14 Eylül 2008 Pazar

Mavi günlük...

Okudunuz mu Kardeşler?
Güzel yurdum da bayram tatilini dokuz güne çıkaracaklarmış.
Tabii gelen bayram ne de olsa.
Benim yurdum insanı bir zamanlar “çalışmakta ibadet” diye giderdi işinin başına…
Örneğin babam bizi öyle yetiştirmişti ki, senelik iznimiz de bile suçlu gibi bakardık kendimize. “Bu ülke çok çalışmalı” derdi rahmetli…
Ne değişti benim canım yurdumda, ormanlar azaldı, denizler daha çok kirlendi, yağmura hasret çiftçi ne yapacağını şaşırmış bir şekilde çaresizlik içinde kaldı…

Ama biz, “gelen-ağam-bayram giden paşam” der gibi, “ varsın oynasın çalsın oynasın” yaşar olduk…
Yoksa bu gelen bayramda mı kabahat? O mu değişti?
Neden her neslin eski bayramları var? Birbirlerine “nerede eski bayramlar” diye başlayan…
Aslında eskidendi, çok eskidendi gerçekten de büyüğünün elini öpmek, fakiri sevindirmek, dargınların barışması, sevdiklerinle kucaklaşmak için olan bayramlar…
Ne oldu bayramlarımıza? Kimler değiştirdi de…
Daha doğrusu ne yaptık biz o güzelim sevgi dolu bayramlarımıza, yoksa biz sevmeyi mi unuttuk ulusça.
Daha çok dindar olalım derken, daha çok kindar mı olduk…
Hep tatil, hep bir uzaklaşma, hep bu çağın hastalığı olan, “ gelen bayram sadece bana hep bana gelsin” diyen paylaşmayı ve kendini bile sevemeyen yüreklerin yaşadığı bir ülke mi olduk…
Yurdumda bayram tatili dokuz gün olacakmış…
Daha çok tatil,
Daha az aş.
Daha çok sevgisizlik..
%13 işsizlik oranıyla 365 gün tatil yapan genç insanlar ülkesi yurdumda, bayram tatili dokuz gün olacakmış.. Komik, çok komik…
Aslında yazımı atalarımızın sözleriyle noktalamak istiyorum.
“Güleriz ağlanacak halimize”

Herkese iyi bayramlar…

By;Mavigün

1 yorum:

no name dedi ki...

Ablacığım,
Bu konuda da seninle aynı fikirdeyiz...
Aklına sağlık,
senden faydalanmamız gerek ablacığım.
acaba diyorum sen bize bir köşe yazısı mı yazsan...
her sabah kalktığımızda senin yaşadığımız günle ilgili sosyal konulardaki yorumunu okumak beni çok mutlu edecektir...
bir düşün ablacığım,ne dersin?