Yalnız mı kaldım ne?.......
Olsun, benim ada'm var.........
Enver Halefoğlu
8 Haziran 2010 Salı
HerDemMavi
Yeni bir Salı ve yine mavide birlikteyiz çünkü; mavi sevgi mavi huzur mavi mutluluktur... mavi düşler yeşertir umutları mavi derinlikler yüceltir mavi gökyüzü kanatlandırır insanı mavi hayattır ve hayat masmavidir...
Günaydınlar efendim... Yine bir Salı günü müziğin,sevginin,dostlukların bir araya geldiği HerDemMavi'ye maviliklerle hoşgeldiniz...
MÜZİK İÇİN ÖVGÜ "Bir insan topluluğunun nasıl yönetildiğini anlamak isterseniz onun müziğine bakın." KONFÜÇYUS
Yeni sözler demeye geldim yeni seslerle, Bağırmalarla değil, canımdan nefeslerle.. Sana kalacak ne var dersen, anlamı derim; Susmalarında bile bulur seni seslerle
Sadece müzik mi ruhun gıdası, ruhumuza biraz daha gıda verelim müzikle gülümsemeyi birleştirelim
KADERİMİZ
Kemancı menuhin konser turnesi sırasında küçük bir kente gitmişti.konserden bir kaç saat önce berbere traş olmaya indi. Beber sordu: -Yabancı mısınız siz? -Evet.. ilk kez geliyorum kentinize. -Tam zamanında gelmişsiniz.Çünkü bu akşam Yehudi Menuhin burada bir resital verecek.Siz de gidersiniz değil mi? -Giderim herhalde. -Bilet aldınız mı? -hayır daha almadım. -Yazık biletlerin hepsi satıldı.Ayakta kalacaksınız zannederim. -Fark etmez. O adamın konserlerinde ben zaten hep ayakta dururum... :)
Havanın yağmurlu olduğu bu günlerde bir yağmur şiiri;
YAĞMUR Kimselere yağmıyor bu yağmur Gençlik anılarından başka Kimseler bilmiyor, ıslanmıyor hiç kimse Yalnızca uzak denizleri çağırıyor
Hangi mevsime yakışır acaba Baharlara.. kışa uygun değil Yazın gözyaşı gibi çabuk kurur Kesinlikle gündüz yağmalı ama Her damlası bir geceyi bir daha dokur
Bir ıslık sesidir yağmur, bir uyarı Hayat gibi vazgeçilmez yine senindir Bundan sonra ne değişir aşkım, sonsuzum Yağmur bir başka düşün eşiğindedir
Çok güzel bir şarkı yine genç yeteneklerden birtanesi Özgün söylüyor..
Mühür
Bakınca her fotoğrafına Dudaklarım mühürleniyor Düşünmeden yazar şu hayat acı sonları Duvarları yosunla dolu Gönül yine derin yaralı Kader değil insan acıtır canı
Ne yıldızlar yanar Yokluğun kör karanlık Ne de bu gün doğar Sensizlik benle yaşlanmış en büyük acı İnan değişmez yerin bende aynı Ne yağmurlar diner Gönlümde her bir hücre Bana seni diler Sensizlik benle yaşlanmış en büyük acı İnan değişmez yerin bende aynı
Bana en güzel anları yaşatan Kalbime değil ömrüme yazılan aşkım İnan değişmez yerin bende aynı
Kankacım yüreğine sağlık, almışsın sazı eline götürüyorsun... yalnız bırakmazdım seni ama elektriğimiz yeni geldi, hadi kolaylıklar ve de iyi programlar...
şiir yazmak da kolaylaştı Gülten Akın ne yapmış? ordan burdan şurdan, hooop al sana şiir...
DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam Elimi uzatsan tutsam götürsem Gözlerine baksam gözlerine, konuşmasak Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam Olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem-hayır düşünmesem Senin hiç haberin olmasa Senin hiç haberin olmaz ki Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır Bulutlar uçuşur geceleyin Ben yağmura deli buluta deli Bir büyük oyun yaşamak dediğin Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa Böcekler gibi başlamalı yeniden Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta Yan garipliğine yürek yan Gitti giden
Ozan Nazım Hikmet 'en güzel deniz henüz gidilmemiş olandır en güzel çocuk henüz büyümedi en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür...''
Desede yaşadığımız bir güzel ana dönmeden yapamıyor insan evladı.. işte böyle bir şarkı geliyor şimdi..
Bizim romantik prensimiz yeni bir CD çıkartmış..
aşka hasret onun sesinle ayrı bir güzeldir.. işte CD sinin adı Eski Yaz lar..
hadi en güzel yazınızı seçin hayatınızdan..
YAŞAR söylüyor..
ESKİ YAZLAR
Eski yazlar dalgalarda Anılarımı korur Bildiğim aşk kelimeleri Hep eksik kalır
Hep mi hüzünler söyletirmiş Şarkılarda seni Hepte gönlüme sormalıymışım Anlayamadığım şeyleri/şiirleri
Hayat tanımadığım biri Hergün karşılaşırız yeniden ben İşte bildiğin gibi Şarkı yazıyorum derdinden
Bitti.. Seni yıkılmaların altında ezildi, dik duruşlarım.. Sevdalanmaların toyluğunda girdim seni sevmelerin kuyruğuna.. Kurağına dudak, Uzağına ırak duraklar bıraktı, fragmalarında harman olup tıkanan sesim tüketilmiş sessizliğinde..
Ne desen, Nadasımın masalında beklemelerde.. Ne desem, Narasının masasında bir sarhoşa yudum eklemelerde..
Bitti.. Ömür bitti, Ödül yitti, Ödün verildi, Kefen giyildi aşkına.. Kefeler doldu, Küfelerin gırtlağına kadar dayandıysa sabrım, gelmeyişindendir..
Sağ yanım sağır, Sol yanım solgun, Önüm arkam varım yoğum,yoksun..
Saat sabaha karşı beş.. Saat sabaha karşı sus, Saat sana karşı şuursuz, Vaat günaha karşı puslu kuskun.. Saat, zamana ve sana karşı durgun..
Satma beni kolundaki akrebe, Kovarak ve kırarak yel kovanlarının gel yaran kiplerine sesinle ekilip, Takip etme izimi, tepme sana kendimi.. Soyun artık gölgemi..
Saat sabaha karşı beni sensizliğe boğma sularında.. Beş'i geçti veresiye düşlerle verilmeyişinde bana geriye.. Eşi göçtü gözümün, Tek gözle kör oldum sana közünün önünde göz göz yara bereliğinde..
Gün bıraktığın ah'lara tiz'gisiz sesler peydahlarken fersahlarda, Yön kaybındayım, Dön demelerin ayıbındayım.. Çizgisiz kağıtlara çizilmiş eğriliğim, Doğrulamadım..
Bitti..
Gönül gömüldü dibe, Dibe düştümse, Canındaki ceninin düşüğünden daha kanamalı benim yalnızlığım.. Sandığımdın, Sancıdım ben..
Ne dersen, Yuvasında esirgenmiş bakıma muhtaç bir yüreğim olacaktır elbet, hep.. Ne dersem, Kumasına bir göz daha fazla kıskanç bu sevda, kendi yalnızlığındaki sevmelerden sebep..
Şimdi, Söndü ışık, Sustu dudağımdaki sen çalan ıslık.. Sen, Dünya ahret acımsın artık..
"Seni seviyorum" agir cumledir. Herkese soylenmez. Bazen yillarca aranir Bazen yillarca beklenir o bir çift söz icin.
Herkes söyleyemez. Dili yakar dudagi yakar bedeni kavurur lime lime eder. Velhasil yürekli işidir. Bir ömur pahasina bir defa soylenir.
Keske... keske gunde bin defa soylemeseydin ve sonra her bedene uygun bir hirka gibi onune gelene giydirmeseydin...
Simdiki Aşklar ucuz !! şimdiki asklar isporta be gulum. Ustelik emeksiz zahmetsiz. Tasimak istedigin kadar tasiyorsun. Sonra birakiyorsun orta yerde pervasiz.
Tipki... tipki yoruldugunda birakip arkana bakmadan gittigin gibi acisiz....
En yurekli itiraf insanin kendine olanidir. Sen bir defa sevdin unutma. Bir daha olmayacak. Bir daha hicbir el yuregini tutup sikamayacak. Bir daha hicbir bakis icini isitamayacak. Bir daha hic kimse sana o gibi kokmayacak.
Degmez miydi diyorsun?... Yazik sevda seni terketmis. Sen bir defa sevdin unutma. Bir daha olmayacak.
Insan bir sey kazanirken bir seyleri kaybedermis. Bitmez denen asklar bile gunun birinde bitermis.
Sen de vefasiz çiktiysan Aşk yalan... Sevda yalan... alıntı..
El verir salimen sabah Olmaya halim en harap Gün dediğin gün dediğin nedir ki Ah şu mevsimlerden aman/inan vazgeçerim
En büyük eğlencem Dizlerinde geçen Hani uyur uyanık haller
El verir salimen sabah Olmaya halim en harap Gülüm sensin dikenlerde benimsin Dokunmayınca ben sana sen kalır mısın Bak mevsimlerde ne var sır saklar mısın
Umudun propagandacısıyım Bütün sözcükleri örgütlüyorum Artık halkların değil aşkın ve sevginin ayaklanması var İlk eylemde sınır dışı ediliyorum Bana gözlerini yurt eyle mültecin olayım Kendi adına bana kimlik çıkar ben birazda sen olayım... YILMAZ ODABAŞI
Kankacim hosgeldin! Büyük Usta´dan bize kalan bir güzellik daha... :)
HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN !
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Kankam demiş ya şiir yazmakta kolaylaştı.. şuan dört kişiyiz kardeşimde gelirse beş. hepimiz bir mısra yazalım çıksın ortaya bir dörtlük yada beşlik...nedersiniz?
İkinci mısrada Seval ablamdan gelmiş O zaman kankalarımızdan da birer mısracık beklerken aynı zamanda da devam edelim programımıza
ve kalbini arayanlar için göksel söylesin
Göksel – Ah Nerede Vah Nerede
Nerde bıraktım kalbimi bilmem Ah nerede vah nerede Nerde unuttum kalbimi acaba Ah nerede vah nerede Bir bulabilsem ah nerede Ne olurdu yerinde duraydı Daha dun kalbim şuradaydı Ah nerede vah nerede Nerde unuttum kalbimi acaba Ah nerede vah nerede Bir bulabilsem ah nerede Taşıdım ham mal gibi Ben kalbimi bunca sene Tam ona muhtaç olunca Çekmiş gitmiş nerede Ah nerede vah nerede Kimde unuttum kalbimi acaba Ah nerede vah nerede Bir bilen olsa ah nerede Ah ah Kimde unuttum kalbimi bilmem Ah nerede vah nerede Kimlere sorsam nerelere baksam Ah nerede vah nerede Bir gören olsa ah nerede Sevgilim al kalbimi derken Birde baktım yok ki yerinde Ah nerede vah nerede Bir bilen olsa ah nerede Kimse bulan kimse alan Alsa götürse ah beni de Taşıdım ham mal gibi Ben kalbimi bunca sene Tam ona muhtaç olunca Çekmiş gitmiş nerede Ah nerede , vah nerede Nereye koydum kalbimi acaba Ah nerede vah nerede Bir bilebilsem ah nerede Ah nerede vah nerede Kimlere sorsam nerelere baksam Ah nerede vah nerede Bir gören olsa ah nerede Ah nerede vah nerede Bir bilen olsa ah nerede Kimse bulan kimse alan Alsa götürse ah beni de Ah nerede vah nerede
Öyle içimdesin ki... Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var.
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.
Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?
Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.
Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başında içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.
Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.
"Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum.
Neler yazmışım diye merakımdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.
Ablam bana ters ters bakıp bu ne kızım demeden ben işin aslını anlatayım
Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar: - "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?" Delinin biri cevap verir: - "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş. Başhekim "bir de ben söyleyeyim o zaman", demiş. "5", demiş çıt yok, "7" demiş çıt yok.. Bakmış çıt yok; sormuş "ben söyleyince neden gülmüyorsunuz?" Delinin biri cevap vermiş: - "Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var..." :)
fakat hazır bizim kardeşlerimiz yokken .. bende paylaşayım..
biz kadınlarda cevap hazırdır. adamın biri gazete okurken gazetede bir haber ilgisini çeker. Mutfakta olan hanımına bağırır; — Hanım...... hanım gel! Bak gazetede ne yazıyor? Kadın işini yarım bırakır gelir; — Ne oldu? — Bak diyor ki kadınlar günde ondörtbin cümle kuruyorlarmış, erkeklerde yedibin….Gördün mü bilim bile sizin ne kadar geveze olduğunuzu kanıtlamış.. Kadın kocasına döner; — Tabi, sizin gibi beyinsizlere bir lafı iki kere anlatırsak, sizin iki katı cümle kurulur... Adam karısına döner ve şaşkın şaşkın; — Ne dedin sen? :))))
Akıl hastanesinde bir gün, bir deli hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta; hasta bakıcıyı tokatlar. Bakıcı, "ne oluyor?" der. Hasta cevap verir: - "Şişeleri getirdim abi."
Bir bahardım şimdi ayaz Feryadımı duy biraz İhtimalim umudum az Bilirim dönmez zor biraz
Ne verdiysem yanlış aldın Kabullendim alttan aldım Uslanmadım sırılsıklam Ben hep sana hayran kaldım
İnce sızım Kalp hırsızım Beni benden aldın imkansızım Ağlasam inlesem ne fayda Nasıl olsa ben hep haksızım İnce sızım çok yalnızım Beni benden aldın imkansızım Ne yapsam ne etsem ne fayda Nasıl olsa ben hep haksızım
Bilmem daha önce yayınlamışmıydım ama güzel bir yazıdır
Dünyanın Yedi Harikası
Chicago' da bir orta okulda öğrenciler Dünyanın Yedi Harikası konusunu işliyorlardı. Dersin sonunda öğretmen öğrencilerden Dünyanın 7 harikası olduğunu düşündükleri şeyleri bir liste yaparak yazmalarını istedi. Biraz anlaşmazlıklar olduysa da sonunda çoğunluk aşağıdakiler üzerinde uzlaşmaya vardı.
1. Mısırdaki Piramitler 2. Hindistandaki Tac Mahal 3. Arizonadaki Büyük Kanyon 4. Panama kanalı 5. Empire State Binası 6. St. Peter Bazilikası 7. Çin Seddi
Öğretmen listeleri toplarken öğrencilerden birinin, sessiz bir kız öğrencinin, kağıdını vermediğini farketti. Yanına yaklaştı ve bir sorun olup olmadığını sordu. Küçük kız :
"Evet, o kadar çok var ki, karar vermekte zorlanıyorum" diye cevap verdi.
Öğretmen: "Yazdıklarını bize oku, belki sana yardımcı olabiliriz" dedi.
Küçük kız biraz tereddüt ettikten sonra saymaya başladı:
"Bence Dünyanın 7 harikası:
1. Dokunmak 2. Tatmak 3. Görmek 4. İşitmek"
Burada biraz tereddüt ettikten sonra devam etti:
"5.Hissetmek 6. Gülmek 7. Ve sevmektir."
Sınıfta büyük bir sessizlik oldu, o an bir toplu iğne yere düşse sesi duyulabilirdi..
Bu öykü bize basit ve sıradan sayarak önemsemediğimiz şeylerin aslında dünyanın en muhteşem şeyleri olduğunu ve onları yaşamak için uzun yolculuklar yapmamıza gerek olmadığını ne güzel hatırlatıyor.
Hepimiz bize bahşedilen bu harika hediyelerin kıymetini bilelim...
Polonyali iscimiz az önce beti benzi atmis bir halde aniden memleketine gitmesi gerektigini söylemek icin büroya geldi. Tipki kendisi gibi uzun yillardir Almanya´da calisan erkek kardesinin memlekette yasayan üc kiz cocugu annesi esinin ölüm haberini aldiklarini söyledi. Esinden binlerce kilometre uzaginda onun ölüm haberiyle sarsilan erkek kardesi araba kullanamayacak durumda oldugu icin ona refakat etmek icin izin istiyordu. Patron izin verdi, biz bassagligi diledik ve gitti...
Yani, uzaklarda bir yerlerde üc cocuk daha öksüz kaldi, bir ocak daha söndü. Gurbetci ailelerde hep oldugu gibi uzun yillar hasretlik cekildi, belki kavgalar bile telefonda edildi, hep kisa oldu kavusmalar, doya doya yasanamadan sayili günlerdi, bitiverdi... Kimbilir kadincagizin ne hayalleri vardi, hangileri gerceklesti... Bildigimiz sadece 42 yillik yolculugun bu sabah sona erdigi...
Allah´tan rahmet, yakinlarina sabir, cocuklarina ondan kalan bosluga dayanma gücü..." dileyerek, hep birlikte bir kere daha hayatin, sagligin, sevdiklerimizle birlikte olmanin degerini hatirlayalim....
Geri döndüren gördünmü geçmisi Bosa soldurdun o nazli gençligi Bir avuç toprak için yor kendini Dünyada ölümden baskasi yalan Yalan baskasi yalan Zaman kendine benzetmez herkesi Hesapsiz açar baharlar pembeyi Açmadigin dalda sözün geçermi Dünyada ölümden baskasi yalan Yalan baskasi yalan Sitem etme haberi yok daglarin Gözlerini ellerinle bagladin Faydasi yok geç kalinmis figanin Dünyada ölümden baskasi yalan Yalan baskasi yalan
Günes her aksam batip her gün doguyorsa Çiçekler solup solup tekrar açiyorsa En derin yaralar kapaniyorsa En büyük acilar unutuluyorsa Neden korkulur hayatta söyleyin bana Ben neden ayni kalayim söyleyin bana Elbette bazen çiçek açip bazen solacagim Elbette daldan dala konup sonra uçacagim Elbette bazen hizla dönüp bazen duracagim Elbette bazen söyleyip bazen susacagim Inanmadim asla inanamam Her seyin bir sonu olduguna Elbette bugün agliyorsam yarin gülecegim Elbette önce çekip gidip sonra dönecegim
Günaydınlar efendim...
YanıtlaSilYine bir Salı günü müziğin,sevginin,dostlukların bir araya geldiği HerDemMavi'ye maviliklerle hoşgeldiniz...
MÜZİK İÇİN ÖVGÜ
"Bir insan topluluğunun nasıl yönetildiğini
anlamak isterseniz onun müziğine bakın."
KONFÜÇYUS
Yeni sözler demeye geldim yeni seslerle,
Bağırmalarla değil, canımdan nefeslerle..
Sana kalacak ne var dersen, anlamı derim;
Susmalarında bile bulur seni seslerle
ÖZDEMİR ASAF
Eveet müzik ruhun gıdasıdır diyoruz ve radyolarda sıklıkla çalınan güzel bir şarkı
YanıtlaSilKutsi söylüyor "Bambaşka"
Bana kalan bir yerde
sensiz düşlerim nerde
Konuşulan herşey boş
herkes farklı dillerde
Biliyorsun zor anlarda
kaçtığım o yer varya
Yine çıktım aynı yola
sende geldin aslında
Niye küsersin sen aşka
çok zor kalbin attıkça
Her acıya dayanırdım da
bana inan bu bambaşka
Belki bir gün bir yerde
karşı karşıya hemde
Yüzüme dokun ne hoş
ilk gün ki sevinç nerde
Biliyorsun zor anlarda
kaçtığım o yer varya
Yine çıktım aynı yola
sende geldin aslında
Niye küsersin sen aşka
çok zor kalbin attıkça
Her acıya dayanırdım da
bana inan bu bambaşka
http://www.izlesene.com/video/tv-magazin-kutsi-bambaska-medya-krali/2099935
Sadece müzik mi ruhun gıdası, ruhumuza biraz daha gıda verelim müzikle gülümsemeyi birleştirelim
YanıtlaSilKADERİMİZ
Kemancı menuhin konser turnesi sırasında küçük bir kente gitmişti.konserden bir kaç saat önce berbere traş olmaya indi.
Beber sordu:
-Yabancı mısınız siz?
-Evet.. ilk kez geliyorum kentinize.
-Tam zamanında gelmişsiniz.Çünkü bu akşam Yehudi Menuhin burada bir resital verecek.Siz de gidersiniz değil mi?
-Giderim herhalde.
-Bilet aldınız mı?
-hayır daha almadım.
-Yazık biletlerin hepsi satıldı.Ayakta kalacaksınız zannederim.
-Fark etmez. O adamın konserlerinde ben zaten hep ayakta dururum... :)
Havanın yağmurlu olduğu bu günlerde bir yağmur şiiri;
YanıtlaSilYAĞMUR
Kimselere yağmıyor bu yağmur
Gençlik anılarından başka
Kimseler bilmiyor, ıslanmıyor hiç kimse
Yalnızca uzak denizleri çağırıyor
Hangi mevsime yakışır acaba
Baharlara.. kışa uygun değil
Yazın gözyaşı gibi çabuk kurur
Kesinlikle gündüz yağmalı ama
Her damlası bir geceyi bir daha dokur
Bir ıslık sesidir yağmur, bir uyarı
Hayat gibi vazgeçilmez yine senindir
Bundan sonra ne değişir aşkım, sonsuzum
Yağmur bir başka düşün eşiğindedir
Özel Arabul
Çok güzel bir şarkı
YanıtlaSilyine genç yeteneklerden birtanesi Özgün söylüyor..
Mühür
Bakınca her fotoğrafına
Dudaklarım mühürleniyor
Düşünmeden yazar şu hayat acı sonları
Duvarları yosunla dolu
Gönül yine derin yaralı
Kader değil insan acıtır canı
Ne yıldızlar yanar
Yokluğun kör karanlık
Ne de bu gün doğar
Sensizlik benle yaşlanmış en büyük acı
İnan değişmez yerin bende aynı
Ne yağmurlar diner
Gönlümde her bir hücre
Bana seni diler
Sensizlik benle yaşlanmış en büyük acı
İnan değişmez yerin bende aynı
Bana en güzel anları yaşatan
Kalbime değil ömrüme yazılan aşkım
İnan değişmez yerin bende aynı
http://www.izlesene.com/video/muzik-ozgun-muhur/1174908
Kankacım yüreğine sağlık,
YanıtlaSilalmışsın sazı eline götürüyorsun...
yalnız bırakmazdım seni ama
elektriğimiz yeni geldi, hadi kolaylıklar ve de iyi programlar...
Buralarda gökyüzü gri diye hep yağmur mu diyeceğiz
YanıtlaSiltabii ki hayır o zaman mavi mavi bir gökyüzü olsun...
MAVİ MAVİYDİ GÖKYÜZÜ
Mavi, maviydi gökyüzü
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı...
Garip, güzel, sonra mahzun
Işıkla yağmur beraber,
Bir türkü ki gamlı, uzun,
Ve sen gülünce açan güller,
Beyaz, beyazdı bulutlar,
Gölgeler buğulu, derin;
Ah o hiç dinmeyen rüzgâr
Ve uykusu çiçeklerin.
Mor aydınlıkta bir çınar
Veya kestane dibinde;
Mahmur süzülen bakışlar
İkindi saatlerinde...
Birden gülümseyen yüzün
Sabahların aynasında
Ve beni çıldırtan hüzün
İki bakış arasında.
AHMET HAMDİ TANPINAR
Hoşgeldin cankuş :)
YanıtlaSilpiştiye başladık gene :)
bende ağır ağır ilerliyordum herdemmavicilerin katılımları başlayana kadar..
ve seninle beraber başlamış oluyor hadi bakalım devam...
Ağır ağır dedik madem o zaman bir Ahmet Haşim şiiri bizlerle olsun..
YanıtlaSilMerdiven
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Ahmet Haşim
Sıradaki şarkımız Manga söylüyor
YanıtlaSilBeni Benimle Bırak
al bu dünya al senin olsun
benim hiç gözüm yok hepsi senin olsun
ama son bir dileğim var senden
su gaybana dünyada varını yogunu al
hepsini al da !
beni benimle bırak
beni benimle bu cehennemde
ruhumdan senden cok uzak
yabancıyım senin cennetine
al bu dünya al senin olsun
ne olur benden artık uzak dur
bir günahın varsa işledigim
o benim borcumdur
sen varını yogunu al
hepsini al da!
beni benimle bırak
beni benimle bu cehennemde
ruhumdan senden cok uzak
yabancıyım senin cennetine
beni benimle bırak
beni benimle bu cehennemde
ruhumdan senden cok uzak
yabancıyım senin cennetine
http://www.izlesene.com/video/muzik-manga-beni-benimle-birak/1068868
şiir yazmak da kolaylaştı
YanıtlaSilGülten Akın ne yapmış?
ordan burdan şurdan, hooop al sana şiir...
DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsan tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine, konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem-hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
Böcekler gibi başlamalı yeniden
Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
Yan garipliğine yürek yan
Gitti giden
Harikasiniz! Büyük bir keyifle okudum her satiri...
YanıtlaSilIyi yayinlar diliyor, devamini bekliyorum.. :)
HERDEMMAVİ de
YanıtlaSilsevgili kardeşlerim..
cankuşlar..
çik çik çik..
diye karşılıklı
paylaşımlarınızla adamızın bahçesi şenlenmiş...
yüreğinize ellerinize sağlık..
Ozan Nazım Hikmet
YanıtlaSil'en güzel deniz henüz gidilmemiş olandır
en güzel çocuk henüz büyümedi
en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız
ve sana söylemek istediğim en güzel söz
henüz söylememiş olduğum sözdür...''
Desede yaşadığımız bir güzel ana dönmeden yapamıyor insan evladı..
işte böyle bir şarkı geliyor şimdi..
Bizim romantik prensimiz
yeni bir CD çıkartmış..
aşka hasret onun sesinle ayrı bir güzeldir..
işte CD sinin adı Eski Yaz lar..
hadi en güzel yazınızı seçin hayatınızdan..
YAŞAR söylüyor..
ESKİ YAZLAR
Eski yazlar dalgalarda
Anılarımı korur
Bildiğim aşk kelimeleri
Hep eksik kalır
Hep mi hüzünler söyletirmiş
Şarkılarda seni
Hepte gönlüme sormalıymışım
Anlayamadığım şeyleri/şiirleri
Hayat tanımadığım biri
Hergün karşılaşırız yeniden ben
İşte bildiğin gibi
Şarkı yazıyorum derdinden
http://www.guncell.com/yasar-eski-yazlar-2.html
Dünya Ahret Acımsın Artık..!
YanıtlaSilBitti..
Seni yıkılmaların altında ezildi, dik duruşlarım..
Sevdalanmaların toyluğunda girdim seni sevmelerin kuyruğuna..
Kurağına dudak,
Uzağına ırak duraklar bıraktı,
fragmalarında harman olup tıkanan sesim
tüketilmiş sessizliğinde..
Ne desen,
Nadasımın masalında beklemelerde..
Ne desem,
Narasının masasında bir sarhoşa yudum eklemelerde..
Bitti..
Ömür bitti,
Ödül yitti,
Ödün verildi,
Kefen giyildi aşkına..
Kefeler doldu,
Küfelerin gırtlağına kadar dayandıysa sabrım, gelmeyişindendir..
Sağ yanım sağır,
Sol yanım solgun,
Önüm arkam varım yoğum,yoksun..
Saat sabaha karşı beş..
Saat sabaha karşı sus,
Saat sana karşı şuursuz,
Vaat günaha karşı puslu kuskun..
Saat, zamana ve sana karşı durgun..
Satma beni kolundaki akrebe,
Kovarak ve kırarak yel kovanlarının gel yaran kiplerine sesinle ekilip,
Takip etme izimi, tepme sana kendimi..
Soyun artık gölgemi..
Saat sabaha karşı beni sensizliğe boğma sularında..
Beş'i geçti veresiye düşlerle verilmeyişinde bana geriye..
Eşi göçtü gözümün,
Tek gözle kör oldum sana közünün önünde göz göz yara bereliğinde..
Gün bıraktığın ah'lara tiz'gisiz sesler peydahlarken fersahlarda,
Yön kaybındayım,
Dön demelerin ayıbındayım..
Çizgisiz kağıtlara çizilmiş eğriliğim,
Doğrulamadım..
Bitti..
Gönül gömüldü dibe,
Dibe düştümse,
Canındaki ceninin düşüğünden daha kanamalı benim yalnızlığım..
Sandığımdın,
Sancıdım ben..
Ne dersen,
Yuvasında esirgenmiş bakıma muhtaç bir yüreğim olacaktır elbet, hep..
Ne dersem,
Kumasına bir göz daha fazla kıskanç bu sevda,
kendi yalnızlığındaki sevmelerden sebep..
Şimdi,
Söndü ışık,
Sustu dudağımdaki sen çalan ıslık..
Sen,
Dünya ahret acımsın artık..
Emre Gökçe
"Seni seviyorum" agir cumledir.
YanıtlaSilHerkese soylenmez.
Bazen yillarca aranir
Bazen yillarca beklenir o bir çift söz icin.
Herkes söyleyemez.
Dili yakar dudagi yakar
bedeni kavurur lime lime eder.
Velhasil yürekli işidir.
Bir ömur pahasina bir defa soylenir.
Keske... keske gunde bin defa soylemeseydin ve sonra her bedene uygun bir hirka gibi onune gelene giydirmeseydin...
Simdiki Aşklar ucuz !!
şimdiki asklar isporta be gulum.
Ustelik emeksiz zahmetsiz.
Tasimak istedigin kadar tasiyorsun.
Sonra birakiyorsun orta yerde pervasiz.
Tipki... tipki yoruldugunda birakip arkana bakmadan gittigin gibi acisiz....
En yurekli itiraf insanin kendine olanidir.
Sen bir defa sevdin unutma.
Bir daha olmayacak.
Bir daha hicbir el yuregini tutup sikamayacak.
Bir daha hicbir bakis icini isitamayacak.
Bir daha hic kimse sana o gibi kokmayacak.
Degmez miydi diyorsun?...
Yazik sevda seni terketmis.
Sen bir defa sevdin unutma.
Bir daha olmayacak.
Insan bir sey kazanirken bir seyleri kaybedermis.
Bitmez denen asklar bile gunun birinde bitermis.
Sen de vefasiz çiktiysan Aşk yalan... Sevda yalan...
alıntı..
gidenin arkasından dağılanlara sesleniyor Yaşar..
YanıtlaSilSevdasının geri dönüp onu toparlamasını...
TOPLAYIVER BENİ
Sen benim ol dedin de olmadım mı
Yanımda kal dedin de kalmadım mı
Şimdi beni bitmek tükenmek
Bilmeyen bir yola atmadın mı be
Yana yana yansam da
Kenara atılsam da
Gel de toplayıver beni
Yana yana yansam da
Dağılsam da
Gel de toplayıver beni
Sevdanın yükü bende
Yüzümün çizgisinde
Kaçmadın mı be
Benden senelerce
Eriyor birer birer benimle
Aşkım yeter be
Bir taraf sen
Bir taraf ben
Gel de toplayıver bizi
http://www.guncell.com/yasar-toplayiver-beni.html
sevgili kankam,
YanıtlaSilBizim bahçemizdeki
AHUDUDUmuz nazlı nazlı olsa da yavaştan yavaştan bir güzel büyümekte..
sanırım Yaşar ondan haber almış..
Evet..
Yaşar dan
AHUDUDU ŞEKERİM
Ahududu ahududu
Ahududu şekerim
Ben senin hatanı
Günahını çekerim
El verir salimen sabah
Olmaya halim en harap
Gün dediğin gün dediğin nedir ki
Ah şu mevsimlerden aman/inan vazgeçerim
En büyük eğlencem
Dizlerinde geçen
Hani uyur uyanık haller
El verir salimen sabah
Olmaya halim en harap
Gülüm sensin dikenlerde benimsin
Dokunmayınca ben sana sen kalır mısın
Bak mevsimlerde ne var sır saklar mısın
http://www.guncell.com/yasar-ahududu-sekerim.html
Umudun propagandacısıyım
YanıtlaSilBütün sözcükleri örgütlüyorum
Artık halkların değil aşkın ve sevginin ayaklanması var
İlk eylemde sınır dışı ediliyorum
Bana gözlerini yurt eyle mültecin olayım
Kendi adına bana kimlik çıkar ben birazda sen olayım...
YILMAZ ODABAŞI
Ziba Shirazi -Owj
SÖYLÜYOR..
http://www.facebook.com/?ref=logo#!/video/video.php?v=103276539689923
Evet
YanıtlaSilYaşar söylüyor..
YÜREĞİMİ KAYBETTİM
Yüreğimi kaybettim
Yüreğim yerinde yok ki
Bir elim sana uzanıyor
Tutamıyor seni
Gece yarısında mı
Sokak arasında mı
Çalışmayan telefonla mı arıyorsun
Gece yarısındayım
Hece arasındayım
O güzel gözlerinin karasındayım
Sen beni yanlış yerlerde arıyorsun canım
Sen beni bazen bazen de hiç aramıyorsun gülüm
İçindeyim senin
Hani o tatlı serserin
Hatırına eski günlerin
Ah sevgilim ay sevgilim
Sen hangi hasretim
Hangi aydan kalan
Kardan sonra açan
Güneşim çiçeğim ay sevgilim
Sen çırpınan denizde
Sen aranan liman
Ben ümitli gemi
Ararım seni ararım seni bıkmam
http://www.guncell.com/yasar-yuregimi-kaybettim.html
Kankacim hosgeldin!
YanıtlaSilBüyük Usta´dan bize kalan bir güzellik daha... :)
HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN !
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı
neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her
zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
"Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu
hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir
eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken
de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin
sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif
verecek sana. Yine içeceksin rakını balığın yanında.
Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun
asolan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip
de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın
sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter
ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o
zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
NAZIM HİKMET
Kankam demiş ya şiir yazmakta kolaylaştı..
YanıtlaSilşuan dört kişiyiz kardeşimde gelirse beş.
hepimiz bir mısra yazalım
çıksın ortaya bir dörtlük yada beşlik...nedersiniz?
ben yazıyorum ilk mısrayı
"Bir sevda gemisiydi yüreğim"
Demir atacak liman arayan...
YanıtlaSilİkinci mısrada Seval ablamdan gelmiş
YanıtlaSilO zaman kankalarımızdan da birer mısracık beklerken aynı zamanda da devam edelim programımıza
ve kalbini arayanlar için
göksel söylesin
Göksel – Ah Nerede Vah Nerede
Nerde bıraktım kalbimi bilmem
Ah nerede vah nerede
Nerde unuttum kalbimi acaba
Ah nerede vah nerede
Bir bulabilsem ah nerede
Ne olurdu yerinde duraydı
Daha dun kalbim şuradaydı
Ah nerede vah nerede
Nerde unuttum kalbimi acaba
Ah nerede vah nerede
Bir bulabilsem ah nerede
Taşıdım ham mal gibi
Ben kalbimi bunca sene
Tam ona muhtaç olunca
Çekmiş gitmiş nerede
Ah nerede vah nerede
Kimde unuttum kalbimi acaba
Ah nerede vah nerede
Bir bilen olsa ah nerede
Ah ah
Kimde unuttum kalbimi bilmem
Ah nerede vah nerede
Kimlere sorsam nerelere baksam
Ah nerede vah nerede
Bir gören olsa ah nerede
Sevgilim al kalbimi derken
Birde baktım yok ki yerinde
Ah nerede vah nerede
Bir bilen olsa ah nerede
Kimse bulan kimse alan
Alsa götürse ah beni de
Taşıdım ham mal gibi
Ben kalbimi bunca sene
Tam ona muhtaç olunca
Çekmiş gitmiş nerede
Ah nerede , vah nerede
Nereye koydum kalbimi acaba
Ah nerede vah nerede
Bir bilebilsem ah nerede
Ah nerede vah nerede
Kimlere sorsam nerelere baksam
Ah nerede vah nerede
Bir gören olsa ah nerede
Ah nerede vah nerede
Bir bilen olsa ah nerede
Kimse bulan kimse alan
Alsa götürse ah beni de
Ah nerede vah nerede
http://www.guncell.com/goksel-ah-nerede-vah-nerede.html
Seval ablam hadi söyle 1 ile 10 arası bir sayı fıkranı seç anlatayım ...
YanıtlaSil8
YanıtlaSilHemen anlatıyorum ablacığım
YanıtlaSil8 :))
he he
çok güzel bir fıkraydı ablacım
işte mısra..
YanıtlaSil'' O limanda yüreğimi onaracak..''
******
Öyle içimdesin ki...
Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var.
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.
Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?
Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.
Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başında içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.
Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.
"Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum.
Neler yazmışım diye merakımdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.
Can Dündar
Ablam bana ters ters bakıp bu ne kızım demeden ben işin aslını anlatayım
YanıtlaSilBaşhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar: - "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?" Delinin biri cevap verir: - "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş. Başhekim "bir de ben söyleyeyim o zaman", demiş. "5", demiş çıt yok, "7" demiş çıt yok.. Bakmış çıt yok; sormuş "ben söyleyince neden gülmüyorsunuz?" Delinin biri cevap vermiş: - "Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var..." :)
bende 4 olsun
YanıtlaSilfakat hazır bizim kardeşlerimiz yokken ..
bende paylaşayım..
biz kadınlarda cevap hazırdır.
adamın biri gazete okurken gazetede bir haber ilgisini çeker. Mutfakta olan hanımına bağırır;
— Hanım...... hanım gel! Bak gazetede ne yazıyor?
Kadın işini yarım bırakır gelir;
— Ne oldu?
— Bak diyor ki kadınlar günde ondörtbin cümle kuruyorlarmış, erkeklerde yedibin….Gördün mü bilim bile sizin ne kadar geveze olduğunuzu kanıtlamış..
Kadın kocasına döner;
— Tabi, sizin gibi beyinsizlere bir lafı iki kere anlatırsak, sizin iki katı cümle kurulur...
Adam karısına döner ve şaşkın şaşkın;
— Ne dedin sen? :))))
Bir sevda gemisiydi yüreğim
YanıtlaSilDemir atacak liman arayan...
O limanda yüreğimi onaracak..
evet kankam ve kardeşimden de birer mısra gelirse bakalım göreceğiz ne olacak
Doğru söze ne denir :))
YanıtlaSilBuda Mavigün için
Akıl hastanesinde bir gün, bir deli hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta; hasta bakıcıyı tokatlar. Bakıcı, "ne oluyor?" der. Hasta cevap verir: - "Şişeleri getirdim abi."
EDA ÖZÜLKÜ söylüyor
YanıtlaSilİNCE SIZIM
Bir bahardım şimdi ayaz
Feryadımı duy biraz
İhtimalim umudum az
Bilirim dönmez zor biraz
Ne verdiysem yanlış aldın
Kabullendim alttan aldım
Uslanmadım sırılsıklam
Ben hep sana hayran kaldım
İnce sızım
Kalp hırsızım
Beni benden aldın imkansızım
Ağlasam inlesem ne fayda
Nasıl olsa ben hep haksızım
İnce sızım çok yalnızım
Beni benden aldın imkansızım
Ne yapsam ne etsem ne fayda
Nasıl olsa ben hep haksızım
http://www.dailymotion.com/video/x3tqps_eda-ozulku-ince-syzym_music
Bloğumuza nazar değmesin
YanıtlaSilbir maviboncuk yakışır :)
o zaman emel sayın biler için Mavi Boncuk desin
Mavi Boncuk
Şu dünyada sevgi büyük ihtiyaç
Herkes sevmeye sevilmeye muhtaç
Şu dünyada sevgi büyük ihtiyaç
Herkes sevmeye sevilmeye muhtaç
Herkesle dost ol herkesle arkadaş
Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş
Herkesle dost ol herkesle arkadaş
Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş
Onda bunda şundadır
Şunda bunda ondadır
Mavi boncuk kimdeyse
Benim gönlüm ondadır
http://video.mynet.com/cekirgeli50/MAVI-BONCUK-EMEL-SAYIN/348371/
Tesekkürler Eylemcim, tesekkürler kankacim.... :)
YanıtlaSilBilmem daha önce yayınlamışmıydım ama güzel bir yazıdır
YanıtlaSilDünyanın Yedi Harikası
Chicago' da bir orta okulda öğrenciler Dünyanın Yedi Harikası konusunu işliyorlardı. Dersin sonunda öğretmen öğrencilerden Dünyanın 7 harikası olduğunu düşündükleri şeyleri bir liste yaparak yazmalarını istedi. Biraz anlaşmazlıklar olduysa da sonunda çoğunluk aşağıdakiler üzerinde uzlaşmaya vardı.
1. Mısırdaki Piramitler
2. Hindistandaki Tac Mahal
3. Arizonadaki Büyük Kanyon
4. Panama kanalı
5. Empire State Binası
6. St. Peter Bazilikası
7. Çin Seddi
Öğretmen listeleri toplarken öğrencilerden birinin, sessiz bir kız öğrencinin, kağıdını vermediğini farketti. Yanına yaklaştı ve bir sorun olup olmadığını sordu. Küçük kız :
"Evet, o kadar çok var ki, karar vermekte zorlanıyorum" diye cevap verdi.
Öğretmen: "Yazdıklarını bize oku, belki sana yardımcı olabiliriz" dedi.
Küçük kız biraz tereddüt ettikten sonra saymaya başladı:
"Bence Dünyanın 7 harikası:
1. Dokunmak
2. Tatmak
3. Görmek
4. İşitmek"
Burada biraz tereddüt ettikten sonra devam etti:
"5.Hissetmek
6. Gülmek
7. Ve sevmektir."
Sınıfta büyük bir sessizlik oldu, o an bir toplu iğne yere düşse sesi duyulabilirdi..
Bu öykü bize basit ve sıradan sayarak önemsemediğimiz şeylerin aslında dünyanın en muhteşem şeyleri olduğunu ve onları yaşamak için uzun yolculuklar yapmamıza gerek olmadığını ne güzel hatırlatıyor.
Hepimiz bize bahşedilen bu harika hediyelerin kıymetini bilelim...
Alıntı
Bu haftalık benden bu kadar
YanıtlaSilSizlere iyi yayınlar,
İyi akşamlar...
Eylemcim paylastiklarin icin cok tesekkürler canim, ellerine, yüregine saglik... :)
YanıtlaSilPolonyali iscimiz az önce beti benzi atmis bir halde aniden memleketine gitmesi gerektigini söylemek icin büroya geldi. Tipki kendisi gibi uzun yillardir Almanya´da calisan erkek kardesinin memlekette yasayan üc kiz cocugu annesi esinin ölüm haberini aldiklarini söyledi. Esinden binlerce kilometre uzaginda onun ölüm haberiyle sarsilan erkek kardesi araba kullanamayacak durumda oldugu icin ona refakat etmek icin izin istiyordu. Patron izin verdi, biz bassagligi diledik ve gitti...
YanıtlaSilYani, uzaklarda bir yerlerde üc cocuk daha öksüz kaldi, bir ocak daha söndü. Gurbetci ailelerde hep oldugu gibi uzun yillar hasretlik cekildi, belki kavgalar bile telefonda edildi, hep kisa oldu kavusmalar, doya doya yasanamadan sayili günlerdi, bitiverdi... Kimbilir kadincagizin ne hayalleri vardi, hangileri gerceklesti... Bildigimiz sadece 42 yillik yolculugun bu sabah sona erdigi...
Allah´tan rahmet, yakinlarina sabir, cocuklarina ondan kalan bosluga dayanma gücü..." dileyerek, hep birlikte bir kere daha hayatin, sagligin, sevdiklerimizle birlikte olmanin degerini hatirlayalim....
Geri döndüren gördünmü geçmisi
Bosa soldurdun o nazli gençligi
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden baskasi yalan
Yalan baskasi yalan
Zaman kendine benzetmez herkesi
Hesapsiz açar baharlar pembeyi
Açmadigin dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden baskasi yalan
Yalan baskasi yalan
Sitem etme haberi yok daglarin
Gözlerini ellerinle bagladin
Faydasi yok geç kalinmis figanin
Dünyada ölümden baskasi yalan
Yalan baskasi yalan
Candan Ercetin
Günes her aksam batip her gün doguyorsa
YanıtlaSilÇiçekler solup solup tekrar açiyorsa
En derin yaralar kapaniyorsa
En büyük acilar unutuluyorsa
Neden korkulur hayatta söyleyin bana
Ben neden ayni kalayim söyleyin bana
Elbette bazen çiçek açip bazen solacagim
Elbette daldan dala konup sonra uçacagim
Elbette bazen hizla dönüp bazen duracagim
Elbette bazen söyleyip bazen susacagim
Inanmadim asla inanamam
Her seyin bir sonu olduguna
Elbette bugün agliyorsam yarin gülecegim
Elbette önce çekip gidip sonra dönecegim
Candan Ercetin
Umutlarla, sevgiyle, dostlukla kalin...
Topragi bol olsun..
YanıtlaSilProgram cok güzel olmus, ve ben yine gec kalmisim. Bu arada siir yazma fikri süpermis ama tamamina eremeden yorumlarin arasinda kaybolmus gitmis
Kankacım canım
YanıtlaSilkaya kardeşimin dediği gibi toprağı bol olsun..
Bugün Ve Bugün
Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki
Yeni okula başlamışız
Yeni sevmişiz
Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına
Yarın bitecek sanki her şey
Yarın ölecek gibiyiz.
Daha doymamışız yaşamasına
Günlerimiz dün bir, bugün iki
Sakın bir şey bırakma yarına
Yarın yok ki.
özdemir asaf
herkese iyi akşamlar..