Yalnız mı kaldım ne?.......
Olsun, benim ada'm var.........
Enver Halefoğlu
7 Aralık 2010 Salı
HerDemMavi
Mavi sevgi mavi huzur mavi mutluluktur... Mavi düşler yeşertir umutları mavi derinlikler yüceltir mavi gökyüzü kanatlandırır insanı. Mavi hayattır ve hayat masmavidir...
HEP BİRŞEYLER EKSİK Hızla kalktı yataktan... Sabah rüzgarı ile irkilen bedenine dokunanın, dün gece boynuna doladığı fuları olduğunu fark ederek...
Kadının çocukluğuna dair hatırladığı tek şey, babasının ona doya doya sarılmayışıydı... Babası kollarında öldüğünde, doya doya sarılmıştı cansız bedenine ta ki soğukluğunu hissedene kadar...
Hiç hissedememişti babasının sıcaklığını... Hep bir şeyler eksik kalmıştı büyürken... O günden sonra hayatına giren adamların dokunuşlarına takıldı bir tek... Sıkı sıkı sarılıp sarmalarına... Her bir yenide eskinin sıcaklığını aradı, bazen de sıcak zannettiğinin aslında soğuk olduğunu bildi sonrasında...
Bir arkadaşı vardı lisedeyken, Kanadalı... Mektuplaşırlardı... Birbirlerini hiç görmemişlerdi ama bilirlerdi.. Aylarca beklenen; satırların arasına sıkışıp kalan duygu yoğunluklarını okurken yaşardı kadın, çocuktular ama adam gibi gelirdi mektupları yazan... Bildik, tanıdık kelimelerin ardına saklanmış duyguları bulup çıkartırlardı. Hiç yüzyüze gelmemiş olmak; bazen, o anda, hani hissettiğinde sarılmamak değildi. Sarıldılar çoğu zaman ve ağladılar hatta omuz omuza... Geceleri korktuğunda kendiyle başbaşa kalmaktan, her bir mektuba sarılırdı uyurken, her bir satıra... Onun da sarıldığını bilerek... Hep bir şeyler eksik kalmıştı o günlerde...
Yıllar sonra, yalnızlığının ortasında ve artık çığlık çığlığa bağırıyorken, hayata tutundu kadın... Sadece kelimelerinden bildiği bir adama... Kelimelerle paylaşıyorlardı hayatı... Kah yaramaz çocuklar oluyor, kah adam ve kadın... Kah rakı masasında berduş, kah şarap kadehlerinde hüzün... Kah bir partini ortasında buluyorlardı kendilerini, kah yalnızlıklarının koynunda... Günleri gecelere eklerken ve geceler hiç bitmesin isterken ve sarılmışken birbirlerine ve hissetmişken üstelik: Zamana ayak uyduran aşıklardı onlar...
Her seferinde susup kaldıkları, çok şey anlattıkları ve belki giderken yataklarına yanlarında götürdükleri çok şey olurdu da... Hep birşeyler eksik derdi kadın, hep birşeyler eksik kalacak derdi adam... Tenin tene dokunması, canın cana dokunmasıdır dedi kadın... Olmadı mı hep eksik kalır birşeyler...
Vedalaştılar başladıkları yerde... Adam giderken sen hep gül dedi... Kadın giderken tamam dedi. Kadın sarıl bana dedi, adam sarıldım zaten dedi... Zaman geçti... Kendi yansımasını seyrederken bulunca kendini, kapattı bilgisayarın ekranını kadın. Uzandı yatağına. Kıyafetlerini çıkarttı tek tek... Sabah ışığı vurdu uykusuna. İrkildi... Sabah rüzgarı usul usul giriyordu pencereden ve kadın rüzgarın tenini her yalayarak geçişinde adamı düşlüyordu, adamın ona sarıldığını hissediyordu... Adamın ona dokunduğunu...
Aniden hızla kalktı yataktan: Sabah rüzgarı ile irkilen bedenine dokunanın, dün gece boynuna doladığı fuları olduğunu fark ederek... Hep dedi, birşeyler eksik kalacak... Alıntı(Evrenin Dünyası)
Bizler bu hayatta yaşamaya devam ediyoruz ama iyi,ama kötü onun için Gelsin hayat bildiği gibi...
Gelsin Hayat Bildiği Gibi
birer birer kayıp giderde her bir sevilen, yenisi gelmez, eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen, yürekte varsa sevgiden de ötesi, sen ağlasan da boş, ışıkta yaksan nafile, odan karanlık hep loş, hayatın emri hep koş, bayağı bir bekledim boş, yaşantım sanki bir savaş ve hoşta bazen, ama ateş kesildiğinde ve de sular durulduğunda, yoksa hep gülerdi insan, hep kalırdı masum, saygıda bir kusur ettiğinde minnetinde değeri yok, kafalarda hesaplar yapılır ve mesafeler konur, fakat bu kalp unutmaz, unutamaz ki zaten, her kalp yıkılır ancak yenisi bulunamaz bir mesken, her anım birini özler, rüyada yolunu gözlediğim, düşünceler ve benliğimle canlanır tüm hatıralarım, bitince yalnızım, gözümü açtığımda kalmışım yanımda ailem ve birde arkadaşlarım....
nakarat
şimdi boşuna bakma saate zaman geç oldu, dün annem elimi tutarken bugün 29'da doldu, vakit can almaz ancak can yakar, fakat bir bekle bak, knock out olursan çok sakat, mücadeleyle geçen hayatta son round, kazanmak herkes ister, ne istediğini bilmektir önemlisi var mı listen, hayallerin, hırsın, cesaretin, sabır selametimse intikam felaketimdir, ne mektebimde vardı huzurum, ne vardı evde, çıkıp bir başıma ağlamaktı belki caddelerde, hayallerin kurulduğu ve düşlerin yok olmadığı, bu gözlerinse dolduğu, zamanın donduğu bir yerdeyim, düşünceler dumanlı dağlar aynı, gözse puslu, bir bakmışım mesafeler uzun ve tozlu, benimse yol yürür gider bir seyyah olurum, ne paranın bir değeri vardır aslında, ne de şerefle onurun...
nakarat
ameleydim eskiden şafak sökerdi her gün işe giderken, cebimde yoktu bir kuruş ve Üsküdar'ımın her bir yeri yokuş, her gün yeni bir suç, ittiler fakat ben olmadım tuş, kanatlı doğmamış kuş, vakit hiç geçmemişti, ben hep aynı yerde saydım, ekmekle vardı kavgam daha bir sertti günler, ve geçmişeydi saygım, gelecekti kaygım, kelebekti kalbim, akar giderdim olsa bile bir derdim hep gülerdim, ve ağladığımı görebilen bir annem bir de ben, inceden bir perde vardı gözlerimde, göz görür fakat dilim susardı, ayaklarım, elim, kolumda bağlı, hayat bu dile kolay velakin her bir yerine ağrı, ve kimi zaman düşündüm, aslında hiç üşenmedim ben hep düşündüm, hayata karşı dört silahşör hep güler sanmıştım, bu öyle lanet olası toz bir pembe ki bir baktım her şey ciddi ve hemen uyandım...
Hayat geliyor gelmesinede ama biri de bana gelsin :) Ferhat Göçerle ablam başladı ama bir Ferhat göçer daha dinlesek birşey olmaz herhal:)
Biri Bana Gelsin Saçmalama nolur çare çok nasıl gidersin İstedigin herşey sanki yok değer mi dersin Başkaları bilmez görmez o nasıl bir duygu Al elini kalbime bir ko işte gerçek bu
Her yer soğuk hep karanlık Kendi kendime tarifsiz Ayrılmamız çok gereksiz Şimdi uzaktan sebepsiz
Biri bana gelsin o da sensin Beni kırmış olsanda İkimizde aşık bir tek farkla Benimki senden biraz fazla
Bu gün körfez güneşe uyandı.. biraz sisin arkasında ama genede ısıtıyor.. yarın da güzel olacağı söyleniyor.. yarın kahvaltıya bizim balkondasınız.. herdemmaviciler... bekleniyorsunuz.. Not:tabakların boş olmasına bakmayın. neden boş size söyleyeyim.. biraz hayal gücü herdemmavicileeer.. çalıştırın hayaliniz... neler olabilir neler...
VEDAT SAKMAN dan Dokunmayın ne olur Hayallerim benim bana kalsın hayallerim Hayallerim benim benim olsun hayallerim HAYALLERİM
Pişti pişti şimdi ben mi alacağım sen mi ablacım :) Yoruma bakınca sen üstte görünüyorsun senin alman gerek oyunun kuralına bakılırsa senin yorumun üzerine ben attım benim almam gerek ne olcak şimdi Mavigünüm :))
Tut Ellerimden şiirinden sonra bu şarkı vardı sırada çokta severim gönderiyorum Yavuz Bingöl söylüyor...
Tutamadığım Ellerin
tutamadım ellerin yağmuru olsun sarıpta doyamadım öpemedim gül tenin baharın olsun sevipte kanamadım ördü kader ağlarını kırdı yine kollarını bir canım var al oda senin olsun ördü kader ağlarını kırdı yine kollarını bir canım var al oda senin olsun
Cesaret, korkunun yokluğu değil, korkunun içinden yürüyüp sizin için önemli amacı kovalamaktır. Bir dağın doruğu sonraki dağın eteğidir.Düşündüğünüzden daima daha büyüksünüzdür. Koza için hayatın sonu olarak görülen şeyi, ustalar kelebek olarak görür.‘’Herşey bitti ’’ sandığımız yerde aslında yeni bir hayat başlıyor. Sen elinden gelenin en iyisini yap, gerisini de bırak hayat yapsın. Korkularına doğru yürü o zaman uçmayı öğrenirsin.alıntı.
en çok da sevmekden korkarız değil mi? ya beni sevmez ise....diye.. evet.. GÜLAY da soruyor.. sevdiğine...
eylemcim bak ne yapalım kafamıza göre .. yorulmadan keyifle.. kankacım teşekkürler.. fakat bu ikili arada paylaşımı seven güzel yazıları olan, güzel sözleri olan dostları da görmek istiyor..
Eğer öyle anlaşıldıysa öyle bir niyetim yoktu... Bende birazda kendi aramızda sohbet ortamı oluşsun diye böyle bir çabada bulunmuştum... Yanlış anlaşıldıysam kusura bakma Sevgiler ablacım...
Trabzonda köyün birinden bir taksi şöförü geçerken tavuğun birini ezmiştir. Dürüst adammış vesselam... Hemen arabasını çeker kenara, köye doğru yürürken bir köylüye rastlar ve olayı anlatır. Tavuğun sahibine parasını ödemek istediğini söyler. Şöyle bir bakar köylü: - Ha bunu pilse pilse bizum köyin muhtari Temel pilur. Adam muhtarlığın yolunu tutar. Temel'e tavuğu gösterir: - Bunun sahibi kimse parasını ödeyeceğim, tanıyor musunuz? Temel şöyle bir bakar ve cevabı verir: - Ha pu pizum köyin değuldur, pizum köyde yassi tavuk yoktir
Görünen köy kılavuz istemiyor malum Sen güç seviyorsun bana sen lazım Tek bir doğru var senin için o da kendi doğrun O kadar eminsin ki deli ediyor en ufak itirazım
Gönül bu kimi seveceğini bileydi onca yanar mıydı? Eğer aklı olaydı kalp asırlarca kanar mıydı? Ömür aşkın kulu, aşıklar kölesi olmasa İnsan bir anlık mutluluğu bir ömre sayar mıydı?
An geliyor benide kör kuyulara çekiyorsun Çözüm değil sadece kazanmak istiyorsun Kendimi bir savaş alanında dövüşürken yakalıyorum Ne yapıp edip beni bile bir canavara dönüştürebiliyorsun
Gönül bu kimi seveceğini bileydi onca yanar mıydı? Eğer aklı olaydı kalp asırlarca kanar mıydı? ömür aşkın kulu, aşıklar kölesi olmasa İnsan bir anlık mutluluğu bir ömre sayar mıydı?
Bana uyar, uyar bana Hepsi bunların Bana uyar, uyar bana Aşk böyle bir şey Aşığım
Bana uyar, bana uyar Hepsi bunların Aşk acıya açık çek değil midir? Buda benim mal varlığım
Gönül bu kimi seveceğini bileydi onca yanar mıydı? Eğer aklı olaydı kalp asırlarca kanar mıydı? ömür aşkın kulu, aşıklar kölesi olmasa İnsan bir anlık mutluluğu bir ömre sayar mıydı?
eylemcim canım benim neyin kusuru be çocuk yorulmadan ve keyifle kafamıza göre derken.. arkasından bir şarkı çalacaktım ama ne yaparsın yorum yazdıktan sonra evde iş de var be güzel kardeşim çağrıldım kalktım laptopun başından sen o ..... boşluğu yanlış manalar yüklemişsin.. canım bizim aramızda keyifszilik olmaz, hoşnutsuzluk olmaz.. olamaz neden bizim birlket olmamız zorunluk değil ki.. canım anlaştık değil mi güzel kardeşim.. kısa yorumlarda bazen anlamsız yanlış anlamlara neden olabiliyor.. takmayalım kafamıza..
EYLEMCİM şarkı bu canım.. Bu yüzden de kafamıza göre takılalım dedim..
SILA dan KAFA..diyor..
EYLEMcim senin için gelsin..
Aşkıydı işiydi ihtirası düşüydü Yere batsın faturası malı mülkü Bağlasalar durmam Kaşıydı gözüydü intikamın gücüydü Ayıp denen bi şey var ya hasbinallah Ağlasalar durmam insanım insan
Hadi kalk gidelim hemen şu anda Kapa telefonunu bulamasın arayan da Açarız radyoyu yol nereye biz oraya İyi gelmez mi hiç deniz havası Bi göz oda bulur sokarız başımızı Bide koyarız iki kadeh Kafa nereye biz oraya Kafa nereye biz oraya Aşkına da işine de Viran olmuş düşüne de Yerli yersiz sözüme de Dövmediğim dizime de Pişmanım pişman Pişmanım pişman
Hadi kalk gidelim hemen şu anda Kapa telefonunu bulamasın arayan da Açarız radyoyu yol nereye biz oraya İyi gelmez mi hiç deniz havası Bi göz oda bulur sokarız başımızı Bide koyarız iki kadeh Kafa nereye biz oraya Kafa nereye biz oraya
Adam, iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık bir hipermarkette, alışveriş yapan çok güzel bir kadının yanına sokulur: - Affedersiniz hanımefendi!! Eşimi kaybettim bulamıyorum. Benimle biraz konuşur musunuz? Tepkisi yüzüne yansıyan güzel kadın : - Karınızı kaybetmenizle benim ne ilgim var beyefendi? Adam açıklamış: - Rica ederim, lütfen yanlış anlamayın! Ne zaman güzel bir kadınla iki çift laf etmeye kalkışsam, karım şıp diye damlar da!!
ve kafamıza göre gittik ya.. birazda neye göre gidelim..
YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, ne istediğini, hayattan ve insanlardan ne beklediğini bilmiyorken bir düşünce uğruna savaşmak yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir. Hayatını basitleştirme ve ucuz zevkler uğruna harcama onu. Hayat ilk baharda dağlardaki karların erimesi kadar çabuk sona erer. Anlamadan bitiverir. Yaşadığımız her saniye bize bahşedilmiş birer mucize olsa gerek. O kadar ki, geri alınması ve tekrar yaşanması olanaksız. Bunu bil ve her sıkıntılı anında bunu anuımsa. Acıları ve üzüntüleri, hayatının büyük bölümüne yayarak kendini yıpratma. Dolu dolu, heyecanla, severek, sevilerek yaşa. Sevmekten ve çok sevilmekten korkma. SevMek en yüce değer, ölesiye, uçsuz bucaksız sevmek. Sevilmekte bir o kadar. Sevmenin güzelliği, sevilmenin ızdırabında sevgisizliğin sızısı içimizde saklı...
Bir gün arkana baktığında ki o gün mutlaka gelecek tüm benliğini pişmanlık kaplamasın. Yapamadıklarının pişmanlığıyla değil, yapabildiklerinin hazzıyla yaşlan. Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin? "Hayatımızın ve hayatımızda yer eden insanların hiç değişmeyeceğini sanmaktır, trenin ray değiştirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir. "Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renklidir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir durumda, umutsuzluğun zirveye vardığında, rüzgar hızıyla herşey değişir, alt üst olur ve bir andan ötekine geçerken kendini yeni bir yaşantının yeni insanların içinde bulursun.
Doğru insan ve insanlarla beraber olmak ise kaderin hayal gücünün renkliliğine değil, tamamen bizim seçimimize bağlıdır. Senin için çırpınan insanlara hak ettikleri değeri ver. Birileri için çırpınan fedakarlık yapan, gerçekten seven insanları yeniden bulmak çok zor. İnsan elindekilerin kıymetini genellikle bilmez. Onları kaybedince değerlerini anlar. Buna fırsat verme, çok geç olabilir.
Bir gün yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki yaprağı gür, ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgarda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu bin güçlükle dolaşır. Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir. Çevrendeki insanlar bunu sağlayabilecek nitelikte olmalıdır, olayların içinde ve üstünde olmalısın, ancak böyle gölge ve sığınak bulabilir, ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin. Ve sonra önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmedin zaman herhangi birine öylece girme; otur ve bekle...
Hayatına girecek insanları belirlerken de buna dikkat et. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin soluk aldıysan öyle soluk al, hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme, bekle ve gene bekle. Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle. Seninle konuştuğu zaman kalk ve yüreğinin götürdüğü yere git, yüreğinin belirlediği kişiyi seç... Susanna Tomaro
sıla dan başladık devam edelim son albümünden Sıla Acısada Öldürmez Bir bir aklımda söylediklerin İşe yaramaz bu bildiklerim Hatırlamak laneti aklımın Acımaz anlatsam hadi buyrun Ben birine aşık o bana vurgun Soranların kuzey yıldızıydık Beraberde yapamadık kendi dünyamızın yanlızıydık Anlayınca çok geç oldu mahvoldu kahroldu
Sonra döndüm guncelist.blogcu.com dedimki Acısada öldürmez Cehenneme döndürmez Hayatını söndürmez gideninide döndürmez artık
'Şimdi sen elmayı seviyorsun diye elmanında seni sevmesi gerekiyor mu ?'diye sormuştu Nazım Hikmet,o muazzam üslubuyla.halbuki bugünün aşklarını görse ne derdi acaba? Bugün ellerde teraziler,adeta gramla tartılıyor aşk.160gr sevgiye karşılık 160gr sevgi alınabilirmiş gibi,herkes verdiği kadarını istiyor.
SILA DAN geliyor CAM Cama iyice sokulmuş bakıyor öyle uzağa Düşmüş gibi tuzağa Kendime sarılıyorum der gibi Gözleri her şeyden çok Her şeyden çok bu koyuyo bana Herkes geçiyor aynı yollardan Tanıdığımız yok yukarılardan İnatla sarılacaksın sabredecek yaşayacaksın Herkes geçiyor aynı yollardan Tanıdığımız yok yukarılardan Azmedeceksin azmedeceksin Her gece görüyorum balkonda elinde sigarası Gizli içiyor hızlı hızlı Kendine darılıyor belli ki benzi safran sarı Dünler durgun hayat aynı kan kırmızı Herkes geçiyor aynı yollardan Tanıdığımız yok yukarılardan İnatla sarılacaksın sabredecek yaşayacaksın Herkes geçiyor aynı yollardan Tanıdığımız yok yukarılardan Azmedeceksin azmedeceksin Azmedeceksin hazmedeceksin
No name kardeşim bir sıla şarkısı da sana gelsin TAM DA BÜGÜN
Sana değerde geçer Beni delerde geçer Seyreden gülerde geçer Her gece daha yorgun Her sabah daha kırgın Tam da bugün çok yalnız Hep aynı başlıyor bitiyor ve İki kişiden biri vazgeçiyor ve Biri hep daha çok çok seviyor be Aynı başlıyor bitiyor ve İki kişiden biri vazgeçiyor ve Biri hep daha çok çok seviyor be Unutulur da gider Acı içine döner Sonra bir gün geri döner Yerini hatırlarsın izi artık yoksa da Tam da bugün işte o gündü Hep aynı başlıyor bitiyor ve İki kişiden biri vazgeçiyor ve Biri hep daha çok çok seviyor be Aynı başlıyor bitiyor ve İki kişiden biri vazgeçiyor ve Biri hep daha çok çok seviyor be Başlıyor bitiyor ve İki kişiden biri vazgeçiyor ve Biri hep daha çok çok seviyor be Sana değerde geçer Beni delerde geçer Seyreden gülerde geçer TAM DA BU GÜN
Ben: Karlı dağların deli rüzgârı.. Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım. Ben: suyu kurumuş sevgi pınarı... Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım.
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban... Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban. Ben: Hayâl peşinde çarıksız taban... Ben: gurbet ağzında bulgur aşıyım.
Ben: çürük bir gemi aşk denizinde.. Ben: Yağmur damlası dostun izinde. Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde... Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım.
Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe... Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım.
Ben: Gönlü aklına uymayan deli.. Ben: Az düşünceden doymayan deli. Ben: Beni ben diye saymayan deli... Bırakın, ben benden uzaklaşayım.
SEN ... Sen : Çamlı dağlarda ağaran şafak... Sen : Duru gönüllerin nilüferisin Sen : Engin ovada sararan başak... Sen : Umut kaynağı, alınterisin Sen : Gökte yıldızsın, uykularda düş... Sen : Yeşil ekinsin sen beyaz gümüş.. Sen : Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen : Sevda sırrının düğümlerisin Sen : Her güzelliğin canlı sergisi Sen : Kalb yarasının emin sargısı... Sen : Benim dileğim, Hakk'ın vergisi.. Sen : Gönlümde saplı aşk hançerisin Sen : Koyu gölgesin yaz sıcağında Sen : Olgun meyvesin dal kucağında Sen : Korsun, alevsin aşk ocağında Sen : Gadir Allah'ın şaheserisin Sen : Bensin gel gör ki ben sen değilim Sen : Benim düşünce ruhum ve dilim Sen : Benim gözlerim, ayağım, elim... Emin ol, sen bana benden berisin
Aynaların Ötesi Her ne kusur varsa geçen zamanda; Suçsuzdur aynalar, ela gözlü yar Mecnunlar Mevla'yı bulursa canda, El olur Leylalar ela gözlü yar
Güzel açar güzelliğin sergisin Gün ağartır kara saçın örgüsün... Muhabbet faslında ölüm türküsün Kim söyler, kim çalar ela gözlü yar
Estikçe iş çıkar işin içinde; Gençliğin hasret yer sevda göçünde Bilmez misin, dört mevsimin üçünde Kar olur yaylalar, ela gözlü yar
Alı al, yeşili yeşilde ara; Ahirete gider kalbdeki yara... Ne yapsan bir daha çıkmaz dallara, Dökülen ayvalar ela gözlü yar
Vakit dolar, nakit biter kasanda... Sevda bir kitaptır gönül masanda; Okusan da olur, okumasan da... Kapanır sayfalar ela gözlü yar
Abdurrahim Karakoç
Şarkı Anılar var sana dair Silinmiyor istesem de yürek hazırken Acılar var zaten gönül zahir Ölünmüyor istesemde ecelinle Uyudum ben büyüdüm ben Yüreğimi niye pişmanlık sarıyor Her lokmam sen her yudum sen Ne yapıyor ne ediyor sana varıyor Gidişini ben anca anca hazmettim Aramızdaki ince farkı farkettim Bi yere kadar demiştin Ben o yere kadar direndim Seni bana yazılmış bir şarkı zannettim
Başımdan bir kova sevda döküldü Islanmadım, üşümedim, yandım oy! İplik iplik damarlarım söküldü Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!
Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana Anladım ki kendi gönlüm dar bana Alev dolu bardakları yâr bana Sunuverdi içtim içtim kandım oy!
Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım Ne zamana, ne kendime alıştım Kırk senede yedi hasret bölüştüm Yedi dünya bana düştü sandım oy!
Gönül şahinimi yordum gerçeğe Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe Teselliden kanat kırdım gerçeğe Tecellinin sinesine kondum oy
Abdurrahim Karakoç
Bekle
Bekle, dönüşü vardır zor sürgünlerinde Bekle, hatırla bizi dar günlerinde Telli turnalar gibi çifte kumrular gibi Sarışın bir sedir ağacı gölgesinde Baharı selamlayıp iki çift kelamlayıp Gamsız günler geceler demlerinde
Biz gülleri severdik dikenleriyle Koklardık kanayana dek ellerimiz Gül dikensiz olurmu ah etmezdik Bekle bekle hiç pes edermiyiz
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret Miyadını doldurup biter bir gün Karanlık aydınlığa kavuşur elbet Siz o gün bayramı kutlamayı görün
Bekle, sıcacık bir haziran sabahında Bekle, ısıtıp sol yanını yatağında Telli turnalar gibi çifte kumrular gibi Sarışın bir sedir ağacı gölgesinde Baharı selamlayıp iki çift kelamlayıp Gamsız günler geceler demlerinde
Biz gülleri severdik dikenleriyle Koklardık kanayana dek ellerimiz Gül dikensiz olurmu ah etmezdik Bekle bekle hiç pes edermiyiz
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret Miyadını doldurup biter bir gün Karanlık aydınlığa kavuşur elbet Siz o gün bayramı kutlamayı görün
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet Siz o gün bayramı kutlamayı görün...
Benim güzel kanaryam Dokunmaya kıyamam Ama bahardan yüz buldum ya Öpmeden de bırakmam
Bir kuytuya çekmem lazım Usul usul çökmem lazım Başlayıp ayak ucundan Boynuna çıkmam lazım.
Altına altın atlas Yanına telkani tas Parmaklarına elmas Seni yaşatmam lazım Benim güzel kanaryam Dokunmaya kıyamam Ama bahardan yüz buldum ya öpmeden de bırakmam
Merhabalar
YanıtlaSilGri bir gökyüzünün altında gri bir güne başladık Ankarada...
Şimdi HerDemMavi ile günümüze mavilikler katalım...
İyi yayınlar...
Bir alıntıyla başlayalım programa...
YanıtlaSilHEP BİRŞEYLER EKSİK
Hızla kalktı yataktan... Sabah rüzgarı ile irkilen bedenine dokunanın, dün gece boynuna doladığı fuları olduğunu fark ederek...
Kadının çocukluğuna dair hatırladığı tek şey, babasının ona doya doya sarılmayışıydı... Babası kollarında öldüğünde, doya doya sarılmıştı cansız bedenine ta ki soğukluğunu hissedene kadar...
Hiç hissedememişti babasının sıcaklığını... Hep bir şeyler eksik kalmıştı büyürken...
O günden sonra hayatına giren adamların dokunuşlarına takıldı bir tek... Sıkı sıkı sarılıp sarmalarına... Her bir yenide eskinin sıcaklığını aradı, bazen de sıcak zannettiğinin aslında soğuk olduğunu bildi sonrasında...
Bir arkadaşı vardı lisedeyken, Kanadalı... Mektuplaşırlardı... Birbirlerini hiç görmemişlerdi ama bilirlerdi.. Aylarca beklenen; satırların arasına sıkışıp kalan duygu yoğunluklarını okurken yaşardı kadın, çocuktular ama adam gibi gelirdi mektupları yazan... Bildik, tanıdık kelimelerin ardına saklanmış duyguları bulup çıkartırlardı. Hiç yüzyüze gelmemiş olmak; bazen, o anda, hani hissettiğinde sarılmamak değildi. Sarıldılar çoğu zaman ve ağladılar hatta omuz omuza... Geceleri korktuğunda kendiyle başbaşa kalmaktan, her bir mektuba sarılırdı uyurken, her bir satıra... Onun da sarıldığını bilerek... Hep bir şeyler eksik kalmıştı o günlerde...
Yıllar sonra, yalnızlığının ortasında ve artık çığlık çığlığa bağırıyorken, hayata tutundu kadın... Sadece kelimelerinden bildiği bir adama... Kelimelerle paylaşıyorlardı hayatı... Kah yaramaz çocuklar oluyor, kah adam ve kadın... Kah rakı masasında berduş, kah şarap kadehlerinde hüzün... Kah bir partini ortasında buluyorlardı kendilerini, kah yalnızlıklarının koynunda... Günleri gecelere eklerken ve geceler hiç bitmesin isterken ve sarılmışken birbirlerine ve hissetmişken üstelik: Zamana ayak uyduran aşıklardı onlar...
Her seferinde susup kaldıkları, çok şey anlattıkları ve belki giderken yataklarına yanlarında götürdükleri çok şey olurdu da... Hep birşeyler eksik derdi kadın, hep birşeyler eksik kalacak derdi adam...
Tenin tene dokunması, canın cana dokunmasıdır dedi kadın...
Olmadı mı hep eksik kalır birşeyler...
Vedalaştılar başladıkları yerde... Adam giderken sen hep gül dedi... Kadın giderken tamam dedi. Kadın sarıl bana dedi, adam sarıldım zaten dedi... Zaman geçti... Kendi yansımasını seyrederken bulunca kendini, kapattı bilgisayarın ekranını kadın. Uzandı yatağına. Kıyafetlerini çıkarttı tek tek... Sabah ışığı vurdu uykusuna. İrkildi... Sabah rüzgarı usul usul giriyordu pencereden ve kadın rüzgarın tenini her yalayarak geçişinde adamı düşlüyordu, adamın ona sarıldığını hissediyordu... Adamın ona dokunduğunu...
Aniden hızla kalktı yataktan: Sabah rüzgarı ile irkilen bedenine dokunanın, dün gece boynuna doladığı fuları olduğunu fark ederek... Hep dedi, birşeyler eksik kalacak...
Alıntı(Evrenin Dünyası)
Başladım ama gönlü bol bloğumuz bazen süre aşımına uğradı falan diyor
YanıtlaSilsonra arka arkaya aynı yorumları gönderiyor...
Neyse problem değil benim titiz kankam programa geldiği zaman görünce temizleyecektir...Şimdiden teşekkür edeyim...
Şu hayatta eksikleriyle fazlasıyla mutlu olabilmek dileğiyle...
YanıtlaSilUnutamam
Unutmadım unutamam
Kara sevdam merak etme
Yaşamaksa yaşadım lakin
Canımın çoğu kaldı sende
Pişman mıyım asla
Güzelleştim yasla
Sevmedim mi sevdim evet
Senden sonra ihtirasla
Ama benim ciğerim yanar
Ten oyalanır can kanar
İki gözüm iki çeşme
Haberin yok içerime içerime akar...
Mustafa Ceceli/Unutamam
BU GÜN SALIIIIIIIIIIIII
YanıtlaSilSalı günlerimizi diğer günlerden ayıran
HERDEMMAVİ deyiz..
Eylem kardeşim güzel bir alıntı ile açmış günü..
hayat hep eksikleri tamam etmenin beyhude bir mücadelesi değil midir..
ben bu başlangıca
FERHAT GÖÇER ile DEVAM EDEYİM...
VEFASI EKSİK YARİM
Bizler bu hayatta yaşamaya devam ediyoruz ama iyi,ama kötü
YanıtlaSilonun için Gelsin hayat bildiği gibi...
Gelsin Hayat Bildiği Gibi
birer birer kayıp giderde her bir sevilen, yenisi gelmez, eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen, yürekte varsa sevgiden de ötesi,
sen ağlasan da boş, ışıkta yaksan nafile, odan karanlık hep loş, hayatın emri hep koş, bayağı bir bekledim boş,
yaşantım sanki bir savaş ve hoşta bazen, ama ateş kesildiğinde ve de sular durulduğunda, yoksa hep gülerdi insan, hep kalırdı masum, saygıda bir kusur ettiğinde minnetinde değeri yok, kafalarda hesaplar yapılır ve mesafeler konur, fakat bu kalp unutmaz, unutamaz ki zaten, her kalp yıkılır ancak yenisi bulunamaz bir mesken, her anım birini özler, rüyada yolunu gözlediğim, düşünceler ve benliğimle canlanır tüm hatıralarım, bitince yalnızım, gözümü açtığımda kalmışım yanımda ailem ve birde arkadaşlarım....
nakarat
şimdi boşuna bakma saate zaman geç oldu, dün annem elimi tutarken bugün 29'da doldu, vakit can almaz ancak can yakar,
fakat bir bekle bak, knock out olursan çok sakat, mücadeleyle geçen hayatta son round, kazanmak herkes ister,
ne istediğini bilmektir önemlisi var mı listen, hayallerin, hırsın, cesaretin, sabır selametimse intikam felaketimdir,
ne mektebimde vardı huzurum, ne vardı evde, çıkıp bir başıma ağlamaktı belki caddelerde, hayallerin kurulduğu ve düşlerin yok olmadığı, bu gözlerinse dolduğu, zamanın donduğu bir yerdeyim, düşünceler dumanlı dağlar aynı, gözse puslu, bir bakmışım mesafeler uzun ve tozlu, benimse yol yürür gider bir seyyah olurum, ne paranın bir değeri vardır aslında, ne de şerefle onurun...
nakarat
ameleydim eskiden şafak sökerdi her gün işe giderken, cebimde yoktu bir kuruş ve Üsküdar'ımın her bir yeri yokuş,
her gün yeni bir suç, ittiler fakat ben olmadım tuş, kanatlı doğmamış kuş, vakit hiç geçmemişti, ben hep aynı yerde saydım,
ekmekle vardı kavgam daha bir sertti günler, ve geçmişeydi saygım, gelecekti kaygım, kelebekti kalbim,
akar giderdim olsa bile bir derdim hep gülerdim, ve ağladığımı görebilen bir annem bir de ben, inceden bir perde vardı gözlerimde,
göz görür fakat dilim susardı, ayaklarım, elim, kolumda bağlı, hayat bu dile kolay velakin her bir yerine ağrı,
ve kimi zaman düşündüm, aslında hiç üşenmedim ben hep düşündüm, hayata karşı dört silahşör hep güler sanmıştım,
bu öyle lanet olası toz bir pembe ki bir baktım her şey ciddi ve hemen uyandım...
nakarat
Sezen Aksu-Ceza/Gelsin Hayat Bildiği gibi
Evet var bir teknik problemim ama çözemedim henüz...
YanıtlaSilHoşgeldin Mavigünüm
iyi yayınlar diliyorum :)
Oh ne güzel! Sevgili kardesimle canim kankacim birarada... Gelmis gecmis en güzel dj ikilisi..
YanıtlaSilGüne baslarken kolay gelsin, güzellikler getirsin diledik, dileklerimiz gercek oldu! :)
Hayat geliyor gelmesinede ama biri de bana gelsin :)
YanıtlaSilFerhat Göçerle ablam başladı ama bir Ferhat göçer daha dinlesek birşey olmaz herhal:)
Biri Bana Gelsin
Saçmalama nolur çare çok nasıl gidersin
İstedigin herşey sanki yok değer mi dersin
Başkaları bilmez görmez o nasıl bir duygu
Al elini kalbime bir ko işte gerçek bu
Her yer soğuk hep karanlık
Kendi kendime tarifsiz
Ayrılmamız çok gereksiz
Şimdi uzaktan sebepsiz
Biri bana gelsin o da sensin
Beni kırmış olsanda
İkimizde aşık bir tek farkla
Benimki senden biraz fazla
Ferhat Göçer-Biri Bana Gelsin
Ve bir şiirle devam edelim
YanıtlaSilTut Ellerimden
Sırat’tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden
Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.
Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.
Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.
Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.
Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet”
Zamanı zamana etme şikâyet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden.
Abdurrahim Karakoç
Bu gün körfez güneşe uyandı..
YanıtlaSilbiraz sisin arkasında ama genede ısıtıyor..
yarın da güzel olacağı söyleniyor..
yarın kahvaltıya bizim balkondasınız..
herdemmaviciler...
bekleniyorsunuz..
Not:tabakların boş olmasına bakmayın.
neden boş size söyleyeyim..
biraz hayal gücü herdemmavicileeer..
çalıştırın hayaliniz...
neler olabilir neler...
VEDAT SAKMAN dan
Dokunmayın ne olur
Hayallerim benim bana kalsın hayallerim
Hayallerim benim benim olsun hayallerim
HAYALLERİM
"Gelmis gecmis en güzel dj ikilisi.. "
YanıtlaSilBayıldım ben söze :))
Teşekkürler Seval ablam şımartıyorsun bizi :))
Pişti pişti
YanıtlaSilşimdi ben mi alacağım sen mi ablacım :)
Yoruma bakınca sen üstte görünüyorsun senin alman gerek
oyunun kuralına bakılırsa senin yorumun üzerine ben attım benim almam gerek
ne olcak şimdi Mavigünüm :))
Tut Ellerimden şiirinden sonra bu şarkı vardı sırada çokta severim gönderiyorum
YanıtlaSilYavuz Bingöl söylüyor...
Tutamadığım Ellerin
tutamadım ellerin yağmuru olsun
sarıpta doyamadım
öpemedim gül tenin baharın olsun
sevipte kanamadım
ördü kader ağlarını kırdı yine kollarını
bir canım var al oda senin olsun
ördü kader ağlarını kırdı yine kollarını
bir canım var al oda senin olsun
Yavuz Bingöl-Tutamadığım Ellerin
Cesaret, korkunun yokluğu değil, korkunun içinden yürüyüp sizin için önemli amacı kovalamaktır. Bir dağın doruğu sonraki dağın eteğidir.Düşündüğünüzden daima daha büyüksünüzdür. Koza için hayatın sonu olarak görülen şeyi, ustalar kelebek olarak görür.‘’Herşey bitti ’’ sandığımız yerde aslında yeni bir hayat başlıyor. Sen elinden gelenin en iyisini yap, gerisini de bırak hayat yapsın. Korkularına doğru yürü o zaman uçmayı öğrenirsin.alıntı.
YanıtlaSilen çok da sevmekden korkarız değil mi?
ya beni sevmez ise....diye..
evet..
GÜLAY da soruyor..
sevdiğine...
CESARETİN VAR MI AŞKA"
Dj Mavigün
YanıtlaSilDj Mavigün
Kankanız programa gelip size sürpriz yaptı
bizi şımartıp gitti...
Sonra biz pişti oynadık
Gör Lütfen Bizi... :))
eylemcim
YanıtlaSilbak ne yapalım kafamıza göre ..
yorulmadan keyifle..
kankacım teşekkürler..
fakat bu ikili arada paylaşımı seven güzel yazıları olan, güzel sözleri olan dostları da görmek istiyor..
Bu arada biraz önceki alıntı gerçekten hoştu...
YanıtlaSilyorum yapmadan önce hemen şarkıyı dinledim
dinleyince aşka geldim ah ahh... :))
Tabii ki istiyor...
YanıtlaSilda ben anlayamadım
YanıtlaSilyorulmadan ve keyifle yapıyorum ben zaten sende öyle değil mi??
Gör bizi dedim diyemi
yani zorlamış gibi mi oldum???
Eğer öyle anlaşıldıysa öyle bir niyetim yoktu...
YanıtlaSilBende birazda kendi aramızda sohbet ortamı oluşsun diye böyle bir çabada bulunmuştum...
Yanlış anlaşıldıysam kusura bakma
Sevgiler ablacım...
Evet birazda gülelim,güldürelim :)
YanıtlaSilYatsı Tavuk
Trabzonda köyün birinden bir taksi şöförü geçerken tavuğun birini ezmiştir. Dürüst adammış vesselam... Hemen arabasını çeker kenara, köye doğru yürürken bir köylüye rastlar ve olayı anlatır. Tavuğun sahibine parasını ödemek istediğini söyler. Şöyle bir bakar köylü:
- Ha bunu pilse pilse bizum köyin muhtari Temel pilur.
Adam muhtarlığın yolunu tutar. Temel'e tavuğu gösterir:
- Bunun sahibi kimse parasını ödeyeceğim, tanıyor musunuz?
Temel şöyle bir bakar ve cevabı verir:
- Ha pu pizum köyin değuldur, pizum köyde yassi tavuk yoktir
Şiirlerle şarkılarla yola devam...
YanıtlaSilVe bir şiir...
Hayal Ve Gerçek
Ay ışığı pencereden girende,
Senden yana hayâl kurmak ne güzel.
Ya bir otobüste, ya bir trende,
Gurbet ilden sana varmak ne güzel.
Aşkın mayasını senden alıp da,
Şekillendim sevda denen kalıpta.
Evinizin kapısını çalıp da,
İlk çıkandan seni sormak ne güzel.
Umudu yoksula bol verir Hudâ;
Bin tohuma can var bir damla suda.
Gerek uyanık ol, gerek uykuda,
Benden bakıp seni görmek ne güzel.
Kurumadan daha yolculuk teri,
”Gel” diye yanına çağırsan beni;
Bırakıp bir yana gamı, kederi,
Doya doya seni sarmak ne güzel.
Aşk deyince anlattığı her şeydir;
Öldürdükçe tadı gelen bir şeydir..
Azrai'le can vermesi zor şeydir;
Sen istersen sana vermek ne güzel.
Abdurrahim Karakoç
Mustafa Ceceli ile devam ediyoruz
YanıtlaSilBana Uyar
Görünen köy kılavuz istemiyor malum
Sen güç seviyorsun bana sen lazım
Tek bir doğru var senin için o da kendi doğrun
O kadar eminsin ki deli ediyor en ufak itirazım
Gönül bu kimi seveceğini bileydi onca yanar mıydı?
Eğer aklı olaydı kalp asırlarca kanar mıydı?
Ömür aşkın kulu, aşıklar kölesi olmasa
İnsan bir anlık mutluluğu bir ömre sayar mıydı?
An geliyor benide kör kuyulara çekiyorsun
Çözüm değil sadece kazanmak istiyorsun
Kendimi bir savaş alanında dövüşürken yakalıyorum
Ne yapıp edip beni bile bir canavara dönüştürebiliyorsun
Gönül bu kimi seveceğini bileydi onca yanar mıydı?
Eğer aklı olaydı kalp asırlarca kanar mıydı?
ömür aşkın kulu, aşıklar kölesi olmasa
İnsan bir anlık mutluluğu bir ömre sayar mıydı?
Bana uyar, uyar bana
Hepsi bunların
Bana uyar, uyar bana
Aşk böyle bir şey Aşığım
Bana uyar, bana uyar
Hepsi bunların
Aşk acıya açık çek değil midir?
Buda benim mal varlığım
Gönül bu kimi seveceğini bileydi onca yanar mıydı?
Eğer aklı olaydı kalp asırlarca kanar mıydı?
ömür aşkın kulu, aşıklar kölesi olmasa
İnsan bir anlık mutluluğu bir ömre sayar mıydı?
Mustafa Ceceli/Bana Uyar
eylemcim canım benim neyin kusuru be çocuk
YanıtlaSilyorulmadan ve keyifle kafamıza göre derken..
arkasından bir şarkı çalacaktım ama ne yaparsın yorum yazdıktan sonra evde iş de var be güzel kardeşim çağrıldım kalktım laptopun başından
sen o ..... boşluğu yanlış manalar yüklemişsin..
canım bizim aramızda
keyifszilik olmaz,
hoşnutsuzluk olmaz.. olamaz neden
bizim birlket olmamız zorunluk değil ki..
canım anlaştık değil mi güzel kardeşim..
kısa yorumlarda bazen anlamsız yanlış anlamlara neden olabiliyor..
takmayalım kafamıza..
Evet anlaşılmıştır...:)
YanıtlaSilEvet yine bir Abdurrahim Karakoç şiiri
YanıtlaSilgüzel bir türkü olmuş
dinleyelim bakalım...
Mihriban
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar,deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut cizilmiyor mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban
Orhan Hakalmaz/Mihriban
EYLEMCİM
YanıtlaSilşarkı bu canım..
Bu yüzden de kafamıza göre takılalım dedim..
SILA dan KAFA..diyor..
EYLEMcim senin için gelsin..
Aşkıydı işiydi ihtirası düşüydü
Yere batsın faturası malı mülkü
Bağlasalar durmam
Kaşıydı gözüydü intikamın gücüydü
Ayıp denen bi şey var ya hasbinallah
Ağlasalar durmam insanım insan
Hadi kalk gidelim hemen şu anda
Kapa telefonunu bulamasın arayan da
Açarız radyoyu yol nereye biz oraya
İyi gelmez mi hiç deniz havası
Bi göz oda bulur sokarız başımızı
Bide koyarız iki kadeh
Kafa nereye biz oraya
Kafa nereye biz oraya
Aşkına da işine de
Viran olmuş düşüne de
Yerli yersiz sözüme de
Dövmediğim dizime de
Pişmanım pişman
Pişmanım pişman
Hadi kalk gidelim hemen şu anda
Kapa telefonunu bulamasın arayan da
Açarız radyoyu yol nereye biz oraya
İyi gelmez mi hiç deniz havası
Bi göz oda bulur sokarız başımızı
Bide koyarız iki kadeh
Kafa nereye biz oraya
Kafa nereye biz oraya
KAFA
Teşekkürler :))
YanıtlaSilBende sana fıkra göndereyim gülen yüzün birdaha gülsün :)
Görmek..
Adam, iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık bir hipermarkette, alışveriş yapan çok güzel bir kadının yanına sokulur:
- Affedersiniz hanımefendi!! Eşimi kaybettim bulamıyorum. Benimle biraz konuşur musunuz?
Tepkisi yüzüne yansıyan güzel kadın :
- Karınızı kaybetmenizle benim ne ilgim var beyefendi?
Adam açıklamış:
- Rica ederim, lütfen yanlış anlamayın! Ne zaman güzel bir kadınla iki çift laf etmeye kalkışsam, karım şıp diye damlar da!!
ve kafamıza göre gittik ya..
YanıtlaSilbirazda neye göre gidelim..
YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT
İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, ne istediğini, hayattan ve insanlardan ne beklediğini bilmiyorken bir düşünce uğruna savaşmak yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir.
Hayatını basitleştirme ve ucuz zevkler uğruna harcama onu. Hayat ilk baharda dağlardaki karların erimesi kadar çabuk sona erer. Anlamadan bitiverir. Yaşadığımız her saniye bize bahşedilmiş birer mucize olsa gerek. O kadar ki, geri alınması ve tekrar yaşanması olanaksız. Bunu bil ve her sıkıntılı anında bunu anuımsa. Acıları ve üzüntüleri, hayatının büyük bölümüne yayarak kendini yıpratma. Dolu dolu, heyecanla, severek, sevilerek yaşa. Sevmekten ve çok sevilmekten korkma. SevMek en yüce değer, ölesiye, uçsuz bucaksız sevmek. Sevilmekte bir o kadar. Sevmenin güzelliği, sevilmenin ızdırabında sevgisizliğin sızısı içimizde saklı...
Bir gün arkana baktığında ki o gün mutlaka gelecek tüm benliğini pişmanlık kaplamasın. Yapamadıklarının pişmanlığıyla değil, yapabildiklerinin hazzıyla yaşlan. Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin? "Hayatımızın ve hayatımızda yer eden insanların hiç değişmeyeceğini sanmaktır, trenin ray değiştirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir. "Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renklidir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir durumda, umutsuzluğun zirveye vardığında, rüzgar hızıyla herşey değişir, alt üst olur ve bir andan ötekine geçerken kendini yeni bir yaşantının yeni insanların içinde bulursun.
Doğru insan ve insanlarla beraber olmak ise kaderin hayal gücünün renkliliğine değil, tamamen bizim seçimimize bağlıdır. Senin için çırpınan insanlara hak ettikleri değeri ver. Birileri için çırpınan fedakarlık yapan, gerçekten seven insanları yeniden bulmak çok zor. İnsan elindekilerin kıymetini genellikle bilmez. Onları kaybedince değerlerini anlar. Buna fırsat verme, çok geç olabilir.
Bir gün yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki yaprağı gür, ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgarda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu bin güçlükle dolaşır. Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir. Çevrendeki insanlar bunu sağlayabilecek nitelikte olmalıdır, olayların içinde ve üstünde olmalısın, ancak böyle gölge ve sığınak bulabilir, ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin. Ve sonra önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmedin zaman herhangi birine öylece girme; otur ve bekle...
Hayatına girecek insanları belirlerken de buna dikkat et. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin soluk aldıysan öyle soluk al, hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme, bekle ve gene bekle. Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle. Seninle konuştuğu zaman kalk ve yüreğinin götürdüğü yere git, yüreğinin belirlediği kişiyi seç...
Susanna Tomaro
ONUR AKIN dan
YÜREĞİMDESİN
Aşkın kar zarar defteri yok... alacağın varsa yüreğine yazacaksın....alıntı.
YanıtlaSilYaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Şunu unutma: İnsan çoğu zaman dünyanın hakimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir.
YanıtlaSilMEVLANA [ASİL]
sıla dan başladık devam edelim son albümünden
YanıtlaSilSıla
Acısada Öldürmez
Bir bir aklımda söylediklerin
İşe yaramaz bu bildiklerim
Hatırlamak laneti aklımın
Acımaz anlatsam hadi buyrun
Ben birine aşık o bana vurgun
Soranların kuzey yıldızıydık
Beraberde yapamadık kendi dünyamızın yanlızıydık
Anlayınca çok geç oldu mahvoldu kahroldu
Sonra döndüm guncelist.blogcu.com dedimki
Acısada öldürmez Cehenneme döndürmez
Hayatını söndürmez gideninide döndürmez artık
ACISADA ÖLDÜRMEZ
'Şimdi sen elmayı seviyorsun diye elmanında seni sevmesi gerekiyor mu ?'diye sormuştu Nazım Hikmet,o muazzam üslubuyla.halbuki bugünün aşklarını görse ne derdi acaba? Bugün ellerde teraziler,adeta gramla tartılıyor aşk.160gr sevgiye karşılık 160gr sevgi alınabilirmiş gibi,herkes verdiği kadarını istiyor.
YanıtlaSilElif Safak
FİRARPEREST
KAYA cım
YanıtlaSilo zaman senin için
SILA DAN geliyor
CAM
Cama iyice sokulmuş bakıyor öyle uzağa
Düşmüş gibi tuzağa
Kendime sarılıyorum der gibi
Gözleri her şeyden çok
Her şeyden çok bu koyuyo bana
Herkes geçiyor aynı yollardan
Tanıdığımız yok yukarılardan
İnatla sarılacaksın sabredecek yaşayacaksın
Herkes geçiyor aynı yollardan
Tanıdığımız yok yukarılardan
Azmedeceksin azmedeceksin
Her gece görüyorum balkonda elinde sigarası
Gizli içiyor hızlı hızlı
Kendine darılıyor belli ki benzi safran sarı
Dünler durgun hayat aynı kan kırmızı
Herkes geçiyor aynı yollardan
Tanıdığımız yok yukarılardan
İnatla sarılacaksın sabredecek yaşayacaksın
Herkes geçiyor aynı yollardan
Tanıdığımız yok yukarılardan
Azmedeceksin azmedeceksin
Azmedeceksin hazmedeceksin
CAM
ne güzel demiş
Herkes geçiyor aynı yollardan
Tanıdığımız yok yukarılardan
Azmedeceksin azmedeceksin
Azmedeceksin hazmedeceksin
yüreğine sağlık sıla..
tesekkür ederim ablam benim
YanıtlaSilellerine saglik
No name kardeşim
YanıtlaSilbir sıla şarkısı da sana gelsin
TAM DA BÜGÜN
Sana değerde geçer
Beni delerde geçer
Seyreden gülerde geçer
Her gece daha yorgun
Her sabah daha kırgın
Tam da bugün çok yalnız
Hep aynı başlıyor bitiyor ve
İki kişiden biri vazgeçiyor ve
Biri hep daha çok çok seviyor be
Aynı başlıyor bitiyor ve
İki kişiden biri vazgeçiyor ve
Biri hep daha çok çok seviyor be
Unutulur da gider
Acı içine döner
Sonra bir gün geri döner
Yerini hatırlarsın izi artık yoksa da
Tam da bugün işte o gündü
Hep aynı başlıyor bitiyor ve
İki kişiden biri vazgeçiyor ve
Biri hep daha çok çok seviyor be
Aynı başlıyor bitiyor ve
İki kişiden biri vazgeçiyor ve
Biri hep daha çok çok seviyor be
Başlıyor bitiyor ve
İki kişiden biri vazgeçiyor ve
Biri hep daha çok çok seviyor be
Sana değerde geçer
Beni delerde geçer
Seyreden gülerde geçer
TAM DA BU GÜN
Şairin iki güzel şiiri ben ve sen...
YanıtlaSilBEN..
Ben: Karlı dağların deli rüzgârı..
Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım.
Ben: suyu kurumuş sevgi pınarı...
Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım.
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban...
Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban.
Ben: Hayâl peşinde çarıksız taban...
Ben: gurbet ağzında bulgur aşıyım.
Ben: çürük bir gemi aşk denizinde..
Ben: Yağmur damlası dostun izinde.
Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde...
Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım.
Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe
Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe
Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe...
Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım.
Ben: Gönlü aklına uymayan deli..
Ben: Az düşünceden doymayan deli.
Ben: Beni ben diye saymayan deli...
Bırakın, ben benden uzaklaşayım.
SEN ...
Sen : Çamlı dağlarda ağaran şafak...
Sen : Duru gönüllerin nilüferisin
Sen : Engin ovada sararan başak...
Sen : Umut kaynağı, alınterisin
Sen : Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Sen : Yeşil ekinsin sen beyaz gümüş..
Sen : Mavi denizsin sise bürünmüş...
Sen : Sevda sırrının düğümlerisin
Sen : Her güzelliğin canlı sergisi
Sen : Kalb yarasının emin sargısı...
Sen : Benim dileğim, Hakk'ın vergisi..
Sen : Gönlümde saplı aşk hançerisin
Sen : Koyu gölgesin yaz sıcağında
Sen : Olgun meyvesin dal kucağında
Sen : Korsun, alevsin aşk ocağında
Sen : Gadir Allah'ın şaheserisin
Sen : Bensin gel gör ki ben sen değilim
Sen : Benim düşünce ruhum ve dilim
Sen : Benim gözlerim, ayağım, elim...
Emin ol, sen bana benden berisin
Abdurrahim Karakoç
Ve şarkımız
YanıtlaSilTenlerin Seçimi
Ne telefona gidiyor elim
Ne farkındayım günün güneşin
Heryanım nazlı gülüşün, gül yüzün
Görmez oldum senden başka
Hiçbirşeyi iki gözüm
Ki ben
Ne yol ne iz bilmiyorum
Sanki liseliyim toyum
Seviyorum sonunda itiraf ediyorum
O kadar temiz ve sahi
Öpmeye bile kıyamıyorum
Ki ben…
Neredeyse inanmazdım
Aşk tenlerin seçimiydi
Geçici ateşiydi
Gelip vurdu tam hedeften
Bu saatten sonra olacak iş miydi?
İnansaydım yanar mıydım?
Kalır mıydım savunmasız, çaresiz çocuk gibi
Tatmasaydım o zamanda
Yaşamış sayar mıydım kendimi adam gibi
Mustafa Ceceli/Tenlerin Seçimi
Fıkra...
YanıtlaSilIssız Ada
Temel, bir Fransız ve bir Amerikalı ile ıssız bir adadaymış. Bir gun iyi huylu bir deniz perisi gelip demiş ki:
- Uzun zamandır izliyorum sizi. Geminiz battıktan sonra cok acı çektiniz. Dileyin benden, ne dilerseniz.
- N'olur beni Fransa'ya gonder, demiş Fransız. Hoop gitmiş Paris'e.
- Beni de Amerika'ya lutfen demiş Amerikalı ve oda hoop California'ya.
Sıra Temel'e gelmiş. Duşunmuş, duşunmuş.
- O Fransız ile Amerikalı uşakları çok ozledim. Cağır onları geriye.
Bu günün son şarkısı geliyor..
YanıtlaSiltabii ki kankama
ERHAN GÜLERYÜZ söylüyor..
CANIM KANKAM için..
İSTANBUL BEKLİYOR
soluyorum hasreti
sevda benim kanımda var
çıldırıyorum duy beni
niye yüzün uzak
soluyorum hasreti
sevda benim kanımda var
çıldırıyorum duy beni
niye yüzün uzak hüzün yanımda yar
istanbul bekliyor
onsuz olmaz diyor
bizsiz nasıl doğar güneş bilmiyor
sen benim ilk sızım
yarım kalan yazım
neden tenin uzak elim yetişmiyor
istanbul bekliyor...
İSTANBUL BEKLİYOR
başka bir salı
başka bir HERDEMMAVİ de buluşmak üzere..
herkese iyi günler
Aynaların Ötesi
YanıtlaSilHer ne kusur varsa geçen zamanda;
Suçsuzdur aynalar, ela gözlü yar
Mecnunlar Mevla'yı bulursa canda,
El olur Leylalar ela gözlü yar
Güzel açar güzelliğin sergisin
Gün ağartır kara saçın örgüsün...
Muhabbet faslında ölüm türküsün
Kim söyler, kim çalar ela gözlü yar
Estikçe iş çıkar işin içinde;
Gençliğin hasret yer sevda göçünde
Bilmez misin, dört mevsimin üçünde
Kar olur yaylalar, ela gözlü yar
Alı al, yeşili yeşilde ara;
Ahirete gider kalbdeki yara...
Ne yapsan bir daha çıkmaz dallara,
Dökülen ayvalar ela gözlü yar
Vakit dolar, nakit biter kasanda...
Sevda bir kitaptır gönül masanda;
Okusan da olur, okumasan da...
Kapanır sayfalar ela gözlü yar
Abdurrahim Karakoç
Şarkı
Anılar var sana dair
Silinmiyor istesem de yürek hazırken
Acılar var zaten gönül zahir
Ölünmüyor istesemde ecelinle
Uyudum ben büyüdüm ben
Yüreğimi niye pişmanlık sarıyor
Her lokmam sen her yudum sen
Ne yapıyor ne ediyor sana varıyor
Gidişini ben anca anca hazmettim
Aramızdaki ince farkı farkettim
Bi yere kadar demiştin
Ben o yere kadar direndim
Seni bana yazılmış bir şarkı zannettim
M.Ceceli-Şarkı
Aşk Hikayesi
YanıtlaSilBaşımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!
Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!
Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım
Ne zamana, ne kendime alıştım
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!
Gönül şahinimi yordum gerçeğe
Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe
Teselliden kanat kırdım gerçeğe
Tecellinin sinesine kondum oy
Abdurrahim Karakoç
Bekle
Bekle, dönüşü vardır zor sürgünlerinde
Bekle, hatırla bizi dar günlerinde
Telli turnalar gibi çifte kumrular gibi
Sarışın bir sedir ağacı gölgesinde
Baharı selamlayıp iki çift kelamlayıp
Gamsız günler geceler demlerinde
Biz gülleri severdik dikenleriyle
Koklardık kanayana dek ellerimiz
Gül dikensiz olurmu ah etmezdik
Bekle bekle hiç pes edermiyiz
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret
Miyadını doldurup biter bir gün
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet
Siz o gün bayramı kutlamayı görün
Bekle, sıcacık bir haziran sabahında
Bekle, ısıtıp sol yanını yatağında
Telli turnalar gibi çifte kumrular gibi
Sarışın bir sedir ağacı gölgesinde
Baharı selamlayıp iki çift kelamlayıp
Gamsız günler geceler demlerinde
Biz gülleri severdik dikenleriyle
Koklardık kanayana dek ellerimiz
Gül dikensiz olurmu ah etmezdik
Bekle bekle hiç pes edermiyiz
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret
Miyadını doldurup biter bir gün
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet
Siz o gün bayramı kutlamayı görün
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet
Siz o gün bayramı kutlamayı görün...
Mustafa Ceceli/Bekle
SEN VARSIN
YanıtlaSilGönül tezgahında şiir dokudum
İplik iplik nakışında sen varsın
Aşk yolunun kanununu okudum
Madde madde yokuşunda sen varsın
Fikir vadisinden bir ırmak geçer
Eğilir selviler suyundan içer
Bağrında ay doğar zambaklar açar
Sessiz sessiz akışında sen varsın
Öz suyusun hayat denen şişenin
Nedenisin keder ile neşenin
Sevda cephesinde şehit düşenin
Donuk donuk bakışında sen varsın
Hep senin renginde görünür bahar
Yaprakta yeşilin gülde kokun var
Yama yama kalbimdeki yaralar
Sıra sıra dikişinde sen varsın
Gidip de yorulma çok uzaklara
Sen; seni gel benim içimde ara...
Umut güneşimin mor bulutlara
Girip girip çıkışında sen varsın
Abdurrahim Karakoç
Bugün kimseye şarkı armağan etmedim ama bu son şarkı
YanıtlaSilFanatik Fenerbahçeli Kankama gitsin...
Kanaryam
Bugün bahar geldi aşikar
Beyazlar açtı
Güneş öptü sıcacık yanağımdan
Benimle oynaştı
Benim güzel kanaryam
Dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya
Öpmeden de bırakmam
içim kıpır kıpır sevinçten
Muhabbet doluyum
Gökyüzü masmavi ışıl ışıl
Çok mutluyum
Benim güzel kanaryam
Dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya
Öpmeden de bırakmam
Bir kuytuya çekmem lazım
Usul usul çökmem lazım
Başlayıp ayak ucundan
Boynuna çıkmam lazım.
Altına altın atlas
Yanına telkani tas
Parmaklarına elmas
Seni yaşatmam lazım
Benim güzel kanaryam
Dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya
öpmeden de bırakmam
Kankam’a
Ve tatlı dilli güler yüzlü Mavigünüme,Sevalime,Kardeşime
YanıtlaSilYürekten teşekkürler...
Kankam halen gelmedi onu yok yazıyorum...
Yinede bize açtığı güzel başlık için yürekten teşekkürler...
Mavilerde maviliklerde kalın
Sevgiyle
Hoşçakalın...
Ben bu harika kizlari sevgiyle kucakliyorum! :) Ellerinize, yüreklerinize binlerce saglik...
YanıtlaSil