Günlerden salı..
Bütün frekanslarınızı 100.41 ayarladınız mı?
Bu salı gününü sallandırdıktan sonra maviliklerde,
Güzel bir iftar sofrası beklemekte hepimizi..
bundan haberiniz var mı?
O zaman olsun
ANKARA İÇİN İFTAR VAKTİ..
19,54 ü gösterdiğinde
İFTAR İÇİN EYLEM ZAMANI :-))..dır.
o zaman sallanalım maviliklere ..
13 yorum:
Edip Cansever
şiiri ile başlayalım..
Salıncak
I
Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere
Ortada bir masa
Yanda bir kapı
Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel
Sabah. Duvarda gün tanrıları
Rezneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden
Görünür ama görünmez
Yani hiçbir şey yerinde değil pek. Bugün ne?
Salı! O bile yerinde değil
Bir bardak, bir sürahi yerinden edilmiştir, nereye koysak
Nereye?
Bilmem!
Bir çıkrık bir zaman dışını kolaçan eder şöyle
İyi. Biz buna bir durumun sınırsız gelişimi diyoruz
Diyoruz; sanki o her şey kadar bir her şeyi getirir, yığar
Çıkrık
Bir su gürültüsü, bir pul koleksiyonu, bir duanın yaratılışı duyulur bu ara
Duyulmaz ama duyulur
Başlar çünkü onlar da; yani pul, su gürültüsü, dua
Başlar bir insan gibi; süreyi, düzeni ölümü taşımaya
Sabah. Duvarda gün tanrıları
Birinin süresiz terlik giyeceği tutmuştur yukarı katta
Aşağıda
İskemle gıcırtısı, ayak
Tütün kokusu, koku
Yaz kelebeği tadında bir soluma
Yer değiştirme, kımıltı
Tekrar soluma
Kadın
Sessizlik.
salıncak
II
Gün ışır iyiden iyiye, odanın orta yerinde bir kayalık
Sarı bir kertenkele... onunla her şey bir iki sıçrar, durur
Başkaldırır, düşer
Bir çorak bağırışı, bir taşın ikiye bölünmesi işitilir. Sonra?
Bir su arayışı, bir bozgun... Biz buna benzer her şey diyoruz, her şey her şey
her şey
Çünkü o, kadın
Uzanır, sağar bir yokluğun içinden
Gene bir yokluğu sağlar, üşenmez
Bir gül çukuru tersine döner, bir alev kıyısı doğurganlaşır
Çıkar boş kıyılardan katılaşmış akşamüstleri
Böler o bakışları bir sarkaç gibi binlere
Ama bir zaman gibi değil, bir sarkaç gibi böler
Yani olanlar olmuştur bir kere
Bir kartal donakalmıştır sıcaktan. Bir U sesi duyulur
Yaratılmaya uygun bir ses, U
Uzağa bakar kartal. O kadar bakar ki, bakmaz
Taş kesilmiştir taş, boynu ileri düşmüştür
Tanrım bize bir salıncak!
Çok çabuk geçmek için şu olup bitenleri
Bir daha, bir daha, bir daha
Unutmak unutmak unutmak
Tanrım!
Taş kesilmemek için taş
Bunu evrenin sonsuzluğu diye yorumlar varlığı olmayan bir söz
Kadınsa kımıldamak ister, olmaz
Yer değiştirmek ister, olmaz
Solumak birdenbire
Gene olmaz
Olacak bir şey boşuna aranır, boşuna boşuna boşuna
Bir kaya daha çatlar
Başlar ufacık taşlar yuvarlanmaya
Eser bir silinti, bir sisin dağılışındaki öz
Çıkar o yunus balığı, o heykel
Yaz kelebeği, kapı
Sonra?
III
Sonra ne? Sabah! İyi bir gün başlar ne de olsa
Tepeden tırnağa beyazlar giyinmiştir kadın
Ne var ki bir kadın gibi değil, bir aşk, bir umut gibi değil
Bir aralık gibi durur dünyada
İşte bir soru!
Okurken elinde tuttuğu; okumaz, gene elinde tuttuğu
"Önce hep gece vardı" diyen bir kitapla
Biz buna bir sorunun sınırsız gerilimi diyoruz
Diyoruz; çünkü o kadın
Ne yapsa, neye uygulansa
Bir aralıktır şimdi dünyada
Bir aralık, bir aralık!
Yıllanmış ağaç kabuklarında bir yara
Bir geçit, bir su akıntısı, bir bıçak izi
Ve batık gemilerden şimdiye arta kalan
Bir batışın korkunç, ama hiç bitmeyecek izlenimi
Tanrım ona bir salıncak!
Bir gidip bir geliversin diye boşlukta
Umutla, erinçle, tutkuyla
Kendine kendine kendine katlanarak
Hani görmeden daha, bilmeden darıldığı kendine
Tanrım
Ona bir salıncak!
Tam burda
Gözlüklü, kış akşamları yüzlü bir bahçıvan
Sorar o sokak kedisinin dilindeki hızla
Sorar o çiçekleri -bir çiçek olmayan yalnız- sorar sorar sorar
Nereye kadar bilinmez
Hani bir sormasa... korkunç!
Hani bir çalgıcı vardı, başını çalgısına koymasa uyuyamaz
Sonra?
Sonra ne? İşte bir çamur gibi sıvanmış odaya
Karanlık bir kilisenin
İhtiyar zangoçunun ağzıyla
Günaydın!
İyi bir gün başlar ne de olsa
salıncak
IV
İyi bir gün başlar. Dünyadayız artık. Dünya!
Şu tatlı pencereniz. Sizin. Bunu anlamayacak ne var? Pencere
Tanıklık ediyor işte. Gün mavisi bir şey. Tanıklık ediyor
Pek açık değil. Değil de... Size. Tanıklık ediyor bir de
Bunu evrenin sonsuzluğu diye yanıtlar varlığı olmayan bir söz
Yok canım! kimsenin bir şey dediği yok, söylenmiş bazı sözler yaşıyor, o kadar
İşte
Yaşamış bir kadın yaşıyor orada
Yitmek, hani durmadan yitmek, ulaşmak bir aşkınlığa
Var ya
Orada
Tek imge kayalardır, işte orada
Yaşar hiç konuşmadıklarınız, işte orada
Dışa vurmadıklarınız, şimdi orada
Her şey hep kayalardır; otlar da böcekler de, sular da
Günler de, zamanlar da
-Görünen bir zamandır çünkü orada-
Bir el yana düşmemiş, kaldı ki birden havada
Değilse bir hareket bu, yalnız orada
Orada
Bir ayak boyu yerde, bir kadın
Bırakılmış gibi yıllarca
Tanrım ona bir salıncak!
Taş kesilmesin diye taş
Donakalmasın diye boşlukta.
Hani o balıkçılla yarışan çaylağa
Kırpışan gözleriyle bakan gemici
Gibi
Baksın o da görmeden
Ne çıkar ustaymış, erginmiş uzağı görmekte gözleri.
Tanrım size bir salıncak!
ayrılanlara için..
Mustafa Ceceli den
anılar var sana dair
silinmiyor istesem de yürek hazırken
acılar var zaten, gönül zahir
ölünmüyor istesem de ecelinle
uyudum ben, büyüdüm ben
yüreğimi niye pişmanlık sarıyor
her lokmam sen, her yudum sen
ne yapıyor ne ediyor gönül sana varıyor
gidişini ben anca anca hazmettim
aramızdaki ince farkı fark ettim
bir yere kadar demiştin, ben o yere kadar direndim
seni bana yazılmış bir şarkı zannettim
SENİ BANA YAZILMIŞ BİR ŞARKI ZANNETTİM
ayrılanlara geliyor gene
Hadi biraz daha dibe doğru...
ebru yaşar dan
Biraz daha sabredelim
sonra ceker gideriz
sen bana ben sana oturupta
gözyaslari dökeriz
biraz sen aglarsin birazda ben
kendimize kizariz
birimizin gözyaslarina gidiyoruz yazariz...
yollara meydan okur gibi
alirda basimizi gideriz
olmadi bir sigara yakip
mutluluklar dileriz
adam gibi gideriz
gördün mü kalbim?
hep mutlu sonla bitmiyormus ask hikayeleri
sevgili geldigin kalpten sevgilisizde gidilirmis
hani bazen denk gelirdik ayrilik sarkilarina
ikimizde kizardik
kim yazar bunlari kim dinler anlamazdik
hadi kalk gidelim artik
biraz sen aglarsin birazda ben
kendimize kizariz
birimizin gözyaslarina
gidiyoruz
gidiyoruz
yazariz...
MUTLULUKLAR DİLERİZ
hala ayrılanlar için
vee.
DİP.(GULUK GULUK)
SİBEN CAN dan
Terk edip gititğinden beri
Kalbime lokma aşk girmedi
Sahipsiz kaldım
Yalan gibi
Bozgunum senden bile deli
Yandı mı canın benim gibi
Yaşarken öldünmü mahkum gibi
Hasretin büyür yüreğimde
Paslı kırık hançer gibi
Kader kader
Sen bize nazik davranmadın
Kader kader
Herkese eşit yazılmadın
Hayat hayat
Sen bize nazik davranmadın
Hayat hayat
Herkese eşit yaklaşmadın
Vazgeçip gittiğinden beri
Kalbime tatlı söz değmedi
Sessizim sönmüş mum gibi
Kalır paslı hançer izi
Tenim unutur mu ellerini
Gönlüm bırakmıyor sevmişleri
Yavaş yavaş yaktın beni
Zehirledin hançer gibi
Kader kader
Sen bize nazik davranmadın
Kader kader
Herkese eşit yazılmadın
Hayat hayat
Sen bize nazik davranmadın
Hayat hayat
Herkes eşit yaklaşmadın
İçin için büyüyor fırtınam
Çığ gibi
Daha çok kanatıyor aşk sancıları
Bizim çalıyor yalnızlık çanları
Daha bir ağlatıyor aşk şarkıları
Böyle hüzne can mı dayanır
Öyle bakma kalp cok kırılır
Böyle hüzne can mı dayanır
Öyle gitme kalp cok yıpranır
Kader kader
Sen bize nazik davranmadın
Kader kader
Herkese eşit yazılmadın
Hayat hayat
Sen bize nazik davranmadın
Hayat hayat
Herkes eşit yaklaşmadın...
HANCER
evet ayrılanlar için..
kabullenmeme devresi...
BENGÜ..DEN
Bence tekrar sevmeyi denemelisin
İçindekini dışından söylemelisin sen
Şöyle karşıma geçip elin elimde sevinmelisin
Yaptığın acı kahveyi denemelisin sen
Ben unutmuyorum sen unutsanda
Yalan olsanda doğru olsanda
Seninim daha ne diyeyim
Bizmi ayrıldık hiç alakası yok
Sen ne dersende başka şansında yok
Bizmi ayrıldık hiç bi faydası yok
Zannedersende başka kalbimde yok
BİZ Mİ AYRILDIK
VE KABULENİŞ..
KEREMCEM...DEN
AŞK BiTTİ GERİYE NE KALDI ŞİMDİ
KİM SUÇLU KİM ALDATTI NE FARK EDER
MÜHİM DEĞİL SÖZLERİN ÖNEMİ YOK
DİLEDİĞİNİ AL DİLEDİĞİNİ VER
NE FARK EDER
MUTLU SAYILMAM BUNDANDIR AĞLAMAM
ASK BİTTİ GERİYE NE KALDI SİMDİ
GURURUM OLMASA SANA GİT DİYEMEM
AMA GİT NE OLUR!
ANLA NE OLUR
SENİ AFFEDEMEM
BU DEFA İHANETİ UNUTMAK UNUTMAK
AĞIR GELIR
DİLEDİGİNİ AL DİLEDİGİNİ VER
NE FARK EDER
KİM SUÇLU KİM ALDATMIŞ
NE FARK EDER!!!
AŞK BİTTİ
ve artık uyanış...
KIRAÇ...DAN
Gönlümle başbaşa düşündüm demin
Artık bir sihirsiz nefes gibisin
Şimdi taa içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin
Maziye karışıp sevda yeminim
Bir anda unuttum seni eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sende herkes gibisin
HERKES GİBİSİN
sonra aşktan uzak durma halleri
SEKSENDÖRT
ŞİMDİ HAYAT... DAN
Bir kadeh sessizlik doldurdum
Daldım gittim semaya
Güz geçti bahar geçti derken
Bir gün daha görsek ne ala
Dünya derdi sarmış dört yanımı
Yaşamayı öğrenemedim hala
Şimdi hayat ister çiçeklerle gelsin
İsterse vursun geçsin
En bilindik yalanlarından
Bir yalan seçsin gelsin
Ben bu yolda tekrar yürümem
Artık buralardan geçemem
Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze
Ne de selvi boya hiç gelemem
Her kadehte bir yıldız tuttum
Söndürdüm avuçlarımda
Koşarak kaçtım güya çocukluğumda
Büyümeyi öğrenemedim hala
Ben bu yolda tekrar yürümem
Artık buralardan geçemem
Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze
Söverim gelmişime geçmişime
ŞİMDİ HAYAT
VE TEKRAR AYAĞA KALKIŞ..
YENİ TÜRKÜ İLE
aşk yeniden
akdeniz'in tuzu gibi
aşk yeniden
rüzgârlı bir akşam vakti
aşk yeniden
karanlıkta bir gül açarken...
aşk yeniden
ürperen sahiller gibi
aşk yeniden
kumsalların deliliği
aşk yeniden
bir masal gibi gülümserken
gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
ağlamak istiyorum
yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
kendimden taşıyorum
aşk yeniden
akdeniz'in tuzu gibi
aşk yeniden
rüzgârlı bir akşam vakti
aşk yeniden
karanlıkta bir gül açarken...
aşk yeniden
bitti artık, bu son derken
aşk yeniden
aynı sularda yüzerken
aşk yeniden
rüya gibi bir yaz geçerken...
gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
ağlamak istiyorum
yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
kendimden taşıyorum
aşk yeniden
unutulmuş yemin gibi
aşk yeniden
hem tanıdık hem yepyeni
aşk yeniden
kendini yarattı kendinden...
AŞK YENİDEN
bu günde bitti ..
akşam olmak da..
iftara bir saatten az kaldı(ankara için)
aslında her şey öyle değil mi
başlar bitter yeniden başlar..
Bu günde bu kadar sallandık canlar..
hoşçakalın..
sevgilerimle..
Yorum Gönder