Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yalnız mı kaldım ne?....... Olsun, benim ada'm var......... Enver Halefoğlu
İnsan oldum kaya oldum
İnsanda kaya oldum kayada insan
Havada kuş oldum kuşta gökyüzü
Soğukta çiçek, güneşte nehir oldum
Şebnemde parlayan şey
Kardeşçesine yalnız kardeşçesine hür
Paul Eluard
45 yorum:
Merhaba,
güzel bir program diliyorum...
Sabah sınıfa giriyorsun yeşil tahtada, -kara da derler- bir sürü yazılar...
Sol üst köşede,
Ders; Hayat Bilgisi
Konu; Yaşam üzerine çeşitlemeler
Sağ alt köşede,
Konuşanlar;
ben sen o, biz siz onlar, hatta bizler sizler onlarlarlarlar...
Hadi bakalım, oturup boş ders şarkısı söyleyelim...
Sonra kapalım yüksek yüksek notları hiç mezun olmayalım...
Merhaba HerDemMavi
İyi yayınlar...
Demek dersimiz boş
hadi başlayalım o zaman boş ders şarkıları söylemeye
Ve sevdiğim güzel bir boş ders şarkısı
Feridun Düzağaç söylesin
Boş Ders
Ben bir zaman kaybıyım, beni boşver hocam!
Düşlerimden geçenleri kitaplarda bulamıcam
Hangi deniz nereye dökülüyor bana ne
Ben içimde boğulurken
Hala aşkın olduğu yer varsa söyle; dokunulmazsam ölücem
Kendimi kendimden çıkartsam sıfır kalmaz
Bu matematik bizi kandırıyor hocam
Elde var sorular... gözyaşları... boş umutlar
Hesaplar tutmaz
Tutmaz hocam!
Şu hayat bilgisi ne ağır dersmiş hocam
Düşündüm, kararlıyım;
Ben adam olamıcam!
Madem her şey basit bi formül
Mutluluğu söylesin bakalım neymiş kimya!
Benim kimyam feci halde bozuldu;
Anlamsız geliyor bana dünya
Kendimi kendimden çıkartsam sıfır kalmaz
Bu matematik bizi kandırıyor hocam
Elde var sorular... gözyaşları... boş umutlar
Hesaplar tutmaz
Tutmaz hocam!
Boşders
Ben Nasıl Büyük Adam Olucam
görmezdim önümü görmezdim
okudum yıllarca hep okudum
okumaktan boynumu büktüm yoruldum
bilmezdim adımı bilmezdim
aradım her şehirde aradım
koştum dere tepe aştım dolaştım
kimin uğruna....
ne uğruna.......
herkes köşesini kapmış,iyi ama
ben nası büyük adam olucam
bir tek seni bana çok gördü dünya
iyiler bu savaşı kaybetmiş
peki ben nası büyük adam olucam
kötü olmak seni geri getirirmi acaba...
sevmezdim okulu sevmezdim
okudum yıllarca hep okudum
okumaktan boynumu büktüm yoruldum
bilmezdim oyunu bilmezdim
denedim her şekilde denedim
denemekle olmadı zaten yenildim
kimin uğruna......
ne uğruna.........
herkes köşesini kapmış,iyi ama
ben nası büyük adam olucam
bir tek seni bana çok gördü dünya
iyiler bu savaşı kaybetmiş
peki ben nası büyük adam olucam
kötü olmak seni geri getirir mi acaba...
ben nası büyük adam olucam...
Ben nası büyük adam olucam
Hocam hocam hep şarkımı söyleyeceğiz bakın size bi fıkra patlatayım şey yani anlatayım :)
Temel ve Tüp Geçit
Mısır hükümeti Kızıldeniz`in altına tüp geçit yaptırmak için ihale
açar. İhaleye İngiltere`den, Amerika`dan, Japonya`dan birer firma ve
Türkiye`den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır.
Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.
İngiliz Firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve
denizin altında tam ortada buluşuruz.
Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki
tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler.
Amerikan Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 50cm fark olur. derler.
Japon Firması:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 20cm fark olur. derler.
Sıra bizim Temel`e gelir.
Temel:
- Ula biz de iki taraftan kazmaya başlarız.
Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!! :))
Gülmeyen varsa gıdıklayalım hocam :)
Hocam hocaaam
niye ilkokul 5'e kadar öğretmenimdir de 6 ya adım atar atmaz hocam olur ki sizin adınız???
Sınıf nöbetçisi tahtayı siler misin
bak aralarda yorum silindi falan diye karalamışlar meydanı boş bulup...
konuşanlar kısmı kalsın
gerçi kimsede yok bir ben bıdı bıdıyım
Kankam akıllı,ablalarım akıllı,kardeşim akıllı uslu duruyor
hiç birinden ses çıkmıyor şimdilik
bir ben varım
bende başkanım yazmıyorum kendi adımı tahtaya :))
Bir yıl önce tanışmıştım ben bu şarkı ile tanıştırıldım daha doğrusu o gündür bu gündür severek dinlerim...
bu günlerde çakıl taşları adlı bir dizinin jenerik müziği olarak gündemde
Hadi hep beraber dinleyelim
hazır mıyız sınıf :)
Mor Yazma-Umut Kaya
Kaldım şehirlerde sen bana kızma
Hep haber edemezsem moralini bozma
Bilmiyom ne zaman geri gelcem
Alcam o yerlerden sana mor yazma
Aşık oldum Kapıldım hissine
İstedim babandan Buyum ben dedim
Bak hiç tükenmedim Düşmedim yakandan
Bak ne hale geldim Tövbeler ettim
Nefsimi kuruttum Eskileri attım
Alemi bıraktım Alamadım babandan
N'apsam Ne etsem ben Koptum gittim ben
Üzülme sen Kaldım şehirlerde sen bana kızma
Hep haber edemezsem moralini bozma
Bilmiyom ne zaman geri gelcem
Alcam o yerlerden sana mor yazma
Mor Yazma
Mor yazmanın ardına Mor bir sevda güzel olur...
Mor Sevdam
Sokaklar hep yalanla dolu..
Hayat sanki tiyatro,
Rol alan alana.
Sevdalar aşklar üç günlük…
Benim mor sevdam ise,
Sanki pusulasını kaybetmiş..
Hangi gönüle konacağını bilmeden
Dolaşır mor çiçekli bahçelerde.
Benim sevdamda yalan yok.
Benim sevdamda riya yok.
Benim sevdamın rengi mor.
Hadi uzat elini, dokundur kalbime…
Hisset kendini taa derinlerde
Hadi uzat elini…
Bu hayat sahnesinde biz gerçekleri oynayalım.
Başımız dik alnımız açık,
Yaşayalım mor sevdamızı doya doya.
Koşalım mor çiçeklerle dolu
Mor sevda bahçelerinde.
Derleyelim mor sevdamızı demet demet
Hadi uzat elini çok geç olmadan..
Ölümsüzdü benim Sevdam diyordum.
Ama öldün…
Seni kefene sardım.
Birden soğudun mor oldun…
Dedim ya benim sevdamın rengi mor…
Can Akın
Yüreğim sıkıntılı bu gün İstanbul da sözleşmiş gibi aynı bir havada..
biraz haber biraz size bakayım diye sanal aleme bir giriş yaptığımda..
HERDEMMAVİ e bakınca da
ooo çoook eski günlereee
gittim..
belki kardeşimin dediği gibi hayat okulundan mezun olamadan
geçiyor ömür..
ama okul sıralarını da bırakmak sanki ...
biraz haylazlığı,
biraz neşeyi,
biraz boşvermişliği bırakmak gibi...
bu yüzden anarken o günleri en güzel kahkanın ardından gelen
neydi o günler aah ahh dememiz..
benim aklıma ise seyretmekten zevk aldığım bir filim geldi hemen
ders boş
haylaz bir sınıf ve tabii ki
hababam sınıfı...
en unutulmayanlarından..
http://www.izlesene.com/video/muzik-hababam-sinifi-jenerik-muzigi/700451
ben bu gün size kısa bir merhaba verip çıkacağım..
size güzel yaramazlıklar
bol haylazlıklar
diliyorum..
şimdiden yayın notunuz 10..
sınıfı dostluktan sevgiden yana geçtiniz..
iyi günler..
iyi yayınlar..
sevgilerimle..
Eylemcim yine harika baslamissin, ellerine yüregine saglik canim...:)
Kankacim seni göremem saniyordum bugün pisti olmus mesajlarimiz... :)
Allah kolaylik versin canim, görüsmek üzere...
Sınıfın ablaları gelmiş neşe getirmişler...
Mavigünüm sürpriz yaptı bize gerçekten..
yüreği sıkıntılıda olsa inşallah bizlerin yanında azıcık hafiflemiştir o sıkıntılar
yüreğin maviliklerle dolsun ablacım...
Seval ablam ee anlat şöyle bir güzel okul anısı :)
Küçük bir hikayecik kıssadan hisse
Ee ders boş herşey anlatılır:)
HUZUR
Halkı tarafından çok sevilen bir kral,huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder.Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır.Günlerce çalışırlar,birbirinden güzel resimler yaparlar.Sonunda eserleri saraya teslim ederler.Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır.Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gerekir.
Resimlerden birisinde bir göl vardır .Göl ,tıpkı bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır.Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir.Resim bakanlara mükemmel bir huzur hissi verecek kadar güzeldir.
Diğer resimde de dağlar vardır.Ama engebeli ve çıplak dağlar.Dağların üstünde ki öfkeli gökyüzünden boşanan yağmurlar ve çakan şimşek ise resmi daha da sıkıntılı bir hale sokmaktadır.Dağın eteklerindeki şelale insana gürültüyü ,yorgunluğu hatırlatacak kadar hırçın resmedilmişdir . Kısaca resim pek de öyle huzur verecek türden değildir.
Fakat kral resme bakınca ,şelalenin ardında kayalıklardaki çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık görür.Çalılığın üstünde ise bir anne kuşun örttüğü bir kuş yuvası göze çarpmaktadır.Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuşun kurduğu yuva izleyenlere harika bir huzur ve sakinlik örneği sunmaktadır.
Ödülü kim kazandı dersiniz ?
Tabi ki ikinci resim.Kral bunun nedenini şöyle açıkladı :
“HUZUR HİÇBİR GÜRÜLTÜNÜN,SIKINTININ YADA ZORLUĞUN BULUNMADIĞI YER DEMEK DEĞİLDİR.HUZUR ,BÜTÜN BUNLARIN İÇİNDE BİLE YÜREĞİMİZİN SÜKUNET BULABİLMESİDİR"
Alıntı
evet yine başladı teknik aksaklıklar bol bol gönderiyor iptal dememe rağmen
ders boş
olacak o kadar...
Eylemcim utanarak itiraf ediyorum ki ben kafasini kitaplardan kaldirmayan, cok caliskan ve uslu bir ögrenciydim, hani üzerinize afiyet inek türü ögrenciydim bu yüzden de anlatmaya deger anilarim fazla birikmedi malesef.. :)
Hikayecik cok güzeldi, cok sag ol..
Çalışkan ablam benim
vardır bir anı yaramazlık anısı şart değil ya :)
Mor ve Ötesi bizler için deli desin
pekte akıllı sayılmayız :)
Mor ve Ötesi – Deli
Aranıyor sahibi ruhumun
Tam yerine mi düştüm
Direniyor faili tutkunun
Kızmış ve küçülmüş
Aranıyor sahibi ruhumun
Tam yerine mi düştüm
Direniyor direniyor direniyor
Beni büyütün, ağlatmayın
Sevginiz nerde övündüğünüz
Beni büyütün, ağlatmayın
Sahte düşlerle oyalamayın
Bir akıllı bir yarım deli
Dört yanım akıllı bir yanım deli
Herkes akıllı bir ben deli
Bir ben deli bir ben deli
Beni büyütün, ağlatmayın
Sevginiz nerde övündüğünüz
Beni büyütün, ağlatmayın
Sahte düşlerle oyalamayın
Deli
Bak mesela ben ablacım
bir kış günü
okul bahçesi kar dolu..
7.sınıftaydım galiba
tenefüs çalar dururmuyuz hemen dışarı
kartopu,oyun falan
böyle böyle son tenefüse gelinir
yorulmuşum artık
sıra arkadaşımla bahçede yürüyoruz karların üzerinde.
Küt arkadan kafaya bir darbe aldım
erkek arkadaşlardan biri sallamış kartopunu bana
döndüm baktım pis pis sırıtıyor :)
salladım anında birtane alan geniş tabi vınn kaçtı hemen
bağırdım arkasından görürsün sen...
tenefüs bitene kadarda uzaktan uzaktan nasıl attım falan diye sesleniyor...
İçeri zili çalar ben girmeden yaparım bir kartopu güzelinden
girerim sınıfa
bekliyorum bekliyorum çocuk yok
ve sonunda kapıdan giriyor ben oturduğum yerden bunun kafaya ve tam isabet :)
çocuk şaşkın kim attı bunu sınıfta çıt yok...
aldığı darbenin etkisi geçince döndü bana baktı ben sırıtıyorum
sen attın demi
ben halen sırıtıyorum :)
bozulmuş bir surat ifadesiyle geçti yerine...
sonra bana kartopu mu
bir daha imkanı yok :)
herşeye rağmen iyi anlaştığım bir arkadaşımdı
En son üniversitede karşılaşmıştım kendisiyle
merhabalaştık
yanında kız arkadaşı vardı
baktım kız surat astı
en kısasından hatırını sorup uzaklaşmıştım yanlarından...
doğuda ama en doğuda ve Türkiye'nin en yüksek yerleşim biriminde ilkokul 2.sınıf...(ta öğrenciyim, üstelik te inek değilim)
öğretmen de az...
1.2.3. sınıflar bir derslikte
4 ve 5. sınıflar diğer bir derslikte...
ne kadar uzun zaman geçmiş üzerinden neredeyse yarım asır(olmuşum antika)
a'sar-ı antika da olurmuyum bilmem...
öğretmen yokluğunda 4 ve 5. sınıflara günlerce öğretmenlik yapmıştım...
anlayacağınız öğretmenliğe 8 yaşımda başlamışım...(burada sanki biraz böbür, kibir bişi var değil mi?)
var var kesin:)
sen ikinci sınıfsın onlar olmuş 4-5var bunda bir iş
o kadar inekte değilmişsin çok zekiymişsin diyeceğim de
değilim diyorsun
e onlarda 4-5 yıl okumuş yani
kendi sınıflarından biri yapsa tamam derimde ikinci sınıftan birini verince düşündüm yani...
Oralarda hayat şartları daha zor tabi..
Kanka vardır sende öğretmenliğin dışında macera dolu anılar anlatsana bir tane...
Mor yazma,mor sevda olurda mor menekşe olmaz mı?
en başta o mor olur zaten
hadi bakalım dinliyoruz
Mor Menekşe-Nilüfer
Akşam oldu penceremde
Yorgun rüzgar esiyor geçiyor renkler suskun
Bir mahsun mor menekşe
Ağlıyor mu ne
Gölgelerin kollarında
Hatıralar halka halka
Ben ona tutsak
Nerde nerde ben son çizgilerde
Nerde nerde çarem nerde
Mor Menekşe
Birde Mor yıllar var tabii
dinleyelim...
Mor Yıllar
Mor Yıllar-Ziynet Sali
eksik zamanlarin sensiz zamanlarim dizilir önümde
suçluymusum gibi sensizligi sanki sevmişim gibi
beni yerden yere
beni yıldan yıla vuran yalnızığı
gelip götür benden
mor yillar
dolu dizgin geçer üzerimden
yüzümde çizik çizik sevda yazili
seninki en derini süzülür gider
sol yanağımdan
ah yillanmiş aşklar geçer gider gözümden
sonuna gitmek yada kalmak yazili
yanimda kalsan bozulur döner kader
son durağinda
Kıssadan Hisse
Üçlü Filtre
Bir gün bir tanıdığı büyük filozofa rastladı ve dedi ki; "Arkadaşınla ilgili
ne duyduğumu biliyor musun?"
"Bir dakika bekle" diye cevap verdi Sokrat. Bana birşey söylemeden önce
senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna "Üçlü Filtre Testi" deniyor.
"Üçlü Filtre?"
"Doğru," diye devam etti Sokrat. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya
başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir
olabilir.
Birinci filtre: "Gerçek Filtresi"
"Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin
misin?"
"Hayır," dedi adam "Aslında bunu sadece duydum ve ...
"Tamam," dedi Sokrat
"Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi
ikinci filtreyi deneyelim,"
"İyilik Filtresini"
"Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi birşey mi?"
"Hayır, tam tersi ..."
"Öyleyse," diye devam etti Sokrat,
"Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru
olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir
filtre daha kaldı."
"İşe yararlılık filtresi"
"Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?"
"Hayır, gerçekten değil."
"İyi," diye tamamladı Sokrat,
"Eğer, bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar,
faydalı değilse bana niye söyleyesin ki?"
Bu, Sokrat'ın iyi bir filozof olmasının ve büyük itibar, saygı görmesinin
sebebiydi.
Cümleten selam genclik
Madem ders bos pışpırık oyanasak ya..
vay bee seviyorum burayi ben
herkes taaa bilmem kac senesinden okul anilarini paylasmis, sagolsunlar, ben hala talebeyim :)
ilerde anlatirim artik anilarimi..
Öğrenci kardeş
ilkokul birinci sınıfta değilsin ya...
bilmem kaç sene okumuşsun şuanki öğrencilik hayatına gelene kadar demi yani :)
okudum tabi catir catir
hala da okuyorum, ne zaman biter bu cile bilmem
güzel okuduysan halen öğrenci olman anı anlatmana engel değil
zaten üniversite anısı istemiyoruz :)
o zaman size bir lise anisi anlatiyim madem
Lise 2. siniftayiz, 2. dönemin ortalari falan. Bizim bir arkadasi diger fen sinifindan bir ögrenci okulun arka bahcesine cekmis orda dövmüsler. (Okulun arka bahcesi dediysem, bizim okul yanlis hatirlamiyorsam UNESCO tarafindan yaptirilmis devasa bir okuldu. En alt katta cogu ögrencilerin bile bilmedigi hamam falan vardi. Resmiyette aciklanan verilere göre de irili ufakli 780 adet sinifi olan bir bina...). Neyse iste bizim arkadas dayak yeyince biz de o haftanin Cumasina diger okullardan tanidiklari cagirdik, elimiz kolumuz dolu bekliyoruz. Neyi bekliyorsunuz diye soracaksiniz. Malum Cuma günü Istiklal Marsi okunmadan okul kapanmaz. Neyse arkadaslar okudu biz disarda bekliyoruz. Kimimizin elinde sopa, kimimizde zincir falan filan. Tipik lise kavgasi iste, tahmin edersiniz. Neyse biz bekliyoruz ciksinlar da isimizi bitirek gidek diye bir türlü cikan eden yok. Meger bizim hasimlar bizi görmüsler müdüre sikayet etmisler. Abartisiz bi 45 dk bunlar (tüm okul) okulun bahcesinde beklesiyorlar. Neden sonra siren seslerini duyduk biz arkada bir minibüs iki otomobil yanarli dönerli geliyorlar. Elimizdeki sopalari zinicirleri sarampole attik kaciyoruz. Bu arada bizim okul en yakin yerlesim biriminden yaklasik 12 km uzakta sehrin disinda bir yerlerdeydi. En yakin toplu tasima araci da 2 km sonra Selcuk Universitesi`nin tramway duragi. Biz dagildik herkes bir tarafa kaciyor otoban kenarinda. Ben bi ses duydugumu hatirliyorum bir ara "Önde kacan ögrenci grubu!! Oldugun yerde dur" diye bir anons geldi polis amcalardan. Ama ben bu arada universitenin icini girmeyi basardim cikan arbedede. Yakalanan arkadaslar oldu tabi haliyle. Ben kacmayi basarmistim. Pazartesi benim haricimde herkesi müdür bey odasina cagirtti. Kimse benim de orda olduguma inanmadi. Hatta o senin sonunda bana onur belgesi vermislerdi...
Öyle bir ögrenciydim ben iste...
İZ TV Kurucusu Coşkun Aral: "Büyük bir yalana kurban gittik"
Türkiye'nin ilk belgesel kanalı olan İz TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Coşkun Aral, bugüne kadar kendilerini dolduruşa getiren tüm çevresine ve bilinçli diye tabir edilen Türk televizyon izleyicisine veryansın etti. "Ben aslında hep belgesel izlerim." diyen binlerce insana inanarak yola çıktıklarını belirten Aral, AB grubunda elde etmiş oldukları %0,0015 lik reyting oranını basın mensupları ile paylaşırken gözyaşlarına hakim olamadı.
___________________________________
Batının Ahlaksızlığını Alan Gençler, Yurda Döndü
YÖK tarafından Avrupa ve Amerika'nın çeşitli kentlerine batının ahlaksızlığını almak için gönderilen gençler, dün gece geç saatlerde Atatürk Havalimanı'ndan yurda giriş yaptı. Batının ahlaksızlığı karşısında dehşete düştükleri gözlerden kaçmayan gençlerden bazılarının iner inmez havalimanı pistini öpmeleri dikkat çekti.
___________________________________
Nakit Primde Israr Eden 12 Dev Adam, 28 Milyon Liralık Çekle Yetindi
Dünya Basketbol Şampiyonası'nda gümüş madalya alarak göğsümüzü kabartan A Milli Basketbol takımı, kendilerine vaadedilen primi dün sabah saatlerinde TBMM'de yapılan bir basın toplantısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan teslim aldılar. Başbakan'ın çek olarak takdim ettiği primi nakit olarak almak konusunda ısrarcı bir tavır sergileyen 12 Dev Adam, saatler süren pazarlıklar sonucunda çeki kabul etti.
___________________________________
Hayat böyle bisey iste..
Yani ben bile inanamadım okurken
kaya mı yok canıım oldum :)
vay be kardeşime bak...
Arkadaşlarında sıkıymış ama senin adını vermemişler
İşin sonu güzel gerçekten
birde o sene onur belgesi veriyorlar :))
Stajda İlk Ayını Dolduran Genç, Hiçbir Şey Yapmadan Mesai Doldurma Konusunda Kendisini Geliştiriyor
Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 3. Sınıf Öğrencisi Mert Sevcan, yaz stajında geçirdiği 1. ayın ardından bütün gün hiçbir şey yapmadan oturarak mesai doldurmaya yavaş yavaş da olsa alışmaya başladı. Konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Staja başlamadan önce çalışma hayatını genel olarak iş yapılan bir şey gibi sanma yanılgısı içinde olduğumdan, başlarda epey zorlandım." diyen genç, stajın sonunda 9 saatlik mesai boyunca hiçbir şey yapmayıp yine de çalışıyor gibi görünme yeteneğini iyice geliştirebilmeyi umuyor.
___________________________________
"Are You Sex?" İngilizce Kursu, Düz Lise İngilizce'siyle İnternet'te Kamera Açtırmak İsteyen Gençlerin Umudu Oldu
İstanbul Bakırköy'de geçtiğimiz hafta açılan "Are You Sex?" İngilizce Kursu, katılımcılarına sadece 6 haftada internet'te yabancı bayanlara kamera açtıracak kadar ingilizce öğretmeyi vaat ediyor. "İnternette rezil olmaya son!" sloganıyla yola çıkan kurs, alanında ilk ve tek olmanın haklı gururunu yaşarken, kursu tamamladıktan sonraki 3 ay içerisinde hala kamera açtıramıyorsanız aynı kuru tekrar ücretsiz olarak verme taahüdüyle de müşterilerine güven telkin ediyor.
___________________________________
Bugünkü kayda deger haberleri de aktardik hamdolsun
"Her nerede yasaniyor ve yasatiliyorsa" diyen bir saftorik haber spikerimiz vardi, hatta hic unutmam, bir keresinde "Bu sene de kurban, Hacc mevsimine denk geldi" demisti..
Şuan radyoda dinlediğim şarkı
Sen Eşittir Ben
Gün karanlıksa etrafın bulanıksa
Kaderin sana düşmansa benden çok da farklı değilsin
Yağmura saygın sonsuzsa aşka hiç inanmıyorsan
Zorla günleri sayıyorsan aynı kişi bile olabiliriz
Eminim bi gün senle buluşup bişeyler içeceğiz
Hatta belki eskileri anacağız dertleşeceğiz
En sevdiğin şarkı yalansa hayatının filmi hayatsa
Bi de hayatın tümüyle yalansa karşılaşmamız an meselesi
Hayatının kitabı mutluluksa sardunyaları mırıldanıyorsan
Deniz görmeden yaşayamıyorsan sen eşittir ben demektir..
Gün yol almışsa efkârın omzundaysa
Gözyaşın sana düşmansa benden çok da farklı değilsin
Yağmura aşkın sonsuzsa kalbinde saklanıyorsan
Zorla günleri sayıyorsan aynı hüznü bile duyabiliriz
Eminim bi gün senle buluşup bişeyler içeceğiz
Hatta belki eskileri anacağız dertleşeceğiz
En sevdiğin şarkı yalansa hayatının filmi hayatsa
Bi de hayatın tümüyle yalansa karşılaşmamız an meselesi
Hayatının kitabı mutluluksa sardunyaları mırıldanıyorsan
Deniz görmeden yaşayamıyorsan sen eşittir ben demektir..
Sen Eşittir Ben
"9 saatlik mesai boyunca hiçbir şey yapmayıp yine de çalışıyor gibi görünme yeteneğini iyice geliştirebilmeyi umuyor."
arkadaşı tebrik ediyorum vay canına...
o spikerde olay çoktu canım
yaralıya acı var mı diye soruyor
kaza yapana kaza anında siz ordamıydınız gibi bir çok garip cümleleri vardı:)
ne oldu o da bitti gitti...
İkİ Sİmge
________________________________________
Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede
birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden
biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli
o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.
Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt
köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu
düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin
neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla,
sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
- "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."
- "Neyin simgesi" diye sordu çocuk.
- "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik
ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe
ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.
Çocuk, sözün burasında; 'mücadele varsa, kazananı da olmalı' diye
düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
- "Peki" dedi. "Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
- "Hangisi mi evlat?
Ben, hangisini daha iyi beslersem!"
Alışamadım bir türlü sığlara
Benim yolum derinlere derinler mavidir
Hasret şarkıları çalınır söylenir gönlümde
O yüzden dalar dalar giderim uçsuz mavilere
Benim umutlarım mavi benim hüzünlerim mavi
Birde emanet yüreğim var bir bilseniz masmavi
Yüreklerinizin Herdemmavi kalması dileğiyle
İyi akşamlar...
Eylemcim cok sag ol canim kardesim, ellerine yüregine saglik! Paylastigin tüm güzellikler icin sonsuz tesekkürler.
AŞK NE’YLESİN SENİN İLE
İçin dışın kir, pas iken, aşk ne’ylesin senin ile?
Gönül gözün uyur iken, aşk ne’ylesin senin ile?
Aşıklara yoldaş olup, doğrulara yar olmadın,
Ölmeden önce ölmedin, aşk ne’ylesin senin ile?
Dünya gözün açık edip, gönül gözün kör eyledin.
Kararmış tümden yüreğin; aşk ne’ylesin senin ile?
Bize gerçek derviş gerek; doldu evren yargı ile.
Sabuk yargılar güdersen, aşk ne’ylesin senin ile?
Dervişlik sanma ki birden, yüzeysellik ile olur!
Sözde ise senin işin, aşk ne’ylesin senin ile?
Yunus Emre hoş dertlerle sürdüresin yaşantını
Doğru yola girmez isen, aşk ne’ylesin senin ile?
YUNUS EMRE
Dünyayi verelim çocuklara hiç degilse bir günlügüne
Alli pullu bir balon gibi verelim oynasinlar
Oynasinlar türküler söyleyerek yildizlarin arasinda
Dünyayi çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sicacik bir ekmek somunu gibi
Dünyayi çocuklara verelim
Bir günlük de olsa ögrensin dünya arkadasligi
Çocuklar dünyayi alacak elimizden
Ölümsüz agaçlar dikecekler.
Nazim Hikmet
“Önemli olan eylemlerimizin büyüklügü degil,
içinde ne kadar sevgi oldugudur.”
demis Mother Theresa
Biliyoruz ki burada paylasilan büyük kücük her satirda sevgi var, dostluk ve kardeslik var. Ne mutlu burayi bilene, burali olana.
Cok, cok tesekkürler...
belgin harikadır mavi denizin dalgasıda masmavi kayboluyor sanki deniz derinliklerinde sarıyor ruhumu
Blgn Sanki Ümidim Artıyor Sizi Görebilmem Dahada Umutlu Hissedebiliyorum İçimdeki His Beni Hiç Yanıltmıyo Sizi Görebilmek Lutfuna Erişebilmek Nasip Olsun Yüce Allahım Bizde Gayret Edersek Gerçekleşsin İnş
Blgn Bir Ay Olmuş Bu Satırları Yazdığım Yine Ümidim Sizi Görebilme Ümidim Hiç Sönmediki İnş Bir Gün Gerçekleştiririz Hayırlısıyla r.f .k s.n. ç.k s.v.y.r.m
Yorum Gönder