16 Ağustos 2011 Salı

Salı Sallanıyor Mavilliklerde

Günlerden salı..
Bütün frekanslarınızı 100.41 ayarladınız mı?
Bu salı gününü sallandırdıktan sonra maviliklerde,
Güzel bir iftar sofrası beklemekte hepimizi..
bundan haberiniz var mı?
O zaman olsun
ANKARA İÇİN İFTAR VAKTİ..
19,54 ü gösterdiğinde
İFTAR İÇİN EYLEM ZAMANI :-))..dır.
o zaman sallanalım maviliklere ..

13 yorum:

  1. Edip Cansever
    şiiri ile başlayalım..

    Salıncak

    I
    Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere
    Ortada bir masa
    Yanda bir kapı
    Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel
    Sabah. Duvarda gün tanrıları
    Rezneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden
    Görünür ama görünmez
    Yani hiçbir şey yerinde değil pek. Bugün ne?

    Salı! O bile yerinde değil
    Bir bardak, bir sürahi yerinden edilmiştir, nereye koysak
    Nereye?
    Bilmem!
    Bir çıkrık bir zaman dışını kolaçan eder şöyle
    İyi. Biz buna bir durumun sınırsız gelişimi diyoruz
    Diyoruz; sanki o her şey kadar bir her şeyi getirir, yığar
    Çıkrık
    Bir su gürültüsü, bir pul koleksiyonu, bir duanın yaratılışı duyulur bu ara
    Duyulmaz ama duyulur
    Başlar çünkü onlar da; yani pul, su gürültüsü, dua
    Başlar bir insan gibi; süreyi, düzeni ölümü taşımaya

    Sabah. Duvarda gün tanrıları
    Birinin süresiz terlik giyeceği tutmuştur yukarı katta
    Aşağıda
    İskemle gıcırtısı, ayak
    Tütün kokusu, koku
    Yaz kelebeği tadında bir soluma
    Yer değiştirme, kımıltı
    Tekrar soluma
    Kadın
    Sessizlik.

    YanıtlaSil
  2. salıncak

    II

    Gün ışır iyiden iyiye, odanın orta yerinde bir kayalık
    Sarı bir kertenkele... onunla her şey bir iki sıçrar, durur
    Başkaldırır, düşer
    Bir çorak bağırışı, bir taşın ikiye bölünmesi işitilir. Sonra?
    Bir su arayışı, bir bozgun... Biz buna benzer her şey diyoruz, her şey her şey
    her şey
    Çünkü o, kadın
    Uzanır, sağar bir yokluğun içinden
    Gene bir yokluğu sağlar, üşenmez
    Bir gül çukuru tersine döner, bir alev kıyısı doğurganlaşır
    Çıkar boş kıyılardan katılaşmış akşamüstleri
    Böler o bakışları bir sarkaç gibi binlere
    Ama bir zaman gibi değil, bir sarkaç gibi böler
    Yani olanlar olmuştur bir kere
    Bir kartal donakalmıştır sıcaktan. Bir U sesi duyulur
    Yaratılmaya uygun bir ses, U
    Uzağa bakar kartal. O kadar bakar ki, bakmaz
    Taş kesilmiştir taş, boynu ileri düşmüştür
    Tanrım bize bir salıncak!
    Çok çabuk geçmek için şu olup bitenleri
    Bir daha, bir daha, bir daha
    Unutmak unutmak unutmak
    Tanrım!
    Taş kesilmemek için taş
    Bunu evrenin sonsuzluğu diye yorumlar varlığı olmayan bir söz

    Kadınsa kımıldamak ister, olmaz
    Yer değiştirmek ister, olmaz
    Solumak birdenbire
    Gene olmaz
    Olacak bir şey boşuna aranır, boşuna boşuna boşuna
    Bir kaya daha çatlar
    Başlar ufacık taşlar yuvarlanmaya
    Eser bir silinti, bir sisin dağılışındaki öz
    Çıkar o yunus balığı, o heykel
    Yaz kelebeği, kapı
    Sonra?


    III

    Sonra ne? Sabah! İyi bir gün başlar ne de olsa
    Tepeden tırnağa beyazlar giyinmiştir kadın
    Ne var ki bir kadın gibi değil, bir aşk, bir umut gibi değil
    Bir aralık gibi durur dünyada
    İşte bir soru!
    Okurken elinde tuttuğu; okumaz, gene elinde tuttuğu
    "Önce hep gece vardı" diyen bir kitapla
    Biz buna bir sorunun sınırsız gerilimi diyoruz
    Diyoruz; çünkü o kadın
    Ne yapsa, neye uygulansa
    Bir aralıktır şimdi dünyada
    Bir aralık, bir aralık!
    Yıllanmış ağaç kabuklarında bir yara
    Bir geçit, bir su akıntısı, bir bıçak izi
    Ve batık gemilerden şimdiye arta kalan
    Bir batışın korkunç, ama hiç bitmeyecek izlenimi
    Tanrım ona bir salıncak!
    Bir gidip bir geliversin diye boşlukta
    Umutla, erinçle, tutkuyla
    Kendine kendine kendine katlanarak
    Hani görmeden daha, bilmeden darıldığı kendine
    Tanrım
    Ona bir salıncak!
    Tam burda
    Gözlüklü, kış akşamları yüzlü bir bahçıvan
    Sorar o sokak kedisinin dilindeki hızla
    Sorar o çiçekleri -bir çiçek olmayan yalnız- sorar sorar sorar
    Nereye kadar bilinmez
    Hani bir sormasa... korkunç!

    Hani bir çalgıcı vardı, başını çalgısına koymasa uyuyamaz
    Sonra?
    Sonra ne? İşte bir çamur gibi sıvanmış odaya
    Karanlık bir kilisenin
    İhtiyar zangoçunun ağzıyla
    Günaydın!
    İyi bir gün başlar ne de olsa

    YanıtlaSil
  3. salıncak

    IV

    İyi bir gün başlar. Dünyadayız artık. Dünya!
    Şu tatlı pencereniz. Sizin. Bunu anlamayacak ne var? Pencere
    Tanıklık ediyor işte. Gün mavisi bir şey. Tanıklık ediyor
    Pek açık değil. Değil de... Size. Tanıklık ediyor bir de
    Bunu evrenin sonsuzluğu diye yanıtlar varlığı olmayan bir söz
    Yok canım! kimsenin bir şey dediği yok, söylenmiş bazı sözler yaşıyor, o kadar
    İşte
    Yaşamış bir kadın yaşıyor orada
    Yitmek, hani durmadan yitmek, ulaşmak bir aşkınlığa
    Var ya
    Orada
    Tek imge kayalardır, işte orada
    Yaşar hiç konuşmadıklarınız, işte orada
    Dışa vurmadıklarınız, şimdi orada
    Her şey hep kayalardır; otlar da böcekler de, sular da
    Günler de, zamanlar da
    -Görünen bir zamandır çünkü orada-
    Bir el yana düşmemiş, kaldı ki birden havada
    Değilse bir hareket bu, yalnız orada
    Orada
    Bir ayak boyu yerde, bir kadın
    Bırakılmış gibi yıllarca
    Tanrım ona bir salıncak!
    Taş kesilmesin diye taş
    Donakalmasın diye boşlukta.

    Hani o balıkçılla yarışan çaylağa
    Kırpışan gözleriyle bakan gemici
    Gibi
    Baksın o da görmeden
    Ne çıkar ustaymış, erginmiş uzağı görmekte gözleri.

    Tanrım size bir salıncak!

    YanıtlaSil
  4. ayrılanlara için..


    Mustafa Ceceli den

    anılar var sana dair
    silinmiyor istesem de yürek hazırken
    acılar var zaten, gönül zahir
    ölünmüyor istesem de ecelinle

    uyudum ben, büyüdüm ben
    yüreğimi niye pişmanlık sarıyor
    her lokmam sen, her yudum sen
    ne yapıyor ne ediyor gönül sana varıyor

    gidişini ben anca anca hazmettim
    aramızdaki ince farkı fark ettim
    bir yere kadar demiştin, ben o yere kadar direndim
    seni bana yazılmış bir şarkı zannettim

    SENİ BANA YAZILMIŞ BİR ŞARKI ZANNETTİM

    YanıtlaSil
  5. ayrılanlara geliyor gene
    Hadi biraz daha dibe doğru...

    ebru yaşar dan

    Biraz daha sabredelim
    sonra ceker gideriz
    sen bana ben sana oturupta
    gözyaslari dökeriz
    biraz sen aglarsin birazda ben
    kendimize kizariz
    birimizin gözyaslarina gidiyoruz yazariz...

    yollara meydan okur gibi
    alirda basimizi gideriz
    olmadi bir sigara yakip
    mutluluklar dileriz
    adam gibi gideriz

    gördün mü kalbim?
    hep mutlu sonla bitmiyormus ask hikayeleri
    sevgili geldigin kalpten sevgilisizde gidilirmis
    hani bazen denk gelirdik ayrilik sarkilarina
    ikimizde kizardik
    kim yazar bunlari kim dinler anlamazdik
    hadi kalk gidelim artik
    biraz sen aglarsin birazda ben
    kendimize kizariz
    birimizin gözyaslarina
    gidiyoruz
    gidiyoruz
    yazariz...

    MUTLULUKLAR DİLERİZ

    YanıtlaSil
  6. hala ayrılanlar için
    vee.
    DİP.(GULUK GULUK)

    SİBEN CAN dan
    Terk edip gititğinden beri
    Kalbime lokma aşk girmedi
    Sahipsiz kaldım
    Yalan gibi
    Bozgunum senden bile deli
    Yandı mı canın benim gibi
    Yaşarken öldünmü mahkum gibi
    Hasretin büyür yüreğimde
    Paslı kırık hançer gibi
    Kader kader
    Sen bize nazik davranmadın
    Kader kader
    Herkese eşit yazılmadın
    Hayat hayat
    Sen bize nazik davranmadın
    Hayat hayat
    Herkese eşit yaklaşmadın
    Vazgeçip gittiğinden beri
    Kalbime tatlı söz değmedi
    Sessizim sönmüş mum gibi
    Kalır paslı hançer izi
    Tenim unutur mu ellerini
    Gönlüm bırakmıyor sevmişleri
    Yavaş yavaş yaktın beni
    Zehirledin hançer gibi
    Kader kader
    Sen bize nazik davranmadın
    Kader kader
    Herkese eşit yazılmadın
    Hayat hayat
    Sen bize nazik davranmadın
    Hayat hayat
    Herkes eşit yaklaşmadın
    İçin için büyüyor fırtınam
    Çığ gibi
    Daha çok kanatıyor aşk sancıları
    Bizim çalıyor yalnızlık çanları
    Daha bir ağlatıyor aşk şarkıları
    Böyle hüzne can mı dayanır
    Öyle bakma kalp cok kırılır
    Böyle hüzne can mı dayanır
    Öyle gitme kalp cok yıpranır
    Kader kader
    Sen bize nazik davranmadın
    Kader kader
    Herkese eşit yazılmadın
    Hayat hayat
    Sen bize nazik davranmadın
    Hayat hayat
    Herkes eşit yaklaşmadın...

    HANCER

    YanıtlaSil
  7. evet ayrılanlar için..
    kabullenmeme devresi...

    BENGÜ..DEN
    Bence tekrar sevmeyi denemelisin
    İçindekini dışından söylemelisin sen
    Şöyle karşıma geçip elin elimde sevinmelisin
    Yaptığın acı kahveyi denemelisin sen

    Ben unutmuyorum sen unutsanda
    Yalan olsanda doğru olsanda
    Seninim daha ne diyeyim
    Bizmi ayrıldık hiç alakası yok

    Sen ne dersende başka şansında yok
    Bizmi ayrıldık hiç bi faydası yok
    Zannedersende başka kalbimde yok


    BİZ Mİ AYRILDIK

    YanıtlaSil
  8. VE KABULENİŞ..

    KEREMCEM...DEN

    AŞK BiTTİ GERİYE NE KALDI ŞİMDİ
    KİM SUÇLU KİM ALDATTI NE FARK EDER
    MÜHİM DEĞİL SÖZLERİN ÖNEMİ YOK
    DİLEDİĞİNİ AL DİLEDİĞİNİ VER
    NE FARK EDER
    MUTLU SAYILMAM BUNDANDIR AĞLAMAM

    ASK BİTTİ GERİYE NE KALDI SİMDİ
    GURURUM OLMASA SANA GİT DİYEMEM
    AMA GİT NE OLUR!
    ANLA NE OLUR
    SENİ AFFEDEMEM

    BU DEFA İHANETİ UNUTMAK UNUTMAK
    AĞIR GELIR
    DİLEDİGİNİ AL DİLEDİGİNİ VER
    NE FARK EDER
    KİM SUÇLU KİM ALDATMIŞ
    NE FARK EDER!!!

    AŞK BİTTİ

    YanıtlaSil
  9. ve artık uyanış...

    KIRAÇ...DAN

    Gönlümle başbaşa düşündüm demin
    Artık bir sihirsiz nefes gibisin
    Şimdi taa içinde bomboş kalbimin
    Akisleri sönen bir ses gibisin

    Maziye karışıp sevda yeminim
    Bir anda unuttum seni eminim
    Kalbimde kalbine yok bile kinim
    Bence artık sende herkes gibisin

    HERKES GİBİSİN

    YanıtlaSil
  10. sonra aşktan uzak durma halleri

    SEKSENDÖRT
    ŞİMDİ HAYAT... DAN

    Bir kadeh sessizlik doldurdum
    Daldım gittim semaya
    Güz geçti bahar geçti derken
    Bir gün daha görsek ne ala
    Dünya derdi sarmış dört yanımı
    Yaşamayı öğrenemedim hala

    Şimdi hayat ister çiçeklerle gelsin
    İsterse vursun geçsin
    En bilindik yalanlarından
    Bir yalan seçsin gelsin

    Ben bu yolda tekrar yürümem
    Artık buralardan geçemem
    Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze
    Ne de selvi boya hiç gelemem

    Her kadehte bir yıldız tuttum
    Söndürdüm avuçlarımda
    Koşarak kaçtım güya çocukluğumda
    Büyümeyi öğrenemedim hala

    Ben bu yolda tekrar yürümem
    Artık buralardan geçemem
    Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze
    Söverim gelmişime geçmişime

    ŞİMDİ HAYAT

    YanıtlaSil
  11. VE TEKRAR AYAĞA KALKIŞ..

    YENİ TÜRKÜ İLE


    aşk yeniden
    akdeniz'in tuzu gibi
    aşk yeniden
    rüzgârlı bir akşam vakti
    aşk yeniden
    karanlıkta bir gül açarken...
    aşk yeniden
    ürperen sahiller gibi
    aşk yeniden
    kumsalların deliliği
    aşk yeniden
    bir masal gibi gülümserken

    gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
    ağlamak istiyorum
    yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
    kendimden taşıyorum

    aşk yeniden
    akdeniz'in tuzu gibi
    aşk yeniden
    rüzgârlı bir akşam vakti
    aşk yeniden
    karanlıkta bir gül açarken...
    aşk yeniden
    bitti artık, bu son derken
    aşk yeniden
    aynı sularda yüzerken
    aşk yeniden
    rüya gibi bir yaz geçerken...

    gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
    ağlamak istiyorum
    yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
    kendimden taşıyorum

    aşk yeniden
    unutulmuş yemin gibi
    aşk yeniden
    hem tanıdık hem yepyeni
    aşk yeniden
    kendini yarattı kendinden...

    AŞK YENİDEN

    YanıtlaSil
  12. bu günde bitti ..
    akşam olmak da..
    iftara bir saatten az kaldı(ankara için)

    aslında her şey öyle değil mi
    başlar bitter yeniden başlar..

    Bu günde bu kadar sallandık canlar..
    hoşçakalın..
    sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  13. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil