3 Mart 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yalnız mı kaldım ne?....... Olsun, benim ada'm var......... Enver Halefoğlu
İnsan oldum kaya oldum
İnsanda kaya oldum kayada insan
Havada kuş oldum kuşta gökyüzü
Soğukta çiçek, güneşte nehir oldum
Şebnemde parlayan şey
Kardeşçesine yalnız kardeşçesine hür
Paul Eluard
11 yorum:
işte
BU GÜNDE SALI
VE
BBOFM MAVİLİGÜNLER 95.5
DE YİNE SİZLERLEYİZ..
Bu gün istek haftamızdı..
fakat yusuf hayaloğlu'un vefatını duyunca değiştirdik..
Bir şair ölür..
şiileriyle yaşar..
İşte gidiyorum
Krşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü
İşte gidiyorum
Toprak alsın benimde bu hazin öykümü
İşte gidiyorum, gurbet yorgunu gövdemi
Çukura kim indirecek
İşte gidiyorum
Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek
Çürüdü gözlerim, yüreğim, bu yağmurlu şehirde
İşte gidiyorum
Beni kaldırın, hicran kalsın teneşirde
Size yüzyallardır sesini kaybetmiş
Bir türkü söyliyecektim...
Ve bir yayla şefkatiyle
Kirpiğinizin ucundan öpecektim
Bir masum türküydü sadece
Yüzbinlerce madurun gönlünde
Belki söyleriz hepbirlikte
Belki, mahşerin birinci gününde
Nasıl sevmiştim hepinizi..nasıl böyle oldu akıbetim?
Ve nasıl çöle döndü
O benim gül gülistan memleketim
İşte gidiyorum, hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız
Ben başımı verdim, sizinse
İnsafsız bir linç oldu karşılığınız
İşte gidiyorum
Penceresiz bir dünyanın labirentine
İşte gidiyorum
''Saçlarındaki yıldızları koparabilirsin anne''
Sonunda kaptırdım gönlümü
ölüm denen o kaypak türküye...
Ve işte kurtuldun benden
Şen olasın ey sevgilim Türkiye
Elbet benimde vardı
Kendime ve yurduma dair umutlarım
Belki bıraktığım yerden sürdürür
Dostlarım, karım ve çocuklarım...
Çatladı yüreğim çatladı sazım
Demekki böyleymiş yazım
Sizlere armağan olsun
Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım...
Benim hiç hayalim olmadı anne
Ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat
Bir mutluluk fotoğrafı bile çekdirmedi bu hayat
Kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne
Ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat...
Sayki yollarda akan, şu feydasız çamurdan anne...
Sayki ıslanmaktım, üşümektim
Sayki yağmurdum anne?
Bunca yıldır gözyaşını, hangi denizlere sakladın,
Oy ben öleyim, sen beni ne diye doğurdun anne
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=FjwS-Gv722A
Hayat Nedir Anne
Benim hiç sapanım olmadı anne,
Ne kuşları vurdum,
Ne de kimsenin camını kırdım...
Çok uslu bir çocuk değildim ama,
Seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
Ben hayatım boyunca
Bir tek kendimi vurdum!
Suskun görünsem de
Fırtınalı ve mağrurdum anne.
Bir mızrak gibi,
Aynada hep dik durdum anne!..
Ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
Leke sürmedim.
Ama göğsümü çok hırpaladım,
Kalbimi çok yordum...
Ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum!
Benim hiç sevgilim olmadı anne,
Ne bir yuva kurdum,
Ne bir gün şansım güldü.
Öpemeden bir bebeğin gidişini,
Tükendi gitti çağım.
Kimi yürekten sevdiysem,
Yüreğini başkasına böldü.
Bir muhabbet kuşum vardı,
O da yalnızlıktan öldü.
Sen beni göğsünde
Hep acılarla mı soğurdun anne?
Yoksa evlat diye,
Koca bir taş mı doğurdun anne?
Eziyet degilim, zahmet değilim,
Musibet hiç değilim;
Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
Doğurdun da beni,
Ne ile yoğurdun anne?
Benim hiç hayalim olmadı anne.
Ne seni rahat ettirdim,
Ne kendim ettim rahat...
Bir Mutluluk Fotoğrafı Bile Çektirmedi Bu Hayat!
Kaybolmuş bir anahtar kadar
Sahipsizim anne.
Ne omuzumda bir dost eli,
Ne saçımda bir şefkat.
Say ki yollardan akan,
Şu faydasız çamurdum anne.
Say ki ıslanmaktım, üşümektim,
Say ki yağmurdum anne!
Bunca yıldır gözyaşlarını,
Hangi denizlere sakladın?
Oy ben öleyim,
Sen Beni Ne Diye Doğurdun Anne
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=zF964ZNpP_Q&feature=
PlayList&p=
5FA72ED4233AB775&playnext=1&index=45
Hani Benim Gençliğim
Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim, topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz.
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere/tellere takıldı
Hani benim gençliğim nerde.
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi, aşk gibi
Ah... Ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm, büyümüştüm.
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne/nerde
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum, kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeğim
Aldılar kitaplarımı sorgusuz.
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim anne/nerde
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum.
Hani benim gençliğim anne.
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=ghLyfCa_BqE
Başım Belada
Bugün yine düşünemeyeceğin kadar başım belada
Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada
İler-tutar yanı yok
Fişlenmişim, adım eşkalim bilinmekte
Üstelik göğsümde yani tam şuramda
Kirli sakkalıyla bir eşkiya gezinmekte
Başım belada
Adamın biri vurulmuş sokakta
Cebinde adresim bulunmuş
Başım belada
Tabancamı unutmuşum helada
Nerden baksan tutarsızlık
Nerden baksan ahmakça
Başım belada
Üzerime kan sıçramış doğarken
Uykularım yarıda kalmış
Başım belada
Senelerce kuralsız yaşamışım
Nere gitsem çaresi yok, yanmışım
Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız
Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda
İhanetin adı yok
Neylersin ki çember daralmakta
Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim
Yasal mermisiyle bir komser yaklaşmakta...
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=4FiSmoVYi80
Adı Bahtiyar (Gökyüzü)
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde, çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde.
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cigara içerken yahut coplanırken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularken.
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar
Yaraldığım yerde kalan sazı kadar.
Beni tez saldılar o kaldı içerde
Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde
Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler
Mavi gökyüzünü ona dar etmişler.
Gazete de çıktı üç satır yazıyla
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Birileri ona; ölmedin, diyordu
Ölüm yanında hüzünle gülüyordu.
Diyarbakırlıymış adı/kod adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar
Yaraldığım yerde kalan sazı kadar.
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=8HljuRZe5qk
Başkaldırıyorum
Cevap veriyorum
Eli böğründe analardan
Mahpuslardan ve acılardan
Çokça bahsediyorum
Çünkü başını kuma
Saklayanlardan tiksindim
Başkaldırıyorum.
Yine söylüyorum
Kırmızı rujlu sokakların
Aşağılık pazarlıkların
Adı anılmayacak benle
Bir çiçeğim halk ormanında fışkırdım
Başkaldırıyorum.
Ben bir bıçak ucuyum
Kavga vermiş halkına
Başkaldırıyorum işte / hey
Varın benim farkıma.
Yine söylüyorum;
Gözü bağlanmış korkulardan
Yasaklardan baskılardan
Asla irkilmiyorum
Çünkü kan emici yarasadan çıldırdım
Başkaldırıyorum.
Yemin ediyorum;
Üç kağıtçının pezevengin
Teslimiyetin ve milletin
Yolu uğramayacak bana
Bir dalgayım halk denizinde köpürdüm
Başkaldırıyorum.
Ben bir namlu ağzıyım
Omuz vermiş halkına
Başkaldırıyorum işte / hey
Herkes varsın farkına.
dinliyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=Lt53rjI75rQ
Ayrılığın Hediyesi
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Birben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamıs ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu arasıra, biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun, son olsun.
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hiç uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun, ne olacaksa olsun...
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=UE3pJ-EHpIw&feature=related
Yüreğim Kanıyor
Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yanağında
Yarılan ekmeğin buğusuyduk.
Gözüm yaşarıyor,
Yüreğim yanıyor / kanıyor,
Olmasaydı sonumuz böyle.
Biri saksımızı çiğneyip gitti
Biri duvarları yıktı
Camları kırdı
Fırtına gelip aramıza serildi
Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi
Bizi yaraladı
Biri şarabımızı döktü
Soğanımızı çaldı
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu
Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı... Olmasaydı sonumuz böyle
Gözüm yaşarıyor
Yüreğim yanıyor / kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Dağlarda çoban ateşiydik
Dolanarak mavzer yatağında
Ceylanın pınara inişiydik
Göğsüm daralıyor,
Yüreğim kanıyor,
Olmasaydı sonumuz böyle.
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıyla uyanan birer serçe
Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında
Birer çiğ damlasıydık
Bahar sabahında gül yaprağında
Dedim ya;
Hiç yoktan susturuldu şarkımız
Yüreğim kanıyor yüreğim kanıyor
Bitmeseydi... Bitmeseydi bizim öykümüz böyle
Göğsüm daralıyor
Yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle.
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=FqlD1Ctw7fg
Yusuf Hayaloğlu
akciğerinde oluşan ödem nedeniyle son 24 saati yoğun bakımda geçiren yusuf hayaloğlu bugün sabah saatlerinde solunum yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu.
başta ahmet kaya olmak üzere birçok sanatçının şarkı sözlerini yazan, aynı zamanda ahmet kaya'nın eşi gülten kaya'nın ağabeyi olan yusuf hayaloğlu 3 çocuk babasıydı.
arkasında yüzlerce şarkı sözü ve "gözleri intihar mavi" adlı bir de şiir kitabı bırakan hayaloğlu'nun ,"hani benim gençliğim", başım belada", "kod adı bahtiyar, "başkaldırıyorum", ayrılığın hediyesi, yüreğim kanıyor" gibi onlarca şarkı sözü ahmet kaya tarafından bestelenmiş ve yorumlanmıştı. yusuf hayaloğlu 56 yaşındaydı.
Bu yüzden yusuf hayaloğlu'nu şiirlerini en iyi yorumlayan Ahmet Kayanın Sesinle anmak istedik.
şarkılar,şiirler sözsüz kaldı..
ölüme hazırlıklı olunmaz..
Biz bu yayna başlayacağımız saatte sizlere sizlerin isteklerinizle başlayacaktık..
Fakat dediğim gibi
Ölüme hazırlıklı Olunmaz..
tüm yakınlarana,şiir dostlarına allahtan sabır dinliyoruz.
Bu gün
BBO FM MAVİLİGÜNLER 95.5
elimizden geldiğince onun kendinin seslendirdiği şiirleri..
ve onun sözlerinden Ahmet Kaya'nın
sesinden tanınmış yüreğimize kazınmış sarkıları dinldiniz.
Şimdi sizlerlerden ayrıma vaktimiz geldi
Yusuf hayaloğlunun gene tanınmış ve sevilmiş bestelenmiş bir şarkıyla veda ediyoruz..
bu şarkı son şarkı olduğu için..
maviligünlerden
BBO ailesine
ve
Kankama gitsin.
Ne demiştik
Ömrümüzün Tekrarı Yok..
güzel anılmak..
arkada güzel bir söz bırakmak.
gideni bir cümle ile
bir ömrü anlatmak kalanlara..
ömrünüze bereket olsun..
arkanızdan söylenecek iyi bir cümleniz olsun..
ve şarkımız dönmeye başladı
Dağlarda Kar Olsaydım
Şu dağlarda kar olsaydım
Bir asi rüzgar olsaydım
Arar bulur muydun beni
Sahipsiz mezar olsaydım
Şu yangında har olsaydım
Ağlatıp bizar olsaydım
Belki yaslanırdın bana
Mahpusta duvar olsaydım
Şu bozkırda han olsaydım
Yıkık perişan olsaydım
Yine severmiydin beni
Simsiyah duman olsaydım
Şu yarada kan olsaydım
Dökülüp ziyan olsaydım
Bu dünyada yerim yokmuş
Keşke bir yalan olsaydım
Yusuf Hayaloğlu
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=Ci0BMqDnirg&feature=related
tekrar buluşmak üzere
yüreğinizden sevgi
yüzünüzden gülümseme
eksik olmasın
BBOFM MAVİLİGÜNLER 95.5 de
her salı buluşmak üzere..
ömrümüz izin verdiği sürece.
KALIN SAĞLICAKLA...
Ablacığım,
Yüreğine sağlık ve ömrüne bereket...
İyi ki varsın...
ellerine yüreğine sağlık ablacım
Yorum Gönder