29 Haziran 2010 Salı

HerDemMavi


Mavidir Umut, Umuttur Mavi,
Sevgidir Umut, Umuttur Yüreğiniz,
"Seni Seviyorum" Demek Zor Değildir...
Yüreğinizden Sevginizi, Sevdiğinizden umudunuzu yitirmeyin...
Çünkü;
mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

72 yorum:

  1. Günaydınlar

    Saatlerimiz 10:32 yi gösterirken programımıza başlıyoruz..
    maviliklerle dolu masmavi umutlu,mutlu,sağlıklı güzel bir gün, güzel bir program olsun...

    İyi yayınlar
    Kolay Gelsin

    YanıtlaSil
  2. Evet bugün aylak eylemin aylak kaldığında yazdığı küçük hikayecik
    ama adı yok
    adı bende saklı :)
    başlıksız isterseniz adını siz koyabilirsiniz


    Küçük bir sahil kasabasına gelmişti sabahın ilk ışıklarıyla beraber… Penceresi denizi gören sevimli bir otel odasına yerleşti.Yatağının üzerine uzandı, gözlerini kapadı derin bir nefes aldı ve sonra gülümsedi..
    Birden doğruluverdi yattığı yerden, hemen telefonunu çıkarttı çantasından
    “ben geldim” yazdı ve gönderdi mesajını..

    Mesajı iletilemedi,üzgün bir şekilde tekrar uzandı yatağa..
    Mesaj iletilince acaba gelir mi diye düşündü çünkü uzun zaman olmuştu birbirlerini görmeyeli..
    Ya vazgeçtiyse benden,ya gelmezse dedi..
    Düşünürken uyuya kaldı yatağın üzerinde elinde telefonla.

    Birkaç saat sonra dıt dıt sesiyle sıçradı uykusundan
    mesaj gelmişti hemen mesaja baktı
    Gelecek gelecek diye gülümseyip yatağın üzerinde zıplamaya başladı..
    Ne kadar büyüse de çocuk yürekliydi kız ve öyle kalacaktı…

    YanıtlaSil
  3. Bu kadarcık mı?
    devamı yok mu?
    çok kısaymış...

    YanıtlaSil
  4. Devamı var önce bir şarkı :)

    Gülümse

    Gülümse hadi gülümse
    Bulutlar gitsin
    Yoksa ben nasıl yenilenirim
    Hadi gülümse
    Belki şehre bir film gelir
    Bir güzel orman olur yazılarda
    İklim değişir akdeniz olur
    Gülümse…
    Tut ki karnım acıktı
    Anneme küstüm
    Tüm şehir bana küstü
    Bir kedim bile yok
    Anlıyor musun
    Hadi gülümse
    Sazlarım vardı
    Irmaklarım vardı
    Çakıl taşlarım vardı benim
    Ama sen başkasın
    Anlıyor musun
    Başkasın
    Tut ki karnım acıktı
    Anneme küstüm
    Tüm şehir bana küstü
    Bir kedim bile yok
    Anlıyor musun
    Hadi gülümse

    Sezen Aksu
    http://www.izlesene.com/video/muzik-sezen-aksu-gulumse/1220919

    YanıtlaSil
  5. Hazırlanmalıyım diye heyecanla yatağın üzerinden indi..
    Sonra duraksadı aslında daha çok zaman vardı. Akşama gelecekti. Zaman nasıl geçecekti şimdi. O zaman kahvaltı yapıp ,yürüyüşe çıkayım dedi..
    Kahvaltıdan sonra sahile indi yalın ayak yürüdü kumsalda, kıpır kıpırdı içi..
    Daha sonra çevreyi gezdi
    zamanda geçmek bilmiyordu ki, akşama daha çok vardı..
    Gezerken bir tepe gördü yüksekçe
    gülümseyip ben buraya çıkarım,daha vakit var oraya çıkıp manzarayı seyretmeliyim..dedi
    Düşe kalka tırmandı ve zirveye ulaştı. derin bir nefes alıp bakındı etrafa , her şey mükemmeldi , hele birde denizin güneş ışıklarıyla dansı vardı ki görülmeye değerdi..
    Sonra eğilip aşağı baktı ürktü bir anda
    buradan düşsem ölürüm her hal diye düşündü..
    Deli kız dedi kendine
    sonra hadi hadi daha fazla oyalanma geç kalacaksın deyip ağır ağır aşağı inmeye başladı..
    İner inmez otelin yolunu tuttu..

    Devamı elbette var:)

    YanıtlaSil
  6. merhaba,
    çok sıcak bir günden çok sıcak bir merhaba...


    güzel bir program diliyor ve başlıyorum...
    Burak Kut İlaç diyor;

    İlaç

    Sen de yalnızsan
    Benim gibi kaybolduysan
    Acı çekip yandıysan
    İlaç olalım birbirimize

    Gel nazı bırak
    Bu defa kaçış yok aşktan
    Kendini bana bırak
    Bir anda kalbim seninle dolsun

    Gülmüyorsun gül biraz yanındayım
    Gülmüyorsun gül biraz


    İlaç

    YanıtlaSil
  7. Mavidir Umut, Umuttur Mavi,

    Sevgidir Umut, Umuttur Yüreğiniz,
    "Seni Seviyorum" Demek Zor Değildir..
    Yüreğinizden Sevginizi..Sevginizden Umudunuzu Kaybetmeyin...


    Bir salı günü daha güzel paylaşımlar için ..
    tüm BBO adası
    Sakinlerine...
    MERHABAAAAA..

    YanıtlaSil
  8. Odasına girdi hemen banyoya girip duş almalıydı,
    Üzerindekileri çıkardı ve soğuk suyun kollarına bıraktı kendini
    Çıktı, dolabın kapılarını açtı ,yatağın üzerine oturdu bornozuyla…
    Eyvah dedi vakit az kaldı ne giymeliyim, nasıl olmalıyım?
    Başladı giysilerini denemeye
    Yok bu çok abartılı, yok yok bu çok salaş oldu, bu idare eder…
    ooffff aman ne zormuş ne yapacağım şimdi derken
    gözü kenarda asılı olan elbiseye ilişti
    işte! bu dedi
    siyah üzerine renk renk çiçekler bezenmiş,
    bakınca baharı andıran bir elbise…
    bunu giyinmeliyim
    hem bana bahar kokulum der ya bahar gibi olurum deyip hemen giyindi..
    sıra saçlarındaydı
    sıcaktı toplasa nasıl olurdu, elbisenin üzerine uygun düşer miydi
    yok dedi
    taradı siyah uzun saçlarını, o da çok severdi uzun saçı
    onun istediği kadar uzun değildi ama uzundu yinede
    hafif bir makyaj yaptı, ayakkabılarını giyindi , başladı beklemeye.
    Beklemek ama ne beklemek odanın içerisinde bir sağa bir sola volta atıp heyecan içerisinde…
    ve beklenen an geldi kapı tık tık diye vuruldu…

    YanıtlaSil
  9. Yavuz Bingöl
    Turnalar

    Ben derdimi hangi dağa
    Yüreğimi hangi suya diyemiyorum
    Sen benimsin bahar gözlüm, yarınlarda ikimizin
    Yürüyoruz

    Turnalar sevdiğim ol
    Sen benimsin bahar gözlüm
    Yarınlarda ikimizin, yürüyoruz

    http://www.dailymotion.com/video/xa6h6h_yavuz-bingol-turnalar-sen-benimsin_music

    YanıtlaSil
  10. No Name
    ben de
    ben de
    ben de

    sizin gibi görüntü kirliliği olmadan şarkı yollamak istiyorum...

    Nasıl yapacağımızı bir anlatsan diyorum yakışıklı kardeşim...

    YanıtlaSil
  11. Önce her hafta birlikte yediğimiz yemeğin tarifini vereyim....


    yemeğin adı : insanlık



    kullanılacak malzemeler:

    bir ölçek günaydın, iki ölçek iyi günler,
    birazcık ilgi , bir tutam anlayış,

    kararınca nezaket, bir tatlı kaşığı hoşgörü



    hazırlanışı :



    Malzemeyi iç dünyanızdan alın,
    yıkamaya gerek yoktur,
    nasılsa malzemeniz temizdir.
    Gönül teknenizde nazikçe karıştırın.
    Kokusu her yanınıza sinince,
    içine duygu şerbeti ekleyip karıştırın.
    Karışımı hayat tabağının üzerine
    yavaşça yerleştirin.
    üstünü sevgi marmelatı ve
    bir kaç parça gökkuşağı rengi ile süsleyin.
    Doya doya ikram edin ve yiyin.
    Afiyet Olsun


    aman aman şahane hepimizin ellerine sağlık...

    Şapırdatmadan...
    yiyelim lütfen.....heh heh he..

    YanıtlaSil
  12. Bir sayı tut içinden

    Tuttum.
    İkiyle çarp. Onbeş ekle. Sonra ikiye böl. Tuttuğun sayıyı çıkar bu sayıdan. Yedi buçuk kalır geriye. Yedi buçuğu al, dondurmacıya git. Vişneli bir dondurma ısmarla kendine.



    Bir renk tut içinden.

    Tuttum.

    İçindeki resmin gökyüzünü boya tuttuğun o renkle. sonra içine doğru eğil ve boyadığın resmi izle.



    Bir tren tut içinden.

    Tuttum.

    Bin o trene. Tren ağır ağır ayrılsın içindeki istasyondan. sonra pencereye çık. ağaçlar, evler ve direkler akıp gitsinler önünden.



    Bir sokak tut içinden.

    Tuttum.

    Bahçeli evler olsun tuttuğun sokakta. Bahçeler de ağaçlar olsun. Ağaçların dallarında kuşlar? Kuşların ötüşünde bir şarkı.. Şarkıda bir şenlik!...



    Bir çiçek tut içinden.

    Tuttum.

    Akşam sefası mı?

    Nasıl bildin?



    Bir mevsim tut içinden.

    Tuttum.

    Tuhaf bir mevsim olsun. bir yanımızda kar yağsın, bir yanımızda güneş açsın. Bir yanımızdaki ağaç yapraklarını döksün, bir yanımızdaki ağaç çiçek açsın. Leylekler hem gitsin, hem gelsin. Ah diyelim biz, bu kaçıncı mevsim.



    Bir yıldız tut içinden.

    Tuttum.

    Bir yıldız daha tut içinden. Sonra bir yıldız daha. İçindeki yıldızlar çok olursa, ışıl ışıl aydınlık olur için.



    Bir kuş tut içinden.
    Uçuyor, tutamıyorum!.. :'
    alıntı..

    YanıtlaSil
  13. eylemcim teşekkürler canım..
    öykücük güzel bir şekilde ilerliyor....
    az sonra az sonra diye beklemekteyiz...

    YanıtlaSil
  14. Büyük final haftaya Salı :)

    güzel tarif için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  15. Saçının Tellerine Bağladım Gönlümü -
    Aşkın cerrahisi ve hayatın şiiri üzerine:
    Saçının tellerine bağladım gönlümü!..
    Sevmek, birinin kıymetini bilmek, onların ardından gitmekle (veya gitmemekle) öğrenilir. Sevmeye dair verilen sözler hayatla sınandıkça kıymetlenir. Hatta sözler bozulsa bile sevmek devam edebilir...


    "Yalnız seni sevdim dersem inanma Ayseli
    Ben de yalan söyleyebilirim
    Değil mi gözümün feri
    Çocuklar var, torunlar var
    Ya ağabeylerim, ah onlar
    Annem babam da tabii
    Hele hastalarım
    Ki bazılarına ben de hastayım
    Bir de dostlarım var Ayseli
    Ben de yalan söyleyebilirim
    Değil mi gözümün feri
    Ama inan Ayseli
    Onlardan öğrendiklerimle sevdim seni"


    Cerrah Tarık Minkari, dün Milliyet Cumartesi ekinin bildirdiği üzere, böyle bir şiir yazdı 49 yıllık eşi Ayseli hanıma. 49 yıl önce Paris'ten yazılan mektupla edilen evlenme teklifi ise daha bir 'şiir gibiydi' bana göre:
    "Ayseli benimle evlenir misin? Şayet evleneceksen kararını çabuk ver ve atla buraya gel. Burada evleniriz. Üç - beş hafta da burada kalırız. Sonra döneriz. Ben İstanbul'a döndükten sonra evlilik işleriyle kesinlikle uğraşamam.
    Çünkü doçentlik imtihanına hazırlanıyorum. Buna zaman yok."
    Tarık bey acaba cerrah olarak insanları didiklediği için mi biliyor insanın içini; birinin ancak bir çok kişiden öğrenilenlerle sevilebileceğini?
    Sevmenin bir temrin meselesi olduğunu, antrenmansız çıkılan 'ilk aşkımla evlendim' vakalarında sarsıcı kalp enfeksiyonlarına sık rastlandığını...
    Bu vakalarda 'beyin büyümesinin' ekseriyetle durduğunu... Doktor bey, teşhisimiz doğru mu, değil mi?

    YanıtlaSil
  16. Kazablanka kapitalizme karşı!
    Kapitalizmin çekirdeğinde berbat bir Protestan ahlakı durur: "İnsan, aslında kötüdür, açgözlüdür, doyumsuzdur falan filan. Bu yüzden, çok çalışmalıyız.
    Çalışarak kötülüğümüzden arınmalıyız vesaire". Hikâye temelde budur yani. Her şeyin daha fazlasına "sahip olmalıyız"; AŞKIN da! Bu yüzden herkesin durmadan birbirine 'sahip olmaya' çalıştığı 'Sex and the City' dizisi çok iş yapar.
    Ama her nasılsa Kazablanka filmi hâlâ tüm zamanların en iyisidir.
    Çünkü herkesin kendi serüvenini yaşadığı ve aşkın, sızılı bir sis gibi aradan süzüldüğü, kimsenin kimseye sahip olamadığı ama yine de çok sevdiği bu film, insanlığın özlem duyduğu o büyük aşkı, o büyük serüveni anlatır. Meselenin Tarık beyle ne ilgisi vardır peki? Şu ilgisi vardır...

    Bogartlar ve Bergmanlar
    Siyah - beyaz olmayabilir, adam Fas'a gidip bir bar açmayabilir, fonda 'As time goes by' çalmayabilir, kadın sonunda uçağa binip gitmek zorunda kalmayabilir, ama her iki kişilik hikâyenin anlatılsa 'roman olacak' bir yanı vardır. Her ilişkinin, üçüncü bir kişinin allame-i cihan olsa anlayamayacağı iki kişilik sırları, üzeri sessizlikle örtülmüş yalanları, can yakıcı gerçekleri vardır; fakat, nihayetinde her insanın başka bir insanın kucağına ihtiyacı da vardır. Tarık bey de kendince bir Bogart'tır velhasıl. Zira aşk, sanıldığı kadar 'şiirsel' değildir. Çünkü şiir, o kadar 'şiirsel' değildir. Tarık beyin şiiri bu yüzden iyidir, çünkü şiirsel değil, hayat nasılsa öyledir, yani şiir gibidir! Çünkü bir gün kapıdan Vivien Leigh'a benzeyen bir kadın veya Robert De Niro'ya benzeyen bir adam geçebilir! Sevmek, birinin kıymetini bilmek, onların ardından gitmekle (veya gitmemekle) öğrenilir. Sevmeye dair verilen sözler hayatla sınandıkça kıymetlenir. Hatta sözler bozulsa bile sevmek devam edebilir...

    Kokuların kardeşliği
    Ev ile yol arasındaki çatışmada geçer hayat; macera ile huzur arasında, kapıdan geçenin ardından gitmek ile evin içinde duranla durmak arasında...
    Sonra gün geliyor, bir kişi çıkıyor ortaya. Hem yolun hem evin oluyor; hem maceran hem huzurun, kapıdan geçenin ve evde duranın oluyor.
    Evin içinde bir soluk, yastıkta bir iz, kendi kokuna karışmış bir koku, yanında durunca farkına bile varmadan elini tuttuğun biri oluyor.
    Evin içinde, hiç de 'şiirsel' olmayan bir anda odadan odaya geçişini seviyorsun misal, onu bilişini seviyorsun, bilinmeyi...
    Kokun kokusuna kardeş oluyor ve gün içinde ne olursa ona anlatmayı geçiriyorsun kafandan daha olurken, her ne oluyorsa.
    Sonra, günün sonunda onunla kalıyorsun. Gitmiyorsun. Aşk mı bu şimdi? Sevgi mi? Alışmak mı? Artık onu da pek önemsemiyorsun... Doktor, teşhis doğru değil mi
    Ece Temelkuran

    YanıtlaSil
  17. casablanca filminin sam ile bütünleşmiş soundtrack'ıdır.

    "play it sam, play it once, as time goes by"

    'As time goes by
    bunu unutmamalısın
    bir öpücük, hala bir öpücüktür,
    bir iç çekiş, hala bir iç çekiştir
    temel kurallar geçerlidir
    zaman geçtikçe

    iki sevgili kur yaparken
    hala seni seviyorum derler
    buna güvenebilirsin
    gelecek ne getirirse getirsin.
    zaman geçtikce

    ay ışığı ve aşk şarkıları
    asla modasını yitirmez
    tutkuyla dolu kalpler
    kıskançlık ve nefret
    kadının erkeğe
    ve erkeğin eşine ihtiyacı vardır
    bunu kimse yadsıyamaz
    hala eski hikaye
    bir savaş, aşk ve şöhret için
    bir yap veya ol vakası
    dünya her zaman aşıklara kuçak açacaktır
    zaman geçtikçe

    http://www.dailymotion.com/video/x8rm78_frank-sinatra-casablanca-as-time-go_music

    YanıtlaSil
  18. O an ölecekti kız heyecandan, o kuş gibi yüreği pır pır ediyordu
    son bir kez aynaya baktı derin bir nefes aldı ve kapıya doğru ilerledi…
    Yavaşça kapıyı araladı karşısındaydı canı,sevdiği adam tam karşısındaydı..
    Birbirlerine bakakaldılar kız ne yapacağını bilemiyordu
    Delikanlı merhaba diyerek sessizliği bozdu
    O an atladı delikanlının boynuna kız sımsıkı sarıldı
    Delikanlı gülümsedi o da sarıldı
    saçlarından öptü
    baharım, bahar kokulum hoş geldin dedi…

    Güzel bir yemekle başladı gece, sonra sahile inip ay ışığının altında yürüdüler
    Kız anlatıyordu bugün neler yaptıklarını, çıktığı tepeyi,gördüğü manzarayı …
    Kıpır kıpırdı yerinde duramıyordu
    sevdiği adamın bir sağında, bir solunda ,bir arkasında, bir önünde dolanıp uçarcasına mutlu bir şekilde anlatmaya devam ediyordu…

    Kız delikanlının tam karşısında durup bir şeyler anlatıyorken, delikanlı doladı kızın beline kollarını, gözlerindeki mutluluğa baktı tatlı dillim deyip dudaklarındaki o tadı kendi
    dudakların da hissetmek istedi ve öptü öptüü…
    Geçen zamana ve geçen olaylara rağmen ikisi de mutluydu ve ikisi de seviyordu…
    Hava serinlemişti ve vakit ilerlemişti epeyce
    beraberce el ele otel odasının yolunu tuttular...

    YanıtlaSil
  19. Bir Öptüm (Yağmur)

    Hava kararmıştı
    Yağmur yağıyordu
    Dudakları sırılsıklamdı
    Elleri üşüyordu

    Bir öptüm bir öptüm bir daha öptüm
    Bir öptüm bir öptüm bir daha öptüm
    Kimseler görmedi öpüştüğümüzü
    Yağmurdan başka
    İki gözüm çıksın

    Ne zaman yağmur yağsa
    Ne zaman yağmur yağsa
    Utanıyorum

    İnci gibiydi dişi
    Kalem gibi kaşı
    Mor menekşe gözleri vardı
    Elleri üşüyordu

    Bir öptüm bir öptüm bir daha öptüm
    Bir öptüm bir öptüm bir daha öptüm
    Kimseler görmedi öpüştüğümüzü
    Yağmurdan başka
    İki gözüm çıksın

    Ne zaman yağmur yağsa
    Ne zaman yağmur yağsa
    Utanıyorum
    http://www.izlesene.com/video/muzik-nese-karabocek-yagmur/253760

    YanıtlaSil
  20. ablacığım msn'ine açıkladım, burada çıkmadı...
    silmek zorunda kaldım.
    dene yapamazsan tekrar deneriz...

    YanıtlaSil
  21. Tek Tabanca /Ece Temelkuran
    Bir vesileyle bugün karşılaştığım eski bir yazısı Ece Temelkuran'ın:

    Kimi gecelerin çıkıp geliverişinde kalbi yerinden oynatan bir tekinsizlik vardır. Yakalarını bin bir zahmet bir araya getirdiğin düzenine, parmağının ucunda durup kollarını oynatarak güç bela tutturduğun dengene meydan okuyan, yetinmeye karar verdiğin bir huzurlu hayatı tehdit eden tekinsiz bir gecedir bu. Başka bir yere değil, bir serüvene hiç değil; bu gece seni kendine çağırır. Bu gece, kalbinin Kasablanka’sında bitecektir! Seni, kendine, ta kendine çağıran şeylerde, hayatını yalanlayan, büyük bir yalanı ortaya çıkaracağı için seni müthiş korkutan bir şeyler vardır, tekinsiz şeyler... Çok sarhoşken, yalnızken aynaya bakıp yaşlandığını düşünmek gibi ürkütücü.
    ***
    Tekinsiz bir geceye icabet edersen eğer, senden geriye bir tek sen kalacaktır. Yanında yörende para gibi hesaplayarak biriktirdiğin ve "hayatım" diye adlandırdığın ne varsa bir nefeste süpürülecektir. Oysa sen zaten biliyordun: "Ben" dediğin, "benim hayatım" dediğin bütün o şeylerin kollarına, bacaklarına, ensene ince ipliklerle teyellendiğini, en zayıf yerlere çift dikiş atıldığını... Böyle gecelerde koşup eve kaçman gerektiğini... Yine de bir tekinsiz gecenin geleceğini, seni bıçaklı ve darbukalı bir kavgaya davet eder gibi kendine çağıracağını... Sen biliyordun zaten gideceğini, o tekinsiz gecelerden birinde güç bela tutturduğun bu dengeden, kanaat ettiğin bu düzeninden geçeceğini... Bir gece yine, yeniden, tek tabanca kalacağını... Sen biliyordun, bu işin bir yerde patlayacağını.
    ***
    Böyle tekinsiz gecelere dayanıklı bir hayat mümkün müdür? Dengeler bozulmasın diye içinde uyuşturup uyuttuğun tutkuya çağıran gecelere hazırlıklı bir hayat... Mümkün müdür? Hep yalnız olmak, yalnız kalmak gerekir herhalde. Tekinsiz gecelerde, karnının ta içinde istiyorsan bir şeyi, birini ensesinden tutup, çekmeyi, öpmeyi... Herhalde, böyle gecelerde birini öpebilmek için sırtında başkalarını taşımıyor olmak gerekirdi. Fakat o kadar yalnızlığa katlanamaz insan. Bu yüzden kurulur düzenler. Her biri bozulur sonra. Çünkü tekinsiz geceler... Doğru hayat mümkün değildir. Çünkü belalı bir gecenin bastırması her an mümkündür.
    ***
    Bilge bir adam söylemişti: "Her şey şahanedir. Karın vardır, çocukların vardır. Öyle mutlu, huzurlu, başarılı yaşıyorsundur. Sonra... Sonra kapıdan Vivien Leigh’a benzeyen bir kadın geçer!" Vivien’a benzeyen kadınlar hep geçerler. Anthony Quinn’e benzeyen adamlar, hiç kimseye değil sadece kendine benzeyenler, "Benzemez kimse sana"lar, "Hayran olayım tavrına"lar... Kapıdan aniden geçerler... İnsanı bütün bu kapılara, kapılardan aniden geçiverenlere kör edecek bir hayat mümkün müdür? Dünyanın en iyi, en ahlaklı insanı olsan bir hayat kaç tekinsiz geceden yırtar?
    ***
    Boş kadehleri çiğner gibi ağzında, yanağının içini keser gibi sözler, Müzeyyen Hanım, şarkılar söyler. Kıpırdamazsın yerinden, ama göğsünde bir eşkıyanın kör bıçağı bileğinden geçer. "En son sana vuruldum" der Müzeyyen Hanım, çünkü "Dalgalandım da duruldum." Kimileri, bir gece, tek başına içip, tek başına ölmek için severler. Onlar, bir gece bir düzen bozulup da birinin canı yanmasın diye tek tabanca gezerler...

    Milliyet Gazetesi, 18 Aralık 2002

    YanıtlaSil
  22. Tabii ki

    MÜZEYYEN SENAR

    söylüyor..


    DALGALANDIM DA DURULDUM

    ne olursun güzelim sevsen beni
    yar deyipte sinene sarsan beni
    bir gün öldüreceksin
    en sonunda sen beni
    dalgalandimda duruldum
    kostum ardindan yoruldum
    binlerce güzel sevdim de
    en son sana vuruldum
    yaktin yiktin kül ettin
    erittin beni asik gibi sevmezsen
    kardes gibi sev beni


    http://www.facebook.com/video/video.php?v=1132915722941

    YanıtlaSil
  23. Başkalarıda öğrenmek istiyorsa Kankacım...
    mesela ben
    tam bakıyordum siliniverdi...ne olacak şimdi:)

    YanıtlaSil
  24. sana da yollayayım kankacım
    aç msnini

    YanıtlaSil
  25. Aaaaaaaaaaaaaaaa
    aradaki hafta ya buluşalım haftaya ..
    final yazısını atlamışım...
    olmaz kiii..

    şimdi kasabada kapısı tık tık vurulan odaya kim geldi?
    Gelen beklenen miydi?

    buyrun burdan yak?...

    bizim kardeş haftaya...
    demez mi?

    hadi gayri bekleyelim...

    YanıtlaSil
  26. Aaaaaaa
    aradaki bölümüde atlamışsın ablacım gelen geldi
    girdi içeriye:)

    Büyük final az sonraaa
    çok reyting aldı bu hafta yapalım dedik:)

    YanıtlaSil
  27. Ayakta alkisliyorum!
    Sahane bir program oluyor sevgili katilimcilar, siz zaten harikasiniz! :)

    YanıtlaSil
  28. Ve Final

    Delikanlı yatağın üzerine oturdu, kız uzandı delikanlının dizlerine
    Seviyordu dizlerine yatıp saçlarını okşamasını her bir telini sevgiyle öpmesini..
    Yine öyle oldu delikanlı sevdiğinin saçlarını okşayıp masallar anlattı ona, öptü her bir telini saçlarının…
    Kız uyuya kaldı sevdiğinin dizlerinde, eli elinde…
    Kıyamadı uyandırmaya delikanlı
    Seyretti o güzelliği sabaha dek gözlerini kırpmadan

    Günün ilk ışıklarıyla gözlerini araladı kız gülümsedi sevdiğine, kalktı dizlerinden
    Öptü günaydın dedi anlamıştı uyumadığını teşekkür etti..
    Bir süre sonra delikanlı ayağa kalktı
    Kız buruklaştı, gidiyor musun dedi
    Delikanlı o kelimeyi söylemek istemese de zorda olsa gitmeliyim diyebildi
    Kızın ellerinden tuttu ayağa kaldırdı saçlarını okşadı dolu dolu gözlerle kendisine bakan o güzel gözlere biliyorsun aramızda dağlar kadar engel var, birini geçsek diğeri çıkıyor diğerini geçsek öbürü … sonunda birine takılıp düşüyoruz sevdiğim
    Sen de ben de zarar görüyoruz dayanamam bu kadar kırılmana,üzülmene…
    Kızın gözlerinden yaşlar akarken
    Yarın tekrar gelir misin dedi
    Delikanlı kızın gözyaşlarını silerek gelemem meleğim gelemem ..
    Kız; tamam ,bende akşama giderim o zaman dedi
    Sarıldılar sımsıkı öptü sevdiğini delikanlı ve arkasını dönüp gitti…
    Kız kaldı gözyaşları içinde öylece..
    Öylede kırılıyoruz böylede dedi
    Odanın duvarları üzerine geliyordu adeta
    çıktı odadan gözyaşlarını silerek yürüdü uzunca bir süre akşam olmak üzereydi
    Bakındığında tepenin oraya geldiğini fark etti çıktı en tepesine yine
    Önce oturdu yavaşça
    hem düşünüp hem ağlıyordu kız
    sonra ayağa kalktı kollarını açtı sesinin çıktığı kadar bağırdı “seni seviyorum canımın içi, senii seviyoruum” ve kenara iyice yaklaşarak “işte gidiyorum canımın içi işte gidiyoruum…


    Bitiş Müziği
    İşte Gidiyorum

    İşte gidiyorum
    Bir şey demeden
    Arkamı dönmeden
    Şikâyet etmeden
    Hiçbir şey almadan
    Bir şey vermeden
    Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

    Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
    Yürüyorum sanki senin yanında
    Sesin uzaklaşır her bir adımda
    Ayak izim kalmadan gidiyorum

    Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
    Gönül kuşu şarkıdan yorulmadı
    Bana kimse sen gibi sarılmadı
    Işığımız sönmeden gidiyorum

    işte gidiyorum

    YanıtlaSil
  29. Yaptım yaptım biraz önce yanlış yerde uğraşmışımda :)
    Teşekkürler Kankacığım...

    YanıtlaSil
  30. Güzel hikaye, kötü final...
    Kız hastamıymış? orasını anlamadım...
    neden intihar etti ki?
    Hüzünlü sonları sevmiyorum...

    YanıtlaSil
  31. Eylemcim ellerine yüregine binlerce saglik, cok güzel bir hikayecikmis bize bugün hediye ettigin ama sonu neden böyle hüzünlü bitti be canim? Yoksa Ankara´nin bitmeyen yagmurlari sana "kavusmalari cok uzak bir ihtimal" gibi mi gösterdi.. Üzüldüm dogrusu... :)

    YanıtlaSil
  32. Hep mutlu son olmaz ki
    evet kavuşmaları çok uzak göründü
    kavuşturmadım bende...
    hikaye bu :)

    YanıtlaSil
  33. hikaye hirsizi29 Haziran 2010 12:49

    Kadın henüz yirmilerinde. Sesi billur, yüreği sırça. Hayallerini kilitli çekmecelerde, naftalinli sandıklarda saklayarak büyümüş. Öylesine içine kapanık ve suskun. Dört çocuklu bir ailenin en büyük kızı. Kendini bildi bileli hep fedakârlık yapmış, kardeşlerine bakmış. Ağırbaşlı, sorumluluk sahibi. Hayatta kendine ayırabildiğin tek bir meşgale var. Üzerine titrediği bir tanecik alan: Müzik. Türkü söylüyor bir halk korosunda. O solo aldığında herkesin yüzü gülüyor. Dinleyenin içine işliyor kırılgan sesi. Buğulu cam gibi.

    Erkek kadınla hemen hemen aynı yaşta. O da müzisyen. Aynı koroda bağlama çalıyor. Böyle tanışıyorlar. İlk günden başlayan karşılıklı çekim kısa sürede aşka dönüşüyor. Beraberken bile birbirlerini özlüyorlar. Ayrı kaldıklarında birbirlerinin yolunu gözlüyorlar. Hasretin bir katresi bile ağır geliyor, geçmiyor saatler. Aşk bir sihirli halı gibi uzanıyor ayaklarının altında; haftalar, aylarca yere basmadan yaşıyorlar. Akılları bulutlarda, yürekleri pır pır. Biri söyleyip biri çalarken etraftakiler mest olmuş bir halde dinliyor. Herkes onların birbirleri için yaratıldıklarını, bir elmanın iki yarısı gibi bir bütünü tamamladıklarını söylüyor. Ne var ki biri Alevi, öteki Sünni. Gerçi genç kadın ile genç erkeğin gözü bu tür ayrımları görmüyor. Ama aileler. Ama konu komşu. Ama toplum. Hep bir ama var etrafta....

    ***

    YanıtlaSil
  34. hirsiz degil mi29 Haziran 2010 12:50

    “Hangi çağda yaşıyoruz? Hepimiz aynı mayadan, aynı hamurdan değil miyiz?” diyor genç adam. Kızgın. Kırgın. “Konuşuruz ailelerimizle. Anlatırız. Güzellikle söylersek anlarlar.” Kadın ise düşünceli, karamsar. Babasının asla Sünni biriyle evlenmesine izin vermeyeceğinin bilincinde. Ne yapması, kime danışması gerektiğini bilmiyor. Aşk bir cendere olmuş, burgu gibi yüreğini sıkıyor. Nihayet cesaret edip annesine durumu çıtlattığında gördüğü tepki korktuğundan da beter oluyor.

    “Sakın,” diyor annesi. “Zinhar. Etraf ne der sonra?”

    “Elâlemin ne dediği, başkalarının oturup hakkımızda nasıl dedikodu yaptığı, öz kızının mutluluğundan daha mı önemli?” Böyle demek istiyor anasına. Kelimeler diziliyor boğazına. Yutkunamıyor. Aynı gün, aynı saatlerde genç adam da babasına durumu açmaya karar veriyor. Erkek erkeğe konuşacak onunla. Doğrudan, dürüstçe. Babası sert bir adam. Çok içerdi eskiden, gerçi şimdilerde bıraktı. Herkes bir parça çekinir gölgesinden. O da öyle olsun ister zaten. Çocukları üzerinde otorite kurmuş ta başından beri. Sevilmekten ziyade korkulmak isteyen babalardan. Sevgi zaten kendiliğinden gelir, aile fertleri korkacaklar ki aile reisinden hata yapmayacaklar...

    YanıtlaSil
  35. Kankacığım, Kazım Koyuncu'nun sevenlerine veda şarkısıydı bu...
    Kanserdi, öleceğini biliyordu...


    Neyse çok hüzünlendim...

    YanıtlaSil
  36. hirsiz mi hirsiz29 Haziran 2010 12:51

    Genç adam bir gün çocukları olduğunda babasından çok farklı bir baba olmaya kararlı. O “korkulan baba”lardan değil, “sevilen baba”lardan olmak istiyor. Yemekten evvel birdenbire, babasına bir kıza âşık olduğunu söylüyor. Sesi titriyor konuşurken ama çabuk toparlıyor kendini. Utanmayacak bu durumdan. İnsan aşktan utanır mı? Bir suç işlemiş gibi davranmayacak. Kabahat değil ya sevmek, sevilmek Başını dik tutuyor. “Baba müsaadenle biz evlenmek istiyoruz.” “Dur hele, acelen ne? Kimin nesiymiş bir bakalım,” diyor babası. O zaman söylüyor genç adam. Pat diye, saklamadan. “Alevi bir ailenin kızı.” “Unut” diyor babası. “Bize yaramaz. Bu kızı bize gelin diye getirmeye kalkarsan seni evlatlıktan çıkartırım.” Nasıl bir şey evlatlıktan atmak? İnsan bir kalemde siler mi öz evladını, kanını canını, sırf kendine ait bir hayatı ve hayali var diye? “Baba...” “O kızla evlenmeye kalkarsan bu evden bavulunla çıkarsın. Bir daha annenin yüzünü göremezsin” Genç adam kalıyor öyle. Ellerini yumruk yapmış farkında bile olmadan. Gidecek bir yeri yok. Ama şu anda hiçbir şey umurunda değil. Senelerce tehditle sağlanan bir otoriteyle büyüdü. Otorite, sevgi demek değil. Babası bu ikisi arasındaki ayrımı göremiyorsa beyhude yaşamış bunca seneyi. “Cenazeme de gelmeyesin,” diyor babası o kapıdan çıkarken.

    Genç adam ve genç kadın evlendiklerinde nikâhlarında bir avuç insan var. Bu halde İstanbul’dan ayrılıp sakin bir kasabaya yerleşiyorlar. Bir kızları oluyor. Ona hem Aleviliği hem Sünniliği öğretiyorlar. Ona insanın insana değer verdiği bir muhabbet felsefesi veriyorlar. Genç adam kendi kendisine verdiği sözü tutuyor. Babası gibi bir baba olmuyor. Sevmekten de sevdiğini göstermekten de çekinmiyor.

    Sekiz sene geçiyor aradan. Babasının fenalaştığı haberini alıyor. Kızının elini tutup gidiyor İstanbul’a. Hastanın durumu ağır. Yaşlanmış iyice. Çoktan azalmış gözünün feri. Ömrü hayatının sonlarına geldiğini anlayan her insan gibi onun da bakışlarında bir başkalık var.

    İlk defa gördüğü torununa bakıyor uzun uzun, sonra oğluna dönüyor. “Karın nerede?” diye soruyor. “Getirmedik,” diyor oğlu. “Görmek istemezsin diye düşündüm.”

    “Olur mu, gelseydi keşke...” Son sözleri bunlar. Bir ömrü noktalayan iki kelime. Gelseydi.


    Elif Safak yazmis, onun da ellerine yüregine sagli!

    YanıtlaSil
  37. Güzel hikaye
    hikaye hırsızı:)

    teşekkürler...


    Biliyorum kankacım
    olmamış mı devamına hoşuna mı gitmedi, uygun mu düşmemiş

    YanıtlaSil
  38. No Name
    Başlıkta ki ''mavi''ile ilgili
    canım kardeşim sanırım alıntı olduğunu belirtmediğim den benim sandığın için paylaşıma adımı yazmışın keşke ben yazsaydım ama değil kardeşim..

    belirteyim istedim..
    ilk söyleyene haksızlık olmasın..

    YanıtlaSil
  39. Sertap Erener
    Koparılan Çiçekler
    İyi ki varsın
    İyi ki sevmişim seni hem aldın hem çaldın helal helal sana
    İyi ki varsın
    İyi ki sevmişim seni hem aldın hem çaldın helal helal sana
    Yok istemem diyen gönlüm çöle bile razı şimdi
    Yanlış yola giden bendim lütfen dön gel

    Ben yazdım kadere hüznü, perişanı
    Sonu gelmez yinede bitemez ümitler
    Ama yoksa bahçemin eski şanı
    Sebebi koparılan çiçekler


    koparılan çiçekler

    YanıtlaSil
  40. Ben demiştim ablam yaparsın diye
    Kankam anlatamamış sana :)
    bak gördün mü nasıl güzel yaptın

    YanıtlaSil
  41. Evet elimde 6 tane hazır sözleri bulunmuş şarkım var
    hadi bakalım seçmece bunlar
    bakalım kime ne çıkacak
    ilk sayı kimden göreyim...

    YanıtlaSil
  42. Eylemcim canım kardeşim..
    içindeki hüzünlere gelsin...

    YELİZ SÖYLÜYOR

    Ağla kalbim
    kalbim söyle ne oldu bize
    nasıl ihanet ettik sözümüze
    ah kalbim sevme iyi gelmez bize
    biraz çeksek bile çıkarız biz düze

    onu bir daha görmeyi inan istemezsin
    sanada acı verir bu son halleri
    bilirim sende benim kadar
    kolay silemezsin ama şimdi
    başka renkte bakıyor gözlerim

    ağla kalbim ağla
    sen ağla kalbim ağla
    sus sesin duyulmasın içinden ağla




    Ağla Kalbim

    YanıtlaSil
  43. Sevdiğim bir şarkıdır teşekkürler ablacığım...

    YanıtlaSil
  44. Artık Sevmeyeceğim

    Artık sevmeyeceğim
    Bütün kabahat benim
    Ne kadar ağlasan boş
    Ne kadar yalvarsan boş
    Sana dönmeyeceğim

    Bitsin artık bu çile
    Çekemem bile bile aaaahh
    Sen ne söylersen söyle
    Bu hayat geçmez böyle
    Sana dönmeyeceğim

    Ümitlerimi kırdın
    Hayallerimi yıktın
    Benim ahımı aldın
    Şimdi sende yalnızsın

    Bitsin artık bu çile
    Çekemem bile bile aaaahh
    Sen ne söylersen söyle
    Bu hayat geçmez böyle
    Sana dönmeyeceğim

    Artık Sevmeyeceğim

    YanıtlaSil
  45. 6 numaralı şarkımız Artık Sevmeyeceğim
    yazmayı unutmuşum da..

    YanıtlaSil
  46. EVEEEET
    nerede damarınız...
    biraz daha damardan devam edelim...


    Zara & Ekrem Düzgünoğlu

    Söylüyor

    OLMUYOR

    Sen Aşık
    Ben Sana Aşık
    Oturup Bir Kenara Sevsem Olmuyor
    Gidecek Bir Yer Var Gitmesem Olmuyor
    Gidip de Geriye Dönesim Gelmiyor

    Herşey Bomboş Gerçek Olan Sensin
    Seni Gönlümde Sevesim Geliyor
    İçimde Soluyorsun
    Gözyaşlarım Yetmiyor
    Yetmiyor Haykırışlar
    Bu Can Sana Yetmiyor

    Bilirim Her Acı Zamansız Gelir
    Gelir de İçimi Benden Alası Gelir
    Sevmekle Yetinmek İnan ki Zor Gelir
    Korkarım Söylemeye İçimden Yas Gelir

    Sen Aşık
    Ben Sana Aşık
    Oturup Bir Kenara Sevsem Olmuyor
    Gidecek Bir Yer Var Gitmesem Olmuyor
    Gidip de Geriye Dönesim Gelmiyor

    Herşey Bomboş Gerçek Olan Sensin
    Seni Gönlümde Sevesim Geliyor
    İçimde Soluyorsun
    Gözyaşlarım Yetmiyor
    Yetmiyor Haykırışlar
    Bu Can Sana Yetmiyor

    Bilirim Her Acı Zamansız Gelir
    Gelir de İçimi Benden Alası Gelir
    Sevmekle Yetinmek İnan ki Zor Gelir
    Korkarım Söylemeye İçimden Yas Gelir

    Olmuyor

    YanıtlaSil
  47. Biraz aforizma

    Krişnamurti dan

    Sevgi Üzerine
    Sevgi işlenemeyen bir şeydir.'' Ben sevgiyi öğreneceğim onu uygulayacağım ,'' diyemezsiniz.Kendilerinden çeşitli entellektüel,duygusal etkinlikler aracılığıyla kaçan bir çok idealistin birçok insanın hiç bir sevgisi yoktur..
    Bu kişiler olağanüstü toplumsal reformcular ,siyasetçiler olabilirler__eğer olağanüstü siyasetçi diye bir şey varsa__ama onların sevgileri yoktur.Sevgi hazdan tamamen farklı bir şeydir.ama onu yadsımamalı ,ondan kaçmamalı ,ama onu anlamalısınız..
    Hazzın güzelliğinde büyük bir tad vardır.

    Öyleyse sevgi işlenemez.Sevgi kutsal ve fiziksel olarak bölünemez ,sevgi yalnızca sevgidir ve birçok kişiyi ya da birini sevmek değildir ;'' Bütün insanları seviyor musun !''sorusu saçma bir sorudur.
    Bilirsiniz , kokulu bir çiçek onu koklamaya gelenle ya da ona sırtını çevirenle ilgilenmez.Öyleyse o sevgiyle birliktedir.Sevgi bellek değildir ,Sevgi zihne yada akla ilişkin bir şey değildir. Sevgi şefkat olarak--korku,açgözlülük, kıskançlık, çaresizlik ,umut gibi varoluşun bütün sorunu anlaşıldığında ve çözüldüğünde doğal olarak ortaya çıkar.
    Hırslı birisi sevemez.Ailesine bağlı olan birinin sevgisi yoktur.Kıskançılığın sevgiyle hiç bir ilgisi yoktur.''Karımı seviyorum,'' dediğinizde bu doğru değildir ,çünkü bir sonraki dakika onu kıskanırsınız..

    Sevgi büyük özgürlük içerir ,ama özgürlük ne isterseniz onu yapmanız anlamına gelmez.Sevgi yalnızca zihin çok sessiz ,ilgisiz olduğunda ,ben merkezli olmadığında ortaya çıkar.
    Bunlar idealler değildir.Eğer hiç sevginiz yoksa --ne yaparsanız yapın ,dünyadaki bütün tanrıların peşinden gidin ,bütün toplumsal etkinliklere katılın ,yoksulu kalkındırmaya çalışın ,siyasete atılın, kitaplar yazın ,şiirler yazın--ölü bir insansınız demektir..
    Sevgi yoksa sorunlarınız katlanarak çoğalır..Sevgi varsa dilediğinizi yapın ,hiç bir tehlike hiç bir çatışma yoktur..Dolayısıyla sevgi erdemin özüdür.
    Sevgi hali içinde olmayan bir zihin hiç bir biçimde dindar bir zihin değildir ; yalnızca sorunlardan kurtulan ,sevginin ve hakikatin ne olduğunu bilen bir zihin dindar bir zihindir..

    YanıtlaSil
  48. Avuçlarımda Sakladığım üç Beş Kırık Umudum Var Sadece

    Avuçlarımda sakladığım üç beş kırık umudum var sadece, başka da hiçbir şeyim…

    Elimde avucumda ne varsa yitirerek yürüyorum, gözlerinden başka bir yere bakmamaya çalışarak, çünkü gözlerin deniz fenerim benim, gözlerine bakmazsam, düşeceğim…

    “İçinde sen olmasan, bu hayatın başka nesi var ki” diye düşünüyorum çoğu zaman. Yanımda sen olmasan, neye güveneceğim, yüreğimde sen olmasan, neyle besleneceğim?

    Her yanı kırık bir köprü üzerinde ilerliyor yaşamım. Ayağımı bastığım parça, kopup kayboluyor uçurumun uçsuzluğunda, gözlerine bakıyorum bense sadece, gözlerinde aşkın en saf hali var, ellerimden tutuyor gözlerin, gözlerin yaşamla aramdaki köprüleri bağlıyor.

    Sana baktıkça, anlıyorum; aşk; bambaşka bir hayat sunuyor bana, umutlar sunuyor, aşk beni karşı kıyıya geçiriyor. Yıkılan köprülerin üzerinden düşmeden yürümemi sağlıyor.

    Aşk bana seni sunuyor.

    Gözlerini kapatmaktan söz ediyorsun sense bana, yorulmaktan söz ediyorsun. Tüm bunları bilmeden, kendince yaşamaya çalışıyorsun, kendi uçurumlarında parçalanıyorsun, benim yaşamıma bağ olduğunu bilmeden, kendi bağlarını koparmak istiyorsun.

    Oysa sen gözlerini kaparsan, ben yaşamdan düşeceğim.

    Eğer sen vazgeçersen, ben öleceğim…

    Avuçlarımda sakladığım üç beş kırık umudum var sadece, başka da hiçbir şeyim…

    Sana bunlardan başka bir şey veremiyorum. Sana mucizeler vaad edemiyorum. Ama söz verdiğim gibi; mucize aratmayacak kadar seviyorum seni. Hep söylediğim gibi, tek yapabildiğim şeyi; en güzel yapabildiğim şeyi yapıyorum;

    Seni seviyorum.

    Elimden başka bir şey gelmiyor ki,
    Avuçlarımda sakladığım üç beş kırık umudum var sadece,
    başka da hiçbir şeyim
    alıntı

    YanıtlaSil
  49. ben numara beklemiyorum vazgeçtim sırada duran ilk şarkı daha doğrusu türkü Kankama gitsin...
    haydi dinleyelim birinci Neşet usta'dan ikinci Orhan hakalmaz'dan...

    Güzel ne güzel olmuşsun

    Güzel ne güzel olmuşsun
    Görülmeyi görülmeyi
    Siyah zülfün tel tel olmuş
    Örülmeyi örülmeyi

    Bahçende gülün güllenmiş
    Şeyda bülbülün dilenmiş
    Koynunda memem kirlenmiş
    Emilmeyi emilmeyi

    Mendili yudum attım
    Gülü dalında kuruttum
    Adın neyidi unuttum
    Sorulmayı sorulmayı

    Seğirttim ardından yettim
    Eğildim yüzünden öptüm
    Adın bilirdim unuttum
    Çağırmayı çağırmayı

    Benim yarim bana küsmüş
    Zülfünü gerdana dökmüş
    Muhabbeti benden kesmiş
    Sevilmeyi sevilmeyi

    Çağır Karac'oğlan çağır
    Taş düştüğü yerde ağır
    Yiğit sevdiğinden soğur
    Sarılmayı sarılmayı

    Karacaoğlan

    Güzel Ne Güzel Olmuşsun

    güzel ne güzel

    YanıtlaSil
  50. .........en güzel yapabildiğim şeyi yapıyorum;

    Seni seviyorum.

    Elimden başka bir şey gelmiyor ki,
    Avuçlarımda sakladığım üç beş kırık umudum var sadece,
    başka da hiçbir şeyim

    Çok güzel :)

    YanıtlaSil
  51. sezen aksu dan
    Firuze..


    Bir gün dönüp bakınca düşler
    İçmiş olursa yudum yudum yudum yıllarını
    Ağla, ağla Firuze ağla
    Anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu

    Kıskanır rengini baharda yeşiller
    Sevda büyüsü gibisin sen Firuze
    Sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
    Üzüm buğusu gibisin sen Firuze

    Kıskanır rengini baharda yeşiller
    Sevda büyüsü gibisin sen Firuze
    Sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
    Üzüm buğusu gibisin sen Firuze

    Duru bir su gibi, bazen volkan gibi
    Bazen bir deli rüzgar gibi
    Gözlerinde telaş, yıllar sence yavaş
    Acelen ne bekle Firuze

    Bir gün dönüp bakınca düşler
    İçmiş olursa yudum yudum yudum yıllarını
    Ağla, ağla Firuze ağla
    Anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu

    Acılı bir bakış yerleşirse eğer
    Kirpiğinin ucundan gözbebeğine
    Herşeyin bedeli var, güzelliğinin de
    Bir gün gelir ödenir, öde Firuze

    Acılı bir bakış yerleşirse eğer
    Kirpiğinin ucundan gözbebeğine
    Herşeyin bedeli var, güzelliğinin de
    Bir gün gelir ödenir, öde Firuze

    Duru bir su gibi, bazen volkan gibi
    Bazen bir deli rüzgar gibi
    Gözlerinde telaş, yıllar sence yavaş
    Acelen ne bekle Firuze


    FİRUZE

    YanıtlaSil
  52. İntizar
    Sakın bir söz söyleme
    Yüzüme bakma sakın
    Sesini duyan olur
    Sana göz koyan olur

    Düşmanımdır seni kim
    Bulursa cana yakın
    Annen bile okşasa
    Benim bağrım kan olur

    Dilerim tanrıdan ki
    Sana açık kucaklar
    Bir daha kapanmadan
    Kara toprakla dolsun

    Kan tükürsün adını
    Bensiz anan dudaklar
    Sana benim gözümle
    Bakan gözler kör olsun

    İntizar
    http://www.dilay.net/muazzez-ersoy/intizar-sakin-bir-soz-soyleme--2537.html

    YanıtlaSil
  53. Seval ablama

    Ötme Bülbül

    Umutlarım çölde bir nehir
    Sevdam gökteki yıldız
    Gözyaşlarım bir deniz olsa bekleyeceğim
    Çölde bir nehir gibi
    Parlayan yıldız gibi
    Engin denizler gibi özleyeceğim
    Suya hasret çöl
    Yıldızsın gece yorgun kara bir deniz benim benim
    İstekli hasret bir benim
    Bilirim aşıksın güle
    Gülün hali ya kim bile
    Bizim bahçedeki güle
    El atıp dalaşma bülbül
    Benim derdim bana yeter
    Bir dert de sen katma bülbül
    Bülbüllerin aslımısın
    Kafeslerde beslimisin
    Benim kadar yaslımısın
    Derdi derde katma bülbül
    Ötme bülbül ötme bülbül
    Derdi derde katma bülbül
    Benim derdim bana yeter
    Bir dert de sen katma bülbül

    Ötme Bülbül

    YanıtlaSil
  54. Kardeşime

    Gesi Bağları
    gesi bağlarında dolanıyorum
    yitirdim yarimi aman aranıyorum
    bir tek selamına güveniyorum
    gel otur yanıma hallarımı söyleyim
    derdimden anlamaz ben o yari neyleyim

    gesi bağlarında üç top gülüm var
    hey allah?tan korkmaz sana bana ölüm var
    ölüm varsa bu dünyada zulüm var
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    Gesi Bağları

    YanıtlaSil
  55. 'Kim olduğunu bilmek istersen kimleri sevdiğine bak.'
    Mevlânâ



    salım dündar

    Aynalar diyor...

    Harmanım ben harmanım
    Kırk satırlık fermanım
    Yok dizinde dermanım

    Eyletmen beni
    Söyletmen beni
    Ağlatman beni
    Aynalar aynalar

    İster anam darılsın
    İster babam darılsın
    Vuran elimkırılsın

    Hüznüm sizde görünür
    Saçım beyaz örülür
    Yaşarken de ölünür

    Söyletmen beni
    Ağlatman beni
    Aynalar aynalar

    Yüzümde hep çizgiler
    İçimde hep ezgiler
    Uçup gitti seneler

    Eyletmen beni
    Söyletmen beni
    Ağlatman beni
    Aynalar aynalar



    Aynalar

    YanıtlaSil
  56. Bu da cana gitsin...

    Ahirim Sensin

    cahildim dünyanın rengine kandım
    hayale aldandım boşuna yandım
    seni ilelebet benimsin sandım

    ölürüm sevdiğim zehirim sensin
    evvelim sen oldun ahirim sensin

    sözüm yok şu benden kırıldığına
    gidip başka dala sarıldığıma
    gönülüm inanmıyor ayrıldığına

    gözyaşım sen oldun kahirim sensin
    evvelim sen oldun ahirim sensin

    garibim can yıkıp gönül kırmadım
    senden ayrı ben bir mekan kurmadım
    daha bir gönüle ikrar vermedim

    batınım sen oldun zahirim sensin
    evvelim sen oldun ahirim sensin

    Ahirim Sensin

    YanıtlaSil
  57. Gittiğinden beri ağlamadım,
    Çünkü;
    O gözyaşları yüreğimde durduğu sürece,
    Senin adın aşk bende,
    Gittiğinden beri yastığına yorganına sarılıp uyuyamıyorum,
    Bir kağıda sensizlik yazdım. Çok hoşuma gidiyor,
    Çünkü;
    Sensizliğin kelimesi bile senle başlıyor
    ceyhun Yılmaz

    YanıtlaSil
  58. Acı bir haber şarap değildir ki yıllandıkça güzelleşsin!
    O bir hançerdir, keskin mi keskin! Bugün de bizi deşer, altı ay sonra da; en iyisi bugün bizi deşmesidir! Bugünkü acıyı yarına bırakma!
    Yarın bugünden daha güçlü olmayacaksın unutma!


    Mehmet Murat İldan

    YanıtlaSil
  59. Bir kırıklık var havada; yağmur ha indirdi, ha indirecek. Yağsa ya da güneş açsa daha mutlu olacağım; ama şu belirsizlik var ya işte insanı asıl bu mahvediyor...''


    (( Aysim ATAY-Madem Öyle Polyanna))

    YanıtlaSil
  60. No name kardeşime
    GELSİN..

    ŞEVVAL SAM Söylüyor...

    BENİM DÜNYAM

    Sen benim içimde bir korkulu rüya
    Her gün sevip sardığım bir hülyasın
    Yokluk ateşten gömlek
    Sensizlik ölüm gibi
    Rüyam,hülyam,benim dünyamsın
    Kanımda,canımda,alın yazımda
    Bir sen varsın bir de ben şu dünyada
    Nazar değmesin sana
    Eller değmesin sana
    Sensizlik ölüm bana
    Seni benim gibi seven bulamazsın
    Tanrım bu rüyadan hiç uyandırmasın
    Ömrün vefası yok
    Korkum aşkımdan çok
    Gönlüm sensiz kalmasın
    Korkulu rüyam
    Gülen bahtımsın
    Sen benim,sen benim,sen benim dünyamsın
    Hepimizin hayatı iki kelime
    Bir varmış bir yokmuş şu alemde
    Bir gün sana doymadan göçüp gidersem eğer
    Son nefeste adın dilimde
    Herşey sende başlar
    Seninle biter
    Sevilmek ümidi sevmekten beter
    Nazar değmesin sana
    Eller değmesin sana
    Sensizlik ölüm bana
    Seni benim gibi seven bulamazsın
    Tanrım bu rüyadan hiç uyandırmasın
    Ömrün vefası yok
    Korkum aşkımdan çok
    Gönlüm sensiz kalmasın
    Korkulu rüyam
    Gülen bahtımsın
    Sen benim,sen benim,sen benim dünyamsın . . .

    BENİM DÜNYAM

    YanıtlaSil
  61. Kaya kardeşime
    sevgilerimle...GELSİN...
    ayrıca....
    gurbette hasretle boğuşan tüm gurbetçilere..
    yüreğinde özlemi duyan herkese ..
    de gitsin...



    ŞEVVAL SAM..
    Söylüyor..

    ANADAN AYRI..

    Yazık bomboş geldi geçti en güzel yıllar
    Sararken kırıldı aşka doymayan kollar
    Benim gibi sevdiğine hasret kalanlar
    Garip gibi köşelerde hep ayrı ayrı

    Anadan ayrı ayrı babadan ayrı ayrı
    Birde yardan ayrı kaldım hepsinden acı oof of hepsinden acı
    Sıladan ayrı ayrı yuvadan ayrı ayrı yuvadan ayrı
    Birde, yardan ayrı kaldım hepsinden acı oof of hepsinden acı

    Benim gibi sevdiğine hasret kalanlar
    Garip gibi köşelerde hep ayrı ayrı
    Anadan ayrı babadan ayrı birde yardan ayrı kaldım
    Hepsinden acı

    Çeken bilir şu gurbetin acılarını
    Uykusuz geçen gecenin sancılarını
    Kim özlemez ana baba bacılarını
    Birde yardan ayrı kaldım hepsinde acı
    Yazık bomboş geldi geçti en güzel yıllar
    Sararken kırıldı aşka doymayan kollar
    Benim gibi sevdiğine hasret kalanlar
    Garip gibi köşelerde hep ayrı ayrı

    Anadan ayrı ayrı babadan ayrı ayrı
    Birde yardan ayrı kaldım hepsinden acı oof of hepsinden acı
    Sıladan ayrı ayrı yuvadan ayrı ayrı yuvadan ayrı
    Birde, yardan ayrı kaldım hepsinden acı oof of hepsinden acı

    Benim gibi sevdiğine hasret kalanlar
    Garip gibi köşelerde hep ayrı ayrı
    Anadan ayrı babadan ayrı birde yardan ayrı kaldım
    Hepsinden acı

    Çeken bilir şu gurbetin acılarını
    Uykusuz geçen gecenin sancılarını
    Kim özlemez ana baba bacılarını
    Birde yardan ayrı kaldım hepsinde acı


    ANADAN AYRI

    YanıtlaSil
  62. canlar sözleri çift mi çıkmış..

    şarkı zaten damar..
    olmuş atar damar..

    he he ...
    idare edin artık..

    YanıtlaSil
  63. İSTANBUL SAKLASIN BİZİ

    Edası ömrüme ömür
    Gözleri kömür dilber
    Ah bir el ver, bir el ver de
    Yaralarımı sarayım

    Payıma düşmüyorsun belki
    Hakkım değilsin
    Yine de gel
    Bir senin yanında ben olayım

    İstanbul Saklasın bizi
    Boğazında düğümlesin
    Kimseler göremesin, bulamasın ikimizi

    Kuralına uymaz hayatın
    Biliyorum uyuduğumuz uykular
    Denizine sor içimi bu şehrin
    Kifayetsiz tüm şarkılar



    İstanbul Saklasın Bizi

    YanıtlaSil
  64. BEN GELDİM GÜNÜN SONUNA...

    Kankama selamla yollayarak kapatmak alışkanlığım..
    canım kankam..

    canım kankam bu günlerde
    daha bir özen ister..
    daha bir çok sevilmek..
    çünkü yüreği çırpınmakta..
    allahtan gelene boynunu büksede..
    umudunu çoğlatmak ister...

    kankam
    hepimiz umutlarımız yolluyoruz..
    hepimiz dualarımızı yolluyoruz..
    Hepimiz bu kadarla geçmiştir diyoruz..

    çünkü biliyoruz..

    SEVGİ GÜZELLİK İSTER...

    Sevgi güzellik ister gülüm,
    Güzellik emek ister.
    Güzellik tende değil gülüm,
    Yürekte ateş ister.

    Bir çocuk dudağıyla
    Yanakta bir sıcaklık.
    Yalnız güzellik değil,
    Sevgi özgürlük ister.

    Sevgi güzellik ister gülüm,
    Güzellik emek ister.
    Güzellik tende değil gülüm,
    Yürekte ateş ister.

    Aşkların en soylusu
    Birken birçok olandır.
    Sevginin en güzeli
    Paylaşılan emektir.

    Aşkların en soylusu
    Birken birçok olandır.
    Çıkarsız ve sınırsız
    Paylaşılan yürektir.

    Sevgi güzellik ister gülüm,
    Güzellik emek ister.
    Güzellik tende değil gülüm,
    Yürekte ateş ister.


    SEVGİ

    YanıtlaSil
  65. Hep Uzakta olanlar mı özler..
    Bekleyenler yokmudur onları...
    işte onlarda özler..


    ÖZLEMEK
    Birden Özleyiveriyorsunuz…
    Çoktan Unuttuğunuzu Sandığınız
    Ya Da Yalnızca Bir Kere Karşılaştığınız
    Ve Özlemek İçin Yeteri Kadar Tanımadığınız Birini
    Bir Sabah Çılgınca Özleyerek Uyanıyorsunuz.
    Rüyalarınız, İçinizdeki O Gizli, Esrarını Ele Vermez Büyücü,
    Siz Çarşaflarınızın Arasında,
    Bütün Tehlikelerden Uzak,
    Güvenle Yattığınızı Sandığınız Bir Anda,
    Usulca Ruhunuza Sokulup,
    Sizden Habersiz Oralara Yığılmış Cephanelikleri
    Birer Birer Ateşleyiveriyor.
    İnfilaklarla Sarsılarak Uyanıyorsunuz.
    Hayatınızda Olmayan Birini Hayatınıza Almak,
    Ona Dokunmak,
    Onun Sesini Duymak İçin Kıvranırken Buluveriyorsunuz Kendinizi…
    Özlemek, O Yakıcı İstek,
    Bilinen Her şeyi Ve Önem Sırasını Değiştiriveriyor.
    Özlediğiniz İse Çok Uzaklarda…
    Yanında Olmasını İstediğiniz Halde
    Yanınızda Olmayan Bir Tek Kişi,
    Yanınıza Bile Yaklaşmadan,
    Hatta Onu Özlediğinizden
    Ve Onu İstediğinizden Haberdar Bile Olmadan,
    Bütün Hayatı,
    Bütün Görüntüleri Eritip
    Başka Kılıklara Sokuyor

    YanıtlaSil
  66. ve bir şehir özlüyorsun onunla birlikte olacağın..

    sizlerle tekrar bir başka salı birlikte olmak dileğimle..

    tüm maviliklerde..

    sevdiklerimizle birlikte olduğumuz bir şehir düşleyelim...

    hep birlikte..

    İLKAY AKKAYA..
    BiR şehir düşlemek

    Bir şehri düşüme almışım
    Yarim seni orda görmüşüm
    Bir kalpsize gönül vermişim
    Şimdi ölüm benim Amed içinde

    Bir gece bir gün olmuşum
    Sende saklı tüm düşlerim
    Amed yaram benim
    Sende kaldı tüm düşlerim

    Amed şehrim benim
    Sende saklı tüm düşlerim
    Amed yaram benim
    Sende kaldı tüm düşlerim

    Ben ne yanlışa meyil vermişim
    Yar yerine karanlık sarmışım
    Bağrıma yıldız basmışım
    Şimdi hasret benim Amed içinde

    Bir damla bir sel olmuşum
    Dilceyim aşka akmışım
    Koynumda resmin yatmışım
    Şimdi vuslat benim Amed içinde

    Amed şehrim benim
    Sende saklı tüm düşlerim
    Amed yaram benim
    Sende kaldı tüm düşlerim





    bir şehri düşlemek


    tekrar buluşana kadar kalın sağlıcakla...

    YanıtlaSil
  67. Cok tesekkür ederim kankacigim, cok sag ol canim...

    Beni bagislayin, patronumun pc-sinde öglenden beri bir ariza var, virus mu degil mi bilmiyorum, defalarca acip kapattim bir faydasi olmadi, koruyucu programi yeniden yüklemeyi denedim, o da olmadi, sonunda telefonla yardim istedim, hala basindan ayrilamiyorum ama bir bahane ile kendi masama kactim da yazabiliyorum.

    Bu gün de sayenizde cok güzel bir sali oldu. Güzellikler, sevgiler, dostluklar paylasildi...

    Allah daha cok salilar nasip etsin hep birlikte hepimize..:)

    YanıtlaSil
  68. Evet elektrik kesintisinden dolayı tekrar dönemedim aranıza
    ve şimdi aranızdayım

    Bize bu başlığı açarak bir arada olmamızı sağlayan kankama...
    Maviliklerini bizimle paylaşan Mavigün'e...
    Patronu sayesinde pcnin başına gelemeyen Seval ablama...
    Henüz aramıza gelemeyen kardeşime...
    Yürekten Teşekkürler...
    Sevgiyle kalın
    İyi Akşamlar...


    Ne Olur Bırakma Ellerimi

    kapatmistim kalbimin kapilarini
    ama sen geldin araladin
    bikmistim bu zalim yalan hayattan
    beni sen hayata bagladin

    bilmezdim bir daha bir daha sevecegimi
    yine ögrettin bana sevmeyi
    yeniden dogdum seninle
    ögrendim yürümeyi
    ne olur birakma ellerimi

    yalnizlikti sensizken tek yoldasim
    gecelerse arkadasim
    nerelerdeydin bu güne dek
    beni bulmadin
    oysa ben seni hep aradim

    bilmezdim bir daha bir daha sevecegimi
    yine ögrettin bana sevmeyi
    yeniden dogdum seninle
    ögrendim yürümeyi
    ne olur birakma ellerimi

    siir:
    bu güne dek hep keske deyip durdum...
    her yeni baslangicin sonunda,
    yine ayni kelimeler:
    keske...
    yaniltilar icinde büyüdüm,
    yanlis insanla, yanlis yüzler , yanlis asklar!
    evet kapatmistim kalbimin kapilarini
    ama sonra sen ciktin karsima...
    bunu sen kalbime girince anladim...
    iste yeni bir baslangic daha!
    ama bu sefer eminim!
    bu sefer keske demeyecegim!
    yillar sonra senin icin söyleyecegim tek sey:
    iyi ki
    olacak....

    Ne Olur Bırakma Ellerimi

    YanıtlaSil
  69. canım kankama yolladım şarkı

    sevgi

    ve son şarkı


    Amed Bir Şehri Düşlemek


    malesef linki çıkmamış..
    başka çıkmayanlar da olduysa..
    ne yapalım ki bu gün öğrendiğim bu sitemle affınıza sığındım..
    ayrıca bize bu yeni yöntemi bilgilendiren No Name kardeşime,
    sonra bana 3 yaşında çocuk gibi büyük sabırla anlatan Eylem kardeşime ayrıca teşekkür ederim..

    artık bol pratik yapacağız haftaya..

    herkese tekrar iyi geceler..

    kankam da da paydos yapmış..
    iyi geceler kankacım..

    YanıtlaSil
  70. Yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim

    İlk olarak bu kısa yolu bizlerle paylaşan Kaya kardeşimize de teşekkürler...
    bize öğreten kankamında ellerine sağlık..

    Bende gittim
    İyi akşamlar

    YanıtlaSil
  71. müthis olmus programiniz

    herkesin yüregine saglik

    YanıtlaSil