11 Mayıs 2010 Salı

HerDemMavi



mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

64 yorum:

mavigun41 dedi ki...

Güzel kardeşim HerDemMavi penceresini açtığını görünce yarın sabah ADA ya geldiğinizde sizleri karşılamak istedim..
kardeşim sabah bir konu seçerse o konudan devam edriz..

ben gecenin bu vaktinde..
gönlümden geçenlerle devam edeceğim.

Yarın sabah hepimizi burada görmek dileğiyle...
HerDemMavi nin penceresinden
herkese GÜNAYDIIIN...
Hepimize iyi bir gün olsun...

mavigun41 dedi ki...

EDEB YA HU!


Edeb bir "sınır" belirlemedir; neyin nerede, nasıl yapılacağını bilmeyi gerektirir. Bir iz'an daveti olan bu söz sadece diğer insanlara karşı değil, insanın Rabbi de dâhil kendisi dışındaki her şeye karşı davranışlarında bir iç muhasebeyi anlatır.



Edeb kelimesi de e (eline), de (diline) ve b (beline) harflerinden oluşmuştur ve tam anlamıyla in­sanın uyması gereken düsturların remzidir. Erenlerin “Elin tek, dilin pek, belin berk tut!” demesi de bunun dervişçesidir. “Edeb Ya Hu!” ha­kikat yolcusunun kendine ait olmayan bir şeyi almaması, uy­gunsuz kelâm söylememesi ve kimsenin namusuna halel getir­memesi anlamına gelir. O nedenle bu levhalar eskiden Mevlevihanelerin, dergahların ve cem evlerinin giriş kapılarında asılı dururdu.

Diğer bir kullanımı ise Yaradana sesleniştir; edeb istenir.

"Edeb Yâ Hû" ile insan, kendi iç tavrını belirler.



‘Edep Ya Hu!’ nun en yaygın şekli Mevlevî sikkesini sembolize eden şeklidir ve genellikle de sikkenin çevresinde şu beyit yer alır:

“Ehl-i irfan arasında aradım kıldım taleb

Her hüner makbul imiş illâ edeb illâ edeb”

Ayrıca, Mevlana, Mesnevi’nin 79 beyitinde,

“Ez huda cuyim Tevfik-i edeb

Bi edeb mahrum u geşt lutf-i rab”

(Huda’dan edeb konusunda yardım dileyelim. Çünkü edebi olmayan Rabbin lutfundan mahrum kalır.) buyurmuştur.



“Edeb Ya Hu!” ile bağlantılı olan diğer bir söz olan "Hoşgör Yâ Hû" ise bir insaf davetidir; insanın diğerlerine karşı davranışlarında esas alması gerekenin ne olduğunu belli eder. Diğer insanlardan ne tür bir davranış görürse görsün insana düşen hoş görmektir, tahammüldür, taşımaktır. Kısacası, "Hoşgör Yâ Hû" ile insan, dışarıya karşı tavrını belirler.

Son olarak "Bu da geçer Yâ Hû" bir sabır davetidir. İnsan şu kısacık hayatında pek çok sıkıntıyla karşılaşır ama bunların hiç birisi kalıcı değil, geçicidir. Sadece sıkıntılar değil, her şey geçicidir aslında. İnsana düşen bu geçiciliği anlamak ve ona göre davranmaktır.
"Bu da geçer Yâ Hû" bu anlamda bizim dışımızda gelişen olayların geçiciliğini öğreten bir tesellî ifadesidir. Yani "Bu da geçer Yâ Hû" ile insan, olaylara karşı tavrını belirler.

Özetle,

"Edeb Yâ Hû" diğer insanlar tarafından "taşınabilme" kıvamında olmayı,

"Hoşgör Yâ Hû" herkesi "taşıyabilme" kıvamına gelmeyi ve
"Bu da geçer Yâ Hû" da kötü olaylar ve yaşamın sıkıntıları karşısında "taşmama" iradesini ifade eder.

mavigun41 dedi ki...

Sezen Aksu sesleniyor..

MASUM DEĞİLİZ
Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer
Her gece
Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa
Koynuna
Olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık
Herşeye

Anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan
Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
Kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan

İçindeki çocuğa sarıl, sana insanı anlatır
Eller günahkar
Diller günahkar
Bir çağ yangını bu bütün
Dünya günahkar
Masum değiliz hiç birimiz
Masum Değiliz..

http://www.youtube.com/watch?v=A91DkYYeZDQ

mavigun41 dedi ki...

AĞLAMAK ÜZEREYİM AMA

bir yudum mavi gecesin yatağımda
ve bir papatya yıldız;
sakın sönme!
sakın gitme uzaklara...
ışıksız...lığım,
üşümüşlüğüm tuttu bir kez;
bir kez de yalnızlığım...
seni sardım çiçekli çarşaflara...
haydi konuş!
haydi dokun bana!...
ağlamak üzereyim ama...

bir yudum mavi gecesin yatağımda
ve bir hercai ay;
sakın çıkma!
sakın bakma dışarıya...
kıskançlığım,
seni sevmişliğim tuttu bir kez;
bir kez de hırçınlığım...
açılan kapılara inat,
seni kapattım odalara...
haydi konuş!
haydi dokun bana!...
ağlamak üzereyim ama...
ALINTI

mavigun41 dedi ki...

Kalp Tanrıya Emanet

belkide oyunların arkasına saklanmışım
şehirler büyümüş de ben hep çocuk mu kalmışım
yenilmezdi böyle zamansız
gitmeseydi eğer bu yürek..
bulurdu tutunurdu bi bahane daha nihayet
kelimeler eksilirken seyrettim üzülerek
bedenim paramparça ama
kalp hala tanrıya emanet...
kirlenince olur ya niyet,
zor geliyor artık sevişmek
tükenince mazeret, aşk acıdan ibaret
belki ben hala masalların,
mutlu sonların etkisindeyim hala
işte bu yüzden bıçak sırtlarına emanettir bu yürek
aslında yalanların, asolanların da farkındayım elbet
ama görmezden geldim
bilen bilir acıtır insanı gercek...

http://www.youtube.com/watch?v=XA_RaODXcGQ

mavigun41 dedi ki...

kalp tanrıya emanet...
ışın karaca dan dinledik..

***


Ey özünü insan bilen,
Var edep öğren edep
Ey edep erken bilen,
Var edep öğren edep.

Gel, Hakk’a olma asi,
Ta gide gönlün pası,
Dört kitabın manası,
Var edep öğren edep.

Edep gerektir kula,
Ta işi temiz ola,
Edepsiz girme yola
Var edep öğren edep”

Kaygusuz Abdal

mavigun41 dedi ki...

Düşmek; bazen bir daha kalkamamaktır.
Bazende, daha iyi kalkmak toparlanmak, eskisinden daha diri olmamaktır ruh için.Elbet beden düşecek toprağa tıpkı bir yaprak gibi.
Bir kıvılcım gibi söner bedenler.Elbet bedenler toprak olur.
Ya düşen yürekse ve ruhumuzsa ne olur?
Yaşamın pırıltılarında esir ettiğimiz sımsıkı tutamadığımız yüreğim ne ...olur,ah yürekler ne olur?
Tutabilmek hayatı ve tutunabilmek biryerlere,birşeylerin ucunda olsa... Sımsıkı tut yüreğini ki tutundum diyebildiğin birşeyin olsun. Her insanın en çok aşina olduğu kadar bir o kadar uzak olduğu menzil değilmidir yüreğimiz ?
Ne kadar ara verirse versin insan. birşeye ara vermemeli yüreğine onu hep sıkıca tutmalı ve tutunacak bir yer bir liman aradığında içinde bulmalı onu,
coşturmalı değil mi çağlayanları?
Açtırmalı tüm lalelezarları yüreğinde.
Sıkı tut yüreğini hem de sımkısı kaçmasın .
Niye sıkılıyoruz ki ?
Neden hezeyanlar neden yüreğimizde med-cezirler ?
Galiba tutamıyoruz/tutunamıyoruz, hiç bitmiyor yürek fırtınasıda ondan.
Ne ümitler saklıyorum içimde ve de son nefese kadar saklayacağım ben.
Ümit o ki; hiçbir çile ve zorluk ruhu yıpratmasın, yolundan alıkoymasın.
Bedenimiz elbet eskir, pörsür. ya ümitlerimiz hayallerimiz ve tabi ki sıkı sıkı sardığımız, sarıldığımız yüreğimiz?
Sıkı tut yüreğini;
Çık onunla çimenler üzerine.
Katıl sende hayallerindeki mavi turlara
Savaş Don-Kişotlar gibi yeldeğirmenleriyle
Dal seyrine sevgilinin gözlerinde maviyle tüllenen enginlere...
Koş işte yüreğinle tut ellerinden, yürüt onu çocuklar gibi...
Seherlerle uyan, yalvar Allah''a en güzel esmalarla ve içten dualarla.
ilahi mesajlarla açılsın kalp barajların.
Potansiyele dönüşsün içindeki tutkuların, arzuların...
Dostlarla ol,dost ol herkese ve herşeye. Sevgiliyle ve en sevgiliyle muhabbetler et. Yüreğinin çare-i yeganesine hem dem ol.
Mideni düşündüğün kadar onu da düşün, besle büyüt en lahuti manalarla.
Yorgunluk ,dermansızlık belirir çok zaman.Düşünemez insan, farkedemez neyi kaybettiğini ve kaybederken neleri yitirdiğini...
Ruhu sıkı tutmalı ki, düşmesin!
Mühim olan o çünkü...
Ve bir papatyanın düşen yaprakları sana ;
düştüm,düşmedim der gibi :
Ben seni tutuyorum düşmeyesin diye, sönmez ümitler dolduruyorum içine…
Pörsümez sevinçler, dipdiri hayallerle...
Nede olsa benim yüreğimsin yine de söküp atamam seni!
Sıkıca tutarım düşürmem seni bir daha söz...
Biliyorsun ben sensiz asla yapamam.
Sımsıkı tut yüreğini ki; düŞmesin !
Ve sımsıkı sar ki onu; fazla üşümesin...
alıntı

mavigun41 dedi ki...

hakan altun söylüyor..

yürek ağlar gözden önce

Kisa cümlelerle yasarken seni
Uzun uzun düsündüm bitti
Zoruna gitmesin bu aci gercekler
Ikimizin bu aska gücü yetmedi

Ayriligin merhemi silip atmak canimdan
Allahim söküp alsin seni bu sol yanimdan
Kendi zarfinda sakli bir veda mektubuyum
Artik sana yasakli askin masum kuluyum

(Siir)
Karistirma sayfalari
Yangin söner közden önce
Üzülmemmi saniyorsun
yürek aglar gözden önce….

Karistirma sayfalari
Yangin söner közden önce
Üzülmemmi saniyorsun
yürek aglar gözden önce

http://www.youtube.com/watch?v=JguNDXFBIUY

mavigun41 dedi ki...

DOSTA (HALİL CİBRAN)
Dostunuz sizin karşılığını bulmuş ihtiyacınızdır,
O sizin sevgiyle ekip teşekkürle biçtiğiniz tarlanızdır
Sizin sofranız ve ocak başınızdır
Çünkü siz ona aç olarak koşar ve
huzura kavuşabilmek için onu ararsınız
Dostunuz size aklından geçenleri açıklarken kendi aklınızdan geçen
Ne (evet )ne de (hayır)ı ona söylemekten çekinmeyin ve sustuğunda
yüreğiniz onun yüreğini dinlemeyi sürdürsün.
Çünkü sözcükler olmasa da dostluklarda tüm düşünceler tüm istekler
tüm umutlar doğar ve açıklanamayan bir mutlulukla paylaşılır
Senin için en iyi neyin varsa bırak dostunun olsun
Eğer dostlar senin içindeki denizin alçalacağını bilmek zorundaysa
bırak yükseleceğini de bilsin
HALİL CİBRAN

mavigun41 dedi ki...

GEL DOSTA GİDELİM GÖNÜL

Bir kararda durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül

Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim dosttan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül

Kara haberin almadan
Can bedenden ayrılmadan
Ezrail bizi bulmadan
Gel gidelim dosta gönül

Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim dosttan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül

Gerçek murada varalım
Yarin haberin soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel gidelim dosta gönül

Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim dosttan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül

http://www.youtube.com/watch?v=HypGzDlq4-0&feature=related


nasip olursa buluşmak..
yarın kaldığımız yerden sizlerle birlikte devam ederiz..
güzel rüyalar..

eylem dedi ki...

Kankamla ablam anlaşılan uyumamışlar dün
Kankam fotoğraf eklemiş,başlık açmış..
Ablamda başlığı görünce dayanamamış başlamış..
Her ikinizinde Ellerinize sağlık...

İyi programlar...

eylem dedi ki...

Candan Erçetin söylüyor sözünde durmayanlar için...

Söz Vermiştin Bana

Söz vermiştin bana
Yanıbaşımda yaşlanmaya
Söz vermiştik bu dünyaya
Ne olursak olsaydık

Kaç yıl geçti bak hala
Son bakışın miras bana
Saklı duruyor ne fayda
Bıraksaydın solsaydık

Hangi bahane avutur bilmem
Hangi günahın bedeli bu
Kandırmıyor ne gündüzüm ne gecem
Böyle intikam olmaz

Çok mu fazla bu sitem
Ağır değil mi bu ceza
Söyle kim çok gördü seni bana
Böyle yalnız kalınmaz

Paylaşılmıyor hüzün
Paylaşamam yolu yok bunun
Anlatamam sözü yok bunun
Çekilecek başa geldikçe dertler

Bir zaman bir yerde
Buluşuruz yolu yok bunun
Kavuşuruz yolu yok bunun
Görülecek Günü geldikçe

http://www.izlesene.com/video/muzik-candan-ercetin-soz-vermistin/1207279

eylem dedi ki...

Ne sözlerin tutulduğu,ne sitemlerin kar ettiği şu dünyada
yine Candan Erçetin ve Yalan diyor..

Yalan

Geri döndüren gördün mü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç Toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herkesi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçer mi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Ellerini gözlerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan

http://www.izlesene.com/video/muzik-candan-ercetin---yalan-klip-hq/1043208

eylem dedi ki...

Güzel söylüyor ne yapayım hadi bir parça daha

Kırık Kalpler Durağında

Sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
Anlatılmaz ama ordadır bütün dertler
Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler

Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Kimini yakıp geçen aşklar incitmiş
Kimini yanlış kararlar yıkıp geçmiş

Kimine yakın dostu ihanet etmiş
Kimi hayatın sillesini yemiş
Kırık kalpler durağında inecek var
Eteğindeki taşlkarı dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar….

http://www.izlesene.com/video/muzik-candan-ercetin-kirik-kalpler-duraginda/1480420

eylem dedi ki...

Ve
Vay Halime ile Candan Erçetin'e noktayı koyalım..:)

Ak güvercin olaydım pencerene konaydım
Penceren çok yüksekte yar dizine konaydım
Ay ramo ramo ramo sevgilim
Ramo ramo sevgilim yar dizine konaydım

Birine aşık oldum
Düştüm peşine
Hayat çok güzel göründü
Birden gözüme

Annem sakın yapma dedi
Güldüm yüzüne
Çok seviyorum anne dedim
Karışma bize

Vay vay vay vay benim halime
Dinlemedim anneciğimi düştüm zalime
Vay vay vay vay benim halime
Bulamadım çaresini yandım kaderime

Cicim ayları geçince
Geldim kendime
Söyleyemedim kimselere
Kaldım dertlere

Yarin huysuzluğundan
Bezdim bin kere
Kaynanamın dırdırından
Döndüm iğne ipliğe

Vay vay vay vay benim halime
Dinlemedim anneciğimi düştüm zalime
Vay vay vay vay benim halime
Bulamadım çaresini yandım kaderime

Bu halim ibret olsun
Tüm sevenlere
Herkes muradına ersin
Çıkalım kerevetine

Davullar vurulsun
Düğün dernek kurulsun
Dengi dengine

Vay vay vay vay benim halime
Dinlemedim anneciğimi düştüm zalime
Vay vay vay vay benim halime
Bulamadım çaresini yandım kaderime

Keten gömlek sekiz kat dördünü giy dördünü sat
Benden başka seversen kalkma döşeklerde yat
Ay ramo ramo ramo sevgilim
Ramo ramo güzelim kalkma döşeklerde yat.

http://www.izlesene.com/video/muzik-candan-ercetin-vay-halime-ilkkez-!/1473220

eylem dedi ki...

Evet saatlerimiz 10:25'i gösterirken yine güçlü bir vokal olan Funda Arar ile devam ediyoruz..

Camdan Kalp

Yar,senin hediyen
Bir gönül ağrısı
Ah, ölüm olmalı
Yok, aşk değil adı
Aşk bizi terk etti
Ah, ne gelir elden?
Dertli bağrımda camdan bir kalp var.
Artık dönsen de
Geçmez ki bu kırıklar

Sen gittin,
Yastığımda kokun misafir kaldı.
Gözlerimden haylaz yağmurlar yağdı.
Ayrılık mı, sen mi, yoksa sevda mı,
Hangisi sebebim olur?

http://www.izlesene.com/video/muzik-funda-arar-camdan-kalp/208032

eylem dedi ki...

Funda Arar demişken bir şarkı yeter mi yetmeez
E o zaman hadi bakalım dinliyoruz..

Bu Sabah Güneş Doğmuyor

Bir mektupla başladı sevdamız
Kaç fasıl sürdü de bitti
Rüzgarına bırakıp yandığımız
Satırlar uçupta gitti

Ne sözlerin tadı kaldı,
Ne şarkılar seni andı
Bin teselli kar etmez,
Aşk yolcusu yalnız kaldı

Bu sabah güneş doğmuyor
Gün geceden kurtulmuyor
Aşkın esir almış bu gönlümü
Dudaklarımdan o şarkı hiç düşmüyor

Kimse ban üzülmüyor
Sabret, o gelir demiyor
Aşkın esir almış bu gönlümü
Dudaklarımdan o şarkı hiç düşmüyor

http://www.dinliyoz.com/608/funda-arar-bu-sabah-gunes-dogmuyor-indir-dinle.html

eylem dedi ki...

Karaya Vuran Gemiler

Üstüme yıkıldı, dağ gibi bir hasret
Yaraları sarmaya, alışıp unutmaya
Koca bir hayat lazım, yıllar yetmez
Senin uzağında, hayat çok hüzünlü
Şimdi kime yar diye sarılıyor ellerin
Gitsen bile gözlerin benden gitmez

Resimlerde hep o güzel yüzün
Yüreğimde hep ağlayan bir hüzün
Karaya vuran gemiler gibiİiçimdeki kalp yaralı bereli

Hançerli şu gönlüm sevdanla kanarken
Unutmak ne mümkün severken
Hayatla barışmak, bir yerden tutunmak
Herşeyde sen varken kolay mı ah unutmak

http://www.izlesene.com/video/muzik-funda-arar-karaya-vuran-gemiler-gibi/1467526

eylem dedi ki...

Bu güzel ve güçlü sesleri dinledikçe dinleyesi geliyor insanın, hele birde içinde kendini hissediyorsan tamamdır..
Funda Arar'a da cam kırığı ile noktayı koyalım

Cam Kırığı

Gün döner savrulur umudum
Es deli rüzgar başımda
Yaşamaktan yoruldum geçmişin yanlışını
Susadım her mevsim bozkırlar ortasında

Adımların ürkek sarar geceyi
Karanlıkta bulutlar paramparça
Kapıları çalsam birer birer
Yalnızlığım uğuldar hep ardımda
Ne zaman düşünsem senden sonra adını
Cam kırığı kanatır gözlerimin akını

http://www.izlesene.com/video/muzik-funda-arar-cam-kiriklari/1467533

eylem dedi ki...

Cam kırıkları olurda Can kırıkları olmaz mı
yine müthiş bir ses Şebnem Ferah
Can Kırıkları diyor..

bu kalabalığın içinde
yapayalnız hissetmektense
dünyanın bir ucunda
tek başımayım

kir göstermeyen renkleriniz
sizin olsun korkmaktansa
bulanıklığın tam içinde
bir başımayım

benim belki de
gizli bir bildiğim var
elbette ağlarım benim
can kırıklarım var

senin gördüğün
yanağımdan süzülenler
asıl içimde
içinde yüzdüğüm bir deniz var

http://www.izlesene.com/video/muzik-sebnem-ferah-can-kiriklari/527255

eylem dedi ki...

Ve şarkılara kısa bir ara..
Bu bahar mevsiminde papatyalar açmışken,kelebekler uçuşuyorken onların hikayesine bir bakalım neler varmış,neler olmuş...

Kelebek İle Papatya

Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.

Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,
kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.
Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,
rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.

Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.

Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden

"Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.
Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin
üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.

"Merhaba" demiş papatyaya,

"sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.".

Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve
"Merhaba" demiş,
"ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."
Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,
nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.

Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten
hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.
Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.

Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.

eylem dedi ki...

Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği
kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana
ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.

Böylece Saatler Saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek
artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve;

"Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.
Papatya buna bir anlam verememiş.
"Neden" demiş.
"Yoksa benim yanımda mutsuz musun?".
"Hayır" demiş kelebek.
"Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."

Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya

"Sevi seviyorum"
diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece
"Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.

İçinden
"Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim."
diye geçirmiş.
Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya,
"seviyormuş" diye geçirmiş içinden.

İşte o Günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:

"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...

eylem dedi ki...

Bu hikayenin arkasına fala inanma falsızda kalma, papatyanın yapraklarını seviyor mu sevmiyor mu diye yolma yazık diyerek Papatya Falları dinliyoruz...

Papatya Falları

Dün seni aradım Kalamış'ta
Sokak sokak
Ne kadar cadde varsa bizi tanıyan
Sordum, yoktun
Güneşin batışını seyrettim burundan
İnanmazsan git Bekir Amca'ya sor
O da seni sordu
Yine papatya verdi elime
Her zamanki gibi başladım
Seviyor....Sevmiyor....
Sapını da sayarsam
Seviyor çıkıyor

Nerdesin ah nerde
Bunu kimse bilmiyor
Bu ne biçim yalnızlık
Bana çok zor geliyor

Ah şu papatya falları
Çaresiz yüreğim buna mı kaldı
Ah şu papatya falları
Başka bahara kaldı

La lo la lo la lo lay, seviyor....
La lo la lo la lo lay, sevmiyor....

Unuttum diye yalan söyledim
Bugün gibi aklımda vapurda simit alışın
İşte o simidin susamları gibi
Havaya savruldu ezildi binlerce anılar
Şimdi anılarımı tekrar topluyorum

Unutabilir miyim acaba seni
Düşüncelerimi boğaza bıraksam
Ve boğsam aklımı
Ümidimi de kestim
Zaten yalan söylüyor papatya falları

Söz: Nino Varon
Müzik: Aydın Sarman
Şiir: Demet Sağıroğlu

http://www.izles.net/0hdvLHAzP91/demet-papatya-fallari-klip.html

eylem dedi ki...

Saatlerimiz 11:00 i gösterirken
sabah Dj'iniz Eylem gözünden rahatsız olduğu için
yanmalar başladı iyice onun için programa şimdilik ara veriyor daha sonra tekrar görüşürüz diyerek aranızdan ayrılıyor...

no name dedi ki...

Kankacım zevkle takip ediyorduk, yüreğine sağlık...
geçmiş olsun, umarım önemli birşeyin yoktur...
yorma gözlerini fazla...

seval dedi ki...

No Namecim erkencikten acmis basligi, adamizin gönül kapilarini... Sag ol kardesim!

Canim Kankam da gelmis, bizi en güzel misralarla karsilamis, günümüzü yine daha ilk saatlerinde özel kilmis... Ellerin, yüregin dert görmesin!

Eylem kardesim üstlenmis sonra gönüllü nöbeti, bizim icin en güzel sarkilari, en hos hikayecigi bulmus paylasmis... Sen de cok sag ol canim! Aman gözlerini dinlendir, kendine cok dikkat et!

Sizin oldugunuz yerde sevgi var, sanki gözle görülmeyen kollar insani sarar, ne olumsuzluk ne de umutsuzluk uzun yasar! Iyi ki varsiniz! :)

mavigun41 dedi ki...

herkese tekrar merhabalar..


HerDemMavi Eylemciğim ile devam etmiş ne güzel de olmuş..
teşekkürler eylemcim aman gözlerine dikkat et..
ve

biraz gülümseme ile başlayım
günün öğle saatlerine..

PAPAĞAN

Kadinin biri bir hayvan dükkanina girmis. Papaganlardan birini çok begenmis ve
tezgahtara fiyatini sormus. Tezgahtar :
- 10 milyon ama size o hayvani önermem çünkü bize de genelevden geldi, agzi
çok bozuktur...
Kadin "bosver" deyip papagani satin almis, eve getirmis. Papagan baslamis
konusmaya :
- Oooo... Yeni ev, yeni mama...
Kadin bozuntuya vermemis. Sonra evin kizlari gelmis. Papagan :
- Ooo... Yeni ev, yeni mama, yeni sermaye...
Kadin biraz bozulmus. Sonrakadinin erkek çocuklari gelmis. Papagan :
- Ooo... Yeni ev, yeni mama, yeni sermaye, yeni müsteriler...
Kadin bu sefer bayagi bozulmus. Sonra kadinin kocasi gelmis. Papagan :
- Ooo... Yeni ev, yeni mama, yeni sermaye, yeni müsteriler ve oooMEHMET
ABI HOSGELDIN!..

mavigun41 dedi ki...

Uzun zamandır sessizliğini güzel bir çalışmayla bozan Özlem Tekin i
albümünden bir kaç örnekle devam edelim..

albümün adı

Özlem Tekin – Bana Bişey Olmaz

Bana Bişey Olmaz
Kimse Bilmez
Yatağım Boş
Şikayetim Var
Sen Anla
Yüzde Seksen
Erkekliğime Ver
Vur Beni
Aslan Yarim
Sil Baştan
Kimse Bilmez (Akustik)

İlk çıkış şarkısıyla başlayalım..

özlemle bekleyenlere
sevdalılara gitsin..


Yatağım boş
Resmin baş ucumda durur
Öylece
Masum
Özlerim beklerim
Ağlarım
Vazgeçersen sonunda
Zaman çok zor
Geçiyor yokluğunda
Dokunduğun güllerim
Kanıyor avucumda
Ateşler dans eder
Gecenin kollarında
Ayırmak yürek ister
Sarıl bana
Sevgiden başka
Ne kaldı elimizde
Dayanmak zorundayız
İkimizde
Acelem yok
Kalbim seni bekleyecek
Öylece
Masum
Özlerim beklerim
Ağlarım
Vazgeçersen sonunda

http://www.youtube.com/watch?v=n_tpcWfM0Eo

mavigun41 dedi ki...

Karşılıksız sevmeyi anlatan güzel mısralara bırakıyoruz..

BİLİYORUM SANA GİDEN YOLLAR KAPALI

biliyorum sana giden yollar kapali
ustelik sen de hic bir zaman sevmedin beni

ne kadar yakindan ve arada ucurum;
insanlar,evler,aramizda duvarlar gibi

uyandim uyandim, hep seni dusundum
yanliz seni, yanliz senin gozlerini

sen bayan nihayet, sen olumum kalimim
ben artik adam olmam bu derde duseli

simdilerde bir kopek gibi kosuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kisiyim aslinda, inan ki

animsamiyorum yari dolu bir bardaktan su ictigimi
ve icim goturmez kenarindan kesilmis ekmegi

kac kez sana uzaktan baktim 5.45 vapurunda;
hangi sarkiyi duysam, bizimcin soylenmis sanki

tek yanli ask kisiyi nasil aptallastiriyor
nasil unutmusum senin bir baskasini sevdigini

cocukca ve seni uzen girisimlerim oldu;
bagisla bir daha tekrarlanmaz hicbiri

raslasmamak icin elimden geleni yaparim
bu boyle pek de kolay degil gerci...

alisirim seni yalniz duslerde oksamaya;
bunun verdigi mutluluk da az degil ki

cikar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizligin bir adi olur, bir anlami olur belki

inan belli etmem, seni hic rahatsiz etmem,
son istegimi de soyleyebilirim simdi:

bir geceyarisi yaziyorum bu mektubu
yalvaririm onu okuma carsamba gunleri

cemal sureya

mavigun41 dedi ki...

öZLEM TEKİN

BANA BİR ŞEY OLMAZ diyor..

Bu geceden başlayıp boşvericem ben
Eğlenicem ben günümü gün edicem
Şimdiden yük kalktı omuzumdan
Tam da gün aldım otuzumdan
Gitmeden döndüm ben yarıyoldan

Yer yerinden oynasa ben buradayım
Kar kıyamet kopsa da aynı konumdayım
Dünya altüst olsa da sabit durumdayım
Herşey tersine dönse
Bana bişey olmaz

Devam etmek gelmio içimden
Kimse kaldıramaz beni yerimden
Şimdiden yük kalktı omuzumdan
Tam da gün aldım otuzumdan
Gitmeden döndüm ben yarıyoldan

Yer yerinden oynasa ben buradayım
Kar kıyamet kopsa da aynı konumdayım
Dünya altüst olsa da sabit durumdayım
Herşey tersine dönse
Bana bişey olmaz

http://www.youtube.com/watch?v=y7l_BeNvc3Y&feature=related

mavigun41 dedi ki...

Gözlerini dinlendirenlerin dışında.
BBO ailesinin güzel fertleri..
güzel canlar..
bekliyoruz...
sizlerden...

biraz soluk..
biraz ses..
biraz katılım..
biraz paylaşım..
bir tutam TUZ..

mavigun41 dedi ki...

ÖZLEM TEKİN ALBÜMÜNDEN
son bir paylaşım daha

SEN ANLA..

Alıştım yalana
Pervasız olmaya
Kim tutmuş sözünü ama hala
Masmavi bak gökyüzü

Alıştım elvedaya
Umursamaz durmaya
Hiç sevgi görmedim ama hala
Sımsıcak bak ellerim

Ben üzülmem sen ağla
Dert dinlemem anlat orda burda
Çoktan ayrılmışız aslında
Ben söylemem sen anla

Alıştım korkuya
Yalnız kalmaya
Hiç kimseyi silmem ama hala
Bembeyaz bak bu sayfa

Ben üzülmem sen ağla
Dert dinlemem anlat orda burda
Çoktan ayrılmışız aslında
Ben söylemem sen anla

http://www.youtube.com/watch?v=V5cA0A8hm-s&feature=related

eylem dedi ki...

Evet uzun süren çalışmalardan sonra gözlere damlayı damlatabildim rahatladı biraz ve geldim..Çok katılımda bulunamasam da takipteyim

Mavigünüm dünkü cin fıkrasının üzerine fıkra tanımam artık..:)

Özlem Tekin'den eski albümlerinden bir şarkı

Dağları Deldim

bomboştu uzun zamandır kalbim
düşlerim evim buz gibi ellerim
seni buldu karanlıkta
yanlızdım sende yanlızdın aslında
güzel olduğu gibi olduğu yerde
ama olduğu gibi görünecek cesur adam nerdeeeeeeee
allahın cezası bir kaç hafta süre
alışmadan aman abi yakınlaşmadan şu mesele
aşıksan korkuyorsan kayıp
sevipte susuyorsan ayıp yazık
daha gerçek ne var hayatta
hem ne var korkup kaçacak bunda
biter tabi istersen
yeter çeker gidersin ayrı
ama bil başarırım
sen olmasanda yaşatırım ben bu aşkı

dağları deldim tek başıma çölleri aştım
birtek ben erleri yendim kız başıma
sende yıkılmam
dağları deldim tek başıma çölleri aştım
birtek ben erleri yendim kız başıma
sende yıkılmam

görgülü bilgili olsun zengin olsun diye hiiiiç işim olmaz
benim keyfim yerinde
magazin malı güllü dallı motorlar gibi
koca aramıyorum ki oğlum ben bu şarkılar niye
aşk için aaaaaaşk
bende sapına kadar var o ayrı
ama bil kesip atamam
sen olmasanda unutamam ben bu aşkı

dağları deldim tek başıma çölleri aştım bir tek ben
erleri yendim kız başıma
sende yıkılmam


http://www.izlesene.com/video/muzik-ozlem-tekin-daglari-deldim/304612

eylem dedi ki...

Böyle hep bayanlardan başladık birazda erkek sanatçılarımıza yer verelim
Kıraç bizlerle olsun

Karakaş Gözlerin Elmas

Karakaş gözlerin elmas,
Bu güzellik sendede kalmaz,
Pişman olursun kimseler almaz,
Annene bak gör halini,
Gel güzelim beni beni yakma,
Seni seven kalbide yıkma
Allahın emrinden çıkma,
Öldürücü gözle bakma,
Ne gecem ne gündüzüm belli,
Yaşım oldu kırkdokuz elli,
Bağrım yanık gözlerim nemli,
Yalan dünya yaktın beni,
Her can söyler hakiki sözü,
Geçti bahar getirdik yazı,
Bir gün olur zalimin kızı,
Annene bak gör halini.

http://www.izlesene.com/video/muzik-kirac-karakas-gozlerin-elmas-yeni-klip-2010/1929471

eylem dedi ki...

Dinlerken zevk aldığım şarkılardan ve şarkıcıdan birisi Emre Aydın..

Hoşçakal

Sen hiç görmedin
Su vermeye benzedik
Plastik çiçeklere
Hiç görmedin

Sen hiç görmedin
Dans ettik durmadan
Kırık camlar üstünde

Sen öyle sana benzeyen her şey gibi
Erirken avuçlarımda
Ben unutuyorum

Hoşçakal
Olacaklar sensiz olsun
Daha durmam boşluklarında ben
Unutuyorum

Sen hiç görmedin
Baştan böyle yazılmış
Yok kimsesi kimsenin
Hiç kimsenin

Sen hiç görmedin
Sonu baştan yazılmış
Bitti kelimelerim.

http://www.izlesene.com/video/muzik-emre-aydin-hoscakal/1962513

seval dedi ki...

Gün doğarken her sabah
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca

Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararkende hayal kurar
Bütün insanlar gibi

Bir evi olsun ister
Birde içmeyen kocası
Tanrı ne verirse geçinir gider
Yeterki mutlu olsun yuvası

Dışarda bir yağmur başlar
Yüreğinde derin sızı
Gözlerinden yaşlar akar
Ağlar fabrika kızı

Oysa yatağında bile
Birgün uyku göremez
İhtiyar anası gibi
Kadınlığını bilemez

Makineler diken gibi
Batar hergün kalbine
Yün örecek elleri
Hergün ekmek derdinde

Gün batarken her akşam
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp ksybolur
Başı önde yorgunca

Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararkende hayal kurar
Bütün insanlar gibi

Gecenlerde kuzenim hatirlatti bu güzel sarkiyi ve sevgili Alpay´i simdi yine aklima gelince aradim buldum, google sag olsun! Evet, ablamin büyük aski Alpay yillar önce de cok güzel sarkilar söylüyordu...

http://www.youtube.com/watch?v=e0WwtWAcEVQ

eylem dedi ki...

Alpay'ı bilmem ama şarkı gerçekten güzel
Alpay'dan, Cem Karaca'dan,Haramiler grubundan,Ahmet Kaya'dan dinlemişimdir.
Belki ilk dinlediğim Cem Karaca'dandı onun için Cem karacadan dinlemeyi daha çok seviyorum ben bu şarkıyı...

Bak şimdi düşündüm de aşık olduğum şarkıcı var mı diye ?
neden yok :))

seval dedi ki...

O Alpay bir de yillar önce öyle bir "Eylülde gel.." demisti ki...


Tatil geldiği zaman

Ağlarım ben inan

Gidiyorsun işte

Arkana bakmadan

Nasıl geçer bu yaz

Ne olur bana yaz

Sen, sen, sen

Sen bir ömre bedel

Yok, yok, yok

Gitme, gitme gel

Eylülde gel

Okul yolu sensiz

Ölüm kadar sessiz

Geçtim o yoldan dün

İçim doldu hüzün

Yapraklar solarken

Adını anarken

Bekletme ne olur

Gelmek zamanı gel

Yok, yok, yok

Gitme, gitme gel

Eylülde gel Eylülde gel

Eylülde okul yoluna

Konuşmadan yürüyelim

Gireyim koluna

Görenler dönmüş

Hem de mutlu diyecekler

Ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi

Yaprak dökecekler

Eylülde gel, eylülde


http://www.youtube.com/watch?v=07LLmPWtB8w

.... derken buraya müsteriler geldi, büroda benden baska kimse de yok, bakalim n´olcak... :)

no name dedi ki...

yaş otuzbeş,
pardon,
hava sıcaklığı 35 derece, herkes yamuldu kaldı, sürekli yelpaza sallamaktan sağ kolum acaip pazu yaptı, Allahtan yelpazem güzel, airconditionlu (hediye geldi uzaklardan)sağolsun sevenlerim düşünmüşler(fanlarım varda)...

ablam talimat salmış, katılın diye, ben de düşünmeye başladım nasıl bir katılımda bulunsam diye...
en iyisi bir şiir yayımlamak, neyse şu müşteriyi de salayım geliyorum...

mavigun41 dedi ki...

no name kardeşim 35 değil ama
burada da mevsim sıcaklıkların üstünde..
ve sıcaklıkların artacağı söyleniyor..

hakımızda hayırlısı..

Şebnem Ferah tan.
Vazgeçtin Dünyadan

Nerde sözler of nerde yüreğim
Ben de sevdim of sevmedi bilenim
Ver elini sonsuza
Al beni dünyadan of kalmadı sevenim

Yürekler alınmaz pulla parayla
Kim yenmiş kaderi duayla

Gelinlik giymeden ışığı görmeden
Bebeğimden önce vazgeçtim dünyadan
Kaderi yenmeden utandım kendimden
Daha sevilmeden vazgeçtim dünyadan

Nerden geldim of yolculuk nereye
Belki söyler of sorarsam kadere
Yok sevenim arzuyla
Mezarlar bile küsmüş of kadınca ölene

http://www.youtube.com/watch?v=EJZdJmgbwbI

no name dedi ki...

Çoktandır belgelerimin arasında duran bir basistin haykırışına rastladım.
hadi onu yayımlayayım...



Bas Gitarın Gözyaşları

Gitarların ağlayışını duydun mu hiç?
Ama nerden duyacaksın ki...
Onlar senin için sadece bir eşya.
Ama değiller, hiçbir zaman olmadılar.
Metal dinler misin?
Cevabın "Hayır" galiba...
Tamam dinleme sana zorla dinleten yok.
Ama sana bir şeylerden bahsedeceğim...
Bazı gruplar vardır mistik olayları anlatır,
Bazıları ölen sevgiliyi,
Bazısı ise atalarını,
Ama sen ve etrafındaki çoğu insan, onları hep aynı şekilde değerlendirdiniz...
-"Satanist", "Eroinman" vs...-

Nerden biliyorsun?
Hiç aralarına katıldın mı?
Ya da zahmete girip araştırdın mı?
Orada oturduğun yerden ahkam kesmek kolay...
Tamam sert müzik yapıyorlar...
Tamam bazı kötü örnekleri var.
Ama nerden biliyorsun hepsinin öyle olduğunu.
Bir olay anlatacağım sana;
Grup konserdedir, sert bir şarkı,
Herşey gayet sert,
Brutal vokaller,
Eski sevgiliye olan kin,
Bağırış çağırış,
Ama bir an gelir hepsi susar,
Herkes geri çekilir, meydan basiste kalır.
Basist başını öne eğer,
Saçları yüzünün görülmesini engellemektedir.
Sonra solosuna başlar,
Solosunu çalarken gözünden bir damla yaş akar,
Sonra bir damla daha,
Ve devam eder basist ağlar.
Basist ağladıkça elindeki gitara daha içten odaklanır,
Ve gitarıda ağlamaya başlar.
İkiside ağlar, ağlar, ağlar...
Onları anlayanlarda fena olur,
Bazıları göz yaşlarıyla eşlik eder.
Şu satırları yazarken bende ağlarım.
Soruyorum sana;
Ben o ağlayan basistim,
Ya da seyircilerden biriyim,
Hatta o ağlayan bas gitarım...
Ne diyorsun bana;
"Satanist" mi? "Ağlama" mı?

Alıntıdır

mavigun41 dedi ki...

Bir gün Mecnun çölde Leyla'yı düşünerek gezerken... namaz kılan bır faninin önünden geçer... Namazı bitirdikten sonra fani: Ey Mecnun beni görmüyor musun da namaz kılarken önümden geçiyorsun? Mecnun: Ey fani ben Leyla'yı düşünürken Seni görmedim, Sen Mevla'yı düşünürken beni nasıl gördün

seval dedi ki...

BİR MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

CAHİT SITKI TARANCI

Bu siir adeta bir "dua" gibi degil mi.. :)

mavigun41 dedi ki...

DUMAN SÖYLÜYOR

NO NAME KARDEŞİM için..

sıcaktan buharlaşmadan bizlere zaman ayırdığı için teşekkürler..
güneyin gülünün dikeni belkide bu dayanılmaz sıcaklığı..

kardeşime..

BELKİ ALIŞMAN LAZIM


orada bir adam var
adamın içi dapdar
beyni başı patlar
kendinden geçer...
onu bunu bilmez
bildiğini görmez
görmeden inanmaz
kendinden geçer...

yeter... yeter...

yalnız mı kaldın?
bir tek sen mi varsın?
yalnız mı kaldın?
belki alışman lazım bu yalnızlığa
belki katlanman lazım...

orada bir kadın var
kadının içi dapdar
beyni başı patlar
kendinden geçer...
onu bunu bilmez
bildiğini görmez
görmeden inanmaz
kendinden geçer...

yeter... yeter...

yalnız mı kaldın?
bir tek sen mi varsın?
yalnız mı kaldın?
belki alışman lazım bu yalnızlığa
belki katlanman lazım...

http://www.youtube.com/watch?v=y5PufYN6HWk&feature=related

mavigun41 dedi ki...

EYLEM KARDEŞİME..

YONCO LODİ
EMANET
Sen benim içimdeki büyük yangınların adı
Ben senin gecendeki mavi yada günümdeki sarı
Sen benim şehrindeki bütün sokakların adı
Ben senin yüzümdeki çizgi dünündeki anı
Hadi kalk gel bul bi bahane

Birazcık heves biraz caesaret
İlk günkü gibi duruyor hala kalbin ömürlük bende emenet
Hadi kalk gel bul bi bahane
Birazcık heves biraz caesaret
İlk günkü gibi duruyor hala kalbin ömürlük bende emenet

http://www.youtube.com/watch?v=YLXZSCikeJ0

no name dedi ki...

my-casper
belgelerim
dosya adı;
Kanatlı Serseri
tıkla dosyayı aç
kes
çık orada gel buraya, yapıştır...

Kanatlı Serseri
Anlardım iki meleğin vardı senin
Biri sarı biri pembe
İki dövmen vardı
Biri benim biri akşamüstünün
İki kalbin vardı
İkisi de uzaklarda benden
Benimse iki küçük
Sözcüğüm vardı
...seviyorum seni...


Güz Düşüm
Yağmurlu cılız suçlar doladım
yalnız dünyamın ıslak serçelerine
Gözlerime gölgen yıkılıyor
Kuruttuğun göl iğnelerini batırıyorsun damarıma
Sana sırılsıklam bulaşıyorum
Güzdü , düştüğümde içine
Senin dingin doğanda
fırtınalar içinde...
...duam yok
dilencilere mühürlettim ellerimi...




Requiem For a Dream

Ördük saçlarımızı yaprak yaprak
Pandalara boyadık yüzümüzü
--Kimse dokunmasın bize--
Kır olduk, sır olduk
Ağır ağır seviştik portakallı sularda
Savruldu eteklerimiz suyun aynasına
Sonsuzlukmuş o büyük suyun adı
vardık sayılır

...az kaldı



Evet yazarı çizeri belli değil, belgelerimde kalmış...
Alıntıdır diyor önümüzdeki maçlara bakıyoruz
Şampiy.....

gurbet eller dedi ki...

Haksizlik ama bu! Burda hala kara kis sogugu, sizde bahar-yaz var! :) Özlemisiz zaten vatani, sicagi bir de yüzümüze söyleyip kiskandirmayin.. :)

mavigun41 dedi ki...

Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir ve aşık olduğunu, evlenmek istedigini ve tanıştırmak istedigini söyler.

Ama sadece eglence olsun diye eve 3 kız getirecegini ve annesinin evleneceği kızı tahmin etmesini ister.

Ertesi gün 3 güzel kızla eve gelir.

Otururlar, bir süre sohbet ederler. Bir süre sonra çocuk heyecanla ann...esine sorar:

'- Tahmin ettin mi' diye.

Anne duraksamadan cevap verir:

'- Ortadaki kızılsaçlı.'

Oğlan hayretle annesine sorar: '- İnanılmaz, nasıl bildin?..'

Anne cevap verir:

'- Bir tek ondan hoşlanmadım...

mavigun41 dedi ki...

Kaya kardeşime


ALPER KEKEÇ
den
BİR SENİ ÖZLEDİM BİR MEMLEKETİMİ

Yine hasret duman duman gönlümde
Bir seni özledim bir de memelektimi
Ağzımda cigaram yüreğimde sen
Bir seni özledim bir de memleketimi

Uzandım ranzama boyu boyunca
Gardiyan kapıya canım kilit vurunca
Duvarda asılı sazım alınca
Bir seni özledim bir de memleketimi

Hasretinden benim yüreğim yanık
Bir avuç gökyüzü gökyüzü canım etraf karanlık
Karşımda duruyor zalım parmaklık
Bir seni özledim bir de memleketimi


http://www.youtube.com/watch?v=lkNtkrkI_1A

no name dedi ki...

Belgelerden d

evam edersek



Demli Bir Sevda

Üzerine sünger çekilmiş sevdalarıma inat,
Demli bir çay gibi geldin,
Yorgun hayatımın ortasına.
Bir hoşçakal zamanında.
Ama olsun yinede,
Bir parmaklık bal tadındaydın.
Gönlümün kırık telinin,
Bitmemiş bestesi gibi.
Hikayelerini anlat bundan böyle,
Yıldız saydığım gecelere.
Tazece bir öpücük yolla,
O zaman, ben de güleceğim.
Derince bir nefes al,
Şu içime sindiremediğim dünyadan.
Gözlerinde demlensin zaman,ağırdan.
Bu defa sevinçten olsun,
Kahveden dökülen inciler.
Usulca deyiver,
Yıdızlı gökler merhaba.
Gül dalı,martı çığlığı,
Ve Akdeniz´in ılık mavi tuzu,
Merhaba...

Şair : Faruk TEKİN

seval dedi ki...

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar yar oy, yar oy, ..yar
Dil gizli gizli, dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçenin gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle gider yar oy, yar oy, ..yar
Yol gizli gizli, yol gizli gizli

Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda uyurken
Kimseler görmeden yar oy, yar oy, ..yar
Gel gizli gizli, gel gizli gizli

Söz-müzik: Neşet Ertaş

Ama bence bu parcayi Edip Akbayram´dan dinlemeli..

Kaya dedi ki...

Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş.. Yine bir
konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein'a: "Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz herşeyi kelimesi
kelimesine biliyorum demiş.. Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş. Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar, o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim.. Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı
bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış.. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir fizik sorusu sormuş ; Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp ; Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip demiş..Sonra da salonun arkasında oturan einstein' ı işaret ederek şöyle devam etmiş ; Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak...

"Akıllı insanlar, akıllı insanlarla çalışır..."

Kaya dedi ki...

Mabigun ablam sarki icin tesekkür ederim. Cidden özledim, hatta az da olsa günes yüzünü gösterdikce özledigimi daha cok hissetmeye basladim sanirim

no name dedi ki...

Ablacığım seçimine bayıldım, çok teşekkür ederim...

Ben de senin için Cahit Sıtkı'dan bir şiir gönderiyorum...

Gece Lambamıza...


AFFET BİZİ LAMBA

Öyle sarmaş dolaş olduk,
O kadar geçtik ki kendimizden
Lambayı söndürmeyi unutmuşuz,
Perdeleri çekmeyi de.
Meğersem sabah olmuş;
Gün pencereden bizi gözetler.
Cânım geceye veda etmek lazım;
Günün gösterdiği yoldan gitmek lazım,
Affet bizi lamba,
Seni buralara kadar sürükledikse,
Geceki sarhoşluğumuza bağışla.
Vakit varken dönsen memleketine;
Tutsak biz de her günkü yolumuzu.
Haydi uğurlar olsun;
Gecemiz sana emanet.


Cahit Sıtkı TARANCI

seval dedi ki...

Nem Kaldi

Parsel Parsel Eylemişler Dünyayı
Bir Dikili Taştan Gayrı Nem Kaldı
Dost Köyünden Ayağımı Kestiler
Bir Akılsız Baştan Gayrı Nem Kaldı

Padişah Değilem Çeksem Otursam
Saraylar Kursam Da Asker Yetirsem
Hediyem Yoktur Ki Dosta Götürsem
İki Damla Yaştan Gayrı Nem Kaldı

Mahzuni Şerifim Çıksam Dağlara
Rastgelsem De Avcı Vurmuş Marala
Doldur Tüfeğini Beni Yarala
Bir Yaralı Döşten Gayrı Nem Kaldı

Kaya dedi ki...

Hz. Süleyman devridir. Kuraklık ve kıtlık her yeri kavurmaktadır. Hz.
Süleyman, mü'min bir toplulukla beraber, şehrin dışında, yağmur duasına yönelmiştir. Yolda bir karınca dikkatini çeker. Zavallı hayvan sırtüstü yatmış, ayaklarını göğe doğru uzatmış, debelenip dua etmektedir. Karıncanın duasına kulak kabartır Hz. Süleyman. Karınca demektedir ki: "Allah'ım bizi Sen var ettin. Ve senin rahmetin olmadan biz yaşayamayız.
Ya bize su verirsin ya da bizi helak edersin. Emir, Ferman Sen'indir.."

Gözleri yaşarır peygamberin. Ve az sonra Cebrail'in getirdiği
haberle de coşar, taşar, ağlamaya başlar. Cebrail o karıncanın duasının kabul edildiği haberini getirmiştir. Peygamber, yanındaki topluluğa döner: "Dönün!" der.. "Siz başkasının duasıyla sulanacaksınız!"

no name dedi ki...

İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM SENİ

İçinden doğru sevdim seni
Bakışlarından doğru sevdim de
Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdiğin gibi sevdim seni
Kar bırakılmış karanlığından.

Yerleştir bu sevdayı her yerine
Yüzünde ter olan su damlacıklarının
Kaynağına yerleştir
Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına
Gül taşıyan cocuğuna yerleştir
Ve omuzlarına daracık omuzlarına
Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın
Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten
Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir
Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde
Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun
Kar taneleri gibi uçuşan
Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
Yerleştir bu sevdayı her yerine.

Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere
Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden
Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen
Sevdayı
Ve köpüklendir
Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın
Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten
Öğrenmez ama öğretir mutluluğu
Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi
Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli
Var eden kendini birincisinden
Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren.

Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken.

Edip CANSEVER

mavigun41 dedi ki...

sevgili gurbet kuşları..

Bizim memketimiz her mevsim güzel bunu hepimiz biliriz de..
memlekette bahar
memlekette yaz olunca..
gurbette olanlar için
gurbetten yolcu bekleyenler içinde
sanırım bu mevsim aynı zamanda bir kavuşmak mevsimidir de..
bu yüzden memlekette açan çiçeklerin kokusu burnunuzun direğini sızlatmakta..
yaz demek kavuşmak demek
sanki..

no name kardeşim şiir için teşekkürler..

Kaya dedi ki...

Amaaannnn 3 günlük dünyada 5 günlük saltanat...

mavigun41 dedi ki...

uzaklarda olanlara
yakınken uzak kalmışlara
gurbeti yüreğinde taşıyanlara..

SILA SÖYLÜYOR

SENİ GÖRMESEYDİM

Akşam çöktü ondan mı
Seni görmeseydim yoklar mıydı bilmem
Bu hasret ağrısı
Davetsiz bu hayatın mutlaktır oyunları

Kaybettik mi yoksa kazandık mı
Ben sustum cevabını
Seni görmeseydim yoklar mıydı bilmem
Bu hasret ağrısı

Seni görmeseydim yoklar mıydı bilmem
Bu hasret ağrısı
Zamanı vakti var derken
O gün geldi çattı

Açtım gül kokan gül kurusu bakan
O eski sandığı
Davetsiz bu hayatın mutlaktır oyunları
Kaybettik mi yoksa kazandık mı

Ben sustum cevabını
Evimde hem de baş köşede yer var sakladım
Sen gittikten sonra sende

http://www.youtube.com/watch?v=TzM-lJJdpy8&feature=related

mavigun41 dedi ki...

sevgili kankama
zeki müren ile sesleniyorum..


ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ

elbet bir gün buluşacağız
bu böyle yarım kalmayacak
ikimizin de saçları ak
öyle durup bakışacağız
belki bir deniz kenarında
el ele maziyi konuşacağız
benim içimde yanan ateş var
sevgilim ne zaman buluşacağız
belki bir gemi güvertesinde
sen beni unutmuş
için kupkuru
benim gönlümde hâlâ o arzu
sevgilim, ne zaman kavuşacağız

http://www.youtube.com/watch?v=XZjWl6vugqo


haftaya kısmetse buluşmak üzere..
sevgiyle kalın..
herkese iyi akşamlar..

seval dedi ki...

Kankacim cok tesekkürler canim Zeki Müren´i de, o sarkisini da cok severim... :)

Paylasilan bütün güzellikler icin, sarkilar, siirler, hikayecikler, fikralar icin hepinize cok tesekkürler, saatler cabucak gecti, paylastikca günümüz güzellesti... :)

eylem dedi ki...

Paylaşımlarınız için teşekkürler..
Mavigüne şarkı için ayrıca teşekkür ederim
Aslında bende daha birsürü şarkı yayınlayacaktım ancak ekrana fazla bakamıyorum..
uzun bir müzik listem vardı kalemin ucu Ferhat Göçer'den Üzüm şarkısını seçti
çok güzel şarkıdır
Bende geleneği bozmayayım son şarkım Kankama gitsin..
İyi akşamlar sevgiyle kalın..


Üzüm

Herkesin var bir hikayesi gidenleri var kalanları
Var hiç bitmeyen şikayetleri sevenleri var
Yananları var seni ilk gördüğüm o ilk günden beri
Adına aşk deyip bağlandım bu mutluluğu
Paylaşmaya acıları unutalım sana ait
Bütün senindir özüm kimseyi görmüyor
İnanki gözüm asla vazgeçmedim yemin
Ederim arkasındayım hala verdiğim sözün
Aklıma gelince o güzel yüzün her yanımı
Kaplıyor tatlı bir hüzün aynı rüzgara vurgun
İki yelken aynı salkımda iki ayrı üzüm…

http://www.izlesene.com/video/muzik-ferhat-gocer-uzum-2010/1998197

no name dedi ki...

Kankacım şarkı için çok teşekkür ederim, yüreğine sağlık...
Bir an önce sağlığına kavuşmanı diliyorum...