği adamı görmek için konaktan çıkmasını beklemeye başlamış. Bir süre sonra konaktan, kısa boylu topal ve çirkin biri içeriye doğru bağıra çağıra sokağa çıkıp uzaklaşmış. Delikanlı o kadar sinirlenmiş ki hemen gidip kapıyı çalmış. Kapıyı her zamanki güzelliğiyle kız açmış ve ilk görüşte tanımış beğenmediği yakışıklıyı. Delikanlı kıza hiddetle :
- "Bu adam için mi beni reddettin" diye bağırmış.
Kız sakin bir biçimde :

-"Merhaba, seni gördüğüme sevindim. Benimle arka bahçeye kadar gelebilir misin?" Demiş.
Arka bahçeye gittiklerinde çok güzel güllerle dolu bir bahçe görünmüş delikanlı. Bahçenin başında duraklamış kız;
-"Ben bahçenin sonuna gidiyorum bu bahçedeki en güzel gülü bana getireceksin fakat asla geri adım atmayacaksın ve sadece bir gül koparacaksın." Demiş...
Delikanlı bir iki adım atmış ki üzeri su damlacıklarıyla dolu bir gül görmüş tam koparıyormuş ki bir adım sonra, tomurcuk halinde kıpkırmızı bir gül görmüş ve ona doğru yönelmiş, tam koparacakken bir bakmış biraz ileride hayatında gördüğü en güzel gül bütün ihtişamıyla orada duruyor...
Kendi kendine, biraz ileride kesinlikle daha güzeli vardır diye düşünüp adımlarını hızlandırmış. Fakat bir de ne görsün güller yavaş yavaş kurumaya ve boyunları bükülmeye başlamış. Delikanlı ilk gördüğü güller gibi bir gülün mutlaka olabileceğini düşünüp bahçenin sonuna doğru yaklaşmış. Artık kıza sadece bir iki adım kalmış ve çocuk bahçenin sonunda kuru ve artık gül denemeyecek kadar kötü bir gül alıp kıza utanarak uzatmış...

Bunun üzerine kız, delikanlıya :
-"İşte benim yıllar önce düştüğüm hata bu." demiş...

Delikanlı,sevdiği kıza veda ederek arkasını dönmüş ve hüzün içinde oradan uzaklaşmış...

1 yorum:

yağmur dedi ki...

çok güzel bir hikaye...yıllar önce annemden dinlerdim,şimdi burda okumuş olmak ayrı bir zevk verdi.
Paylaşımın için teşekkürler...