Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yalnız mı kaldım ne?....... Olsun, benim ada'm var......... Enver Halefoğlu
İnsan oldum kaya oldum
İnsanda kaya oldum kayada insan
Havada kuş oldum kuşta gökyüzü
Soğukta çiçek, güneşte nehir oldum
Şebnemde parlayan şey
Kardeşçesine yalnız kardeşçesine hür
Paul Eluard
44 yorum:
Günaydınlar efendim
saatimiz 10:00'ı gösterirken
yine bir Salı günü HerDemMavi de maviliklerle biraradayız...
Günümüz ve programımız güzel geçsin
İyi Yayınlar...
tüh be saniye farkıyla 10:00'ı geçmiş..
neyse bizde 10:01 de başladık programımıza
Programımızın genel koordinatörü başlığımızı açmış ve kaçmış:)
seyahate gidiyorum diye
Bir elime geçirirsem neler yapacağım bir bilse gelmezdi herhal geri:)
Hadi bakalım...
İnsan bazen korkar ya hayattan,sevmekten,kaybetmekten...
Shakespeare'de öyle güzel bir şiir yazmış bakalım nedemiş...
Korkuyorum
Yağmuru seviyorum diyorsun,
yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi seviyorum diyorsun,
güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
İşte,bunun için korkuyorum;
Beni de sevdiğini söylüyorsun...
William Shakespeare
Ve bir teselli ararız bazen
sıcak bir kucakta,dayanacak bir omuzda,kağıtta yazan küçük bir notta...
kısaca o an bizi sarıp sarmalayacak
dertlerden sıkıntılardan uzaklaştıracak bir sığınakta...
ve bizimde sığınamız
adamız ve herdemmavi programımız...
O zaman hadi gelin hepberaber bir teselli verelim birbirimize...
sabah sabah fazla arabesk olacak ama..
Ben eşlik ediyorum şarkıya hadi bakalım sizde hepberaber...
Bir teselli ver
Bir teselli ver,
Bir teselli ver,
Yarattığın mecnuna,
Bir teselli ver.
Sevenin halinden,
Sevenler anlar,
Gel gör şu halimi,
Bir teselli ver.
Aramızda başka,
Biri var ise,
tertemiz aşkımı,
Bana geri ver.
Ben zaten her acının,
Tiryakisi olmuşum,
Ömür boyu bitmeyen,
Dert ile yoğrulmuşum.
Gülemem sevdiğim,
Ben sensiz aah yaşayamam, yaşayamam.
Bana ne gerek,
Bana ne gerek,
Senin aşkından başka,
Bana ne gerek.
Aşkın zehir olsa,
Yine içerim,
Yolun ecel olsa,
Korkmam geçerim.
Yeter ki sevdim de,
Ben bu aşk ile,
Dünyanın kahrına,
Gülüp geçerim.
Ben zaten her acının,
Tiryakisi olmuşum,
Ömür boyu bitmeyen,
Dert ile yoğrulmuşum.
Gülemem sevdiğim,
Ben sensiz aah yaşayamam, yaşayamam.
Bir Teselli Ver
Ne şarkı ama...
"Sevenin halinden sevenler anlar"
çok doğru:)
Burasıda güzel
"Gülemem sevdiğim,
Ben sensiz aah yaşayamam, yaşayamam."
Eveeet Orhan babayı bırakıp bir şiirle devam ediyoruz programımıza...
Yine korkuyorum...
Korkuyorum
Korkuyorum işte,
Bunu söylemekten de çekinmiyorum
Yalnızlıktan, karanlıktan, biçare yaşamaktan
Hayatın çetrefillerinden korkuyorum
Küçük bir çocuk yüreği gibi ürkek yüreğim
İncinmekten öte incitmekten korkuyorum
Korkuyorum işte…
Bunu söylemekten de çekinmiyorum
Açken, susuzken ve hatta çaresizken
Bir başına kalmaktan korkuyorum
Hafızalarda yer etmekten öte
En çok ta unutulmaktan korkuyorum.
Korkuyorum işte…
Bunu söylemekten de çekinmiyorum.
Günlük telaşeler içinde yaşarken
Hayata geç kalmaktan korkuyorum
Zamana yenik düşmekten öte
Sevmekten değil sevilmemekten korkuyorum..
Meryem Öner Kıribrahim
Candan Erçetin "Korkarım" diyor...
Korkarım
Korkarım tanışacağız sizinle
Birkaç film seyredeceğiz belki de
Ellerim tanışacak ellerinizle
Seveceksiniz beni uzun uzun
İçimde telaş olacak aşkınız
Bir başka bakacağım günlere
Dünler dahi değişecek gözümde
Seveceğim sizi hem de çok
Korkarım alışacağız birbirimize
Hangi yemeği sevdiğinizi bileceğim
Siz televizyona bakarken
Ben saçlarımı öreceğim
Konuşmadan oturacağız aynı evde
Midem kasılmayacak artık sizi beklerken
Seveceksiniz beni, hem de çok
Ama işte, daha az bir keyifle
Korkarım gideceksiniz sonra siz
Biraz ferah ruhunuz, biraz üzgün
Uykunun o ipek sığınağında gelecek nefesiniz
Özleyeceğim sizi, hem de çok
Benden bir ses bekleyecek, aramayacaksınız
Hem özleyeceğiz, hem uzakta dinleneceğiz
Ve işte böyle biz artık biz olmayacağız
Korkarım tanışacağız, sevişeceğiz, ayrılacağız sizinle...
Söz: Aylin Atalay
Müzik: Candan Erçetin, Neslihan Engin
Düzenleme: Tansel Doğanay
Çello: Günay Uysal
Akordeon: Tansel Doğanay
Korkarım
Yine güzel bir şiirle devam ediyoruz
bunda da var bir korku sevgiliye beni sakın bırakma diyor...
Beni Rüzgara Verme
Öfkeli bir deniz gibi
Üstünden atma beni
Yazdığın gibi silme
Yumlama parçalama
Ne yapsam kırılmaz diye
İtme koca dağlardan
Gidip gelip ağlatma
Bu bensiz yapamaz de
İçinin derinlerine sakla
Gösterme kimseye beni
Gönlünde tut bırakma
Kuşlara parçalatma
Çöllere koyup dönme
Gözden çıkarma beni
Tam her şeyimi aydınlatırken
Yeter bu kadar deyip sönme
Bir gidip bir gelip
Çocuk gibi oyalama
Korkutma yıldırma beni
Beni sakın bırakma
Afşar Timuçin
Garip oyunlarını herkese başka başka sunan hayat için
Gamsız Hayat diyoruz...
Sormayın neden bu durgunluğum
Görmeden kuytu yaralarımı
Sormayın neden bu huysuzlugum
Bilmeden saklı duygularımı
Çokmu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca
Çokmu kalender sandınız dert anlatmayınca
Gamsız hayat,herkese başka sunar garip oyunlarını
Gamsız hayat,herkese başka kurar kahpe tuzaklarını
Gamsız hayat,herkese başka sorar geçmiş hesaplarını
Gamsız hayat,herkesi başka yorar görmez gözünün yaşını
Sanmayın biter bu durgunlugum
Sarmadan kuytu yaralarımı
Sanmayın biter bu huysuzlugum
Açmadan saklı duygularımı
Çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca
Çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca
Gamsız Hayat
CEYLANLARIN AŞK TÜRKÜSÜ
Yeni bir tutkuyu kaldırmaz o
Yeni bir aşk öldürür ceylanı
O sevdi mi çocuklar gibi sever
Sen olsan ateşe verirsin tarlanı
Çiçeklerini yerle bir edersin
O bir duvar dibinde yatar sesizce
Düş gibi görür inen akşamı
Kelebekler yanaklarından öper
O sevdi mi rüzgar gibi sever
Sen olsan yere çalarsın şapkanı
Yeni bir tutkuyu kaldıramaz o
Yazık olur küçücük saçlarına
Doyamadan gider derenin
Işık beyazı çakıl taşlarına
O sevdi mi yüreği bakakalır
Sen olsan yeniler giyip gezersin
Belki bir günde harcarsın paranı
O yemeden içmeden kesilir
Sevdiğini bir üzse bin üzülür
Sen olsan üzersin sevdiğini
O günde binkere ipe çekilir
Afşar Timuçin
Takıldım ben yine
bir Afşar Timuçin şiiri
bir Candan Erçetin şarkısı
ve yine harika bir Candan şarkısı
Parçalandım
Parçalandım
Ve her bir parçam ayrı yere bıraktım
Birini açık denizlerin en derin yerine attım
Kürek çektim, uzaklaştım, dönüp arkama bakmadım bile
Birini yüksek dağların zirvesine çıkardım
Hiç kimse kurtarmasın, kurda kuşa yem olsun diye
Birini hiç unutmadığım o küçük şehirde bıraktım
Dönemedim, kimbilir, belki dönsem de bulamazdım
Önce savruldum yok oldum
Sonra dinlendim duruldum
Ve her giden parçam yerine
Yenisini doğurdum
Daha güçlü, daha sakin
Daha mutlu, daha suskun
Daha olgun, daha kırgın
Daha yalnız, daha yorgun
Birini tandık bir vişne ağacının dibine ektim
Soramadım filizlendi mi, sürgün verdi mi
Birini çok sevdiğim bir dostta unuttum
istedim, geri vermedi, meğer benden pek haz etmezmiş
Birini büyük bir aşk uğruna ateşlere attım
Bilerek, isteyerek, ama asla pişman olmadım
Söz Candan Erçetin
Müzik Alper Erinç
Candan Erçetin
Parçalandım
SENİ DÜŞÜNDÜĞÜM TÜRKÜ
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım,
Bari gölgeni bırak bana
Su çiçeklerinin en güzel yanları budur,
Giderken gölgelerini verirler suya.
Güz akşamları dal kıpırdamazken,
Suda halkalanan gözleridir
Sen de gölgeni bırak bana.
Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim,
Güzelliğini burada ince ince aratma.
Bir kıyıya, bir gün inen fırtına gibi
Birdenbire bir şeyler bırak.
Birşeyleri soğut, birşeyleri yak,
Dağıt birşeyleri, birşeyleri kur.
Kendini hiç yokmuşsun gibi bırakma
Kafamın her yanıyla bir şeyler öğrendiğim,
Sonsuza uzanan sevinç, güzele vurgun tasa
En azından bin yılda arayıp bulduğum,
Bana aşk şiirleri yazdırma artık
Beni burada gölgen gibi bırakma.
Afşar Timuçin
Dalıp gittim Candan şarkılarıyla
ve "sensizlik"...
Sensizlik
Bir garip hüzün çöker insana
El ayak çekilince
Tek başına kalırsın dünyada
Etraf sessizleşince
İnan bu ev alışamadı
Hiç bir zaman sensizliğe
Şimdi sensizlik oturyor
Kalkıp gittiğin yerde
Yanlızlığa elbet alışır bedenim
Yanlızlıkla belki de başa çıkabilirm
Çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
Sensizlik benim canımı acıtan
Bir derin korku düşer ruhuma
Duvarlar seslenince
Karanlık oyun oynar aklıma
Gölgeler dans edince
İnan bana alışamadım
Hiç bir zaman sensizliğe
Şimdi sensizlik dolaşıyor
Çıkıp gittiğin bu evde
Yanlızlığa elbet alışır bedenim
Yanlızlıkla belki de başa çıkabilirm
Çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
Sensizlik benim canımı acıtan
Sensizlik
98.1 de HerDemMavi'de mavilikler devam ediyor
işte mavi bir mendil ve türküsü
MAVİ MENDİLİN TÜRKÜSÜ
Sandığa koy bu mendili, kullanma
Üstünde martılar uçuşuyor
- Her biri bir mavinin telaşçısı -
Başedilmez bir deniz demektir bu
Kimseye gösterme, sandığına koy bunu
Onu benden daha genç,
Daha dirençli, daha umutlu
Bir savaşçıya sakla
Kavuştuğunuz en güzel sabahta
Çıkarırsın sandıktan
Bu deniz yıllarca seni bekledi dersin
Söz bilmez, söz anlamaz kuşlarıyla
Seni karşıladı dersin bu mendil
Hiç ıslanmadı boş bir anıyla
Ya da sen başka mendil ver ona
Denizi daha mavi, kuşları daha çılgın
Kıyıları daha temiz ve güzel
Bu da kalsın sandığında öylece
Kimindi, nedendi, nasıldı bilinmeden
Afşar Timuçin
Hadi bakalım sallayalım mendilleri
Ee yine candan söylüyor
Sallasana Mendilini
DENİZİN BEKLEDİĞİ
Seni sevmek mor denizlerdi biraz
Ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen
Umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen
Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz
Seni sevmek yaşamın aşılmaz büyüklüğü
Seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan
Ve sığınıp ılık kıyı kentlerinde biraz akşam
Seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü
Varılırdı daha saydam günlere isteseler
İsteseler yalnızlık giremezdi evlere
Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
Ve uçacak durmadan adasız denizlere
Kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi
Sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan
Bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan
Sana verdim geç diye bütün denizlerimi
AFŞAR TİMUÇİN
Bu mevsimde bol bol olan
çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane
hadi bilin bakalım:))
kendisi kadar çiçeğide güzel ve şarkısıda güzel
dinleyelim
Nar Çiçeğim
Yel değmez bana, yelden almışım sevda
Nar çiçeğinden haylazım, gül dalından hovarda
Masum (aksi) perçem dökülsün haydi haydi haydi
Kaytan bıyık bükülsün haydi haydi haydi
Yel değmez bana, yelken açmışım sana
Nar çiçeğinden haylazım, gül dalından hovarda
Göz değmez bana, gözsüz kaldım uğrunda
Dağ çiçeğinden yatağım, kuru dal yastık bana
Söz geçmez bana, gözden düşsem bu yolda
Nar çiçeğinden haylazım, gül dalından hovarda
Yol düştü bana, yoldan vurdum dört yana
Gezdim durdum su alemi, ah yalınayak ne fayda
Söz: Mete Özgencil
Müzik: Balkan halk şarkısı
Ud: Yurdal Tokcan
Buzuki: Çetin Akdenız
Klarnet: Turgay Özüfler
Gitar: Erdem Sökmen
Akordeon: Mutlu Ödemiş
Perküsyon: Cengiz Ercümer
Nar Çiçeğim
AKŞAM SEZGİLERİ
Akşamın binbir rengi
Deli bir tekne olur yüreğimde
Nerede gül beyazı balıklarım
Deli bir tekne olur yüreğimde
Bütün yaşadıklarım
Ve bütün yaşamadıklarım
Alır başını açılır
Kuşlar gibi ne varsa içimde
Yasalarını bile duymadığım
Alır götürür beni
Adını ve yerini bilmediğim
Uzaklara bırakır
Bir akşam vakti sana sarılışım
Deli bir tekne olur yüreğimde
Haydi gidiyoruz der
Derken buluşur dudaklarımız
Birden papatyalar açar içimde
Afşar Timuçin
Sevdan olmasa bu hayat çekilir mi
hadi bakalım yine kıpır kıpır bir şarkı
Sevdan Olmasa
Bende bu cehennem gibi yürek olmasa
Bende deli rüzgar gibi hasret olmasa
Bir de cana can katan o sevdan olmasa
Ahh bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım ah bu çile çekilmez
Bende bitip tükenmeyen umut olmasa
Ferhat'ın dağları delen sabrı olmasa
Bir de cana can katan o sevdan olmasa
Ahh bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım ah bu çile çekilmez
Gönlümde bu dinmek bilmez sızı olmasa
Gözlerimde gözlerinin izi olmasa
Bir de cana can katan o sevdan olmasa
Ahh bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım ah bu çile çekilmez
Sevdan Olmasa
YOL TÜRKÜSÜ
Çiz beyaz haritalara mor kalemle
Hiç görülmedik yepyeni kentleri
Hep oralara götür beni
Seninle olunca sıkılmam giderim
Çocuk yüreğinle sen kurarsın
Köprüleri alanları kuleleri
Panayırları ve çocuk bahçelerini
Çiz haritaların en güzel yerine
En güzel günleri ve geceleri
Seninle olunca çekinmem giderim
O kentlere yolcu diye çiz beni
Biletim pardesüm şemsiyem şapkam
Yüreğimde sevincim kafamda düşüncem
Nasıl da çok karıştık birbirimize
Bu el hangimizin eli bu saçlar hangimizin
Senin gittiğin her yere giderim
Afşar Timuçin
Bildiğim kadarıyla Kankam bu şarkıyı severdi
ona göndereyim bu güzel şarkıyı
ve programa biraz ara
tekrar görüşeceğiz...
Melek
biliyorum sen bir meleksin
bana yardım için gönderildin
biliyorum sen bir meleksin
zor günlerimde çıkageldin
yüzümü güldürdün başımı döndürdün
acımı dindirdin yolumdan çevirdin
eğlendirdin sakinleştirdin
ehlileştirdin ve daha bir sürü şey..
canım mısın sen benim misin
her şeyim misin sen
hoş geldin melek
sefalar getirdin
ya gelmeseydin yetişemeseydin
beni bulamasaydın ne yapardım
yarım kalırdım melek
biliyorum sen bir meleksin
seni sevmem için gönderildin
biliyorum sen bir meleksin
son demlerimde çıkageldin
yüzümü güldürdün başımı döndürdün
acımı dindirdin yolumdan çevirdin
eğlendirdin sakinleştirdin
ehlileştirdin ve daha bir sürü şey..
canım mısın sen benim misin
her şeyim misin sen
hoş geldin melek
sefalar getirdin
ya gelmeseydin yetişemeseydin
beni bulamasaydın ne yapardım
yarım kalırdım melek
Melek
Eylemcim sen bir tanesin! :)
Minik ellerine, güzel yüregine saglik kardesim, ne güzel sarkilari, ne güzel siirler bulmussun bizimle paylasmak icin... :)
Eveet bugün maviseverlerimiz nerede
Seval ablam bir ce e demiş başkada yok
bakalım programımızın ikinci bölümü nasıl geçecek
minik bir hikayecikle başlayalım
Baltayı bilemek
Bir ormanda iki kisi ağaç kesiyormus. Birinci adam sabahlari erkenden kalkiyor, agaç kesmeye basliyormus, bir agaç devrilirken hemen digerine geçiyormus. Gün boyu ne dinleniyor ne ögle yemegi için kendine vakit ayiriyormus. Aksamlari da arkadasindan bir kaç saat sonra agaç kesmeyi birakiyormus.
Ikinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya basladiginda eve dönüyormus. Bir hafta boyunca bu tempoda çalistiktan sonra ne kadar agaç kestiklerini saymaya baslamislar.
Sonuç: Ikinci adam çok daha fazla agaç kesmis. Birinci adam öfkelenmis: “Bu nasil olabilir? Ben daha çok çalistim. Senden daha erken ise basladim, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla agaç kestin. Bu isin sirri ne?”
Ikinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş: “
Ortada bir sır yok.. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.
“Kendimizi gelistirmek, baltamizi bilemektir. Kendimize zaman ayirip, yasamimizi objektif bir bakisla gözden geçirmektir. Zayif buldugumuz alanlarimizi gelistirmek için caba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir kosuldur. Delhi’deki ünlü tapinakta Sokrat’in su sözü yer alir: “Insan Kendini Tani.” Kendini tanimak, su anda oldugumuz noktayla olmak istedigimiz nokta arasindaki yoldur. Kendini tanimak, kendimizi nasil gördügümüz ile baskalarinin bizi nasil gördügü arasinda fark olmamasi anlamina gelir. Bireysel ve is yasamimizda basarili, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamizi bilemek için kendimize zaman ayirmaliyiz.
Alıntı
Yüzlerimiz biraz gülsün
ve bir fıkra...
Buluş(ma)!!
Romantik davranışları, dillere düşmüş aşklarıyla geçmişte ilişkilerinden epey söz ettirmiş nine ile dede, bir gün oturup eski günlerini yad eder. Sohbetin sonralarında iyice coşan nine, sırf nostalji olsun diye:
- Hadi yine o eski günlerde olduğu gibi sinemanın önünde buluşup, felekten bir gün çalalım! Var mısın efendi?!!
Öneriden etkilenen dede:
- Tamam hanım!!! der ve ertesi gün anlaştıkları gibi dede önceden sinemanın önüne gider ve başlar beklemeye… Ancak nine gözükmez. Beklemekten bir süre sonra sıkılan dede, sinirli bir şekilde söylenerek eve gelir. Bakar, hanım evde oturmuş ağlıyor.
- Ya hanım!! Seni o kadar bekledim, niye gelmedin!?!
İki gözü iki çeşme nine, hıçkıra hıçkıra:
- Annem izin vermediiiii!!!
O yıllarda henüz hayatta bile olmadığım için doğruluğu hakkında bir bilgim yok ama
İlginçmiş!!!
1970′lerde, saçları dimdik, yukarıya doğru kalıp gibi yaptırmak moda olmuş. Buna uymak için insanlar saçlarını yaptırıyo, haftalarca da yıkamıyolarmış. Bir liseli kız, okulundaki en yüksek saç yarışmasını kazanmak için saçlarını bu şekilde yaptırmış. Eve dönerken saçları örümcek ağına takılmış ama farketmemiş. Okuldaki yarışmayı kazandıktan sonra saçlarını bi’kaç hafta yıkamamış. E havasını atacak ya, banyoya kafasına bi torba geçirip giriyomuş.
Bi gün okulda sınav olurken kız aniden, şak diye bayılmış. Hastaneye kaldırmışlar, fakat maalesef kurtaramamışlar. Doktorlar ölüm nedenini anlamak için otopsi yaparken, kızın saçlarını aralayınca morgu binlerce örümcek basmış. Meğerse kızın takıldığı ağdaki örümcek, kafasının içine yumurtlamış ve o örümcekler sonraki birkaç hafta da kızın kafa derisini kemirip beynine girmişler. Bu olaydan sonra Amerika’da, saçlarını öyle havaya doğru yapmak yasaklanmış.
Alıntı
Eylemcim maasallah, bir güldürüyorsun, bir korkutuyorsun canim ya... :)
70 li yillarda ben yasadim ama saclarin o denli yukari tarandigini hatirlamiyorum erkeklerin saclari kizlarinkinden daha uzundu ve daha bakimsizdi o kadar... :)
:) OĞLUM BENİM
Genç bir adam süpermarkette dolaşırken yaşlı bir kadının kendisini izlediğini fark eder. Fazla umursamadan alışverişine devam eder.
Bir şeyler alır ve kasaya gelir. Bu sırada yaşlı kadın adama:
- "Size bakmamdan rahatsız oldunuz ama yeni ölen oğluma çok benziyorsunuz bu yüzden size bakıyorum" der.
Bunun üzerine adam üzülerek:
- "Oğlunuzu kaybetmenize çok üzüldüm. Yapabileceğim bir şey varsa çekinmeyin söyleyin." der
Yaşlı kadında
- "Marketten çıkarken bana güle güle anne derseniz bu beni çok mutlu eder."
Ve kadın marketten çıkar. Adam da ona
- "Güle güle anne" diyerek veda eder.
Kasadaki tezgahtar alışverişinin 100 milyon tuttuğunu söyler.
Adam şaşırır ve
- "Ama nasıl olur ben sadece bir kaç ufak şey aldım." diye çıkışır.
Bunun üzerine tezgahtar kız
- "Anneniz onun aldıklarını da sizin ödeyeceğini söyledi."
Mavigünden selamlar getirdim sizlere
şimdilik gelemiyormuş
kafasını kaşıyacak vakti yokmuş
ev misafir doluymuş ağzına kadar
Allah eksik etmesin...
durum böyleymiş kısaca :)
Sevgilerimizi gönderiyoruz mavigün ablamada...
Seval ablam ben yazılanın yalancısıyım :))
Biraz önce arkadaşın
patronunda dışarda olmasından dolayı sesini bayaa açarak dinlettiği ve
gözlerimi dolu dolu eden şarkıyla iyi akşamlar diliyorum...
Volkan Konak – Yarim Yarim
Sevdan ile düştüm yaban ellere
Dalıp çıktım ateşlere küllere
Giyin demir çarık gel ardımsıra
Dağlara yollara çöllere
Diyardan diyara bir yol
Sor beni yarim yarim
Bul beni yarim yarim
Gör beni yarim yarim
Ah beni beni,
Sen kalem ol ben de kağıt
Yaz beni yarim yarim
Çiz beni yarim yarim
Çöz beni yarim yarim
Ah beni beni
Kurban olam kalem tutan ellere
Dertli dertli nağme çalan tellere
Yanık yanık türkü diyen dillere
Dağlara yollara çöllere
Diyardan diyara bir yol
Sor beni yarim yarim
Bul beni yarim yarim
Gör beni yarim yarim
Ah beni beni,
Sen kalem ol ben de kağıt
Yaz beni yarim yarim
Çiz beni yarim yarim
Çöz beni yarim yarim
Ah beni beni
Yarim Yarim
Eylemcim dolu dolu dolan gözlerine, o gözleri dolduran duygulu yürecigine saglik canim benim...
Bu gün üstelik tek basina cok güzel bir programa can verdin, en güzel sarkilari, siirleri, fikralari bize hediye ettin cok sag ol ablacim..
Her dem maviyle olasin, her daim sevgiyle... :)
Demek benim Kankacim misafir agirladigi icin bu gün uzak kaldi bizden... Kankacim pogacalarin, pastalarin hepsini ikram etme, birazini bize ayir... Kendim icin istiyorsam n´oliym, cocuklar acikmistir.... diye seyyttim.. galiba... :)
Eh, simdi biliyorsunuz, radyoculuk bana kalirsa bizim radyo batar! Ama daha iyi yapacak kimse de yoksa, bu is bana bakar!
Öyleyse egri oturup dogru konusalim! Hatta ben, bir iki sarkinin sözlerini bulmussam öpüp basimiza koyalim!
Yine de aranizda "Sözleri okumak yetmez, kim yazmis, kim bestelemis bilelim, hatta calsin sazlar, biz dinleyelim... " diyecek hainler varsa, biz de onlara "Hic kusura bakma güzelim, cok istiyorsan kendin cal, kendin oyna!" diyelim... :)
biraz eskiler gidelim...
DUYDUM KI UNUTMUSSUN
Duydum ki unutmussun gözlerimin rengini
Yazik olmus o gözlerden sana akan yaslara
Bir zamanlar sevginle ateslenen basimi
Dizlerinin yerine dayasaydim taslara
Hani bendim yedi renk hani tende can idim
Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim
Demek ki senin için ask degil yalan idim
Acirim heder olan o en güzel yillara
BURASI AGORA MEYHANESI
Burasi agora meyhanesi
Burda yasar asklarin en divanesi en sahanesi
Bu gece benim gecem (2)
Cama vuran her damlada
Seni hatirliyorum ve sana susuzlugumu
Bu aksam ümitlerimi meze yapip içiyorum
Içiyor içiyorum
Bu gece benim gecem…
NEYLEYIM NEYLEYIM BEN BÖYLE YARI
Neyleyim neyleyim ben böyle yari
Ne aglayabildim ne gülebildim
Gurbet ellerinde ah çeke çeke
Ne huyuma göre yar bulabildim
Yanarim yanarim bosa yanarim
Verseler sevdigimi güler oynarim
Elimi atmadik dallar mi kaldi
Basima gelmedik haller mi kaldi
Gerek aleyhime gerek lehime
Bana söylenmeyen diller mi kaldi
Yanarim yanarim bosa yanarim
Verseler sevdigimi güler oynarim
YOLLAR UZAK GELEMEDIM
Yollar uzak gelemedim /Muradima eremedim
Tutunacak dalim sendin /Kiymetini bilemedim
Gözlerime bir baktin / Yaktin ah beni yaktin
Ben sana ne yaptim ki / Beni yalniz biraktin
Bana el gözüyle bakma / Gurbet ellerde birakma
Yalnizlik canima yetti / Bir de sen kalbimi yakma
KADEHIMDE ZEHIR OLSA
Kadehimde zehir olsa ben/Ben içerim bana getir
Dudaklarin mühür olsa/Ben açarim bana getir
Agladigin geceleri / Kalbindeki acilari
Çekinmeden bana getir / Sen tükenme beni bitir
Ask baginin gülü ol da /Dikenini bana batir
Bakma canim yandigina/Sorma benim halim nedir
DAHA BENDEN AYRILMADAN
Daha benden ayrilmadan /Baska sevgili buldun
Saadet hiç belli olmaz/Sevgilim mesut musun
Simdi artik yalnizim /Aglamak neye yarar
Zalimin zulmü varsa/Sevenin Allah’i var
Bu sevgiye düstüm neden /Kendimi unuttum ben
Hayatimi sana verdim/Gençligim gitti elden
Simdi artik yalnizim /Aglamak neye yarar
Zalimin zulmü varsa/Sevenin Allah’i var
ARTIK SEVMEYECEGIM
Artik sevmeyecegim bütün kabahat senin
Ne kadar aglasan bos ne kadar yalvarsan bos
Sana dönmeyecegim artik sevmeyecegim
Bitsin artik bu çile / Çekemem bile bile
Sen ne söylersen söyle / Bu hayat geçmez böyle
Sana dönmeyecegim artik sevmeyecegim
KALBIMI KIRA KIRA
Senden bana ne kaldi
Bir hatiradan baska
Bir daha geri dönmem
Yalan kattigin aska
Kalbimi kira kira
Biraktin bir hatira
Günahini yalanci
Dudaklarinda ara
Göz yaslarin bosuna
Düsmem artik pesine
Yansin yüregin yansin
Simdi de bende sira
Kalbimi kira kira
Biraktin bir hatira
Günahini yalanci
Dudaklarinda ara
ELBET BIR GÜN BULUSACAGIZ
Elbet bir gün bulusacagiz
Bu böyle yarim kalmayacak
Ikimizin de saçlari ak
Öyle durup bakisacagiz
Belki bir deniz kenarinda
El ele maziyi konusacagiz
Benim içimde yanan ates
Sevgilim ne zaman bulusacagiz
Kisacik ugrayabildim ben de.. Hic hazirlikli degildim ama yine de karistirdim ortaligi galiba...
Corbaya tuz katayim derken fazla mi kacirdim acaba... Aman dostlar, sarkilari kirdiysam af ola... :)
Maviniz sonsuz, sevginiz, dostunuz, sohbetiniz bol olsun...
sizlerle bu gün birlikte olamadım
malum misafir vardı yarında misafir olacak ..,
***
ve
ancak zaman buldum..
eylem kardeşim ve kankam bu güne
renk katmışlar..
mavilim mavişelim..
paylaşımları okuyunca
Eylem kardeşimin şarkıları gözleri dolu dolu yolladığından aklıma bu okuduğum hikayeciği paylaşmak istedim sizlere..
İNSANLIK İÇİN BİR GÖZYAŞI...
Küçük bir erkek çocuk annesine sordu:
- Niçin ağlıyorsun?
- Çünki ben kadınım diye cevapladı annesi.
- Anlamadım! dedi çocuk. Annesi çocuğu kucaklayıp
- Ve hiç bir zaman anlayamayacaksın! dedi.
Babasına:
- Baba, annem niçin ağlıyor? diye sordu.
Babanın cevabı:
- Bütün kadınlar sebebsiz ağlayabilen yapıdadır diye oldu.
Küçük oğlan büyüdü, yetişkin adam oldu, hala kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi.
Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah’a sordu:
- Allahım! dedi. Kadınlar niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar?Allah dediki...
- Ben kadınlari özel yarattım!... Tüm yaşamın ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmasına rağmen başkalarına teselli verecek kadar yumuşak omuzlar.. Doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları evlatlarının nankörlüğüne dayanabilecek iç kuvvetini verdim. Başkalarının kuvvetinin kalmadığında devam edecek azmi, ailesinin hastalığında yorgunluğa papuç bıraktırmayacak kudreti verdim. Her türlü şart altında ve hatta annelerini çok kötü incitselerde, çocuklarını sevmek duygusallığını verdim. Bu duygusallık her yaştaki çocuklarının yaralarını sarmalarına, sorunlarını dinleyip paylaşmalarına yardım ediyor. Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek kuvvetini verdim. Erkeğin kaburgasından onları erkeğin kalbini korumaları için yarattım. Onlara iyi bir kocanın eşini asla incitmeyeceğini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek davranışlarda bulunacağını anlayacak duyarlı bir zeka verdim. Tek zayıflık olarak kadınlara birer göz yaşı verdim. Tamamen kendilerinin sahip oldukları, ihtiyaçları olduğunda kullanmak uzere.. İNSANLIK İÇİN BİR GÖZYAŞI !.. diye cevapladı...
Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, ne kendini ne şekilde taşıdığıdır... Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, sorumluluğu, anlayışı, sadece bilgiye değil aynı zamanda kalbe de yönelik aklıdır...
alıntı
e size
SEZEN AKSU DAN
AĞLAMAK GÜZELDİR
Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma
Ağlamak öfke delice nefret
Doruklarda aşk doyumsuz sevinç
Kahreden keder kısaca hayat
Ve nefesindir ve nefesindir
Ağlamak şu geçici dünyada
Herşeye rağmen varolmak demek
Ağlamak yaşanan binlerce duygu
İnsanca coşkunun güzel bir şeyidir
Ağlamak senin kara dünyada
Hala sevdiğin ve hissettiğin
Tüm güzelligin ve çirkinliğinle
Var olduğundur var olduğundur
AĞLAMAK GÜZELDİR
BİR DE FIKRANIZ
Adam arkadaşına sormuş:—Evlenmiyor musun?—Şartlarımı tutarsa olur....—Ne istiyorsun ki?...—Güzel olsun, akıllı olsun, dindar olsun, zengin olsun, kültürlü olsun, şefkatli olsun, ciddi olsun, itaatli olsun, bir de esprili olsun.—Ama abi, demiş öteki, birden fazla evlilik yasak artık! :)))))))))))))
Herkese iyi geceler...
Yorum Gönder