14 Haziran 2013 Cuma

Tirad

Ölmek
Ne ki ölmek zaten ya... ölmek
Ölmek uyumak sadece.
Düşün ki yalnızım. uykuda bitebilir bütün acıları yüreğin.
Çektiği bütün kahırlar insan oğlunun.
Uyumak.. ama düş görebilir insan uykusunda.
Çok kötü.. çok kötü..
Çünkü o ölüm uykularında sıyrıldığımız zaman yaşama kaygısından
öyle düşler görebilir ki insan.
Bir düşünsene ama işte bu düşüncede uzun yaşamayı cehennem eden.
yoksa kim dayanabilir ki zamanın kamçısına, zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine,
sevginin kepaze edilmesine, kanunların bu kadar yavaş, yüzsüzlüğün bukadar çabuk yürümesine.
kim dayanabilir kötülere kulluk etmesine iyi insanın,
bir göğsüne bıcak saplamak varken kim dayanabilir.
Kim ister ki tüm bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inim inim inleyip ter dökmek
ölümden sonraki birşeyden bu kadar korkmasa
bu kimsenin gidip de dönmediği
o bilinmez dünya ürkütmese bu kadar yüreğini kim dayanabilir?
Bilinç .. bilinç böyle korkak ediyor hepimizi.
Düşüncenin o soluk ışığı bulandırıyor gönülden gelen o doğal rengini

Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

Hamlet
Shakespeare



22 Mayıs 2013 Çarşamba

Yine Sensiz


Bugün yine yoksun
Yine uzakta bir yerde
Yine sensiz, yine uzakta, yine sensiz...

Yine çaresiz tükendi yollar
Ben senden uzakta, uzakta...

Sevgini yolla bana, kendini yolla
Sen olmayınca yanımda
Hayat zor bana...

Grup İstasyon


20 Mayıs 2013 Pazartesi

Doğum Günün Kutlu Olsun


İnsanların yüzlerini göremiyorum
Boğazım düğüm-düğüm çözemiyorum
İstesen de yanına gelemiyorum
Tutsam şu karanlığı
Tutsam da yırtsam
Ah elim tutuşmasa, elini tutsam
Susmasan konuşsan sesini duysam
Tutsam güzel yüzünü bağrıma bassam.

Doğum günüm bugünüm
Doğum günüm gülüm
Doğum günüm diyorsun.

Doğum günün kutlu olsun
Mutlu ol senelerce
Sana boncuktan kuş yaptım
Konacak pencerene
Karakollar beni alır sorgular gecelerce
Hiç bekleme belki gelmem, gelemem senelerce.

Söz: Ahmet Kaya
Müzik: Ahmet Kaya


14 Mayıs 2013 Salı

Gel Şuraya


sokak köpekleri gibi dalgın
akşamdan kalma yorgun argın
kaç şişedir bekliyorum
kaldırımlar galiba dargın

kapım kırık, kilit bozuk, gitar paslı
çalacak halim de yok işin aslı
kalbim kırık, kafam bozuk
dayanacak gücüm yok işin aslı

sıkıldım yalnız uyumaktan
gel şuraya koy başını gögsüme
usandım bomboş hayatımdan
gel şuraya koy başını gögsüme
yoruldum sensiz yaşamaktan
gel şuraya koy başını gögsüme

öyle büyük trajedilerde
kan dökülmeden kapanmaz perde
işte geldim gidiyorum
gururum paramparça yerde

kapım kırık, kilit bozuk, gitar paslı
çalacak halim de yok işin aslı
kalbim kırık, kafam bozuk
dayanacak gücüm yok işin aslı

sıkıldım yalnız uyumaktan
gel şuraya koy başını gögsüme
usandım bomboş hayatımdan
gel şuraya koy başını gögsüme
yoruldum sensiz yaşamaktan
gel şuraya koy başını gögsüme...

Demir Demirkan


10 Mayıs 2013 Cuma

Unutama Beni


Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım
Unutma beni, unutama beni
Gözünden damlayamayan göz yaşın olayım
Unutma beni, unutama beni

Gölgen gibi adım adım
Her solukta benim adım
Ben nasıl ki unutmadım
Sende unutma beni, unutama beni

Bitmek bilmez kapkaranlık geceler boyunca
Unutma beni, unutamam beni
Ayrılığın acısını kalbinde duyunca
Unutma beni, unutama beni

Sevişirken, öpüşürken
Yapayalnız dolaışrken
Unutmaya çalışırken
Unutama beni, unutama beni...

Söz, Müzik; Erol Tanır


27 Nisan 2013 Cumartesi

Beni Bırakma


Belki güneş bir gün ikimiz için doğar 
Belki korkuları hayallerimiz boğar 
O masal günü gelinceye kadar 
Susuyorum, susuyorum 

Susadıkça yüzün düşer aklıma 
Korkar oldum düşlemekten 
Adını anarım çoğalır sesim 
Konuşmaktan düşünmekten özlemekten 

Gel bak bir elimde gökyüzü var hala 
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la 
Korkularda benim umutlarda 
Beni bırakma 

Kimse kimsenin herşeyi olamaz-mış 
Di'li geçmişten tek yaramsın sen 
Sensiz kimse miyim kimsesiz miyim bilmem , 
Hiç bilmek istemem hatta düşünmem 

Gel bak bir elimde gökyüzü var hala 
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la 
Korkularda benim umutlarda 
Beni bırakma...

Feridun Düzağaç

Cem Adrian

1 Nisan 2013 Pazartesi

Yol Yorgunu


az zaman oldu çok yalan içinde 
yalanlar bitmedi zamanın değişsede 
bildiğim bir şey var ben sana hep inandım 
yoruldum galiba yeniden yazıp yeniden oynamam 
yaktığın alevden bir daha kaçamam 
sus diyecek kalbim sen yinede sorarsan 
birlikte olamayız biz yaramız çok 
gitmekten usanmadık hiç sonumuz yok 
daha yenilmedik sadece biraz yol yorgunuyuz 
az zaman oldu çok yalan içinde 
yalanlar bitmedi zamanın değişsede

bildiğim bir şey var ben sana hiç kızamam 
susarım çaresiz bi gün özleyip yeniden arasan 
aradığın o numara yanlış insan 
ah edecek kalbim sen yinede sorarsan 
birlikte olamayız biz yaramız çok 
gitmekten usanmadık hiç sonumuz yok 
daha yenilmedik sadece biraz yol yorgunuyuz 
küstüğüme bakma yenilir dünya 
azılır öfkem biter zamanla 
geri dönerim yine gülerim 
sen bana bakma anlayamazsın 
neler kaybettin ne kaldı geri 
bir avuç sevgi birazda yalnız günlerim 
hepsi bu 
birlikte olamayız biz yaramız çok 
gitmekten usanmadık hiç sonumuz yok 
daha yenilmedik sadece biraz yol yorgunuyuz

Son Dört


29 Mart 2013 Cuma

Baba Bak

Baba bak ben daha büyümedim ki 
Evet yalnız uyuyorum artık geceleri ama 
Baba bak ben daha büyümedim ki 
Evet kendim giyiyorum artık giysilerimi ama 
Baba bak ben daha büyümedim ki 
Baksana özlüyorum delicesine seni 

Bu kalabalıkta neyin nesi baba, 
Her yerde fotoğrafın 
Ne çok sevenin varmış senin baba 
Neden ağlıyorlar ama anlamadım 
Özledim traş olmuş yumuşak yanağını baba 
Çık hadi ortaya sana sarılayım 
Özledim sımsıcak yüreğini baba 
Çık hadi ortaya ben seni özledim 


Grup Zeugma

Söz : Turgut Raviş 
Müzik : Umut Karabay & Aykut Karabay



20 Mart 2013 Çarşamba

Doğum Günü



Yarım kalmış bir sevdanın
Günlüğünü tutuyorum
Zaman kayıp giderken ellerimden
Bak sensizliği de yaşıyorum
Seni unutmaya çalıştım ama
Hatırlamakla başladım sadece
Doğum gününü kutluyorum sensiz
Senin olduğun bu şehirde

Bu aşkın bedelini
Sensizlikle ödüyorum
Üzgünüm seni kalbimden
Söküp atamıyorum

Denedim yerine sevmeyi
Bu aşktan vazgeçmeyi
Kolaysa sen gel
Unut beni...

 Zeugma

Söz : Murat Dabanlıoğlu 
Müzik : Bora Par


18 Mart 2013 Pazartesi

İlkbahar


Yüzümü bulutlara kaldırıp
Dua eder gibi mırıldanıyorum
Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum
Rüzgârla, ilkbaharla

Güneş gözkapaklarımı ısıtıyor
Ah! Güvenilmez ilkbahar güneşi
Rüyada mıyım, gerçek mi bu
Hem var gibiyim, hem yok gibi

Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde
Başakların sonsuz salınışı
Burada, kendimle başbaşa
Ömrümü böylece tamamlayabilirim

Bir kuşu dilinden hiç öpmedim
Belki bir gün öpebilirim
Belki bir gün rüzgâr olurum ben de
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden


Ataol Behramoğlu

15 Mart 2013 Cuma

Rüzgar İçin Sözler

Kış ayini, ateş dansı
Ne kadar uzağa gidebilirsin ki?
Düş zamanı, bir yalnızın
Ne kadar yakında durabilirsin ki?
Aniden patlayan,
Gözyaşı sağanakları…
Rüzgâr için söylenen sözler bunlar.
İç zamanı, bir keşişin
Dualardan hemen sonra dağılan yüzler-
Dış zamanlı, bir serseri
Ne kadar haklı olur hiç bilmem ki…
Aniden patlayan,
Gözyaşı sağanakları…
Rüzgâr için söylenen sözler bunlar.
Ardında bıraktığın izler;
Rüzgâr için söylenen sözler.


MŞŞ

Bas gitar: Mşş ve Anıl Çifter
Vokal: Çağdaş Özmen
Elektik ve akustik gitar: Çağdaş Özmen, Anıl Çifter
Geri vokal: Mşş, Çağdaş Özmen, Nihal Tecimer
Davul: Burak Karataş

12 Mart 2013 Salı

Kadıncığım



oyluk kemiğimi çıkarıp
kendime bir kadıncık yaptım
ve bir şamar vurup
rafa oturttum

ben evden çıkınca
kadıncığım yemeklerimi pişirdi
söküklerimi dikti
ve akşam olunca
korkusundan
çıkıp rafa oturdu

geceleri kadıncığımın dizlerine korum başımı
ve üç kıl koparınca
uyurum
Asaf Halet Çelebi

9 Mart 2013 Cumartesi

YERÇEKİMLİ KARANFİL



Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde  
Oysaki seninle güzel olmak var  
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi  
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda  
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.  
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte  
Sen de bir başkasına  veriyorsun daha güzel  
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor  
Derken karanfil elden ele.  
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle  
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil  
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk  
Birleşiyoruz sessizce.  
  
Edip CANSEVER  

7 Mart 2013 Perşembe

Uzun Geceler



Uzun geceler boyunca, düşünü sardım doyunca
Kurak mevsimler boyunca, nergis düşledim doyunca

Derdine derman olup, gönlüne ferman olup
Fikrine kurban olup, seyrine hayran olup

Biraz buruk biraz garip, haberlerin doyurmuyor
Yanındayken kolay elbet, sen olmadan uyunmuyor

Uzun geceler boyunca, düşünü sardım doyunca
Kurak mevsimler boyunca, nergis düşledim doyunca

Derdine derman olup,gönlüne ferman olup
Fikrine kurban olup,seyrine hayran olup

Biraz buruk biraz garip, haberlerin doyurmuyor
Yanındayken kolay elbet, sen olmadan uyunmuyor

Söz müzik: Cem Kısmet
Pilli Bebek

6 Mart 2013 Çarşamba

Ne Zaman Gitti Tren




Uzundur ömür meraklanma
Mühimdir yalnızlık telaşlanma
Saatler geri yavaşlama
Sayfalar sarı bir zamanlar genç olsanda

Yaşamdan yaralı hayvan gibi
İnsafa gelmeyen sahip gibi
Duygular,saygılar, eşyalardan sonra
Yazılmış suya bir zamanlar aşk olsanda

Ne zaman gitti tren?
Bir ben kaldım bir de gölgem
Saatim mi geri kalmış bilmem
Ne zaman gitti tren?
Bir rüzgara kapıldık biz
Yelkenler delik deşik
Acıktık bir anda acıya
Bir rüzgara kapıldık biz

Ne sen anladın,ne ben öğrendim
Önsözler gereksizmiş geç bildim
Okuduk yine de gençmişiz işte
Öylesizliğin daha güzelmiş öylece

Bir kısa film hayattan kalan
Oyuncu olsan yönetmen olsan
Gördüklerini unutmuş olsan
Yaşamak bazen sabır ister...

Kesmeşeker

5 Mart 2013 Salı

Dün Gece Bir Rüya Gördüm Anne




Dün gece bir rüya gördüm anne...
Ayaklarım yalınayak...
Hiç düşmedim, yaralanmadım anne...
Hiç utanmadım bile çırılçıplak...

Gökkuşağının sekizinci rengini gördüm!
Sokak çocuklarının kurumuş yanaklarını öptüm!
İdam mahkumlarının bağlanmış gözlerini çözdüm!
Erkek doğmuş bir kadının naylon saçlarını ördüm! 

Kimse ağlamıyor, herkes mutluydu...
Kediler üşümüyor, köpekler toktu...
Oğullar gömülmüyor, anneler ağlamıyordu...
Tanrı uyumuyor...
Bizi görüyordu.

Özgürdük anne...

Söz / Müzik: Cem Adrian

1 Mart 2013 / Kadıköy Halk Eğitim Merkezi / İstanbul
piyano : Sezgin Alkan çello : Caner Ünsal