3 Mayıs 2010 Pazartesi

Küçük Sevgilim


Onlar yakarlar canını sanki yalanmışız,
sanki hiç olmamışız gibi...
Oysa ne kadar özen gösterirdim sana,
soluk alış verişindeki ufacık bi hızlanma huzursuz ederdi beni geceleri.
Acaba derdim, acaba ne görüyor rüyasında?
Yine mi
laneti onu sırtının ucundan yakalayan,
beni soluksuz bırakan ölümünü mü?..
Benim küçük sevgilim o sana ne yaptı böyle,
ne zaman, küçük ömrüne neler sığdı böyle?..
Muhteşem güzelliğini ondan ödünç almışsın...
Küçük sevgilim, sen bana neler yaptın,
sen bana neler yaptın böyle?
Varlığının yokluğuyla hiçbir sınırı kalmadı,
ben sana ne yaptım, küçük sevgilim?
Neden küçük avuç içlerinin kokusu, yüzüme dokunuşu yok?..
Gözlerimi kapamak için ellerine ihtiyacım var...
Küçük şeylere anlamlar yüklemek yetmiyor, parça parça,
onlar bilmez, bakarlar yüzüme, yalanmışız gibi,
sanki yoksun gibi...
Benim küçük sevgilim, biz neler yaptık, biz ne yaptık?
Sen bulutların üstünde, ben şair cümlelerinde,
ağlıyoruz ikimizde...
Bu mevsim gözyaşlarınla sırılsıklamım,
başkalarının üstüne düşenleri kıskanıyorum.
Küçük sevgilim sen ne yaptın böyle,
geri dönüşü mümkün olmayan bu bileşim,
sen bize neler yaptın,
söyle?..
Canım yanıyor, sanki yalanmışız gibi,
sanki renksiz kalmışım gibi...
Ölüm seni küçük bıraktı,
neredesin şimdi?..
Yağmur suyu karışan çaylarımızı içerken daldığın günbatımında mı,
yoksa zil zurna muhabbetlerine karıştığımız midye tezgahlarında mı?
Akşamı sabırsızlıkla beklediğimiz, cebimizi dolduran takı standlarında mı,
bütün kedileri toplayıp doyurduğumuz dar sokaklarda mı?
Her izlediğimiz filmden sonra sigaralarımızı yaktığımız balkonunda mı,
her hasta olduğunda seni götürdüğüm karışık tostçuda mı?
Ailenle her görüştüğümüzde beni zorla soktuğun berber dükkanında mı,
yoksa en güzel tatilimizi geçirdiğimiz gökovada mı?
Geceleri uyanıpta beni yanında bulamadığında,
tatlı pijamaların ve bebek adımlarınla ilk baktığın odada mı?
Ya da çok sevdiğin jazz notalarında mı?
Benim küçük sevgilim, sen bana ne yaptın böyle?
Benim küçük sevgilim, hadi elinden düşürmediğin fırçanı ve tualini al yine,
ve her çizişinde duymak istediğin şeyi,
senin bana neler yaptığını, dinle...
Sanki masalmış gibi...
n'olur...

Hiç yorum yok: