15 Temmuz 2009 Çarşamba

Sen ve Ben


Gün görmeden geçti yine
Dün oldu yaşanmadan yine
Yarın yar olduğundan habersizken
Ansızın geçer gider zaman

Söyle şimdi sence biz dargın mıyız ?
Söyle şimdi sence biz ayrıldık mı ?
Söyle sen ve ben bu kadar yazık mıyız ?
Sen ve ben biz etmiyor artık !

Yani şimdi yasak mıyım sana
Yani şimdi uzak mı sığmalı aramıza
Söyle sen ve ben bu kadar yazık mıyız ?
Sen ve ben biz etmiyor artık !


http://www.youtube.com/watch?v=SAzJPaGuCNw&feature=related

Celebrity Solstice


Dünyanın en lüks ve ikinci büyük yolcu gemisi Celebrity Solstice İstanbul’a geldi.

Toplam uzunluğu 315 metre olan lüks yolcu gemisi, Karaköy İskelesi’nde demirledi. Malta bandıralı gemi 122 bin ton ağırlığında. 3 bin yolcu kapasiteli gemide 10 ayrı restoran bulunuyor. 1425 odası bulunan Celebrity Solstice’de bin 700 personel çalışıyor. 16 katlı gemide, açık ve kapalı yüzme havuzu, jakuzi, spor tesisleri, sauna, kütüphane, tiyatro, sinema salonu, bar, disko ve büyük bir kumarhane yer alıyor. Gemide ayrıca doktor ve hemşirelerin bulunduğu özel bir hastane yer alıyor.

14 Temmuz 2009 Salı

Her kadın kendi ağacını tanır...


Sana geldiğimde
Kanatlarını,
Siyah taşlarla örülmüş
O ıssız şehrin üzerinde açacak,
Bulduğum bir ağacın dallarına tüneyecek
Ve acıyla bağıracaktım.

Her kadın kendi ağacını tanır.

Uçtum o gece.
Karanlığın girmeye korktuğu şehri geçtim.
Gölge olmayınca ruh yalnızdı.
Uludum.

Bejan Matur

Ah Sensiz


Güneş küsmüş şavkımıyor ah sensiz,
Zerdali güzeli gözlerinle bak bana.

Kader eş oldu yenemiyorum ah sensiz,
Baldan tatlı sözlerinle gül bana...

Diken sarmış güllerimi deremiyorum,
Gülden nazik ellerini uzat bana.
Hasret yanar gecelerim ah sensiz,
Davran gülüm, esen yel ol gel bana...

İlkay Akkaya
http://video.google.com/videoplay?docid=-4847363985443323003

13 Temmuz 2009 Pazartesi

hiç bir şey yerini tutamaz...


Bende senden başka bir ben yok ki
Seni düşünmek namaz
Hiçbir şey yerini tutamaz
Nefes kadar yeni, günah kadar eski
Alıp götürecek seni
İçinde bekleyen gemi
Gitme...

Rüyamda bir balıkla tanıştım
Onunla senden benden
Göç etmekten konuştum
Biraz garip şimdi bakınca
Hayvanlar konuşamaz
İnsanlar duymadıkça
Gitme, ne olur gitme, bu yüzden gitme
Sen gidersen çöl gelir
Çekirgeler beni alır
Gitme bu yüzden gitme
Bende senden başka bir ben yok ki
Seni düşünmek namaz...

Söz: Kutlu Özmakinacı
Müzik: Kutlu Özmakinacı
Albüm: Katil & Maktûl

Hüzün


Hüzün gün batımında
Hissettirir kendini,
Akşam üstü yükselip
Alçalan ateş gibi.

Karşılaşan iki dost
Zamanın değirmeni...
Bir sahil lokantası,
Ege'nin zeytinleri
Uzakta...
Hüzün hep yanımda...

Geçmişten gelen sesler,
Gözümden kaçan gözler...
Ne kadar çok tırmansam
Benden yukarıda gizler...
Bir gelincik tarlası
Guneydoğu vakası
Tv'de kan banyosu
Neden ölür bu gençler?
Bilemem...
Hüzün seni silemem...

Bu oyun nerde biter,
Hangi yol dosta gider?
Ben sevmeye alıştım,
Muhabbet bana yeter...
Hüzün gün batımında
Bir an koluma girer...
En sevdiğin kuş olur,
Sonra da uçar gider...
Tutamam...
Hüzün sensiz yapamam...

Yüksek Sadakat

12 Temmuz 2009 Pazar

Turnalar


Ben derdimi hangi dağa
Yüreğimi hangi suya diyemiyorum
Sen benimsin bahar gözlüm, yarınlarda ikimizin
Yürüyoruz...

Turnalar sevdiğim ol
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarınlarda ikimizin, yürüyoruz...

Yavuz Bingöl


http://www.youtube.com/watch?v=f_pzIA9Y0UU

11 Temmuz 2009 Cumartesi

RUMELİ FENERİ


Rumeli Feneri, İstanbul'un Avrupa yakasında İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'le birleştiği kuzey ucunda yer alan deniz feneridir. Karşısındaki Anadolu Feneri'nden 2 deniz mili uzaktadır. Bu iki feneri birleştiren çizgi İstanbul Limanı'nın kuzey sınırını oluşturmaktadır Fenerin bulunduğu köy de aynı isimle (Rumelifeneri) adlandırılır.

Kırım savaşı sırasında Fransız ve İngiliz gemilerinin boğazın ve karadeniz'in girişlerini görebilmeleri için yapılmasına karar verilen fener 15 Mayıs 1856'de Fransızlar tarafından karşı sahildeki fenerle beraber kule kısmı yapılarak işletilmeye başlanmış. 1933'de Fransızlara verilen 100 senelik işletme imtiyazı iptal edilmiş ve tamamen Türklere geçmiştir.

Deniz yüzeyinden 58 metre yüksekte olan kule 30 metre boyundadır. Fener kulesi üç kademede inşa edilmiş olup lambası ilkin gazyağı ardından asetilen ile çalışmıştır. Günümüzde elektrik enerjisi ile aydınlanan fenere bütan gazı ile yedeği alınmaktadır. Fener beyaz ışığı ile 18 deniz mili uzaktan görülebilir.

Özledik...


Sağ yanım, sol yanım, kalbim, birşeyler dokunuyor, yanıyor.
Ya havanın kararması, ruhumun dağılması, zaman neden, nereye gider ...
Bilemiyorum, bazen aklım yetmiyor ...
Tüm akılları toplasam da, bir aşk etmiyor...

Kazım Koyuncu

9 Temmuz 2009 Perşembe

Sahilde (Sevgili-m Günlüğe ek)



Akşam güneşini kaçırmak istemiyordum, makinemi kaptığım gibi sahile doğru yürümeye başladım, sahilde bir kafeye kendimi atarak makinemi hazırlamaya başladım.
Karşı masada oturan bir güzellik dikkatimi çekti. Masada tek başına oturmuş, nefes kesen manzaraya aldırmadan iç dünyasına dalıp gitmişti. Farkettirmeden bir kare fotoğrafını çektim, deklanşörün mekanik sesiyle kendine geldi, boş gözlerle bana bakarak başını iki yana salladı ve suratını asarak başını çevirdi.
Hemen karşısındaki masaya oturarak çaktırmadan izlemeye başladım. Çok üzgün görünüyordu, ruhununda kopan fırtınaların izleri yüzüne yansımıştı. Bu kadar genç ve güzel birisinin bu duruma gelme sebebi ne olabilirdi ki?
Başını kaldırarak gözlerime baktı;
-" Çok mu merak ediyorsun?"
Bir an şaşırdım, kekeleyerek;
-" Pardon, sizi rahatsız etmek istemedim,
evet, sizi bu derece üzen şeyi merak ettim ve ben iyi bir dinleyiciyim."
Gözlerini kapayarak başını hafifçe öne eğdi, kalkarak karşısındaki sandalyeye oturdum. Uzunca bir sessizlikten sonra;
-" Aklımda... Aklımda o kadar çok neden ve niçinle başlayan soru var ki cevaplamaya korktuğum. Gerçekle yüzleşmeye henüz hazır değilim, sadece anı yaşamak istiyorum."
Kalkarak çantasını omuzuna attı, hafifçe gülümseyerek;
-" Teşekkür ederim"
Diyerek yürüyüp gitti. Arkasından seslendim;
-"Fotoğrafınızı kullanabilir miyim?"
Başını çevirip gülümseyerek baktı, gözlerini onaylar manada kırparak yoluna devam etti...

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Sevgilim


Sevgilim,
yetimim benim,

aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken
kapılar kapalı, dünya buzlu can
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan

ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı

kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların

Sevgilim,
yetimim benim,
nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata
öldüğünden haberi yok fotoğraflarının...

Murathan Mungan

Aynalar


Ah, nasıl da ölümler buldunuz kendinize nasıl da,
Nerede gözünüz, nerede kulağınız, nerede kalbiniz,
Sahi, nerede kalmıştınız siz?
İşte bir daha giriyoruz ilk yaza,
Bir daha akşam oluyor.
Bir daha çığlığı duyuluyor mu şeytanın?..

Kırk bin kere maşallah diyorum,
Kimse bakmasın kimsenin aynasından kendine,
Buyursun burnundan soluyarak
Deccal gelsin,
Şeytan gelsin,
Ateşi harlı
Ateşi kendinden.
Aman ha aynalar çatlamasın aniden.

Ah aynacı kalbimi alsan da aynaya,
Baksam baksam ağlasam.
Korkuyorum ey dağlar, umuyorum ey dağlar,
Geldi oturdu ayak ayak üstüne attı
Başladı anlatmaya putunu.
Ama nasıl ama nasıl ama nasıl dedim
Hep o eski bildik masal.
Al putunu başına çal...
Ah aynacı kalbimi alsan da aynaya,
Baksam baksam ağlasam...

Kahramanca bir duruşu vardı aynaya karşı,
Uçurtuyor gibi hayallerini zakkum,
Ağzını açıyor zebani
Kömür karası vede ölünmemiş darağacı
Üstelik haytanın biri.
Kendine başka buluyor ölümleri,
Belki de bu uğultulu kara fücur besteler,
Belki de bu beton yığını evler,
Bu vapur dumanları,
İşkenceler...

Aynaya baktım yok oldu kocaman dilli dev,
Bu kadar mı olur, ancak kime ne olmak fiili
Çarşının kalbine merhamet ola,
Merhamet ola çarşının kalbine ey
Sarı başak, doyur beni çoğalt hüznümü benim...

Nurettin Durman

http://www.youtube.com/watch?v=a8l5BoFjfR0
önerilir, şiddetle önerilir, keyfiniz bilir...

Yanımdayken Özlerdim


Seni en çok yanımdayken özlerdim,
Gözlerinin derinliğinde kaybederdim seni
Ve gözyaşlarımda arardım.
Tuttuğum pamuk ellerin gideceğini düşünür,
Üşürdüm...

Hüzünlü şarkılarla okşardım saçlarını,
Saçlarında yüzen ellerimden
Ansızın kayacaksın diye ağlardım.
Seni en çok yanımdayken özlerdim...

Soğuk ayrılık rüzgarları vururdu
Sardığım vücudun sıcaklığına.
Balı tattığım dudaklarında
Suskunluğun sinsi yatışını görürdüm.
Ve bir gün gideceğini bilirdim...

İşte ben bu yüzden
Seni en çok yanımdayken özlerdim...


Selman Er

7 Temmuz 2009 Salı

Ağlamak İçerime


Neden huzursuzluk gelir çöreklenir yüreğine hiç düşündün mü?
Nedir o anda olan?
Nedir başlatan....
Bir söz müdür?
Bir bakış?
Bir duruş?

Nedir söylesene...

Nedir ağlamaya hazır hale getiren seni...
Sabahtan akşama değişen nedir durup dururken?

Ağlamak içerime
Nasıl birşeydir sen bilmezsin.
Bilemezsin bazen susmak acıtır, bazen konuşmak...
Bazen soru acıtır bazen cevap...
Bazen gelmek acıtır bazen gitmek...

Nicedir kabarmamıştı yüreğim kahve fincanının dibinde...
Nicedir karanlık çıkmıyordu içim...
Sıkılmamıştı böylesine...
Nicedir bir yolu özlemle beklemekteydim ben divane...

Yarın hatırlat da bir fincan kahve içeyim.
Belli mi olur falımda çıkar yarın ertesi düşlerim,
Belki de düşüşlerim...
Sana kapılıp gidişlerim...
Ama sevmek herşey değil dimi?
Aşk da öyle...
Bazen yenik düşer biri yek diğerine...
Bazen küçüğüm, sevmek herşeydir.
Öğrenirsin yaşın yaşıma erişince...

Yollarına mürdüm eriklerinin çiçeklerini döşedim geleceksin diye
Bekliyorum sonsuz yeşilliklerin tam ortasında
Yerini huzursuz kılma bende...
Yerin sevda senin
Yerin sevda
Senin...

Evren'den alıntıdır...

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Barış Akarsu


Barış Akarsu, (d. 29 Haziran 1979, Zonguldak – ö. 4 Temmuz 2007, Bodrum), rock müzik şarkıcısı, TV oyuncusu.

Aramızdan ayrılışının ikinci yılında Barış'ımızı rahmetle anıyoruz...
Toprağı bol olsun...

Ben (Tek Başıma)

Hep bir şeyler içinde, kaybolduk sessizce
Tükendi umutlar, yaşanmadan gizlice
Bir zehir sardı bedeni, öldürmeyen süründüren
Razıyım artık, yeter ne olur kurtar beni.

Kayboldum teninden
Ne gelir ki elimden
Fırlattım tüm yalanları
Çırılçıplak kaldım birden

Barış Akarsu

http://www.youtube.com/watch?v=-3-u6ILGL4k

3 Temmuz 2009 Cuma

iyi ki doğdun ** BBO **


BBO Ailesinin, hepimizin doğum günü kutlu olsun...
Bu dostluğun sonsuz olması dileğimizdir...

Üryan Geldim


Bir gece vakti ansızın fark ediverdim yalnızım
Fark ediverdim, kendime geldim, gerçeği gördüm anladım
Bir gece vakti ansızın yavaşça kalktım uyandım
Vurdum kendimi, vurdum yollara, ovaları, dağları ben aştım
Arkama dönüp bakmadan, kendime sorular sormadan
Geceleri köyleri, kentleri geçtim, yürüdüm durdum güneş doğmadan
Bir gece vakti ansızın fark ediverdim, yalnızım
Fark ediverdim, kendime geldim, gerçeği gördüm anladım...

Üryan geldim yine üryan giderim
Var mı elde ölmemeye fermanım
Azrail gelmiş can talep eyler
Var mı, var mı ölmeye dermanım ?

Herkes kendine taparken sıkılıp durdum aynı bedenden
Kimimize düşman kimimize dostken ölümden bile korkmadım.
Attım kendimi yabancı kollara, inanıp durdum boş dualara
şeytanı haktan, düşmanı dosttan, hayrı da şerden ayıramaz oldum.
Bir ömür sürdü hayallerim ama bir geceye sığdı tüm hüsranım.
Aklımı fikrimi çelemedi yalanlar, asla yoldan çıkmadım.
Bir gece vakti ansızın fark ediverdim, yalnızım.
Fark ediverdim, kendime geldim, gerçeği gördüm anladım...

Üryan geldim yine üryan giderim
Var mı elde ölmemeye fermanım
Azrail gelmiş can talep eyler
Var mı, var mı ölmeye dermanım ?

MangA

http://www.youtube.com/watch?v=eSmEhgdniVg