14 Mart 2009 Cumartesi
Rüyalarda Buluşuruz
“ Bir varmış, bir yokmuş“ diye başlayan bir masalda ben prens, sen de prenses olurdun.
Kederin, gamın, ağlamanın, üzüntünün müebbete çarptırıldığı bir ülke...
Kötü kral, zehirli elma, kara şövalye, saat gece 12`de balkabağına dönüşen at arabası gibi saçmalıklardan uzak...
Bir meleğin kanadına yerleştirirdim seni.
Ülkeyi baştan başa gezerdin.
Senden izin almadan doğamazdı güneş.
Ayın dolunay olması ne haddine, senden izinsiz.
Dedim ya diğer tüm masallardaki saçmalıklardan uzaktı.
Eğer sen istemezsen, yağmurdan sonra toprak kokmazdı.
Hatta çiçek açmaz, yağmur yağmaz, rüzgar esmezdi.
Diğer herşey gibi tüm tabiat olaylari da sana mahkumdu.
Konuştuğun zaman herşey susardı, sadece senin sesin yankılanırdı her yerde...
Bense, sadece hayranlık içinde izlerdim seni.
Neden sonra “dıt dıt...” sesleriyle irkilirdim...
Duymak istemezdim ama ısrarla çalardı alarm...
Gözlerimi açtığımda sabahın kör bir vakti,
Gerçek dünyaya dönüş başlamıştı bile...
Herkeste bir yerlere yetişme telaşı...
Ama sen yoksun...
By: KAYA
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Kardeşim,
Yüreğine sağlık.
Çok güzel olmuş...
Ama ben masalları da seviyorum...
tek kelimeyle mükemmel olmuş
yüreğine sağlık
kaya kardeşim..
duyguların o kadar güzel ki..
keşke sadece rüyalarında olmasa..
insan ''O''yanında bulamadığın henüz rüyada olan ,henüz karşına çıkmayana üzülüyor açıkçası...
bu duygu yüklü adamı geç tanıyacağı için...
hadi be prenses nerde saklanıyorsun..
elma elma.elma..
diyoruz
hala çıkmıyorsun
utandirmayin cocugu yaa
cok tesekkür ederim hepinize
Yorum Gönder