Yalnız mı kaldım ne?.......
Olsun, benim ada'm var.........
Enver Halefoğlu
2 Kasım 2010 Salı
HerDemMavi
Mavi sevgi mavi huzur mavi mutluluktur... Mavi düşler yeşertir umutları mavi derinlikler yüceltir mavi gökyüzü kanatlandırır insanı. Mavi hayattır ve hayat masmavidir...
Benim güzel kardesim, bir sali daha acmis bize HerDemMavi siginamizin kapilarini ardina kadar, kendi sessizce cekilmis kenara... Biliyor elbette, nasilsa gelecek gönül dostlari buraya eninde sonunda... :)
Bu hafta BBO haftası hep birlikte mücadele ettiğimiz,TV eleştirmenlerin köşelerine taşındığımız günlere bakarak neydi o günler dediğimiz günler.. zaman geçiyor,belki o gün yaptıklarımız bir anı olarak hepimizin hafızalarında.. BBO adası işte öyle günlerden doğmuş ve yaşamakta olan bizim hala bir sesimiz.
Bu yüzden BBO adası hangi gün kuruldu bilmiyorum ama doğum günü 6 kasım 2007 olduğunu.. BBO bütün renkler yakışı ama bizim ona ençok MAVİ rengi yakıştırdığımızı, BBO adasında her doğan gün için güzel dileklerde bulunduğumuzu ama SALI günümüzün hep güzel olduğunu, BBO dizisinin yerine koyduğumuz ellerimizle tüm dünyayı içine alan mutfağımızla kendi yarattıklarımızla,kendi paylaştıklarımızla tarihe not düştüğümüzü birlikte eğlenmenin, birlikte hüzünlenmenin, mevsimlerin,günümüz kötü bile olsa BBO adasına uğradığımızda,her zaman her demde mavi bulduğumuzu
BBO adasında mutlu bir azınlık olarak yaşadığımızı biliyorum..
BBO adasında HERDEMMAVİ sizlere tüm geçmişte emeği geçen herkese,bu gün bizle olan herkese siz güzel insanlara...
MERHABA.. NİCE YILLARA...
evet başlayalım.. DOSTLAR MERHABA Merhaba Dostlar - Aşık Yetimi
Bir BBO nun videosuyla ZEYNEP DİZDAR dan dinliyoruz... YÜREĞİMDEKİ YAĞMURLAR simdi gittin mi? dudaklarını son bi defa opmeden simdi bittin mi? golgesi yokmu artık gunesimin sen benim wazgecilmezim sensiz nefes alamaz içim
yuregimdeki yagmurlar durun biraz acılarımı vurmayın yuzume yuregimdeki yagmurlar dokulmeyin gonlumdeki acı dinmedi daha
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların Salmak serin sulara gövdemi Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek.. Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi Yağmurdan ve yalnızlıktan ürperek
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi Hırçın ve ele geçmezce atılgan Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada Pırıl pırıl olani, her zaman bir güz diriliğinde Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...
Kankacigim, kardeslerim tam 3 yil olmus birbirimizi bulali...
O gün bugündür hemen her gün bir firsatini bulup birbirimize selam verdik, iyi günler, iyi aksamlar, hatta vakit bulduysak iyi geceler diledik. Digerimizin iyiligini isterken gercekten samimiydik...
Ismine, cismine bos verdik, biz yaziyla tanidik karsimizda durani, yazarak kendimizi ortaya serdik...
Birilerini sevmek, saymak icin yanyana olmanin, gözle görmenin illa sart olmadigini gördük ve gösterdik...
Dostlar bulduk, sevgimizi kelimelere döktük, hosgörümüzden bir ag ördük, gözle görünmeyen en güzel köprüleri farkinda olmadan biz kurduk...
Her sali gününü BBO ailesine özel ilan ettik, hayati Maviyle güzel....
Iyi ki de böyle ettik, iyi ki... Biz bu üc yilda cok sey ögrendik... :)
güzel sürpriz bu böyle Hoşgeldin Boşver çabalama, konuşmak zorunda değilsin Hem hareketlerinden, Küçücük mimiklerinden kalbini okurum ben. Bütün gün yataktaydım, yüzümde yastık izi Seninse geçmisinde binlerce agır yenilgi
Çok şaka yaptiysam Aslında korktuğumdan Beni zaten tanırsın sen
Derler ki , bir yerden sonra Acımaz daha fazla Zaten aşk kötü bir şaka Anlamaya çalışma Her güzel sey bitermiş Aşk nedensiz sevmekmiş Kulağımda gürültüyle, uyurken televizyon açık kalmış Bir ülkenin bodrum katında Kirli bir savaş varmış Midem bulanıyor, galiba dünya tuttu Beni hep unuttu
Çok geç oldu belki de düşündük taşındık Bir çok şeyi birbirimizden sakındık Bir şey eksik cümle de Yüklem mi özlem mi sakladığın şey her neyse beni üzer mi?
Öyle çok şey var ki içimde hep sustuk konuşmak yerine Konuşmadığımız her ne varsa Seninle sakladım gözlerimde
Ne olur sende fazla üzülme Hep kendi kendine yenilme Konuşmadığımız her ne varsa seninle Bir damla gözlerimde
Belki yanlış yoldayız Kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk Her hatada telafi gerekli değilmi Bizi durduran gurur mu kibir mi?
Öyle çok şey varki içimde hep sustuk konuşmak yerine Konuşmadığımız her ne varsa Seninle sakladım gözlerimde
Ne olur sende fazla üzülme Hep kendi kendine yenilme Konuşmadığımız her ne varsa seninle Bir damla gözlerimde...
gün kızıl bile olmamıs zifiri karanlık her yer dalgalar coktan uyanmıs ustunde yırtık abası nasır tutmus ellerıyle balıkcı coktan yol almıs
iki damla gözyası karısır derın denızlere hava buz gibi soguk oysa dumansız yanar uzaklarda
ha ha hayiya durma artık tam yol aska heya heya durma artık yol ver aska haydi durma sanma gider yuzyıllarca bir ömür gecmez sularda askı bul ve onla yasaa
hasreti saklar teninde bir çıglık var taa içinde aglar aglar dinledikçe sır olur zamanda izler dar gelir sonsuz maviler yaşlı gözler inledikçe
iki damla gözyası karısır derın denızlere hava buz gibi soguk oysa yanar tutusur uzaklardaa
ha ha hayiya durma artık tam yol aska heya heya durma artık yol ver aska haydi durma sanma gider yuzyıllarca bir ömür gecmez sularda askı bul ve onla yasaa
Yön, anı yaşamaktan ortaya çıkar... Bu senin yönettiğin ve planladığın bir şey değildir, kendiliğinden olur... ...Ve sen onu asla tahmin edemezsin, ancak hissedersin... O yüzden düz yazı değil, şiir gibi diyorum... Mantık gibi değil, sevgi gibi... Bilim gibi değil, sanat gibi... Güzelliği de burada... Ürkek... Bir yaprak üzerindeki çiy damlası kadar ürkek... Nereye olduğunu bilmeden nedenini bilmeden kaymak... Sabah güneşinde, bir yaprağın üzerinde kaymak... Yön incedir, narindir, kırılgandır... Hedef, egoya aittir... Yön, hayata, varlığa aittir... Yön dünyasında hareket etmek için insanın tam bir güvene ihtiyacı vardır... Çünkü insan, güvensizlik, karanlık içinde hareket etmektedir... Ancak karanlığın bir heyecanı vardır... Haritasız, rehbersiz, bilinmeyenin içinde yol alırsın... Her adım bir keşiftir... Ve bu sadece dış dünyanın keşfi değildir... Aynı anda içinde bir şeyler keşfedersin... Bir kaşif, sadece nesneleri keşfetmez... Bilinmeyen dünyaları keşfederken, aynı zamanda kendini de keşfeder... Her keşif, aynı zamanda bir iç keşiftir... Ne kadar çok bilirsen, bilen hakkında da o kadar çok şey bilirsin... Ne kadar çok seversen, seven hakkında o kadar şey bilirsin...
Ben yalnız seni severdim sense kendini Hani daha da çekerdim senin derdini Kızgın değilim hiç inan kırgın değilim Üzgünüm koruyamadık aşkın ahengini Nerelerdesin neler yaparsın Unuttun mu sahiden ah sende mi Kimlesin nasıl yaşarsın Unuttun mu sahiden ah sende mi
Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaybettim
Ben seni taşırım taa şuramda Tüketirken iyi kötü fani ömrümü Bir kez sevenlerdenmişim hiç haberim yokmuş Avutamadım bir daha sensiz gönlümü
Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaybettim
Dinleme yüreğim kendin kalk son bir kara trene bin Ve sevdayı gördüğün her durakta hiç düşünme in Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi İnanmazsın ama ben bunu ilk günden beri hissettim
— Gurbet ademden kara, hasret ölümden acı. Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? — Henüz bana "Yolunun sonu budur!" denmedi, Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi.
— Atları hızlı sür ki köye pek geç varmasın, Nişanlımın gözleri yollarda kararmasın. — Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam, Bekliyenim olsa da razıyım kavuşmasam...
— Bir kere görse gözüm köyün aydınlığını Kül bağlar içerimde bu kızıl kor yığını. — Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar, Benim uğursuz yolum bittiği yerden başlar!
ne güzel bir program oluyor, katılamasam da gözümün biri gönlümün tamamı yanınızda...
işte benim bugünkü halimi anlatan bir şiir...
GÜN OLUR Kİ
Gün olur ki ne gökyüzü para eder, Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler. Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir, Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz; Her çeşmeden boş döner, elindeki tas. Gün olur ki çıldırmak işten değildir
Halbuki gün güzel başlamıştı, hava desen limonata tadında, günlük güneşlik, üstelik de net ve berrak... ama gel gelelim... neyse boşverelim gelmeyelim...
Cemal Süreya'dan bir şiir le devam edelim, "Halbuki gün güzel başlamıştı" diyerek lafa başlayınca çağrışım yaptı, durun şimdi hangi şiir olduğunu bulur gelirim...
müziğin tanımı Bağlılık müziğin temelidir neşe ve memnuniyet ise müziğin memurlarıdır. Doğruluk merasimin cevheridir. Ciddiyet saygı ve nezaket merasimin sistemleridir.......(KONFÜÇYUS).
İşte geldim, demiştim ama gelecem diye... şiirin adı aşk şairi Cemal Süreya çağrışım yapan mısra;
"Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık"
*AŞK* Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra Sonrası iyilik güzellik.
de gülüm! De ki: ela bir günde gelecegim istanbul darmadagin olacak, saçlarim darmadagin. Hepsi, darmadagin! üzülme gülüm! Toparlanacagiz, birlikte, ayaga da kalkacagiz, yürüyecegiz de gülüm hem de çelikten topragini dele dele hayatin!
de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir sevgi, bitmiştir güven! güven bana gülüm! sana bitmemişligi ögretecek, tattiracaktir hasretten-hakikaten-ten degiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle! hirslarimiz, acilarimiz gitgide ihanetlere hainlere, ezilmelere alişacak.. göreceksin-sevinçten aglayacaksin gülüm-ki işte o vakit bana-dogrudur!- şair olmak, seni sevmek pek çok yakişacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var, sokaklar var, kediler! inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize! ölüm inananlar için sessizce kara kapli kitaplardan çikartilacak.. göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin! artik hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz bu dünyada, yapayalniz, umarsiz kalmayacak!
nerelerdesin.. özledik.. sensiz çok sessiz.. BBO adası.. sen bizim adamızın ilkbaharısın. hadi gel be canım..
sıradaki şarkıda senin için geliyor...
Neset Ertas söylüyor..
Tatli Dillim Güler Yüzlüm (Neredesin Sen)
su garip halimden bilen şiveli nazli, gonlum hep seni ariyor neredesin sen? tatli dillim guler yuzlum ey ceylan gozlum, gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
ben aglarsam aglayip gulersem gulen, butun dertlerim anlayip gonlumu bilen, sanki kalbimi bilerek yuzume gulen, gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
sinemde gizli yarami kimse bilmiyor, hiç bir tabib şu yarama merhem olmuyor, boynu bükük bir garibim yuzum gulmuyor, gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
sana büyük şehirlerden bahsedecegim; en büyük camiler orda kurulur en küçük mezarlar orda kazilir en kara yazilar orda dizilir yüksek minarelerde sela verilir civar hanelerde zina edilir büyük şehirlerde yalan söylenir tosunum halbuki küçük köylerin mezarligi bile yoktur
büyük şehirlere baglanma mehmedim öyle bir şehre yerleş ki küçük fakat bizim olsun sokaklarinda tanimadigin yüz ensesine şamar atamayacagin kimse dolaşmasin her agacina elin her kariş topragina terin degsin ve kuytu evlerden birinde senden habersiz ölenler olmasin
SEVGİLİ KANKAMA çok özledi biliyorum.. kimbilir İSTANBUL deyince onun aklına neler neler gelir..
Istanbul Destani
Istanbul deyince aklima marti gelir Yarisi gümüş, yarisi köpük Yarisi balik yarisi kuş Istanbul deyince aklima bir masal gelir Bir varmiş, bir yokmuş
Istanbul deyince aklima Gülcemal gelir Anadolu'da toprak damli bir evde Gülcemal üstüne türküler söylenir Süt akar cümle musluklarindan Direklerinde güller tomurcuklanir Anadolu'da toprak damli bir evde çocuklugum Gülcemalle gider Istanbul'a Gülcemalle gelir
Istanbul deyince aklima Bir sepet kinali yapincak gelir Şehzadebaşi'nda akşam üstü Sepetin üstünde üç tane mum Bir kiz yanaşir insafsizca dişi Boyuna posuna kurban oldugum Kalin dudaklarinda yapincagin bali Tepeden tirnaga arzu dolu Sam yeli sögüt dali harmandali Bir şarap mahzeninde dogmuş olmali Şehzadebaşi'nda akşam üstü Yine zevrak-i derunum Kirilip kenara düştü Istanbul deyince aklima Kapaliçarşi gelir Dokuzuncu Senfoniyle kolkola Cezayir marşi gelir Dört başi mamur bir gelin odasi Haraç mezat satilmakta Bir gelinle güvey eksik yatakta Köşede sedef kakmali tombul bir ut Tamburi Cemil Bey çaliyor eski plakta Sonra ellerinde şamdanlar nargileler Pasli Acem kiliçlari Amerikan kovboylari Eller yukari
Ne kadar da beyaz elbiseleri Amerikan deniz erleri Kocaman bir papatyadan yolunmuşlar gibi Sütten duru buluttan beyaz Beyazin böylesine ölüm yakişir mi dersin Yakişmaz Ama harbederken onlara Bambaşka elbiseler giydirirler Kan rengi, barut rengi, duman rengi Kin tutar kir tutmaz
Istanbul deyince aklima Kocaman bir dalyan gelir Kimi pasli bir örümcek agi gibi Gerinir Beykoz'da Kimi Fenerbahçe'de yan gelir Dalyanda kirk tane Orkinos Kirk degirmen taşi gibi dönmektedir Orkinos dedigin baliklarin şahi, Orkinos mavzerle gözünden vurulur Denizin içinde agaçlar devrilir Kan çanagina döner dalyanin yüzü Camgöbegi yeşili bulanir Bir çirpida kirk Orkinos Reisin sevinçten dili dolanir Bir marti gelir konar direge Atilan Kolyosu havada yutar Bir başkasini beklemez gider Balikçi gülümser tatli tatli Adi Marikadir bu martinin der Her zaman böyle gelir böyle gider
Istanbul deyince aklima Adalar gelir Dünyanin en kötü Fransizcasi orda harcanir Çalimindan geçilmez altmişlik madamlarin Agzi dili olsa da tenhadaki çamlarin Görüp görecegi rahmeti anlatsa insanlarin
Istanbul deyince aklima kuleler gelir Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kiskanir Ama şu Kizkulesinin akli olsa Galata kulesine varir Bir sürü çocuklari olur
Istanbul deyince aklima Tophane'de küçücük bir sokak gelir Her Allahin günü kahvelerine Anadolu'dan bir sürü fakir fukara gelir Kimi dilenecek dilenmesine utanir Kiminin elinde bir süpürge peyda olur uzun Dudaklarinda kirli pasli bir tebessüm Çöpçü olmuştur bugüne bugün Kiminin sirtinda perişan bir küfe Kiminin sirtinda nakişli semer Şehrin cümbüşüne katilir gider Kalin yagli bir kolana koşulur Piyano taşirlar omuz omuza Kendinden agir yükün altinda adamlar Balmumu gibi erir dururlar Sonra kanter içinde soluk alirlar Nazik eşya nazik hamallar ister neylersin Ama onlar kadar piyanoyu ciddiye alirlar mi dersin Nazdan nazik çiniden bilezik eller Derken Karşi radyoda gayetle mülayim bir ses Evlere şenlik Üstad Sinir Zulmettin Haciyagina bulanmiş sesiyle esner: Gami sadiyi felek Böyle gelir böyle gider
Istanbul deyince aklima Stadyum gelir Güne güneşe karşi yirmibeşbin kişi Hepsinin dudaginda Istiklal Marşi Bulutlar atilir top top pare pare Yirmibeşbin kişilik bir aydinlik içinde eririm Canim agzima gelir sevinçten hilafsiz Isteseler bir gelincik gibi koparir veririm
Istanbul deyince aklima Stadyum gelir Kanimin kariştigini duyarim ilik ilik Memleketimin insanlarina Daha fazla sokulmak isterim yanlarina Ben de bagiririm birlikte Avazim çiktigi kadar Gögsümü gere gere Ver Lefter'e yaz deftere Stadyum gelir Istanbul deyince aklima Binlerce insanin ayni anda Ayni şeyi duymasindan dogan sevincin Heybetini düşünürüm Birbirine eklenir kafamda Binler yüzbinler milyonlar Sonra bir misra havalanir ürkek Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar
Istanbul deyince aklima Yahya Kemal gelirdi bir eyyam Şimdi Orhan Veli gelir Demindenberi dilimin ucundasin Orhan Veli Demindenberi senin tadin senin tuzun Senin şiirin senin yüzün Yarali bir güvercin misali Başimin üstünde dolanir durur Gelir sessizce konar bu şiirin bir yerine Neresine mi arayan bulur Erbabi bilir Deli eder insani bu şehir deli Kadehlerin çinlasin Orhan Veli
Istanbul deyince aklima Sait Faik gelir Burgaz adasinda kiyida Mavi gözlü bir çocuk büyür döne döne Mavi gözlü bir ihtiyar balikçi gencelir küçülür Ikisi bir boya geldi mi Sait kesilirler Bütün Istanbul'u dolaşirlar elele başbaşa Ana avrat küfrederler uçan kuşa eşe dosta Sivriadada da marti yumurtasi toplarlar çilli çilli Ziba mahallesinde gece yarisi Sabaha Galata'dan geçer yollari Maytaba alacaklari tutar kahvede Zararsiz bir deliyi Ula Hasan derler gazeteyi ters tutaysun Çaktirmadan gazetesini tutuştururlar fakirin Sonra oturup sessizce aglarlar
Istanbul deyince aklima Sait Faik gelir Taşinda topraginda suyunda Fakirin fukaranin yanibaşinda Bir kalem bir bilek bilendikçe bilenir Kildan ince kiliçtan keskin Hep iyiden güzelden yana Hep kimsesizlerin
Istanbul deyince aklima Sait'in son yillari gelir Hey Allahim en güzel çaginda Sait'e Dört beş yil ömrün kaldi denir Sait Sait olur da nasil dayanir Mavi gözlü çocuk boşverir ölüm haberine Ihtiyar balikçi pis pis düşünür Bir zehir yeşilidir açilir Bir yeşil ki cigerine işler adamin Bir yeşil ki kasip kavurur Küçük mavi çocuk Ihtiyar balikçi Ve dilimize bulaşan zehir yeşili Istanbul çalkalandikça bu denizlerde dipdiri Dilimiz yaşadikça yaşasin Sait'in şiiri
Istanbul deyince aklima Sabiyem gelir Sabiyem boynundan büyük bir demetle Sariyer'den gelir Pendik'ten gelir Bahar nereden gelirse velhasil Sabiyem oradan gelir Ne delidir ne divane Aslini ararsan çingenedir Tepeden tirnaga güneştir Topraktir Anadir Analar içinde bir tanedir Biri sirtinda biri memesinde biri karninda Karni her daim burnundadir Canini mendil gibi takar dişine Yürekten birşeyler katar işine Bir ucundan girer şehrin ötekinden çikar Alçakgönüllüdür Sabiyem Hem masa satar, hem göbek atar Ver bir çeyrek güzelim der Neyse halin o çiksin falin Cani çikar Sabiyemin fali çikmaz Sonra anlatir dün gece başina gelenleri Görürüm üryamda bir sari yilan Cenabet ugraşir durur benimlen Uyanir bakarim benim bebeler Yatagin ucuna kaymiş Ayagimin parmaklarini emer
Istanbul deyince aklima Bir basma fabrikasi gelir Duvarlari uzun masalari uzun sobalari uzun Dal gibi dalyan gibi kizlar çalişir bütün gün ayakta Kanter içinde mahzun Yüzleri uzun elleri uzun günleri uzun Fabrikada pencereler tavana yakin Al topuklu beyaz kizlar dalga geçmeyin Dişarda agaçlar dizi dizi Duvarlar duvarlar uzun duvarlar Niçin agaçlardan ayirdiniz bizi Dişarda tarlalar turuncu asfalt mosmor Dişarda dişarda dişarda Mevsim gürül gürül akip gidiyor Ondokuz yaşinda Eyüplü Gülsüm Dalmiş beyaz köpüklü akişina ipeklilerin Kötü kötü düşünüyor Ipegin akişina doyum olmaz Ama gel gör ki ipekli emprimeden oglana don olmaz Bir top Amerikan bezi sakiz gibi beyaz Bir top Amerikandan neler çikmaz Perdeler yatak çarşaflari çoluga çocuga çamaşir Sakiz gibi agarmiş bir top Amerikan bezi Gülsüm'ün gözleri kamaşir Üçüncü oglani dogururken Gülsüm Bir top Amerikana hasret sizlere ömür Gülsüm'lerin sürüsüne bereket Yerine bir Gülsüm'cük bulunur elbet Gider Gülsüm gelir Gülsüm Azrail ettigin bulsun
Istanbul deyince aklima Agzina kadar sogan yüklü bir taka gelir Sülyen kirmizisi üstüne zehir gibi yeşil Samsun'dan Sürmene'den Sinop'tan Yaz demez kiş demez mutlaka gelir Kirli yelkeninde yeni bir yama Demirinin pasi gelir dilime Nabzimda duyarim motorunun hizini Canimin içine sokasim gelir Iri kalçalari pullu denizkizini
Istanbul deyince aklima Takalar gelir Alçakgönüllü kalender Ya Peleng-i Deryadir adlari ya Şimşir-i Zafer Istanbul deyince aklima Koca Sinan gelir On parmagi on ulu çinar gibi Her yandan yükselir Sonra gecekondular gelir ardisira Isli pasli yetim Eyy benim dev memesinde cüceler emziren acayip memleketim
son paylaşım.. bu hafta HERDEMMAVİ de ve kankama geliyor..
canım kankam.. Ferhat Göçer söylüyor..
BİRİ BANA GELSİN..
Saçmalama nolur çare çok nasıl gidersin İstedigin herşey sanki yok değer mi dersin Başkaları bilmez görmez o nasıl bir duygu Al elini kalbime bir ko işte gerçek bu
Her yer soğuk hep karanlık Kendi kendime tarifsiz Ayrılmamız çok gereksiz Şimdi uzaktan sebepsiz
Biri bana gelsin o da sensin Beni kırmış olsanda İkimizde aşık bir tek farkla Benimki senden biraz fazla
herkese iyi akşamlar.. tekrar buluşana kadar.. güzellikler ve maviliklerin içinde kalın.. pamuklara sarın yüreklerinizi kimseler kırmasın... görüşmek üzere...
Canim kankacim bundan sonra Istanbul denilince benim aklima bu sahane satirlar gelecek ve Bedri Rahmi Eyüboglu ile sen... :) Okudukca gitmis, görmüs, yasamis gibi oldum... Ah benim garip memleketim.. :)
Cok sag ol kankacim, günümüze renk oldun, anlam kattin, cok cok tesekkür ederim... :)
Benim güzel kardesim, bir sali daha acmis bize HerDemMavi siginamizin kapilarini ardina kadar, kendi sessizce cekilmis kenara... Biliyor elbette, nasilsa gelecek gönül dostlari buraya eninde sonunda... :)
YanıtlaSilBu hafta BBO haftası hep birlikte mücadele ettiğimiz,TV eleştirmenlerin köşelerine taşındığımız günlere bakarak neydi o günler dediğimiz günler..
YanıtlaSilzaman geçiyor,belki o gün yaptıklarımız bir anı olarak hepimizin hafızalarında..
BBO adası işte öyle günlerden doğmuş ve yaşamakta olan bizim hala bir sesimiz.
Bu yüzden BBO adası hangi gün kuruldu bilmiyorum ama doğum günü 6 kasım 2007 olduğunu..
BBO bütün renkler yakışı ama bizim ona ençok MAVİ rengi yakıştırdığımızı,
BBO adasında her doğan gün için güzel dileklerde bulunduğumuzu ama SALI günümüzün hep güzel olduğunu,
BBO dizisinin yerine koyduğumuz ellerimizle tüm dünyayı içine alan mutfağımızla kendi yarattıklarımızla,kendi paylaştıklarımızla tarihe not düştüğümüzü birlikte eğlenmenin,
birlikte hüzünlenmenin,
mevsimlerin,günümüz kötü bile olsa BBO adasına uğradığımızda,her zaman her demde mavi bulduğumuzu
BBO adasında mutlu bir azınlık olarak yaşadığımızı biliyorum..
BBO adasında HERDEMMAVİ sizlere
tüm geçmişte emeği geçen herkese,bu gün bizle olan herkese siz güzel insanlara...
MERHABA..
NİCE YILLARA...
evet başlayalım..
DOSTLAR MERHABA
Merhaba Dostlar - Aşık Yetimi
Senede bir görmediğim
Dostlar merhaba merhaba
Deste deste dermediğim
Güller merhaba merhaba
Canlar merhaba merhaba
Dostlar merhaba merhaba
Umutlarım oldu yalan
Pınar değil engin talan
Başın taştan taşa çalan
Seller merhaba merhaba
Canlar merhaba merhaba
Dostlar merhaba merhaba
Yetimi'yem belim büken
Ne gül kaldı ne de diken
Bülbülü sineye çeken
Dallar merhaba merhaba
Canlar merhaba merhaba
Dostlar merhaba merhaba
Kaynak: Asik Yetimi
http://www.youtube.com/watch?v=jqb-ZbNQebE&feature=related
Umutsuzluk bilmez umut satıyor
YanıtlaSilSevgisi sevdası bir başka dostun
Gönül gözü ile dosta bakıyor
Hüzünü hasreti bir başka dostun
Yüreğinde sevgi pınarı akar
Sevgiye susamış canları yıkar
Dost dediğin dosta hasretle kokar
Gönül sofrasında lokmadır dostun
Şişeler boşaldı kadeh dolmadı
Fırsatcılık çıktı dostluk kalmadı
Dost şeref im der ki benlik olmadı
Yaren yar olunca yar olur dostun
ALINTI
Bir BBO nun videosuyla
YanıtlaSilZEYNEP DİZDAR dan dinliyoruz...
YÜREĞİMDEKİ YAĞMURLAR
simdi gittin mi?
dudaklarını son bi defa opmeden
simdi bittin mi?
golgesi yokmu artık gunesimin
sen benim wazgecilmezim
sensiz nefes alamaz içim
yuregimdeki yagmurlar durun biraz
acılarımı vurmayın yuzume
yuregimdeki yagmurlar dokulmeyin
gonlumdeki acı dinmedi daha
http://www.youtube.com/watch?v=dY7RiqqeYjM&feature=related
Bitmeyen Dostluk
YanıtlaSilDostluk çukurlarda biriken
Su zerresi değil ki,
Güneş vurduğunda kurusun
Bizimkisi deniz misali
Buharlaşsa da yağmur olup
Geri döner...
Şans Meleği
Çok Sevdim Bir Zamanlar Seviyorum Yine De
YanıtlaSilÇok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek..
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürperek
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olani, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...
Ataol Behramoğlu
Kankacigim, kardeslerim tam 3 yil olmus birbirimizi bulali...
YanıtlaSilO gün bugündür hemen her gün bir firsatini bulup birbirimize selam verdik, iyi günler, iyi aksamlar, hatta vakit bulduysak iyi geceler diledik. Digerimizin iyiligini isterken gercekten samimiydik...
Ismine, cismine bos verdik, biz yaziyla tanidik karsimizda durani, yazarak kendimizi ortaya serdik...
Birilerini sevmek, saymak icin yanyana olmanin, gözle görmenin illa sart olmadigini gördük ve gösterdik...
Dostlar bulduk, sevgimizi kelimelere döktük, hosgörümüzden bir ag ördük, gözle görünmeyen en güzel köprüleri farkinda olmadan biz kurduk...
Her sali gününü BBO ailesine özel ilan ettik, hayati Maviyle güzel....
Iyi ki de böyle ettik, iyi ki... Biz bu üc yilda cok sey ögrendik... :)
EMRE AYDIN dan dinliyoruz
YanıtlaSilAşk Nedensiz Sevmekmiş
güzel sürpriz bu böyle
Hoşgeldin
Boşver çabalama, konuşmak zorunda değilsin
Hem hareketlerinden,
Küçücük mimiklerinden kalbini okurum ben.
Bütün gün yataktaydım, yüzümde yastık izi
Seninse geçmisinde binlerce agır yenilgi
Çok şaka yaptiysam
Aslında korktuğumdan
Beni zaten tanırsın sen
Derler ki , bir yerden sonra
Acımaz daha fazla
Zaten aşk kötü bir şaka
Anlamaya çalışma
Her güzel sey bitermiş
Aşk nedensiz sevmekmiş
Kulağımda gürültüyle, uyurken televizyon açık kalmış
Bir ülkenin bodrum katında
Kirli bir savaş varmış
Midem bulanıyor, galiba dünya tuttu
Beni hep unuttu
http://www.youtube.com/watch?v=JNv6gfsPSJE
kankacım..
YanıtlaSilhoşgeldin canım..
Herkes hep mutlu olmak ister, mutsuzluğu yaşamadan. Oysa düşünsene, hiç gece olmasaydı güneşin tadını çıkarır mıydı insan?
YanıtlaSilTolstoy
Hosbuldum Kankacim...
YanıtlaSilEllerine yüregine saglik olsun ne güzel seyler buluyorsun... :)
Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim.. ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik.. Sevgi, sadece yürek ister !
YanıtlaSilCan Yücel
teşekkürler canım kankam..
YanıtlaSilSertab Erener -
söylüyor..
Bir Damla Gözlerimde
Çok geç oldu belki de düşündük taşındık
Bir çok şeyi birbirimizden sakındık
Bir şey eksik cümle de
Yüklem mi özlem mi sakladığın şey her neyse beni üzer mi?
Öyle çok şey var ki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde
Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde
Belki yanlış yoldayız
Kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk
Her hatada telafi gerekli değilmi
Bizi durduran gurur mu kibir mi?
Öyle çok şey varki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde
Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde...
http://www.youtube.com/watch?v=dB9WDxW8-_M&feature=fvst
Nelerin mutsuz ettiğini bilmiyorsan, nelerle mutlu olacağını bilemezsin...
YanıtlaSilThomas Stearns Eliot
Gerçek aşk; Onunla birlikteyken bir bütün olmak değil, O yokken; 'Yarım kalabilmektir'.
YanıtlaSilGeorg Wilhelm Friedrich Hegel
Eda Özülkü den dinliyoruz..
YanıtlaSilYol Ver Aşka
gün kızıl bile olmamıs
zifiri karanlık her yer
dalgalar coktan uyanmıs
ustunde yırtık abası nasır tutmus ellerıyle
balıkcı coktan yol almıs
iki damla gözyası karısır derın denızlere
hava buz gibi soguk
oysa dumansız yanar uzaklarda
ha ha hayiya
durma artık tam yol aska
heya heya
durma artık yol ver aska
haydi durma sanma gider yuzyıllarca
bir ömür gecmez sularda askı bul ve onla yasaa
hasreti saklar teninde
bir çıglık var taa içinde
aglar aglar dinledikçe
sır olur zamanda izler
dar gelir sonsuz maviler
yaşlı gözler inledikçe
iki damla gözyası karısır derın denızlere
hava buz gibi soguk oysa yanar tutusur uzaklardaa
ha ha hayiya
durma artık tam yol aska
heya heya
durma artık yol ver aska
haydi durma sanma gider yuzyıllarca
bir ömür gecmez sularda askı bul ve onla yasaa
http://www.youtube.com/watch?v=tN80nSh8Z8s&feature=fvsr
Yön, anı yaşamaktan ortaya çıkar... Bu senin yönettiğin ve planladığın bir şey değildir, kendiliğinden olur... ...Ve sen onu asla tahmin edemezsin, ancak hissedersin... O yüzden düz yazı değil, şiir gibi diyorum... Mantık gibi değil, sevgi gibi... Bilim gibi değil, sanat gibi... Güzelliği de burada... Ürkek... Bir yaprak üzerindeki çiy damlası kadar ürkek... Nereye olduğunu bilmeden nedenini bilmeden kaymak... Sabah güneşinde, bir yaprağın üzerinde kaymak... Yön incedir, narindir, kırılgandır... Hedef, egoya aittir... Yön, hayata, varlığa aittir... Yön dünyasında hareket etmek için insanın tam bir güvene ihtiyacı vardır... Çünkü insan, güvensizlik, karanlık içinde hareket etmektedir... Ancak karanlığın bir heyecanı vardır... Haritasız, rehbersiz, bilinmeyenin içinde yol alırsın... Her adım bir keşiftir... Ve bu sadece dış dünyanın keşfi değildir... Aynı anda içinde bir şeyler keşfedersin... Bir kaşif, sadece nesneleri keşfetmez... Bilinmeyen dünyaları keşfederken, aynı zamanda kendini de keşfeder... Her keşif, aynı zamanda bir iç keşiftir... Ne kadar çok bilirsen, bilen hakkında da o kadar çok şey bilirsin... Ne kadar çok seversen, seven hakkında o kadar şey bilirsin...
YanıtlaSil-----Osho-----
Işın Karaca
YanıtlaSilsöylüyor
Aramıza Yollar!
Ben yalnız seni severdim sense kendini
Hani daha da çekerdim senin derdini
Kızgın değilim hiç inan kırgın değilim
Üzgünüm koruyamadık aşkın ahengini
Nerelerdesin neler yaparsın
Unuttun mu sahiden ah sende mi
Kimlesin nasıl yaşarsın
Unuttun mu sahiden ah sende mi
Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi
Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim
Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı
Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaybettim
Ben seni taşırım taa şuramda
Tüketirken iyi kötü fani ömrümü
Bir kez sevenlerdenmişim hiç haberim yokmuş
Avutamadım bir daha sensiz gönlümü
Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi
Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim
Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı
Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaybettim
Dinleme yüreğim kendin kalk son bir kara trene bin
Ve sevdayı gördüğün her durakta hiç düşünme in
Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi
İnanmazsın ama ben bunu ilk günden beri hissettim
http://www.youtube.com/watch?v=UzX4esO85X0
Yolcu İle Arabacı
YanıtlaSil— Gurbet ademden kara, hasret ölümden acı.
Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?
— Henüz bana "Yolunun sonu budur!" denmedi,
Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi.
— Atları hızlı sür ki köye pek geç varmasın,
Nişanlımın gözleri yollarda kararmasın.
— Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam,
Bekliyenim olsa da razıyım kavuşmasam...
— Bir kere görse gözüm köyün aydınlığını
Kül bağlar içerimde bu kızıl kor yığını.
— Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar,
Benim uğursuz yolum bittiği yerden başlar!
Faruk Nafiz Çamlıbel
Musa Eroğlu
YanıtlaSilsöylüyor...
Yolun Sonu Görünüyor Sözleri
Bana ne yazdan bahardan
Banane borandan kardan
Aşağıdan yukarıdan
Yolun sonu gtörünüyor
Geçtim dünya üzerinden
Ömür bir nefes derinden
Bak feleğin çemberinden
Yolun sonu görünüyor
Azrailin gelir kendi
Ne ağa der ne efendi
Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor
Bu dünyanın direği yok
Merhameti yüreği yok
Klavuzun gereği yok
Yolun sonu görünüyor
Azrailin gelir kendi
Ne ağa der ne efendi
Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor
Geçtim dünya üzerinden
Ömür bir nefes derinden
Bak feleğin çemberinden
Yolun sonu görünüyor
Azrailin gelir kendi
Ne ağa der ne efendi
Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor
http://www.youtube.com/watch?v=3IxEoYzss-c
Merhaba,
YanıtlaSilne güzel bir program oluyor, katılamasam da gözümün biri gönlümün tamamı yanınızda...
işte benim bugünkü halimi anlatan bir şiir...
GÜN OLUR Kİ
Gün olur ki ne gökyüzü para eder,
Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler.
Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir,
Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz;
Her çeşmeden boş döner, elindeki tas.
Gün olur ki çıldırmak işten değildir
C.S.T
Halbuki gün güzel başlamıştı,
YanıtlaSilhava desen limonata tadında, günlük güneşlik, üstelik de net ve berrak...
ama gel gelelim...
neyse boşverelim gelmeyelim...
Cemal Süreya'dan bir şiir le devam edelim, "Halbuki gün güzel başlamıştı" diyerek lafa başlayınca çağrışım yaptı, durun şimdi hangi şiir olduğunu bulur gelirim...
müziğin tanımı
YanıtlaSilBağlılık müziğin temelidir neşe ve memnuniyet ise müziğin memurlarıdır. Doğruluk merasimin cevheridir. Ciddiyet saygı ve nezaket merasimin sistemleridir.......(KONFÜÇYUS).
İşte geldim, demiştim ama gelecem diye...
YanıtlaSilşiirin adı aşk
şairi Cemal Süreya
çağrışım yapan mısra;
"Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık"
*AŞK*
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
De Gülüm
YanıtlaSilde gülüm! De ki: ela bir günde gelecegim
istanbul darmadagin olacak, saçlarim
darmadagin. Hepsi, darmadagin!
üzülme gülüm! Toparlanacagiz, birlikte,
ayaga da kalkacagiz, yürüyecegiz de gülüm
hem de çelikten topragini dele dele hayatin!
de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişligi ögretecek, tattiracaktir
hasretten-hakikaten-ten degiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle!
hirslarimiz, acilarimiz gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alişacak..
göreceksin-sevinçten aglayacaksin gülüm-ki
işte o vakit bana-dogrudur!-
şair olmak, seni sevmek pek çok yakişacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kapli kitaplardan çikartilacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artik hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalniz, umarsiz kalmayacak!
Küçük İskender
no name kardeşim için sırada ki şarkı..
YanıtlaSilbiraz evvel bize birşey söyleyecek iken vazgeçti..
paylaşmadı..vardır bir nedeni..
yeter ki sustukların büyütmesin içindekileri..
Gribin söylüyor..
Sustukların Büyür içinde
Sustukların Büyür İçinde
Bencil, ruhsuz ve boş gözlerle
Karşımdasın yabancı halinle
Bu ilk değil ama daha önce
Bu son demen bu kadar koymamıştı niye
Terkederken yanına al kara kaplı defterini
Akıtırsın kaleminden son sözünü iki yüzünü
Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde
Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde
Her nereye gidersen
Neden durur masanın üstünde
Bomboş bir kağıt sevdiğin kalemle
Erken gelmeseydim
Yazacakmıydın üstüne
Bıraktığım yerde ama mutlu kal diye
Terkederken yanına al kara kaplı defterini
Akıtırsın kaleminden son sözünü iki yüzünü
Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde.
Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde
Her nereye gidersen
bencil ruhsuz ve boş gözlerle
karşımdasım yabancı halinle
http://www.youtube.com/watch?v=otWIjfvq-4M
eylem kardeşim..
YanıtlaSilnerelerdesin..
özledik..
sensiz çok sessiz..
BBO adası..
sen bizim adamızın ilkbaharısın.
hadi gel be canım..
sıradaki şarkıda senin için geliyor...
Neset Ertas
söylüyor..
Tatli Dillim Güler Yüzlüm (Neredesin Sen)
su garip halimden bilen şiveli nazli,
gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
tatli dillim guler yuzlum ey ceylan gozlum,
gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
ben aglarsam aglayip gulersem gulen,
butun dertlerim anlayip gonlumu bilen,
sanki kalbimi bilerek yuzume gulen,
gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
sinemde gizli yarami kimse bilmiyor,
hiç bir tabib şu yarama merhem olmuyor,
boynu bükük bir garibim yuzum gulmuyor,
gonlum hep seni ariyor neredesin sen?
http://www.youtube.com/watch?v=gXtOsC7KEJc
Bir çocuğa sahip olmak istiyorsanız, yüzünüz de büyük bir geçmez yaranın olmasını göz önünde bulundurmanız gerekir. (Ye, sev, dua et)
YanıtlaSilBüyük Şehirleri Takdim Ederim
YanıtlaSilsana büyük şehirlerden bahsedecegim;
en büyük camiler orda kurulur
en küçük mezarlar orda kazilir
en kara yazilar orda dizilir
yüksek minarelerde sela verilir
civar hanelerde zina edilir
büyük şehirlerde yalan söylenir tosunum
halbuki küçük köylerin
mezarligi bile yoktur
büyük şehirlere baglanma mehmedim
öyle bir şehre yerleş ki
küçük fakat bizim olsun
sokaklarinda tanimadigin yüz
ensesine şamar atamayacagin kimse dolaşmasin
her agacina elin
her kariş topragina terin degsin
ve kuytu evlerden birinde
senden habersiz ölenler olmasin
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Kaya kardeşime
YanıtlaSilMFÖ DEN GELİYOR...
Olduramadım
Bıktım usandım bu hataları tekrarlamaktan
Onun bunun adına film olmaktan
Özlendim bezendim her seferinde
Bu defa acaba olur mu diye
Ama kopuktu kopuktu zincir, olduramadım
Ne yapsam ne etsem olduramadım
Yarabbim
Her seferinde keşfetmek yeniden aşkı
Bu vakitsizlikte akla ziyan değil mi
Mucize yaratmaktan sıkıldım usandım
Durumlar eşit değildi olmadı
Ama kopuktu kopuktu zincir, olduramadım
Ne yaptım ne ettimse olduramadım
http://www.youtube.com/watch?v=lJXhxvJBeX0&feature=related
SEVGİLİ KANKAMA
YanıtlaSilçok özledi biliyorum..
kimbilir
İSTANBUL deyince onun aklına neler neler gelir..
Istanbul Destani
Istanbul deyince aklima marti gelir
Yarisi gümüş, yarisi köpük
Yarisi balik yarisi kuş
Istanbul deyince aklima bir masal gelir
Bir varmiş, bir yokmuş
Istanbul deyince aklima Gülcemal gelir
Anadolu'da toprak damli bir evde
Gülcemal üstüne türküler söylenir
Süt akar cümle musluklarindan
Direklerinde güller tomurcuklanir
Anadolu'da toprak damli bir evde çocuklugum
Gülcemalle gider Istanbul'a
Gülcemalle gelir
Istanbul deyince aklima
Bir sepet kinali yapincak gelir
Şehzadebaşi'nda akşam üstü
Sepetin üstünde üç tane mum
Bir kiz yanaşir insafsizca dişi
Boyuna posuna kurban oldugum
Kalin dudaklarinda yapincagin bali
Tepeden tirnaga arzu dolu
Sam yeli sögüt dali harmandali
Bir şarap mahzeninde dogmuş olmali
Şehzadebaşi'nda akşam üstü
Yine zevrak-i derunum
Kirilip kenara düştü
Istanbul deyince aklima Kapaliçarşi gelir
Dokuzuncu Senfoniyle kolkola
Cezayir marşi gelir
Dört başi mamur bir gelin odasi
Haraç mezat satilmakta
Bir gelinle güvey eksik yatakta
Köşede sedef kakmali tombul bir ut
Tamburi Cemil Bey çaliyor eski plakta
Sonra ellerinde şamdanlar nargileler
Pasli Acem kiliçlari
Amerikan kovboylari
Eller yukari
Ne kadar da beyaz elbiseleri
Amerikan deniz erleri
Kocaman bir papatyadan yolunmuşlar gibi
Sütten duru buluttan beyaz
Beyazin böylesine ölüm yakişir mi dersin
Yakişmaz
Ama harbederken onlara
Bambaşka elbiseler giydirirler
Kan rengi, barut rengi, duman rengi
Kin tutar kir tutmaz
Istanbul deyince aklima
Kocaman bir dalyan gelir
Kimi pasli bir örümcek agi gibi
Gerinir Beykoz'da
Kimi Fenerbahçe'de yan gelir
Dalyanda kirk tane Orkinos
Kirk degirmen taşi gibi dönmektedir
Orkinos dedigin baliklarin şahi, Orkinos mavzerle gözünden vurulur
Denizin içinde agaçlar devrilir
Kan çanagina döner dalyanin yüzü
Camgöbegi yeşili bulanir
Bir çirpida kirk Orkinos
Reisin sevinçten dili dolanir
Bir marti gelir konar direge
Atilan Kolyosu havada yutar
Bir başkasini beklemez gider
Balikçi gülümser tatli tatli
Adi Marikadir bu martinin der
Her zaman böyle gelir böyle gider
bitmedi canım..
Ablacığım armağanın için çok teşekkür ediyorum...
YanıtlaSilyüreğine sağlık, sevdiğim bir grup ve şarkıdır...
Istanbul deyince aklima Adalar gelir
YanıtlaSilDünyanin en kötü Fransizcasi orda harcanir
Çalimindan geçilmez altmişlik madamlarin
Agzi dili olsa da tenhadaki çamlarin
Görüp görecegi rahmeti anlatsa insanlarin
Istanbul deyince aklima kuleler gelir
Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kiskanir
Ama şu Kizkulesinin akli olsa
Galata kulesine varir
Bir sürü çocuklari olur
Istanbul deyince aklima
Tophane'de küçücük bir sokak gelir
Her Allahin günü kahvelerine
Anadolu'dan bir sürü fakir fukara gelir
Kimi dilenecek dilenmesine utanir
Kiminin elinde bir süpürge peyda olur uzun
Dudaklarinda kirli pasli bir tebessüm
Çöpçü olmuştur bugüne bugün
Kiminin sirtinda perişan bir küfe
Kiminin sirtinda nakişli semer
Şehrin cümbüşüne katilir gider
Kalin yagli bir kolana koşulur
Piyano taşirlar omuz omuza
Kendinden agir yükün altinda adamlar
Balmumu gibi erir dururlar
Sonra kanter içinde soluk alirlar
Nazik eşya nazik hamallar ister neylersin
Ama onlar kadar piyanoyu ciddiye alirlar mi dersin
Nazdan nazik çiniden bilezik eller
Derken
Karşi radyoda gayetle mülayim bir ses
Evlere şenlik Üstad Sinir Zulmettin
Haciyagina bulanmiş sesiyle esner:
Gami sadiyi felek
Böyle gelir böyle gider
Istanbul deyince aklima
Stadyum gelir
Güne güneşe karşi yirmibeşbin kişi
Hepsinin dudaginda Istiklal Marşi
Bulutlar atilir top top pare pare
Yirmibeşbin kişilik bir aydinlik içinde eririm
Canim agzima gelir sevinçten hilafsiz
Isteseler bir gelincik gibi koparir veririm
Istanbul deyince aklima
Stadyum gelir
Kanimin kariştigini duyarim ilik ilik
Memleketimin insanlarina
Daha fazla sokulmak isterim yanlarina
Ben de bagiririm birlikte
Avazim çiktigi kadar
Gögsümü gere gere
Ver Lefter'e yaz deftere
Stadyum gelir
Istanbul deyince aklima
Binlerce insanin ayni anda
Ayni şeyi duymasindan dogan sevincin
Heybetini düşünürüm
Birbirine eklenir kafamda
Binler yüzbinler milyonlar
Sonra bir misra havalanir ürkek
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar
Istanbul deyince aklima
Yahya Kemal gelirdi bir eyyam
Şimdi Orhan Veli gelir
Demindenberi dilimin ucundasin Orhan Veli
Demindenberi senin tadin senin tuzun
Senin şiirin senin yüzün
Yarali bir güvercin misali
Başimin üstünde dolanir durur
Gelir sessizce konar bu şiirin bir yerine
Neresine mi arayan bulur
Erbabi bilir
Deli eder insani bu şehir deli
Kadehlerin çinlasin Orhan Veli
bitmedi canım
Istanbul deyince aklima Sait Faik gelir
YanıtlaSilBurgaz adasinda kiyida
Mavi gözlü bir çocuk büyür döne döne
Mavi gözlü bir ihtiyar balikçi gencelir küçülür
Ikisi bir boya geldi mi Sait kesilirler
Bütün Istanbul'u dolaşirlar elele başbaşa
Ana avrat küfrederler uçan kuşa eşe dosta
Sivriadada da marti yumurtasi toplarlar çilli çilli
Ziba mahallesinde gece yarisi
Sabaha Galata'dan geçer yollari
Maytaba alacaklari tutar kahvede
Zararsiz bir deliyi
Ula Hasan derler gazeteyi ters tutaysun
Çaktirmadan gazetesini tutuştururlar fakirin
Sonra oturup sessizce aglarlar
Istanbul deyince aklima
Sait Faik gelir
Taşinda topraginda suyunda
Fakirin fukaranin yanibaşinda
Bir kalem bir bilek bilendikçe bilenir
Kildan ince kiliçtan keskin
Hep iyiden güzelden yana
Hep kimsesizlerin
Istanbul deyince aklima
Sait'in son yillari gelir
Hey Allahim en güzel çaginda Sait'e
Dört beş yil ömrün kaldi denir
Sait Sait olur da nasil dayanir
Mavi gözlü çocuk boşverir ölüm haberine
Ihtiyar balikçi pis pis düşünür
Bir zehir yeşilidir açilir
Bir yeşil ki cigerine işler adamin
Bir yeşil ki kasip kavurur
Küçük mavi çocuk
Ihtiyar balikçi
Ve dilimize bulaşan zehir yeşili
Istanbul çalkalandikça bu denizlerde dipdiri
Dilimiz yaşadikça yaşasin Sait'in şiiri
Istanbul deyince aklima
Sabiyem gelir
Sabiyem boynundan büyük bir demetle
Sariyer'den gelir Pendik'ten gelir
Bahar nereden gelirse velhasil
Sabiyem oradan gelir
Ne delidir ne divane
Aslini ararsan çingenedir
Tepeden tirnaga güneştir
Topraktir
Anadir
Analar içinde bir tanedir
Biri sirtinda biri memesinde biri karninda
Karni her daim burnundadir
Canini mendil gibi takar dişine
Yürekten birşeyler katar işine
Bir ucundan girer şehrin ötekinden çikar
Alçakgönüllüdür Sabiyem
Hem masa satar, hem göbek atar
Ver bir çeyrek güzelim der
Neyse halin o çiksin falin
Cani çikar Sabiyemin fali çikmaz
Sonra anlatir dün gece başina gelenleri
Görürüm üryamda bir sari yilan
Cenabet ugraşir durur benimlen
Uyanir bakarim benim bebeler
Yatagin ucuna kaymiş
Ayagimin parmaklarini emer
Istanbul deyince aklima
Bir basma fabrikasi gelir
Duvarlari uzun masalari uzun sobalari uzun
Dal gibi dalyan gibi kizlar çalişir bütün gün ayakta
Kanter içinde mahzun
Yüzleri uzun elleri uzun günleri uzun
Fabrikada pencereler tavana yakin
Al topuklu beyaz kizlar dalga geçmeyin
Dişarda agaçlar dizi dizi
Duvarlar duvarlar uzun duvarlar
Niçin agaçlardan ayirdiniz bizi
Dişarda tarlalar turuncu asfalt mosmor
Dişarda dişarda dişarda
Mevsim gürül gürül akip gidiyor
Ondokuz yaşinda Eyüplü Gülsüm
Dalmiş beyaz köpüklü akişina ipeklilerin
Kötü kötü düşünüyor
Ipegin akişina doyum olmaz
Ama gel gör ki ipekli emprimeden oglana don olmaz
Bir top Amerikan bezi sakiz gibi beyaz
Bir top Amerikandan neler çikmaz
Perdeler yatak çarşaflari çoluga çocuga çamaşir
Sakiz gibi agarmiş bir top Amerikan bezi
Gülsüm'ün gözleri kamaşir
Üçüncü oglani dogururken Gülsüm
Bir top Amerikana hasret sizlere ömür
Gülsüm'lerin sürüsüne bereket
Yerine bir Gülsüm'cük bulunur elbet
Gider Gülsüm gelir Gülsüm
Azrail ettigin bulsun
Istanbul deyince aklima
Agzina kadar sogan yüklü bir taka gelir
Sülyen kirmizisi üstüne zehir gibi yeşil
Samsun'dan Sürmene'den Sinop'tan
Yaz demez kiş demez mutlaka gelir
Kirli yelkeninde yeni bir yama
Demirinin pasi gelir dilime
Nabzimda duyarim motorunun hizini
Canimin içine sokasim gelir
Iri kalçalari pullu denizkizini
Istanbul deyince aklima
Takalar gelir
Alçakgönüllü kalender
Ya Peleng-i Deryadir adlari ya Şimşir-i Zafer
Istanbul deyince aklima
Koca Sinan gelir
On parmagi on ulu çinar gibi
Her yandan yükselir
Sonra gecekondular gelir ardisira
Isli pasli yetim
Eyy benim dev memesinde cüceler emziren acayip memleketim
Bedri Rahmi Eyüboğlu
bitti canım he he
son paylaşım..
YanıtlaSilbu hafta HERDEMMAVİ de
ve kankama geliyor..
canım kankam..
Ferhat Göçer söylüyor..
BİRİ BANA GELSİN..
Saçmalama nolur çare çok nasıl gidersin
İstedigin herşey sanki yok değer mi dersin
Başkaları bilmez görmez o nasıl bir duygu
Al elini kalbime bir ko işte gerçek bu
Her yer soğuk hep karanlık
Kendi kendime tarifsiz
Ayrılmamız çok gereksiz
Şimdi uzaktan sebepsiz
Biri bana gelsin o da sensin
Beni kırmış olsanda
İkimizde aşık bir tek farkla
Benimki senden biraz fazla
http://www.youtube.com/watch?v=MmxfXs_XvZs&feature=related
HADİ GEL BENİM CANIM KANKAM
herkese iyi akşamlar..
tekrar buluşana kadar..
güzellikler ve maviliklerin
içinde kalın..
pamuklara sarın yüreklerinizi kimseler kırmasın...
görüşmek üzere...
Canim kankacim bundan sonra Istanbul denilince benim aklima bu sahane satirlar gelecek ve Bedri Rahmi Eyüboglu ile sen... :) Okudukca gitmis, görmüs, yasamis gibi oldum... Ah benim garip memleketim.. :)
YanıtlaSilCok sag ol kankacim, günümüze renk oldun, anlam kattin, cok cok tesekkür ederim... :)