Yalnız mı kaldım ne?.......
Olsun, benim ada'm var.........
Enver Halefoğlu
19 Ekim 2010 Salı
HerDemMavi
Mavi sevgi mavi huzur mavi mutluluktur... Mavi düşler yeşertir umutları mavi derinlikler yüceltir mavi gökyüzü kanatlandırır insanı. Mavi hayattır ve hayat masmavidir...
Bugün belirli bir konu buladım ben kankamda belirtmemiş bende ordan burdan,havadan sudan,dağdan taştan, eteğimde olanlardan olmayanlardan , bulup buluşturduklarımdan yayınlıyorum :)
Evet şimdilik bir ara veriyoruz programa kısa mı olur uzun mu olur bilemem...Ama sonuçta tekrar burada olacağım... siz reklamlara takılın ben geliyorum :)
Ve verdiğimiz çok uzun olmayan aranın ardından tekrar birlikteyiz Sevenler için gelsin şarkımız
İkimiz Bir Fidanın
yola cikmiş ariyorum kaybettigim aşkimi sakın bana umit verme seveceksen başkasini bana toz pembe gorunmez sensiz dunyam çok karanlik beni senden daha fazla sevecek kimsem yok artık ikimiz bir fidanin guller acan daliyiz sen benimle, ben seninle bu hayati yaşamaliyiz severek birbirimizi hayatta hep gulmeliyiz yaşamanin gayesini(anlamını) seni sevince anladim senden gelen her cefaya bu canimi adadim bil ki tahammul edemedim başka birini sevmene sevme benden başkasini razi degilsen ölmeme
Tek başıma programda yol alırken aklıma geldi bu şarkı nakaratını severim hadi dinleyelim..
Tek Başına/Özlem Tekin
bomboştu uzun zamandır kalbim düşlerim evim buz gibi ellerim seni buldu karanlıkta yanlızdım sende yanlızdın aslında güzel olduğu gibi olduğu yerde ama olduğu gibi görünecek cesur adam nerdeeeeeeee allahın cezası bir kaç hafta süre alışmadan aman abi yakınlaşmadan şu mesele aşıksan korkuyorsan kayıp sevipte susuyorsan ayıp yazık daha gerçek ne var hayatta hem ne var korkup kaçacak bunda biter tabi istersen yeter çeker gidersin ayrı ama bil başarırım sen olmasanda yaşatırım ben bu aşkı
dağları deldim tek başıma çölleri aştım birtek ben erleri yendim kız başıma sende yıkılmam dağları deldim tek başıma çölleri aştım birtek ben erleri yendim kız başıma sende yıkılmam
görgülü bilgili olsun zengin olsun diye hiiiiç işim olmaz benim keyfim yerinde magazin malı güllü dallı motorlar gibi koca aramıyorum ki oğlum ben bu şarkılar niye aşk için aaaaaaşk bende sapına kadar var o ayrı ama bil kesip atamam sen olmasanda unutamam ben bu aşkı
dağları deldim tek başıma çölleri aştım bir tek ben erleri yendim kız başıma sende yıkılmam
Özlem tekin dinleyince Şebnem Ferah dinlemeden geçilmez dedim kendi kendime İlk çıktığında sürekli dinlenen bir şarkı halen çok severim hepberaber hatırlamış olalım
Sil Baştan
Gücün var mı sevgilim Derin sularda inci tanesi aramaya Cesaretin kaldıysa Hala benle aşktan konuşmaya Söyle canım sevgilim Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi Yorgun gibi bir halin var Duyguların karışık olabilir mi
Sil baştan başlamak gerek bazen Hayatı sıfırlamak Sil baştan sevmek gerek bazen Herşeyi unutmak
Sanki bugün son günmüş gibi Dolu dolu yaşamak istiyorum ben Her ne çıkarsa yoluma Selam verip yürümek istiyorum ben
Sil baştan başlamak gerek bazen Hayatı sıfırlamak Sil baştan sevmek gerek bazen Her şeyi unutmak
Daha önce yayınlamış olabilirim olsun birdaha yayınlayalım ne olacak hatırlamış oluruz :) ve şiirle devam ediyoruz
Yüreğim sen/indir
bazen kocamandır yürek, içine girip çıkmak istemezsiniz... bazen öylesine kocamandır ki yürek, içinde kaybolup yitmek istemezsiniz...
yürek işi benzemez akıl işine kalsan da kırılır gitsen de
hangisi kocamansa iz onda kalır ayna diğerinde kor birinde sızı öbüründe
hangisi kocamandır söylesene alev alev yanıp izlerini gözyaşıyla silen mi sızım sızım sızlayıp aynada kendi aksini seyreden mi hangi yürek daha kocamandır söylesene
söylesene hangisi daha çabuk soğur yangınından sonra hangi biri söylesene
ya da sus söyleme yüreğim sen/indir bilir yüreğine değince
Fotoğraf mı çekineceksiniz Güzel mi çıkmak istiyorsunuz E ne duruyorsunuz fotoğraf bizim işimiz diyen "no name Fotoğraf stüdyoları" 24 saat hizmetinizde
Yollardan mı şikayetiniz Yine mi çukur olmuş Üstgeçit mi yok Köprüde mi gerek Siz hiç düşünmeyin Artık “eylem yol bilir yol bulur proje firması” hizmetinizde…
Ders yapmaktan sıkıldınız mı Çok mu ders veriyorlar Siz hiç üzülmeyin Kaya beş dakikada yapar keyfine bakar.com
siz öğrencilere destekte sınır tanımayacak… --------------
Acıktınız mı Şöyle Açık havada deniz manzaralı bir yerde kahvaltı mı yapmak istersiniz çok mu zor artık değil Mavigün restorant körfeze karşı bakan mekanında sizlere çiçek kokuları arasında mis gibi kahvaltılar hazırlamakta bence kaçırmayın
Adres: Körfeze gidin taze ekmek kokusunu takip edin maviyi görün işte orası ----------------
İhaleleri hazırlamak ayrı bir sorun mu Size yardımcı olan kimse yok mu İhaleden vaz mı geçiyorsunuz Durun!!! Bu devirde vazgeçilir mi kafayı mı yediniz siz Zaten zor iş bulunuyor Bunun için size profesyonel yardımda bulunacak Sevalim ihaleyi severim, Gün içinde hallederim bu benim işim diyen Seval ihale danışma,hazırlama,teslim etme bürosuna sizleri de bekliyoruz Adres:İhale mah. ihale cad. ihale apt. No:İhale/ihale
eylemcim teşekkürler.. canım almışsın gönlüne maviyi.. herdem olmuş uçurmuşsun hepimizi.. Gökyüzü mahallesi. sonbahar sokağı ekim evinin HERDEMMAVİ olan balkonundan... Eylem kardeşimin sesine ses vermeye ona yoldaş olmaya mavileşmeye diğer tüm aile fertlerini de bekliyoruz..
aslında yüreklerde sevgi adresimiz belli.. HERDEMMAVİ..
özlemek dostluktan değil, leo, özlemek aşktandır. neden özler insan ve niçin savaşır sözcüklerle? uzaklıklar… uzaklıklar hep içime oturuyor benim. özlüyorum leo, dilini, ellerini, saçlarını, hele de gözlerini bir daha özlüyorum. insanı nasıl da tutukluyor bir bilsen, elini, bilincini, gözlerini, dilini nasıl da bağlıyor, anlatabilsem… söyleyemediklerimi ve anlatamadıklarımı düşünüyorum şimdi.
henüz yazmadım onu leo, henüz anlatabilmiş değilim. işte bunlar leo, insanı özleme çeken, özlediğini anlatan ya da fark ettiren şeyler… insan neyi özler leo, yaşadıklarını mı yaşamak istediklerini mi? özlemi belirleyen tutkular mıdır yoksa; tutku varsa özlem de vardı desem, ne dersin buna? uzak düştüğümüzde, uzak olanı yakınlaştırmak özlemek değil midir?
Efsane Wimbledon’un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeydi.. Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu: - Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi: - Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir. 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2’si finale kalır. Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı’ya ‘Neden ben?’ diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı’ya nasıl ‘Niye ben’ derim?
sözcükler insanı anlamaya ve anlatmaya yetmez çoğu zaman. çoğu zaman, yaşamlarımızdaki gerçekleri ifade etmeye yarar ve bir de düşlerimizi, duygularımızı anlamaya ve anlatmaya; sözcüklerin yetersiz ya da yorgun düştüğü durumlarla onun yerini davranışlarımız almaz mı? yan yana yürümek, koşmak ya da bilmediğimiz yollarda yürümek hiç anlamlı gelmiyor mu sana?.. bu yolculuğa kendimle başladım, seninle devam ettim ve kendimle bitiriyorum artık. yazmaya başladığımda bendim, bitirdiğimde sen. başlangıç ve son birleşti leo. bir noktaydım başlangıçta sonra bir çizgi (paraboldu belki de). seninle buluştuğum o noktadan sonra bir çember çizmeye başlamıştık. ben, senin noktandan, sen benim noktamdan yürüdün. başlangıç ve son, son ya da başlangıçtı bizimkisi. sahih aydemir (içlenmeler)
NİL BURAK söylüyor...
BİR GARİP OLUR İÇİM __
Bir garip olur içim Kararınca ufuklar Birbir aklımdan geçer Kahreden ayrılıklar
Acılarla dertlerle Ben gönlümü eğlerim Bazen umutla dolar Coşar şarkı söylerim ...
Andıkça gözlerimden Gizli gizli yaş gelir Beklediğim sevgili Bakarsın çıkar gelir
badem pencereli kavun kapılı nar kiremitli balık bacalı küçücük bir evde yaz sıcağında sıcacık bir yerde kış soğuğunda çiçecik bir evde kırlar güzeli esincek bir evde eylül geceli ufacık bir evde gümüş gülüşlü tefecik bir evde erik bir evde yaşamak yaşamak yaşamak sen(in)le isterdim ben de yaşar miraç
bugün rekor kırdım kendi rekorumu tabii... işe başladıktan sonra alıştığım hamsiden bugün yedi tane yedim... balık yemeyen ben artık yedi hamsi yiyebiliyorum :)) Paylaşayım dedim :)
- Almanya'da Liyakat Nişanına Layık Görülen Fatih Akın'a Kültür Bakanlığı Sahip Çıktı: "Biz daha pahalısını takarız..."
- Sezona 5'te 5 Yaparak Başlayan Yozgat Gülderenspor Teknik Direktörü Ersin Özbükey: "Bu noktaya kadar tamamen şans eseri geldik..."
- Erasmus'la Hacca giden ilk öğrenci kafilesi yola çıktı...
- Adapazarı'nda içtiği sahte rakının ardından gözleri açılan görme engelli vatandaş tıp dünyasının yeni umudu oldu...
- Doğru ışığı yakalayamayan fotoğrafçıların eserlerinden oluşan vesikalık fotoğraf sergisi "Boyunsuzlar", İstanbul Modern'de sanatseverlerle buluştu...
Kayacım canım.. annene alıştın mı.. ayaklarını sehpaya uzatma kayaaaaa içtiğin bardağını kaldırsana kayaaaa dışarsı soğuk oğluuum üstüne birşey giy..
kayaaa oğlumm kim bu kız hadi söyle anneee ciddi misin..
he he.. nasılsın yani..
bu cümleler de özlenir be kaya.. hani yanımızdayken offf annne aman anne dediğimiz o cümleler..
her annenin farklı olsada cümleleri... hani evlatları ''oof anne,aman anne'' dedirten.. yanndaysa hala anneciğin keyfini çıkart canım.. eğer gittiyse de allah tekrar kavuşmalar nasip etsin..
Iyiyim Eylem sagol, seni iyi gördüm, Allah bozmasin
Amin ablacim, tesekkür ederim Anneme aliskinim zaten de, kendi evimde alismaya calisiyorum. Mutfagim elden gitti resmen, yatak odam da öyle. Ama en azindan kadinlarin korkulu rüyasi "ne yemek yapsam" demiyorum artik :) Onu düsünen baska birisi var su aralar. Onun disinda hersey güzel simdilik
yani neden üzülmeyelim.. 7 tane daha fazla hamsi daha fazladan ölecek he he... afiyet olsun canım kardeşim..
sen bu yaşa kadar yememekle hamsiye esasen üzüntü kaynağı olmuşsundur..
kimbilir 7 tane hamsi..
denizin dibinde dolaşırken..
eylem bizi yemiyor bu durum kılçığıma dokunuyor yani.. tüm karadeniz e bu nasıl söylenir değilmu? çok zeki de kız bizi de yemiyor nasıl olmuş pu zeka iş şaştım kaldum.. bende. 7 tane yiyecekmiş açılışı bizle yapıçakmuş son dk.haberu.. deme he he zekiydi şimdu varya süper zeki olur pu kız.. hadi olta nerede yakalananım..
sekizinci hamsi.. bende gelecem..
olmaz.. gız 7 dedi.. olmaz uşağum.. sen başka sefere..
Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi'nde tutsaklık günleri. Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir. Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre: - Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der. Nazım'i odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve: -Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der. Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe: -Ömer Hayyam adınıduydunuz mu? diye sorar. Müfettiş hemen atılır: -Kim duymaz Hayyam'i. Nazım: -Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, görüyorsunuz sanatcıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak, der çıkar. Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
Sahi, o dönemin Adalet Bakanı kimdi?
ONUR AKIN söylüyor..
KAYACIM...
sevgili anneciğin ile birlikte tüm annelere (güzel anne kankamada) gitsin..
Seviyorum Seni..
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp Banıp yer gibi Geceleri ateşler içinde uyanarak Ağzımı dayayıp musluğa Su içer gibi
Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner çayırları Büyürken büyürken görürüm gülüm Her sabah her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz alır beni
Seni düşündükçe gül dikiyorum Ellerimin değdiği yere Atlara su veriyorum Daha bir seviyorum dağları gülüm Her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bır parça mavi deniz alır beni
Oteller Hanlar Hamamlar için Sürekli Şiir / Cemal Süreya
I. Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem, Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i Bir de fethi Naci'yi, ve elbet Mustafa Kemal'i Ankara Ankara Bir kent değil burası, bir acenta dizisi, Bir işhanı, bir umumi mümessizlik belki, Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen süpermarketler Tutulmamak üzere verilmiş bir söz gibi. Sahi kaçıncı sanat oluyordu şu mimari? Birer önyargı gibi uzuyor çağdaş caminin minareleri. Opera: içine dikiş gereçleri doldurulmuş ağırlıksız bir keman kutusu, Osmanlı Bankası davul; Ve Emlak Kredi'yle başlayan camdan metalden bir melodika ordusu: Dol (An) kara bakır dol!
Biletim öldü; Gömleğim kirli.
Ek yapıların ana yapıları böyle ezip geçmesinde Yoksa ölümcül bir beğeni de mi gizli? Ne derdi buna Sadettin Köpek, Necmettin Pervane ne derdi? Tiren kuşları daha Eskişehir'den başlayarak Çarpa çarpa bedenlerini kara vgonlara Can boyasıyla çizer portresinin ilk çizgilerini. Evliya Çelebi'ye kenti gezdiren rehberin de Sesi yeraltından geliyordu ve kemiktendi elleri.
Bir kadın torbaya doldurulmuş gibi yürüyor Yine de, belli, içi içine sığmıyor.
Büyük Millet Meclisi'ni hiç gözden kaçırmamakta O nereye giderse peşini bırakmayan Ankara Oteli:
İş Bankası da kendine özgü bir humour'la süzüyor Şimdi biraz daha aşağıda kalmış Anıt-Kabir'i.
İşe bak, dün humour sözcüğü için Fransevi'yi açtıydım, "Şetaret" diyordu yanlış okumadımsa Şemsettin Sami: Ey şetaret bankası, artık gelmiş sayılırsın Çankaya'ya!
Ben öyle her şeye dikkat eden bir adam değilim, Ama biliyorum DÇM için Marmara Oteli'ne gideceğim Yakamda gizlilik rozeti, eh çobanıllık da caba; Vergi iadesi için de Stad Otel var, Paraşüt kulesini yukardan görmüş olursun ayrıca.
Adını titizce saklayan bir sokak buldum Şimdi söyleyemem hangi alanın arkasında, Oradan geçerken hep seni düşünüyorum, Belki de oralarda bir yerdesin, Sen tavşan aralığı, Sen ağzımın tadı,
Bir buluş gibisin!
- Ağır ol Bay Düzyazı, Sen ancak uçağa binebilirsin!
:) Eylemcim hamsi yenmez mi be ablam? :) cik cik cik.. bak Mavigün ablan baliklardan ne güzel haberler almis, önce konusmuslar aralarinda sonra hepsi kosmuslar oltaya, aglara... bir yandan da sesleniyorlarmis birbirlerine aman ilk denemesinde bizi yesin Eylem abla...:)
Program sahane.. Sarkilar, söylemler, alintilar, haberler, reklamlar hepsi cok güzeller.. BBO ailemiz gibi, her sali en güzel siginagimiz, Adamiz gibi, hepimizin gönlüne yerlesmis mavilikler gibi...
Kıraç dinlemeyeli uzun zaman olmuştu dinleyelim bakalım
İstanbul Saklasın Bizi
Edası ömrüme ömür Gözleri kömür dilber Ah bir el ver, bir el ver de Yaralarımı sarayım Payıma düşmüyorsun belki Hakkım değilsin Yine de gel Bir senin yanında ben olayım İstanbul Saklasın bizi Boğazında düğümlesin Kimseler göremesin, bulamasın ikimizi Kuralına uymaz hayatın Biliyorum uyuduğumuz uykular Denizine sor içimi bu şehrin Kifayetsiz tüm şarkılar
Ankara’nın güzel günleriydi. Meyhane masaları hükmünü yitirmemiş; bara kesmemişti ortalık. Balık bulmak sorun olsa da, rakının demi bir farklıydı.
Her akşam işten çıkar Ahmed’in onu beklediği meyhaneye giderdi. Masa her zaman ki masa, Ahmed her akşam orada... Ahmed o günlerde işsiz...
Günler sonra bir akşam Ahmet’i bulamadı orada. İkinci akşamda yoktu Ahmet. Üçüncü akşam dayanamadı sordu:
“Nerede Bu Ahmet? Bir şey oldu da haberim mi yok yoksa?” “Abi, Ahmet artık buraya gelmez dediler.” Şaşırdı. “Niye?” diye sordu. “Abi, o senin kız kardeşine aşık olmuş. Senin karşına artık çıkamazmış dediler.” “Peki şimdi nereye gidiyor?”
Sinirle çıktı meyhaneden. Doğru tarif ettikleri yere. Meyhaneye girdi. İlk önce göremedi. Daha sonra meyhanenin diplerinde tek başına farketti masada onu. Gitti karşısında dikildi. Sanki yok olduğu üç gün boyunca hiç kalkmamıştı masadan. Çok sarhoştu.Onu görünce zorlukla ayağa kalktı. Masadaki meyve bıçağını uzatarak al vur beni dedi. Sanırım ben bunu hak ettim. Onu anlamaya çalıştı ama anlayamadı.
“Seni tek bir şartla affederim” dedi. “Kardeşimle evlenip mutlu olacaksın.”
Evde kardeşine anlattı durumu: “Bir arkadaşım var adı Ahmed. Seni sevmiş. Onunla buluşmanı istiyorum. Çok iyi biridir...”
Buluşma zamanı geldi. Kız saatlerce beklemesine rağmen Ahmed oraya gelmedi. Ağlayarak eve gitti. durumu anlattı. Kan beynine sıçramıştı. Ne oldu da oraya gitmedi acaba Ahmed. Aklı almıyordu. Aynı meyhanede buldu onu:
“Bu sefer” dedi “hak ettin öldüreceğim seni...”
Yine zorlukla doğruldu yerinde, Cemal dedi: “Gömleğimi görüyor musun? Kirli... Başka gömleğimde yoktu... Bu halde nasıl gideyim?”
Ahmed, onun en sevdiği arkadaşı... Cemal Süreya eve döndü, Ahmed Arif’in söylediklerini düşündü. Beyaz bir kağıda başlık attı.
“GÖMLEĞİM KİRLİ”
Altına da bir dizelik bir şiir yazdı.
“Gömleğim kirli...”
Bazı yazıları anlamak için öyküsünü bilmek gerek... İmge öykünün kendi de olabilir. Şiir her zaman kendine katmaz ya, bu haliyle okuyana da verebilir kendinden bir şeyler... Şiir, bir aşkın mesela, tek dizelik uzun öyküsü olabilir...
Felek ne derdin var ise Ben varım ya sal başıma Bıkmışım senin dünyandan Zaten gelir dar başıma Bırakmadın benim peşim Kurutmadın gözüm yaşın Neyinden korkayım kışın Yazın yağar kar başıma Yanar gönlüm yanar bitmez Ocak içte duman tütmez Zalim felek sanki yetmez Bir de vurur yar başıma...
NOT: Tesadüfen cikti karsima bu satirlar, ben begendim, aldim geldim... :)
Yiyorum işte artık yedi tanecik :) bunada şükür Seval ablam.. konuşan hamsiler harikaydılar canım :) Çok birşey yesem zaten halimden belli olur Mavigünüm gördü o kadarcığım işte :))
Atatürk'ün En sevdiği hikayelerdenmiş. Arada kendi anlatır, arada baskasna anlattırır, hep gülermiş. (F. R. ATAY)
Yeşilaycı bir profesör bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere sormus: "Bir eşegin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, biri rakı. Hangisini içer?" Cevabı kendi veriyor: "Tabii suyu." Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?" Arkadan bir bekri söz alıyor. Yüksek sesle cevaplıyor. "Eşekliğinden." Atatürk bu cevaba bayılıyor. Gülüyor, gülüyor.
Bir akşam Orman çiftliğinde yanında erkanı, açık havada oturuyorlar. Rakılarını yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir çiftçi çocuk çalışıyor. Atatürk el edip, çağırıyor. Soruyor: "Söyle çocuk: Bir eşegin önüne iki kova koysan. Biri rakı dolu, biri su. Hangisini icer?" Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi Paşa Hazretlerinin ve yanındaki muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. Devletin en büyükleri...Esas vaziyetine geçiyor: "Rakıyı kumandanım!" Atatürk kahkahayı basıyor. Herkes şaşkın. Ata onlara dönüyor. Muzip bir ifade ile "Aman beyler! Neden diye sormayın
Kankacım o da birşey mi, ne çıkar 7 hamsiden, ben geçen gün bir oturmaya 148 tane kabak çekirdeği çıtladım da bana mısın demedim, bitmese daha da çıtlardım yani...
Cok güzelmis Kankacim hala gülümsüyorum, Allah rahmet eylesin sevgili Atamizi ve büyük usta Nazim´i ve digerlerini... Tüm gelmis gecmis, büyük degerleri, siradisi olaganüstü insanlari... :)
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cigaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
Ablalarım coşmuş arada kankamın yorumu gördüm 148 tane üşenmeden saymış :) kabak çekirdeği çıtırdatmış maşallah kankacığım... ne mide var sende de bir oturuşta götürmüşsün cık cık cık...
kapılar kapalı, dünya buzlu cam uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan
ikimizin yerine dinliyorum sevdiğin şarkıları siyah tişörtünü giyiyorum yatarken gömleklerini, kazaklarını, kokunu senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken gün boyu elimde kahve fincanı
kapıyı açmıyorum telefonlara çıkmıyorum başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların
Sevgilim, yetimim benim, nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata öldüğünden haberi yok fotoğraflarının
iddia üzerine 7 tane hamburger yedim, yanında 2.5 lt kola( Ama layt) patates kızartması çıtır soğan kıvrımı felan... def gibi gerildim, gözlerim açılmıyor... du kii ... ablamın ıspanaklı pide davetini okudum. şimdi davete icabet etmesem olmaz... körfeze kadar koşarak gitsem hamburgerler biraz erir, işkembede yer açılır( Kankacığım işkembe dedim) ıspanaklı pidelere bir şans vermem gerek... ne yöne doğru koşacaktım...
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
İmrendiğin, öfkelendiğin Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim Yani yaşamışlık sandığın Geçmişim Dile dökülmeyenin tenhalığında Kaçırılan bakışlarda Gündeliğin başıboş ayrıntılarında Zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim. Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp, Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren, Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin. Ve hala bilmiyordun sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana Bütün kazananlar gibi Terk ettin. ........... ........... ........... ...................
Aşkın bir yolu vardır Her yaşta başka türlü geçilen Aşkın bir yolu vardır Her yaşta biraz gecikilen Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler Gözlerim Aşkın kuzey yıldızıdır bu Yazları daha iyi görülen Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler İlerlerim Zamanla anlarsın bu bir yanılsama Ölü şairlerin imgelerinden kalma Sen de değilsin. O da değil Kuzey yıldızı daha uzakta Yeniden yollara düşerler Düşerim Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda Ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler Yaşamsa yerli yerinde Yerli yerinde her şey Şimdi her şey doludizgin ve çoğul Şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi Şimdi her şey yeniden Yüreğim, o eski aşk kalesi Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden Dönüp ardıma bakıyorum Yoksun sen Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren.
canım bir şey cik olmaz.. gel.. bu ayranın bu ıspanaklı piden(safinaz)
aç kaldın tabii 7 tane hamsiyi parmak ucunda ilk defa görür gibi bakarak ye.. sonra 777 tane hamsi ağlasın gözyaşlarından olsun karadeniz..
yemek seçersen de.. tamam sıfır beden güzel ama sen pop yıldızı değilsin.. sen bir bizim gönlümüzün yıldızısın.. bak Ankara rüzgarlı imiş.. sen ceplerine taş doldur.. ağırlık yapsın... sonra uçarsın filan.. herkes çölde arar biz semada ara ki bulasın . yıldızımızı... canım eylemcim.. kankan bu arada yediklerinden sonra hala ses verecek durumda mı? yani ıspanaklı pidesi ve ayranını ayırdım da..
Denedim, günler geçmiyor... Aynı senedeyim! İşin kötüsü hayalin peşinde, Gitarın telinde, bitap bir haldeyim... Bir sonbahar sabahı, yağmur öncesi, ayrılık sonrası... On beş gün oldu sevgili gideli, ve sevgili ağustos böcekleri...
Aşkın sonu; binbir soru işareti, Belki bütün cevapları içimizde...
Son bir kez gir içeri, Kapat kilitle tüm kapıları, Ki gitme ihtimalin bile olmasın! Son bir kez bırak alev alsın , Aşkın yongası bedende, Bu kış yapraklar dalında kalsın!
Bu sabah bir martının kanadındayım, Yanımda gitarım... Bir kaç şarkının sözleri aklımda, Bir kaçını hiç yazmayacağım! Değişmeyen bir döngü halbuki gün ve gece, Olağanüstü hiç bir şey yok! Aşk bitti tam on beş gün önce...
Aşkın sonu; binbir soru işareti, Belki bütün cevapları ikimizde...
keremcem´e de pide ve ayran var mi kankacim? :) Ben bize bir iki sarki söyler diye onu da cagirdim baksana ne güzel söylüyor... :)
Bu gün hamsi yemeği başaran kardeşim Eylem e armağan ediyorum..
Kazım Koyuncu dan.. Divane Aşık Gibi..
Divane aşuk gibi da dolanirum yollarda kız senin sebebune yar senin sebebune Kaldım istanbullarda(ANKARADA) kadım istanbul...
Baban beni babamdanda birkerecuk istesun Allahın emru ile allahın emru ile Gelinum olsun desin gelinim olsun...
sar beluna belunada karadeniz uşağı sar beluna belunada karadeniz kuşağı (e kız sen da dermusun oy kız sen da dermusun alsam ha bu uşağu...)
yüksek dağun kuşuymda selviye konacağum istebeni babamdan iste beni anamdan vermezse kaçacağum vermezse kaça...
al şalum yeşil şalım da dünyayı dolaşalum al şalum yeşil şalım da dağlaru dolaşalum (sen yağmur ol ben bulut sen yağmur ol ben bulut Maçkada buluşalum maçkada bulu......)
Hayat Katarı Hayat katarının ta en arka vagonunda yolcuyum Başımda bere elimde sarı madenden bir boru Deli gibi gidiyorum katarın gittiği yere doğru Çöh, çöh, çöh, çöh Hayat katarının ardına bağlı vagonda yolcuyum Başımda bere elimde boru gidiyorum Katarın gittiği yere doğru Çöh, çöh, çöh, çöh Hayatta her merhale bir istasyon Bir durak yeri Durmak istiyor katar bu istasyonlarda Dinlenmek istiyor Fakat ben Acelem ne bilmem Sarılınca elimdeki boruya Üflüyor, üflüyorum Düüt Ve duyar duymaz bu sesi önde lokomotif arkada vagonlar Sarsıla sarsıla ileri atılıyorlar Çöh, çöh, çöh, çöh Nereye gider bu katar Diyorlar ki niceleri gittilerde bir daha geri dönmediler Fakat neden niçin bilmem Boruya üflüyorum gene ben Düüt Ve katar hızlanıyor yeniden Çöh, çöh, çöh, çöh Ateşçi aman yollara dikkat Elindeki kömürleri idareli at Lokomotif yorgun argın kemiriyor mesafeleri Mesafeler tekerleklerin altında eriyor sanki Çöh, çöh, çöh, çöh Biliyorum ilerisi uçurum Fakat sen yürü yavrum Gerisi beter, gerisi malum Gerisi beter, gerisi malum Erkin Koray
Ahhh bu gidiş gelişlerin Ahhh bu yarım sevişlerin Ahhh bu canım deyişlerin Beni öldürecek vallahi öldürecek Seni paylaşmak istemedim beceremedim Belki de çok şey bekledim değişemedim Kırıldım döküldüm utandım söyleyemedim Kararlar aldım sonunu getiremedim Ahhh bu gidiş gelişlerin Ahhh bu yarım sevişlerin Ahhh bu canım deyişlerin Beni öldürecek vallahi öldürecek Sakladım seni herkesten İçimde büyüttüm Yüreğimdeki korkuları bir bir uyuttum Hayaller kurdum sımsıcak Hepsini soğuttum Teslim oldum ben bu aşka kendimi unuttum Ahh bu gidiş gelişlerin Ahhh bu yarım sevişlerin Ahhh bu canım deyişlerin Beni öldürecek vallahi öldürecek
Candan Ercetin´in bu cok güzel sarkisiyla ben de veda ediyorum...
Kankacim, Eylemcim, Kayacim ve No Namecim, sevgili BBO ailesi.... Ucsuz bucaksiz gri bulutlara ve soguga inat sizinle mavilesip güzellesen bu sali günü icin hepinize cok tesekkür ediyor, iyi aksamlar diliyorum.. :) Hic eksik olmayin!
Seni özlemenin Ne demek olduğunu sor bana, Yetmiş iki dilde anlatabilirim Kitabını yazabilirim sayfalarca. Yalnızlığın rezilliğini Kokuşmuşluğunu Ve çıplaklığını da. Ama hiç kimse Kavuşmanın güzelliğini Sormasın bana / anlatamam. Ben sana hiç kavuşmadım ki!
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim
Bilmiyorum Dudakların nasıldır. Sıcak mı ateş topu kadar, Yoksa soğuk mu Buza kesmiş bir bardak su gibi? Kıvrımlarına, Kırmızı karanfiller mi tutunmuş, Küle gizlenmiş kor mu var? Tenime değdiğinde dudakların Cemre mi düşer bedenime, Mızrap değen bir saz teli gibi Titrer mi yüreğim bilmiyorum. Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki!
Bir kadını sardığında kolların, Ürkek ceylânlar Nasıl kurtulur tuzağından? Dolu yemiş yaprak gibi Nasıl titrer bir yürek? Ellerin nasıl okşar bir bedeni, Goncalar Nasıl güle döner sıcaklığınla / bilmiyorum. Hiç sana sarılıp yatmadım ki!
Ama hiç kimse / kavuşmayı, İki derenin birbirine karışıp Sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu Sormasın bana ,anlatamam. Çünkü seninle ben, Ayrı kaynaktan doğmuş Sularında hasretleri taşıyan Başka denizlere koşan iki ırmağız. Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları Aynamızda ayrı gökleri yansıtırız. İşte onun için İki dere nasıl karışır birbirine Nasıl sığar iki nehir bir yatağa /bilmiyorum. Seninle Hiç aynı yatakta coşmadım ki!
Sen bana /yalnızca Ve sadece Kahpe sensizliği sor Rezil beklemeyi , özlemeyi sor. Tanrı şahidimdir Kurda kuşa Dağa taşa bile anlatabilirim. Demem o ki uzaktaki yakınım: Vuslatlara yabancıyım, Ama, Seni özlemenin kitabını yazabilirim. Kâmuran Esen
Gidiyordum tam dosyalarimin basina yari yoldan döndüm, cünkü aklima geldi bu sarki da cok güzeldi... :)
Issız sokaklarında yürürken bir şehir Ne kadar tanıdıksa o kadar boş gelir Gördüğün bütün yüzler birbirine benzer Gün geçer yaraları silerse zaman siler.. Issız sokaklarında yürürken bir şehir Ne kadar tanıdıksa o kadar dar gelir Bu şehirde daha durmak sanki akla zarar! Gün geçer yaraları sararsa zaman sarar..
Güneş olmalı.. Sıcak hep sıcak.. Çiçek olmalı, Solmayan onu bulmalı.. Yağmur olmalı sakince ince yağmalı.. Durulmalı.. durulmalı.. durulmalı..
Funda Arar söylüyor, bence cok da güzel söylüyor! Sevgiyle kalin..
Gün karanliksa etrafin bulaniksa Kaderin sana düsmansa benden çok da farkli degilsin Yagmura saygin sonsuzsa aska hiç inanmiyorsan Zorla günleri sayiyorsan ayni kisi bile olabiliriz
Eminim bi gün senle bulusup biseyler içecegiz Hatta belki eskileri anacagiz dertlesecegiz
En sevdigin sarki yalansa hayatinin filmi hayatsa Bi de hayatin tümüyle yalansa karsilasmamiz an meselesi Hayatinin kitabi mutluluksa sardunyalari mirildaniyorsan Deniz görmeden yasayamiyorsan sen esittir ben demektir..
Gün yol almissa efkârin omzundaysa Gözyasin sana düsmansa benden çok da farkli degilsin Yagmura askin sonsuzsa kalbinde saklaniyorsan Zorla günleri sayiyorsan ayni hüznü bile duyabiliriz
Eminim bi gün senle bulusup biseyler içecegiz Hatta belki eskileri anacagiz dertlesecegiz
En sevdigin sarki yalansa hayatinin filmi hayatsa Bi de hayatin tümüyle yalansa karsilasmamiz an meselesi Hayatinin kitabi mutluluksa sardunyalari mirildaniyorsan Deniz görmeden yasayamiyorsan sen esittir ben demektir..
Günaydınlar efendim...
YanıtlaSilGri bulutların altında
onlara inat maviliklerle dolu bir gün için HerDemMavi'deyiz...
Maviliklerle dolu mavi bir program olsun...
Saatler 10:30'u gösterirken programımız başlıyor
İyi yayınlar
Kolay gelsin...
HerDemMavi...
Gözlerin...
YanıtlaSilO kadar kahverengiyken, ve o kadar derin...
Nasıl olur da;
Durgun bir huzur, mavi bir güven verir.
Gözlerin...
Yüreğinden mi görür?
Tüm güzel gözlerin yürekten severek görmesi dileğiyle...
Gözler dedik madem
YanıtlaSildinleyelim bir kahverengi gözlerin...
Kahverengi Gözlerin
Sanki billur bir pinar
Ruhuma nese sunar
Kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin gözlerin
Bakislarin pek derin
Senin en güzel yerin
Kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin gözlerin
Rüzgarlar kadar serin
Ufuklar kadar derin
Kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin gözlerin
Mehtapta benzer aya
Bakarim doya doya
Sanki tatli bir rüya
Kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin gözlerin
Kahverengi Gözlerin
Güzelleşmek
YanıtlaSilAdam sorar:
Ne düşünüyorsun...?
Kadın:
Gülümser sadece
Adam der:
Her ne düşünüyorsan,
seni güzelleştiriyor biliyor musun...
Kadın der:
Ya baktığın yer ya aktığım yer güzel...
(olay budur,çok hoşuma gitti)
yazılar alıntıdır belirteyim
Güzel Ne Güzel Olmuşsun Sözleri
YanıtlaSilGüzel ne güzel olmuşsun
Görülmeyi görülmeyi
Siyah zülfün halkalanmış
Örülmeyi örülmeyi
Benim yarim bana küsmüş
Gayri sözün benden kesmiş
Zülüflerin göze dökmüş
Sevilmeyi sevilmeyi
Seyirttim ardından gittim
Eğildim yüzünden öptüm
Adın bilirdim unuttum
Çağırmayı çağırmayı
Güzel ne güzel olmuşsun
Görülmeyi görülmeyi
Siyah zülfün halkalanmış
Örülmeyi örülmeyi
Güzel Ne güzel olmuşsun
Bugün belirli bir konu buladım ben
YanıtlaSilkankamda belirtmemiş
bende ordan burdan,havadan sudan,dağdan taştan,
eteğimde olanlardan olmayanlardan ,
bulup buluşturduklarımdan yayınlıyorum :)
Evet şimdilik bir ara veriyoruz programa
kısa mı olur uzun mu olur bilemem...Ama sonuçta tekrar burada olacağım...
siz reklamlara takılın ben geliyorum :)
Ve verdiğimiz çok uzun olmayan aranın ardından tekrar birlikteyiz
YanıtlaSilSevenler için gelsin şarkımız
İkimiz Bir Fidanın
yola cikmiş ariyorum
kaybettigim aşkimi
sakın bana umit verme
seveceksen başkasini
bana toz pembe gorunmez
sensiz dunyam çok karanlik
beni senden daha fazla
sevecek kimsem yok artık
ikimiz bir fidanin
guller acan daliyiz
sen benimle, ben seninle
bu hayati yaşamaliyiz
severek birbirimizi
hayatta hep gulmeliyiz
yaşamanin gayesini(anlamını)
seni sevince anladim
senden gelen her cefaya
bu canimi adadim
bil ki tahammul edemedim
başka birini sevmene
sevme benden başkasini
razi degilsen ölmeme
İkimiz Bir Fidanın
Tek başıma programda yol alırken aklıma geldi bu şarkı
YanıtlaSilnakaratını severim
hadi dinleyelim..
Tek Başına/Özlem Tekin
bomboştu uzun zamandır kalbim
düşlerim evim buz gibi ellerim
seni buldu karanlıkta
yanlızdım sende yanlızdın aslında
güzel olduğu gibi olduğu yerde
ama olduğu gibi görünecek cesur adam nerdeeeeeeee
allahın cezası bir kaç hafta süre
alışmadan aman abi yakınlaşmadan şu mesele
aşıksan korkuyorsan kayıp
sevipte susuyorsan ayıp yazık
daha gerçek ne var hayatta
hem ne var korkup kaçacak bunda
biter tabi istersen
yeter çeker gidersin ayrı
ama bil başarırım
sen olmasanda yaşatırım ben bu aşkı
dağları deldim tek başıma çölleri aştım
birtek ben erleri yendim kız başıma
sende yıkılmam
dağları deldim tek başıma çölleri aştım
birtek ben erleri yendim kız başıma
sende yıkılmam
görgülü bilgili olsun zengin olsun diye hiiiiç işim olmaz
benim keyfim yerinde
magazin malı güllü dallı motorlar gibi
koca aramıyorum ki oğlum ben bu şarkılar niye
aşk için aaaaaaşk
bende sapına kadar var o ayrı
ama bil kesip atamam
sen olmasanda unutamam ben bu aşkı
dağları deldim tek başıma çölleri aştım bir tek ben
erleri yendim kız başıma
sende yıkılmam
Tek Başına
Özlem tekin dinleyince
YanıtlaSilŞebnem Ferah dinlemeden geçilmez dedim kendi kendime
İlk çıktığında sürekli dinlenen bir şarkı halen çok severim
hepberaber hatırlamış olalım
Sil Baştan
Gücün var mı sevgilim
Derin sularda inci tanesi aramaya
Cesaretin kaldıysa
Hala benle aşktan konuşmaya
Söyle canım sevgilim
Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi
Yorgun gibi bir halin var
Duyguların karışık olabilir mi
Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Herşeyi unutmak
Sanki bugün son günmüş gibi
Dolu dolu yaşamak istiyorum ben
Her ne çıkarsa yoluma
Selam verip yürümek istiyorum ben
Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak
Sil Baştan
Daha önce yayınlamış olabilirim olsun
YanıtlaSilbirdaha yayınlayalım ne olacak hatırlamış oluruz :)
ve şiirle devam ediyoruz
Yüreğim sen/indir
bazen kocamandır yürek,
içine girip çıkmak istemezsiniz...
bazen öylesine kocamandır ki yürek,
içinde kaybolup yitmek istemezsiniz...
yürek işi benzemez akıl işine
kalsan da kırılır
gitsen de
hangisi kocamansa
iz onda kalır
ayna diğerinde
kor birinde
sızı öbüründe
hangisi kocamandır
söylesene
alev alev yanıp izlerini gözyaşıyla silen mi
sızım sızım sızlayıp aynada kendi aksini seyreden mi
hangi yürek daha kocamandır söylesene
söylesene
hangisi daha çabuk soğur yangınından sonra
hangi biri
söylesene
ya da
sus söyleme
yüreğim sen/indir
bilir yüreğine değince
Evren/Alıntı
Reklamsız program mı olur
YanıtlaSilİşte Reklamlar :)
Fotoğraf mı çekineceksiniz
Güzel mi çıkmak istiyorsunuz
E ne duruyorsunuz fotoğraf bizim işimiz diyen
"no name Fotoğraf stüdyoları" 24 saat hizmetinizde
Adres:giden bulur mah. fotoğrafını çekinir sok.eline verilir apt.No:şipşak/5
Antalya/Kemer
-----------------
Yollardan mı şikayetiniz
Yine mi çukur olmuş
Üstgeçit mi yok
Köprüde mi gerek
Siz hiç düşünmeyin
Artık “eylem yol bilir yol bulur proje firması”
hizmetinizde…
Adres:kaybolan yollar sokağı
4.kavşak Keçiören/Ankara
-------------
Ders yapmaktan sıkıldınız mı
Çok mu ders veriyorlar
Siz hiç üzülmeyin
Kaya beş dakikada yapar keyfine bakar.com
siz öğrencilere destekte sınır tanımayacak…
--------------
Acıktınız mı
Şöyle Açık havada
deniz manzaralı bir yerde kahvaltı mı yapmak istersiniz
çok mu zor
artık değil
Mavigün restorant
körfeze karşı bakan mekanında
sizlere çiçek kokuları arasında mis gibi kahvaltılar hazırlamakta
bence kaçırmayın
Adres: Körfeze gidin taze ekmek kokusunu takip edin maviyi görün işte orası
----------------
İhaleleri hazırlamak ayrı bir sorun mu
Size yardımcı olan kimse yok mu
İhaleden vaz mı geçiyorsunuz
Durun!!!
Bu devirde vazgeçilir mi kafayı mı yediniz siz
Zaten zor iş bulunuyor
Bunun için size profesyonel yardımda bulunacak
Sevalim ihaleyi severim,
Gün içinde hallederim bu benim işim
diyen
Seval ihale
danışma,hazırlama,teslim etme bürosuna sizleri de bekliyoruz
Adres:İhale mah. ihale cad. ihale apt. No:İhale/ihale
canım eylemcim..
YanıtlaSilsen bırak kavşak çizmeyi..inşaatları..
al kankanı yanına..
atıl sen reklamcılığa...
he he..
çok güldürdün beni..
he he..
Gülen yüzün solmasın ablacığım :)
YanıtlaSilneden olmasın zamanın en iyi işlerinden birisi geleceğide var
teklifleri değerlendireceğim
he he :))
eylemcim teşekkürler..
YanıtlaSilcanım almışsın gönlüne maviyi..
herdem olmuş uçurmuşsun hepimizi..
Gökyüzü mahallesi.
sonbahar sokağı
ekim evinin
HERDEMMAVİ olan balkonundan...
Eylem kardeşimin sesine ses vermeye
ona yoldaş olmaya mavileşmeye diğer tüm aile fertlerini de bekliyoruz..
aslında
yüreklerde sevgi
adresimiz belli..
HERDEMMAVİ..
"yüreklerde sevgi
YanıtlaSiladresimiz belli..
HERDEMMAVİ.."
ne güzel bir slogan olmuş:))
merhaba,
YanıtlaSilyüreğinize sağlık ne güzel bi program oluyor...
ben biraz yoğunum ilk fırsatta katılacağım...
kolaylıklar diliyorum...
Harikasiniz! :)
YanıtlaSilKankacim cok güzel söylemissin, masallah Eylemin ne cok gizli yetenekleri varmis, karsimiza reklamci olarak da cikti.. :)
Valla Eylemcim reklamlarina hala gülüyorum oysa kendimi tutmam lazim, patron tam karsimda oturuyor... :)
haluk levent söylüyor..
YanıtlaSilzor aşk..
Haber saldım dört bir yana
Karanfiller susuz kalmış
Muhabbete dost aradım
Bu şehri periler sarmış
Bitip tükenmez sigaram
Ciğerim nefessiz kalmış
Herşey yalan olsa bile
En güzel aşk zor olanmış
Söyle bana güzel kadın
Her şey yerli yerinde mi
Bırakıp gittiğin gibi
Deniz mavi gök yeşil mi
Bitip tükenmez sigaram
Ciğerim nefessiz kalmış
Her şey yalan olsa bile
En güzel aşk zor olanmış
http://www.dailymotion.com/video/xc9v65_haluk-levent-zor-ayk_music
Karadır kaşların ferman yazdırır,
YanıtlaSilAşkın beni diyar diyar gezdirir.
Lokman Hekim gelse yaram azdırır,
Yaramı sarmağa yar kendi gelsin.
Ormanların gümbürtüsü başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur.
Karadır kaşların benzer kömüre,
Yardan ayrı düşmek zarar ömüre.
Kollarımdan bağlasalar demire,
Kırarım demiri kaçarım yare.
Ormanların gümbürtüsü başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur.
Uzaklara gittim gelirim diye,
Tabancamı doldurdum vururum diye.
Hiç aklıma gelmez ölürüm diye,
Ölüm ver Allah'ım ayrılık verme.
Ormanların gümbürtüsü başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur.
Karadir Kaslarin
Kankacım özlendiğinimi hissettin..
YanıtlaSilözlemek..
özlemek dostluktan değil, leo, özlemek aşktandır. neden özler insan ve niçin savaşır sözcüklerle? uzaklıklar… uzaklıklar hep içime oturuyor benim. özlüyorum leo, dilini, ellerini, saçlarını, hele de gözlerini bir daha özlüyorum. insanı nasıl da tutukluyor bir bilsen, elini, bilincini, gözlerini, dilini nasıl da bağlıyor, anlatabilsem… söyleyemediklerimi ve anlatamadıklarımı düşünüyorum şimdi.
henüz yazmadım onu leo, henüz anlatabilmiş değilim. işte bunlar leo, insanı özleme çeken, özlediğini anlatan ya da fark ettiren şeyler… insan neyi özler leo, yaşadıklarını mı yaşamak istediklerini mi? özlemi belirleyen tutkular mıdır yoksa; tutku varsa özlem de vardı desem, ne dersin buna? uzak düştüğümüzde, uzak olanı yakınlaştırmak özlemek değil midir?
ÖZLEMEK, ÖZLENENİN İÇİMİZDEKİ YERİNİN ANLAŞILMASIDIR..
(ooof oof cümleye bakarmısınız..)
SALİH AYDEMİR(içlenmeler)
yüreğimizde sevgi..
adresimiz belli
herdemmavi..
sürüyor..
kankacım..
bak şu şarkıyı dinle eve gidince..
sanırım annelerimizin gromofon zamanı o gromofondaki sesle dinlemek ayrı bir keyif olurdu..
işte şarkı..
*** Sevdanın yolları uzar dolanır ***
Güfte : Sibel Koparan
Beste : Cavit Ersoy
Yorum : Şükrü Türkmen
Makam : Kürdili Hicazkar
Sevdanın yolları uzar dolalanır
Gelirmisin söyle cağırsam seni
Dereler aktıkca taşar bulanır
Bir yudum sevgiyle gelde sar beni
Ne olur bekletme haydi dön geri
Sensiz çarpan yürek bir yangın yeri
İçimden sevgimi çalmadan biri
Bir yudum sevgiyle gel de sar beni
Yollarda gözümün yaşı dinmedi
Umutlar yokuştan düze inmedi
Bu gurbet içime sensiz sinmedi
Bir yudum sevgiyle gel de sar beni
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1248648069830
Güzel bir hikaye..
YanıtlaSilEfsane Wimbledon’un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeydi..
Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı.
Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
- Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
- Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir.
500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer,
5 bini büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2’si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı’ya ‘Neden ben?’ diye hiç sormadım.
Şimdi sancı çekerken, Tanrı’ya nasıl ‘Niye ben’ derim?
sözcükler insanı anlamaya ve anlatmaya yetmez çoğu zaman. çoğu zaman, yaşamlarımızdaki gerçekleri ifade etmeye yarar ve bir de düşlerimizi, duygularımızı anlamaya ve anlatmaya; sözcüklerin yetersiz ya da yorgun düştüğü durumlarla onun yerini davranışlarımız almaz mı? yan yana yürümek, koşmak ya da bilmediğimiz yollarda yürümek hiç anlamlı gelmiyor mu sana?..
YanıtlaSilbu yolculuğa kendimle başladım, seninle devam ettim ve kendimle bitiriyorum artık. yazmaya başladığımda bendim, bitirdiğimde sen. başlangıç ve son birleşti leo. bir noktaydım başlangıçta sonra bir çizgi (paraboldu belki de). seninle buluştuğum o noktadan sonra bir çember çizmeye başlamıştık. ben, senin noktandan, sen benim noktamdan yürüdün.
başlangıç ve son, son ya da başlangıçtı bizimkisi.
sahih aydemir (içlenmeler)
NİL BURAK söylüyor...
BİR GARİP OLUR İÇİM __
Bir garip olur içim
Kararınca ufuklar
Birbir aklımdan geçer
Kahreden ayrılıklar
Acılarla dertlerle
Ben gönlümü eğlerim
Bazen umutla dolar
Coşar şarkı söylerim ...
Andıkça gözlerimden
Gizli gizli yaş gelir
Beklediğim sevgili
Bakarsın çıkar gelir
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1253729156854
Aleyküm selam kardeşim
YanıtlaSilMavigünlerin arasında kalmışsın
direkt şarkıyla gelmişsin programa
zaten karnında tokmuş :)
annen yanında tabi tok olacaksın
şarkıyla başlamazdın sen hemen ama demek ki
gözün nazlı yardan başkasını görmüyor...
Bizlerde iyiyiz sağol sende iyi olasın...
Düşce
YanıtlaSilbadem pencereli
kavun kapılı
nar kiremitli
balık bacalı
küçücük bir evde
yaz sıcağında
sıcacık bir yerde
kış soğuğunda
çiçecik bir evde
kırlar güzeli
esincek bir evde
eylül geceli
ufacık bir evde
gümüş gülüşlü
tefecik bir evde
erik bir evde
yaşamak yaşamak
yaşamak sen(in)le
isterdim ben de
yaşar miraç
Evet güzel hikaye imiş...
YanıtlaSilbugün rekor kırdım
kendi rekorumu tabii...
işe başladıktan sonra alıştığım hamsiden bugün yedi tane yedim...
balık yemeyen ben artık yedi hamsi yiyebiliyorum :))
Paylaşayım dedim :)
Bazi haber basliklari:
YanıtlaSil- Almanya'da Liyakat Nişanına Layık Görülen Fatih Akın'a Kültür Bakanlığı Sahip Çıktı: "Biz daha pahalısını takarız..."
- Sezona 5'te 5 Yaparak Başlayan Yozgat Gülderenspor Teknik Direktörü Ersin Özbükey: "Bu noktaya kadar tamamen şans eseri geldik..."
- Erasmus'la Hacca giden ilk öğrenci kafilesi yola çıktı...
- Adapazarı'nda içtiği sahte rakının ardından gözleri açılan görme engelli vatandaş tıp dünyasının yeni umudu oldu...
- Doğru ışığı yakalayamayan fotoğrafçıların eserlerinden oluşan vesikalık fotoğraf sergisi "Boyunsuzlar", İstanbul Modern'de sanatseverlerle buluştu...
....
Funda Arar söylüyor..
YanıtlaSilZaman yaşlanır
Umutları eskitir
Yine umutlanırım
Sevdalar geçer
Yıkılır, yenilir
Yine ayaklanırım
Ah alıştım sanırken acılara
An olur bazen tutamam kendimi
Delirir isyanım
Bu garip fani beden
Bu deli ruh benim
Atamam, satamam
Dert benim, dertler benim
Bu acı kızgın hüzün
Kırık düşler benim
Susamam, susturamam
Söz benim, sözler benim
http://www.dailymotion.com/video/x5yxj5_funda-arar-krk-duler_music
şimdi HAMSİ için üzülme zamanı..
YanıtlaSilNiye öyle diyosun Eylem Hanim
YanıtlaSilSarkiyla yaptim acilisi, hem de cok hos bir sarkiyla. Begenmedin mi yoksa?
Niye üzülüyoruz ki?
YanıtlaSilKardeşim nasılsın?
Kayacım canım..
YanıtlaSilannene alıştın mı..
ayaklarını sehpaya uzatma kayaaaaa
içtiğin bardağını kaldırsana kayaaaa
dışarsı soğuk oğluuum üstüne birşey giy..
kayaaa oğlumm kim bu kız hadi söyle anneee
ciddi misin..
he he..
nasılsın yani..
bu cümleler de özlenir be kaya..
hani yanımızdayken offf annne
aman anne dediğimiz o cümleler..
her annenin farklı olsada cümleleri...
hani evlatları ''oof anne,aman anne'' dedirten..
yanndaysa hala anneciğin keyfini çıkart canım..
eğer gittiyse de allah tekrar kavuşmalar nasip etsin..
Pişti :)
YanıtlaSiltabii ki en çok sevdiğim şarkılardan biridir
çok severim dinlerim dinledim de
şarkıda sorun yok
Kaya Bey...
alışkın değiliz öyle pat diye şarkıyla programa başlamana onu kastetmiştim...
Iyiyim Eylem sagol, seni iyi gördüm, Allah bozmasin
YanıtlaSilAmin ablacim, tesekkür ederim
Anneme aliskinim zaten de, kendi evimde alismaya calisiyorum. Mutfagim elden gitti resmen, yatak odam da öyle. Ama en azindan kadinlarin korkulu rüyasi "ne yemek yapsam" demiyorum artik :) Onu düsünen baska birisi var su aralar. Onun disinda hersey güzel simdilik
yani neden üzülmeyelim..
YanıtlaSil7 tane daha fazla hamsi daha fazladan ölecek he he...
afiyet olsun canım kardeşim..
sen bu yaşa kadar yememekle hamsiye
esasen üzüntü kaynağı olmuşsundur..
kimbilir 7 tane hamsi..
denizin dibinde dolaşırken..
eylem bizi yemiyor bu durum kılçığıma dokunuyor yani..
tüm karadeniz e bu nasıl söylenir değilmu?
çok zeki de kız bizi de yemiyor nasıl olmuş pu zeka iş şaştım kaldum..
bende.
7 tane yiyecekmiş açılışı bizle yapıçakmuş son dk.haberu..
deme he he zekiydi şimdu varya süper zeki olur pu kız..
hadi olta nerede yakalananım..
sekizinci hamsi..
bende gelecem..
olmaz..
gız 7 dedi..
olmaz uşağum..
sen başka sefere..
he he :))
YanıtlaSilAblama bakin hele, keyifler yerinde hamdolsun. Döktürüyor :)
YanıtlaSilBana müsaade. Biz dolasmaya cikiyoruz.
Kendinize cok iyi bakin
Öpüldünüz..
Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi'nde tutsaklık günleri. Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir.
YanıtlaSilCezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
- Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
Nazım'i odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:
-Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der.
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
-Ömer Hayyam adınıduydunuz mu? diye sorar. Müfettiş hemen atılır:
-Kim duymaz Hayyam'i.
Nazım:
-Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, görüyorsunuz sanatcıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak, der çıkar.
Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
Sahi, o dönemin Adalet Bakanı kimdi?
ONUR AKIN söylüyor..
KAYACIM...
sevgili anneciğin ile birlikte tüm annelere (güzel anne kankamada) gitsin..
Seviyorum Seni..
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp
Banıp yer gibi
Geceleri ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa
Su içer gibi
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner çayırları
Büyürken büyürken görürüm gülüm
Her sabah her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz alır beni
Seni düşündükçe gül dikiyorum
Ellerimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları gülüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bır parça mavi deniz alır beni
http://www.dailymotion.com/video/xj2re_onur-akin-seviyorum-seni-live_music
Olmaz Olsun
YanıtlaSilOlmaz olsun cüzdanımda milyonlar
Kalbimde sevgin oldukça
Zenginlik, mal, mülk, para neye yarar
Yanımda sen olmayınca
Bazen neşe, bazen keder
Hayat böyle geçip gider
Tatlı günler, acı günler
Bir yastıkta hep beraber
Altın, gümüş, pırlanta
Zümrüt, sedef, yakutla
Kim mutlu olmuş dünyada
Bir tek içten gülüş
Bir tatlı söz, bir öpüş
Sevdalı bir tek bakış yeter bana
Altın, gümüş, pırlanta
Zümrüt, sedef, yakutla
Kim mutlu olmuş dünyada
Bir tek içten gülüş
Bir tatlı söz, bir öpüş
Sevdalı bir tek bakış yeter bana
Olmaz olsun tek dikilmiş ağacım
Kalbimde sevgin oldukça
Neye yarar olsa da altın tacım
Yanımda sen olmayınca
Bazen neşe, bazen keder
Hayat böyle geçip gider
Tatlı günler, acı günler
Bir yastıkta hep beraber
Altın, gümüş, pırlanta
Zümrüt, sedef, yakutla
Kim mutlu olmuş dünyada
Bir tek içten gülüş
Bir tatlı söz, bir öpüş
Sevdalı bir tek bakış yeter bana
Altın, gümüş, pırlanta
Zümrüt, sedef, yakutla
Kim mutlu olmuş dünyada
Bir tek içten gülüş
Bir tatlı söz, bir öpüş
Sevdalı bir tek bakış yeter bana
Olmaz Olsun
Oteller Hanlar Hamamlar için Sürekli Şiir / Cemal Süreya
YanıtlaSilI.
Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem,
Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i
Bir de fethi Naci'yi, ve elbet Mustafa Kemal'i
Ankara Ankara
Bir kent değil burası, bir acenta dizisi,
Bir işhanı, bir umumi mümessizlik belki,
Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen süpermarketler
Tutulmamak üzere verilmiş bir söz gibi.
Sahi kaçıncı sanat oluyordu şu mimari?
Birer önyargı gibi uzuyor çağdaş caminin minareleri.
Opera: içine dikiş gereçleri doldurulmuş ağırlıksız bir
keman kutusu,
Osmanlı Bankası davul;
Ve Emlak Kredi'yle başlayan camdan metalden bir melodika
ordusu:
Dol (An) kara bakır dol!
Biletim öldü;
Gömleğim kirli.
Ek yapıların ana yapıları böyle ezip geçmesinde
Yoksa ölümcül bir beğeni de mi gizli?
Ne derdi buna Sadettin Köpek, Necmettin Pervane ne derdi?
Tiren kuşları daha Eskişehir'den başlayarak
Çarpa çarpa bedenlerini kara vgonlara
Can boyasıyla çizer portresinin ilk çizgilerini.
Evliya Çelebi'ye kenti gezdiren rehberin de
Sesi yeraltından geliyordu ve kemiktendi elleri.
Bir kadın torbaya doldurulmuş gibi yürüyor
Yine de, belli, içi içine sığmıyor.
Büyük Millet Meclisi'ni hiç gözden kaçırmamakta
O nereye giderse peşini bırakmayan Ankara Oteli:
İş Bankası da kendine özgü bir humour'la süzüyor
Şimdi biraz daha aşağıda kalmış Anıt-Kabir'i.
İşe bak, dün humour sözcüğü için Fransevi'yi açtıydım,
"Şetaret" diyordu yanlış okumadımsa Şemsettin Sami:
Ey şetaret bankası, artık gelmiş sayılırsın Çankaya'ya!
Ben öyle her şeye dikkat eden bir adam değilim,
Ama biliyorum DÇM için Marmara Oteli'ne gideceğim
Yakamda gizlilik rozeti, eh çobanıllık da caba;
Vergi iadesi için de Stad Otel var,
Paraşüt kulesini yukardan görmüş olursun ayrıca.
Adını titizce saklayan bir sokak buldum
Şimdi söyleyemem hangi alanın arkasında,
Oradan geçerken hep seni düşünüyorum,
Belki de oralarda bir yerdesin,
Sen tavşan aralığı,
Sen ağzımın tadı,
Bir buluş gibisin!
- Ağır ol Bay Düzyazı,
Sen ancak uçağa binebilirsin!
cemal süreyya
:) Eylemcim hamsi yenmez mi be ablam? :) cik cik cik.. bak Mavigün ablan baliklardan ne güzel haberler almis, önce konusmuslar aralarinda sonra hepsi kosmuslar oltaya, aglara... bir yandan da sesleniyorlarmis birbirlerine aman ilk denemesinde bizi yesin Eylem abla...:)
YanıtlaSilProgram sahane.. Sarkilar, söylemler, alintilar, haberler, reklamlar hepsi cok güzeller..
BBO ailemiz gibi, her sali en güzel siginagimiz, Adamiz gibi, hepimizin gönlüne yerlesmis mavilikler gibi...
Kıraç dinlemeyeli uzun zaman olmuştu dinleyelim bakalım
YanıtlaSilİstanbul Saklasın Bizi
Edası ömrüme ömür
Gözleri kömür dilber
Ah bir el ver, bir el ver de
Yaralarımı sarayım
Payıma düşmüyorsun belki
Hakkım değilsin
Yine de gel
Bir senin yanında ben olayım
İstanbul Saklasın bizi
Boğazında düğümlesin
Kimseler göremesin, bulamasın ikimizi
Kuralına uymaz hayatın
Biliyorum uyuduğumuz uykular
Denizine sor içimi bu şehrin
Kifayetsiz tüm şarkılar
İstanbul Saklasın Bizi
Anekdot
YanıtlaSilAnkara’nın güzel günleriydi. Meyhane masaları hükmünü yitirmemiş; bara kesmemişti ortalık. Balık bulmak sorun olsa da, rakının demi bir farklıydı.
Her akşam işten çıkar Ahmed’in onu beklediği meyhaneye giderdi. Masa her zaman ki masa, Ahmed her akşam orada... Ahmed o günlerde işsiz...
Günler sonra bir akşam Ahmet’i bulamadı orada. İkinci akşamda yoktu Ahmet. Üçüncü akşam dayanamadı sordu:
“Nerede Bu Ahmet? Bir şey oldu da haberim mi yok yoksa?”
“Abi, Ahmet artık buraya gelmez dediler.” Şaşırdı.
“Niye?” diye sordu.
“Abi, o senin kız kardeşine aşık olmuş. Senin karşına artık çıkamazmış dediler.”
“Peki şimdi nereye gidiyor?”
Sinirle çıktı meyhaneden. Doğru tarif ettikleri yere. Meyhaneye girdi. İlk önce göremedi. Daha sonra meyhanenin diplerinde tek başına farketti masada onu. Gitti karşısında dikildi. Sanki yok olduğu üç gün boyunca hiç kalkmamıştı masadan. Çok sarhoştu.Onu görünce zorlukla ayağa kalktı. Masadaki meyve bıçağını uzatarak al vur beni dedi. Sanırım ben bunu hak ettim. Onu anlamaya çalıştı ama anlayamadı.
“Seni tek bir şartla affederim” dedi. “Kardeşimle evlenip mutlu olacaksın.”
Evde kardeşine anlattı durumu:
“Bir arkadaşım var adı Ahmed. Seni sevmiş. Onunla buluşmanı istiyorum. Çok iyi biridir...”
Buluşma zamanı geldi. Kız saatlerce beklemesine rağmen Ahmed oraya gelmedi. Ağlayarak eve gitti. durumu anlattı. Kan beynine sıçramıştı. Ne oldu da oraya gitmedi acaba Ahmed. Aklı almıyordu. Aynı meyhanede buldu onu:
“Bu sefer” dedi “hak ettin öldüreceğim seni...”
Yine zorlukla doğruldu yerinde, Cemal dedi:
“Gömleğimi görüyor musun? Kirli... Başka gömleğimde yoktu... Bu halde nasıl gideyim?”
Ahmed, onun en sevdiği arkadaşı... Cemal Süreya eve döndü, Ahmed Arif’in söylediklerini düşündü. Beyaz bir kağıda başlık attı.
“GÖMLEĞİM KİRLİ”
Altına da bir dizelik bir şiir yazdı.
“Gömleğim kirli...”
Bazı yazıları anlamak için öyküsünü bilmek gerek... İmge öykünün kendi de olabilir. Şiir her zaman kendine katmaz ya, bu haliyle okuyana da verebilir kendinden bir şeyler... Şiir, bir aşkın mesela, tek dizelik uzun öyküsü olabilir...
Nurullah Akçayır/ söylüyormus...
YanıtlaSilYazın Yağar Kar Başıma
Felek ne derdin var ise
Ben varım ya sal başıma
Bıkmışım senin dünyandan
Zaten gelir dar başıma
Bırakmadın benim peşim
Kurutmadın gözüm yaşın
Neyinden korkayım kışın
Yazın yağar kar başıma
Yanar gönlüm yanar bitmez
Ocak içte duman tütmez
Zalim felek sanki yetmez
Bir de vurur yar başıma...
NOT: Tesadüfen cikti karsima bu satirlar, ben begendim, aldim geldim... :)
Yiyorum işte artık yedi tanecik :)
YanıtlaSilbunada şükür Seval ablam..
konuşan hamsiler harikaydılar canım :)
Çok birşey yesem zaten halimden belli olur
Mavigünüm gördü o kadarcığım işte :))
anekdot
YanıtlaSilAtatürk'ün En sevdiği hikayelerdenmiş. Arada kendi anlatır, arada
baskasna anlattırır, hep gülermiş. (F. R. ATAY)
Yeşilaycı bir profesör bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere sormus:
"Bir eşegin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, biri rakı. Hangisini
içer?" Cevabı kendi veriyor: "Tabii suyu."
Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?"
Arkadan bir bekri söz alıyor. Yüksek sesle cevaplıyor.
"Eşekliğinden."
Atatürk bu cevaba bayılıyor. Gülüyor, gülüyor.
Bir akşam Orman çiftliğinde yanında erkanı, açık havada oturuyorlar.
Rakılarını yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir çiftçi çocuk
çalışıyor. Atatürk el edip, çağırıyor. Soruyor:
"Söyle çocuk: Bir eşegin önüne iki kova koysan. Biri rakı dolu, biri su.
Hangisini icer?"
Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi Paşa Hazretlerinin ve yanındaki
muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. Devletin en büyükleri...Esas
vaziyetine
geçiyor:
"Rakıyı kumandanım!"
Atatürk kahkahayı basıyor. Herkes şaşkın. Ata onlara dönüyor.
Muzip bir ifade ile
"Aman beyler! Neden diye sormayın
Kankacım o da birşey mi,
YanıtlaSilne çıkar 7 hamsiden, ben geçen gün bir oturmaya 148 tane kabak çekirdeği çıtladım da bana mısın demedim, bitmese daha da çıtlardım yani...
atamızın sevdiği bir şarkı gelsin o zaman..
YanıtlaSilMüzeyyen Senar söylüyor..
Kırmızı gülün alı var..
Kırmızı gülün alı var
Her gün ağlasam yeri var
Bugün benim efkârım var
Ah bu gönül arzu eder seni yar seni
Kırmızı gülün pürçeği
Yar önünde oynar köçeği
Neyleyim yarsız döşeği
Ah bu gönül arzu eder seni yar seni ( N )
http://www.video-klipleri.org/muzeyyen-senar/kirmizi-gulun-ali-var-klibi_4eddadada.html
Cok güzelmis Kankacim hala gülümsüyorum, Allah rahmet eylesin sevgili Atamizi ve büyük usta Nazim´i ve digerlerini... Tüm gelmis gecmis, büyük degerleri, siradisi olaganüstü insanlari... :)
YanıtlaSilHaberin var mı taş duvar?
YanıtlaSilDemir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
AHMED ARİF
deyince aklima bu misralar düser gözlerime nem...
herdemmavi ciler..
YanıtlaSilhava tam sonbahar..
balkon için hafif bir rüzgar var ama güzel..
hadi gelin de size ıspanaklı pide..
ikram edeyim..
yanında ayran..
Ablalarım coşmuş
YanıtlaSilarada kankamın yorumu gördüm
148 tane
üşenmeden saymış :)
kabak çekirdeği çıtırdatmış
maşallah kankacığım...
ne mide var sende de bir oturuşta götürmüşsün cık cık cık...
Ben balık yedim ya ayran içebilir miyim
YanıtlaSilbalıkla yoğurt ,ayran yenmez içilmez derler ya... birşey olur mu?
Bir şiir...
YanıtlaSilSevgilim...
Sevgilim,
yetimim benim,
aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken
kapılar kapalı, dünya buzlu cam
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan
ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı
kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların
Sevgilim,
yetimim benim,
nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata
öldüğünden haberi yok fotoğraflarının
MURATHAN MUNGAN
iddia üzerine 7 tane hamburger yedim, yanında 2.5 lt kola( Ama layt) patates kızartması çıtır soğan kıvrımı felan... def gibi gerildim, gözlerim açılmıyor... du kii ...
YanıtlaSilablamın ıspanaklı pide davetini okudum. şimdi davete icabet etmesem olmaz...
körfeze kadar koşarak gitsem hamburgerler biraz erir, işkembede yer açılır( Kankacığım işkembe dedim) ıspanaklı pidelere bir şans vermem gerek...
ne yöne doğru koşacaktım...
toprağı bol olsun,
YanıtlaSilyakışıklı çocuktu...
(Murathan Mungan'ın sevgilisi)
Kuzeye doğru koş kankam kuzeye...
YanıtlaSilyaa evet işkembe demişken
birde ıspanaklı pidenin üzerine işkembe çorbası iç şöyle bol sarımsaklı...
YALNIZ BİR OPERA
YanıtlaSilÖlü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
İmrendiğin, öfkelendiğin
Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim
Yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
Dile dökülmeyenin tenhalığında
Kaçırılan bakışlarda
Gündeliğin başıboş ayrıntılarında
Zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,
Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki.
Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,
Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,
Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin.
...........
...........
...........
...................
Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta başka türlü geçilen
Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta biraz gecikilen
Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler
Gözlerim
Aşkın kuzey yıldızıdır bu
Yazları daha iyi görülen
Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler
İlerlerim
Zamanla anlarsın bu bir yanılsama
Ölü şairlerin imgelerinden kalma
Sen de değilsin. O da değil
Kuzey yıldızı daha uzakta
Yeniden yollara düşerler
Düşerim
Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda
Ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında
Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler
Yaşamsa yerli yerinde
Yerli yerinde her şey
Şimdi her şey doludizgin ve çoğul
Şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi
Şimdi her şey yeniden
Yüreğim, o eski aşk kalesi
Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
Dönüp ardıma bakıyorum
Yoksun sen
Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren.
MURATHAN MUNGAN
canım bir şey cik olmaz..
YanıtlaSilgel..
bu ayranın
bu ıspanaklı piden(safinaz)
aç kaldın tabii
7 tane hamsiyi parmak ucunda ilk defa görür gibi bakarak ye..
sonra 777 tane hamsi ağlasın gözyaşlarından olsun karadeniz..
yemek seçersen de..
tamam sıfır beden güzel ama sen pop yıldızı değilsin..
sen bir bizim gönlümüzün yıldızısın..
bak Ankara rüzgarlı imiş..
sen ceplerine taş doldur..
ağırlık yapsın...
sonra uçarsın filan..
herkes çölde arar
biz semada ara ki bulasın .
yıldızımızı...
canım eylemcim..
kankan bu arada yediklerinden sonra hala ses verecek durumda mı?
yani ıspanaklı pidesi ve ayranını ayırdım da..
uçmam uçmam :))
YanıtlaSilKoşarak geliyor ya ablacığım
işkembede yer açacakmış:)
bilmem ki ne halde
diyorum az ye diye ama
dinlemiyor ki...
Denedim, günler geçmiyor...
YanıtlaSilAynı senedeyim!
İşin kötüsü hayalin peşinde,
Gitarın telinde, bitap bir haldeyim...
Bir sonbahar sabahı, yağmur öncesi, ayrılık sonrası...
On beş gün oldu sevgili gideli,
ve sevgili ağustos böcekleri...
Aşkın sonu; binbir soru işareti,
Belki bütün cevapları içimizde...
Son bir kez gir içeri,
Kapat kilitle tüm kapıları,
Ki gitme ihtimalin bile olmasın!
Son bir kez bırak alev alsın ,
Aşkın yongası bedende,
Bu kış yapraklar dalında kalsın!
Bu sabah bir martının kanadındayım,
Yanımda gitarım...
Bir kaç şarkının sözleri aklımda,
Bir kaçını hiç yazmayacağım!
Değişmeyen bir döngü halbuki gün ve gece,
Olağanüstü hiç bir şey yok!
Aşk bitti tam on beş gün önce...
Aşkın sonu; binbir soru işareti,
Belki bütün cevapları ikimizde...
keremcem´e de pide ve ayran var mi kankacim? :) Ben bize bir iki sarki söyler diye onu da cagirdim baksana ne güzel söylüyor... :)
Geçen haftaki programda o benim şarkımdı Almanyalara gitti diye program bitiminde feryat eden Kankama bu hafta ben armağan edeyim o şarkıyı
YanıtlaSilBekle Bizi İstanbul
Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünür düşünürüm
İstanbul
Binbir direkli Haliç'inde akşamlar
Adalarında bahar Süleynaiye'nde güneş
Ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
İstanbul
Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul
Tophane'nin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle
Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi
İstanbul
Haramilerin saltanatını yıkacağız
Bekle o günler gelsin gelsin İstanbul
Sen bize layıksın bizde sana İstanbul
İstanbul
Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla köprülerinle meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul
Bekle Bizi İstanbul
Ve sevgiyle,sağlıkla,umutla hep mavide kalın
Bugüzel programda emeği geçen herkese yüreken teşekkürler
İyi akşamlar...
Hüseyin Turan dan..
YanıtlaSilSÖYLEYEMEDİM
Düşlerde sevdim seni söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini söyleyemedim
Sana ben şiirler sözler büyüttüm
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm
Sana ben hummalı gizler büyüttüm
Söyleyemedim
Şarkılar yazdım sana okuyamadım
Hep yanımdaydın oysa dokunamadım
Sana ben hayaller düşler büyüttüm
Sana ben gözümde yaşlar büyüttüm
Sana ben hummalı aşklar büyüttüm
Söyleyemedim
http://www.videoface.gen.tr/huseyin-turan-soyleyemedim-dinle.html
kankacım kap getir canım ..
keremcem i çalar gitarıyla iki şarkı..
canlı müzik fena gitmez yani..
kulağımızın pası gider..
yanında pide ile ayran
Kankacığım teşekkürler,
YanıtlaSilbir ara şiirin tamamını ana sayfaya atayım... sevdiğim bir şiirdir...
Bu gün hamsi yemeği başaran kardeşim Eylem e armağan ediyorum..
YanıtlaSilKazım Koyuncu dan..
Divane Aşık Gibi..
Divane aşuk gibi da dolanirum yollarda
kız senin sebebune yar senin sebebune
Kaldım istanbullarda(ANKARADA) kadım istanbul...
Baban beni babamdanda birkerecuk istesun
Allahın emru ile allahın emru ile
Gelinum olsun desin gelinim olsun...
sar beluna belunada karadeniz uşağı
sar beluna belunada karadeniz kuşağı
(e kız sen da dermusun
oy kız sen da dermusun
alsam ha bu uşağu...)
yüksek dağun kuşuymda selviye konacağum
istebeni babamdan iste beni anamdan
vermezse kaçacağum vermezse kaça...
al şalum yeşil şalım da dünyayı dolaşalum
al şalum yeşil şalım da dağlaru dolaşalum
(sen yağmur ol ben bulut sen yağmur ol ben bulut
Maçkada buluşalum maçkada bulu......)
http://www.izlesene.com/video/muzik-kazim-koyuncu-divane-asik-gibi/144024
iyi akşamlar Eylemcim..
YanıtlaSilno name kardeşime..
YanıtlaSilErkin Koray dan...
Hayat Katarı
Hayat katarının ta en arka vagonunda yolcuyum
Başımda bere elimde sarı madenden bir boru
Deli gibi gidiyorum katarın gittiği yere doğru
Çöh, çöh, çöh, çöh
Hayat katarının ardına bağlı vagonda yolcuyum
Başımda bere elimde boru gidiyorum
Katarın gittiği yere doğru
Çöh, çöh, çöh, çöh
Hayatta her merhale bir istasyon
Bir durak yeri
Durmak istiyor katar bu istasyonlarda
Dinlenmek istiyor
Fakat ben
Acelem ne bilmem
Sarılınca elimdeki boruya
Üflüyor, üflüyorum
Düüt
Ve duyar duymaz bu sesi önde lokomotif arkada vagonlar
Sarsıla sarsıla ileri atılıyorlar
Çöh, çöh, çöh, çöh
Nereye gider bu katar
Diyorlar ki niceleri gittilerde bir daha geri dönmediler
Fakat neden niçin bilmem
Boruya üflüyorum gene ben
Düüt
Ve katar hızlanıyor yeniden
Çöh, çöh, çöh, çöh
Ateşçi aman yollara dikkat
Elindeki kömürleri idareli at
Lokomotif yorgun argın kemiriyor mesafeleri
Mesafeler tekerleklerin altında eriyor sanki
Çöh, çöh, çöh, çöh
Biliyorum ilerisi uçurum
Fakat sen yürü yavrum
Gerisi beter, gerisi malum
Gerisi beter, gerisi malum
Erkin Koray
http://www.plaknet.com/erkin-koray/erkin-koray-hayat-katari-izle.html
Ahhh bu gidiş gelişlerin
YanıtlaSilAhhh bu yarım sevişlerin
Ahhh bu canım deyişlerin
Beni öldürecek vallahi öldürecek
Seni paylaşmak istemedim beceremedim
Belki de çok şey bekledim değişemedim
Kırıldım döküldüm utandım söyleyemedim
Kararlar aldım sonunu getiremedim
Ahhh bu gidiş gelişlerin
Ahhh bu yarım sevişlerin
Ahhh bu canım deyişlerin
Beni öldürecek vallahi öldürecek
Sakladım seni herkesten
İçimde büyüttüm
Yüreğimdeki korkuları bir bir uyuttum
Hayaller kurdum sımsıcak
Hepsini soğuttum
Teslim oldum ben bu aşka kendimi unuttum
Ahh bu gidiş gelişlerin
Ahhh bu yarım sevişlerin
Ahhh bu canım deyişlerin
Beni öldürecek vallahi öldürecek
Candan Ercetin´in bu cok güzel sarkisiyla ben de veda ediyorum...
Kankacim, Eylemcim, Kayacim ve No Namecim, sevgili BBO ailesi....
Ucsuz bucaksiz gri bulutlara ve soguga inat sizinle mavilesip güzellesen bu sali günü icin hepinize cok tesekkür ediyor, iyi aksamlar diliyorum.. :)
Hic eksik olmayin!
Kankacım
YanıtlaSiliyi akşamlar..
Bende bir şiir
seni özlemenin kitabını yaza bilirim..
Seni özlemenin
Ne demek olduğunu sor bana,
Yetmiş iki dilde anlatabilirim
Kitabını yazabilirim sayfalarca.
Yalnızlığın rezilliğini
Kokuşmuşluğunu
Ve çıplaklığını da.
Ama hiç kimse
Kavuşmanın güzelliğini
Sormasın bana / anlatamam.
Ben sana hiç kavuşmadım ki!
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim
Bilmiyorum
Dudakların nasıldır.
Sıcak mı ateş topu kadar,
Yoksa soğuk mu
Buza kesmiş bir bardak su gibi?
Kıvrımlarına,
Kırmızı karanfiller mi tutunmuş,
Küle gizlenmiş kor mu var?
Tenime değdiğinde dudakların
Cemre mi düşer bedenime,
Mızrap değen bir saz teli gibi
Titrer mi yüreğim bilmiyorum.
Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki!
Bir kadını sardığında kolların,
Ürkek ceylânlar
Nasıl kurtulur tuzağından?
Dolu yemiş yaprak gibi
Nasıl titrer bir yürek?
Ellerin nasıl okşar bir bedeni,
Goncalar
Nasıl güle döner sıcaklığınla / bilmiyorum.
Hiç sana sarılıp yatmadım ki!
Kısacası:
Tatmadım kavuşmayı / anlatamam.
Ama,
Seni özlemenin kitabını yazabilirim.
Anlatabilirim daldaki kuşa / topraktaki solucana.
Yokluğunda yıllardır
Özlemine dayanmayı öğrendim
Yokluğuna katlanmayı
Aşağılık avunmayı öğrendim nasılsa
Ustası oldum beklemenin
Tükenmek pahasına.
Ama hiç kimse / kavuşmayı,
İki derenin birbirine karışıp
Sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu
Sormasın bana ,anlatamam.
Çünkü seninle ben,
Ayrı kaynaktan doğmuş
Sularında hasretleri taşıyan
Başka denizlere koşan iki ırmağız.
Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları
Aynamızda ayrı gökleri yansıtırız.
İşte onun için
İki dere nasıl karışır birbirine
Nasıl sığar iki nehir bir yatağa /bilmiyorum.
Seninle
Hiç aynı yatakta coşmadım ki!
Sen bana /yalnızca
Ve sadece
Kahpe sensizliği sor
Rezil beklemeyi , özlemeyi sor.
Tanrı şahidimdir
Kurda kuşa
Dağa taşa bile anlatabilirim.
Demem o ki uzaktaki yakınım:
Vuslatlara yabancıyım,
Ama,
Seni özlemenin kitabını yazabilirim.
Kâmuran Esen
Gidiyordum tam dosyalarimin basina yari yoldan döndüm, cünkü aklima geldi bu sarki da cok güzeldi... :)
YanıtlaSilIssız sokaklarında yürürken bir şehir
Ne kadar tanıdıksa o kadar boş gelir
Gördüğün bütün yüzler birbirine benzer
Gün geçer yaraları silerse zaman siler..
Issız sokaklarında yürürken bir şehir
Ne kadar tanıdıksa o kadar dar gelir
Bu şehirde daha durmak sanki akla zarar!
Gün geçer yaraları sararsa zaman sarar..
Güneş olmalı..
Sıcak hep sıcak..
Çiçek olmalı,
Solmayan onu bulmalı..
Yağmur olmalı sakince ince yağmalı..
Durulmalı.. durulmalı.. durulmalı..
Funda Arar söylüyor, bence cok da güzel söylüyor! Sevgiyle kalin..
ve çalacağım son şarkıyla veda ediyorum..
YanıtlaSilson şarkı sevgili Kankama..
TOYGAR IŞIKLI söylüyor..
SEN=BEN
Gün karanliksa etrafin bulaniksa
Kaderin sana düsmansa benden çok da farkli degilsin
Yagmura saygin sonsuzsa aska hiç inanmiyorsan
Zorla günleri sayiyorsan ayni kisi bile olabiliriz
Eminim bi gün senle bulusup biseyler içecegiz
Hatta belki eskileri anacagiz dertlesecegiz
En sevdigin sarki yalansa hayatinin filmi hayatsa
Bi de hayatin tümüyle yalansa karsilasmamiz an meselesi
Hayatinin kitabi mutluluksa sardunyalari mirildaniyorsan
Deniz görmeden yasayamiyorsan sen esittir ben demektir..
Gün yol almissa efkârin omzundaysa
Gözyasin sana düsmansa benden çok da farkli degilsin
Yagmura askin sonsuzsa kalbinde saklaniyorsan
Zorla günleri sayiyorsan ayni hüznü bile duyabiliriz
Eminim bi gün senle bulusup biseyler içecegiz
Hatta belki eskileri anacagiz dertlesecegiz
En sevdigin sarki yalansa hayatinin filmi hayatsa
Bi de hayatin tümüyle yalansa karsilasmamiz an meselesi
Hayatinin kitabi mutluluksa sardunyalari mirildaniyorsan
Deniz görmeden yasayamiyorsan sen esittir ben demektir..
http://www.dailymotion.com/video/xdrn8z_toygar-iyykly-sen-eyittir-ben-video_music
YÜREĞİMİZDE SEVGİ
ADRESİMİZ BELLİ
HERDEMMAVİ..
tekrar buluşana kadar..
günlerimiz mavi..
gecelerimiz sımsıcak geçsin..
iyi akşamlar
Ablacığım armağanın için çok teşekkürler...
YanıtlaSilçok güzel bir şarkı.
ömrüne bereket...