23 Ağustos 2010 Pazartesi

20 Ağustos 2010 Cuma

Savrulup Dururken Hayat


Kekremsi bir hayat dilimindeyiz
Bakır tadında geçiyor günler
Tutmuş yolları bir sürü harami
Geleni geçeni sigaya çekmekte

Şüphesiz onlar ölüm getiricilerdir
Ve sevincin düşmanı olarak bilinirler
Yoktur gözlerinde sevgilerin ışıltısı
Aşk yoktur, duman bürümüştür büsbütün

Onlar yalnızca ölümü bağışlayabilir
Yalnız kederi, kahrı ve zulümleri
Ve tarih onlarla bizim kavgamızın
Sürüp duran hadisatından ibarettir.

Ne yazılmışsa bize ve onlara dair
Işıklı sularındadır bilincimizin
Hükmünü yerine getirse de acılar
Biz yine neşeli türküler söylemekteyiz

Savrulup duran bir zaman diliminde
Sarsarak ve sarsılarak geçiyor günler
Ama kalbimiz çatlayacak kadar duyarlı
Hayatı savunabilecek kadar güçlüdür.
Ahmet Telli

19 Ağustos 2010 Perşembe

Bir Üç Beş


desen ki denizin tuzu
çiğ düşmüş kadife donlu patlıcanlar
desen ki kendilerinden karga çığlılarıyla kaçanlar
en fakiri en zengini çirkini ve orospusu
seni unutmuş olsun
sen ki üşümüş gökte o yalnız bulutsun
kıskanmadığın cömert bir maviliğin ortasında o
bildiğin yalnızlığın ellerinden tutmuşsun
desen ki unutulmuşsun

denizler kızılca kıyamet akıp geçiyor
zamana karşı geliyorsun
bir üç ve beş leylekler artık gitti
şimdi seni artık karanlıkta bir liman çekiyor
unutulduğun unutulmadığın bilinmediğin bir liman
bir üç ve beş derken şişede rom bitti
sen yaşamaya başladığın zaman

üşümüş gökte o yalnız bulut
kendini hic yerinde hissetmiyeceksin
keyif senin
istersen talihini billur akıntılarla bir tut
ellerini göğsüne kavuştur
doğu batı kuzey güney diyerek
koştur
bir üç ve beş istersen rom kadehleri gibi
nasıl ki unutulmuşsun
devril
ve bitir maceranı...

ATTİLA İLHAN

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Aşk İçinde


Bugün varsın yarın yoksun
Kocaman bir çığlık olsun
Bilen bilsin, duyan duysun
Benim derdim senin olsun

Aşk içinde yalan içinde
Tek bir ayna, binbir biçimde
Aşk içinde yalan içinde
Hepsi aynı hepsi içinde

Belki varsın, belki yoksun
Bihabersin, belki toksun
Gelecekler yüzlerinde
Cam gibi bir büyük öfke

Söz - Müzik: Mor Ve Ötesi

Aşk İçinde

Teşekkür


Ne kadar güzelsiniz...
Paylaşım için teşekkürler...

17 Ağustos 2010 Salı

HerDemMavi


mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Sessiz Senfoni



M A V İ G Ü N ' E
Acılarının hafiflemesi dileğiyle...


Sessiz Senfoni

Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi...
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin?..

Hangi rüzgarlarda şimdi kim bilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler!..
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı ellerin!
Mendilimi sarardım üstüne,
Avcumda sahici bir hasta gibi
İncecik incecik yanardı ellerin!

Bazan kızar hırçınlaşırdı birden;
Ruhumu kaldırır, kaldırır boşlukta,
Oysa bilmez miyim atamazdı!
Geceler sonsuzdu, geceler derin;
Bir şeyler düşünür anlatamazdı
Kahrından kaskatı donardı ellerin!

İnsan, soyununca hissediyor,
Gittikçe katılaştığını yerin!..
Tanıdık bir film geçiyordu gözlerimden,
Gel gör ki, en güzel yerinde,
Ansızın kopardı ellerin!

Sonra, dört yabancı el,
Dört yorgun omuz,
Mezat kapısında bir kuşluk vakti,
Çekince ipini mesafelerin;
Ayak uçlarıma yığıldı sonsuz!..
Bir tünel gerindi sefil, kapkara!
Bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü!
Büyüdü göz çukurları kırık heykellerin!
Böyle bilmediğim uzak yollara,
Beni bırakmasa ne vardı ellerin!

Romanımız, ne kadar güzel başlamıştı,
Ve işte böyle sonu!..
Şimdi, ışıklar sığ,
Gölgeler derin...
Mor sarmaşıklarla örtük balkonu,
Kafur kokusundan, od ağacından,
Dört arşın geceye sardı ellerin...

Bekir Sıtkı Erdoğan

13 Ağustos 2010 Cuma

Yağmur Bizi İzliyor Sevgilim, Yalnızca Biz


Anılarını Yerlerden Toplayanlar Derneği'nden dönüyorum
bir yanıp bir sönüyorum
yağmur bizi izliyor sevgilim, yalnızca biz
yalnızca biz geçmişi yaktık, yalnızca biz
bir şemsiyeye çarpıp batan bir teknedeydik, eğildik
eğildik ve iplerimizi çözdük
sonsuz ipli uçurtma senliğine dönüştü birlikteliğimiz
yağmur bizi izliyor sevgilim, yalnızca biz
ağzımız sürükleyip götürüyor çalar saatleri
en tehlikeli odalarındayız otellerin

Anılarını Yerlerden Toplayanlar Derneği'nden dönüyorum
bir yanıp bir sönüyorum
yağmur bizi izliyor sevgilim, yalnızca biz
yalnızca biz bayrakları yaktık, yalnızca biz
gözyaşı şişelerine çarpıp kırılan bir ülkedeydik, sevdik
sevildik ve kire pasa direndik
yeniden sevdalanıyorum sana bunca kaçak günlerden sonra
yağmur bizi izliyor sevgilim
bir bardak yeryüzünde yeniden fırtına

Akgün Akova

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Yasak Sevişmek


öteki kapımdan gel bunu açamazsın
eski gözlerinle gel öldürmek vakti gel
hem tetik bulun ardında biri olmasın
hanidir ben bu evde saklanıyorum
adımı değiştirdim başka bir adla yaşıyorum
gece gündüz siyah gözlük kullanıyorum
öteki kapımdan gel bunu açamazsın
sabaha karşı gel bütün gözlerinle gel

pancurların gerisinde kararıyorum
içime belalar doğuyor sonbahar doğuyor
telefonda sesini tanıyamıyorum
yüzün parmaklarımdan akıp kayboluyor
böyle hep bir şey kopuyor bir şey kırılıyor
sabaha karşı gel eski gözlerinle gel
öteki kapımdan gel bunu açamazsın
hem tetik bulun ardında biri olmasın

artık hiç kimse beni yaşamıyor
aşklarımı büyük kemanlarla çizdiler
korkularım oldum bittim kimsesizdiler
yalnız bir mısra mıyım ıslanıyorum
bir revolver romanımı tamamlıyor
oyun bitti ışıklarımı söndürdüler
yokmuşsun gibi gel öldürmek vakti gel
öteki kapımdan gel bunu açamazsın
üzerime kilitleyip mühürlediler
hem tetik bulun ardında biri olmasın

Attila İlhan

Tanıdım Sizi


Tanıdım sizi aşık olduğum kadın sizdiniz,
Ve yine siz birgün beni kurşuna dizdiniz.
Bekledim sizi; kulağım kapıda, ellerim duada,
Halbuki siz kalbime izinsiz girmiştiniz.

Saydım kaç yıl geçtiyse aradan,
Anlamsızmış anladım sonradan.

Bir kaç resim bana kalan, üç beş satır şarkı duyan,
Gitarından sesinden, hepsi sen.
Ölüm çözüm diye diye, geçer ömrüm bile bile,
Göçemem son defa görmeden.

Tanıdım sizi yüzünüzde yine o masum tebessüm,
Kalbimi onunla çaldınız, o gün bugün;
Beklerim sizi; kulağım kapıda, ellerim duada,
Ne bir ses, ne seda yalnızca suskun yüzüm.

Saydım kaç yıl geçtiyse aradan,
Anlamsızmış anladım sonradan.

Bir kaç resim bana kalan, üç beş satır şarkı duyan,
Gitarımdan sesimden, hepsi sen.
Ölüm çözüm diye diye, geçer ömrüm bile bile,
Göçemem son defa görmeden...

Keremcem

Dinlemek isterseniz

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan



Tüm İslam alemi için hayırlara vesile olması dileğiyle...

10 Ağustos 2010 Salı

Teşekkür


Yürek dolusu teşekkürler...

HerDemMavi


mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

9 Ağustos 2010 Pazartesi

7 Ağustos 2010 Cumartesi

1. Şiir


Nereden geliyorsun?

Sessizliğin başkentinden geliyorum
Durgun göller ülkesinden
Pınarın büyüsünden

Hışırtısından geliyorum yaylanın
Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Ovadaki tek çiçekten

Bir yayın yelesinden geliyorum
Yeraltında koşuşan kökler arasından

Açılmamış bir kitaptan geliyorum
Yalın bir şiirin güzelliğinden

Güzellikten geliyorum, güzelliklerden
Yürekteki kuş tüyünden, balkondan
Camın buğusundan
Çarşafın ütüsünden
Tabağın beyazından
Bir ihtiyarın gülümseyişinden geliyorum
Bir annenin dalgınlığından

Kedilerin gözlerinde okunan
Tarihinden geliyorum kuyumculuğun

Karın arkasındaki maviliğe
Gökyüzüne boydan boya kazınmış
Bir mühürden geliyorum

Uzak bir yıldızdan geliyorum
Geceleri geliyorum, sabahları
Gündüzün ortasında, ikindinin içinde

Savrularak geliyorum, fırtınayla
Elinden tutup bir kasırganın, onu da getiriyorum

Ülkü Tamer
(Adam Sanat, 94)

3 Ağustos 2010 Salı

Teşekkür


Güzel insanlar, iyi ki varsınız...

HerDemMavi


Bizler için Salı günleri hep sıcak geçmiştir ama bugün bir başka sıcak var.
Sıcaktan bunalan arabın, "ya leyl" feryatlarıyla geceyi çağırması gibi şimdiden başlasam "ey bahar, neredesin?" Çığlıklarımı duyar mı dersiniz...
Haydi maviseverler, bir soluk verelim maviye...
çünkü;
mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...