Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yalnız mı kaldım ne?....... Olsun, benim ada'm var......... Enver Halefoğlu
İnsan oldum kaya oldum
İnsanda kaya oldum kayada insan
Havada kuş oldum kuşta gökyüzü
Soğukta çiçek, güneşte nehir oldum
Şebnemde parlayan şey
Kardeşçesine yalnız kardeşçesine hür
Paul Eluard
38 yorum:
"gözlerim dolu dolu oluyor,
bilinmez niye"
diyen şarkıyı kim söylüyordu bilmiyorum, araştıracak halim de yok şimdi...
benim gözlerim gripten dolu dolu şimdi, nezle de olabilir tabii.
"elim kolum bağlandı, çaresizim Allahım"
diyen şarkıcı neden öyle demiş bilmem ama benimki kırgınlıktan kalkmıyor...
hastayım anlayacağınız...
değerli bir büyüğüm,
"ne diye dükkanda sürünüyon, gidip evine yatsana paşa paşa" dedi...
ama gidemedim, alışmışım dükkana, yapışmışım koltuğa(ama çok rahat bir koltuk)hiç kalkasım yok...
zaten ne çekiyorsak hep bu koltuk sevdasından değil mi?
şimdi sımsıcak, yok kapkaynar suya sıktım limonu içmeyi deneyecem...
hadi bana Allah şifa versin en acilinden sizlerede kolay gelsin iyi bir program olsun inşallah...
ben izlemede olacam kaytaran olursa yok yazacam(içime)...
Merhabalar
Amanda aman kankam hastamı olmuş
Geçmişler olsun çabucak geçip gitsin kankacığım...
Neden dikkat etmedin kendine
bu havalar çarpar...
Ah kankacığım ah
değerli büyüğün doğru demiş aslında biraz eve gidip dinlensen iyi olurdu...
Ama illede koltuk diyorsan sen orda yatmaya devam et
ben hemen bir çorba yapıp getireyim.
bakayım saate
çorba için uygun bir saat...
Eveet buharı üzerinde tüten sıcacık
içinde bir tutam sevgi
en önemlisi çorbaya tat veren hemde antibiyotik görevi gören sarımsak,
birazda kırmızı pul biber
hadi bakalım bunu iç afiyetler olsun
sağlına kavuş çabucak inşallah...
Hasta kankama sevgi,gülümseme ve moral verelim
hasta fıkralarının içinde gezerken
kısmete çıkan bir fıkra :)
Temel hastaneye gitmektedir girişte birinin ağladığını görür yaklaşır sorar
-hayrola hemşerim neden ağlıyorsun
adam:"kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler!"der.
temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar.
Bu sefer susan adam, Temel''e sorar:
-hemşerim sen niye ağlıyorsun
Temel-"ben der, idrar tahlili yaptırmaya geldimdi...
Vitamin açısından iyi bir meyvedir
müzikte ruhun gıdasıdır
ikisini birleştirip kankama takdim edelim...
Üzüm
Herkesin var bir hikayesi
Gidenleri var kalanları var
Hiç bitmeyen şikayetleri
Sönenleri var yananları var
Seni ilk gördüğüm o günden beri
Adına aşk deyip bağlandım
Hem mutluluğu paylaşmaya
Hem acılarına ortağım
Sana ait bütünüm senindir özüm
Kimseyi görmüyor inan ki gözüm
Asla vazgeçmedim yemin ederim
Arkasındayım hala verdiğim sözün
Aklıma gelince o güzel yüzün
Her yanımı kaplıyor tatlı bir hüzün
Aynı rüzgara vurgun iki yelken
Aynı salkımda ayrı iki üzüm
Üzüm
no name acil şifalar canım..
kankanın tarifi çorbayı bir iç sen canım..
domatesten uzak dur..
komplo sebzelikten içerde..
fakat şöyle bol bol C vitamin olan ne bulursan ye kardeşim..
Sağlığına bir an önce kavuşman dileğimle geçmiş olsun..
Ferhat Göçer'e ara vermeden devam ediyoruz
son günlerde sıkça duyulan bir şarkısı
Vefası Eksik Yarim
Tepeden tırnağa aşığım sana
Ne ilk kez nede son söylerim sana
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil
Ama sen hiç korkma aşk önümde değil
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil
Ama sen hiç korkma aşk önümde değil
Gel benim vefası eksik yarim
Ben sensiz durur muyum
Sen beni bir çagır gönülden
Hiç gelmez olur muyum
Gel benim vefası eksik yarim
Ben sensiz durur muyum
Sen beni bir çağır gönülden
Ben gelmez olur muyum
Varsın bir ümit kalmasın bize
Hüznün kalbime sığmasa bile
Gel benim vefası eksik yarim
Ben sensiz durur muyum
Sen beni bir çağır gönülden
Hiç gelmez olur muyum
Gel benim vefası eksik yarim
Ben sensiz durur muyum
Sen beni bir çağır gönülden
Hiç gelmez olur muyum...
Vefası eksik yarim
Düşünüyorum da,
sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
naif yönlerimizin keşfedilmesi,
cesaretsizliğimizin anlaşılması,
korkularımızın paylaşılması
sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. deniz minareleri, midyeler.
kirpiler ve kaplumbağalar gibi.
sahi koruyor mu bizi çatlamamış sert kabuk?
kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
yoksa zarar mi veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?
duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak.
ne çıkar ateşböceği sansalar beni.?
belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin
o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz?
Rabindranath Tagore
Hoşgeldin Mavigün
Nasılsın inşallah...
canım eylemcim iyiyim sağol..
Bizde Herdemmavi de ateşböceği olmaktan korkmadan yolumuza devam edelim..
hoyrat yürekleri insafa getirmek adına..
Bir Gönüle Aşk Girince..
Bir gönüle aşk girince hey can ateşi yanmışa benzer hey can hey can
Birde hasretlik olunca yanmış tutuşmuşa benzer hey can hey can
Yağmur akar üşür yaşın hey can hey can dünyaya sığmazki başın hey can hey can sevdalıdır haya düşün içmeden sarhoşa benzer hey can hey can hey
Bedenimin canı cana hey can hey can damarımın kanı ila hey can hey can
Fedaim dört yanıyla kışa tutulmuşa benzer hey can hey can hey
Fedaim dört yaninla kışa tutlmuşa benzer hey can hey can hey
bir gönüle aşk girince
Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmis, hiçbir şey bildiğim yok.
Ömer Hayyam,
Bu yarayı dosttan aldım..
Bu Yarayı Dosttan (Dosttan) Aldım Ezeli
Eser Şu Bağrıma Yel Dertli Dertli
O Dost Benden Ayrı (Ayrı) Gezdi Gezeli
Akar Gözlerimden Sel Dertli Dertli
Düşkün İken Dost Bağına Girilmez
Yalan İle Hakka (Hakka) İkrar Verilmez
Kamil Olmayınca (Hey Dost) Menzil Görünmez
Kör Cahil Elinden Kul Dertli Dertli
Bir Garibim Böyle (Böyle) Çamurlu Yolda
Döküldü Yaprağım Kalmadı Dalda
Derman Bulunur Mu (Canım) Biçare Kulda
Halını Söyleyen Dil Dertli Dertli
bu yarayı dosttan aldım
Bu şiiriymiş ablacım
Rabindranath'ın...
UNUT GECE BİTİNCE
Hadi son türkünü de söyle
Söyle son türkünü de gidelim
"Gece bitti" de - unut her şeyi
unut bunu da gece bitince.
Ben kimi sarmak isterim öyle kollarımla
Hangi düşler onlar
Tutsak edilmeyen hangi?
İşte o onmaz tutkuda ellerim
Yüreğime boşluğunu bastırıyor
Çürük çarık göğsüm bağrım
Sensiz.
Rabindranath TAGORE
Hoyrat yüreklerin insafa geldiği nerede görülmüş ki...
ERDAL GÜNEY den
SAKLIMDASIN
Yürüyorum ey yar insanların arasında
Kimi yorgun kimi dökük, kanar sabır yarasında
Ozlüyorum seni zamanla barışamadım
Geçip gidiyor ömrüm günlere doyamadm
Ucum yok bucağım yok
Saklımdasın ey yar haberin yok
Yıllar geçti sönmedi ateş
Yanıyorum ey yar haberin yok
Uşüyorum ey yar yangınların ortasında
Yürek kırgın yürek talan kanar sevda yarasında
Kahırlı yılları çizdin alnıma
Dost eyledin beni göçüp giden kuşlara
Saklımdayım
No Namecim cok gecmis olsun! Neymis demek? Büyüklerin sözü dinlenmeli, Kankanin harika corbasi icilmeliymis ki iyilesesin.. :)
Eylemcim, Kankacim programa cok güzel baslamissiniz, ellerinize, yüreginize saglik... :)
Ferhat Göçer/Zifiri
Bak yine uyku yok gözümde
Zifiriim bi yerlerde!
Dur,geri Döndür beni sende
Ölü, olsan götür benide
İçtiğim şaraptı hayalim
Yakar bi sigara biterim
Dumanında yitip giderim
İçime seni çekerim of
İçtiğim şaraptı hayalim
Yakar, bi sigara biterim
Dumanında yitip giderim
İçime seni çekerim of
Sensiz,kötüyüm beterim
Çıkmaz sokağın biRiyim
Öksüz kaldımm, yetimim ben
Sönmüş,ateşin külüyüm
Zindan oldum hapisim ben..
Zifiri
Ferhat Göçer - Ah Yıllar
Ah yıllar dopdulu acı tatlı
Üstüme altın tozları serpti
Herşeyi tarttı terazi
Gözlerim ıslanıp ıslanıverdi…
Hem doluya koydum hem boşa koydum
Kah oldum kah uçarı kah toydum
Yol beni ben yolu yordum
Tanıdım düşmanı dostu fenamı…
Gördü gözüm dünya gözüyle aşkını
Tattı dilim baldan bibere daha ne
Süzdüm damla damla hayatı
Ben daha ne isterim daha ne…
Şimdi tam tadını çıkarma zamanı
Aslı pek okur gibi inceldiği sabır
Demlene demlene tam kıvamı
Başladı ömrümüzün iştihamı
Ah Yıllar
Ferhat Göçer/Bunları Boşver
Çıktım geldim de ne dersen
Tek görüşte affedersen
Şayet sende hoş görürsen
Aşkın ismi bende belli
Çokta sevdim söylesem mi
Yoksa senden beklesem mi
Başka kalbe girmesem mi
Aklın kalır bende belki
Bunları boşver yüzünü göster
Kaldığı yerde aynı hevesler
Sözümü dinle böylelikle
Gel bu duygunun gücünü göster
Herşeyi boşver duruyor hisler
Dönebilirde terk edenler
Bak inanmıyor kimse bana
Gelde herkese gününü göster
Anladımki senle başka
Aynı şevkle aynı haza
İlk gün gibi bir telaşla
Aldığın hep aynı zevkti…
Yokmu sözde bir teselli
Gitmedinki sen temelli
Gözlerinden başka rengi
Asla kabul etmedim ki
Bunları Boşver
Ve
Ferhat Göçer
Senede Bir Gün
Gönlümde açmadan solan bir gülsün
Her zaman gamlıyım her zaman üzgün
Beklerim yolunu aylar boyunca
Yeterki gel bana Senede bir gün
Senede bir gün
Ağarsın saçlarım solsun yanağım
Adını anmaktan yansın dudağım
Bu aşka canımı adayacağım
Yeterki gel bana senede bir gün
Senede bir gün
Senede Bir Gün
Beni Sensiz Düşünme
Asıl benim canım yanmış
Nasıl da tadım kaçmış
Takıldım masum yüzüne
Akıl ver çare nerde
Meğer benim bildiklerim
Kağıttan duvarlarmış
Düştüm bir gizin eşine
Malesef çare sende
İstersen al beni götür demem nereye
Batmışım zaten artık en derine
Naparsan yap ama güven son sözüme
Beni sensiz düşünme
İstersen al beni götür demem nereye
Batmışım zaten artık en derine
Naparsan yap ama inan son sözüme
Beni sensiz düşünme
Seni bensiz hiç düşünme
Meyra-Cemil Demirbakan
Beni Sensiz Düşünme
Benden bu kadar şimdilik
İlerleyen saatlerde buluşuruz inşallah
Kankacım tekrar geçmiş olsun
iyi bak kendine...
Eylemcim haklsındır belkide..
Gelmez!
En hoyrat yürekler insafa...
gelmesinler...
bizde beklemiyoruz ...
beni ateşböceğinin
o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğumdan vazgeçiremez ya..
İnsanlar arasındaki Farkı belirleyen, Olaya Bakış açısındaki farklılıkta gizlidir. İnsanlar arasındaki fark çok küçüktür. Bu farkın en merkezinde olupta farklılığı oluşturacak kadar belirleyici olan ise insanların olaylara yaklaşım tarzıdır. Olay bir tanedir ve tektir. Ama sonuçları çok büyüktür ve çeşitlidir. Çünkü her insanın olayı algılaması farklıdır. Saygı duyduğun insanla, acıdığın insan arasında farkı yaratan da bu farktır. Aynı sevgiyi ve aşkı hisseden ancak yaşayamayan ve yaşatamayan ile bu sevgiyi ve aşkı dolu dolu yaşayan ve yaşatan da bu farktır. Kimi her zorluk içinde olanakları görür, kimi her olanak içinde zorlukları… Birşeyden hoşlanmıyorsan değiştir, değiştiremiyorsan bakış açını, tutumunu ve tavrını değiştir. İyi ve kötüyü, başarı ve başarısızlığı, mutluluğu ve mutsuzluğu belirleyen sadece ve sadece düşüncelerimiz, olaya bakış açımız ve tutumumuzdur. İnsanlar arasındaki farkı belirleyen de işte budur.alıntı
kızılırmak dan
DELİ FIRAT..
Dağlar sıra sıra doldu gönlüme
Sevdası yollara düşen yar benim
Kar mı yağdı deli boran ömrüme
Elleri koynunda kalan yar benim
Kar mı yağdı deli boran ömrüme
Sevdası yollarda kalan yar benim
Deli fırat akar kendi boyuna
Pınardan bihaber dost eli benim
Yaban eller ilaç olmaz yarama
Yaramdan bihaber dost eli benim
Yaban eller ilaç olmaz yarama
Yüreğinden kan damlayan yar benim
Gün dolandı gece çöktü üstüme
Ömrümün sebebi dost eli benim
İçim dolar ayaz ayaz üşürüm
Zemheride başı duldasız benim
deli fırat
****
Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkürler...
kankacım çorba bir harikaydı, ellerine sağlık...
uyudum uyandım bir kilo mandalina yarım kilo limon yedim, şimdi sadece sol gözüm sulanıyor, sağ gözüm kurtardı kendisini...
şimdi bol acılı bol limonlu bir çorba daha içip biraz daha uyusam belki sol gözümü de kurtarırım...
program güzel gidiyor yüreğinize sağlık...
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Diline düşen sözcüklerin tuşlara hükmüyle, ben de yerimi alırım. Bir köşede bekleyen pabuçlarım, parlak kostümüm ve gülümsemem ile işte buradayım. Hayat yolunun engebelerine karşı mırıldandığım, gizli sözcüklerimi kimseler duymasa da, ben sana eşlik ederim. Ümit vaat eden tılsımlı cümleler zinciriyle hemen yanındayım. Do ile ağlar, re ile gülerim belki; ama sekiz ses güzeliyle sana refakat ederim…
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Hüzünlü parçaların acılarından etkilenmez yüreğim. Pistin salınan güzeli olur, arada göz kırpar yüreğini hafifletirim. Acılar yaşansa da ışıltılı kostümümün pırıltıları gözlerime yansıdığında, saklarım çiğ düşen ağlamaklı bakışlarımı…
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Makamına göre ayarlarım adımlarımı. Beraber başlanan bu oyunda, en büyük yardımcın olarak, gösteriyi sunuma hazırlarım seninle. Ara nağmelerde, hafifçe anılsa da eskiler, taksimler de can bulur yüreğim. Gülerim…
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Notalarınla tasvir ederken sevdamızı, pistin her köşesinde dans eder, baharın olur, çiçekler açarım. Her bakışını anında yakalar, rakkaseye yakışan arz-ı endam ile yansıyarak geri dönerim sana ve savrulan eteklerimle, gam-ı uzak ederim…
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Hüzzam makamlarının burukluğunu yaşatma yüreğine, rast makamının doğruluğunda, ara taksimlerle süzüldüğün anda hicazkâr makamına, zarafetimle göz doldurur, seni gülümsetirim…
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Nağmelerin ipeksi akışkanlığında, bu yolculukta senin ezgilerinle süzülür, ağır-aksak yekinmelerle hep yanı başında olurum. Sen yeter ki nefesinle ve dokunuşla hayat ver notalara... ve sen müziği çal, ben bizim için dans ederim.
Gülnaz Hasköy
İstanbul'u Düşünüyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
orhan veli kanık
NE AĞLARSIN
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Göklere erişti feryadım ahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül gül elinden ah ile zardır
Ne de olsa kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Daimiyem her can ermez bu sırra
Eyüp sabır ile gitti Mısır’a
Koyun oldum ağladım ardısıra
Bu da gelir bu da geçer ağlama
ARKADAŞLIK
Ve bir genç, şöyle dedi: "Bize arkadaşlıktan bahset."
Ve o cevap verdi:
"Arkadaşınız, cevap bulan gereksinimlerinizdir.
O, sevgiyle ektiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır.
O sizin sofranız ve ocakbaşınızdır.
Çünkü ona açlığınızla gelir ve onda huzuru ararsınız.
Arkadaşınız sizinle içinden geldiği gibi konuştuğunda,
ne 'hayır' demek zor gelir, ne de 'evet' demekten çekinirsiniz.
Ve o sessiz kaldığında,
kalbiniz onun kalbini dinlemek için sessizleşir.
Çünkü arkadaşlıkta, kelimeler susunca,
tüm düşünceler, tüm arzular ve beklentiler,
gürültüsüz bir sevinç içinde doğar ve paylaşılırlar.
Arkadaşınızdan ayrıldığınızda ise yas tutmazsınız;
Çünkü onun en sevdiğiniz yanı, yokluğunda
daha bir berraklık kazanır, tıpkı bir dağın,
dağcıya, ovadan daha net görünmesi gibi...
Ve arkadaşlığınızda, ruhsal derinlik
kazanmaktan başka bir amaç gütmeyin.
Çünkü, salt kendi gizemini açığa vurmak peşinde
olan sevgi, sevgi değil, savrulmuş bir ağdır
ve sadece yararsız olan yakalanır.
Ve arkadaşınıza, kendinizi olduğunuz gibi sunun.
Eğer dalgalarınızın cezrini bilecekse,
meddini de bilmesine izin verin.
Çünkü salt zaman öldürmek için bir arkadaş
aramanızın anlamı olabilir mi?
Onu, zamanı yaşatmak için arayın.
Çünkü o gereksiniminizi karşılamak içindir,
boşluğunuzu doldurmak için değil.
Ve arkadaşlığın hoşluğunda,
kahkahalar, paylaşılan hazlar olsun.
Çünkü küçük şeylerin şebneminde,
yürek sabahını bulur ve tazelenir."
Halil Cibran
kankam İstanbul deyince
bende ona
İstanbul ile sesleneyim dedim..
İstanbul Seninle Güzel
Bu yaz mevsimini sensiz yaşamak.
Gücüme gidiyor ne olursun gel.
Benim için olsun yap bir kaçamak.
İstanbul seninle olunca güzel.
Çıkalım Burgaz'ın en uçlarına.
Yıldızlar dökülsün avuçlarına.
Mehtap dokunurken tül saçlarına.
İstanbul seninle bir başka güzel.
Püfür püfür eser şimdi Çamlıca.
Emirgan, İstinye, Bebek, Kanlıca.
Şimdi tam mevsimi gel zamanlıca.
İstanbul sen bana gelince güzel.
Her yerde, her şeyde senden bir iz var.
Eserken Boğaz da ılık bir rüzgar.
Beylerbeyi, Kız kulesi, Üsküdar.
İstanbul ben seni bulunca güzel.
Nihavent şarkılar çalsın usuldan.
Gözlerimiz ufka dalsın usuldan.
Güneşin batışı şu İstanbul'dan.
seninle olunca daha bir güzel.
Ne işin var bilmem gurbet ellerde.
Çiçeklerde mahsun, sensiz güllerde.
Bir yetim gibiyim boş sahillerde.
İstanbul sen bana gelince güzel.
Ufuk Şen
Kankacim cok sag ol canim, Istanbul cok özel, Istanbul´a yazilan siirler cok güzel... :)
Kankacım canım
sen gel de saklasın
İstanbul bizi..
kıraç söylüyor
İSTANBUL SAKLASIN
Edası ömrüme ömür
Gözleri kömür dilber
Ah bir el ver, bir el ver de
Yaralarımı sarayım
Payıma düşmüyorsun belki
Hakkım değilsin
Yine de gel
Bir senin yanında ben olayım
İstanbul Saklasın bizi
Boğazında düğümlesin
Kimseler göremesin, bulamasın ikimizi
Kuralına uymaz hayatın
Biliyorum uyuduğumuz uykular
Denizine sor içimi bu şehrin
Kifayetsiz tüm şarkılar
istanbul saklasın
Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul.
biz Ü.Yasar Oguzcan´dan bir diger Istanbul derken bizim Patron masama bir yigin is birakti gitti, hepsini halletmem icin... Eh, ben onlara giristigimde buraya geri dönemeyebilirim. Simdiden herkese tesekkür etmis ve iyi aksamlar dilemis olayim... :)
Sag ol kankacim insallah günün birinde Istanbul bizi agirlayacak, biz anilar toplayacagiz... :)
Yaşamı Ertelemek
Beni her ölüm etkiler.
Tanımasam bile üzülürüm
Yitirilmiş ümitlere...
Hiç gerçekleşmeyecek ideallere,
Yaşanmamış sevgilere üzülürüm...
Bu yüzden, korkarım yaşamı ertelemekten.
Ne yapılması, ne söylenmesi gerekiyorsa
Söylenmeli, yapılmalı.
Seviyorsanız, sevdiğinizi bugün söyleyin.
Sevdanızı bugün yaşayın.
İşinizde yapılacak ne varsa
Bir an önce yapın.
Yarın çok geç olabilir...
Bir anda bitebilir her şey.
Yaşamak için acele edin bence.
Kısa yaşanmışlıklar,
Yaşanmamışlıklardan daha iyidir.
Geriye dönüp baktığınızda "keşke"ler
Çoğunlukta olmasın.
Uzun vadeli hedefler için bile
Bugünden harekete geçmeli.
Yarınlar çok uzakta olabilir.
Daha okulda başlamıyor muyuz
Ertelemeye yaşamı?
Hep yarına yatırım, bu günü sonra
Yaşamacasına...
"İşe gireyim, sonra..."
"Evleneyim, sonra..."
"Çocuklar büyüsün, sonra..."
"Emekli olayım, sonra..."
Sonra...
Sonra...
Sonra...
Bu sürecin başında, ortasında,
Yaşam her an sona erebilir.
Sonrası olmayabilir.
Fedakârlıklar güzel ama unutmayalım:
Herkes kendi hayatını yaşar...
Ertelenen
sevdaların
bedelini
ödemiyor yaşam.
Tayfun Talipoğlu
kolay gelsin kankacım ..
iyi akşamlar sana..
HERKESE İYİ AKŞAMLAR..
haftaya buluşana kadar..
herdemmavi nin adını yazın kalbinize...
TARKAN söylüyor..
ADIMI KALBİNE YAZ
Senden ne bir haber
Ne selam gelir oldu
Yoksa yerim mi doldu?
Yoluna ektiğim sevgi çiçeklerim
Unutup mu soldu?
Hani kader bizi ayırsa da bi gün;
Kalpler bir olacaktı
Yoksa gurbetin o yalan kucakları
Seni de mi uyuttu?
Heyy, hey gidi günler hey
Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi hatırla
Heyy, heyy gidi günler heyy
Ne çabuk attın o günlerin pabucunu dama
2x
Ayda yılda bir olsa da muhakkak ara
Azıcık zamanından ayır da
Öldün mü kaldın mı diye sor ara sıra
Adımı kalbine yaz beni unutma
Bugün o yüzüne gülen dost sandıkların
Yarın da yanında olacak mı?
İyi günde ne ala
Kötü günde firarda
İçin sızlamayacak mı?
Öyleyse sımsıkı sarıl kendine
Özünden başka yola sapma
Seni gönülden seveni
El üstünde tutanı hatırla daima
Heyy, hey gidi günler hey
Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi hatırla
Heyy, heyy gidi günler heyy
Ne çabuk attın o günlerin pabucunu dama
4x
Ayda yılda bir olsa da muhakkak ara
Azıcık zamanından ayır da
Öldün mü kaldın mı diye sor ara sıra
Adımı kalbine yaz beni unutma
adımı kalbine yaz
yaradanın izniyle..
haftaya buluşmak üzere..
hoşçakalın..
sevgiyle kalın..
Kankalar İstanbul şiirlerinden gitmiş...
Bende bir gözü sulanıp diğer gözü
kurtulan kankama sevdiğim bir İstanbul şiiri göndereyim ve hepinize iyi akşamlar dileyeyim...
İyi akşamlar...
GÖZLERİN İSTANBUL OLUYOR BİRDEN
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Yavuz Bülent Bakiler
Yorum Gönder