24 Kasım 2009 Salı

MAVİLİGÜNLER



Dostlar,
Gökyüzünün rengi ne olursa olsun,
BBO Adasında, BBO FM 95.5 te
Gökyüzü hep MAVİ olsun...

mavi sevgi
mavi huzur
mavi mutluluktur...
mavi düşler yeşertir umutları
mavi derinlikler yüceltir
mavi gökyüzü kanatlandırır insanı
mavi hayattır ve hayat masmavidir...

37 yorum:

  1. özlemle bekliyor, iyi programlar diliyoruz...

    YanıtlaSil
  2. MAVİLİGÜNLERİN BUGÜN Kİ YAYINI TÜM ÖĞRETMENLER İÇİN OLSUN...


    Başöğretmen

    Atatürk benim,
    Başöğretmenim,
    Ne öğrendimse,
    Ondan öğrendim.

    Yenilikleri,
    Hep o düşünmüş,
    Milleti için,
    Ağlamış, gülmüş.

    Çocuk kalbimle,
    İlk onu sevdim,
    Atatürk benim,
    Başöğretmenimdir.

    Tarık ORHAN

    YanıtlaSil
  3. Öğretmenim Canım Benim
    bana hep bir ana oldun sen öğretmenim
    bana hep bir baba oldun sen öğretmenim
    ama anlayamadığım hayat çok zor
    kağıttan vapurlar yüzdürdüğüm siyanürlü derelerde geçti çocukluğum
    birilerinin resimlerinde sönmüş güneşleri boyadı sarı pasteller
    birazcık acıklı baktım hayata cebimde üç kuruş para
    küçük kalbimde milyonlara bedel babamın başını hiç okşamadığı hayaller
    aslında 11 senelik hikaye yazsam okuldan kaçtığım günler sayfalara sığmaz taşardı
    boş kağıtlara öylece bakardı öğretmenlerim
    yazılı sınavlarında hiç değişmeyen bir sıfır notum vardı
    sözlerim bol keseden sallayan mt kahramanı
    ali topu tut, ali topu at
    ali şimdi tv'de atıp tutan toplara bakta söyle
    sence öğrendi mi öğrenmesi gereken?
    dersini aldı mı susması gerektiği yerde?
    hayat bir bilgin bence.yoksa matematikte kafası çalışmayan tek kişi ben miydim?
    edebiyatı türk filmlerinden, sosyal dersi dövüşlerden
    şiiri tribünlerden, yerli malı haftasını hamburgercilerden öğrendim ben
    ağacı yaşken kestiler
    gençliği suni topraklara diktiler kafalarında havuz hesaplarıyla
    ye kürküm ye üniformalarıyla
    bana hep bir ana oldun sen öğretmenim
    bana hep bir baba oldun sen öğretmenim
    ama anlayamadığım hayat çok zorbenim öğretmenlerim hep merttiler
    yalan yasaktı, dolan yasaktı, kopya yasaktı, küfür yasaktı
    ahlaklı, dürüst ve pırıl pırıldı hepsi
    uzun saç yasaktı, farklı renk gömlek yasaktı, farklılaşmak yasaktı
    tembellik yasaktı, asalaklıktı
    ama yaşattı içimizdeki umutları öğretmenim benim
    tuvalette sigara yasaktı, aşık olmak yasaktı
    derse geç girmek yasaktı, derste konuşmak yasaktı
    öğrenmek zorundaydı ben, ben herşeyden çok benliğimi öğrendim
    kendimi hiç mi hiç birşey demeden de şimdi
    bu yalan dünyada ruhu ölen insanlığın bedeliyle
    paraya taptığı dolan dünyada
    bana bu kadar dürüstlüğü öğretmişken sen
    ben ne yapayım öğretmenim söyler misin
    bu dünyada daha nasıl yaşıyayım
    hayat senin bize hazırladığından çok farklı be öğretmenim çok farklı çok..bana hep bir ana oldun sen öğretmenim
    bana hep bir baba oldun sen öğretmenim
    ama anlayamadığım hayat çok zor


    http://www.plak1.com/muzik/hcw6StY_PDw/MT%20-%20%20Ögretmenim%20Canım%20Benim%20[raptetek.com].html

    YanıtlaSil
  4. BBO ailesi sevgili öğretmenlerimize selam olsun diyerek kendi yayınımıza başlıyoruz..
    BİR SALI GÜNÜ DAHA SİZLERLEYİZ
    BBO FM MAVİLİGÜNLER 95.5 DE
    Güzel bir gün olması ve en azından
    çalınan şarkılarla ve şiirlerle bir an olsun kendimizi
    namelerin ve mısraların o hoş ahengine bırakmak..,
    herkes yaşadıklarından ayrı etkilensede bazen bir şiir mısrasında bazen bir melodide ençok sanat da bir doğru parçasını birleştiren noktalar kadar eşit olduğumuzu anlatır bize...
    Emek ile sermayeyi aynı değirmende öğüten sanattın ,
    gönül telimizi titreten her name her mısranın yoluna yoldaş olmak için tüm çabamız..
    BUGÜN SİZLERLE....
    Hadi Gelin bakalım BBO AİLESİ dünya penceresinden bu gün ne göreceğiz...

    YanıtlaSil
  5. Günlerdir marmarada sis vardı sevgili BBO dinleyenleri..
    SİS için Doğanın da bazen
    bizim gözlerimizin
    bizim yüreklerimizin
    bizim aklımızın
    yaptığı gibi saklanmak yok sayılmak mı görünmez mi olmak istiyor acaba diye düşünürüm....
    SİS
    Görünmeyenin öteki yüzü gibi..
    öteki tarafında ki için diğeri bir gizem..
    görmediklerimiz
    görmek istemediklerimiz
    görmeye dayanamadığımız
    için zaman zaman yüreğimizi
    zaman zaman gözlerimizi örten sislerimiz de yokmu..
    bizimde..
    bilsekte gerçeğin tüm güzelliğiyle yada en çirkinliğinle
    hergeç ortaya çıkacağını yokmu üstüne örtü örtüklerimiz
    yokmu yaralarımızın üstüne bir perde çekmişliğimiz..
    Günlerdir marmarada sis var..
    görünmeyenin öteki yüzü gibi..
    yaramızı saklar gibi
    acımızı saklar gibi
    görünceğimizi bile bile görünmez olmayı istediğimiz gibi...
    günlerdir marmaada sisi var
    görünmeyenin öteki yüzü gibi..
    bazen kaybolmak ister gibi
    bazen kaybetmek ister gibi
    Günlerdir marmarada sis var..
    görünmeyenin öteki yüzü gibi..
    Doğada kendini saklamakta nicedir marmarada...

    YanıtlaSil
  6. SİSLİ BİR MAZİDEN UZAKTA
    YALNIZCA SANA YAKIN..
    GÖNLÜMÜN DALGALARINDA
    SEVGİM KALSIN
    BİTMEYEN RÜYALARIMDA HEP SEN VARSIN ..

    bir özlem var içimde uzaklara dogru
    engin denizlere sana,ve aşkımıza
    sisli bir maziden uzakta
    yalnızca sana yakın
    gönlümün dalgalarında sevgim kalsın
    bitmeyen rüyalarımda hep sen varsın

    http://www.timsah.com/SISLI-BIR-MAZIDEN-UZAKTA/qTrTMzoDFzu

    YanıtlaSil
  7. Sis
    Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,
    beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan
    ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,
    bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;
    tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar
    onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!
    Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;
    lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası!
    Ey zulümler sâhası... Evet, ey parlak alan,
    ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!
    Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,
    Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!
    Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden
    sefahate susamış bağrında yaşatan.
    Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde
    sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
    Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,
    ey bin kocadan artakalan dul kız;
    güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,
    sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.
    Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün
    iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun!
    Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi;
    içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.
    Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,
    lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!
    Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,
    İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın.
    Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;
    Yalnız işte bu... Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.
    Milyonla barındırdığın insan kılıklarından
    Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?

    tevfik fikret

    YanıtlaSil
  8. Örtün, evet ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
    örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi!
    Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
    Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar.
    Ey hâtıraların kurşun kaplı kümbetlerini andıran, câmîler;
    ey bağlanmış birer dev gibi duran mağrur sütunlar ki,
    geçmişleri geleceklere anlatmıya memurdur;
    ey dişleri düşmüş, sırıtan sur kafilesi.
    Ey kubbeler, ey şanlı dilek evleri;
    ey doğruluğun sözlerini taşıyan minâreler.
    Ey basık tavanlı medreseler, mahkemecikler;
    ey servilerin kara gölgelerinde birer yer
    edinen nice bin sabırlı dilenci gürûhu;
    “Geçmişlere Rahmet! ” diye yazılı kabir taşları.
    Ey türbeler, ey herbiri velvele koparan bir hâtıra
    canlandırdığı halde sessiz ve sadâsız yatan dedeler!
    Ey tozla çamurun çarpıştığı eski sokaklar;
    ey her açılan gediği bir vak’a sayıklıyan
    vîrâneler, ey azılıların uykuya girdikleri yer.
    Ey kapkara damlariyle ayağa kalkmış birer mâtemi
    sembole eden harap ve sessiz evler;
    ey herbiri bir leyleğe yahut bir çaylağa yuva olan
    kederli ocaklar ki, bütün acılıklariyle somutmuş,
    ve yıllardır tütmek ne... çoktan unutulmuş!
    Ey mîdelerin zorlaması zehirinden ötürü
    her aşâlığı yiyip yutan köhne ağızlar!
    Ey tabi’atin gürlükleri ve nimetleriyle dolu
    bir hayata sâhip iken, aç, işsiz ve verimsiz kalıp
    her nâmeti, bütün gürlükleri, hep kurtuluş sebeplerini
    gökten dilenen tevekkül zilleti ki.. sahtadir!
    Ey köpek havlamaları, ey konuşma şerefiyle yükselmiş
    olan insanda şu nankörlüğe lânet yağdıran feryât!
    Ey faydasız ağlayışlar, ey zehirli gülüşler;
    ey eksinlik ve kaderin açık ifadesi, nefretli bakışlar!
    Ey ancak masalların tanıdığı bir hâtıra: Nâmus;
    ey adamı ikbâl kıblesine götüren yol: Ayak öpme yolu.
    Ey silahlı korku ki, öksüz ve dulların ağzındaki
    her tâlih şikayeti yapageldiğin yıkımlardan ötürüdür!
    Ey bir adamı korumak ve hürriyete kavuşturmak için
    yalnız teneffüs hakkı veren kanun masalı!
    Ey tutulmıyan vaitler, ey sonsuz muhakkak yalan,
    ey mahkemelerden biteviye kovulan “hak”!
    Ey en şiddetlikuşkularla duygusu kö¨rleşerek
    vicdanlara uzatılan gizli kulaklar;
    ey işitilmek korkusuyle kilitlenmiş ağızlar.
    Ey nefret edilen, hakîr görülen millî gayret!
    Ey kılıç ve kalem, ey iki siyasî mahkûm;
    ey fazilet ve nezâketin payı, ey çoktan unutulan bu çehre!
    Ey korku ağırlığından iki büklüm gemeye alışmış
    zengin – fakir herkes, meşhur koca bir millet!
    Ey eğilmiş esir baş, ki ak-pak, fakat iğrenç;
    ey tâze kadın, ey onu tâkîbe koşan genç!
    Ey hicran üzgünü ana, ey küskün karı-koca;
    ey kimsesiz; âvâre çocuklar... Hele sizler,
    hele sizler...

    Örtün, evet, ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
    Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi! T.Fikret
    .

    Tevfik Fikret

    YanıtlaSil
  9. GÜLAY SÖYLÜYOR
    İSTANBUL AĞLIYOR
    Tirende Biletsiz Sevdalar Vardi
    Vagonlar Kacaklara Gözyumarlardi
    Aksada Yüreklere Kar Pinarlari
    Sevdanin Arkasi Var Ardi Bahardi
    istanbul Agliyor Sen Agliyorsun
    Hadi Git Git Artik Ne Duruyorsun
    Yolcular Hep Kacak Bizse Tutuklu
    Gözler Agliyor Tutkulu Cocuksu
    istanbul Agliyor Sen Agliyorsun
    Sevdigin Bekliyor Ne Duruyorsun
    (Yildiz Avlarim Gögün Mavisinde
    Her Dem Bakislarina Gözlerinin
    Deryasinda Pusu Duran Ellerimi
    Sana Tuzaklarim Her Tetik
    Düsürdügümde Gözlerin Ölüme
    Az Kalirim Yanliz Gördü Ya Gelir
    Bende Kalir Yanlizlik Uzar Geceler
    istanbula Yagmur Yagar Karla
    Karisik Kari Ayiklar Yagmur Kokularini
    Alirim Koynuma Ot Koyarim Göz
    Ucuma Anlarim Yine Yangin Yine
    Hasret Yakinan istanbuldan Düsen Payima
    Bide Yüzünün Giderken islakligi)
    Gül Damlasi Düsmüs Ates Yurduydu
    Daglara Dil Uzatan Narli Kuyuydu Yagsada
    Gönülere Gam Geceleri Ceren Yarasinda
    Ask Büyütürdü Yaksada Gönülleri Gam
    Geceleri Ceren Yarasinda Dert Büyütürdü
    istanbul Agliyor Ben Agliyorum Hadi Kalk Gel
    Artik Dayanamiyorum Yolcular Geldiler Sen
    Yoksun icinde Yüreyim Can Veriyor Acilar icinde.

    http://www.vidyorum.com/gulay-vidyolari/istanbul-agliyor-gulay-video-mp3-izle.html

    YanıtlaSil
  10. SİS..
    Özenle boyadım ipliğini sevginin,
    Gidip de bulamamanın incinmiş rengine.
    Sisi gümüş bir rüzgarla tepelerden eğirdim,
    Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını,
    Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim.
    Ölümü tastamam ezberledim de geldim,
    Dilimde bu buruk türkü tadıyla
    Bilmem ki buradan nereye giderim.

    Sonunda kendime bir top yangın edindim,
    Soluğumla besledim dudağımın ucunda.
    Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,
    Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri
    Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.
    Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,
    Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.
    metin altınok

    YanıtlaSil
  11. Mavigünler güzel ve hızlı bir giriş yapmış programa
    iyi yayınlar diliyorum...

    Sevgili Maviligünlerin güzel dj'si
    istek alıyor musun?
    Alıyorsan eğer şöyle sisleri araladığında yayın akışına uygunsa eğer
    Kapalıçarşı dizisinin müziği galiba
    oyuncusu söylemiş Olgun Şimşek 'Otur Baştan Yaz Beni' türküsünü rica etsem olur mu?.
    Sevgilerle...

    YanıtlaSil
  12. benim balık hafızalı bir kankam vardı(kendi diyor valla)
    bu şarkının ne zaman çaldığını anımsar belkide..
    belli miolur?

    Sezen Aksu dan dinliyoruz...
    Büklüm Büklüm
    Ne söylesen ne beklesen
    Yaradan’dan ya da kaderinden
    Ele geçmez istediğin
    Uğruna savaş vermediysen
    Sanki seni boğar gibi
    Sanki yeniden doğar gibi
    Sanki zaman zaman ölür gibi
    Acısını, çilesini çekmediysen
    Hani büklüm büklüm boynunda
    Hani paramparça ruhunda
    Hani soran gözlerle kapında
    Bekleyen dargın anıların gibi
    Sevilmeden de sevmeyi
    Neyi özlediğini bilmeyi
    Acı da olsa yine gerçeği
    Görüp de söylemeyi bilmediysen

    http://www.beyaz.org/index.php/sezen-aksu-buklum-buklum-dinle.html

    YanıtlaSil
  13. SİSLER İÇİNDE İNSANLAR
    Bir büyük kır bu dünya :
    Gece vakti ıssız kır cin peri .
    Bir baş uzanır gibi karanlıktan ,
    Gün ortası biri selam verip geçer ,
    Düşünürüm kimdi .
    Tenha sokaklarda giderken yalnız ,
    Durdurur bir başkası beni dalgınlığımda ;
    Sallanır iki el , anlatır bir ağız ,
    Kırık dökük sözler kalır aklımda :
    - Görüşelim , siz şimdi nerdesiniz ?
    Sisler içinde insanlar , çoğu uyanıkken uzak ;
    Bir yerden tanıyorum , ama nerden ?
    Ardından bakarım , köşeyi döndü mü yok :
    Bir yarım rüzgâr değer gider yüzüme
    Eski bahçelerden .
    Uykuların eşiğinde aynı şey :
    Yılların ötesinden biri
    Sisler içinde seslenir : - Hatırla !
    Gölgeler gibi erir uzatsam ellerimi
    Buğularda .
    Sisler içinde insanlar , gün ortası, geceleyin ;
    Hangisi gerçek, hangisi düş , şaşırdım .
    Daha demin vardı , şimdi birdenbire yok .
    Issız bir kır akşamı
    Bu benim yaşadığım ...
    Behçet Necatigil

    YanıtlaSil
  14. KAYA KARDEŞİME GELİYOR
    GRUP PATİKA
    SÖYLÜYOR.....

    Aşk beni büyütmedi


    Sevdim ki ellerdeyim
    Ellerimdi aşk yanıldı
    Sevdim ki yalan değil
    Düşlerimdi düş yanıldı

    Düşlerim sözleri sordu
    Aşk seni affetmedi
    Gözlerim güllerim soldu
    Aşk seni büyütmedi

    Gittin ki yara değil
    Yangınımdı yar yanıldı
    Gittin ki hayal değil
    Hayatımdın sol yanımdın

    Düşleri sözleri sordu
    Aşk beni affetmedi
    Gözleri gülleri soldu
    Aşk beni büyütmedi
    http://www.klippi.net/video/xak49e_patika-ask-beni-buyutmedi-eoten-cok-klip.html

    YanıtlaSil
  15. Eylem Kardeşim için

    GELİYOR

    Eylem kardeş ben kapalıçarşı dizisindeki çocuk oyuncuyu ayrı seviyorum..
    bu klipte oda var..

    tüm böyle kızıl saçlı çilleri olan peri kızlarına selam olarak da çalayım bu şarkıyı..


    eylem kardeşim işte türkün geliyor...


    BAK İÇİME GÖR BENİ

    Aklım nasıl şaşkın
    Sevdan Beni taşkın
    Sen görmessin amma
    Narındayım ben aşkım
    Bak içime gör beni
    Tut elimden yak beni
    İstemezsen bu aşkı
    Otur baştan yaz beni

    http://www.hurriyetport.com/news/132/
    ARTICLE/15680/2009-11-22.html

    YanıtlaSil
  16. "Kerem kendi suretini görmeden,Sen artık Aslı'na bürün demişler,
    Ferhat doğduğu gün isim vermeden,
    Bu çocuk ne kadar Şirin demişler.
    "Serdar Tuncer.

    YanıtlaSil
  17. UZAK VE SESSİZ SEVDALARA
    artık; yüksek sesle söylemeyeceğim
    benden duymak istediklerini,
    seni çok sevdiğimi…
    önce okşar gibi uzaktan tarayacağım
    saksımdaki çiçekler gibi renklerini.
    çayım demlenirken ocakta.,
    penceremden güneşin,
    her sabah yeniden kucaklamasını
    saksımdaki çiçeklerin bahar kokan tenini.
    sen bir düş gibi dans ederken,
    buz perilerinin içinde
    ve gözlerimin önünde,
    teninin kokusunu içime çekeceğim.
    artık; senin için şiirlerde de yazmayacağım
    yaşanmamış masallardaki gibi,
    seni çok sevdiğimi…
    önce hırçın okyanus dalgalarının
    derinliğinde kaybolacağım.
    sessiz ve soğuk olup bekleyeceğim
    ayışığından doğacak yakamozları.
    sen bir imbat akşamı gibi dans ederken,
    ulaşılamaz sahillerde
    ve gözlerimin önünde,
    yakamozları saçlarına takacağım.
    Cevat ÇEŞTEPE

    YanıtlaSil
  18. Sis
    İki şehri var gecenin, biri gözümde
    tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
    gibi çöken siste, bana bu uykusuz
    şehri niye bıraktın, göze alamadığım
    bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
    gece değil istediğin hayli karanlık
    bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
    hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
    bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
    gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
    göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
    ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
    öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
    sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
    şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:
    Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
    biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
    bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
    konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
    gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde

    Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?
    Haydar Ergülen

    http://www.timsah.com/Selcuk-Yontem-sis-siiri/eTPTrmolcEk

    YanıtlaSil
  19. Ablacim ellerine saglik

    Volkan Konak`tan bi türkü de benim icin calar misin, örtmenlere gitsin

    YanıtlaSil
  20. madem peri kızı dedik o zaman
    prenseslere de selam olsun...


    ilhan irem söylüyor..
    Sis
    Havada uçuyordu
    Duvarlardan geçiyordu
    Elverdi şatlup / ışıktan geçti
    Maya ağacının kökleri üzerinde melaikeler bekliyordu.

    Odalarına gir cennet yüreğinin
    Yıldızları yad et birbir.
    Gecenin derinliklerinde anahtarlar şıkırdar
    Hava kızları raksederler

    Sis / gökyakutlarda
    Sis / rüyalarda
    Sis / yasak meyva
    Sis / dudaklarda

    Hüzün / yüzyıllar boyu
    Tövbe / günahlara
    Veda / zehirli elma
    Gonca / dudaklarda

    Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden
    Sekiz bulut dağının prensesi
    Mevsimlik heveslerini dökmüş çiçeklerin ecesi
    Olan olmadı biten de bitmedi.

    Gizli bahçelerde lirik bahar senfonileri
    Geçmiş - an ve gelecek
    Varolmuş ve olacak
    Havadis avcısı adamotları topladı kehanet ırmağının kıyılarından
    La mekan ! la kuyud !
    Salamender'in tılsımı ateşte.
    Tozdan geldin toza dön !
    Ayna krallığının sihirli tacı görünmez oldu.
    Kum yatağında kum. dikenler parçaladı avuçlarını
    Silinip gitti.
    Yüzü önce / sonra elleri / ve sonra tebessümü bile unutuldu.

    Hırs akrebi vahşice kanırttı acımasız, meşum
    Kim daha yükseklerde o mu ben mi ?
    Başında kainatın sarkacı
    Geçmiş - an ve gelecek
    Varolmuş ve olacak.

    Sekiz bulut dağının prensesi
    Mevsimlik heveslerini dökmüş
    Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden

    Sis
    Havada uçuyordu
    Duvarlardan geçiyordu
    Elverdi şatlup / ışıktan geçti
    Maya ağacının kökleri üzerinde melaikeler bekliyordu.

    Odalarına gir cennet yüreğinin
    Yıldızları yad et birbir.
    Gecenin derinliklerinde anahtarlar şıkırdar
    Hava kızları raksederler

    Sis / gökyakutlarda
    Sis / rüyalarda
    Sis / yasak meyva
    Sis / dudaklarda

    Hüzün / yüzyıllar boyu
    Tövbe / günahlara
    Veda / zehirli elma
    Gonca / dudaklarda

    Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden
    Sekiz bulut dağının prensesi
    Mevsimlik heveslerini dökmüş çiçeklerin ecesi
    Olan olmadı biten de bitmedi.

    Gizli bahçelerde lirik bahar senfonileri
    Geçmiş - an ve gelecek
    Varolmuş ve olacak
    Havadis avcısı adamotları topladı kehanet ırmağının kıyılarından
    La mekan ! la kuyud !
    Salamender'in tılsımı ateşte.
    Tozdan geldin toza dön !
    Ayna krallığının sihirli tacı görünmez oldu.
    Kum yatağında kum. dikenler parçaladı avuçlarını
    Silinip gitti.
    Yüzü önce / sonra elleri / ve sonra tebessümü bile unutuldu.

    Hırs akrebi vahşice kanırttı acımasız, meşum
    Kim daha yükseklerde o mu ben mi ?
    Başında kainatın sarkacı
    Geçmiş - an ve gelecek
    Varolmuş ve olacak.

    Sekiz bulut dağının prensesi
    Mevsimlik heveslerini dökmüş
    Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden

    dinliyoruz

    http://bedavamp3.tk/8146!Ilhan-Irem-Sis-Satlup-Sis-Sekiz-Bulut-Daginin-Prensesi-Cennet-Ilahiler-muzik-dinle.html

    YanıtlaSil
  21. kaya kardeşimin öğretmeni için geliyor..ve diğer öğretmenlere..

    VOLKAN KONAK TAN
    ELEDİM ELEDİM
    Dörtnala gelip Uzak Asya!dan
    Akdeniz!e bir kısrak başı gibi uzanan
    bu memleket bizim

    Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
    ve ipek bir halıya benzeyen toprak
    bu cehennem, bu cennet bizim

    Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
    yok edin İnsanın İnsana kulluğunu, bu davet bizim...

    Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orman gibi kardeşçesine
    bu hasret bizim..." nazım hikmet ran

    eledim eledim önlük eledim
    aynalı beşikte yavrum bebek eledim
    büyüttüm besledim asker eledim
    gittide gelmedi yavrum buna ne çare(

    "Ufacık bir maçka deresiyim
    İki dağın arasından akarım
    Nice pınar suyu karışır mayama
    Çocuklar yüzmeyi bende öğrenir

    Bende öper gibi ayaklarını yıkarım
    Yaz başlarında bişey bulanık aksamda merak etmeyin
    Tertemiz köpük akarım

    Ufacık bir maçka deresiyim
    Ama
    Doğrudan denize akarım
    Denize"

    Bir güzel simâdır aklımı alan,
    Aşkın ateşini yavrum sineme saran.
    Bizi kınamasın ehl-i din olan.
    Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare...


    http://www.muzikdinlex.tk/1806/Volkan-Konak-Eledim-Eledim

    YanıtlaSil
  22. AYRILIK ŞİİRİ
    Her satırı
    mendireğe dizili karabatağa benzeyen
    bir mektup bırakarak,
    balıkçı koyundan
    sisler içinde uzaklaşan kayık gibi,
    bir sabah usulca ayrıldın
    koynumdan.
    Bütün yolcularını
    Boğaz Köprüsü'nün çaldığı
    araba vapurunun
    boş seferleri
    gibi, yalnızca rüzgar
    gezinir sensiz
    yüreğimde.
    Durgun bir sudur aslında deniz
    ki çocukların
    acemi oltalarını denedikleri
    kuytu bir iskelenin
    tahtaları altına yazdığım
    ayrılık şiirini okudukça
    dalgalanır...
    Sunay Akın( 1962 - )

    YanıtlaSil
  23. NO NAME KARDEŞİM İÇİN
    KAZIM KOYUNCU GELİYOR

    AYRILIK ŞARKISI...

    KAZIM KOYUNCU SÖYLÜYOR


    Ardımda bırakıp
    Gül çağrısını
    Ayrılık anı bu sisli şarkıyı
    İrmaklar gibi akıp uzun uzun
    Terk ediyorum bu kenti
    Ah ölüler gibi

    Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi
    Sonsuz bir yangın gibi
    Sevmesem öyle kolay çekip gitmek
    Yaralı bir kuş gibi

    Kumral bir çocuğun
    Yaz öyküsü bu
    Şarkılarla geçtim aranızdan
    Yalnızlar gibi susup uzun uzun
    Terk ediyorum bu kenti
    Ah bir aşk gibi

    Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi
    Sonsuz bir yangın gibi
    Sevmesem öyle kolay çekip gitmek
    Yaralı bir kuş gibi

    Düşlüyorum bu kenti
    Son bir aşk gibi

    http://www.dailymotion.com/video/x4l8iy_kazim-koyuncu-ayrilik-sarkisi_music

    YanıtlaSil
  24. SİSLER BULVARI
    Elinin arkasında güneş duruyordu,
    aylardan kasımdı, üşüyorduk,
    ağacın biri bulvarda ölüyordu,
    şehrin camları kaygısız gülüyordu,
    her köşe başında öpüşüyorduk.

    Sisler Bulvarı'na akşam çökmüştü,
    omuzlarımıza çoktan çökmüştü,
    kesik birer kol gibi yalnızdık,
    dağlarda ateşler yanmıyordu,
    deniz fenerleri sönmüştü,
    birbirimizin gözlerini arıyorduk.

    Sisler Bulvarı'nda seni kaybettim,
    sokak lambaları öksürüyordu,
    yukarıda bulutlar yürüyordu,
    terkedilmiş bir çocuk gibiydim,
    dokunsanız ağlayacaktım,
    Yenikapı'da bir tren vardı.


    Sisler Bulvarı'nda öleceğim,
    sol kasığımdan vuracaklar,
    bulvar durağında düşeceğim,
    gözlüklerim kırılacaklar,
    sen rüyasını göreceksin,
    çığlık çığlığa uyanacaksın,
    sabah kapını çalacaklar,
    elinden tutup getirecekler,
    beni görünce taş kesileceksin,
    ağlamayacaksın! Ağlamayacaksın!


    Sisler Bulvarı'ndan geçtim, sırılsıklamdı,
    ıslak kaldırımlar parlıyordu,
    durup dururken gözlerim dalıyordu,
    bir bardak şarapta kayboluyordum,
    gece bekçilerine saati soruyordum,
    evime gitmekten korkuyordum,
    sisler boğazıma sarılmışlardı.


    Bir gemi beni Afrika'ya götürecek,
    ismi bilmiyorum ne olacak,
    Kazablanka'da bir gün kalacağım,
    Sisler Bulvarı'nı hatırlayacağım,
    Kırmızı Melek şarkısından bir satır,
    lodos'tan bir satır, yağmur'dan iki,
    senin kirpiklerinden bir satır,
    simsiyah bir satır hatırlayacağım,
    seni hatırlatanın çenesini kıracağım,
    limanda vapur uğuldayacak.

    Sisler Bulvarı bir gece haykırmıştı,
    ağaçları yatıyordu, yoksuldu,
    bütün yaprakları sararmıştı,
    bütün bir sonbahar ağlamıştı,
    ağlayan sanki İstanbul'du,
    öl desen, belki ölecektim,
    içimde biber gibi bir kahır,
    bütün şiirlerimi yakacaktım,
    yalnızlık bana dokunuyordu.



    Eğer Sisler Bulvarı olmasa,
    eğer bu şehirde bu bulvar olmasa,
    sabah ezanında yağmur yağmasa,
    şüphesiz bir delilik yapardım,
    hiç kimse beni anlayamazdı,
    on beş sene hüküm giyerdim,
    dördüncü yılında kaçardım,
    belki kaçarken vururlardı.



    Sisler Bulvarı'ndan geçmediğim gün,
    Sisler Bulvarı öksüz, ben öksüzüm,
    yağmurun altında yalnızım,
    ağzım, elim, yüzüm ıslanıyor,
    tren düdükleri iç içe giriyorlar,
    aklımı fikrimi çeliyorlar,
    Aksaray'da ışıklar yanıyor,
    Sisler Bulvarı ayaklanıyor,
    artık kalbimi susturamıyorum...
    Attila İlhan ( 1925 - 2005 )

    YanıtlaSil
  25. SİSLİ PUSLU
    BULUTSUZLUK ÖZLEMİ
    SÖYLÜYOR
    Hava sisli puslu
    Islak ve nemli
    Soğuk içime işler
    Ortam gayet gri

    Üşüdüğüm falan yalan
    Yağmurda çamurda
    Sola baksam güzeller
    Sağa baksam maganda

    Yürüyoruz kaldırımda
    Sevdiğimle yan yana
    Sevdiğimle yana yana

    Sevisirdik seninle
    Yağmurlu günlerde
    Ne kol kalırdı ne bacak
    İnsanlık hali bu n'olacak

    Çoraplarımdan biri mavi
    Diğeri kahverengiydi
    Bir tek sen bilirdin bunu
    hadi yürüsene biraz’ama yürüyemiyorum ki ayakkabılar’e başka ayakkabı yok mu’hiç aradığım gibi bir şey yok’yağmur başladı yihhu’
    ‘koş koş’
    http://www.onlinesarki.net/mp3/1461/bulutsuzluk-ozlemi-sisli-Puslu.html

    YanıtlaSil
  26. yağmur için geliyor..

    lora ve cem adrian söylüyor

    Sis

    duvarların ardında sessiz duruyordum
    üstüme gelen herbir söz için yaşarken
    bak gör arkandan geçen herbir yüzlerde
    bildiğin romanlar gibi sende kayboluyordun
    duygularım beni bırakmaz sandım hep
    koşmam gerekse çok koştum
    duygularım beni bırakmaz sandım hep
    koşmam gerekse çok koştum
    kaybettğim herşeyi sende buluyordum
    elimde olmayan çaresiz bedenlerde
    anlatma şanslarım tersine giderken
    bildiğin romanlar gibi sende kayboluyordun
    duygularım beni bırakmaz sandım hep
    koşmam gerekse çok koştum
    duygularım beni bırakmaz sandım hep
    koşmam gerekse çok koştum

    http://www.mtvturkey.com/lora-cem-adrian-sis-wwwbaulivecom.html

    YanıtlaSil
  27. sevgili GECE KUŞU başkanımıza
    geliyor
    UMUT AKYÜREK
    söylüyor.

    UNUTTURAMAZ SENİ HİÇ BİR ŞEY

    unutturamaz.
    seni hiçbir şey.

    unutulsam da ben.
    ah, unutulsam da ben.

    unutturamaz.
    seni hiçbir şey.

    unutulsam da ben.
    ah, unutulsam da ben.

    her yerde sen,
    her şeyde sen.
    bilmem ki, nasıl söylesem?

    her yerde sen, her şeyde sen.
    bilmem ki, nasıl söylesem?

    bir sisli hazan kesilir ruhum... eğer görmesem.
    ah, eğer görmesem.

    her şeyde sen, her yerde sen.
    bilmem ki, nasıl söylesem?

    her yerde sen, her yerde sen.
    bilmem ki, nasıl söylesem?


    http://canliklip.com/videoklip-12338-Umut-AKYUREK-Unutturamaz-seni-hic-bir-sey.html

    YanıtlaSil
  28. Sis Çanları

    ağır yol, uzak yapılar
    yaklaşmak için yaklaşık tanımlar
    onlarla çıktık yola
    yollarda kaldık
    sis bastı her yanı
    tutukluk çeken silahlar gibi
    sözcükler, fısıltılar, mırıldanışlar
    eksilerek vardık bir yapıya
    O mu, değil mi?
    Kim bilebilir şimdi
    kılavuzlar şehit
    şehitler hain
    gözlerimiz karanlık bir pusuda
    çoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüş
    kendimiz bile tanıdık değiliz artık
    gözümüzden silinen düşün sabahında
    önümüzde açılan yeni bir uzay
    Şimdiki Zamana ait bomboş ve ölü anlar
    ne başka yer ne başka zaman
    bizler için hala biryerlerde çalınan
    sis çanları var
    belki bir gün buluşur diye
    aynı ormanda kaybolan çocuklar


    Murathan Mungan

    YanıtlaSil
  29. Sis

    Diyor ki bana, sevdayı ateşten
    bir gömlek gibi giydin mi
    Diyorum ona, Ferhat'ım dağlar gürzümden
    inledi ve yol verdi sularıma. Acı dindi

    Diyor ki, hiç mi kıskançlık katmadım
    bakışlarına
    diyorum ben de, göğsümden çıkan ah
    nice kartal vurdu, aşkla

    Soruyor, ölüm mü her zaman
    yenecek, nedir bu korku
    Diyorum, Lokman da bir zaman
    tanrı'ya bunu sordu

    Diyor, kırılırsa kanadı sevginin
    nasıl uçar, göklerde
    Diyorum, o bir umuttur, bilesin
    havalanır yine de

    Soruyor bana, kalacak mısın böyle
    adı yarına mahkum bir ozan olacak
    Diyorum ona, nice yollar var gidilecek, nice
    uçurumlar var daha, atlanacak

    Soruyor bana, bu sis nasıl dağılır
    tarih bile susarken. Anlat olanı
    Diyorum ona, şiirim bir uyaktır
    yiğitçe, ta kalbinden vurur zamanı

    Ali Püsküllüoğlu

    YanıtlaSil
  30. Götür Beni Gittiğin Yere Sözleri

    Bu ask boyle bitemez
    Birakma terketme beni
    Atma beni olumlere
    Atma beni zulumlere
    Gotur Beni Gittigin Yere...

    Ben sensiz nefes alamam
    Buralarda Hic duramam
    Tek basina Yanliz Kalamam
    Senin Kokunu Ozlerim
    Hep Yollarini Gozlerim
    Gotur Beni Gittigin Yere...

    Askindir beni yasatan
    Beni hayata baglayan
    Atma beni olumlere
    Atma beni zulumlere
    Gotur Beni Gittigin Yere...

    http://www.izlesene.com/video/sinema-ferhat-gocer-gotur-beni-gittigin-yerenefes-film-/1271595

    YanıtlaSil
  31. Yağmurda Sis Düdükleri




    imdat çigliklari midir
    bir felaketi mi duyururlar
    anlaşilmaz söyledikleri
    salkim saçak çökerler karanligima
    yalnizligimi dagitirlar
    yagmurda sis düdükleri

    camlarda çehreler hayal meyal
    aramizdan müthiş ayrilmişlardir
    anlaşilmaz niye öldükleri
    son nefeslerini tasarladikça
    insan israrla ölümünü yaşiyor
    yagmurda sis düdükleri

    yürekte keder yogunlaştikça
    bulutlar buz tozuna yozlaşiyor
    anlaşilmaz neleri götürdükleri
    sabahlar olur bir türlü uyuyamam
    içimde sanki şilepler çarpişiyor
    yagmurda sis düdükleri


    Attila İlhan

    YanıtlaSil
  32. Bir Gün Sabah Sabah

    Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
    Uykudan uyandırsam seni:
    Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
    Vapur düdükleri ötmededir.
    Etraf alacakaranlık,
    Köprü açıktır henüz.
    Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

    Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
    Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
    Dağ başında beş on haneli köyler,
    Telgraf direkleri yollar boyunca
    Koşuşup durmuş bizle beraber.

    Şarkılar söylemişim pencereden,
    Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
    Biletim üçüncü mevki,
    Fakirlik hali.
    Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
    Sana Sapanca'dan bir sepet elma almışım..

    Ver elini Haydarpaşa demişiz,
    Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
    Hava hafiften soğuk,
    Deniz katran ve balık kokulu
    Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
    Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...

    Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
    -Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
    Saçların dağınıktır, mahmursundur.
    Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
    Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
    Uykudan uyandırsam seni,
    Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
    Fabrika düdükleri ötmededir.


    Turgut Uyar

    YanıtlaSil
  33. İSTANBUL OLALI
    SEZEN AKSU

    Uzanıp Kanlıcaâ??nın orta yerinde bi taşa
    Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisarâ??a doğru
    Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti
    Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti

    Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek
    Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı
    Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
    Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı

    Ah İstanbul İstanbul olalı
    Hiç görmedi böyle keder
    Geberiyorum aşkından
    Kalmadı bende gururdan eser

    Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
    Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir karadelik
    Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi
    Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik






    http://www.izlesene.com/video/muzik-sezen-aksu---istanbul-istanbul-olali/275190

    YanıtlaSil
  34. Siste




    Ne tuhaf, siste yürümek!
    Her çalı, her taş ıssız,
    Ağaçlar görmüyor birbirini,
    Hepsi de yalnız.

    Hayatım aydınlıkken henüz
    Dostlarımla doluydu dünya.
    Çöktü işte şimdi sis,
    Biri yok ortalıkta.

    Karanlığı bilmeyen
    Bilge değil, olamaz.
    İnsanı ayıran her şeyden,
    Karanlık: hafif, kaçınılmaz.

    Siste yürümek ne tuhaf!
    Yalnız olmaktır yaşamak.
    Kimse kimseyi tanımaz,
    Herkes yalnız.



    Hermann HESSE


    Çeviren : Behçet NECATİGİL

    YanıtlaSil
  35. geldik yayınımızın son şerkısına
    hayatımızdaki sislerin elbet bir gün yok olacaktır..
    biz isteyelim ..
    doğa nasıl
    berrak bir masmavi bir gökyüzü ile gelecekse sisten sonra ...
    güneş daha çok ısıtacaksa denizi ağacı..

    bizlerde sislerden kurtulacağızdır
    inanç
    umut

    yanımızda olsun yeterki..
    derin bir nefes alalım ve
    değil mi ki sevdiklerimizn
    ölümlere bile dayananıyor bu yüreklerimiz

    KİM KORKAR SİSTEN..


    CANIM BENİM BİRİCİK KANKAMA
    SON ŞARKIMIZ

    ilkay akkaya
    söylüyor kankam
    için..

    KANKAM SELAM SANA..
    ah sensiz..
    Günes kusmus salkimiyor Ah sensiz
    zerdali güzeli gözlerinle bak bana
    Keder es oldu yenemiyorum ah sensiz
    Baldan tatli sözlerinle gül bana
    Diken sarmis güllerimi deremiyorum
    gülden nazik ellerini uzat bana

    Günes kusmus salkimiyor Ah sensiz
    zerdali güzeli gözlerinle bak bana
    Keder es oldu yenemiyorum ah sensiz
    Baldan tatli sözlerinle gül bana
    Hasret yanar gecelerim ah sensiz
    Davran gülüm esen yel ol gel bana

    http://www.timsah.com/grup-kizilirmak-ilkay-akkaya-ah-sensiz-orjinal/n0V0TTS6sH5


    HEPİNİZE
    BOL GÜNEŞLİ
    MASMAVİ BİR GÜNLER..
    BOL YILDIZLI
    MEHTAPLI GECELER DİLİYORUM..
    TEKRAR BULUŞANA KADAR..
    SEVGİYLE KALIN
    SEVDİKLERİNİZ LE KALIN
    MAVİLİKLERDE KALIN..

    YanıtlaSil
  36. Canim Kankacigim sahane bir program oldu yine...

    Tüm kalbimle tüm dileklerine katiliyorum, insallah günesli günlere de cikacagiz, hep birlikte siirler, sarkilar, türkülerle, kisin sonu bahar diye diye umutlarimizi besleyerek... Allah kimseyi umutsuz ve dostsuz birakmasin, güzel yüregine binlerce saglik, ellerin hic dert görmesin... :)

    YanıtlaSil
  37. Ellerine yüreğine sağlık ablacım
    çok teşekkürler güzel program için
    seni seviyoruz...

    YanıtlaSil